17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9TEMMUZ2004CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul A 29 Edirne A 33 Kocaelı A 31 Çanakkale A 32 Izmır A 38 Manisa A 39 Aydın A 40 Denizli A 37 Zonguldak B 25 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas B B PB PB A A A B 26 26 26 26 32 32 31 28 A 38 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A A PB PB 3/ 34 39 42 38 39 33 29 B 24 Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun doğusu yer yer çok bulutlu. dığer yerier az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklı- ğı. artmaya devam edecek Rüzgâr; ku- zey ve doğu yonler- den hafif ara sıra orta kuvvette, yurdun ku- zeybatı kesımlennde yer yer kuvvetlı ola- rak esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brûksel Parıs Bonn Y PB Y Y Y Y PB Y 18 18 17 22 21 22 24 21 Münıh Y 26 Zûrih Berlın Badapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB PB A B A A 21 29 28 21 31 27 31 32 Y 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire Y A PB A PB Y Y A 20 35 24 36 27 28 25 38 A 41 0Aç.k t Parçalı bulutİL i Sıslı Bulutlu k Çok öj'utlu » Yağmurlu * * G U N C E L CÜNEYT ARCAYIREK • Baştarafı 1. Sayfada döniik sorunları tartışmıyor, şöyle bir bakıp geçiyor. Varsa yoksa AB'den aralık ayında müzakere tarihi alacak mıyız, alamayacak mıyız? Müzakere tarihi sankı kansere kesın tedavi. Sanki aralıktan ıtıbaren her türlü derde çare. Yalakalığın örtüsü de müzakere tarihi ve AB üyeliğı. Gerçekleri göstermekten gıderek uzaklaşmak topluma ne kazandıracak, anlayan varsa beri gelsin. Başbakan beyefendi hazretlerinin sadece milletve- kili dokunulmazhğı yok, ayrıca medyatik dokunulmaz- lık da zırh gibı adamı koruyor. Geçende sorun geldi geçti. Beyefendi. ekonomıde pembe tablo çizerken ülkede tek sorunun ışsizlik oldu- ğunu söyledi. Işsizlik de bir hedefmiş, hükümet bu hedefin gerisın- deymış. Tabıı inşallahlı maşallahlı vaatlerle işsızliğın de çanına ot tıkayacaklannf açıkladı. Birtuhaf olduk. Başbakan, ülkenin hemen hersoru- nunu çözmüş, geriye sadece işsizliğın kaldığından söz ettiği gün, TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu gerçe- ğedeğiniyordu. Her yıl 700 bin kiş/nin "istihdampiyasasına" yan't iş- sizler ordusuna katıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu'na göre, "sadece yeni katıianlara iş bulabilmek için yıllık 35 milyar dolarfık yatınma gereksinim var". işsizliği önleyecek çare yatırımdan mı geçiyor? TOBB Başkanı'nın verdiğı rakamlara göz ataiım: Kamu- nun 5 milyar, özel sektörün de 20-25 milyar dolarlık ya- tırım yaptığı Türkıye'de yatırım açığı yıllık 5 milyar do- \ar\ Başbakan işsizliği önleyeceğizderken bir derde par- mak basıyor. bununla birlikte çızdiği pembe tabloda yer almayan on başka dert, örneğin başta işsizliğin döl yatağı yatınm yetersizliği, ortaya çıkıyor. İşsizliğin açtığı derın yarayı basit bir mantıkla sergı- lemek de olanaklı. Giderek artan sayıda işsizler ordu- su, resmi rakamlara göre, iki üç milyona bile ulaşmıyor. Oysa yazılıyor, söyleniyor, gayri resmi işsiz sayısı on milyonu aşıyor. Başanları şişirirken işsizlik diye neredeyse küçüm- senerek söz edilen 10 mılyon işsiz; ailesi, çevresinde- kilerle birlikte 3O'la4O milyon arasında açlığa mahkûm insan demek. • • • Başbakan beyefendinin umurunda mı dünya? Gö- zünde pembe gözlük, muhalefete, medyadaki biravuç muhalefete on parmağında on kara. Bir cebinde kızının düğün davetiyesi bir ayağı -aile ocağına çevirdiği- Baş- bakanlık uçağında. Bir zamanlar Semra Özal'ın yalaka papatyalanyla ya- lılarda sergılediği Lale Devri manzaralarının bir başka türiüsü RTE ve ailesi ile yaşanıyor. Ürdün'e Kral'la yemeğe neden gitmiş, kızının düğün davetiyesıni vermek için mı? Hayır efendim, hayır! "Oy- le kuru kuru ziyaretlere vaktimizyok" diyor. Uluslarara- sı sorunlarla dopdolu ki kafacığı, Kral'a "samimi hava- nın egemen olduğu gayn resmi birziyarette" bulunarak -ıçeriği bilinmeyen- görüşmeyi yeğlemiş... Şık ve zarif Ürdün Kraliçesi'nin yanında Atatürk ça- ğının zıddı örtünmüş giysileriyle ikı kadın. Bir yandan dü- ğün davetiyesi için devletin uçağı ile Ürdün yolları, öte yandan NATO zirvesıne benzer düğün önlemleri... Beş bin polis hazır olda. 11 Temmuz'da nikâhın yapılacağı Kongre Sarayı'na açılan sokaklar trafiğe kapanıyor. Cumhuriyet rejiminde sadrazamlara benzer düğün yapan bu insanlar kim? Başbakanlığı görmese, kızını oğlunu Kadıköy Nikâh Dairesi'ne özel aracıyla götüre- cek Kasımpaşalı bir beniâdem. Cumhuriyet dönemin- de hıçbir başbakan kızlannı, oğullannı evlendirirken böylesine monarşı özentisı düğün heveslerine kendisi- ni kaptırmadı. Bizımki tasarruf, sadelik, şeffaflık deyip dururken; tal- kını verır başkalarına, ama kendi yutar salkımı. Italya ve Yunan Başbakanı'nı, Ürdün Kralı'nı getıre- rek düğüne görkemli bir hava vermek için -üstelik dev- let olanaklarıyla- aşın bir çaba göstermek, gün gelir acaba nasıl tanımlanır? Görmemişliğin daniskası diye mi, nasıl? SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "... Söz Döniip Dolaşıp../ • BaştarafıArka Sayfada Rusya'da, Çar 'Deli' Petro, Osmarrtı'da Sadrazam 'Ko- ca' Reşit Paşa 'alafrangalıklan' ve neden olduğu çöküş yaşandıktan sonra; Gâzi'yle vladimir Ityiç'ın denedikleri ve başardıklan dostluk ve dayanışma, yoksa bundan mıy- dı? Aynı soru. galiba şöyle de sorulabilir: Rusya'dakı öte- kı Avrasyacılık'lar, yoksa bundan mı Turan/Slav (Türk/Rus) ışbırlığıni bu kadar cıddıye alıyor? Prof. Dr. Aleksandr Kadirbayef'ın verdıği öteki iki 'ömek'le de, bu- nu görmüyor muyuz? a/. A. E. Bagramof un Avrasyacılığı, Slav/Türk kanşma- sı, Slav/Türk birlığidır ki, bu konu yalnız Rusya ıçi için de- ğil, dış politıka açısından da önem taşımakta: Rusya/Tür- kiye ılışkıleri ıle doğrudan bağlantılı bulunmaktadır; Rus- ya Tarihi içinde, 'AltınOrda'nın ve Muslüman Azınlıklan- nın haklannın lade edilmesi; ûrtodoks Inancı'nın, Islam Tasavvufu ile karşılaştırılması gibi konuları da gündemine alıyor. b/. A. Panarin'in Avrasyacılığı ise, 'imparatoriuk' kavra- mı üzerine kurulmuş, ama, 'imparatoriuk' ne dar milliyet- çilik, ne de 'agresif (saldırgan) emperyalızm anlamına ge- liyor "bir milletin üstünlüğünü gözetmeyen, belli değer- lere ve prensiplere dayanan, özel bir 'devletyapısı' ön- görüyor; yânı, Avrasya'nın kendısine has millı ozgünlüğü- nü, polıtık alanda dolayısıyla gerçekleştırebilen, bir devlet yapısı! (Kadirbayef, s. 12) Özellikle de, Türkiye ile... c/. Bir de elbet, 'Rus Avrasyacılığı'rvn Müslüman/Türk 'versiyonu' var; buna göre 'Avrasya'nın timsali ve mih- veri, ancak Türk/Müslüman halklan olabilir'. Prof. Ka- dirbayef, bu düşünceleri, şöyle ilginç bir sonuca getirip, bağlamış: "... Avrasya'yı, hem Türk hem Rus dünyalan arasın- daki kesintisiz dryalog, hem de Ortodoks Hıristiyanlı- ğı ile Islamiyet arasındaki diyaloğun ürünü olarak dü- şünebiliriz. Avrasyacılar'ın kanaatine göre, bugünkü Türkiye ve Rusya'da olduğu gibi, 'sekülarize' edilme- li, yani 'laikleştirifmeli'dir. Avrasyacılar sosyal istikra- nn garantisi olarak, Islâm'ın rolünü çok yükseltiyorlar ve Rusya'da eksikliği duyulan 'bütünlüğü' sağladığı için, ona hayranlık duyuyoriar. Bundan dolayı ulusla- rarası alanda Rusya, Muslüman ülkelerle yakınlaşma- hdır; özellikle de, Türkiye ile!.." Kadirbayef, s. 13) Gördünüz değil mı? Lâf Avrasya'dan açıldı mı, söz dö- nüp dolaşıp, aynı yere gelıyor. SUIU kar t Gök gürultülû Erdoğantürbanı dayatiyor• Baştarafı 1. Sayfada yan, din, diyanet bilmeyenler konuşuyor. Anayasanın 24. nıaddesini işine geldiği gibi yo- rumlayanlar var. Bu din düş- manlığı niye?" dedı. Erdoğan, devletin en önemli görevlenn- den birinin halka dini öğretim vermek olduğunu, ancak kendı- lerine "bunu yapmayın" dendi- ğini söyledi. Erdoğan, Batı'da kilise vakıflannda, özel ve dev- let okullannda dini eğitimle ilgi- li bir yasakJama olmadığını be- lirterek "Bizde ülkenin ileri ge- lenleri cami semtine uğramaz- lar. Bizde camiye gitmekten çekinilir. Bizde bu çekingenlik ve endişe niye?" diye konuştu. 'Senin gibi yaşamaya mecbur muyum!' Erdoğan. dini kurallann ülke- ye getirileceğıne yönelik endı- şelere ilişkin olarak "Aynı şeyi bizim için de söylüyorlar. Ya ben senin gibi yaşamaya mec- bur muyum, kardeşim! Sen de bana saygı duy" dedi. Hem di- ni hem de Curnhunyetin kendi- ne has değerlenne sahıp çıka- caklannı kaydeden Erdoğan, "Bunun tohumlarını atmaya mecburuz" diye konuştu. 'Özel okula türbanı sok hiç değilse' Erdoğan, dünyanın hıçbir ye- rinde kamusal alan tanırru olma- dığını söyledi. "Haydi Kızlar Kampanyası" sırasında pek çok başörîülü kızın "Benim ba- şörtüm ne olacak" diye sordu- ğunu sas unan Erdoğan, •'Dev- let okuluna sokmuyorsun, hiç olmazsa özel okullara gitsin. Ama orada da okuyamaz. Ge- lin bunun öniinii açalını.Top- lumsal mutabakatla aşılır bu. Dayanışma olursa buna hazır bir hükümet var" dedi. Ancak türban konusunda zor- lama yapamayacağını, çünkü sonuç alamayacağını söyleyen Erdoğan, aksi halde toplumun gerildiğini belirterek "Tamam devlette görev verme, ama üni- versite mezunu olsun bu genç- ler..." dedi. Erdoğan, Türkiye'de "başın örtiilü saban sür, çapa yap, ama sosyolog, doktor, psi- İcolog, gazeteci olrna" dıyen bir anlayış olduğunu savunurken AfHM"nin türban karannı eleş- tırdı. "Av nıpa ülkelerinin han- gisinde bu riir uygulama var, AİHM bunu da değerlendir- meli" görüşünü sa\-unan Erdo- ğan, tüm Avrupa ülkelerinde üniversitelenn türbana açık ol- duğunu öne sürdü. Erdoğan, NATO zirvesi sırasında Sezer'in kendisine eşsız davetıye gönder- mesıne tepki gösterdi. "Maale- sef bu işlere alıştık" diyen Er- doğan, Dolmabahçe Sarayı'nın kamusal alan olmadığım savun- du. Erdoğan, gelişmiş ülkelerde böyle anlayış olmadığını, "bu konunun açılımının tam yapıl- ması gerektiğini", aksi halde tüm park ve bahçelerin kamusal alan içine gireceğini kaydetti. Tüm devlet başkanlannın dave- te eşli geldiğini belirten Erdo- ğan, "Sabretmeliyiz. Eşim de bu olgunluğu gösterdi. Artık bunlan aşmamız lazım" dedi. Erdoğan, "Halk, başbakanını seçerken, bu partiyi seçerken bunlan bilerek seçti. Mevcut durum, halka saygı noktasm- da etik olmayan bir durum..." görüşünü ortaya koydu. "Dere yatağında akar, Bunu değiştir- meye çalışmayın" diyen Erdo- ğan, " Vabancı ülke devlet baş- kanlarıyla eşimle bir araya ge- lebiJiyorum. kendi ülkemde niye yapamıyorum!" dedi. Azınlık okullarına AB uyumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkçeden başka dille öğretim yapan ve yabancılar tarafından açılmış bulunan özel okullarda Türk asıllı olmayan, ancak Türkiye Cumhuriyeti uyruklu azınlıklann da idari görev yapmalannm yolu açıhyor. Hükümetin dün TBMM'ye ilettiğı Özel Öğretim Kurumlan Yasası değişikliğiyie Türkiye'deki yabancılar tarafından kurul- muş olan ve Türkçe dışındakı dillerde öğ- retim yapan okullara atanacak yönetici- lerle ilgili esaslar yemden düzenlenıyor. AB'ye uyum amacıyla hazırlanan tasan ile Türkçeden başka dille öğretim yapan ve yabancılar tarafmdan açılmış bulunan özel okulların kuruculan ile müdürleri, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu. Türkçe ve- ya Türkçe kültür dersleri öğretmenliği yapma niteliğıru taşıyan ve öğretım dilını bilenlerden birini, Türk müdür başyar- dımcısı olarak atanabilecek. Öğretim dılı- ni bilen Türkçe veya Türkçe kültür dersle- ri öğretmeni bulunmaması halinde, oku- lun öğretim dilinde özel alan eğitimi gör- muş Türkiye Cumhuriyeti uyruklu ögret- menlere de bu görev verilebilecek. Mev- cut yasaya göre bu nıtehği taşıyan özel okullarda "Türk asıllı" Türkıye Cumhu- riyeti yurttaşı öğretmenler müdür, müdür başyardımcısı olarak görev yapabilıyor- du. Yapılan düzenlemeyle Lozan çerçeve- sinde azınlık statüsü venlen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlannın da müdür yar- dımcısı olabilmelerine olanak sağlanıyor. Çanakkale'deki orman yangını nedeniyle 2 ev yandı, 2 köy boşaltıldı. Yurttaşlar kova- larla su raşıyarak alevleri söndürmcye çalışırkeıuyangından bayvanlar da etkileDdi. (AA) Ormanlar alev alev Haber Merkezi - Çanakkale'nin Aşağı- okçular köyünde yakılan anız ateşinin or- manlık alana sıçraması üzerine çıkan yan- gında 2 ev kül olurken 2 köy boşaltıldı. 60 hektarlık orman alanı ve 100 hektarlık eki- li alanı tahrip eden yangın akşam saatlerin- de kontrol altına alındı. Bu aradaYalo\a Ba- lıkkesir ve Bursa'da çıkan yangınlardada hektarlarca orman alanı kül oldu. Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden edirulen bilgiyegöre, Çanakkale'ninAşağı- okçular köyünde dün öğlen saatlerinde baş- layan yangın, hızı 80 kilometreye ulaşan rüzgâr nedeniyle büyüyerek yaklaşık 160 hektarlık alanda etkili oldu. Yangın sonucu, merkeze bağlı Değirmendere Köyü'nde 2 ev yandı. Yangında aynca, Değirmendere ve Andık Obası mevkiinde bulunan bazı ev ve ağıllar zarar görürken Değirmendere ve Elmacık köyleri boşaltıldı. Yetkililer her- hangi bir can kaybı yaşanmadığını belirtti- ler.Elektrik ve telefon hatlannın kesilmesi- ne neden olan yangın saat 21.00 sıralannda kontrol altına alındı. Öte yandan Yalova'nın Armutlu ilçesi Fıstıklı köyü yakınlannda çı- kan yangında 10, Balıkesir'in Ayvalık ilçe- sine bağlı Küçükköy belediyesine ait çöp- lükte çıkan yangında da 10 hektarzarra gör- dü. Bursa'nın Mudanya ilçesinde çıkan yan- gında ise 5 dönüm makilik alan tahrip oldu. Dünya için felaket alarmı • Baştarafı 1. Sayfada vanın ildim değişimlerine tepkı göstererek tür değıştirdiğini ya da ilkbahar etkinliklenne daha erken başladığını belirttiler. Çevre, sosyal ve ekonomik konular üzerinde çok kapsamlı araştırmalar yaparak sürdürüle- bilir bir dünyaya ulaşabilmek için gerekli bılgıleri insanlara sunma amacı taşıyan "World- watch Institute" tarafından hazırlanan "Dünyanın Duru- mu 2004, Özel Konu: Tüketim Toplumu" adlı kitap TEMA Vakfi'nca yayımlandı. Kitapta. Ekim 2002-Ekim 2003 arasında dünyada çe\Te ile ilgili önemli duyurular ve sunulan raporlar "Dünyanın Durumu: Yılın Özeti" başlığı altında toplandı. Sürdürülebilir kalkınmaya gi- den yolda geiışme ve güçlerin belgelendığı çizelgeye göre, "Kirlilik, ekosistemler" başlı- ğı altındakı gelişmeler şöyle: • 7" bin ton petrol taşıyan Prestige adlı tanker ikiye ayn- lınca Ispanya'nın Galiçya kıyı- lan kirlendi. ^ Gelışmekte olan ülkelerde- ki kömürle çalışan enerji sant- rallan ve atık yakım tesisleri ye- ni cıva kırlıliğinin nedeni oldu. • Amazon'daki orman kaybı, 2001 yılma oranla yüzde 40 art- tı ve Brezilya son 15 yıldaki ikinci en büyük kayıp oranına ta- nık oldu. ^ Bilim insanlan. dünyadaki ağaç türlerinden \r üzde lO'unun kerestecilik, ormanJann bölün- mesi ve istilacı yabancı türlerin ekimi nedeniyle yok olma tehli- kesi içinde olduğunu açıkladı. • Bilim insanlan birçok bitki ve hay\anın ikhm değişimlerine tepki göstererek tür değiştirdiği- ni ya da ilkbahar etkinliklerine erken başladıgını bildirdiler. ^ BM Raporu'na göre, koru- ma altına alınan alanlann sayısı 100 bini aştı ve Hindistan ve Çın'in toplammdan daha fazla alanı kapsayacak düzeye geldi. • Bilim insanlan endüstriyel balıkçılığın dünyadaki en geniş ve ekonomik açıdan en önemli balık türlerinin yüzde 90'ını yok ettiğini belirttiler. • Kanada hükümeti, balık stoklannın azalması nedeniyle ülkenin hemen hemen tüm Atlas Okyanusu sulannda morina avı- nı yasakladı. • Dünyanın kıyıdan uzaktaki İKLİM DEÖİŞİMİ KORKUTUYOR ÇOCUKLAR SITMA KURBANI v' Kuzey Buz Denizi'nden alman uydu göriin- tüleri son 20 yılın en düşük buzul sayısını göste- riyor. ı/Avustralya'da ülke tarihinin en korkunç ku- raklığında insanlann yol açtığı ildim değişimle- ri büyük rol oynadı. t/ Ingiltere, karbon emisyonunu 2050 yılına ka- dar yüzde 60 azaltmayı planhyor. (Kyoto Proto- kolü'nde belirlenenden daha fazla) • Bilim insanlan kuzey yankürenin 1980'den beri, 2000 yıldır görülmediği kadar sıcak oldu- ğunu açıkladı. • Avrupa 2005'ten itibaren, AB ülkderioâç : :- karbondioksite birpiyasa değeri saptamayayöbi&^: lik ilk iklim emisyon ticareti yasasını kabul etti. •Dünya Sağlık Örgütü recede akut solunum sendromunun (SARS) 30 ülkede 812 kişüıin ölümüne ve 8439 kişinin hastalanmasma neden olduk- tan sonra kontrol altına alındığını açıkladı. •Afrika'da her gün 3000'den fazla ço- cuğun sıtmadan öldüğü raporlarla ortaya konuldu. •Sigaradan kaynaklanan ölüm ve has- talıklan azaltraak izin Halk Sağlığı Anlaş- ması, WHO'nun 192 üyesi tarafından oy- /.birliği ile kabul edildi. "•Hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine %ıkınca Fransa'da 14 bin 800 kişi hayatını kaybetti. en büyük rüzgâr projesinin son türbini Horns Rev'de çalışmaya başladı. Türbin, Danimarka'nın enerji ihtiyacının yüzde 2'sini karşılayacak. • Three Gorges Barajfmn kapakları kapatıldı ve Çin'deki Yang-Çe Nehri rezervuan dol- maya başladı. Barajın 2009'da 18.2 gigavvatt enerji üreteceği tahmin ediliyor. • ABD ve Kanada tarihinde- ki en büyük elektrik kesintisi, se- kiz eyalet ve iki ilde 50 milyon kişiyi etkiledi. "Biyolojik çeşitlilik", "biyo- teknoloji", "genetik", "ozon tabakası", "gıda", "su", "suç" gibi başlıklann da yer aldığı çi- zelgede. bu başlıklardaki geliş- meler ise şunlar oldu: • 12 ülkede 18 yeni UNES- CO biyosfer alanı oluşturuldu ve Afrika'nın ilk sınır ötesi biyos- feri daha da genişletildi. • Genetik olarak değiştiril- miş ürünlerin ekim alanı dün- yada 587 milyon hektara ulaştı. t/ Bilim insanlan insanm ge- netik kodunu nihayet tamamen çözdüklerim açıkladılar. • Bilim insanlan Antarktika üzerindeki ozon deliğinin 26 milyon kilometrekareye ulaştı- ğını ve daha da genişleyeceğini açıkladılar. • Yardım kuruluşlan Güney Afrika'da 7 milyon çiftçinin ölü- müne yol açan AIDS'in kıthğı arttırdığını açıkladılar. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada riler alınca tepesi attı. Zira Erdoğan'ı övmek ser- best, eleştirmek yasak. Erdoğan'ın imam hatiplerle ilgili söylediklerini bir kez daha aynen aktaralım: "YÖK Yasası Köşk'ten döndükten sonra ikinci kez gönderilebilirdi... Bunun bir bedeli var, Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz. Çünkü daha önce ödenen bedeller var. Bu meslekliselerinde oku- yanlara da aynı bedeli ödetmeyiz. Toplum buna ha- zır olduğu zaman bu adım atılır." Erdoâan'ın sözleri son derece net: 1 - YOK Yasası'nı ikinci kez Köşk'e gönderseydik, bizim bir bedel ödememiz gerekecektı. 2- Biz bu bedeli ödemeye hazır değiliz. 3- İmam hatiplere de bu bedeli ödetmek istemi- yoruz. 4- Toplumun ezici çoğunluğu bizim istediklerimi- zi kabul edebilecek noktaya geldiği gün her türlü adı- mı atacağız. Ancak Erdoğan, Bulgaristan dönüşü uçakta söz- lerinin yanlış anlaşıldığını söyledi. Şöyle demış: "Ben bu çocuklara bu ailelere bedel ödettirmem, dedim. Bu, bedel ödemem, diye algılandı." Bereket, canlı yayınlar var. Erdoğan'ın sözlerini ben de naklen izlemiş, not etmiştim. Meclis'teki müsamere Erdoğan neden ikinci bir açıklama yapma gereği duydu? AKP'nin çekirdek tabanında artık usul usul şunlar işlenmeye başladı: 1 - Bizimkiler de iktidann tadına vardı, bizi unuttu. 2- Seçimden önce verdikleri sözlerin hiçbirini tut- madılar. 3- Bir AB sevdasıdırtutturdular, onlann istediği her şeyi yapıyoıiar, bizim istediklerimizi yapmıyoriar. 4- lktıdan bırakmamak için her şeyden vazgeçe- cekler! Bunlar değışik sözcüklerte fısıltı gazetelerinin man- şetlerinde yer alan ifadeler. Bu havayı AKP'nin yan ve tam resmi yayın organ- lannda da görüyoruz. Bıraz da bu yüzden olsa gerek, Meclis çalışmala- nnda da değışik bir müsamere sergilenmeye başla- dı. Hangı yasa olursa olsun içine mutlaka türbanın serbest bırakılmasını öngören bir madde eklenme- si öneriliyor. öneriyi yapan AKP mılletvekilinin kar- şısına bir başka AKP'li çıkıyor. Olur- olmaz tartışma- sı yapılıyor. CHP'lilerin de devreye girmesiyle öneri ya geri çekiliyor ya reddediliyor. Böylece AKP'liler tabanlarına şu mesajı vermiş oluyor: "Biz sizin bütün isteklerinizin farkındayız. Her fır- satta da bunlan dile getiriyoruz, yasalann içine gir- mesi için çaba harcıyoruz ama, ahhh şu statüko. Bir şekilde engelleniyor. Biraz daha sabır!" Müsamere sürüyor... Yeniden Erdoğan'a dönersek... Uçakta, ayaklan havadayken yaptığı açıklamanın devamında, "Bizim asıl hedefimiz şudur: Toplumun taleplerini kendisi- nin güçlü kılması lazım. Siyasetçinin de o talebe kı- lavuz olması lazım" dedi. Erdoğan Birlik vakfı'ndaki konuşmasını daha da geliştiriyor. Tabanına, ortalığı ayağa kaldırırsanız ve isteklerinizi Türkiye gündemine sokarsanız ben de "karşıma dikilenlere" milletin isteklerine karşı çıka- mazsınız, derim bedel de ödemeyiz, mesajı veriyor. Erdoğan'ın "toecte/"den neyi amaçladığını açıkla- ması gerekiyor. Bu tartışma daha çok manşet-yo- rum kaldıracak. Anlaşılan bir de "bedelli demokrasimiz" oldu! | ankcumc/ cumhuriyetcom.tr Eski vekilin oğlunu kaçırdılar Emniyeti mafya bastı B Baştarafı 1. Sayfada miktarda uyuşturucu sü- rüleceğine dair duyum- lar almasıyla başladı. Ajanlar vasıtasıyla Van'da uyuşturucu İca- çakçılanyla anlaşan nar- kotik ekipleri. önce nu- muneyi görmek istedi- ler. 10 gram eroin ve af- yon sakızı numunesini beğenen Malatya Nar- kotik Şube dedektifleri, uyuşturucu maddeyi sözde satın almak üzere anlaştılar. Polisler ken- dilerine uyuşturucu maddeyi sarmak isteyen Hamit Bayram'dan ma- lın bir an önce kendile- rine teslim edilmesini istediler. Polisten şüphe- lenen Bayram ve şoförü olay yerinden kaçmak isteyince yakalanarak gözaltına alındılar. Gözaltına ahnan zan- lılar, Van Emnıyet Mü- dürlüğü'ne ait kademe binasına götürüldüler. Hamit Bayram, uyuştu- rucu müptelası olduğu- nu ve krize girdiğini öne sürerek ruvalete gitmek istediğini söyledi. Bay- ram daha sonra cep tele- fonundan adamlannı anyarak kendisini kur- tarmalannı istedi. Bu- nun üzerine harekete ge- çen Bayram "ın adamla- n emniyet binasına bas- kın düzenlediler. Bir an- da emniyet binasına gi- ren yaklaşık 30 kişi po- lisleri döverek etkisiz hale getirdikten sonra Bayram ve şoförünü po- lisin elinden alarak kaç- tılar. Olaya el koyan cumhuriyet savcılığı, eski milletvekili Musta- fa Bayram'ın ifadesini alırken Hamit Bayram ve 6 adamı akşam saat- lerinde emniyet binası- na giderek polise teslim oldular. Van Emniyet Müdürü Tacettin Kurt olayı doğruladı. Kurt şöyle konuştu: "Araç Bölge Trafik Müdür- lüğü sahasında bulu- nan araç bakım atöl- yesine ahnarak aranır- ken Hamit Bayram'ın çok sa>ıda yakını da gelerek olayla ilgili bil- gi almaya çalışmış.Ya- kınlannm sebep oldu- ğu kargaşa üzerine Hamit Bayram kaçar- ken 1 polis memuru da darp edilmiş. Daha sonra yapılan araştır- ma sonucu Hamit Bay- ram ile olaya kanşan 7 kişi yakalanarak gö- zaltına alındı. Soruş- turma sürüyor. Araçta da uyuşturucu madde buiunmadı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle