17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
» TEMMUZ 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK İran Türklerinden heykeltıraş Ruhi Tuna, Türk sosyalistlerine ve aydmlarma sesleniyor: 'Biz yandıksizyanmayın' KPSS, bu hafta sonu yapılacak • ANKARA (AA) - Kamu kurum ve kuruluşlannda çalışmak isteyen adaylann girebileceği 2004-Kamu Personeli Seçme Sınavı, 10-11 Temmuz günlerinde gerçekleştırilecek. Sınav, iki gün boyunca sabah ve öğleden sonra olmak üzere toplam dört otnrumda gerçekleştirilecek. Sınav, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinin bulunduğu 81 il ve 63 ilçe merkezi ile Lefkoşa'da yapılacak. Otistik çocukların egitimi için kurs • Eğitim Servisi - Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı (TOHUM), tstanbul îl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte Otistik Çocuk Eğitim Merkezleri'nde çaiışan öğretmenlere hizmet içi eğitim lcursu düzenliyor. "Otistik Çocuklann Eğitimi" konulu kurslarla "otistik çocuklann eğitimi konusunda eğitim almış yetkin öğretmenlerin yetiştırilmesi, bilgi paylaşımının sağlanması ve tstanbul ilinde bulunan tüm Otistik Çocuk Eğitim Merkezleri'nde verilen eğitim kalitesinin yükseltilmesi" amaçlanıyor. Doktorlardan tasarıya protesto • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Tabıp Odası üyesi hekimler, bazı CHP'li milletvekilleriyle birlikte Sağlık Bakanhği'nın hazırladığı "Aıle Hekımligi Pilot Uygulaması Hakkındaki Kanun Tasansı"nı, Meclis önünde yaptıklan eylemle protesto ettiler. Grup adına açıklama yapan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Önder Okay, tasan ile heldmlerin de kendi ıçinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış olanlar ve olmayanlar şeklinde aynlacağını vurguladı. 'Bilinçli Anne Sağlıklı Bebek' • İstanbul Haber Servisi - Sağhk Bakanlığı, UNICEF ve Prima işbirliği ile hayata geçırilen '"Bilinçli Anne Sağlıklı Bebek' projesi, Ritz Carlton Otel'de düzenlenen toplantı ile başladı. 2009 yılına kadar devam edecek proje, Türkiye'nin 81 ilindeki hastanelerde doğum yapan annelerin. ilk aşamada hastane personeli ve Prima tarafından eğıtilen 50 personel tarafından bilinçlendirilmesiylee gerçekleştirilecek. Her yıl 1 milyon anne ve bebeğe ulaşmayı hedefleyen proje kapsamında bebek beslenmesi, anne sütü, aşılar, temızlik. çocuk gelişimi ve nurusa kaydı gibi eğitimler verilecek. MTVASE İLKNTJR R uhi Tuna, Güney Azerbaycan- lı bır sanatçı. Henüz 38 yaşın- da olmasına karşın yaşamı, bir macera filmine konu olacak kadar renkli. Çocuk yaşta ha- pıslikler, işkence tezgâhlan, sürgünler, yasaklar ve yok edilme korkusuyla geçen günler. Ressam, heykeltıraş ve müzisyen Ruhi Tuna 1999'dan beri Türkiye'de yaşıyor. Türkiye'ye gelişi zorunluluktan. "Eğer İran'da kalsaydım başıma her an bir iş gelebiiirdi** diyen Ruhi Tu- na, kendisini ıyi bır sosyalist, iyı bır Kızılbaş ve ulusal değerlere bağlı sa- natçı olarak tanımlıyor. İran'daki Kı- zılbaş Türklerin, Şii Farslann baskı- sı alttnda olduğunu sık sık vurgula- yan sanatçı, Türk sosyalistlerine ve aydınlanna seslenerek "Siyasal tsla- ma demokrasi ve insan haklan gerek- çesiylearka çıkarsanız birim durumu- muza düşersûıiz. Biz \andik, siz yan- mayın" diyor. Maceralı yaşamöykünüzden başlasak mı söyleşiye? RUHt TUNA - Ben 1966'da Güney Azerbaycan'ın Iran'ın Marağa şehrinde doğdum. Ço- cukluğumu yaşamadım çünkü küçük yaşlardan itibaren politik mücadelenin içinde oldum. Poli- rika bizım ailede herkesin meşgul olduğu bir alandı. Devrimin ayak seslerinın duyulduğu 1978'de öğren- cisi olduğum ortaokulda ilk boyko- tu yaptım. Şahın ve prensesm resım- lerini duvardan indirdim ve gösteri- lere katıldım. Benim siyasi maceram bu olayla başlamış oldu. Halkın Fe- 4lslamcılık Türkiye'de daha katı. iran'daki halkın dini duygulan ve dine bağlılığı Türkiye'dekinden daha fazla değil. Sırf rejim karşısında ayakta kalabilmek için öyle görünmek zorunda. Ben şimdi Türkiye'de ekonomik zoriuk içinde olan krtlelere getirip parayı basayım bak gör bir günde nasıl hepsi softalaşıyor. Rejim kendi yandaşlanna çok büyük olanaklar sunuyor. Burnunuzun dibinde şeriatla yaşayan iran'ı görün ki, Islam adına neler yapılıyor. 'Biz yandık, siz yanmayın' demek istedim. daileri örgütüne sempati duydum ve dağ eğitimi aldım. Devrimden son- ra bir mitingde Hizbullah grubunun haksızlığına uğradık ve ben tutuk- landım. Bana yöneltılen suçlama, an- ti-îslamcı ve anti-Humeynıci olmak- tı. Bu tutuklanmayı diğerlen izledı. Artık yılda birkaç kez tutuklanıyor- dum. Toplam 7 yıl hapislığim oldu. Bu arada kardeşim rejim muhalifiy- dı. Onu gözaltında kaybettiler. Kar- deşim ıyı bir Ale\ iydi ve Iran rejimi- nın tslama aykın olduğunu savunu- yordu. Benim ailemde hapis ve işken- ce ile tanışmayan neredeyse kalma- dı. Bu sıstem bugün de devam edı- yor. Türkiye'de Iran rejimini antiem- peryalıst bir ülke sananlar var. Bu doğru değil. İran'daki devnmi îslam- cılaryapmadı, bırçok sol partinin ve Milli Cephe'nin lıden Musaddık gi- bi aydınlann de\riminin oluşumun- da büyük emeklen \ an Ancak Jran'da solculann işbaşına gelmesi emperya- listlenn işine gelmedi. Devnmden sonra sol örgütler parçalandı ve Hu- meyni ehyle tasfıye edildi. Kendini antiemperyalist olarak tanıtan Iran rejimı bınlerce antiemperyalist sol- Ressam, heykeltıraş, arya sanatçısı Ruhi Tuna (soldaki) Türkiye'de de Atatürk, Âşık Mahzuni, Âşık Veysel, Alevilerin 7 ulu ozanı, Korkut Ata ve Rauf Denktaş'ın heykellerini yaptı. Son olarak yaptığı Âşık Mahzuni heykeli Hacıbektaş'a dikildi. cuyu gözünü kırpmadan asrı. Şahın çevresindeki bir avuç insanın elinde toplanan kaynaklar, şimdı de Hiz- bullahçılann elindedir. Eğer Hızbu- lah yanlısı değilseniz. işe dahı alın- mıyorsunuz. Yine senin yaşamına dönersek... TUNA-Biz ıdamdan döndük. Hu- meyni, ölmeden önce bir af çıkar- dı. Aftan ben de yararlandım. As- hnda buna tam da serbest kalmak de- nemez. Kendi yurdumuzda sürgün- deydik. Beni ikı kez askere aldılar. Birincisinde kaçıp ve Kürt bölgesi- ne sığındım. Amacım önce Irak'a. ardından da Türkiye'ye geçmekti. Benden istenen parayı veremeyin- ce Iran Kürdistan Demokrat Parti- si beni rejime sattı. Benderabbas'ta tutuklandım. 28 ay hücrede böcek- lerle, bitlerle yaşadım. Sonuçta mollanın fendi sosyalistleri yendi TUNA - Aslında Islamcılık Tür- kiye'de daha katı. iran'daki halkın dinı duygulan ve dine bağlılığı Tür- kiye'dekinden daha fazla değil. Sırf rejim karşısında ayakta kalabilmek için öyle görünmek zorunda. Bızım gençlerimizin yüzde 90'ının dinle ilgisi falan yoktur. Ne namaz kılar ne oruç tutar. Peki rejim nasıl ayakta duruyor? TUNA - Ben şimdi Türkiye'de ekonomik zorluk içinde olan kitle- lere getınp parayı basayım bak gör birgünde nasıl hepsi softalaşıyor. Re- jim kendi yandaşlanna çok büyük olanaklar sunuyor. Ev, araba, arazi veriyor ve en doğal ihtiyaçlannı kar- şılıyor. Bu insanlar bu koşullarda rejimın karşısında nasıl olsun? Biraz da sanat yaşamınızdan söz etsek... TUNA - Sanata küçük yaşlarda resımle başladım. Heykele ise 16 yaşında hapishanelerde bizim çö- rek, sızin ise lavaş dediğiniz ekme- ğı çığniyordum ve onlardan satranç- ta kullanılan taşlan yaparak başla- dım. Sonra elde ettiğim tahtalan ka- lemtıraşın bıçağıyla yontmaya baş- ladım. Ardından da çamurlaminya- tür heykeller yapmaya başladım. Sonra bir de baktım, bize heykeltı- raş unvanı verilmış. O dönemde de- ğil heykel, heykel afişi bile iran'da yasaktı. Yavaş yavaş bazı anıtlann yapılması yönünde istekler belir- mişti. tlk heykelim Marağalı birbil- ginin büstüydü. Kültür Bakanlığı 'na bağlı trşad Dairesi var. Irşad, yola getırmek demek. Bu dairenin ba- şındaki molla 'Heykel haramdır' deyince yasaklandı. Ben de Irşad Dairesi'nin kanşamadığı üniversi- te ve belediyeler bünyesinde sergi- ler açtım. İran'da aşağı yukan 15 sergim oldu. Gözaltında kaybedi- len ağabeyim ve ıki arkadaşı res- samdı. Onlann anısını yaşatma adı- na sanatı seçtim. Rejim bilsin ki sa- natçılan öldürse de hücrelere ka- patsa da sanatı öldüremeyecek. Biz sanatımızla her gün onlan ölüme mahkûm edeceğiz. Türkiye'ye gelişiniz nasıl oldu? TUNA - Ismim yavaş yavaş duyul- mayabaşlayınca kendi atölyemi kur- dum Hatemi yönetımi geldikten sonra belediyelerle çalışmak daha kolay oldu. tran hükümeti bana 10 yıl boyunca pasaport vermedi. 1998"de pasaportu alınca Türkiye'ye gelip döndüm. Döndüğümde yine sorgulamalar ve izlemeler başladı. Bunun üzeri- ne Türkiye'ye kaçmaya karar ver- dım. Türkiye'yi seçme nedenimin nedeni anadilimin Türkçe olması. Bir amacım da Iran'da yaşanan devlet terörünü buradaki laik ve demokrat kesime anlatmaktı. 'Burnunuzun dibinde şeriat sistemiyle yaşayan İran'ı görün ki, İslanı adına orada neler yapılıyor. Biz yandık, siz yan- mavın' demek istedim. PROF. DR. TUCLACI: BARIS EN BÜYÜK ÜTOPYA Haber Merkezi -1974 yılından bu yana Amerikan Biografi Ens- titüsü ve Ingiltere Cambridge'te- ki Uluslararası Biografi Merkezi tarafından düzenlenen "Uluslara- rası Bilim, Sanat ve Kültür Kong- resi", bu yıl Irlanda'nın başkenti Dublin'de gerçekleştiriliyor. Tür- kiye'yı temsilen kongreye katı- lan dünyaca tanınmış dil ve tarih uzmanı Prof. Dr. Pars Tuğjacı, kongrede "UhısiararasıBanşÖdü- lü" ile onurlandınldı. 17 Temmuz a kadar sürecek kongrede dün "Dünyada Banş" konulu bir konuşma yapan Prof. Tuğlacı, "Dünya'da Banş, bence çağımızda dünyanın en büyük ütopyasKur" dedi. Tuğlacı konuş- masım şöyle sürdürdü: "Günümüzün ekonomik vepo- Btikşartlan devam ettiği sürece iç ve dış savaşlann ardınm-arkası- nın kesilmesine imkân ve ihtimal olama) acaktır. Doğal zenginükler rezervieri eksildikçe. bunlann sağ- lanması amacıyla, bu rezenleri henüz azalmamış ülkelere türlü bahanelcrle savaşlar açılacaktır. İçte bazı ekonomik sıkıntılar art- ükçaçeşitü gruplann önceleri gös- teriyle başla> an karşı koyuşları so- nunda silahlı çaöşmalara kadar uzanacakür. Kısacası dünyanın dört yanmda a)iu şartlar var ol- dukça 'dünya banşı' asla var ol- mavacaktır. Bu konunun en kısa ve kestirme yolu bence budur." Prof. Tuğlacı, H Düm^nıızda bu şartlar ne zaman düzelecektir" sorusunun yanıtını ise konuşma- sında şöyle verdi: "Dünyaya karşı bir 'Star Wars'un başlamasıyla.. ancak o zaman dÛnya insanlan ve ülkele- ri uzaydan gelecek düşmanla mü- cadeleetmek üzere bir 'Dünya Ba- nşı' na gklebilecektir" DUZYAZI ORHAN BIRGIT Sahi, Tecnit Kalktı mı? Rastlantının böylesı, acaba kaç yiiz yılda bir olur? AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen'in KKTC ile Birtik arasında doğrudan ticaret yollannın açı- lacağını müjdelemesini Ankara, "Türkiye'nin bekle- diği başan'' olarak değerlendirirken, Lefkoşa'da dün gerçekJeştirilen Olimpiyat Meşalesi koşusu, sadece iki toplumu bölen Yeşil Hat duvarına çarpmakla kal- madı. Kıbnslı Türkiere bu meşaleyi taşıma onurunu çok gören zihniyet, üstüne üstlük Bayan Loizidu'yu da, tören koşusunda onur konuğu yaparak anlamlı bir mesaj venmek istedi. önümüzdeki ay, antikçağda doğduğu topraklarda, yani Atina'da gerçekleşecek olan Olimpiyatlar'ın bu- günkü çağdaş kimlıği 108 yıl öncesine kadar uzanı- yor. Ve antikçağda sadece Yunanlılann katılabildiği bir kurum olmayı Baron Pierre de Cubertin'in 1896 da- ki girişimi ile terk ettiği için, ırk, renk, din farkını da red- dediyor. Dün Güney Kıbrıs yönetimi, o reddedişi geri çevi- ren bir uygulama ile Kuzey'deki Kıbrıs Türklerini, 1920 yılında Anvers'te başlayan Meşale Koşusu'nun dışın- da bıraktı. Kuzey Lefkoşa'nın CTP'li Belediye Başka- nı Kutlay Erk, Rum yönetiminin dünkü uygulaması- nı, "Meşalenin ırkçı, faşist, hegemonyacı siyasetin eli- ne esir düşmesi" olarak nitelendiriyor. 24 Nisan re- ferandumunda hızlı 'evet'çilerden olan CTP'li başka- na, "Ha şunu bileydin" diyecek bir hemşehrısi aca- ba çıkacak mı?.. Ve Yunanlı komşulanmızın Lizbon'da Avrupa Futbol Şampiyonu olması için "Bugün ben de Yunanlıyım" diyecek kadar pembe gözlükler ta- kan meslektaşlarım düş kırıklıgına uğradıklarını da yazacaklar mı? Unutmamalı ki, Rum yönetiminin dün- kü çirkin uygulamasını, Olimpiyatlar'a bu yıl da ev sa- hipliği yapacak olan Yunanistan, istese çok kolay ön- leyebilirdi. Ankara'nın beklediği başarı! Hem bizım medyamız, hem de KKTC'dekiler, AB Komisyonu'nun ulufesini kapıların açılışı, verilen sö- zün tutuluşu, beklenilen diplomatik başarının gerçek- leşmesi olarak değerlendiredursunlar. Lefkoşe'de er- ken seçim mi, yoksa UBP'nin verdiğı güvensizlik öner- gesinin reddi mi sorunlan ile uğraşmakta olan Baş- bakan Mehmet Ali Talat, AB Komisyonu'nun kara- nnı daha gerçekçi bir bakış altında değerlendiriyor. Ön- lerinde Konsey'in onaylama sürecinin bulunduğunu anımsatıyor. Verheugen'in önceki günkü açıklamasını büyüteç attına ahrsanız, Talat'ın ihtiyatlı söyleminin de ötesin- de kimi gerçeklerle karşı karşıya kahrsınız. * AB nin bu karan, AKP yağdanlıkçılannın ileride bir tarihte gerçekleşebileceği olasılığını gündemde tut- tuklan gıbi, asla KKTC yi tanıma değildir. Ve öyle bir ihtimal gerçekleşmeyecektir. * AB, KKTC'deki kendisine yanlı belediyeler ile sivil toplum örgütlerine, hazırlayacakları projele- rin karşılığında üç yıl içinde 259 milyon Euro yar- dım yapacaktır. Bu paketin bu yıl sadece 6 milyon Eu- ro'su KKTC ye gırecektir. * Girne limanından yapılacak dış satımın kontrolü Rum ve Türklerden karma ve çoğunluğu güneyliler- den oluşan bir Gümrük- Polis komitesinin denetimi- ne ve "elbette insafına" verilecektir. Rumlann ve Yunanlıların paketin komısyondan çık- masını önlemek amacıyla koydukları çekinser oylar, o komitenin işleyişi için bir ön fikir verebilir. Dahası, paketin onaylanması, Konsey'in en erken bu yılın güz aylarında gerçekleşebilecektir. Bunun dışında ne Tür- kiye'nin yaptığı söylenilen lobi, ne de KKTC Başba- kanı'nın kraldan çok kralcı davranışlarla ABD, Ingil- tere, Belçika'daki turlan, Ercan Havaalanı'na doğru- dan yabancı uçakların inip kalkması beklentisini ger- çekleştirememiştir.Saz/ meslektaşlanmız, böyle bir uçuşa Türk Genelkurmayı'nın da izin vermeme ola- sılığını öne çıkartmak istemektedirler. Ancak, TSK'nin Ercan alanı için bir çekincesi olmadığı, askeri açıdan kuzeyde bulunan Geçitkale alanının yeterii olacağı bi- linmektedir. Ama ne ABD ne de AB ülkelerı, Yunanlı dostlarımızı ve Kıbrıs Rumlarını daha fazla gücendir- me niyetinde olmadıklan için, KKTC'ye yabancı uçak- ların uçma düşü, uygulama alanına geçmemıştir. Efendim nerede, halk nerede? Oysa Başbakan Erdoğan, bekleyen dervişin mu- radına ereceği gibi bir havaya kendisini kaptırmış, bu yıl adada turizm patlaması beklendiğini söyteyecek ka- dar gerçeklerden uzakta, kızının düğünü için devle- tin tüm olanaklarını ve görevlilerini, adeta pazar gü- nü Lütfü Kırdar Salonu'ndaki törene kalburia su taşı- ma seferberliğinde kullanmakta sakınca görmemek- tedir. Evlenecek çocuklann, bu debdebeli hazırlıkta el- bette kusurlan yoktur ve herkes gibi ben de kendile- rine sağlıklı, mutlu, bol çocuklu bir yuva dilemekte- yim. Ama bu devlet olanaklannın görülmemiş biçim- de pazar günü için seferber edilmesi karşısında TBMM'de, sadece ışi demeçlerle idare etme yolunu seçerek gensoru kurumunu işletmeyen anlı şanlı CHP'ye de akıl sır erdiremediğimi soylemeliyim! O gen- soru elbette reddedilecektir. Ama ret oyu kullanacak her iktidar milletvekilinin adı, torunlannın utanarak ba- kacağı Meclis tutanaklarında kalacaktır. Bir Açıklama: Çarşamba günküyazımda DSP Ge- nel Başkanlığı için aday olanlararasında Levent Tüz- men adından da söz etmiştim. Bana bir "tekzip met- ni" başlıklı e-posta gönderen başkan adayının soya- dı Tüzmen değil, Özer imiş. Demokratik haklannı kul- landıklannı sanan kimi değerli DSP'liler, acaba 25 Temmuz Kurultayı'nın gerçek anlamının bilincinde mi yola çıkıyorlar? Yoksa partilerini bugünkü yüzde 1.5'lardaki durumuyla bir dipfihze koymak için kuy- ruğa mı girmeyi düşünüyorlar? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(p e-kolay.net Aydınlanmanın usta yazarı Günyol'ım durumu ciddiyetini koruyor Prof. Or. Pars Tuğlacı, Uluslararası Bilim, Sanat ye Küttür Kongresi'nde Ulusiararası Banş Ödülü ile onurlandınldı. İstanbul Haber Ser- visi - Türk aydınlanma- sının usta yazan Vedat Günyol'un sağlık duru- mu ciddiyetini koruyor. Gazetemiz yazan Ve- dat Günyol, bir süredir Marmara Üniversitesı (MÜ)TıpFakültesıHas- tanesı'nde prostat ve me- sane kanseri tedavisi gö- rüyor. Günyol'un sağlık durumuna üişkin açıkla- ma yapan MU Hastane- si Başhekim Yardımcı- sı, Yardımcı Doç. Dr. Hüsnü Gökaslan. Gün- yol'un iki taraflı böbrek fonksiyonlanndaki bo- zulma sonucu yoğun ba- kım ünitesine ahndığını söyledi. Hayati tehlike- nin devam ettiğini bil- diren Gökaslan, Gün- yol'un prostat ve mesa- ne kanserinin de ilerle- diğini ifade etti. 93 yaşuıdaki Günyol, geçen salı günü MÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Üro- loji Senisi'nde tedavi altına alınmış, durumu- nun ağırlaşması üzeri- ne de önceki gün yoğun bakım ünitesine kaldınl- mıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle