23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DUİÜSI 3 ÎSTAS3Ü ABDİÎLCANBAZ' EARİK'JlAD-2 MAÇIHALAHI ^ y KISIM 3ÎPHEN Ketenci: İnşaat sektöründeki daralmaya karşın güvenli ve çağdaş konut ihtiyacı artıyor Çevreyeduyarlı konut dönemitZMtR (Cumhuriyet Ege Börosu) - Ekonomık knzin en fazla yansıma bulduğu alan- lardan biri olan inşaat sektö- ründe, yaşanan daralmaya kar- şın nıtelıklı ve uygun koşul- lu konuta ilgı sürü- yor. Talep daralma- sının özellikle bü- yük kentlerde çağ- daş ve güvenli ko- nut gereksınımini arttırdığını belırten Ketenci inşaat Yö- netim Kurulu Baş- kanı İbrahim Ke- tenci, sıkıntıyı tü- ketıcılere sunduk- lan çevreye duyar- lı ve yüksek stan- dartlı yapılarla aşmaya çalış- tıklannı söyledi. Karşıyaka'da Körfezköy Konut Projesı kapsamında sa- bit fiyat garantısıyle 18 ayda bitinlen konutlar hak sahıp- lerine törenle teslim edildı. Düzenlenen törende konuşan îbrahim Ketenci. Deprem Yö- netmeliği'ne uygun olarak üretilen ve tüm malzemele- rin TSE garantisi taşıdığı 152 konutun net kullanım alanının lirten Ketenci, sektördeki sı- kıntının giderek aşümaya baş- landığını bildirdi. Ketenci, inşaat sektörünün ekonomik krizden en fazla et- kılenen unsurlardan bin ol- Ketenci inşaat Yönetim Kurulu Başkanı îbrahim Ketenci, "Bugün ekonominin du- rumuna bağlı olarak çağdaş, çevreci, yük- sek standarth konut projelerine ilgi giderek artmaktadır" diyor. Ketenci'ye göre, ister kullanım, ister yatırım amaçlı olsun, konut talebi olanlar, yaşanan acı deneyimlerden sonra artık çok daha bilinçli davranıyor. 132 metrekare olduğunu vur- guladı. Oluşturulan sitede, büyük mağazalara yakınlığı, otoparkları, yürüyüş ve yeşil alanlanyla çevreye ve ınsana duyarlı bır anlayışı yaşama geçırmeye çahştıklannı be- duğunu anımsatarak şunlan söyledi: "Bugün ekonominin duru- muna bağh olarakçağdaş, çev- reci, yüksek standartlı konut projelerine ilgi giderek art- maktadır. tster kullanım, ister yatınnı amaçta olsun, konut talebi olanlar, yaşanan acı de- neylerden sonra çok daha bi- linçli davranmaktadır. Kuru- luşumuz da bu duyariınğa uy- gun konutlar üretme karan vermiştir. Körfezköy Projesi'nde LPG sis- temli merkezi ısıtma- dan ses,su,ısıyahümj- na, yemyeşil bir çevre- den otoparka, yüzme havuzuna, toplantı sa- lonlanndan fitness merkezi ve sığınakla- ra kadar teknik ve sos- yal gereksinimlerin karşılanması sağlan- mışür." Ibrahım Ketenci bu- güne kadar toplam 7 bin 500 konut ürettiklerini belirtir- ken Körfezköy Projesı'nın ikınci aşaması olan ve 11 ay- da teslim edılecek 400 ko- nutluk çalışmaya da başladık- lannı bildirdi. Karşıyaka'da Körfezköy Konut Projesi kapsamında 18 ay- da bitirikn konutlar hak sahiplerine törenle teslim edildi. Öğretmen mağdur edildi Bakanlık sınavı yok saydı Pilot uygulamaya Van, Hatay, Kocaeli, îzmir, Ankara ve Bolu'da başlanacak Dköğretmıe yeııi program FIRATKOZOK yin ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı'nın yurtdışındaki kadrolannda görevlendirmek üzere açtığı ataşelik sınavında başanlı olan 14 yılhk Fransızca öğretmeni Gülay Yûce, mülakatta elendi. Ankara 6. Idare Mahkemesi, mülakat sınavlannın "objektif obnadığına'' işaret ederek yürütmeyı durdurma karan verdi. Ancak Yüce mülakatta ine elendi. Ankara Hıdırhktepe :öğretim Okulu'nda görev yapan Fransızca Öğretmeni Gülay Yüce. Milli Eğitim Bakanhğı Dış Üişkiler Genel Müdürlüğü'nce yurtdışında gereksinim duyulan eğitim müşaviri, ataşesi ve ataşe yardımcısı kadrolan için 2002'de açtığı sınava katıldı. Birinci aşama olan mesleki yeterlilik sınavından 70, hizmet içi eğitim ve değerlendirme sınavından 82 ve yurtdışı yönetim görevinden 89 puan alarak mülakat sınavına katılmaya hak kazanan Yüce'nin başanlı performansı, mülakat sınavında "durduruldu.'' Suıavdan 44 puan alarak "başanstz" sayılan Yüce, bunun üzerine Ankara 4. Idare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme: Sınav objektif değil Mahkemenin davayı reddetmesi üzerine temyize gjden Yüce hakkmda Danıştay 5. Dairesi "yürütmeyi durdurma" karan verdi. Karar üzerine Yüce'yi yeniden mülakata çağıran bakanlık, 1 yıl sonra yaptığı mülakat sınavında öğretmene bir kez daha 44 puan vererek kendisini eledi. Bunun üzerine konuyu bir kez daha yargıya taşıyan Yüce, Ankara 6. îdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Mahkeme, öğretmenin mülakat sınavında düşük puan verilerek başansız olarak değerlendirümesinin "hukuka aykm'' buldu. Sınavın "objektif ve nesneT ölçütlere göre yapıldığına ıhşkin somut bir bilgi bulunmadığuıa işaret eden mahkeme yürütmeyı durdurma karan verdi. Eğitim Servisi - Milh Eğitim Ba- kanlığı'nm ilköğretım okuüanna yönelık hazırladığı yeni öğretım programının püot uygulamasına Van, Hatay, Kocaeli, tzmır, Ankara ve Bolu ülennde başlanacak. Milli Eğitim Bakaru Hüseyin ÇeKk, dün Kabataş Erkek Lısesi'nde yaptığı "Müfredat Tarutmı Toplanosı"nda. müfredata yönelık yapıcı eleşnrile- re açık olduklaruıı belırtti. Bakan Çelık, müfredatın 38 sivıl toplum kuruluşu, 8 üniversite, 53 akade- DtN DERSİ ZORUNLU- Kabataş Erkek Liscsinde ilköğretim okullanna yönelik olarak hazuianan yeni müfredat programuu açıklayan Milli Eğitim Bakaru Çelik, okullardadin dersinin zorunlu olmaya devam edeceğini söyledL Çelik "Ancak bütün dinlerin öğretilmesi yönünde çahşmalar yapryoruz" dedL ' (Fo'toğraf: AA) • Milli Eğitim Bakaru Çelik, akademisyen, uzman, öğretmen ve müfettişlerin katkısıyla belirlenen yeni müfredatta AB standartlannın dikkate alındığıru söyledi. Çelik "Katı davranış programdan zihinsel ve yapılandıncı öğretime geçildi" dedi. misyen, AB uzmanlan, 26 bın 304 ögrenci, 9 bin 192 veli, 2 bın 259 öğ- retmen ve 697 müfettişın yardımıy- la hazırlandığını beluierek, müfre- datla amaçlananlan şöyle belirttı: - Okullaşma oranını yükseltmek. - Fiziksel şartian iyileştirmek. - Öğretmen kalitesini artnrmak. - Rehbertik hizmeüerini geltştir- mek. - Teknoloji kullanımmı yaygnılaş- ürmak. - Müfredatm çağa uygun hale ge- tirilmesi. Mürredat programıyla "iyi birey, iyivatandaş ve iyiinsan" yetiştirme- yi amaçladıklannı söyleyen Çelık, ılk ve ortaöğretunde milli bılgilerin ağırlıklı olarak verihnesı gerektiği- ni belirttı Mevcut eğitim sısteminın ekonomiye ve demokrasıye duyar- sız olduğunu belirten Bakan Çelık, değışiklıkleri şöyle açıkladı: - Kaudavranış programdan zihin- sel ve yapılandıncı öğretime geçildi. - Sadece öğretim değU, eğitim de vurgulandL - 8 yühk kesintisiz eğitim uygun hale getirildL - AB standartian dikkate ahndL -Çocukbrdaeksikotan 8 or- tak beceri betiriendL - Programlar etkintikkrk zenginleştirüdL - Yüzeysel davranış ifadesi yerine bilgi, beceri, anlavış ve tutumlar konuldu. - Ölçme değerlendirme an- lay^mda sadecesonuçdeğB,gi- diş süreci de önemsendl Çelik, bır gazetecının "Din dersleri zorunlu olmaya de- vam edecek mi?" şeklindeki sorusuna tt Okıü1arımızda,ki- osenin din dersi öğretmesi gj- bi bir eğitim vermiyoruz. Din dersi zorunlu olmaya devam edecek. Ancak bütün dinlerin öğretilmesi yönünde çahşma- laryapryoruz*" yanıtını verdi. YÖK ve KKTCüniversiteleri uzlaşh KKTC üniversiteleri için merkezi sistemle ön kayıt başvuruları alınacak, Açık kalan kontenjanlaryine merkezden ÖSYM tarafından doldurulacak ANKARA (CumhurivetBürosu) - Yükseköğ- retim Kurumu'nun (YÖK), KKTC'dekı üniver- sıtelerin ön kayttla öğrenci almasuıı yasaklama- sıyla başlayan tartışma, uzlaşmayla aşıldı. YÖK, merkezi yerleştırme sonrasındaünıversitelenn boş kalan kontenjanlan ıçm merkezi sistemle ön ka- yıt yapacak. Cumhuriyetçi Türkiye Partisi milletveküi Meh- met Çağlar başkanlığındaki KKTC heyeti, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç \e bazı yürüt- me kurulu üyelenyle dün brr kez daha bır araya geldi. Yaklaşık üç saat süren görüşmenin ardm- dan heyetle birlikte gazetecilere açıklamalarda bu- lunan Tezıç, ilk yerleştirme sonuçlan açıklandık- tan sonra adaylann yapacaklan tercıhlere göre Tür- kiye ve KKTC'deki üniversıtelere merkezi yön- temle yerleştinleceklerini söyledi. Bu yerleşurmelenn tamamlanmasının ardın- dan açık kontenjan kalması durumunda, bunun için KKTC üni\ ersıtelennın ıçinde bulunduğu du- rumu ve takvimi biraz öne çekerek bu ünıversı- telere özgü bu düzenleme yapüacağını söyleyen Teziç, ümv ersıte kayıtlan yapılu"ken KKTC üni- versiteleri için merkezi sistemle ön kayıt başvu- rulanmn aluıacağını bildirdi. Teziç, "KKTC üni- versitelerhün açık kalan kontenjanlan yine mer- kezden ÖSYM taranndan doldurulacakbr" di- ye konuştu Tezıç, bu uygulamanın Türbye'den KKTC'ye gıden öğrencıler için geçerli olduğunu vurgula- yarak diğer ülkelerden öğrencılenn koşullannı Türkıye'nın belu-lemediğini ifade etti. KKTC Heyeti Başkanı Mehmet Çağlar da alı- nan sonucu "Ueri bir adnn" olarak değerlendı- rerek YÖK e, "KKTC'deki ünKersitelerin önü- nü açacak karan akhklan için" teşekkür etti. GEÇMtŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Çok Bilinmeyenli Denklem Büyük çoğunluğunun her şeyi bildiği(!) bir ülke olmanın ceremesini "En iyi bildiğim şey neyi bil- mediğimdir" anlayışını sürdürme inadından vaz- geçmeyenler çekiyor. Çünkü her şeyi bildiğini sananlar bu yaklaşım- larını mesleklerinin ya da yaşamlannın ayrılmaz parçası haline getirdikleri için ne dertleniyortar ne de zor durumda kaldıklannı kabulleniyorlar. Hatta tartışmayı önce yaratıp sonra da körük- ledikleri için belki de mutlu oluyorlar. Süreyya Ayhan olayı, bu konudaki son ve en somut örneği oluşturuyor. Türk atletizminin son dönemdeki yüz akların- dan biri olan Süreyya Ayhan'ın tartışmasız favo- ri sayıldığı yanşma dalında olimpiyata katılama- yacağının kısa bir süre önce kendisi ve eşi-ant- renörü tarafından açıklanmasının sonrasında oku- yup dinlediklerimiz, çoğumuzu çok bilinmeyenli bir denklemi çözmekte zorlanan okul kaçkınları- na çevirdi. Bilinen tek doğru, Süreyya Ayhan'ın olimpiyat- lara katılamayacağı. Tann'ya şükür bu konuda bir tartışma yok. Iş dallanıp budaklanıncaTürkiye Milli Olimpiyat Ko- mitesi de sorumlu kurumlar arasında tek doğru- yu uygulama alanına koydu ve Süreyya Ayhan'ın sporcular listesinden çıkanldığını Uluslararası Ko- mite'ye bildirdi. Gerisi? Gerisı her yetkıli ve sorumlunun kafasından ge- çen senaryolar arasında kaybolan gerçekler. Konuya yaklaşımları ikiye ayırabiliriz. Bunlardan birincisi Süreyya Ayhan'ın bacak kaslarındaki farklılıklar nedeniyle her antreman ya da yarış sırasında sakatlanma tehlikesiyle kar- şı karşıya olduğunu söyleyenlerin değeriendir- mesi. Ikincisi ise "doping" yaptığının ortaya çıkacağı korkusuyla sakatlık gerekçesinin arkasına sığınıl- mış olduğunu ileri sürenlerin verdikleri bilgiler. Türkiye'de sporun bilimsellikten uzak, kişisel ter- cihlere, grup ya da siyasal yakınlıklara bağlı bir konumda olduğu yıllardan beri bilinıyor. Ancak Süreyya Ayhan'ın doping testi için idrar alınmasında uygulandığı belirtilen yöntemlere ba- karsanız, spor sadece bizde değil dünyada da yoz- laşma dönemine girmiş demektir. Çünkü doping sadece sporun ve sporcunun de- ğil, spor efendiliğinin de düşmanı. Doping konusunu da uluslararası gündeme ta- şıyan ilk kurum Uluslararası Olimpiyat Komitesi oldu. Savaşım konusunda başlattıgı çabalara Bır- leşmiş Mılletler (BM), Uluslararası Spor Federas- yonları, Milli Olimpiyat Komiteleri, Milli Spor Fe- derasyonları ve devletlerin temsilcileri de katılın- ca Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) kuruldu. Doping kontrolü için alınacak ömeklerle ilgili yö- nergeler hazırlanıp yayımlandı. Buna paralel olarak da doping sayılacak mad- delerle ılaçlann Itsteleri belirlendi. Bazı ılaçlarta mad- delerin hangi dönemlerde kullanılması halinde doping sayılmayacağı da kurallara eklendi. Ben bu listeleri ve kontrol yöntemlerini, editör- lüğünü Prof. Dr. Turgay Atasü'nün yaptığı "Do- ping ve Futbolda Performans Artırma Yöntem- leri" adını taşıyan, uzman bilim adamlannın ha- zırladıklan kitapta okudum. (Türkiye Futbol Fede- rasyonu Yayını-2004) Bu yazıyı da okuduktan sonra yazıyorum. Spo- run geleceğine ilişkin kuşkulanm da Süreyya Ay- han örneğinde aktarılanları karşılaştırma olana- ğını bulmamdan kaynaklanıyor. Şunu da eklemekten kendimi alamıyorum. Spo- run siyaset-yandaş ılişkılerine bağlı olmasından yakınıyoruz. Ama son olayda spora aile saadetı- nin de kanştığı anlaşılıyor. Galiba bu nedenle ulus- lararası bir değere gereken önemi gösteremiyor, diğer ülkelerdeki benzer sporculara uygulanan bilimsel yaklaşımı, tıbbi destekleri gerçekleş- tiremiyoruz. oerinc@ cumhuriyet.com.tr Sosyal güvence istiyorlar Gündelikçi kadınlar örgütsüz lstanbul Haber Servi- si - Ekonomik bunalım- lar, ışsızlık ve yoksul- lukla mücadele eden Türkiye'de, "bir işte ça- hşrvor ohna''nın önemlı olduğunubelirten günde- lıkçı kadınlar, "Elde et- tiğimiz geliryüksek, ama işler çok yorucu ve bizi yönlendirecek, haklan- mmsavıınacak birörgü- tümüz yok" dediler. Ev hızme- tınde çalışan kadmlar. ayn bır sendika oluşturma- dan, var olan kadın da- yanışma merkez- leri, kadm haklan vakıf ve dernekleri ile sorun- lanna çözüm bulabılme olanağına sahip, ancak var olan kuruluşlar bu konuya gereken ılgiyi göstermıyor. Bu tür ku- ruluşlar gündelikçi ka- dınlan hiçbir araştuına- lanna dahıl etmıyor ve "ev emekçileri"nin hak- larrnı aramıyor. Ev hiz- meunde çalışan kadınlar, 'işverenden bagnnsız bir sosyal güvence> e kavuş- tunümalan için gerekli yasaldüzenlemelerin ya- pümasrm bekledikleri- ni söylüyorlar. Ev hizmetlerinde çalı- şan kaduılann haklan, ilgili yasada dahi yer al- mıyor. 1475 sayüı Iş Ya- sası'nın 5. maddesine göre, "Ev hizmetinde çanşanlar İş Kanu- nu'ndanyararlanamaz- larveSOösayı- h Sosyal Si- "gorta- lar Ya- sa- sı'nın 3. maddesine göre de (üc- rerJi ve sürekli çahşanlar hariç) sigortah olamaz- lar". Ev hızmetlennde çalışan kadınlar, Iş \e Iş- çi Buhna Kurumu'nun bu sektördeki kadınlara yönehnesı ve sosyal gü- vencenin gerçekleştiril- mesı konusunda çahş- malaryapması gerektiği- ni vurguluyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle