Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
» TEMMUZ 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
İran Türklerinden heykeltıraş Ruhi Tuna, Türk sosyalistlerine ve aydmlarma sesleniyor:
'Biz yandıksizyanmayın'
KPSS, bu hafta
sonu yapılacak
• ANKARA (AA) - Kamu
kurum ve kuruluşlannda
çalışmak isteyen adaylann
girebileceği 2004-Kamu
Personeli Seçme Sınavı,
10-11 Temmuz günlerinde
gerçekleştırilecek. Sınav, iki
gün boyunca sabah ve
öğleden sonra olmak üzere
toplam dört otnrumda
gerçekleştirilecek. Sınav,
ÖSYM sınav merkezi
yöneticiliklerinin bulunduğu
81 il ve 63 ilçe merkezi ile
Lefkoşa'da yapılacak.
Otistik çocukların
egitimi için kurs
• Eğitim Servisi - Türkiye
Otizm Erken Tanı ve Eğitim
Vakfı (TOHUM), tstanbul îl
Milli Eğitim Müdürlüğü ile
birlikte Otistik Çocuk
Eğitim Merkezleri'nde
çaiışan öğretmenlere hizmet
içi eğitim lcursu düzenliyor.
"Otistik Çocuklann
Eğitimi" konulu kurslarla
"otistik çocuklann eğitimi
konusunda eğitim almış
yetkin öğretmenlerin
yetiştırilmesi, bilgi
paylaşımının sağlanması ve
tstanbul ilinde bulunan tüm
Otistik Çocuk Eğitim
Merkezleri'nde verilen
eğitim kalitesinin
yükseltilmesi" amaçlanıyor.
Doktorlardan
tasarıya protesto
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Tabıp Odası
üyesi hekimler, bazı CHP'li
milletvekilleriyle birlikte
Sağlık Bakanhği'nın
hazırladığı "Aıle Hekımligi
Pilot Uygulaması Hakkındaki
Kanun Tasansı"nı, Meclis
önünde yaptıklan eylemle
protesto ettiler. Grup adına
açıklama yapan Ankara Tabip
Odası Yönetim Kurulu üyesi
Önder Okay, tasan ile
heldmlerin de kendi ıçinde
aile hekimliği uzmanlık
eğitimi almış olanlar ve
olmayanlar şeklinde
aynlacağını vurguladı.
'Bilinçli Anne
Sağlıklı Bebek'
• İstanbul Haber Servisi -
Sağhk Bakanlığı, UNICEF
ve Prima işbirliği ile hayata
geçırilen '"Bilinçli Anne
Sağlıklı Bebek' projesi,
Ritz Carlton Otel'de
düzenlenen toplantı ile
başladı. 2009 yılına kadar
devam edecek proje,
Türkiye'nin 81 ilindeki
hastanelerde doğum yapan
annelerin. ilk aşamada
hastane personeli ve Prima
tarafından eğıtilen 50
personel tarafından
bilinçlendirilmesiylee
gerçekleştirilecek. Her yıl
1 milyon anne ve bebeğe
ulaşmayı hedefleyen proje
kapsamında bebek
beslenmesi, anne sütü,
aşılar, temızlik. çocuk
gelişimi ve nurusa kaydı
gibi eğitimler verilecek.
MTVASE İLKNTJR
R
uhi Tuna, Güney Azerbaycan-
lı bır sanatçı. Henüz 38 yaşın-
da olmasına karşın yaşamı, bir
macera filmine konu olacak
kadar renkli. Çocuk yaşta ha-
pıslikler, işkence tezgâhlan,
sürgünler, yasaklar ve yok edilme
korkusuyla geçen günler. Ressam,
heykeltıraş ve müzisyen Ruhi Tuna
1999'dan beri Türkiye'de yaşıyor.
Türkiye'ye gelişi zorunluluktan.
"Eğer İran'da kalsaydım başıma her
an bir iş gelebiiirdi** diyen Ruhi Tu-
na, kendisini ıyi bır sosyalist, iyı bır
Kızılbaş ve ulusal değerlere bağlı sa-
natçı olarak tanımlıyor. İran'daki Kı-
zılbaş Türklerin, Şii Farslann baskı-
sı alttnda olduğunu sık sık vurgula-
yan sanatçı, Türk sosyalistlerine ve
aydınlanna seslenerek "Siyasal tsla-
ma demokrasi ve insan haklan gerek-
çesiylearka çıkarsanız birim durumu-
muza düşersûıiz. Biz \andik, siz yan-
mayın" diyor.
Maceralı
yaşamöykünüzden başlasak
mı söyleşiye?
RUHt TUNA - Ben 1966'da
Güney Azerbaycan'ın Iran'ın
Marağa şehrinde doğdum. Ço-
cukluğumu yaşamadım çünkü
küçük yaşlardan itibaren politik
mücadelenin içinde oldum. Poli-
rika bizım ailede herkesin meşgul
olduğu bir alandı. Devrimin ayak
seslerinın duyulduğu 1978'de öğren-
cisi olduğum ortaokulda ilk boyko-
tu yaptım. Şahın ve prensesm resım-
lerini duvardan indirdim ve gösteri-
lere katıldım. Benim siyasi maceram
bu olayla başlamış oldu. Halkın Fe-
4lslamcılık Türkiye'de
daha katı. iran'daki
halkın dini duygulan
ve dine bağlılığı
Türkiye'dekinden daha
fazla değil. Sırf rejim
karşısında ayakta
kalabilmek için öyle
görünmek zorunda. Ben
şimdi Türkiye'de
ekonomik zoriuk içinde
olan krtlelere getirip parayı
basayım bak gör bir
günde nasıl hepsi
softalaşıyor. Rejim kendi
yandaşlanna çok büyük
olanaklar sunuyor.
Burnunuzun dibinde
şeriatla yaşayan iran'ı
görün ki, Islam adına
neler yapılıyor. 'Biz
yandık, siz yanmayın'
demek istedim.
daileri örgütüne sempati duydum ve
dağ eğitimi aldım. Devrimden son-
ra bir mitingde Hizbullah grubunun
haksızlığına uğradık ve ben tutuk-
landım. Bana yöneltılen suçlama, an-
ti-îslamcı ve anti-Humeynıci olmak-
tı. Bu tutuklanmayı diğerlen izledı.
Artık yılda birkaç kez tutuklanıyor-
dum. Toplam 7 yıl hapislığim oldu.
Bu arada kardeşim rejim muhalifiy-
dı. Onu gözaltında kaybettiler. Kar-
deşim ıyı bir Ale\ iydi ve Iran rejimi-
nın tslama aykın olduğunu savunu-
yordu. Benim ailemde hapis ve işken-
ce ile tanışmayan neredeyse kalma-
dı. Bu sıstem bugün de devam edı-
yor. Türkiye'de Iran rejimini antiem-
peryalıst bir ülke sananlar var. Bu
doğru değil. İran'daki devnmi îslam-
cılaryapmadı, bırçok sol partinin ve
Milli Cephe'nin lıden Musaddık gi-
bi aydınlann de\riminin oluşumun-
da büyük emeklen \ an Ancak Jran'da
solculann işbaşına gelmesi emperya-
listlenn işine gelmedi. Devnmden
sonra sol örgütler parçalandı ve Hu-
meyni ehyle tasfıye edildi. Kendini
antiemperyalist olarak tanıtan Iran
rejimı bınlerce antiemperyalist sol-
Ressam, heykeltıraş, arya
sanatçısı Ruhi Tuna (soldaki)
Türkiye'de de Atatürk, Âşık
Mahzuni, Âşık Veysel,
Alevilerin 7 ulu ozanı, Korkut
Ata ve Rauf Denktaş'ın
heykellerini yaptı. Son olarak
yaptığı Âşık Mahzuni heykeli
Hacıbektaş'a dikildi.
cuyu gözünü kırpmadan asrı. Şahın
çevresindeki bir avuç insanın elinde
toplanan kaynaklar, şimdı de Hiz-
bullahçılann elindedir. Eğer Hızbu-
lah yanlısı değilseniz. işe dahı alın-
mıyorsunuz.
Yine senin yaşamına
dönersek...
TUNA-Biz ıdamdan döndük. Hu-
meyni, ölmeden önce bir af çıkar-
dı. Aftan ben de yararlandım. As-
hnda buna tam da serbest kalmak de-
nemez. Kendi yurdumuzda sürgün-
deydik. Beni ikı kez askere aldılar.
Birincisinde kaçıp ve Kürt bölgesi-
ne sığındım. Amacım önce Irak'a.
ardından da Türkiye'ye geçmekti.
Benden istenen parayı veremeyin-
ce Iran Kürdistan Demokrat Parti-
si beni rejime sattı. Benderabbas'ta
tutuklandım. 28 ay hücrede böcek-
lerle, bitlerle yaşadım.
Sonuçta mollanın fendi
sosyalistleri yendi
TUNA - Aslında Islamcılık Tür-
kiye'de daha katı. iran'daki halkın
dinı duygulan ve dine bağlılığı Tür-
kiye'dekinden daha fazla değil. Sırf
rejim karşısında ayakta kalabilmek
için öyle görünmek zorunda. Bızım
gençlerimizin yüzde 90'ının dinle
ilgisi falan yoktur. Ne namaz kılar
ne oruç tutar.
Peki rejim nasıl ayakta
duruyor?
TUNA - Ben şimdi Türkiye'de
ekonomik zorluk içinde olan kitle-
lere getınp parayı basayım bak gör
birgünde nasıl hepsi softalaşıyor. Re-
jim kendi yandaşlanna çok büyük
olanaklar sunuyor. Ev, araba, arazi
veriyor ve en doğal ihtiyaçlannı kar-
şılıyor. Bu insanlar bu koşullarda
rejimın karşısında nasıl olsun?
Biraz da sanat
yaşamınızdan söz etsek...
TUNA - Sanata küçük yaşlarda
resımle başladım. Heykele ise 16
yaşında hapishanelerde bizim çö-
rek, sızin ise lavaş dediğiniz ekme-
ğı çığniyordum ve onlardan satranç-
ta kullanılan taşlan yaparak başla-
dım. Sonra elde ettiğim tahtalan ka-
lemtıraşın bıçağıyla yontmaya baş-
ladım. Ardından da çamurlaminya-
tür heykeller yapmaya başladım.
Sonra bir de baktım, bize heykeltı-
raş unvanı verilmış. O dönemde de-
ğil heykel, heykel afişi bile iran'da
yasaktı. Yavaş yavaş bazı anıtlann
yapılması yönünde istekler belir-
mişti. tlk heykelim Marağalı birbil-
ginin büstüydü. Kültür Bakanlığı 'na
bağlı trşad Dairesi var. Irşad, yola
getırmek demek. Bu dairenin ba-
şındaki molla 'Heykel haramdır'
deyince yasaklandı. Ben de Irşad
Dairesi'nin kanşamadığı üniversi-
te ve belediyeler bünyesinde sergi-
ler açtım. İran'da aşağı yukan 15
sergim oldu. Gözaltında kaybedi-
len ağabeyim ve ıki arkadaşı res-
samdı. Onlann anısını yaşatma adı-
na sanatı seçtim. Rejim bilsin ki sa-
natçılan öldürse de hücrelere ka-
patsa da sanatı öldüremeyecek. Biz
sanatımızla her gün onlan ölüme
mahkûm edeceğiz.
Türkiye'ye gelişiniz nasıl
oldu?
TUNA - Ismim yavaş yavaş duyul-
mayabaşlayınca kendi atölyemi kur-
dum Hatemi yönetımi geldikten
sonra belediyelerle çalışmak daha
kolay oldu. tran hükümeti bana 10
yıl boyunca pasaport vermedi.
1998"de pasaportu alınca Türkiye'ye
gelip döndüm.
Döndüğümde yine sorgulamalar
ve izlemeler başladı. Bunun üzeri-
ne Türkiye'ye kaçmaya karar ver-
dım. Türkiye'yi seçme nedenimin
nedeni anadilimin Türkçe olması. Bir
amacım da Iran'da yaşanan devlet
terörünü buradaki laik ve demokrat
kesime anlatmaktı. 'Burnunuzun
dibinde şeriat sistemiyle yaşayan
İran'ı görün ki, İslanı adına orada
neler yapılıyor. Biz yandık, siz yan-
mavın' demek istedim.
PROF. DR. TUCLACI: BARIS EN BÜYÜK ÜTOPYA
Haber Merkezi -1974 yılından
bu yana Amerikan Biografi Ens-
titüsü ve Ingiltere Cambridge'te-
ki Uluslararası Biografi Merkezi
tarafından düzenlenen "Uluslara-
rası Bilim, Sanat ve Kültür Kong-
resi", bu yıl Irlanda'nın başkenti
Dublin'de gerçekleştiriliyor. Tür-
kiye'yı temsilen kongreye katı-
lan dünyaca tanınmış dil ve tarih
uzmanı Prof. Dr. Pars Tuğjacı,
kongrede "UhısiararasıBanşÖdü-
lü" ile onurlandınldı.
17 Temmuz a kadar sürecek
kongrede dün "Dünyada Banş"
konulu bir konuşma yapan Prof.
Tuğlacı, "Dünya'da Banş, bence
çağımızda dünyanın en büyük
ütopyasKur" dedi. Tuğlacı konuş-
masım şöyle sürdürdü:
"Günümüzün ekonomik vepo-
Btikşartlan devam ettiği sürece iç
ve dış savaşlann ardınm-arkası-
nın kesilmesine imkân ve ihtimal
olama) acaktır. Doğal zenginükler
rezervieri eksildikçe. bunlann sağ-
lanması amacıyla, bu rezenleri
henüz azalmamış ülkelere türlü
bahanelcrle savaşlar açılacaktır.
İçte bazı ekonomik sıkıntılar art-
ükçaçeşitü gruplann önceleri gös-
teriyle başla> an karşı koyuşları so-
nunda silahlı çaöşmalara kadar
uzanacakür. Kısacası dünyanın
dört yanmda a)iu şartlar var ol-
dukça 'dünya banşı' asla var ol-
mavacaktır. Bu konunun en kısa
ve kestirme yolu bence budur."
Prof. Tuğlacı,
H
Düm^nıızda bu
şartlar ne zaman düzelecektir"
sorusunun yanıtını ise konuşma-
sında şöyle verdi:
"Dünyaya karşı bir 'Star
Wars'un başlamasıyla.. ancak o
zaman dÛnya insanlan ve ülkele-
ri uzaydan gelecek düşmanla mü-
cadeleetmek üzere bir 'Dünya Ba-
nşı' na gklebilecektir"
DUZYAZI
ORHAN BIRGIT
Sahi, Tecnit Kalktı mı?
Rastlantının böylesı, acaba kaç yiiz yılda bir olur?
AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen'in
KKTC ile Birtik arasında doğrudan ticaret yollannın açı-
lacağını müjdelemesini Ankara, "Türkiye'nin bekle-
diği başan'' olarak değerlendirirken, Lefkoşa'da dün
gerçekJeştirilen Olimpiyat Meşalesi koşusu, sadece
iki toplumu bölen Yeşil Hat duvarına çarpmakla kal-
madı. Kıbnslı Türkiere bu meşaleyi taşıma onurunu çok
gören zihniyet, üstüne üstlük Bayan Loizidu'yu da,
tören koşusunda onur konuğu yaparak anlamlı bir
mesaj venmek istedi.
önümüzdeki ay, antikçağda doğduğu topraklarda,
yani Atina'da gerçekleşecek olan Olimpiyatlar'ın bu-
günkü çağdaş kimlıği 108 yıl öncesine kadar uzanı-
yor. Ve antikçağda sadece Yunanlılann katılabildiği bir
kurum olmayı Baron Pierre de Cubertin'in 1896 da-
ki girişimi ile terk ettiği için, ırk, renk, din farkını da red-
dediyor.
Dün Güney Kıbrıs yönetimi, o reddedişi geri çevi-
ren bir uygulama ile Kuzey'deki Kıbrıs Türklerini, 1920
yılında Anvers'te başlayan Meşale Koşusu'nun dışın-
da bıraktı. Kuzey Lefkoşa'nın CTP'li Belediye Başka-
nı Kutlay Erk, Rum yönetiminin dünkü uygulaması-
nı, "Meşalenin ırkçı, faşist, hegemonyacı siyasetin eli-
ne esir düşmesi" olarak nitelendiriyor. 24 Nisan re-
ferandumunda hızlı 'evet'çilerden olan CTP'li başka-
na, "Ha şunu bileydin" diyecek bir hemşehrısi aca-
ba çıkacak mı?.. Ve Yunanlı komşulanmızın Lizbon'da
Avrupa Futbol Şampiyonu olması için "Bugün ben
de Yunanlıyım" diyecek kadar pembe gözlükler ta-
kan meslektaşlarım düş kırıklıgına uğradıklarını da
yazacaklar mı? Unutmamalı ki, Rum yönetiminin dün-
kü çirkin uygulamasını, Olimpiyatlar'a bu yıl da ev sa-
hipliği yapacak olan Yunanistan, istese çok kolay ön-
leyebilirdi.
Ankara'nın beklediği başarı!
Hem bizım medyamız, hem de KKTC'dekiler, AB
Komisyonu'nun ulufesini kapıların açılışı, verilen sö-
zün tutuluşu, beklenilen diplomatik başarının gerçek-
leşmesi olarak değerlendiredursunlar. Lefkoşe'de er-
ken seçim mi, yoksa UBP'nin verdiğı güvensizlik öner-
gesinin reddi mi sorunlan ile uğraşmakta olan Baş-
bakan Mehmet Ali Talat, AB Komisyonu'nun kara-
nnı daha gerçekçi bir bakış altında değerlendiriyor. Ön-
lerinde Konsey'in onaylama sürecinin bulunduğunu
anımsatıyor.
Verheugen'in önceki günkü açıklamasını büyüteç
attına ahrsanız, Talat'ın ihtiyatlı söyleminin de ötesin-
de kimi gerçeklerle karşı karşıya kahrsınız.
* AB nin bu karan, AKP yağdanlıkçılannın ileride bir
tarihte gerçekleşebileceği olasılığını gündemde tut-
tuklan gıbi, asla KKTC yi tanıma değildir. Ve öyle
bir ihtimal gerçekleşmeyecektir.
* AB, KKTC'deki kendisine yanlı belediyeler ile
sivil toplum örgütlerine, hazırlayacakları projele-
rin karşılığında üç yıl içinde 259 milyon Euro yar-
dım yapacaktır. Bu paketin bu yıl sadece 6 milyon Eu-
ro'su KKTC ye gırecektir.
* Girne limanından yapılacak dış satımın kontrolü
Rum ve Türklerden karma ve çoğunluğu güneyliler-
den oluşan bir Gümrük- Polis komitesinin denetimi-
ne ve "elbette insafına" verilecektir.
Rumlann ve Yunanlıların paketin komısyondan çık-
masını önlemek amacıyla koydukları çekinser oylar,
o komitenin işleyişi için bir ön fikir verebilir. Dahası,
paketin onaylanması, Konsey'in en erken bu yılın güz
aylarında gerçekleşebilecektir. Bunun dışında ne Tür-
kiye'nin yaptığı söylenilen lobi, ne de KKTC Başba-
kanı'nın kraldan çok kralcı davranışlarla ABD, Ingil-
tere, Belçika'daki turlan, Ercan Havaalanı'na doğru-
dan yabancı uçakların inip kalkması beklentisini ger-
çekleştirememiştir.Saz/ meslektaşlanmız, böyle bir
uçuşa Türk Genelkurmayı'nın da izin vermeme ola-
sılığını öne çıkartmak istemektedirler. Ancak, TSK'nin
Ercan alanı için bir çekincesi olmadığı, askeri açıdan
kuzeyde bulunan Geçitkale alanının yeterii olacağı bi-
linmektedir. Ama ne ABD ne de AB ülkelerı, Yunanlı
dostlarımızı ve Kıbrıs Rumlarını daha fazla gücendir-
me niyetinde olmadıklan için, KKTC'ye yabancı uçak-
ların uçma düşü, uygulama alanına geçmemıştir.
Efendim nerede, halk nerede?
Oysa Başbakan Erdoğan, bekleyen dervişin mu-
radına ereceği gibi bir havaya kendisini kaptırmış, bu
yıl adada turizm patlaması beklendiğini söyteyecek ka-
dar gerçeklerden uzakta, kızının düğünü için devle-
tin tüm olanaklarını ve görevlilerini, adeta pazar gü-
nü Lütfü Kırdar Salonu'ndaki törene kalburia su taşı-
ma seferberliğinde kullanmakta sakınca görmemek-
tedir. Evlenecek çocuklann, bu debdebeli hazırlıkta el-
bette kusurlan yoktur ve herkes gibi ben de kendile-
rine sağlıklı, mutlu, bol çocuklu bir yuva dilemekte-
yim. Ama bu devlet olanaklannın görülmemiş biçim-
de pazar günü için seferber edilmesi karşısında
TBMM'de, sadece ışi demeçlerle idare etme yolunu
seçerek gensoru kurumunu işletmeyen anlı şanlı
CHP'ye de akıl sır erdiremediğimi soylemeliyim! O gen-
soru elbette reddedilecektir. Ama ret oyu kullanacak
her iktidar milletvekilinin adı, torunlannın utanarak ba-
kacağı Meclis tutanaklarında kalacaktır.
Bir Açıklama: Çarşamba günküyazımda DSP Ge-
nel Başkanlığı için aday olanlararasında Levent Tüz-
men adından da söz etmiştim. Bana bir "tekzip met-
ni" başlıklı e-posta gönderen başkan adayının soya-
dı Tüzmen değil, Özer imiş. Demokratik haklannı kul-
landıklannı sanan kimi değerli DSP'liler, acaba 25
Temmuz Kurultayı'nın gerçek anlamının bilincinde
mi yola çıkıyorlar? Yoksa partilerini bugünkü yüzde
1.5'lardaki durumuyla bir dipfihze koymak için kuy-
ruğa mı girmeyi düşünüyorlar?
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(p e-kolay.net
Aydınlanmanın usta yazarı
Günyol'ım durumu
ciddiyetini koruyor
Prof. Or. Pars Tuğlacı, Uluslararası Bilim,
Sanat ye Küttür Kongresi'nde Ulusiararası
Banş Ödülü ile onurlandınldı.
İstanbul Haber Ser-
visi - Türk aydınlanma-
sının usta yazan Vedat
Günyol'un sağlık duru-
mu ciddiyetini koruyor.
Gazetemiz yazan Ve-
dat Günyol, bir süredir
Marmara Üniversitesı
(MÜ)TıpFakültesıHas-
tanesı'nde prostat ve me-
sane kanseri tedavisi gö-
rüyor. Günyol'un sağlık
durumuna üişkin açıkla-
ma yapan MU Hastane-
si Başhekim Yardımcı-
sı, Yardımcı Doç. Dr.
Hüsnü Gökaslan. Gün-
yol'un iki taraflı böbrek
fonksiyonlanndaki bo-
zulma sonucu yoğun ba-
kım ünitesine ahndığını
söyledi. Hayati tehlike-
nin devam ettiğini bil-
diren Gökaslan, Gün-
yol'un prostat ve mesa-
ne kanserinin de ilerle-
diğini ifade etti.
93 yaşuıdaki Günyol,
geçen salı günü MÜ Tıp
Fakültesi Hastanesi Üro-
loji Senisi'nde tedavi
altına alınmış, durumu-
nun ağırlaşması üzeri-
ne de önceki gün yoğun
bakım ünitesine kaldınl-
mıştı.