Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
îstanbul
Edrne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Deiizlı
Y
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
27-
31
2 »
3O
33
35
36
36
Sinop Y 27 Adana A 34
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Kon^a
Sıvas
B
PB
B
PB
Y
PB
PB
29
30
31
33
30
32
30
Zonguldak Y 2& Antalya A 34 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
B
B
34
38
39
36
37
31
28
PB 27
Yıırdun kuzey kesım-
len parçalı çok bulutlu,
Marmara. Bati Karadenız
ıle Samsun Eskışehır ve
Kutahya çevrelen sağa-
nak ve gok gunjltulu sa-
ğanak yağışlı, dığeryefter
az bulutlu ve açık geçe-
cek Hava sıcaklığr ku-
zeybatı kesımlerde hısse-
dılır derecede (5-7 dere-
ce) azalacak. dığeryerler-
de onemlı bv değışıklık ol-
mayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkj
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
PB
PB
PB
B
Y
PB
2b
21
24
26
25
26
30
24
Münih PB 25
Berlin
Budapeşte
Madnd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürih
PB
PB
B
Y
Y
Y
PB
Y
PR
28
26
35
26
25
26
31
30
?fi
Moskova Y 15
Aşkabat B 38
Astana B 28
Taşkent PB 38
Bakû PB 28
Bişkek PB 35
Tiflıs PB 20
Kahıre B 35
Şam B 37
Taşkent
Tahran
l! buiuîtu Sıslı *\ Buıutlu k
Çok bulutlu ı Yagmurlu Karlı Sulu kar t Gok gurultukj
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Su Damlaları
HACI BEKTAŞ VELİ Anma Törenleri bugün
başlıyor. Türk Müslümanlığının ve Anadolu kültü-
rünün değerli kaynaklarından birine mensup in-
sanlar bir araya gel ip görüşecek, şenlik yapacak,
inanç tazeleyecek, coşacak. Umulur ki, Alevi ku-
ruluşların ve grupların söz hakkı dolayısıyla bu
kez ortaya çıkan tartışma daha fazla kırgınlıklara,
bölünmelere ve sonuçta etnik temele dayalı siya-
sal örgütlenmelere yol açmasın.
Uygarlığın göz kamaştıncı etnik sentezlerinden
birini oluşturan bugünün cumhuriyet Türkiye-
si'nde siyasal örgütlenme için etnik kökeni temel
olarak almak kadar yanlış bir şey olamaz. Siya-
sal örgütlenme, bir tek kaynaktan beslenip onun
sınırlı getirisiyle yetinmeye değil, bir ülkede ikti-
dar olup genel gidişi bütünüyle etkilemek amacı-
na yönelmek zorundadır.
Geçmişteki deneyimlerin ve şimdiki örneklerin
başarısızlığı bunun en belirgin göstergesi değil
mi? Marifet, ülkenin gereksinmelerine doğru tanı
koyup doğru ve inandırıcı çözümleri beliriemek,
büyük halk yığınlannın desteğini bunun arkasın-
da seferber edebilmektir.
Ne yapmalı, peki?
Geçenlerde, "Türkiye'nin içindebulunduğu kö-
tü durumdan çok etkileniyorum; Türk halkı-
nın bu kadanna müstahak olmadığını, daha iyi
günlere layık olduğunu içim acıyarak gözlemliyo-
rum" diye yazan ve banka şubelerinden birinde
çalışan bir hanım okuyucu soruyordu: "Yurdunu
gerçekten çok seven bir insan olarak ne yapma-
lıyım?"
"Ben, toplumda birsu damlasıyım" diye devam
ediyor ve "Ummana erişmek için gereken çabayı
ömrûm yettiğince vermek istiyorum; çünkû, ülke-
yi ve insanlannı çok seviyorum" diyordu.
Irkçıların yahut AB'deki ve bizdeki "etnikçiler"in
"Türk" saymayıp ille ayn kimlik vermek isteye-
cekleri bir aile kökeni olduğunu mektubuna ekle-
yerek.
Böyle bir harika toplumu bulup da çeşitli sınır-
lamalar yüzünden onunla dünyaya parmak
ısırtacak bir ülke yaratamamak, bugünkü Türk si-
yasal sisteminin en büyük ayıbıdır.
önemli sınırlamalardan biri, devlet hizmetinde
ya da devlete bağlı kamu kuruluşlannda çalışan
ve çoğu cumhuriyetçi inanç sahibi olan insanlan
siyasal partilerdışındatutup onları ancak mevcut
partilerce kendilerine sunulmuş seçeneklere sa-
rılmaya zorlayan sınırlamadır. Bu durumda da
yüksek baraj, barajı aşabileceği sanılan partilere
iter seçmenleri. Onlar ise bekleneni vermez.
Sonuç, meydanda: Büyükçe bir kesim, siyasal
sistemden umut kesmiştir.
Mevcuttan umut kesmek, su damlalannın, um-
man öncesinde, şimdilik siyaset dışı toplum ör-
gütlerinde ülke üzerine kafa yorup bütüncül bir
düşünceye varmalannı engellemez ve o bütünlü-
ğe sahip parti varsa onun büyümesine dolaylı yol-
dan yardımcı olmayı da ertelemelerini gerektirmez
herhalde.
Irak işgalinin ardmdan Türkiye'de ele geçirilen silah sayısı yükseldi
SilahANKARA (AA)- Kaçakçılık
ve Organize Suçlarla Mücadele
Daire Başkanlığı 2003 raporun-
dan derlenen bilgilere göre ko-
alisyon güçlerinüı Irak'a müda-
hale ettiği 2003 yılında, Türki-
ye'ye2001 ve 2002 yıllannda ka-
çak olarak sokulan silah sayısı
kadar silah ele geçirildi. Emniye-
tin silah kaçakçılanna yönelik
yaptığı operasyonlarda 2001 ve
2002 yıhnda 652 tabanca, 54
uzun namlulu silah, 2003 yılında
ise 617 tabanca, 68 uzun namlu-
lu silah yakalandı.
Operasyonlar sonucu, 2003 yı-
lında, Diyarbakır'da 267, Gazi-
antep'te 188, Hatay'da 63, Mar-
din'de 140, Sivas'ta 134, Şanlıur-
fa'da 91, Batman'da 89, Şırnak'ta
ise 297 silah ele geçirildi. Son 5
yılda, 2 bin 993 kişi silah kaçak-
çılığı yaptığı gerekçesiyle gözal-
tına alındı. Bu kişilerle birlikte 2
bin 795 tabanca, 319 uzun nam-
lulu silah yakalandı. Emniyet bi-
rimlerinin 1999-2003 yıllan ara-
sında yasadışı örgütlere yönelik
operasyonJannda da 2 bin 111 ta-
banca ve 63 uzun namlulu silaha
el konuldu.
»steyene stlah verlllyor
Rapora göre Şımak, Gazian-
tep, Mardin, Sıvas ve îstanbul, si-
lah kaçakçılığının en çok yapıldı-
ğı tespit edilen iller arasında yer
alıyor. Söz konusu rapora göre
arttı
AKIL ALMAZ YÖNTEMLER
ANKARA (AA) - Emniyet raporlanna göre,
trenler de özel zulalar aracılığıyla uyuşturucu
kaçakçılığı için kullanılmaya başlandı. Emniyet
Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 2003
yılı raporlanna göre, ilk kez 2003 yılında
trenlerin özel zulalar aracılığıyla uyuşturucu
madde kaçakçılığı için kullanıldığı tespit edildi.
îstanbul Eminönü-Sirkeci Gan'nda, 30 Nisan
2003'te meydana gelen olayda, Polonya
demiryollanna ait bir trenin kompartımanında
306 kilogram 730 gram eroin ele geçirildi.
Olaya kanşan 8 kişi yakalandı. Raporda,
uluslararası servis yapan trenlerde çok geniş
saklama yerlerinin bulunması, istasyonlardaki
kısıtlı bekleme süresi ve detaylı kontrollere tabi
tutulamamalan nedeniyle küçûk miktarlarda
uyuşturucunun tuvalete, kompartımana, koltuk
altına sakJanarak özel zula yapılmadan
kaçınldığı kaydedildi. Ancak 2003 yılında
meydana gelen olayda, trenlerin ilk kez "özel
yapılmış zulalarda, yüksek miktarlardaki
uyuşturucu madde kaçakçılığı için sistemli
olarak kullanıldığının tespit edildiği"
anlatıldı. TIR'larda zula amacıyla özellikle
yakıt depolan, dorse ve dorse parçalanndaki
gizlenebilecek yerler, otomobillerde ise bagajın
kullanıldığı tespit edildi. Emniyet kayıtlanna
göre, 2003 yılında Türkiye'de kara nakil
araçlan aracılığıyla yapılan 49 uyuşturucu
madde olayı belirlendi. Bu olaylarda toplam
3172 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi.
10 olayda TIR, 3 olayda kamyon, 4 olayda
kamyonet, 4 olayda otobüs, 2 olayda minibüs,
23 olayda otomobil, 2 olayda traktör, 1 olayda
tren kullanıldı.Uyuşturucu madde kaçakçılığı
olaylannda en fazla otomobiller tercih
edilmesine rağmen uyuşturucu maddelerin
ağırlığına göre en fazla ele geçirildiği araçlar
sırasıyla TIR, kamyonet ve otomobiller oldu.
yasal düzenlemeler sonucu Tür-
kiye'de isteyen herkes silah sahi-
bi olabiliyor. Ruhsatlı sılahlar ile
kaçak silahlar arasındaki fiyat
farkı, silah başına alınabilecek fi-
şek sayısının azlığı, ruhsat işlem-
lerindeki bürokrasi, işlemler es-
nasında yüksek vergi ve harç
alınması silah kaçakçılığının ne-
denleri arasında gösteriliyor.
Silah ve mühimmat kaçakçılı-
ğı özellikle savaş tehlikesi bulu-
nan bölgelerde ve terör olaylan-
nın tırmandığı dönemlerde artı-
yor. Raporda, 2000 yılından son-
ra düşme eğilımi gösteren silah
kaçakçılığının, özellikle, "2003
yılında koalisyon güçlerinin I-
rak'a müdahalesi ve sonrasın-
da Kuzey Irak'ta oluşan otori-
te boşluğu ile yeniden artış kay-
dettiği" belirtıliyor.
Zoho'da depolanıyor
Yapılan istihbarat çalışmalan
ve operasyonlarda yakalanan sa-
nıklann ifadelerine göre söz ko-
nusu fabrikasyon silahlar Kuzey
Irak'ın Zaho kentine getirilerek
depolanıyor. Daha sonra Kopki
tepelerinden "sırtçdık" suretiy-
le Şırnak'a getirilen silahlar,
araçlann "zula" tabir edilen giz-
li bölmelerine yerleştiriliyor. El
yapımı silahlar ise çoğunlukla
Karadenız bölgesinde üretiliyor.
Silahlar, Karadeniz'in kontrolü
zor olan yüksek kesimlerinden
veya yerleşim alanlannın dışın-
dan geçirilerek, karayolu ile pa-
zar bölgesi konumunda olan
Marmara'ya sevk ediliyor.
Manisa'da emniyete baskınHaber Merkezi - Ma-
nisa'nın Akhisar ilçesin-
de, bir cinayet olayına adı
kanşan 3 zanlının yakın-
lannın, ziyaret için gıttik-
leri emniyet binasmda,
polislere saldırarak darp
ettikleri öne sürüldü. Tu-
tuklanan zanlılar ise polı-
sin kendilerine işkence
yaptığını iddia etti.
TCDDMen açıklama:
Suçlamalar insafsız
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TCDD Genel Müdürlüğü, demiryolla-
nnın uzun yıllar "ihmal" edildiğini an-
cak ardı ardına meydana gelen kazalar-
dan yalnızca kurumun sorumlu tutul-
masının "insaf ölçüleriyle bağdaşma-
dığını" savundu.
TCDD Genel Müdürlüğü'nden yapı-
lan yazılı açıklamada, tren kazalan son-
rasında demiryollannın, tarihinde hiç
olmadığı kadar tartışılır hale geldiği,
bu tartışmanın Başkent ve Adapazan
ekspreslerinin çarpışması sonrasında
artarak sürdüğü belirtildi.
Basın, sivil toplum kuruluşlan ve
meslek örgütlerinin, demiryollanm
enine boyuna tartışmasımn sevindirici
olduğu kaydedilen açıklamada, "An-
cak zaman zaman olay kaza bağla-
mının dışına çıkılarak değişik mec-
ralara çekilmekte, demiryollannın
ülkemiz için varlığı ve zorunluluğu
sorgulanmaktadır. Hatta daha da ile-
ri gidilerek bütün trenlerin durdu-
rulmasının istenmesi noktasına gel-
mektedir" denildi. Demiryollanna
1946 sonrasındaki Cumhuriyet hükü-
metleri tarafından yeterince önem ve-
rihnediği ve yatınm yapılmadığı belir-
tilen açıkJamada, bir ülkede demiryol-
lannın gelişmesinin bu ulaşım sistemi-
nin, devlet politikası kabul edilmesine
bağlı olduğu kaydedildi. Açıklamada,
kazalardan sonra, "kaza nedenleri or-
taya çıkmadan demiryollarının ih-
mal edilmişliğinin faturasının TCDD
idaresine ve demiryolu çalışanlanna
çıkanlmasının insaf ölçüleriyie bağ-
daşmadığı" savunuldu. Demiryollan-
nın "bütün ihmal edilmişliğine kar-
şın" Türkiye"nin en güvenli ulaşım sis-
temi olduğu belirtilen açıklamada, bu
güvenin sarsılmasının insanlara hiçbir
faydasmın dokunmayacağı ve yapılan
çalışmalan da sekteye uğratacak boyut-
lara ulaştığı ilen sürüldü.
Emniyet binasında
meydana gelen olaylar,
Ahmetli ilçesinde Süley-
man Güler adlı bir yurt-
taşın öldürülmesi olayına
adı kanşan, aynı aıleden
Aydın G., Hamdi G. ve
Bedrettin G.'nin önceki
gün Akhisar "da yakalana-
rak Emniyet Müdürlüğü
binasına götürülmesiyle
başladı. Bunun üzerine tl-
çe Emniyet Müdürlü-
ğü'ne, beraberlerinde
20-30 kişilik bir grupla
gelen zanlı yakınlan Cen-
giz G., Kerem G., Sela-
metrin G. ve Behçet G.
gözaltında bulunan ya-
kınlannı gönnek istedik-
lerini bildirdiler. Görevli
polis memurunun, şahıs-
lan içeriye ahnaması üze-
rine tartışma çıktı. C'kan
tartışmaya tanık olan Em-
niyet MüdürVekili Süley-
manObuz. şahıslannbi-
nadan uzaklaşmasını iste-
di. Tartışmanın büyümesi
üzerine zanlı yakınlan,
beraberlerindeki grupla
birlikte Obuz ve kapıda
görevli polis memurunu
darp ederek binaya gir-
meye çalıştı. Obuz ve nö-
betçi polis memurunun
havaya ateş etmesi üzeri-
ne binayı terk eden şahıs-
lar, taşkınlıklannı dışanda
da sürdürdü. Grubun bazı
işyerlerine de zarar ver-
mesi üzerine olaya müda-
hale eden polis ekipleri,
Cengiz G., Kerem G., Se-
lamettin G. ve Behçet
G.'yi gözaltına aldı. Mah-
kemeye çıkanlan zanlılar-
dan Aydın G., Hamdi G.
ve Bedrettin G. cinayet
suçundan, Cengiz G., Ke-
rem G., Selamettin G. ve
Behçet G. ise polise mu-
kavemet suçundan tutuk-
landılar.
İşkence Iddlası
Bu arada vücutlannda
darp ve yara izi bulunan
Behçet G. ve Cengiz G.
Manisa Celal Bayar Üni-
versitesi Hastanesi'nde
yapılan tedavilerinin ar-
dından cezaevine gönde-
rilirken polısin kendileri-
ne işkence yaptığını iddia
ettiler. Muğla Valisi Or-
han Işın, tutuklanan şa-
hıslann 20-30 kişilik bir
grupla Emniyet Müdürlü-
ğü'ne gelerek olay çıkar-
dığını söyledi. Işın, duru-
mun kontrol altına alındı-
ğını ve gerekli işlemlerin
yapıldığım kaydetti.
Oğrenci dayanışması
Sakarya'nın Söğütlü ilçesindeki bir ilköğretim
okulunun bakım ve onarım çahşması, 6 ülkeden ge-
len 12 öğrenci tarafından yapılıyor. Gençlik kam-
pına kanlan Hollandalı, Japon, Fransız, Kanada-
lı, Iraklı ve Faslı 12 öğrenci, 17 Ağustos depremin-
den sonra yapılan Utrecht Söğütlü tlköğretim Oku-
lu'nda bakım ve onarım çahşması başlattı. (AA)
Almanya'da Türk mafyası
ANMA
Izmir Kız Lisesi
Emekli Biyoloji Öğretmeni
Cumhuriyet okuru
ŞÜKRAN ERDİNÇ
Çok sevdiğim kızım,
Değerli ablam,
Canım annemiz
aramızdan ayrılalı 4 yıl oldu.
Seni hiç unutmadık.
Kalbimizde yaşıyorsun. Nur içinde yat.
ANNEN - KARDEŞİN - ÇOCUKLARIN
BERLİN (AA) - Almanya'da, ço-
ğunluğunu yabancılann oluşturdu-
ğu örgütlü suç şebekelerinin her ge-
çen gün daha profesyonel hale gel-
diği belirtildi. Wiesbaden kentinde
bulunan Alman Federal Suç Daire-
si'nin örgütlü suçlara ilişkin 2003
yılı raporunda, örgütlü suç şebeke-
Atasoybitkisel
hayatagirdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski bakanlardan
Veysel Atasoy'un tedavi
l gördüğü İbni Sina
Hastanesi'nde bitkisel
yaşama girdiği ve tedaviye
yamt vermediği belirtildi.
Atasoy'un daha önce Gazi
Üniversitesi Hastanesi'ndeki
biyopsi sonrası enfeksiyon
kaptığı ileri sürülmüştü.
lerinin gün geçtikçe daha profesyo-
nel hale geldikleri, bu nedenle yaka-
lanan şebeke üyelerinin sayısının da
2002'ye göre 13 bin 825'ten 13 bin
98'e gerilediği bildirildi. Alman-
ya'daki örgütlü suç şebekelerinin
yaklaşık 3'te 2'sini yabancılann
oluşturduğuna dikkat çekilen rapor-
TRTmuhabiri
kazageçirdi
LEFKOŞA (AA) - TRT muhabiri
Koray Serpen, görev için
bulunduğu KKTC'de trafik kazası
geçirdi. Serpen'e, dün akşam
saatlerinde, karşıdan karşıya
geçerken bir araba çarptı. Hayati
tehlikesi bulunmayan Koray
Serpen'in iki bacağı ve sol
kolunda çeşitli kınldar bulunuyor.
Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde
tedavi altında olan Serpen'in
önümüzdeki günlerde Ankara'ya
nakledihnesi planlanıyor.
da, bu şebekelerin başında Türkle-
rin geldiği, Türkleri, Polonyalı, Ital-
yan ve Vietnamlılann izlediği kay-
dedildi. Raporda, şebekelerin işledi-
ği suçlann başında uyuşturucu tica-
reti geldiği ve örgütlü suç şebekele-
rinin 2003 'te devleti 522 mihyon Eu-
ro zarara uğrattığı belirtildi.
Bener Cordan
yaşamını yitirdi
ANKARA (ANKA)-
YÖK Genel Kurulu üyesi,
eski Milli Eğitim Bakanlığı
Müsteşan Bener Cordan,
kanser tedavisi gördüğü
Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
yaşammı yitirdi.
Erzurum-Hasankale 'de
1941 yılında doğan Bener
Cordan, 63 yaşmdaydı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
1 - Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra Erba-
kan'ın ertafında kümelenenler Saadet Partisf nı kur-
du. Erbakan'dan ayrılan Recep Tayyip Erdoğan,
Abdullah Gül ve Bülent Annç'ın başını çektiği grup
da AKP'yle yoluna devam etti. Küçük parça, bir se-
çimde adeta hormonla büyüdü ve Türkiye'nin en
çok oy alan partisi haline geldi. Bu durum Türkiye
tipi siyasetin sonuçlanndan biri. Siyasette iki kere i-
ki bazen bir ediyor.. bazen sekiz. Bazen de birleş-
me değil, aynlıp iç-dış destekle başka bir hareket ya-
ratma sonucu iki bölü iki 10 ediyor!
2- AKP siyasi yelpazemizin neresinde duruyor?
Şu tanımların tümü AKP'ye yakıştırıhyor:
Merkez parti, merkez saö, ANAP'ın yeni biçimi, li-
beral Islam, muhafazakârlslam, muhafazakâr de-
mokrat...
AKP kadroları da kendilerine kesin bir ad vermek-
te zorlanıyorlar. Bu yılın başında Istanbul'da ulusla-
rarası bir sempozyum bile topladılar ama, buradan
da bir ad çıkmadı!
3- Yukarıdaki soruya AKP'nin kadroları açısından
yanıt verirsek şunu söyleyebiliriz:
Sırasıyla, AKP hükümetinin yapısına, Meclis'te ko-
misyon başkanlıklarına seçilen AKP'lilere, adı öne çı-
kan milletvekıllerine ve bütün kadroya baktığımızda
AKP'yi, yüzde 55 Erbakan hareketinin öğrencileri,
yüzde 15 ANAP, yüzde 15 DYP, yüzde 10 MHP, yüz-
de 5 eski sol kökenlilerden oluşan bır siyasi çorba-
ya benzetebiliriz.
Bu çorba, iktidar tabağı sofrada durduğu sürece
bir arada kalır. İktidar erozyonu başlarsa dağılır.
ANAP'ın durumu AKP için dikkatte tutulması ge-
reken bir pusula!
AKP-Türkiye çatışması!
4- AKP ne kadar Türkiyeleşti?
AKP'lilerin en çok kızdığı sorulardan biri bu. He-
men, "Kardeşim bizTürkiye'yiz, böyle birsorvolmaz"
diyorlar. Ancak AKP'nin uygulamalarına baktığımız-
da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş süreciyle tam
örtüşen bir yapı göremiyoruz.
İlk akla gelen örnek şu:
AKP'nin enönde gelen bakanlarıAvrupa'yagidıp,
"Türkiye 'yi dini özgüriüklerin kısıtlandığı yönünde sı-
kıştınn, eleştirin... Yapılması gereken ev ödevleriha-
nesine bunlan da koyun" dediler!
AKP muhalefet parti olsa, bir ölçüde tamam. An-
cak bir iktidar kendi devletinin dışarıdan eleştirilme-
sini ister, buradan partisine çıkar umarsa, durup dü-
şünmek gerekir!
5- AKP kuruluşunun 15. ayında 3 Kasım 2002'de
genel seçimlere katıldı. Yüzde 34 oyla Meclis'in yüz-
de 65'ini oluşturdu, tek başına iktidar oldu. AKP'nin
21 aylık iktidar sürecine baktığımızda ise özellikle dış
politika konusunda şöyle bir durum ortaya çıkıyor:
Uluslararası aianda Türkiye zemin kaybediyor,
AKP zemin kazanıyor!
Aradaki demeç balonları ne olursa olsun ABD'den
AB'ye, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya dek Türkiye'nin
kazanımlarının arttığı bir zemin yok!
Avrupa Hıristiyan Demokratlarının AKP'yi kendi
kulüplerinde görmek için Ankara'ya kadar gelmele-
rini enine-boyuna irdelemek gerekli!
6- AKP iktidarının ilk aylarında şu soruyu sorduk:
AKP büyük oy aldı, ama büyük parti olabildi mı?
Yanıtımız da şu oldu:
Bunu zaman gösterecek!
3 yıllık zaman diliminde adının bile tam konama-
mış olması dikkate alınırsa.. büyük parti olduğunu
söylemek zor.
önümüzdeki kasımda iktidarının ikinci yılının dol-
masından sonra AKP, "en/cazdevra/d//c"edebiyatını
da sürdüremez.
2004 sonu 2005 başı AKP açısından önemli birdö-
nemeç oluşturuyor...
ankcum <; cumhuriyet.com.tr
Raporu olan pilot uçuşa zorlandı
Havada kaza
geliyorum diyor
• Baştarafı 1. Sayfada
Daha sonra Bakırköy
Devlet Hastanesi'nde
kontrol edilen Uçaner'e
hastane doktoru "Bu
durumda uçmanız sa-
kıncalı" diyerek bu kez
20 günlük rapor verdi.
Uçaner, 20 günlük dok-
tor raporunun olmasma
karşm, istirahat süresi
bitmeden, üzerinde bas-
kı kurulması nedeniyle
şirketten aynhnak zo-
nında kaldığını belirtti.
Uçaner, THY Genel
Müdürlüğü "ne gönder-
diği raporda şu ifadele-
re yer verdi: "Tüm bu
yapılanlar THY'nin
geleneksel bir davranı-
şı haline gelmiştir,
THY'de baskı ortamı
giderek artmış, çalış-
ma şartlan gün geçtik-
çe kötüleşmiştir. Bu
da, benim gibi senele-
rini bu kuruma vernıiş
ve sorunlan kurum ve
kamu yararına dile ge-
tirmiş en tecrübeli
kaptanlan bile moral
çöküntüsü içine sok-
muştur. Kazalar art
arda gelmiş. THY,
AREO'nun yaptığı an-
kete göre Dünya Hava
Yblları arasında son-
dan ikinci olmuştur.
Hükümetin ulaştırma
politikalarında içinde
bulunduğu bu zihniyet
yeni kazalara sebep
ölacakrır." THY'de
kadrolaşmanın da arta-
rak devam ettiğini ifade
eden Uçaner, "İktidar
tüm olanaklannı kul-
lanarak yandaşlanyla
THY'de kadrolaşıyor
ve THY'ye emeği geç-
miş asker kökenli kad-
rolannı tasfıye ermeye
çalışıyor"diye konuştu.
istanbul yolcuları panik yaşadı
Asılsız bomba ihban
BUDAPEŞTE (AA)
- Almanya'nın Frank-
furt kentinden tstan-
bul'a gelen Lufthansa
Havayollan'na ait yol-
cu uçağı, bomba alar-
mı nedeniyle Macaris-
tan'ın başkenti Buda-
peşte'ye acil olarak i-
niş yaptı.
Yolculann boşaltıl-
masmdan sonra uçakta
arama yapan bomba
uzmanlan, uçakta her-
hangi bir patlayıcı
maddeye rastlamadılar.