18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE îstanbul Edrne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Deiizlı Y Y Y Y PB PB PB PB 27- 31 2 » 3O 33 35 36 36 Sinop Y 27 Adana A 34 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Kon^a Sıvas B PB B PB Y PB PB 29 30 31 33 30 32 30 Zonguldak Y 2& Antalya A 34 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkân Van A A A A A B B 34 38 39 36 37 31 28 PB 27 Yıırdun kuzey kesım- len parçalı çok bulutlu, Marmara. Bati Karadenız ıle Samsun Eskışehır ve Kutahya çevrelen sağa- nak ve gok gunjltulu sa- ğanak yağışlı, dığeryefter az bulutlu ve açık geçe- cek Hava sıcaklığr ku- zeybatı kesımlerde hısse- dılır derecede (5-7 dere- ce) azalacak. dığeryerler- de onemlı bv değışıklık ol- mayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkj Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y PB PB PB B Y PB 2b 21 24 26 25 26 30 24 Münih PB 25 Berlin Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürih PB PB B Y Y Y PB Y PR 28 26 35 26 25 26 31 30 ?fi Moskova Y 15 Aşkabat B 38 Astana B 28 Taşkent PB 38 Bakû PB 28 Bişkek PB 35 Tiflıs PB 20 Kahıre B 35 Şam B 37 Taşkent Tahran l! buiuîtu Sıslı *\ Buıutlu k Çok bulutlu ı Yagmurlu Karlı Sulu kar t Gok gurultukj AÇI MUMTAZ SOYSAL Su Damlaları HACI BEKTAŞ VELİ Anma Törenleri bugün başlıyor. Türk Müslümanlığının ve Anadolu kültü- rünün değerli kaynaklarından birine mensup in- sanlar bir araya gel ip görüşecek, şenlik yapacak, inanç tazeleyecek, coşacak. Umulur ki, Alevi ku- ruluşların ve grupların söz hakkı dolayısıyla bu kez ortaya çıkan tartışma daha fazla kırgınlıklara, bölünmelere ve sonuçta etnik temele dayalı siya- sal örgütlenmelere yol açmasın. Uygarlığın göz kamaştıncı etnik sentezlerinden birini oluşturan bugünün cumhuriyet Türkiye- si'nde siyasal örgütlenme için etnik kökeni temel olarak almak kadar yanlış bir şey olamaz. Siya- sal örgütlenme, bir tek kaynaktan beslenip onun sınırlı getirisiyle yetinmeye değil, bir ülkede ikti- dar olup genel gidişi bütünüyle etkilemek amacı- na yönelmek zorundadır. Geçmişteki deneyimlerin ve şimdiki örneklerin başarısızlığı bunun en belirgin göstergesi değil mi? Marifet, ülkenin gereksinmelerine doğru tanı koyup doğru ve inandırıcı çözümleri beliriemek, büyük halk yığınlannın desteğini bunun arkasın- da seferber edebilmektir. Ne yapmalı, peki? Geçenlerde, "Türkiye'nin içindebulunduğu kö- tü durumdan çok etkileniyorum; Türk halkı- nın bu kadanna müstahak olmadığını, daha iyi günlere layık olduğunu içim acıyarak gözlemliyo- rum" diye yazan ve banka şubelerinden birinde çalışan bir hanım okuyucu soruyordu: "Yurdunu gerçekten çok seven bir insan olarak ne yapma- lıyım?" "Ben, toplumda birsu damlasıyım" diye devam ediyor ve "Ummana erişmek için gereken çabayı ömrûm yettiğince vermek istiyorum; çünkû, ülke- yi ve insanlannı çok seviyorum" diyordu. Irkçıların yahut AB'deki ve bizdeki "etnikçiler"in "Türk" saymayıp ille ayn kimlik vermek isteye- cekleri bir aile kökeni olduğunu mektubuna ekle- yerek. Böyle bir harika toplumu bulup da çeşitli sınır- lamalar yüzünden onunla dünyaya parmak ısırtacak bir ülke yaratamamak, bugünkü Türk si- yasal sisteminin en büyük ayıbıdır. önemli sınırlamalardan biri, devlet hizmetinde ya da devlete bağlı kamu kuruluşlannda çalışan ve çoğu cumhuriyetçi inanç sahibi olan insanlan siyasal partilerdışındatutup onları ancak mevcut partilerce kendilerine sunulmuş seçeneklere sa- rılmaya zorlayan sınırlamadır. Bu durumda da yüksek baraj, barajı aşabileceği sanılan partilere iter seçmenleri. Onlar ise bekleneni vermez. Sonuç, meydanda: Büyükçe bir kesim, siyasal sistemden umut kesmiştir. Mevcuttan umut kesmek, su damlalannın, um- man öncesinde, şimdilik siyaset dışı toplum ör- gütlerinde ülke üzerine kafa yorup bütüncül bir düşünceye varmalannı engellemez ve o bütünlü- ğe sahip parti varsa onun büyümesine dolaylı yol- dan yardımcı olmayı da ertelemelerini gerektirmez herhalde. Irak işgalinin ardmdan Türkiye'de ele geçirilen silah sayısı yükseldi SilahANKARA (AA)- Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı 2003 raporun- dan derlenen bilgilere göre ko- alisyon güçlerinüı Irak'a müda- hale ettiği 2003 yılında, Türki- ye'ye2001 ve 2002 yıllannda ka- çak olarak sokulan silah sayısı kadar silah ele geçirildi. Emniye- tin silah kaçakçılanna yönelik yaptığı operasyonlarda 2001 ve 2002 yıhnda 652 tabanca, 54 uzun namlulu silah, 2003 yılında ise 617 tabanca, 68 uzun namlu- lu silah yakalandı. Operasyonlar sonucu, 2003 yı- lında, Diyarbakır'da 267, Gazi- antep'te 188, Hatay'da 63, Mar- din'de 140, Sivas'ta 134, Şanlıur- fa'da 91, Batman'da 89, Şırnak'ta ise 297 silah ele geçirildi. Son 5 yılda, 2 bin 993 kişi silah kaçak- çılığı yaptığı gerekçesiyle gözal- tına alındı. Bu kişilerle birlikte 2 bin 795 tabanca, 319 uzun nam- lulu silah yakalandı. Emniyet bi- rimlerinin 1999-2003 yıllan ara- sında yasadışı örgütlere yönelik operasyonJannda da 2 bin 111 ta- banca ve 63 uzun namlulu silaha el konuldu. »steyene stlah verlllyor Rapora göre Şımak, Gazian- tep, Mardin, Sıvas ve îstanbul, si- lah kaçakçılığının en çok yapıldı- ğı tespit edilen iller arasında yer alıyor. Söz konusu rapora göre arttı AKIL ALMAZ YÖNTEMLER ANKARA (AA) - Emniyet raporlanna göre, trenler de özel zulalar aracılığıyla uyuşturucu kaçakçılığı için kullanılmaya başlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 2003 yılı raporlanna göre, ilk kez 2003 yılında trenlerin özel zulalar aracılığıyla uyuşturucu madde kaçakçılığı için kullanıldığı tespit edildi. îstanbul Eminönü-Sirkeci Gan'nda, 30 Nisan 2003'te meydana gelen olayda, Polonya demiryollanna ait bir trenin kompartımanında 306 kilogram 730 gram eroin ele geçirildi. Olaya kanşan 8 kişi yakalandı. Raporda, uluslararası servis yapan trenlerde çok geniş saklama yerlerinin bulunması, istasyonlardaki kısıtlı bekleme süresi ve detaylı kontrollere tabi tutulamamalan nedeniyle küçûk miktarlarda uyuşturucunun tuvalete, kompartımana, koltuk altına sakJanarak özel zula yapılmadan kaçınldığı kaydedildi. Ancak 2003 yılında meydana gelen olayda, trenlerin ilk kez "özel yapılmış zulalarda, yüksek miktarlardaki uyuşturucu madde kaçakçılığı için sistemli olarak kullanıldığının tespit edildiği" anlatıldı. TIR'larda zula amacıyla özellikle yakıt depolan, dorse ve dorse parçalanndaki gizlenebilecek yerler, otomobillerde ise bagajın kullanıldığı tespit edildi. Emniyet kayıtlanna göre, 2003 yılında Türkiye'de kara nakil araçlan aracılığıyla yapılan 49 uyuşturucu madde olayı belirlendi. Bu olaylarda toplam 3172 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. 10 olayda TIR, 3 olayda kamyon, 4 olayda kamyonet, 4 olayda otobüs, 2 olayda minibüs, 23 olayda otomobil, 2 olayda traktör, 1 olayda tren kullanıldı.Uyuşturucu madde kaçakçılığı olaylannda en fazla otomobiller tercih edilmesine rağmen uyuşturucu maddelerin ağırlığına göre en fazla ele geçirildiği araçlar sırasıyla TIR, kamyonet ve otomobiller oldu. yasal düzenlemeler sonucu Tür- kiye'de isteyen herkes silah sahi- bi olabiliyor. Ruhsatlı sılahlar ile kaçak silahlar arasındaki fiyat farkı, silah başına alınabilecek fi- şek sayısının azlığı, ruhsat işlem- lerindeki bürokrasi, işlemler es- nasında yüksek vergi ve harç alınması silah kaçakçılığının ne- denleri arasında gösteriliyor. Silah ve mühimmat kaçakçılı- ğı özellikle savaş tehlikesi bulu- nan bölgelerde ve terör olaylan- nın tırmandığı dönemlerde artı- yor. Raporda, 2000 yılından son- ra düşme eğilımi gösteren silah kaçakçılığının, özellikle, "2003 yılında koalisyon güçlerinin I- rak'a müdahalesi ve sonrasın- da Kuzey Irak'ta oluşan otori- te boşluğu ile yeniden artış kay- dettiği" belirtıliyor. Zoho'da depolanıyor Yapılan istihbarat çalışmalan ve operasyonlarda yakalanan sa- nıklann ifadelerine göre söz ko- nusu fabrikasyon silahlar Kuzey Irak'ın Zaho kentine getirilerek depolanıyor. Daha sonra Kopki tepelerinden "sırtçdık" suretiy- le Şırnak'a getirilen silahlar, araçlann "zula" tabir edilen giz- li bölmelerine yerleştiriliyor. El yapımı silahlar ise çoğunlukla Karadenız bölgesinde üretiliyor. Silahlar, Karadeniz'in kontrolü zor olan yüksek kesimlerinden veya yerleşim alanlannın dışın- dan geçirilerek, karayolu ile pa- zar bölgesi konumunda olan Marmara'ya sevk ediliyor. Manisa'da emniyete baskınHaber Merkezi - Ma- nisa'nın Akhisar ilçesin- de, bir cinayet olayına adı kanşan 3 zanlının yakın- lannın, ziyaret için gıttik- leri emniyet binasmda, polislere saldırarak darp ettikleri öne sürüldü. Tu- tuklanan zanlılar ise polı- sin kendilerine işkence yaptığını iddia etti. TCDDMen açıklama: Suçlamalar insafsız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TCDD Genel Müdürlüğü, demiryolla- nnın uzun yıllar "ihmal" edildiğini an- cak ardı ardına meydana gelen kazalar- dan yalnızca kurumun sorumlu tutul- masının "insaf ölçüleriyle bağdaşma- dığını" savundu. TCDD Genel Müdürlüğü'nden yapı- lan yazılı açıklamada, tren kazalan son- rasında demiryollannın, tarihinde hiç olmadığı kadar tartışılır hale geldiği, bu tartışmanın Başkent ve Adapazan ekspreslerinin çarpışması sonrasında artarak sürdüğü belirtildi. Basın, sivil toplum kuruluşlan ve meslek örgütlerinin, demiryollanm enine boyuna tartışmasımn sevindirici olduğu kaydedilen açıklamada, "An- cak zaman zaman olay kaza bağla- mının dışına çıkılarak değişik mec- ralara çekilmekte, demiryollannın ülkemiz için varlığı ve zorunluluğu sorgulanmaktadır. Hatta daha da ile- ri gidilerek bütün trenlerin durdu- rulmasının istenmesi noktasına gel- mektedir" denildi. Demiryollanna 1946 sonrasındaki Cumhuriyet hükü- metleri tarafından yeterince önem ve- rihnediği ve yatınm yapılmadığı belir- tilen açıkJamada, bir ülkede demiryol- lannın gelişmesinin bu ulaşım sistemi- nin, devlet politikası kabul edilmesine bağlı olduğu kaydedildi. Açıklamada, kazalardan sonra, "kaza nedenleri or- taya çıkmadan demiryollarının ih- mal edilmişliğinin faturasının TCDD idaresine ve demiryolu çalışanlanna çıkanlmasının insaf ölçüleriyie bağ- daşmadığı" savunuldu. Demiryollan- nın "bütün ihmal edilmişliğine kar- şın" Türkiye"nin en güvenli ulaşım sis- temi olduğu belirtilen açıklamada, bu güvenin sarsılmasının insanlara hiçbir faydasmın dokunmayacağı ve yapılan çalışmalan da sekteye uğratacak boyut- lara ulaştığı ilen sürüldü. Emniyet binasında meydana gelen olaylar, Ahmetli ilçesinde Süley- man Güler adlı bir yurt- taşın öldürülmesi olayına adı kanşan, aynı aıleden Aydın G., Hamdi G. ve Bedrettin G.'nin önceki gün Akhisar "da yakalana- rak Emniyet Müdürlüğü binasına götürülmesiyle başladı. Bunun üzerine tl- çe Emniyet Müdürlü- ğü'ne, beraberlerinde 20-30 kişilik bir grupla gelen zanlı yakınlan Cen- giz G., Kerem G., Sela- metrin G. ve Behçet G. gözaltında bulunan ya- kınlannı gönnek istedik- lerini bildirdiler. Görevli polis memurunun, şahıs- lan içeriye ahnaması üze- rine tartışma çıktı. C'kan tartışmaya tanık olan Em- niyet MüdürVekili Süley- manObuz. şahıslannbi- nadan uzaklaşmasını iste- di. Tartışmanın büyümesi üzerine zanlı yakınlan, beraberlerindeki grupla birlikte Obuz ve kapıda görevli polis memurunu darp ederek binaya gir- meye çalıştı. Obuz ve nö- betçi polis memurunun havaya ateş etmesi üzeri- ne binayı terk eden şahıs- lar, taşkınlıklannı dışanda da sürdürdü. Grubun bazı işyerlerine de zarar ver- mesi üzerine olaya müda- hale eden polis ekipleri, Cengiz G., Kerem G., Se- lamettin G. ve Behçet G.'yi gözaltına aldı. Mah- kemeye çıkanlan zanlılar- dan Aydın G., Hamdi G. ve Bedrettin G. cinayet suçundan, Cengiz G., Ke- rem G., Selamettin G. ve Behçet G. ise polise mu- kavemet suçundan tutuk- landılar. İşkence Iddlası Bu arada vücutlannda darp ve yara izi bulunan Behçet G. ve Cengiz G. Manisa Celal Bayar Üni- versitesi Hastanesi'nde yapılan tedavilerinin ar- dından cezaevine gönde- rilirken polısin kendileri- ne işkence yaptığını iddia ettiler. Muğla Valisi Or- han Işın, tutuklanan şa- hıslann 20-30 kişilik bir grupla Emniyet Müdürlü- ğü'ne gelerek olay çıkar- dığını söyledi. Işın, duru- mun kontrol altına alındı- ğını ve gerekli işlemlerin yapıldığım kaydetti. Oğrenci dayanışması Sakarya'nın Söğütlü ilçesindeki bir ilköğretim okulunun bakım ve onarım çahşması, 6 ülkeden ge- len 12 öğrenci tarafından yapılıyor. Gençlik kam- pına kanlan Hollandalı, Japon, Fransız, Kanada- lı, Iraklı ve Faslı 12 öğrenci, 17 Ağustos depremin- den sonra yapılan Utrecht Söğütlü tlköğretim Oku- lu'nda bakım ve onarım çahşması başlattı. (AA) Almanya'da Türk mafyası ANMA Izmir Kız Lisesi Emekli Biyoloji Öğretmeni Cumhuriyet okuru ŞÜKRAN ERDİNÇ Çok sevdiğim kızım, Değerli ablam, Canım annemiz aramızdan ayrılalı 4 yıl oldu. Seni hiç unutmadık. Kalbimizde yaşıyorsun. Nur içinde yat. ANNEN - KARDEŞİN - ÇOCUKLARIN BERLİN (AA) - Almanya'da, ço- ğunluğunu yabancılann oluşturdu- ğu örgütlü suç şebekelerinin her ge- çen gün daha profesyonel hale gel- diği belirtildi. Wiesbaden kentinde bulunan Alman Federal Suç Daire- si'nin örgütlü suçlara ilişkin 2003 yılı raporunda, örgütlü suç şebeke- Atasoybitkisel hayatagirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski bakanlardan Veysel Atasoy'un tedavi l gördüğü İbni Sina Hastanesi'nde bitkisel yaşama girdiği ve tedaviye yamt vermediği belirtildi. Atasoy'un daha önce Gazi Üniversitesi Hastanesi'ndeki biyopsi sonrası enfeksiyon kaptığı ileri sürülmüştü. lerinin gün geçtikçe daha profesyo- nel hale geldikleri, bu nedenle yaka- lanan şebeke üyelerinin sayısının da 2002'ye göre 13 bin 825'ten 13 bin 98'e gerilediği bildirildi. Alman- ya'daki örgütlü suç şebekelerinin yaklaşık 3'te 2'sini yabancılann oluşturduğuna dikkat çekilen rapor- TRTmuhabiri kazageçirdi LEFKOŞA (AA) - TRT muhabiri Koray Serpen, görev için bulunduğu KKTC'de trafik kazası geçirdi. Serpen'e, dün akşam saatlerinde, karşıdan karşıya geçerken bir araba çarptı. Hayati tehlikesi bulunmayan Koray Serpen'in iki bacağı ve sol kolunda çeşitli kınldar bulunuyor. Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde tedavi altında olan Serpen'in önümüzdeki günlerde Ankara'ya nakledihnesi planlanıyor. da, bu şebekelerin başında Türkle- rin geldiği, Türkleri, Polonyalı, Ital- yan ve Vietnamlılann izlediği kay- dedildi. Raporda, şebekelerin işledi- ği suçlann başında uyuşturucu tica- reti geldiği ve örgütlü suç şebekele- rinin 2003 'te devleti 522 mihyon Eu- ro zarara uğrattığı belirtildi. Bener Cordan yaşamını yitirdi ANKARA (ANKA)- YÖK Genel Kurulu üyesi, eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan Bener Cordan, kanser tedavisi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşammı yitirdi. Erzurum-Hasankale 'de 1941 yılında doğan Bener Cordan, 63 yaşmdaydı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 1 - Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra Erba- kan'ın ertafında kümelenenler Saadet Partisf nı kur- du. Erbakan'dan ayrılan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Annç'ın başını çektiği grup da AKP'yle yoluna devam etti. Küçük parça, bir se- çimde adeta hormonla büyüdü ve Türkiye'nin en çok oy alan partisi haline geldi. Bu durum Türkiye tipi siyasetin sonuçlanndan biri. Siyasette iki kere i- ki bazen bir ediyor.. bazen sekiz. Bazen de birleş- me değil, aynlıp iç-dış destekle başka bir hareket ya- ratma sonucu iki bölü iki 10 ediyor! 2- AKP siyasi yelpazemizin neresinde duruyor? Şu tanımların tümü AKP'ye yakıştırıhyor: Merkez parti, merkez saö, ANAP'ın yeni biçimi, li- beral Islam, muhafazakârlslam, muhafazakâr de- mokrat... AKP kadroları da kendilerine kesin bir ad vermek- te zorlanıyorlar. Bu yılın başında Istanbul'da ulusla- rarası bir sempozyum bile topladılar ama, buradan da bir ad çıkmadı! 3- Yukarıdaki soruya AKP'nin kadroları açısından yanıt verirsek şunu söyleyebiliriz: Sırasıyla, AKP hükümetinin yapısına, Meclis'te ko- misyon başkanlıklarına seçilen AKP'lilere, adı öne çı- kan milletvekıllerine ve bütün kadroya baktığımızda AKP'yi, yüzde 55 Erbakan hareketinin öğrencileri, yüzde 15 ANAP, yüzde 15 DYP, yüzde 10 MHP, yüz- de 5 eski sol kökenlilerden oluşan bır siyasi çorba- ya benzetebiliriz. Bu çorba, iktidar tabağı sofrada durduğu sürece bir arada kalır. İktidar erozyonu başlarsa dağılır. ANAP'ın durumu AKP için dikkatte tutulması ge- reken bir pusula! AKP-Türkiye çatışması! 4- AKP ne kadar Türkiyeleşti? AKP'lilerin en çok kızdığı sorulardan biri bu. He- men, "Kardeşim bizTürkiye'yiz, böyle birsorvolmaz" diyorlar. Ancak AKP'nin uygulamalarına baktığımız- da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş süreciyle tam örtüşen bir yapı göremiyoruz. İlk akla gelen örnek şu: AKP'nin enönde gelen bakanlarıAvrupa'yagidıp, "Türkiye 'yi dini özgüriüklerin kısıtlandığı yönünde sı- kıştınn, eleştirin... Yapılması gereken ev ödevleriha- nesine bunlan da koyun" dediler! AKP muhalefet parti olsa, bir ölçüde tamam. An- cak bir iktidar kendi devletinin dışarıdan eleştirilme- sini ister, buradan partisine çıkar umarsa, durup dü- şünmek gerekir! 5- AKP kuruluşunun 15. ayında 3 Kasım 2002'de genel seçimlere katıldı. Yüzde 34 oyla Meclis'in yüz- de 65'ini oluşturdu, tek başına iktidar oldu. AKP'nin 21 aylık iktidar sürecine baktığımızda ise özellikle dış politika konusunda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Uluslararası aianda Türkiye zemin kaybediyor, AKP zemin kazanıyor! Aradaki demeç balonları ne olursa olsun ABD'den AB'ye, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya dek Türkiye'nin kazanımlarının arttığı bir zemin yok! Avrupa Hıristiyan Demokratlarının AKP'yi kendi kulüplerinde görmek için Ankara'ya kadar gelmele- rini enine-boyuna irdelemek gerekli! 6- AKP iktidarının ilk aylarında şu soruyu sorduk: AKP büyük oy aldı, ama büyük parti olabildi mı? Yanıtımız da şu oldu: Bunu zaman gösterecek! 3 yıllık zaman diliminde adının bile tam konama- mış olması dikkate alınırsa.. büyük parti olduğunu söylemek zor. önümüzdeki kasımda iktidarının ikinci yılının dol- masından sonra AKP, "en/cazdevra/d//c"edebiyatını da sürdüremez. 2004 sonu 2005 başı AKP açısından önemli birdö- nemeç oluşturuyor... ankcum <; cumhuriyet.com.tr Raporu olan pilot uçuşa zorlandı Havada kaza geliyorum diyor • Baştarafı 1. Sayfada Daha sonra Bakırköy Devlet Hastanesi'nde kontrol edilen Uçaner'e hastane doktoru "Bu durumda uçmanız sa- kıncalı" diyerek bu kez 20 günlük rapor verdi. Uçaner, 20 günlük dok- tor raporunun olmasma karşm, istirahat süresi bitmeden, üzerinde bas- kı kurulması nedeniyle şirketten aynhnak zo- nında kaldığını belirtti. Uçaner, THY Genel Müdürlüğü "ne gönder- diği raporda şu ifadele- re yer verdi: "Tüm bu yapılanlar THY'nin geleneksel bir davranı- şı haline gelmiştir, THY'de baskı ortamı giderek artmış, çalış- ma şartlan gün geçtik- çe kötüleşmiştir. Bu da, benim gibi senele- rini bu kuruma vernıiş ve sorunlan kurum ve kamu yararına dile ge- tirmiş en tecrübeli kaptanlan bile moral çöküntüsü içine sok- muştur. Kazalar art arda gelmiş. THY, AREO'nun yaptığı an- kete göre Dünya Hava Yblları arasında son- dan ikinci olmuştur. Hükümetin ulaştırma politikalarında içinde bulunduğu bu zihniyet yeni kazalara sebep ölacakrır." THY'de kadrolaşmanın da arta- rak devam ettiğini ifade eden Uçaner, "İktidar tüm olanaklannı kul- lanarak yandaşlanyla THY'de kadrolaşıyor ve THY'ye emeği geç- miş asker kökenli kad- rolannı tasfıye ermeye çalışıyor"diye konuştu. istanbul yolcuları panik yaşadı Asılsız bomba ihban BUDAPEŞTE (AA) - Almanya'nın Frank- furt kentinden tstan- bul'a gelen Lufthansa Havayollan'na ait yol- cu uçağı, bomba alar- mı nedeniyle Macaris- tan'ın başkenti Buda- peşte'ye acil olarak i- niş yaptı. Yolculann boşaltıl- masmdan sonra uçakta arama yapan bomba uzmanlan, uçakta her- hangi bir patlayıcı maddeye rastlamadılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle