Katalog

9 TEMMUZ2004CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 lrak\a yeni durunu Başbakan AUnıi. £ soruıdar kaüavü Bektronik posta: denizsoınecumhısfyetcom.tr www.denizsom.cofn Tsk 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - AB, KKTC ile ticarete başlayacakmış "Al aülüm: daha çok al gülüm...." İndir bindir ^ Türk Telekom, 1 gğ Ağustos'tan itibaren W beş tarifeye ayırdığı sabit telefon görüşmelerinde yüzde CO'e varan indirim yapacak. Tarifeleri inceleyen Çetin Özbaş ise şöyle diyor " Telefon ücretlerine, cep telefonlannda olduğu gibi sabit ücret kondu ve bu bedelin karşılığı yok. Karşılığı olan paketlerde ise kontör ücreti yüzde 57 daha fazla. Eğer standart paketi seçerseniz ki zaten seçim yapmayanlar bu paketi seçmiş sayılıyor. Her ay sizden karşılığı olmayan 11 milyon 500 bin lira sabrt ücret alınacak. Yok, kontör karşılığı olan bir paket isterseniz ilk 100 kontör şimdi olduğu gibi 72 bin liradan satılacak, fakat bunu aşan konuşmalannız yüzde 57 zamla 113 bin liradan fatura edilecek." lyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Stra- teji Geliştirme Merkezi'nin (SESAR) 16 ilde, 23-25 Haziran arası 2 bin 783 kişiyle yaptı- ğı anketin sonuçlan: Leyla Zana ve arkadaş- lannın Yargıtay karan ile serbest bırakılmalannı Türki- ye için olumlu buluyor musunuz? Yüzde 46 olumsuz; yüzde 17 kısmen olumsuz; yüzde 9 olumlu. TRT'nin başlattığı anadilde yayın uygulamasını nasıl değerlen- diriyorsunuz? Yüzde 38 AB dayatması ile yapılan uy- gulama gereksiz ve faydasız; yüzde 17 göstermelik, halkı ve AB'yi kandınyorlar; yüzde 14 Kürtçe haber ka- nn doyurmuyor. AKP'nin Kürt politikalarını nasıl değerlendıriyorsu- nuz? Yüzde 26 gereğınden fazla tavizkâr; yüzde 22 Türkrye'nın çıkarian ile örtüşmüyor; yüzde 17 bölücü- lüğü pekiştiriyor; yüzde 14 demokratik açılımlar sağ- lıyor. "PKK'ye karşı biroperasyon planlamıyoruz" di- yen ABD'nin Kürt politikalarını nasıl değerlendiriyor- sunuz? Yüzde 32 ABD bölgede Kürt devleti kurmak Anket peşinde; yüzde 22 ABD iki yüzJü politika izliyor. Tür- kiye'nin talep edilen tüm şartlan yerine getirmesi ha- linde AB'nin tam üyelik için tarih vereceğini düşünü- yor musunuz? Yüzde 41 evet; yüzde 24 hayır; yüzde 27 tarih alsak bile üyeliğe kabul etmezler. AKP'nin çı- kardığı reform paketleri ile bugüne kadar izlemiş ol- duğu polrtikalan Türkiye'nin çıkarian ve geleceği açı- sından nasıl değerfendiriyorsunuz? Yüzde 28 reform- largerekli amaAB güdümlü; yüzde 24 Türkiye'nin üni- ter yapısını tehdit ediyor; yüzde 23 Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yeniden yapılanmayı sağlıyor. Türkiye'nin en öncelikli üç sorunu nedir? Yüzde 38 işsizlik; yüz- de 31 ekonomik durum ve yolsuzluklanyüzde 24 dış tehdit ve güvenlik. AKP'nin Türkiye'nin sorunlannı çözebileceğine ina- nıyor musunuz? Yüzde 50 hayır; yüzde 24 evet. Irak'ta gelinen noktanın Türkiye'nin lehine mi yok- sa aleyhine mi olduğunu düşünüyorsunuz? Yüzde 78 aleyhte: yüzde 6 lehte. Türkiye'nin yakın çevresınde çok önemli gelişme- ler yaşanırken askerlerin sessiz kalmasını neye bağ- lıyorsunuz? Yüzde 30 bir bildikleri var; yüzde 19 hü- kümetle aralanndaki uyumsuzluk. Türkiye'nin iyi yö- netildiğini düşünüyor musunuz? Yüzde 64 hayır; yüz- de 20 evet. Herhangi bir tehdit anındaNATO'nun Tür- kiye'nin yanında yer alacağına inanıyor musunuz? Yüzde 42 hayır; yüzde 23 evet. Işsizlikle mücadelede AKP hükümetini başanlı bu- luyor musunuz? Yüzde 72 hayır, yüzde 15 evet. Tek haneli enflasyon sizin yaşam standardınızı nasıl etki- ledi? Yüzde 33 hiç değilse her gün zam yok; yüzde 31 henüz bir etkisi olmadı. Yann genel seçimler yapı- lacak olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz? Yüzde 33 AKP; yüzde 16 CHP; yüzde 13 DYP; yüzde 10 MHP. llahi Mete Neptun: "Türk adaletine güvenmeyen AKP, şimdi de Avrupa adaletine karşı çıkıyor. Geriye bir tek ilahi adalet kalıyor İAKP" SESSÎZ SEDASIZ (!) Yağlama yıkama servisi hizmı Aşağıdaki ömek metni doğum günü, kadir gecesi gibi bir vesileye bağlayıp, "Başbakanlık Konutu, Ankara" adresi- ne gönderiniz. Karşılığını bir kamu ku- rumunda en azından bir "müşavirlik" kadrosu olarak alabilirsiniz: "Sayın Başbakanım, islamiyetin bay- raktan olan Türk mılletinin cezası bitmiş olmalı ki Allah sizi başımıza getirdi. Ka- vimler layık oldukları lıderlerle yönetilir- ler buyuran Kuranıkerim'e göre toplu- mumuzda genel bir ahlak düzelmesi var ki 3 Kasım Nuh tufanıyla kokuşmuşluğu silip süpürdü ve mührü bütün şer odak- lannın engellemesıne, yedı düvelın Bı- zans oyunlarına rağmen günde 21 saat koşturan, 3 saat ağlayan, gece gündüz demeden hak ve halk için çalışan size tevdi ettı. Hamt olsun. Insanlar size çı- çekler, hediyeler verdiler. Dua ettiler, te- mennılerde bulundular. Ben de size he- diye olarak çocuklarım, torunlarım ve ül- kem için, Türk Islam âleminin geleceği için hiç gözümü kırpmadan bundan son- rakı ömrümü ömrünüze eklemek isterim ki daha çok hizmet edip dünya düze- nındesöz sahibi olabilmemiz için... Al- lah yolumuzu açık etsin ve basımızdan eksik etmesın. Benim güzel Başbaka- nım. Yüreğimın sesini size aşağıdaki di- zelerimle iletiyorum: Duygularım kabar- dı patlayacağım,/ Kabıma sığmıyorum çatlayacağım,/ öyle anlar oluyor ki,/ Dünyayı tek elle kaldıracağım... Bu vesi- leyle (doğum gününüzü, evlilik yıldönü- münüzü, evladınızın evliligini, kadir gece- nizi) kutluyor, saygılarımı sunuyorum. Al- lah'a emanet olunuz." Yûksek Yerilim Hatto CHP kurultayı: Sol kınlır, yenılik ıçınde kalır! erdincutku /. yahoo.com NATO Tarüşnıası Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR Ikiyüzlülük bu diyor hemşe- rim Bekir Coşkun. Gazete- lerde, televizyonlarda, tartış- malarda köşelerinde terörü la- netleyenleri içten bulmuyor. Neden silahlarla, bombalarla, katliamlarla, işgallerle dolu bir dünya düzenine karşı çıkmı- yorsunuz, hatta onu savunu- yorsunuz diye sorguluyor. Gerçekten dünyada her yıl 895 milyar dolar silah üretimi için harcanıyor. Amerika en büyük silah üreticisi. Silahlann üzerinde dünyanın büyük ser- mayelerinin markaları kazılı. Terörü lanetleyenler, TV ek- ranlannda her gün sergilenen kanlı, ölümlü çatışmalara, top- lu kıyımlara, yıkımlara neden isyan etmiyoriar? Sadece gör- sel zenginlık hatırı için mi bu? Amerika'nın uydurma ge- rekçelerle Irak'ı işgalini des- tekleyip desteklemekle kal- mayıp bizim de bu haksız ve insafsız savaşta yer almamız için çırpınanlann terörü lanet- lemesine nasıl inanabilirsiniz? Amerikan silahlan düğün evını bombalar, camide dua edenleri toplu katliamla kırıp geçirirken bu destekçiler hiç utanmadılar mı? Böyle bir utancı içtenlikle dile getirenler oldu mu acaba, ben izleyeme- dim? Günde 30-40 kişi işgal- ciler yüzünden can verirken emir kulu bir askeri işkence yapıyor diye hapse mahkûm edip bununla işte biz işkence- ye karşıyız havası atmak, er- demli davranış gösterisi yap- mak çok ama çok gülünç de- ğil mi? NATO zirvesi ile ilgili bir TV programında uzun isimli bir vakfın başkanı "Bush ve Bla- ir '28 Haziran'da yönetimi Irak yöneticilerine devrederek Amerika'yı Irak işgali ile suç- lamak isteyen Avrupalı liderie- rin elindeki kozu aldı' buyur- du." Bu başkan ve onu onay- layan TV sunuculan dinleyici ve izleyicilerin tümünü geri ze- kâlı mı sanıyorlar? Bir yılı aşan bir süredir Irak'ta Amerikalı genç askerler dahil insan ka- nı akıtan bir işgal gücü 30 Ha- ziran yerine 2 gün önce gös- termelik bir devir gerçekleşti- rince masumiyet mi kazanmış oluyor? Bu vakıfta hizmet ve- renlere ne diyeceğimi bilemi- yorum. Bekir Coşkun'la aynı gazetede yazan ve NATO pro- testocularına çok ama çok içerleyen ve onlara inat NA- TO'yu hoş geldiniz diye karşı- layan bir köşe yazanmız da otobüste gerçekleştirdiği te- rörle 3 kişinin ölümüne yol açan çılgın ve zavallı bir genç kızın eylemini, Bush'la işbirii- ğine giren NATO'ya karşı du- ranların meydanlardaki pro- testoları ile aynı paralelde gö- rüyor. Yani ona göre Türk Ta- bipler Birliği tabip odalan, DİSK ve baro başkanlan, 68'li- ler Vakfı ve daha pek çok ör- güt temsilcileri terörist kızla iş- birliği içindedirler ve bu yazar onlann tümüne küfürler yağ- dınmaktadır. Bekir Coşkun'un ikiyüzlülükten söz etmesine karşılık bu hiddetli yazar rezil- ler, yediğiniz herzeler, cahiller, caniler, yalancılar nitelemele- rini sıralıyor. Tam bu sırada şu kaderin cilvesine bakın ki Dı- şişleri Bakanı Gül de Irak'ta rehine alınan Türklerin salıve- rilmelerini sağlayan direnişçi- leri ve protestocuları övgü ve teşekkürle anmak zorunda kalıyor. Ozal politikaları sonucu ve Sovyetler'in çöküşü ile türe- yen bu liberal aydın ve yazar- larımız doğrusu çok ilginç ın- sanlar. Onlar emekçileri, çalı- şanlann haklarını filan boş ve- rip özgürlük adına türban sa- vunması yapıyorlar. Birçoğu daAmerika'yı çok seviyor. Av- rupa İnsan Hakları Mahkeme- si'nin karan için ne diyecekler, ne yorumlar yapacaklar göre- ceğiz. Bence demokrası sa- vunucusu liberallerimiz bu ka- rara epey bozulmuş olmalılar. Belki onlar da tıp öğrencisi kı- zımız ve avukatlan gibi mah- kemeyi Galileo'yu mahkûm eden engizisyon mahkemesi- ne benzeteceklerdı. Galileo mahkeme kararına karşılık sonra nasıl haklı çıktıysa bu davayı açanlann haklılığı da er geç anlaşılacak. Bu benzet- meye gülüyorsunuz değil mi? ötetaraftan ülkenin başbaka- nının ve dışişleri bakanının bu karara gösterdikleri tepkinin içeriğine bakınca eminım içi- nizden ağlamak gelmiştir. öz- gürlükler adına türban ve te- settürsavunucu liberallerimiz AİHM karan ile bozuldular a- ma onlar Emine Erdoğan'ın ve Hayrünnisa GûTün tür- banlarını ve güllü, pullu, fırfır- lı, boncuklu kıyafetlerini öv- mekte elbette özgürdürler. KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakı turk.net ÇİZGİLlK KÂMtLMASARiCl kamilmasaracit mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA AIVTALYA CUMOKTAN ÇAGRJ Sevgili Cumhuriyet Dostlan, en güzel denızın en güzel kıyılanndan birinde, sevgili Şükran SONER'ın söyleşısiyle. Dr. Haldun ÇAĞLAYAN'm bestelen ve gıtanyla, aramızda olacagı bir güzel akşamda Fener Restoran'da güneşı bırlıkte batıralım. hem bilgılenip hem kaynaşalım mı. ne dersınız? Güneş karardıktan sonra "Bu ülkenin aydınlık insanlan" aydınlatmayı da aydmlanmayı da sürdürsünler ıstiyoruz. Bizımle olur musunuz? lletişim: Hicran KAR\Bl DAK 247 67 17 - 243 47 17 0 5.12 325 05 63 hicrankarabudak ı. hotmail.com Cün: 9 Tenımu/ 2004 Cuma saat: 19.00 Adres: Eski Lara Yolu >o: 250 07160 ANTALY A Tel: 324 0 324 DISISLERI &AKANU.5I HUKUK MÜSAvtRLt(5İ TEST SORUSUNA SAK ABt AHİRETE İNANIRMISINIZ ?.. PEY6AMBERIN ĞÖKYUZÜNE ' NANIRMISINIZ ?.. (5ÖZUMLE SORSEM ÎNANMAM! TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN T T T T J I L_i 9 Temnıus uuu. nuuntaz-arikan.com WDÛNYA EDEBİYAVNIETKİLBYEN DEIK. 19O*'TE gUSÜM,ÜMLÜ fiUS Öy<Ü VE OYUhl Rl ANTOH PAVLOVİÇ ÇBHOV, TE£>AVI ıÇlN GİJTlĞl ALMAMYA'DA, VEIZ£MDEN OL£>Ü.UENÜ2 44 YAŞIN ÖJ OLAN ÇBHOV, OYUNLAR1YLA DA TİYATISO REPER- TUARlA/ifNIM ÖN SIRALAGjNDA YER. ALACAK- TIR-- YAP/TLA&fNDA, /A/SAAIA AYfitNTlCI 8İG. &Ö2J-£MCİLİKLE >HKLAŞAN YAZAf?, Ofl/U,/tO- MAU/U SIMIR.INDA VE İfZOUİ İLE ANLATlR. BU ARADA, DEVR.İM ÖMCESİ /<?USYA'Stll(M ÇUKÜMÜf 7VPU/M yAP/SfKII DA ÇETAYA ICD- YAd TİyATGO y/tPmAR/NDA ÖZ£L g/g teMİK. KULLAN/K:ANLA77UAK İSTE- iei ser/, SAHNEDEKÎ DevıuiMiu/?>e- DINPA.DOLAYU YOLDAM SĞYLEIS... ÖLÛMÜNOEN İKİ Y/L ÖNCE OSO2) TOLSTDY'LA BİHLİKTE ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOGLU Bir Tatil Sabahı ören'deki balkondayım. Yazı gerekmiyor, renk- ler konuşuyor çevremde. Maviler moriaşıyor, mor- lar esmerieşiyor. Seyrine de doyumuna da daya- namıyor insan. Ne çok renk ne çok ses var çev- remde. Yazmak ayıp olur. öylesine eziklik duyu- yor insan. Bu güzellikleri kucaklarken, ne çok şey yitirdiğini anlıyor, zenginliğin ve yoksulluğun ger- çek çizgisini avuçluyor. ören'e ilk gelişimi anımsıyorum. Zeytinli köyün- de bir kahvede köylülerie konuşmuş, bu doğa par- çasına birden sevdalanmıştım. Aradan kaç yıl geç- ti, zeytinlikler arasında yaşadığım günler güzel bir hayal oldu. Dahası zeytin ağaçlan kesildi, boşluk- lan yüreğimize saplandı. Derken, zeytinlikler par- sellendi, betonlaryükseldi ağaçlar arasında, ancak bu doğa parçasının güzel bir gizemi var. Çirkinleş- meyi dışlıyor, ne yana baksan zeytin dallanyla gü- zel resimler izliyorsun. İşte bugün: Nerdeyse yüz yılın yansını aştık ama güneşin batma saati gelince önümü iliklergibi saygılı birdu- ruşla yöneliyorum. Adeta duaya hazırianıyorum. Her şey ne kadar güzel.. güneş deniz birlikteliğin- de variığımı hissediyorum, kıyıdakiler de eşlik edi- yor bana. Karşıda mavi deniz, renkler değişiyor a- ma bakışımız değişmiyor. Biraz ötede örenli dost- lar var, hepsi güneşi izliyor. Renklerini yakalamak istergibi bir an bu... Sevgili okurfanm, yazarken zorianıyorum, gördü- ğüm güzellikleri aktarmak kolay değil. Araya baş- ka olaylar giriyor, bir anlık buluşmalan özlüyor, tüm dostlarımı söyleşiye çağınyorum. Yıllar boyunca neler gördük, nelerle mutlandık, nelerle umutlandık; yaşamak güzel şey doğrusu, diye sesleniyorum çevreme. Bu güzelliği hisse- denlerde katılıyorbize. Mavi birakşamın mora, kır- mızıya dönüşünü sessizce izliyoruz. Derken, ya- şamımıza kırmızı yerieşiyor, kan akıyor her yerde. Bu kanı nasıl durduracağız, ne zaman kurutaca- ğız sorusuyla şaşınyor insan. Aklın yolunu bulamı- yor, akılsızlığın bedelini ödemek güçleşiyor gide- rek. Ancak koşullar böyle süremez değil mi? Ba- kın neler oluyor? Akıl yolu nasıl şaşılıyor, güzellik- ler nasıl değişiyor dahası yozlaşıyor. Güzel renkler değişiyor, kana bulanıyor. Akan kanı durdurmak ki- min işi? Yanrtlayan yok mu? Nerde, hangi örgüt- te, hangi partide? Aslında hiçbir soru yanıtsız ola- maz ama belli nedenler öne geçiyor. Ben her za- manki iyimseriiği sonuna kadar korumak istiyo- rum. Sanınm, bu yolda yalnız değilim. Yaşadığımız dönemde belli koşullar doğrultusunda yokuşlar aşılacak elbet. Doğru yönde birieşerek önce inan- mak gerekiyor. Peki inanmıyor muyuz? Inançsız kaldığımız söylenebilir mi? Kuşkusuz söylenemez. öyleyse doğru yolda buluşmak gerekiyor. Küçük çocuklan, güzel delikanlılan, güzel genç kızlan gerçek yerine kavuşturmak başlıca görevi- miz. önce bu görevi başamnak gerekiyor. Şarkılar yerine ağıtlar söylenirken, yolunu kaybedenler amaca nasıl ulaşabilir? Gerçek amacımız el ele, can cana şarkılan inançla söylemek değil mi? Vak- tiyle umudumuzu, amacımızı ciğerierimiz parçala- nırcasına söylerdik. Şimdi şarkı söylemeyi unuttuk nerdeyse, içten seslenişlere duyarsız kalıyoruz. Duyarsızlık olunca şarkılarda da yollarda da yaya kalıyoruz değil mi? Sapaklan aşamıyoruz. Geçen hafta belli akşamlar eski dostlarla buluş- tuk. öyküler, anılaranlatarak bugünlere geldik. Ba- şanmız görkemli doğrusu. Elbet bilerek, tüm bo- yutlanyla düşünmek koşuluyla. O koşullan yaz- maya gerek yok, herkes biliyor, yüreği titreyerek özlemini duyuyor. O özlemi dindireceğimiz günler de uzak değil. Akıllı yolculukları yaşamak umu- duyla. BULMACA SEDAT YAŞÂYAN 1 2 3 4 5 6 7SOLDAıNSAĞA: 1/ Taneleri u- fak bir cins buğday. 2/ Yünden dö- v'ülerek yapı- lan kalın ve kaba kumaş... Bir devletin yönetim biçi- mi. 3/ Metal çubuk ve bo- ° rulara diş açan aygıt... Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün sim- gesi. 4/Hayvan ağılı. 5/Asya'da bir ülke... Bir sahnenin filme ahnabilmesi için açık ya da kapalı mekân- da hazırlanrruş yer. 6/ Kucak çocuklannı 8 I eğlendirmek için çı- 9 | kanlan ses... Fotoğraf duyarhğını belirtmekte kul- lanılan sayısal değer... Notada durak işaretı. 7/Ye- nnde duramayan kimse... Bir etkınliğin geçici ola- rak durdurulduğu süre. 8/"— Kuyruğu": AzizNe- sin'in öykü kitabı... Raf. 9 / " — Kusturica": Bos- nalı sinema yönetmeni... Pirinçten yapılan Japon içkisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Suyu, sıcak olarak yerden çıkan hamam. 2/ Es- ki Türk gûreşlerinden biri... Perhiz, diyet. 3/Büyük harita, plan ya da modeli oluşturan parçalardan her biri... Itici neden, güdü. 4/Bir ilimiz. 5/Uzak... Vo- leybol ve teniste oyunun her bir bölümü. 6/Seryum elementinin simgesi... Yürürken dayanmak için kullanılan kalın sopa... Bilinç. 7/Çok sert ve tutar- sız hareketlerde bulunan akıl hastası... " — Gü- ler": Fotoğrafçımız. 8/Terbiyesiz kimse... Nişas- tayla yapılan bir çeşit tatlı. 9/Buyruk... "Dünyayı saran boşluğu hissetmeyelim,' Peymâneyi boş bı- rakma doldur — " (Yahya Kemal). CUMUUAaHUTOPUVfYORUZ 10 Temmii2 Cumartesı gunu saat I7 30'da Cunda Adası'nda (Alıbe\ Adası) Serdar Kızık, Alparslan Berktav \e Ahmet 'ı orulmaz'ı konuk edece^iz Sonrasında da yemeğımız var Davetlısınız A > v a h k C U M O K PROGRAM: ALPARSLAN BERKTAV - So\leşı AHMET VORLLMAZ Soyleşı SERDAR KIZIK - Cumhurtyet \e Demokrası Kttap lmzalanpıası Yer 4v\aitk Belednesı Alıbeı Adası Küitur Salonu Saat /? 30 .\ot >i\-\aiık Cumhurnet ilanı ndan saat I ~ 00 de otobusler hareket edecektır Yemek Ekbır Otel saat 20 30 - X Temmuza kadarrezçr\as\on zoruniudur B,lgı Keksal Dunıkan Tel 0 ;66 SI2 30 09. 0 512 443 y : 8' \ilûfer Büfözdemır Tel 0 266 34S 50 . "