Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9TEMMUZ2004CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul A 29
Edirne A 33
Kocaelı A 31
Çanakkale A 32
Izmır A 38
Manisa A 39
Aydın A 40
Denizli A 37
Zonguldak B 25 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
B
B
PB
PB
A
A
A
B
26
26
26
26
32
32
31
28
A 38 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
3/
34
39
42
38
39
33
29
B 24
Doğu Karadenız ıle
Doğu Anadolu'nun
doğusu yer yer çok
bulutlu. dığer yerier
az bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı. artmaya devam
edecek Rüzgâr; ku-
zey ve doğu yonler-
den hafif ara sıra orta
kuvvette, yurdun ku-
zeybatı kesımlennde
yer yer kuvvetlı ola-
rak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brûksel
Parıs
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
Y
18
18
17
22
21
22
24
21
Münıh Y 26 Zûrih
Berlın
Badapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
A
B
A
A
21
29
28
21
31
27
31
32
Y 20 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
A
PB
A
PB
Y
Y
A
20
35
24
36
27
28
25
38
A 41
0Aç.k t Parçalı bulutİL i Sıslı Bulutlu k
Çok öj'utlu » Yağmurlu
* *
G U N C E L CÜNEYT ARCAYIREK
• Baştarafı 1. Sayfada
döniik sorunları tartışmıyor, şöyle bir bakıp geçiyor.
Varsa yoksa AB'den aralık ayında müzakere tarihi
alacak mıyız, alamayacak mıyız?
Müzakere tarihi sankı kansere kesın tedavi. Sanki
aralıktan ıtıbaren her türlü derde çare.
Yalakalığın örtüsü de müzakere tarihi ve AB üyeliğı.
Gerçekleri göstermekten gıderek uzaklaşmak topluma
ne kazandıracak, anlayan varsa beri gelsin.
Başbakan beyefendi hazretlerinin sadece milletve-
kili dokunulmazhğı yok, ayrıca medyatik dokunulmaz-
lık da zırh gibı adamı koruyor.
Geçende sorun geldi geçti. Beyefendi. ekonomıde
pembe tablo çizerken ülkede tek sorunun ışsizlik oldu-
ğunu söyledi.
Işsizlik de bir hedefmiş, hükümet bu hedefin gerisın-
deymış. Tabıı inşallahlı maşallahlı vaatlerle işsızliğın de
çanına ot tıkayacaklannf açıkladı.
Birtuhaf olduk. Başbakan, ülkenin hemen hersoru-
nunu çözmüş, geriye sadece işsizliğın kaldığından söz
ettiği gün, TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu gerçe-
ğedeğiniyordu.
Her yıl 700 bin kiş/nin "istihdampiyasasına" yan't iş-
sizler ordusuna katıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu'na
göre, "sadece yeni katıianlara iş bulabilmek için yıllık 35
milyar dolarfık yatınma gereksinim var".
işsizliği önleyecek çare yatırımdan mı geçiyor?
TOBB Başkanı'nın verdiğı rakamlara göz ataiım: Kamu-
nun 5 milyar, özel sektörün de 20-25 milyar dolarlık ya-
tırım yaptığı Türkıye'de yatırım açığı yıllık 5 milyar do-
\ar\
Başbakan işsizliği önleyeceğizderken bir derde par-
mak basıyor. bununla birlikte çızdiği pembe tabloda
yer almayan on başka dert, örneğin başta işsizliğin döl
yatağı yatınm yetersizliği, ortaya çıkıyor.
İşsizliğin açtığı derın yarayı basit bir mantıkla sergı-
lemek de olanaklı. Giderek artan sayıda işsizler ordu-
su, resmi rakamlara göre, iki üç milyona bile ulaşmıyor.
Oysa yazılıyor, söyleniyor, gayri resmi işsiz sayısı on
milyonu aşıyor.
Başanları şişirirken işsizlik diye neredeyse küçüm-
senerek söz edilen 10 mılyon işsiz; ailesi, çevresinde-
kilerle birlikte 3O'la4O milyon arasında açlığa mahkûm
insan demek.
• • •
Başbakan beyefendinin umurunda mı dünya? Gö-
zünde pembe gözlük, muhalefete, medyadaki biravuç
muhalefete on parmağında on kara. Bir cebinde kızının
düğün davetiyesi bir ayağı -aile ocağına çevirdiği- Baş-
bakanlık uçağında.
Bir zamanlar Semra Özal'ın yalaka papatyalanyla ya-
lılarda sergılediği Lale Devri manzaralarının bir başka
türiüsü RTE ve ailesi ile yaşanıyor.
Ürdün'e Kral'la yemeğe neden gitmiş, kızının düğün
davetiyesıni vermek için mı? Hayır efendim, hayır! "Oy-
le kuru kuru ziyaretlere vaktimizyok" diyor. Uluslarara-
sı sorunlarla dopdolu ki kafacığı, Kral'a "samimi hava-
nın egemen olduğu gayn resmi birziyarette" bulunarak
-ıçeriği bilinmeyen- görüşmeyi yeğlemiş...
Şık ve zarif Ürdün Kraliçesi'nin yanında Atatürk ça-
ğının zıddı örtünmüş giysileriyle ikı kadın. Bir yandan dü-
ğün davetiyesi için devletin uçağı ile Ürdün yolları, öte
yandan NATO zirvesıne benzer düğün önlemleri... Beş
bin polis hazır olda. 11 Temmuz'da nikâhın yapılacağı
Kongre Sarayı'na açılan sokaklar trafiğe kapanıyor.
Cumhuriyet rejiminde sadrazamlara benzer düğün
yapan bu insanlar kim? Başbakanlığı görmese, kızını
oğlunu Kadıköy Nikâh Dairesi'ne özel aracıyla götüre-
cek Kasımpaşalı bir beniâdem. Cumhuriyet dönemin-
de hıçbir başbakan kızlannı, oğullannı evlendirirken
böylesine monarşı özentisı düğün heveslerine kendisi-
ni kaptırmadı.
Bizımki tasarruf, sadelik, şeffaflık deyip dururken; tal-
kını verır başkalarına, ama kendi yutar salkımı.
Italya ve Yunan Başbakanı'nı, Ürdün Kralı'nı getıre-
rek düğüne görkemli bir hava vermek için -üstelik dev-
let olanaklarıyla- aşın bir çaba göstermek, gün gelir
acaba nasıl tanımlanır?
Görmemişliğin daniskası diye mi, nasıl?
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"... Söz Döniip Dolaşıp../
• BaştarafıArka Sayfada
Rusya'da, Çar 'Deli' Petro, Osmarrtı'da Sadrazam 'Ko-
ca' Reşit Paşa 'alafrangalıklan' ve neden olduğu çöküş
yaşandıktan sonra; Gâzi'yle vladimir Ityiç'ın denedikleri
ve başardıklan dostluk ve dayanışma, yoksa bundan mıy-
dı? Aynı soru. galiba şöyle de sorulabilir: Rusya'dakı öte-
kı Avrasyacılık'lar, yoksa bundan mı Turan/Slav
(Türk/Rus) ışbırlığıni bu kadar cıddıye alıyor? Prof. Dr.
Aleksandr Kadirbayef'ın verdıği öteki iki 'ömek'le de, bu-
nu görmüyor muyuz?
a/. A. E. Bagramof un Avrasyacılığı, Slav/Türk kanşma-
sı, Slav/Türk birlığidır ki, bu konu yalnız Rusya ıçi için de-
ğil, dış politıka açısından da önem taşımakta: Rusya/Tür-
kiye ılışkıleri ıle doğrudan bağlantılı bulunmaktadır; Rus-
ya Tarihi içinde, 'AltınOrda'nın ve Muslüman Azınlıklan-
nın haklannın lade edilmesi; ûrtodoks Inancı'nın, Islam
Tasavvufu ile karşılaştırılması gibi konuları da gündemine
alıyor.
b/. A. Panarin'in Avrasyacılığı ise, 'imparatoriuk' kavra-
mı üzerine kurulmuş, ama, 'imparatoriuk' ne dar milliyet-
çilik, ne de 'agresif (saldırgan) emperyalızm anlamına ge-
liyor "bir milletin üstünlüğünü gözetmeyen, belli değer-
lere ve prensiplere dayanan, özel bir 'devletyapısı' ön-
görüyor; yânı, Avrasya'nın kendısine has millı ozgünlüğü-
nü, polıtık alanda dolayısıyla gerçekleştırebilen, bir devlet
yapısı! (Kadirbayef, s. 12)
Özellikle de, Türkiye ile...
c/. Bir de elbet, 'Rus Avrasyacılığı'rvn Müslüman/Türk
'versiyonu' var; buna göre 'Avrasya'nın timsali ve mih-
veri, ancak Türk/Müslüman halklan olabilir'. Prof. Ka-
dirbayef, bu düşünceleri, şöyle ilginç bir sonuca getirip,
bağlamış:
"... Avrasya'yı, hem Türk hem Rus dünyalan arasın-
daki kesintisiz dryalog, hem de Ortodoks Hıristiyanlı-
ğı ile Islamiyet arasındaki diyaloğun ürünü olarak dü-
şünebiliriz. Avrasyacılar'ın kanaatine göre, bugünkü
Türkiye ve Rusya'da olduğu gibi, 'sekülarize' edilme-
li, yani 'laikleştirifmeli'dir. Avrasyacılar sosyal istikra-
nn garantisi olarak, Islâm'ın rolünü çok yükseltiyorlar
ve Rusya'da eksikliği duyulan 'bütünlüğü' sağladığı
için, ona hayranlık duyuyoriar. Bundan dolayı ulusla-
rarası alanda Rusya, Muslüman ülkelerle yakınlaşma-
hdır; özellikle de, Türkiye ile!.." Kadirbayef, s. 13)
Gördünüz değil mı? Lâf Avrasya'dan açıldı mı, söz dö-
nüp dolaşıp, aynı yere gelıyor.
SUIU kar t Gök gürultülû
Erdoğantürbanı dayatiyor• Baştarafı 1. Sayfada
yan, din, diyanet bilmeyenler
konuşuyor. Anayasanın 24.
nıaddesini işine geldiği gibi yo-
rumlayanlar var. Bu din düş-
manlığı niye?" dedı. Erdoğan,
devletin en önemli görevlenn-
den birinin halka dini öğretim
vermek olduğunu, ancak kendı-
lerine "bunu yapmayın" dendi-
ğini söyledi. Erdoğan, Batı'da
kilise vakıflannda, özel ve dev-
let okullannda dini eğitimle ilgi-
li bir yasakJama olmadığını be-
lirterek "Bizde ülkenin ileri ge-
lenleri cami semtine uğramaz-
lar. Bizde camiye gitmekten
çekinilir. Bizde bu çekingenlik
ve endişe niye?" diye konuştu.
'Senin gibi yaşamaya
mecbur muyum!'
Erdoğan. dini kurallann ülke-
ye getirileceğıne yönelik endı-
şelere ilişkin olarak "Aynı şeyi
bizim için de söylüyorlar. Ya
ben senin gibi yaşamaya mec-
bur muyum, kardeşim! Sen de
bana saygı duy" dedi. Hem di-
ni hem de Curnhunyetin kendi-
ne has değerlenne sahıp çıka-
caklannı kaydeden Erdoğan,
"Bunun tohumlarını atmaya
mecburuz" diye konuştu.
'Özel okula türbanı
sok hiç değilse'
Erdoğan, dünyanın hıçbir ye-
rinde kamusal alan tanırru olma-
dığını söyledi. "Haydi Kızlar
Kampanyası" sırasında pek
çok başörîülü kızın "Benim ba-
şörtüm ne olacak" diye sordu-
ğunu sas unan Erdoğan, •'Dev-
let okuluna sokmuyorsun, hiç
olmazsa özel okullara gitsin.
Ama orada da okuyamaz. Ge-
lin bunun öniinii açalını.Top-
lumsal mutabakatla aşılır bu.
Dayanışma olursa buna hazır
bir hükümet var" dedi.
Ancak türban konusunda zor-
lama yapamayacağını, çünkü
sonuç alamayacağını söyleyen
Erdoğan, aksi halde toplumun
gerildiğini belirterek "Tamam
devlette görev verme, ama üni-
versite mezunu olsun bu genç-
ler..." dedi. Erdoğan, Türkiye'de
"başın örtiilü saban sür, çapa
yap, ama sosyolog, doktor, psi-
İcolog, gazeteci olrna" dıyen bir
anlayış olduğunu savunurken
AfHM"nin türban karannı eleş-
tırdı. "Av nıpa ülkelerinin han-
gisinde bu riir uygulama var,
AİHM bunu da değerlendir-
meli" görüşünü sa\-unan Erdo-
ğan, tüm Avrupa ülkelerinde
üniversitelenn türbana açık ol-
duğunu öne sürdü. Erdoğan,
NATO zirvesi sırasında Sezer'in
kendisine eşsız davetıye gönder-
mesıne tepki gösterdi. "Maale-
sef bu işlere alıştık" diyen Er-
doğan, Dolmabahçe Sarayı'nın
kamusal alan olmadığım savun-
du. Erdoğan, gelişmiş ülkelerde
böyle anlayış olmadığını, "bu
konunun açılımının tam yapıl-
ması gerektiğini", aksi halde
tüm park ve bahçelerin kamusal
alan içine gireceğini kaydetti.
Tüm devlet başkanlannın dave-
te eşli geldiğini belirten Erdo-
ğan, "Sabretmeliyiz. Eşim de
bu olgunluğu gösterdi. Artık
bunlan aşmamız lazım" dedi.
Erdoğan, "Halk, başbakanını
seçerken, bu partiyi seçerken
bunlan bilerek seçti. Mevcut
durum, halka saygı noktasm-
da etik olmayan bir durum..."
görüşünü ortaya koydu. "Dere
yatağında akar, Bunu değiştir-
meye çalışmayın" diyen Erdo-
ğan, " Vabancı ülke devlet baş-
kanlarıyla eşimle bir araya ge-
lebiJiyorum. kendi ülkemde
niye yapamıyorum!" dedi.
Azınlık
okullarına
AB uyumu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkçeden başka dille öğretim yapan ve
yabancılar tarafından açılmış bulunan
özel okullarda Türk asıllı olmayan, ancak
Türkiye Cumhuriyeti uyruklu azınlıklann
da idari görev yapmalannm yolu açıhyor.
Hükümetin dün TBMM'ye ilettiğı Özel
Öğretim Kurumlan Yasası değişikliğiyie
Türkiye'deki yabancılar tarafından kurul-
muş olan ve Türkçe dışındakı dillerde öğ-
retim yapan okullara atanacak yönetici-
lerle ilgili esaslar yemden düzenlenıyor.
AB'ye uyum amacıyla hazırlanan tasan
ile Türkçeden başka dille öğretim yapan
ve yabancılar tarafmdan açılmış bulunan
özel okulların kuruculan ile müdürleri,
Türkiye Cumhuriyeti uyruklu. Türkçe ve-
ya Türkçe kültür dersleri öğretmenliği
yapma niteliğıru taşıyan ve öğretım dilını
bilenlerden birini, Türk müdür başyar-
dımcısı olarak atanabilecek. Öğretim dılı-
ni bilen Türkçe veya Türkçe kültür dersle-
ri öğretmeni bulunmaması halinde, oku-
lun öğretim dilinde özel alan eğitimi gör-
muş Türkiye Cumhuriyeti uyruklu ögret-
menlere de bu görev verilebilecek. Mev-
cut yasaya göre bu nıtehği taşıyan özel
okullarda "Türk asıllı" Türkıye Cumhu-
riyeti yurttaşı öğretmenler müdür, müdür
başyardımcısı olarak görev yapabilıyor-
du. Yapılan düzenlemeyle Lozan çerçeve-
sinde azınlık statüsü venlen Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşlannın da müdür yar-
dımcısı olabilmelerine olanak sağlanıyor.
Çanakkale'deki orman yangını nedeniyle 2 ev yandı, 2 köy boşaltıldı. Yurttaşlar kova-
larla su raşıyarak alevleri söndürmcye çalışırkeıuyangından bayvanlar da etkileDdi. (AA)
Ormanlar alev alev
Haber Merkezi - Çanakkale'nin Aşağı-
okçular köyünde yakılan anız ateşinin or-
manlık alana sıçraması üzerine çıkan yan-
gında 2 ev kül olurken 2 köy boşaltıldı. 60
hektarlık orman alanı ve 100 hektarlık eki-
li alanı tahrip eden yangın akşam saatlerin-
de kontrol altına alındı. Bu aradaYalo\a Ba-
lıkkesir ve Bursa'da çıkan yangınlardada
hektarlarca orman alanı kül oldu.
Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden
edirulen bilgiyegöre, Çanakkale'ninAşağı-
okçular köyünde dün öğlen saatlerinde baş-
layan yangın, hızı 80 kilometreye ulaşan
rüzgâr nedeniyle büyüyerek yaklaşık 160
hektarlık alanda etkili oldu. Yangın sonucu,
merkeze bağlı Değirmendere Köyü'nde 2
ev yandı. Yangında aynca, Değirmendere
ve Andık Obası mevkiinde bulunan bazı ev
ve ağıllar zarar görürken Değirmendere ve
Elmacık köyleri boşaltıldı. Yetkililer her-
hangi bir can kaybı yaşanmadığını belirtti-
ler.Elektrik ve telefon hatlannın kesilmesi-
ne neden olan yangın saat 21.00 sıralannda
kontrol altına alındı. Öte yandan Yalova'nın
Armutlu ilçesi Fıstıklı köyü yakınlannda çı-
kan yangında 10, Balıkesir'in Ayvalık ilçe-
sine bağlı Küçükköy belediyesine ait çöp-
lükte çıkan yangında da 10 hektarzarra gör-
dü. Bursa'nın Mudanya ilçesinde çıkan yan-
gında ise 5 dönüm makilik alan tahrip oldu.
Dünya için felaket alarmı
• Baştarafı 1. Sayfada
vanın ildim değişimlerine tepkı
göstererek tür değıştirdiğini ya
da ilkbahar etkinliklenne daha
erken başladığını belirttiler.
Çevre, sosyal ve ekonomik
konular üzerinde çok kapsamlı
araştırmalar yaparak sürdürüle-
bilir bir dünyaya ulaşabilmek
için gerekli bılgıleri insanlara
sunma amacı taşıyan "World-
watch Institute" tarafından
hazırlanan "Dünyanın Duru-
mu 2004, Özel Konu: Tüketim
Toplumu" adlı kitap TEMA
Vakfi'nca yayımlandı. Kitapta.
Ekim 2002-Ekim 2003 arasında
dünyada çe\Te ile ilgili önemli
duyurular ve sunulan raporlar
"Dünyanın Durumu: Yılın
Özeti" başlığı altında toplandı.
Sürdürülebilir kalkınmaya gi-
den yolda geiışme ve güçlerin
belgelendığı çizelgeye göre,
"Kirlilik, ekosistemler" başlı-
ğı altındakı gelişmeler şöyle:
• 7" bin ton petrol taşıyan
Prestige adlı tanker ikiye ayn-
lınca Ispanya'nın Galiçya kıyı-
lan kirlendi.
^ Gelışmekte olan ülkelerde-
ki kömürle çalışan enerji sant-
rallan ve atık yakım tesisleri ye-
ni cıva kırlıliğinin nedeni oldu.
• Amazon'daki orman kaybı,
2001 yılma oranla yüzde 40 art-
tı ve Brezilya son 15 yıldaki
ikinci en büyük kayıp oranına ta-
nık oldu.
^ Bilim insanlan. dünyadaki
ağaç türlerinden \r
üzde lO'unun
kerestecilik, ormanJann bölün-
mesi ve istilacı yabancı türlerin
ekimi nedeniyle yok olma tehli-
kesi içinde olduğunu açıkladı.
• Bilim insanlan birçok bitki
ve hay\anın ikhm değişimlerine
tepki göstererek tür değiştirdiği-
ni ya da ilkbahar etkinliklerine
erken başladıgını bildirdiler.
^ BM Raporu'na göre, koru-
ma altına alınan alanlann sayısı
100 bini aştı ve Hindistan ve
Çın'in toplammdan daha fazla
alanı kapsayacak düzeye geldi.
• Bilim insanlan endüstriyel
balıkçılığın dünyadaki en geniş
ve ekonomik açıdan en önemli
balık türlerinin yüzde 90'ını yok
ettiğini belirttiler.
• Kanada hükümeti, balık
stoklannın azalması nedeniyle
ülkenin hemen hemen tüm Atlas
Okyanusu sulannda morina avı-
nı yasakladı.
• Dünyanın kıyıdan uzaktaki
İKLİM DEÖİŞİMİ KORKUTUYOR ÇOCUKLAR SITMA KURBANI
v' Kuzey Buz Denizi'nden alman uydu göriin-
tüleri son 20 yılın en düşük buzul sayısını göste-
riyor.
ı/Avustralya'da ülke tarihinin en korkunç ku-
raklığında insanlann yol açtığı ildim değişimle-
ri büyük rol oynadı.
t/ Ingiltere, karbon emisyonunu 2050 yılına ka-
dar yüzde 60 azaltmayı planhyor. (Kyoto Proto-
kolü'nde belirlenenden daha fazla)
• Bilim insanlan kuzey yankürenin 1980'den
beri, 2000 yıldır görülmediği kadar sıcak oldu-
ğunu açıkladı.
• Avrupa 2005'ten itibaren, AB ülkderioâç
:
:-
karbondioksite birpiyasa değeri saptamayayöbi&^:
lik ilk iklim emisyon ticareti yasasını kabul etti.
•Dünya Sağlık Örgütü
recede akut solunum sendromunun
(SARS) 30 ülkede 812 kişüıin ölümüne ve
8439 kişinin hastalanmasma neden olduk-
tan sonra kontrol altına alındığını açıkladı.
•Afrika'da her gün 3000'den fazla ço-
cuğun sıtmadan öldüğü raporlarla ortaya
konuldu.
•Sigaradan kaynaklanan ölüm ve has-
talıklan azaltraak izin Halk Sağlığı Anlaş-
ması, WHO'nun 192 üyesi tarafından oy-
/.birliği ile kabul edildi.
"•Hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine
%ıkınca Fransa'da 14 bin 800 kişi hayatını
kaybetti.
en büyük rüzgâr projesinin son
türbini Horns Rev'de çalışmaya
başladı. Türbin, Danimarka'nın
enerji ihtiyacının yüzde 2'sini
karşılayacak.
• Three Gorges Barajfmn
kapakları kapatıldı ve Çin'deki
Yang-Çe Nehri rezervuan dol-
maya başladı. Barajın 2009'da
18.2 gigavvatt enerji üreteceği
tahmin ediliyor.
• ABD ve Kanada tarihinde-
ki en büyük elektrik kesintisi, se-
kiz eyalet ve iki ilde 50 milyon
kişiyi etkiledi.
"Biyolojik çeşitlilik", "biyo-
teknoloji", "genetik", "ozon
tabakası", "gıda", "su", "suç"
gibi başlıklann da yer aldığı çi-
zelgede. bu başlıklardaki geliş-
meler ise şunlar oldu:
• 12 ülkede 18 yeni UNES-
CO biyosfer alanı oluşturuldu ve
Afrika'nın ilk sınır ötesi biyos-
feri daha da genişletildi.
• Genetik olarak değiştiril-
miş ürünlerin ekim alanı dün-
yada 587 milyon hektara ulaştı.
t/ Bilim insanlan insanm ge-
netik kodunu nihayet tamamen
çözdüklerim açıkladılar.
• Bilim insanlan Antarktika
üzerindeki ozon deliğinin 26
milyon kilometrekareye ulaştı-
ğını ve daha da genişleyeceğini
açıkladılar.
• Yardım kuruluşlan Güney
Afrika'da 7 milyon çiftçinin ölü-
müne yol açan AIDS'in kıthğı
arttırdığını açıkladılar.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
riler alınca tepesi attı. Zira Erdoğan'ı övmek ser-
best, eleştirmek yasak.
Erdoğan'ın imam hatiplerle ilgili söylediklerini bir
kez daha aynen aktaralım:
"YÖK Yasası Köşk'ten döndükten sonra ikinci kez
gönderilebilirdi... Bunun bir bedeli var, Biz hükümet
olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz. Çünkü daha
önce ödenen bedeller var. Bu meslekliselerinde oku-
yanlara da aynı bedeli ödetmeyiz. Toplum buna ha-
zır olduğu zaman bu adım atılır."
Erdoâan'ın sözleri son derece net:
1 - YOK Yasası'nı ikinci kez Köşk'e gönderseydik,
bizim bir bedel ödememiz gerekecektı.
2- Biz bu bedeli ödemeye hazır değiliz.
3- İmam hatiplere de bu bedeli ödetmek istemi-
yoruz.
4- Toplumun ezici çoğunluğu bizim istediklerimi-
zi kabul edebilecek noktaya geldiği gün her türlü adı-
mı atacağız.
Ancak Erdoğan, Bulgaristan dönüşü uçakta söz-
lerinin yanlış anlaşıldığını söyledi. Şöyle demış:
"Ben bu çocuklara bu ailelere bedel ödettirmem,
dedim. Bu, bedel ödemem, diye algılandı."
Bereket, canlı yayınlar var. Erdoğan'ın sözlerini
ben de naklen izlemiş, not etmiştim.
Meclis'teki müsamere
Erdoğan neden ikinci bir açıklama yapma gereği
duydu?
AKP'nin çekirdek tabanında artık usul usul şunlar
işlenmeye başladı:
1 - Bizimkiler de iktidann tadına vardı, bizi unuttu.
2- Seçimden önce verdikleri sözlerin hiçbirini tut-
madılar.
3- Bir AB sevdasıdırtutturdular, onlann istediği her
şeyi yapıyoıiar, bizim istediklerimizi yapmıyoriar.
4- lktıdan bırakmamak için her şeyden vazgeçe-
cekler!
Bunlar değışik sözcüklerte fısıltı gazetelerinin man-
şetlerinde yer alan ifadeler.
Bu havayı AKP'nin yan ve tam resmi yayın organ-
lannda da görüyoruz.
Bıraz da bu yüzden olsa gerek, Meclis çalışmala-
nnda da değışik bir müsamere sergilenmeye başla-
dı.
Hangı yasa olursa olsun içine mutlaka türbanın
serbest bırakılmasını öngören bir madde eklenme-
si öneriliyor. öneriyi yapan AKP mılletvekilinin kar-
şısına bir başka AKP'li çıkıyor. Olur- olmaz tartışma-
sı yapılıyor. CHP'lilerin de devreye girmesiyle öneri
ya geri çekiliyor ya reddediliyor.
Böylece AKP'liler tabanlarına şu mesajı vermiş
oluyor:
"Biz sizin bütün isteklerinizin farkındayız. Her fır-
satta da bunlan dile getiriyoruz, yasalann içine gir-
mesi için çaba harcıyoruz ama, ahhh şu statüko. Bir
şekilde engelleniyor. Biraz daha sabır!"
Müsamere sürüyor...
Yeniden Erdoğan'a dönersek... Uçakta, ayaklan
havadayken yaptığı açıklamanın devamında, "Bizim
asıl hedefimiz şudur: Toplumun taleplerini kendisi-
nin güçlü kılması lazım. Siyasetçinin de o talebe kı-
lavuz olması lazım" dedi.
Erdoğan Birlik vakfı'ndaki konuşmasını daha da
geliştiriyor. Tabanına, ortalığı ayağa kaldırırsanız ve
isteklerinizi Türkiye gündemine sokarsanız ben de
"karşıma dikilenlere" milletin isteklerine karşı çıka-
mazsınız, derim bedel de ödemeyiz, mesajı veriyor.
Erdoğan'ın "toecte/"den neyi amaçladığını açıkla-
ması gerekiyor. Bu tartışma daha çok manşet-yo-
rum kaldıracak.
Anlaşılan bir de "bedelli demokrasimiz" oldu! |
ankcumc/ cumhuriyetcom.tr
Eski vekilin oğlunu kaçırdılar
Emniyeti
mafya bastı
B Baştarafı 1. Sayfada
miktarda uyuşturucu sü-
rüleceğine dair duyum-
lar almasıyla başladı.
Ajanlar vasıtasıyla
Van'da uyuşturucu İca-
çakçılanyla anlaşan nar-
kotik ekipleri. önce nu-
muneyi görmek istedi-
ler. 10 gram eroin ve af-
yon sakızı numunesini
beğenen Malatya Nar-
kotik Şube dedektifleri,
uyuşturucu maddeyi
sözde satın almak üzere
anlaştılar. Polisler ken-
dilerine uyuşturucu
maddeyi sarmak isteyen
Hamit Bayram'dan ma-
lın bir an önce kendile-
rine teslim edilmesini
istediler. Polisten şüphe-
lenen Bayram ve şoförü
olay yerinden kaçmak
isteyince yakalanarak
gözaltına alındılar.
Gözaltına ahnan zan-
lılar, Van Emnıyet Mü-
dürlüğü'ne ait kademe
binasına götürüldüler.
Hamit Bayram, uyuştu-
rucu müptelası olduğu-
nu ve krize girdiğini öne
sürerek ruvalete gitmek
istediğini söyledi. Bay-
ram daha sonra cep tele-
fonundan adamlannı
anyarak kendisini kur-
tarmalannı istedi. Bu-
nun üzerine harekete ge-
çen Bayram "ın adamla-
n emniyet binasına bas-
kın düzenlediler. Bir an-
da emniyet binasına gi-
ren yaklaşık 30 kişi po-
lisleri döverek etkisiz
hale getirdikten sonra
Bayram ve şoförünü po-
lisin elinden alarak kaç-
tılar. Olaya el koyan
cumhuriyet savcılığı,
eski milletvekili Musta-
fa Bayram'ın ifadesini
alırken Hamit Bayram
ve 6 adamı akşam saat-
lerinde emniyet binası-
na giderek polise teslim
oldular. Van Emniyet
Müdürü Tacettin Kurt
olayı doğruladı. Kurt
şöyle konuştu: "Araç
Bölge Trafik Müdür-
lüğü sahasında bulu-
nan araç bakım atöl-
yesine ahnarak aranır-
ken Hamit Bayram'ın
çok sa>ıda yakını da
gelerek olayla ilgili bil-
gi almaya çalışmış.Ya-
kınlannm sebep oldu-
ğu kargaşa üzerine
Hamit Bayram kaçar-
ken 1 polis memuru da
darp edilmiş. Daha
sonra yapılan araştır-
ma sonucu Hamit Bay-
ram ile olaya kanşan 7
kişi yakalanarak gö-
zaltına alındı. Soruş-
turma sürüyor. Araçta
da uyuşturucu madde
buiunmadı."