Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2004 PERŞEME 8 HABERLERIN DEVAMI L_JIstanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı Y Y Y Y B B B B 29 32 30 30 34 35 36 36 TURKIYE Sınop PB 26 Adana A 33 Samsun B 28 Mersın A 33 Trabzon B 27 Dıyarbakır A 40 Giresun JJ 27 Şanlıurfa Ankara B 35 Mardın Eskışehır B 33 Siirt Konya A 34 Hakkârı Sıvas B 33 Van Zonguldak PB 27 Antalya A 37 Kars B 27 Yurdun kuzey ve ba- tı kesımten parçalı bulut- lu, Trakya sağanak ve gok gunjltulu sağanak yağışlı dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı Trakya'da bıraz artacak, dığer yer- lerde onemlı bır değışık- lık olmayacak Ruzgâr kuzey ve batı yonlerden hafıf, ara sıra orta kuv- v'ette esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B Y PB PB B B B B 2/ 23 23 28 27 28 28 27 Münıh B 28 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B Y B Y Y Y PB PB 2b 18 35 25 21 21 29 33 B 27 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre Sam Y B Y PB B Y PB A A 26 37 31 37 31 33 29 37 39 Moskova Taşken Tahran Parçalı bulutlu t Çok bulutlu • Yağnurtu 3.3.°.=.=^ Kârt Gok gurutulı O U I V C E L CÜNE1T ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada söylüyor ve önemlı bır sorunu gündeme getiriyor: "Bu delil, Bakan'ın elinenasılgeçiyor? Oraya baş- ka bir kara kutu koymadıklan ne malum!" Pamukova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin açtığı tespıt davasında bılirkişı olarak atanan heyetten Levent Serhan'ın (gereken önlemi gerektiği za- manda almayan savcıdan söz etmeden) arkada- şımız Ebru Toktar'a açıkladığına göre; "Deliller bilinçli ya da bilinçsiz karartıldı". Olay sabahı canlı yayın yapan CNN muhabırı Islamoğlu da "tepeden gelen bıremirte" kaza ye- rinin "temizlendiğini"'birkaç kez yineledı. Deliller göz göre göre yok edildi. "Kaza mahal- li orijinal halinden arındırıldıktan" saatler sonra önlem alan Pamukova savcısına -medya dışın- da- ne Adalet Bakanlığı'ndan ne de sözü dinle- nir kurumlardan en ufak bir eleştiri yöneltilmedi. Savcılıkgörevini de üstlenen Bakan Yıldırım'ın kaza günü alelace/e düzenlediği basın toplantı- sında makinistle arkadaşlannı kazanın sorumlu- lan göstermesine ses çıkaran da olmadı. Savcılığın kaza yeri çevresinde derhal önlem- ler alarak delıllerin yok edilmesini önlememesi kusur mudur, yoksa kusurdan da öteye bir so- rumluluk getinr rni? Bakan Çiçek araştırmıyor. Savcının görevini beklenen anlamda yapma- ması bir boşluk yarattı. Mahkemenin atadığı bi- lirkişi heyeti üyesi Serhan, "Biz, 'elimizde olma- yan' delıllen mahkeme kanalıyla istetiyoruz" de- mek zorunda kaldı. Deliller kimde; Bakan'da mı, Bakan başka bi- risine mi verdı, başkası bır diğer kişiye mi? Ka- zanın bilinmeyenleri arasında. • • • Başbakan beyefendi de çıkış yolları bulmuş ol- malı ki haylı rahatlamış; gazetecilere sinirli miyim değil miyim gibi sorularfa ılımlı yaklaşıyor. özür dileme üslubu da garip. Bana kızmayın derken anlamı çözümlenemeyen birekyapıyor: "Benol- duğum gibiyım." Bu küçük cümleyle, Başbakan olduksa Kasım- paşalı üslubundan, mahallenin, ailenin görgü ku- rallarından elbette soyutlanmayacağızdemek mi istiyor, anlaşılmıyor. Fakat hükümet olarak sorumluluğundan söz etmekten özenle kaçınıyor; medyanın belgelı ya- zımlarına, ılım adamlannın hükümetin sorumlulu- ğunu saptayan bilimsel görüşlerinı duymazlıktan geliyor. Eleştinleri, örneğin Yüce Dıvan yolunu açacak gensoru önergesini, CHP lideri Baykalın olay üzerine soylemlerını "siyasibir rant amaçlı" girişımler diye tanımlayabiliyor. Oysa, bakan, genel müdür delilleri tutmaktan, delillerin yok edilmesı emrini vermekten ve 38 kı- şinin ölümünden sorumlu. Onlar kadar Başbakan da sorumlu. Söz etmıyor bile facianın bu yüzün- den. Görevini yapan gazeteciye, görevini yapan mu- halefet partisine yükleniyor. • • • Rahatlamış görünmesindeki neden, kazayla il- gili saptadıkları taktik: Yazılanlara, söylenenlere, bilimsel açıklamalara, suçlamalara yanıt vererek yenı tartışmalara olanak sağlamamak, susmak. Kamuoyunu etkileyecek (örneğin makinistlerin kaza yerine gerekenden fazla hızla girdiğinı irde- leyecek) sonuçlara varılması için el altından ça- lışmak! Başbakan beyefendinin faciadan söz etmekten özenle kaçınması... Sorumlu bakanın "soruştur- manın selameti" açıs/ndan istifa etmemesi, gö- revde kalmakta direnmesi... Bu, stratejiye kanıt değil mi? Hükümet dışında, ilim adamları, muhalefet, medya, makinistler, ama herkes, her kesim suç- lu. Sütten çıkmış ak kaşık mübarekler! Harem selamlıkdiplomasi Resmi üyaret için İran 'agiden Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşiEmine Erdoğan için SadabatSarayıf nda iki ayrı karşüama töreni düzenlendi • Baştarafı 1. Sayfada Iran'da ıkılı görüşmeler yapan Erdoğan, bugün Iran'la terör ko- nusunda mutabakat zaptı imza- lanacağını belırterek terör örgü- tü olarak PKKKongra-Gel'in mutabakat zaptında detaylanyla yer alacağını açıkladı. Tah- ran'daki temaslannda ekonomik mesajlar da veren Erdoğan, Iran doğalgazının Türkıye üzennden batıya geçırilmesı konusunda çalışmalann devam ettığini, so- nuçlandınlması için ıki ülkenin ilgilı bakanlanna talımat veril- dıgini bıldirdi. Erdoğan, "Iran'la ticaret hacmini 5 mil- yar dolara çıkarmayı hedefli- yoruz" dedı. Başbakan Erdoğan, dün İran'dakı temaslanna ilişkin Tür- kiye'nin Tahran Büyükelçili- ğfnde basın toplantısı düzenle- di. Iran'da, Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Dr. Muhammed Rıza Anf, Danışma Meclisı Başkanı Gulam Ali Haddad Adil ve De\ let Uzlaşma Konseyı Başka- ru Haşimi Rafsancani ile görüş- melerde bulunduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Kısa va- dede hedefimiz, geçen yıl koy- duğumuz bir hedeftir, o da 5 milyar doları yakalamaktır. Bu konuda mutabıkız. Çalış- malarımızı da bu istikamette sürdürüyoruz" diye konuştu. Ticaret Türkiye aleyhine açılc vertyor Türkiye ıle İran arasındaki ti- caretin Türkiye aleyhine açık verdiğını kaydeden Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "Ama bunu. birbirini ta- mamlavan ekonomik ve ticari özellikJer sebebiyle biraz daha kapamamız mümkün.Yapaca- ğımız ortak yatınmlar. gerek Türkiye, gerek İran ve gerek- se iiçüncü ülkelerde atacağı- mız adımlarla çok daha hare- ketlendirmemiz mümkün. Bu konuda da bir mutabakatın ol- duğu çok açık, net ortada." Erdoğan, basın toplantısında gazetecilerin sorulannı da yanıt- ladı. Erdoğan, bir gazetecınin, "doğalgaz konusunda AB- Dnin hassasiyetleri olduğuna ilişkin haberleri" hatırlatması üzenne, göreve gelırken eylem planı içinde bütün komşu ülke- İerle ilişkılen gelıştirme sdzü verdıklennı ifade ettı. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz burada İran, I- rak, Suriye. Kafkaslar, Bulga- ristan, Romanya. Yunanistan, Suriye, Ürdün, böyle bir ayrım yapmadık. Hepsiyle de bu mü- nasebetlerimizi geliştireceğiz. Çünkü. bölgesel barışı temin etmenin yolu zaten buradan geçiyor. Tüm dünyadaki ülke- ler, bu komşu ülkelerde yatı- rımlarını nasıl değerlendiri- yorlarsa, nasıl bu münasebet- lerini geliştiriyorlarsa,Türkiye de bu münasebetlerini gelişti- recektir ve geliştirmekte de ka- rarhdır." "İran, PKK/Kongra-Gel'i terör örgütü listesine aldı mı" sorusuna karşılık Erdoğan, terö- rün en çok görüşrüklen konu ol- LJSlUCV tOüVUÛtt VCYÜUl Bir süredir tedavi gördüğfi hastalık nede- n i > l e ö n c c k i g"" yaşamını vitiren tiyatro ve sinema sanatçısı Kamran l sluer'in cenaze- si,Teşvikiye Camisi'ndeki cenaze namazınm ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa veril- di Cenaze törenine, kardeşi Doğan Usluer'in yanı sıra, Hümeyra, Hadi Çaman. Nejat Uygur, Ay- taçArman, Halil Ergün, Hazım Körmükçü ve Volkan Severcan'ın da aralannda bulunduğu sanat- çı dostları katıldı. Sanatçı Zeki Alasya, Usluer'Ie biıiikte çalıştıklannı anlatarak, "Çok faydalan- dığım, birlikte olmaktan onur duvduğum bir sanatçıydı" dedi. Rutkay Aziz de, Usluer'in gerçek bir tiyatro ve sinema emckçisi olduğunu bclirterek, sanatçının yaptığı her işin değerini verdiğini ve tam bir aktör olduğunu söyledi. Hülya Koçyiğit ise Usluer'Ie dostluklannm uzun yıllardan be- ri devam ettiğini ve Usluer'in kişilik olarak da çok hoş bir insan olduğunu beürtti. (Fotoğraf: AA) duğunu söyledi. Başbakan Erdo- ğan, "Terör konusunda İran. biliyorsunuz. bizimle müşte- rek hareket etme karannı ver- miştir ve yarın akşam imzala- nacak konulardan biri de te- rör konusundaki mutabakat zaptıdır ve terör örgütü olarak PKK/Kongra-Gel'in orada daha detaylanyla mutabakat zaptında yer alacağı şekilde imzalayacağız" diye konuştu. Büyük Ortadoğu Projesi Başbakan Erdoğan. bır başka soruyu yarutlarken de eörüşrne- lerde Afganıstan, Irak. Israil, Fi- lıstin ve Kıbns konulannı ele al- dıklannı söyledi. "Büyük Ortadoğu Proje- si'nde ortak bedef olarak İran gösteriliyor. Bu konu gündeme geldi mi" sorusu üzenne Erdo- ğan, şu anda demokratik ortak olarak Geniş Ortadoğu ve Ku- zeyAfrika Projesi içinde bu pro- jenin eşbaşkanlan olarak Türki- ye, îtalya ve Yemen'ın yer aldı- ğını ifade etri Bu ülkelerde demokrası, özgürlükler, ege- menlik ve ekonomik kalkın- ma konulanndaki gelişmele- n izleyeceklerinı kaydeden Erdoğan, "Elimizden ne ge- liyorsa, bunu bölge barışı için, bölgenin refahı ve mutluluğu için yerine ge- tirme gayreti içinde olaca- ğız" dedî. "Nükleer silahlar konu- sunda görüş belirttiniz mi" sorusuna karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Bizim bu konudaki tavsiyemiz karşı- sında, Sayın Doktor Arif, gayet olumlu bir yaklaşım içinde, nükleer enerjinin kitle imha siJahlanna dön- dürülmesi amacıyla değil banşçıl amaçlaria kendi ülkelerindeki enerji gibi konularda değerlendiril- mesinden yana olduklarını söylediler. Kaldı ki Ulusla- rarası Atom Enerjisi Ajan- sı ile mutabakat içinde ol- duklarını, imzaladıklarını fakat henüz mecliste onay- dan geçnıediğini ifade etti- ler. Bu da tabii şu anda ek protokolde yer alıyor. Olumlu bir yaklaşım için- de olduklarını \e bu muta- bakatlarının, müşterek ça- lışmalarımn devam edece- ğini de söylediler." ORDU AİLE MAHKEMESt'NDEN Esa> No 2003 558 Davacı Kemal Pamuk \ekılı A\ Haluk Çelıkel tarafından davalı Nıno Pamuk ale\hıne açılan boşanma davasının >apı- lan açık yargılaması Mrasında \enlen ara karan u\arınca. Da\acı vekılı da\a dılekçesınde mu\ekkılı Kemal Pamukun aşın alkollu olduğu avırt etme gucunu ka>bettığı sırada 17 04 2003 tanhınde Saraycık koyü muhtarlığında da\alı ıle evlendıgını alkolun etkısmın geçmesınden sonra durumu öğrendığını, e\lılık tanhınden sonra Gurcıstan uyruklu da- vaiıyı bır daha görmedığını, birlikte olmadıklannı. bu ne- denle alkolun etkısı ıle geçıcı suretle a> ırtım gücünü kaybet- mış ve bilinçsiz bır şekilde bu e\lılığe razı olan musekkılı- nın evlılık akdının TMK 148 maddesı gereğınce ıptalıne, da\a]ı ılemüvekJcılmın birlikte şa^amalan soz konusu oima- dığından TC \atandaşlığını kazanması akabmde ortadan kaybolan dasalının bır ara>a gelmedıfını bu nedenle boşan- malarına karar %enlmesını talep ettıklen gorülmüş Yapılan adres tespıtlenne ragmen davaJıya teblıgat yapılamamış olup da\-a dılekçestnm ılanen tebhğıne karar \enldiğmden da\a dos>asının duruşması 30 09 2004 saat 09 25'e bırakıl- mış. da\alının belırtılen gün \e saatte duruşmaya katılması. katılmadığı takdırde kendısını bır \ekılle temsıl ettırmesı, duruşmalara katılmadığı ya da kendısını temsıl ettırmedığı takdırde davayı kabul etmış saşılacağı yargılama\a \oklu- ğunda karar venleceğı hususu HMUK 313 \e 2' 1 madde- len uvannca teblta >enne eeçmek üzere ılanen teblıŞ olu- nur 20 0" 7 2004 'Basın 18731 içki yasağına karşı eylem yapan 6 emekli öğretmen polis tarafindan tartaklandı Oğretmenevinde içki protestosu GirRSU KUNT ANTALYA - Antalya'nın Korkuteli ilçesınde ıçkı yasağı- nın uygulandığı öğretmenevine ellerinde bira şişeleriyle gırerek protesto eylemi yapmak ısteyen 6 öğretmen polisler tarafından tartaklandı. Korkutelı'nde, yaz tatilini ge- çiren bir grup emekli öğretmen uygulamayı protesto etmek üze- re, dışandan aldıklan birayı, oğ- retmenevinde içmek istedi. An- cak polis tarafından tartaklanan öğretmenler, karakoja götürüle- rek gözaltına alındı. Öğretmene- vı Müdürü tsmail Toprak, içki yasağına gerekçe olarak, "Bu- raya aileler de geliyor. Bugün bira içenler de kurallan ihlal etti. Olay yargıya intikal etti" demekle yetindi. Uygulamayı protesto etmek üzere, beraberindeki 5 emekli öğretmen arkadaşıyla birlikte. oğretmenevinde bira ıçen Mu- hittin Yavuz ise şöyle konuştu: "Bu uygulamayı anlamak im- kânsız. Korkuteli, yavla hava- sı taşıdığı ve Antalya'ya göre serin olduğu için tatilini ilçede geçiren çok sayıda Antalyalı var. Öğretmenevinden yarar- Ianmak isteyen öğretmenlere içki vasağı uygulanıvor. Bunu protesto etmek için dışandan bira alarak içmek istedik. An- cak polis tarafından tartakla- narak karakola götürüldük." HOPA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas \o 2002 "7 Da\acı Orman Genel Mudürlugu'nü ızafeten Hopa Or- man îşletme Şeflıgı vekılı Av Hayatı Alper tarafından da\a- lılar Fıkret Kapucu. M Reşat Kapucu. Sebahat Kapucu. Is- met Kapucu. Medıha Kapucu. Mıişerref Kapucu. Assel Ce- becı. Şınası Toker \e Mehmet Emın Toker ale\hıne mahke- memıze açılan tespite ıtıraz davasımn yapılan açık \argıla- ması sırasında \enlen ara karar gereğınce. Da\alılardan Artvın ılı, Hopa ılçesı. Ortahopa Mahaüesı nüfusuna ka> ıtlı. Ahmet Şukrü \e Necmı\e oğlu. 01 10 1949 Hopa doğ Mehmet Emın Toker'e dava dılekçe>ı \e duruşma gununu bıldınr da\etıyenın teblıgı gerektiği ancak adresının tüm aramalara rajmen tespıt edılemedığı. adı geçene dava dılekçesı \e duruşma gunünü bıldınr da\etı\enın \apılama- dığından bahısle ılanen yapılmasına. duruşmanın 6 9 2004 tanhınde saat 9 00"a bırakılmasına karar \enlmış olup, HUMK nun 509 \ e 510 maddelerı gereğınce adı geçenın ıb- raz etmek ıstedıgı deliller ıle birlikte duruşmaya gelmesı. ak- si halde duruşmanın gıyabında de\am edıp sonuçlandınlaca- ğı dava dılekçesı yenne geçerlı olmak uzere ılanen teblığ da- valı>a duyurulur Itıraziı paraseller Artv ın ılı, Hopa ılçesı. Ortahopa Ma- hallesı, mahalleıçı me\kıınde kaın 409 ada 24 ve409 ada 13 parseller Basın 5485 Davanın geri çekilmesini isteyecekler EğitimSen 'e uluslararası destek Istanbul Haber Servisi - Eğitim-Sen'ın kapatılması da- vasına, uluslararası eğitim ku- ruluşlanndan destek geldi. 15 Eylül'de Ankara'da yapılacak duruşmaya katılmak üzere Türkiye'ye gelecek olan ya- bancı temsilciler, AKP hukü- metine davanın geri çekilme- si için baskı yapacak. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, 22-26 Tem- muz'da Brezilya'da gerçekleş- ririlen "Eğitim Enternasyo- neli 4. Dünya Kongresi De- ğerlendirme Toplantısı" hakkında bilgi verdi. Dinçer, "Eğirim emekçileri bu kong- | re aracıüğıyla 'Irak'ta işgale A' hayır, Türkiye'de demokrasi-' '> ye evet" diyebilme iradesini S gösterdi" dedi. Kongrede, Eğitim-Sen aleyhine açılan davaya karşı uluslararası destek oluştuğu- ; mı vurgulayan Dinçer, çok sa- ' yıda ülkeden eğitim emekçisi- nin 15 Eylül'deki duruşmayı izlemek üzere Ankara'ya ge- leceğini anımsatarakbu örgüt- lerin, Cumhurbaşkanı, Başba- [ kan veAdalet Bakanı'na, pro- testo mektuplan gönderecek- . lerini söyledi. J İsmail Cemden Ecevite övgü 'Hedefimiz değil yoUanmızfarklı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YTP Genel Başka- nı İsmail Cem, Bölent Ece- vit'i, Türkiye'de sol anlayışla- n kitlelere yayan bir lider ola- rak sayıp desteklediğini belir- terek "Bazı noktalarda fark- ü düşüncelerimiz olsa da si- yasal hedeflerimizin farklılı- ğından değil, aynı hedefe uzanan yoUanmızın farklı- laşmasmdan bunun kaynak- landığım düşünürüm" dedi. Cem yaptığı yazıh açıkla- mada, Ecevit'in, Türk siyasal tarihinde solu kitleleştiren ön- der olduğunu belirtti. Ece- vit'in, CHP'yi çağın gerçekle- rinde değişime götürdüğünü, devletpartisini, halkın partisi- ne dönüştürme sürecine öncü- lük yaptığını dile getiren Cem şunlan kaydetti: "Ben, Ece- vit'i, öocelikle sol anlayışını kitlelere yayan, onlaıia pay- laşan ve geliştiren lider ola- rak saydım ve destekledim. Bazı noktalarda farklı dü- şüncelerimiz olsa da siyasal ilkelerimizin. hedeflerimizin farklılığından değil, aynı he- defe uzanan yollanmızın farklılaşmasından kaynak- landığını düşünürüm." GUNDEM Ml'STAFA BALBA1 • Baştarafı 1. Sayfada Kesinlikle istifa etmeme: Bu kuralı hiçbır hü- kümet bozmadı. AKP de geliştirerek devam etti- riyor. Bu yönde soru sorulduğunda da "erkekçe' karşılık vermek gerekir. "Ben kaçıp gidecekkadar korkak değilim", "Sorumluluktan kaçmayız", "Işı ortada bırakıp gitmeyiz", "Kaçmakbizeyakışmaz" gibi klişeleşmiş sözlerin henüz yenisi üretilmedi. Medyaya yüklenme: Çok geçerli kriterlerden biridır. Yeri gelince medyayı kullanacaksın, yeri gelince yükleneceksın. Burada iki temel alt kriter vardır. Birincisi, medyaya iyı davranıp "Arkadaş- lar bu sorun hepımizin, bu felaket hepımizin başı- na gelmiş sayılır, hep berabersanp sarmalayalım" kriteri. ikincisi de haddini bildirip "Herkes sorum- luluğunu iyi bilsin. Olur olmaz haberieryapmayın, herşey medyanın abartması" kriteri. Yerine göre ıkisinı bir arada kullanmak da iyi sonuç verebilir. Hemen derin ve çok yönlü soruşturma aç- ma: Soruşturmanın başına mutlaka derin sözcü- ğürtü getirmek gerekir. Yoksa kesmez. Elbet ne kadar derine inilirse, olaylar da o kadar derinde kalmış olur ama, bu yönüne girmeyelim. Derin sözcüğünün yanına bir de "çokyönlü" sözcüğü- nü koymak gerekir kı, etkisi artsın. Soruşturma sonucunu ayarlama: Yukandaki kriterden bir ölçüde farklıdır. Kamuoyuna çok de- rin ve çok yönlü soruşturma açıldığı duyurulduk- tan sonra soruşturma heyetini kontrol altında tu- tacak özel bir heyet oluşturulur. Bu heyet, soruş- turmanın nasıl seyredeceğine ve nasıl sonuçlan- ması gerektiğine karar verir. Ulusa tersleniş! Geçmişe sığınma: Çok önemli kriterdir. Başta da vurguladığımız gıbı bunlar geçmişten gelece- ğe her hükümetin birbirine devrettığı önemlı kri- terlerolduğundansıkışınca hemen şutümceler alt alta sıralanmalıdır: "Geçmişte de bu tür kazalardan sonra istifa e- den olmadı. Biz niye edelim." "Bu sorun bugünün değildir. Geçmişten devral- dığımız bir sorundur. Kucağımızda bulduk..." Eleştirilere 'siyasal rant' yaftası takma: Mu- halefet partılerinın yüklenmelerine karşı uygulana- cak bır numaralı kriterdir. Yeri geldiğınde siyasi partılerın demokrasının vazgeçilmez unsuru ol- duğu söylenir. Ama bu tür durumlarda siyasi par- tiler hükümetı eleştirince onlara hemen "Siyaset yapma, bu işisiyasi ranta çevirme" uyarısı yap/lır. Eleştiriyi yapan kim? - Siyasi parti. Ona ne diyorsun? - Siyaset yapma! Dikkat kaydırma: Toplumsal belleğin 3 ayı geç- mediği, en ciddi sorunun birkaç haftadan fazla tartışılmadığı Türkiye gibi ülkelerde sonuç veren bir kriterdir. Eğer sorun, birkaç günden fazla gün- derrtde durmuşsa hemen gündemi değiştırmek gerekir. Yeni bir konu ortaya atmak ya da "ulusa tersleniş" programı yapıp hükümetin ötekı işlerin- den örnekler vermek klasik eylem biçimıdir. Bürokrat-uzman öne sürme: Siyasi iktidarın hedef haline gelmesini önlemek için devlet kurum- lan içinde koltuğunu korumaktan başka hiçbirşe- yi düşünmeyen kesimlerin öne çıkması sağlanır. Doğrudan bakanın sorumlu olduğu işleri onlar üstlenir. A/lah'a havale etme: Kolay ve etkili bir kriter- dir. Herşey Allah'tan deyip ış ılahileştirilir. Bu du- rumdatrenleri makinistlerin yerine imamların kul- lanması daha doğru yöntem olabilir ama, kadro yetersiz. Hiçbir şey olmamış gibi davranma; Olayların sıcaklığı geçtikten sonra sanki facia hiç yaşanma- mış gibi aynı uygulama devam ettirılir. Ne zama- na kadar? Yeni bir kazaya dek! ankcum<r cumhuriyet.com.tr KOCAELİ 3. İÇRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYTÜMENKULÜN AÇIK ARTTIR1VIA ÎLANI Dos\aNo 2002 1368 Esas Satılmasma karar \enlen gaynmenkuiün durumu Kocaelı Hacıhasan Mahallesı ^91 ada. 11 parselde 251 m2 olarak kayıtlı. 4 bodrum. 1 zemın ve 2 normal kattan ıbaret borçluva aıt 18 251 hıssesıne ısabet eden bagımsız 3 kat 2 nolu mesken Yakla- şık 90 m2 kullamm alanlı. mısafir odası. 2 oda. hol. mutfak. antre ve müştemilatından mevcuttur Satılacak borçlunun hıssesıne bılirkişı tarafuıdan 23 000 000 000 -TL kı> met taldır edılmıştır Imar durumu Kentsel sıt alanı ıçuıde olup. ınşaat yapılması ha- Iınde Bursa Koruma Kurulu'nun 11.07.20039948 sayılı karanna göre ışlem vapılması gerekmektedır Satış şartlan: I - Satış. 03 09 2004 Cuma gunu saat 14 00-14 15 arasında Koca- elı Adlıyesı 1 kat 3 tcra Müdurluğü adresmde açık arttırma suretıy- le yapılacakrır Bu arttırmada tahmın edılen kıj-metın yûzde 60'ını ve ruçhanlı alacakJılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masrafla- rını geçmek şartıvla ıhale olunur Bo>le bır bedeüe alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhudü bakı kalmak şartıvla 13 09 2004 Pazarte- sı gunü a>Tiı saatler arasında ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu art- tırmada da bu mıktar elde edılememışse gaşnmenkul en çok arttıra- mn taahhudıi saklı kalmak uzere arttırma ılanında gostenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edıleceknr Şu kadar kı arttırma be- delının malm tahmın edılen kıymetının juzde 40'uıı buhnası ve sa- tış ısteyenın alacağına ruçhant olan alacaklann toplamından fazla ol- ması ve bundan başka parava çeurme \e paylaşürma masraflanru geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış taiebı dii- şecektır. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn. tahmın edılen kıymetın yıızie 20'sı ruspetmde pev akçesı \eva bu mıktar kadar mıllı bır barikanın teminat mektubunu vermelen lazımdır Satış. peşm para ıledır Alıcı ıstedığmde 10 gunu geçmemek üzere mehıl venlebılır Tellalıye res- mı ıhale pulu tapu harç ve masraflan ıle KD\ ahcı>a amır Bınkmii vergıler satı^ bedelınden odenır 3- lpotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn bu gaynmenkul uze- nndekı haklannı hususıvle faız ve masrafa daır clan ıddıalannı da- janağı belgelerı ıle on beş gun ıçuıde daıremıze bıldırmelen lazım- dır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan harıç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını vatırmamak suretı>le ıhalenın feshıne sebep olan tum alıcılar ve kefıllen. teklıf ettıklen bedel ıle scn ıhale bedelı arasındaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrut faızmden müteselsılen mesul olacakfardır Ihale far- kı v e temerrut faızı aynca hukme hacet kalmaksızırı daıremızce tah- sıl olunacak. bu fark. varsa öncelıkle teminat bedelınden alınacaktır 5- Şartname. ılan tanhınden ıtıbaren herkesın gorebılmesı ıçın daırede açık olup masrafi venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ome- ğı göndenlır 6- Satışa ıştırak edenlenn jartnameyı görmüş ve munderecatuıı kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı almak ıstejenlenn ^ a n d a yazılı dosya numarasıyla müdurlüğumuze başvurmalan tcra tflas Kanunu'nun 127 maddesı gereğınce tapu ^ıcılıne ka>ıtlı buJunan alakadarlannın tapuda kavıth adreslenne gondenlen teblıgatm bıla teblığ gelmesı. kayıtlı olmaması halmde ışbu ılanın tebhg mahıye- tınde olduğu. baskaca bılgı almak ıstevenlenn yukarda dosya numa- rası yazılı dosyaja muracatlan teblığ ve ılan olunur 08.07 2004 ı * ı Ugılıler tabınn£ ırtıfak hakkı sahıplerı de dahıldır Basın 34621