Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 26 TEMMUZ 2004 PAZAR
HABERLER
TGCBaşkanı Erinç, Basın Özgürlüğü Ödülü töreninde Erdoğan'ın tavn ve yeni TCY tasansını eleştirdi:
Basınözgürlüğüyinetehlikede
M. GC Başkanı Erinç, "Sayın
Başbakan"ın. kendisine soru
soran bir meslektaşımıza yönelik
tavnnı yadırgadığımızı
belırtmeyi zorunJu görüyoruz.
Soru sormak gazetecinin. yanıt
verıp vermemek de haber
kaynağuun doğal hakkıdır" dedi.
İstanbulHaberServisi - Türkiye Ga-
zeteciler Cemıyeti'nin (TGC) gele-
neksel "BasmÖzgürtüğü Ödülü". tö-
renlegazeteci Ragq>DuraıTa verildi.
Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'de
düzenJenen tören, büyük önder Ata-
türk, basın şehıtlen ve Sakarya'daki
trenkazasında hayannj kaybeden yurt-
taşJar içın yapılan saygı duruşuyla
başladı. Törende konuşan TGC Baş-
kanı Orhan Erinç. 3 7 kişinin can ver-
dıği ve "gefiyorum" dediğı uzman-
larca belırtilmış olan "hızlandınlnuş
tnen faciaa"nın. mutluluklannı göl-
geJedığını ıfade etti.
Yenı Basın Yasası nı, basın özgür-
lüğü açısından olumJu bir gelişme
olarak nitelendirdikJerini diie getiren
Erinç, özeJlikJe 12 Eylül hukukunun
başlıca ilkelerinı yansıtan eskı yasa-
nın yüriirlükten kaldınlmış olması-
nın bile yeni yasaya ayn bir değer ka-
zandırdıgmı vurguladı. Erinç, ko-
nuşmasıru şöyle sürdürdü: "Ancak
TürkCeza Vasa Tasansı'nın TBMM
TGC'nin geteneksel "Basın
Özgürlüğü Ödülü" gazeteci
Ragıp Duran'a verildi. Törende
daha sonra sürçkfi basın kartı
taşunaya hak kazanan 69
gazeteciye. aralaruıda İstanbul
Valisi Muammer Güler,
Emniyet Müdürii Celalettin
Cerrah, Türkhe Barolar Biriiğj
Başkanı Özdenür Özok'un da
buiunduğu davetülerce anı
armağanlan sunuldu. (AAı
Adalet Komisyonu'nda oluşturulan
iceriği hem kaldınlan hapis cezalan-
nın geriye döneccgi hem de basın yo-
luvla işienen suçlar kapsamında ge-
tirikn soyut suç tanımİan nedeniyle
daha ağır sansür sonucu doğuracak
bir sürece gireceğunizi gösteriyor. Sa-
vunduklan görüşler nedeniyle bu-
gün hapLsteohnalanndan rahatsızhk
duyduğumuz meslektaslanmjza, ge-
lecekte nicelerinin kaöJması tehlike-
sinin tedirgüıh'ğini yaşryoruz.*
Basın özgürlüğünün sağlanmasın-
da ceza ve sınırlama öngören yasala-
nn ıyıleştırilmesmın yeterli olmaya-
cağını, medyadaki çarpık yapılaşma
ile gazetecılerin kimJik ve kişiliklen-
ne yönelik olumsuzlukJar gidenlme-
diğı sürece halkın bilgilenme ve ger-
çeklen öğrenmehakkının tam anlamıy-
!a gerçekleşemeyeceğini kaydeden
Ennç, "SaymBaşbakan"ın,kendisine
soru soran bir meslektaşunıza yönelik
tavnnı vadırgadıgunızı beiirtmeyi zo-
runlu göriiyoruz. Soru sormak gaze-
tecinin. yanıt verip vermemek de ha-
berkaynağmm doğal hakkKÜr. Geçnus-
te de basın mensuplanna haddini bil-
dirnıeyi görevieri arasında sayan baş-
bakanlar obnuştur.Ancak Avrupa BSr-
ligi müktesebatına uyum sağlama sü-
recine girmiş olan bir ülkenin başba-
kanına, kendisine sorulacak sorulan
da beiiıieme yetkisine sahip okiuğu iz-
lenimini doguran tutumun vakışma-
dıgına inanıyoruz" dıye konuştu.
Okuducu dan soru önergesi
Erdoğan'a
'yenigerilirn
yaratma'uyarısı
• ÇocukJannı imam hatiplere gönderenleri
kendilerine destek olmamakla eleştiren
Erdoğan'ın konuşmasını soru önergesiyle
gündeme getiren CHP'li Okuducu, "Bu
söyleminiz, değişik düşünce ve değerleri
taşıyan toplum kesimleri arasında çatışma
çıkrnasına neden olmaz mı?" dedi.
ANKARA(AN-
KA)-CHPtstan-
bul Mületvekili
GüldaJ Okuducu.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a, bazı
açıklamalannın degışik
düşünce ve değerlen taşı-
yan toplum kesimleri ara-
sında çatışma çıkarabile-
ceği uyansında bulundu.
Okuducu. Erdoğan'ın
yanıtlaması istemiyle ha-
zırladığı soru önergesın-
de, meslek liselenne uygu-
lanan katsayının değişti-
rilmesine ilişkın TBMM'de
kabul edılen, ancak Cum-
hurbaşkanı tarafindan tek-
rar görüşülmek üzere
TBMM'ye ıade edilen ya-
sayı gündeme getirdi. Ya-
saya, birçok sivil toplum
kuruluşu ile siyasi parti ve
Genelkurmay Başkanlığı
iJe YÖK'ün de karşı çık-
tığını anımsatan Okuducu
önergesinde, Başbakan Er-
doğan ın. 3 Temmuz'da
Birlik Vakfi tarafindan dü-
zenlenen "MeseJeJerveÇa-
reler" konulu toplantıda
yaptığı konuşmadaki ifa-
delerinedikkatçekti. Oku-
ducu. Erdoğan'ın, "Mes-
lekfoeleriofyında, özeffik-
le meslek liselerinde yav-
rutannıokutaniar.
çocukJannın du-
rumunasahipçık-
mamışlardır. Bu-
nun karsısına di-
kilenlere toplum gereken
cevabı vçrmemiştir" şekün-
dekı sözJerini anımsattı.
Beklediölniz
cevap ne?'
Katsayının değiştirilme-
sine ilışkin yasayı benim-
semeyen toplum kesımle-
rine karşı, meslek lisesın-
de çocuklannı okutanlar-
dan vermesini beklediği
cevabın ne olduğunu soran
Okuducu, Erdoğan'a şu
sorulan yöneltti:
v'Bu söyleminiz, deği-
şik düşünce ve değerleri ta-
şıyan toplum kesimleri
arasında çatışma çıkma-
sına neden olmaz mı?
»^Yaptığımz tespit ve
konuşmanızın diğer bö-
lümleri düşünüldüğünde,
şu anda Cumhurbaşkanı
tarafindan TBMM'ye ia-
de edilen yasa tasansını,
katsayı uygulamasını be-
nimseyenlerin, bunu be-
nimsemeyenlerin karşısı-
na dikildıkleri zaman mı
tekrar gündeme getirme-
yi düşünüyorsunuz?
Olümüneisyanınsekizinciyılı
19% yüında gercekleştiriJen süresiz açbk grevi ve
öliim orucu e>1eminde yasamınJ \itiren 12 kişi
dün Karacaahmet ve Gaziosmanpaşa'daki
Cebeci Mezarhgı'nda düzenlenen törenlerle
anıldı. Anma törenJerinde. REFAHYOL
hükümeti döneminde gerçekleştirilen ölüm orucu
e\1emi ik siyasi tutuklu ve hiikümJüJere donük
teslfrn alnıa. kimliksizkştinne, işçileti emekçileri
sindirme çabalarma
u
de\Tİmci bir yanıt"
vçrildiği betirtildL Karacaahmet Mezarhğı'nuı
içinde toplanan Tutukhı ve Hükümlü \akmlan
Birfiği (JVYAB) üyesi yaklaşık 100 kisi algıt,
alktş ve sloganlaria 1996 ölüm orucu eyleminde
vasammı yitiren Hüsevin Demircioğtu'nun
mezanna yürüdü. "1996'dan 2001 "e Süresiz
Açak Grevi ve Ölüm Orucu Şehitieri
OJümsüzdiir" pankartuun arkasmda >ürüyen
TUYABTılar, eDerinde eylemler sırasmda
yaşamını yitiren 12 kisinin fotoğnaflannı taşMhlar.
Demircioğhı'nun mezan basında y^pılan sa>gı
duruşunun ardmdan TUVAB'blar adına
açıklamayı okuyan Semiray Yılmaz. "Bundan 8
>Tİ önce hapishanelerde deMimci tutsaklann
iradesinin teslim ahnnıasına karşı >ükseltilen
mücadele bugün de vohınıuzu a>dinlaüyor" dedL
)eni Ceza Infaz \asasi, tektipelbise da\
ı
atması,
D, Ltipihapishaneler, zorunlu çaüşnrma gjbi
yöntemlerie devrünci iradenin bir kez daha
sınanmak istendiğini ifade eden Vıhnaz, "Tesiün
otanama karariıhğı, kazanma azmiyle bir kez
daha tarihe not düşmeye haztnz" dhe konuştu.
Saat 13J0 sıralannda Gaziosmanpaşa'daki
Cebeci Mezarbğı'nın girişinde toplanan
X4YAD"hlar da "84'ten 96"va. 2000-2004 ölüm
orucu direnişimiz sürüyor" pankartrvia,
sioganlan marşlar eşliğinde. 2000 yıhndaki ölüm
orucu eyleminde yaşamını yitirenleriD mezanna
doğru yürüdüler.Yaklaşık 150 kişiük TMAD'h
grup vapdan basın aaklamasmın ardmdan
dağüdL (Fotoğraf: UGUR DEMİR)
2004 yıh Basın Özgürlüğü Ödü-
lü'ne değer görülen Ragıp Duran'ı da
kutlayan Erinç, Duran'a ödülünü sun-
du. Galatasaray Ünh ersıtesi Uetişim
Fakültesı'nde öğretim üyehği de ya-
pan Duran, ödülünü aldıktan sonra
yaptığı konuşmada. "Kamu çıkanna,
yurttaşlann can gü\enüğineonemver-
meyen shasi iktidan. güç ve mülk sa-
hipk'rini uyarmanıngazeteci ilemuha-
biîierin normalgörevi olduğunu'' ifa-
de ederek bu göre\in önümüzdeki dö-
nemde daha fazla bir şekiJde yapıla-
cağını umduğunu söyledi.
Teketcl medya
Tekelcı medya anJayışına karşı çık-
maya çalıştığını, çünİdi tekelcı med-
yanın toplumdaki binlerce sesi ıkti-
darın sesı olarak tercüme ettiğini, ba-
zı gazetecılerin ABD'nin Irak'ı iş-
galını alkışladığını \-urgulayan Duran.
medyanın sadece Türkıye'de değil
bütün dünyada prestij kaybettiğini
dıle getirdi. Bu arada. Büvoik Seçici
Kurul'un bu yıl kurum bazında ödü-
le değer kuruluş bulmadığı belırtil-
di. Cumhurbaşkanı .4hmet Necdet
Sezer'ın, sansürün kaldınlmasının
yıldönümü dolavısıyla Erinç'e gön-
derdiğı mesajın okunduğu törene,
TBMM Başkanı Bülent Annç, Dev-
let Bakanı Beşir Atalay, Anadolu
Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve
Genel Müdürii Dr. Hilmi Bengi de
kutlama mesajı gönderdi.
16-18 AğustOS
Hacıbektoş'ın
onurkonuğu
RaufDenktaş
SELAHATTİN ŞAHİN
NEVŞEHtR - 41. Ulusal ve 15.
Uluslararası Hacı Bektaş Veli
Anma TörenJeri 'nin bu yılki onur
konuğu KKTC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaş olacak.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın da davet edildiği
etkinlikler kapsamında gazetemiz
Imtıyaz Sahibi ve Yayın Kurulu
Başkanı İlhan Selçuk
"Aydınlanma ve AJeviBk" konulu
bir konferans verecek. Hacıbektaş
Beledıye Başkanı AB Rıza
Sefananpakoğhı. öğretileri ile tüm
dünya insanJığma dostluk, banş,
hoşgörü çağnlan yapan ünlü
düşünür Hacı Bektaş VeB'nin 16-
18 Ağustos tarihleri arasında
adma yakışır bir dizi etkinlikle
anılacağmı belirtti.
Kıbrıs'ın Celeceğl'
Bu yılki törenlere
Cumhurbaşkanı Sezer ile
Başbakan Erdoğan'ı da davet
ettiklerini ıfade eden
Selmanpakoğlu, onur konuğunun
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş olacağmı açıkladı.
Denktaş'ın, 16 Ağustos günü
Hacı Bektaş Velı Kültür Merkezi
salonunda "Kıbns'ın Geleceğj"
konulu bir konferans vereceğini
belirten Selmanpakoğlu, "Aynca
Irak'taki Türkmenler bu yıl ilk
kez etkinliklere katılacak. Kerkük
Türkleri >aklaşık 50 kişiük bir
ekiple gelecek. Aynca KKTC,
Almanva, Arnavutluk'tan da
kaühmın olnıasuıı bekliyoruz"
dedi. 3 gün sürecek etkinlikler
kapsamında resim, karikatür ve
fotoğraf sergileri açılacak,
konferans ve paneller
düzenlenecek.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
San/rım üç yıl kadar önceydi. Gaze-
tedeki odamda telefonla konuşuyor-
dum, diğer telefon çaldı. O zamanki
oda arkadaşım Ergun telefonu açtı,
"Seni anyorfar" dedi. Ben de telefonla
konuştuğum için beklemesini istedim.
öyle yaptı ve açık telefon cihazını ma-
sanın üzerine bıraktı. Ben konuşmamı
sürdürdüm, 5 dakikadan fazla konuş-
tuğumu hatıriıyoaım. Masanın üzerin-
de açık duran diğer telefon cihazını alıp
"Alo" dedim. "Alo, ben Rahşan Ece-
vrt" diyen sesi duyduğumda telaşlan-
dım ve de üzüldüm. Rahşan Hanım,
bütün kibarlığıyla telefonun başında
beklemişti.
Bu, Ecevitler'e özgü tipik davranıştı.
3eni cevaben ararken sekreter kullan-
namıştı, telefonumun meşgul olduğu-
iu duyunca beklemeyi seçmişti. Bu
javranışı eleştirenler olduğunu biliyo-
•um. Belki bana sorsalar ben de böyle
Javranmayacağımı söyleyebilirim. An-
;ak bu davranışın arkasında kendine öz-
jü biravil tutum yattığını, birzarafet yat-
Rahşan ve Bülent Ecevit'e Sevgilerle...
tığını da kabul etmeliyiz.
Rahşan Ecevit'i yeni çıkacak bir ka-
nun nedeniyle düşüncelerimi söyfemek
ıçin aramıştım. Aynı düşüncede oldu-
ğumuzu öğrendiğimde çok sevindim.
Eski dostluğumuza dayanarak karşılık-
lı dertleştik. Rahşan Hanım bana hükü-
metle ilgili şikâyetlerini, ben de kendi-
sine siyasi durumla ilgili eleştirilerimi
söyledim. Konuştuklarımızın birçoğu
aramızda kaldı. Ecevitler siyasi yaşa-
mımızın ayrılmaz ikilisiydi. Önlann sı-
yasetteki sertliklenyle gündelik yaşam-
lanndaki yumuşak tutumlan acaba bir
çelişki miydi? Yoksa bir gerçeğin iki yü-
zü müydü? Rahşan ve Bülent Ecevit
çiftiyle 12 Eylül askeri darbesinde aynı
kaderi ve aynı mekânları paylaştık. Bü-
lent Ecev/t. 12 Eylül döneminde ikinci
tutuklanmasında "UdeıierHapishane-
si" diye adlandınlan Ankara Mencez Ko-
mutanlığı içindeki Ordu Dil ve Istihba-
rat Okulu'nun yerine kurulan Askeri Tu-
tukevi'ne getirilmişti. Aynı tutukevinde
birlikte iki ay kaldık.
Ecevit'le geçirdiğimiz iki ayı günü gü-
nüne not etmiş ve daha sonra yayım-
ladığım "LiderlerHapishanesi"(5. bas-
kısı önümüzdeki günlerde Gendaş Ya-
yınlan'ndan çıkacak) kitabında bu gün-
lükleri kullanmıştım. Orada ülkenin ge-
leceğine ve geçmişine ilişkin çok şey ko-
nuştuk. Rahşan Ecevit, göruş haftada
birgün olduğu halde hemen hergün avu-
katlarfa birlikte geliyor, tutukevinin ha-
valandırmasına çıktığımızda Bülent Ece-
vit'le uzaktan da olsa haberleşip sa-
vunmasına ilişkin konuşmalar yapıyor-
du.
Bülent Ecevit, bu sohbetlerimizin bi-
rinde, "12 Eylül'den sonra şiiryazıyor
musunuz" sorumuzu şöyle cevapla-
mıştı: "12 Eylül'den beri maalesef şiir
yazmtyorum. Şiir benim günlük çalış-
malanm sırasmda bir dinlenme aracıy-
dı. Biraz da kompleksten olacak; işi
bitti, şimdi şiire sarıldı demesinler di-
ye yazmıyorum, şiir çevirmiyorum. Bu
kompleksı de aşmak gerek, ama yapa-
mıyorum. Şiiıierim bazen Meclis kür-
sülerinde bile sömürü konusu yapıldı.
Rurnlarüzerine yazdığım şiiri Kıbns Ba-
nş Harekâtı'ndan iki ay önce MHP-
MSP eğilimlibirmilletvekili, san/nm adı
Mehmet Attınsoy, kürsüden okumuş
ve şunları söylemişti: 'Bu şiiri yazan ki-
şı, Yunanistan'a karşı haklanmızı nasıl
savunur?"
Ecevit, o sohbetimizde "Pülümür'lü
Kadın" şiirinin öyküsünü de anlatmış-
tı: "Püiümür'e gitmiş, deprem bölge-
sini geziyorduk. Kolumagirdi, deprem-
de yıkılmış yerteri bana gösterdi. öy-
lesine candandı ki. Ona az sayılacak bir
para da verdim. Onurtu birşekilde sı-
kılmadan aldı. O bakışı, gözlerini hâlâ
unutamıyorum."
Ecevitler. zaman zaman darbelerfe
ve tutuklamalaria kesiten aktifsiyasi ya-
şama artık veda ediyorlar. Son 50 yılı-
mıza en fazla damgasını vuran çiftler-
den birisiydı Ecevitler. Kişisel olarak ise
benim için, daha doğrusu bizim için ay-
n biryerleri olduğunu söyleyebilirim. Si-
yaset bir yana, onlarla kişisel dostluğu-
muz sürdü. Zor zamanlarda destekle-
rini gördük. Son olarak Terörle Müca-
dele Yasası'nın 8. maddesinden mah-
kûm olduğumda Rahşan ve Bülent Ece-
vit çifti destek verdiler. Erteleme yasa-
sının çıkanlıp cezaevine girmemin en-
gellenmesinde büyük rolleri oldu.
Ecevit çıftinin Türkiye'nin siyasi ya-
şamındakj yeri ve roki uzun birtarihi olay-
dır. Onu aynca tartışacağız, değerlen-
direceğiz. Şu kadarını söyleyebilirim:
Türk siyasi yaşamında solun en yüksek
oyu almasını sağlayan lider olarak anım-
sayacağız Bülent Ecevit'i.
Onlara yeni yaşamlannda mutluluk
ve sağlıklar diliyorum.
2000'Iİ YILLARD.
ERDAL ATABEK
Memleketin
Durumu 2004...
Geçen hafta "Dünyanın Durumu 2004 "e şc
bir değinmiştik.
Hafta geçmeden "Memleketin Durumu 20i
de ortaya çıkıverdi.
Hızlı tren felaketi aslında ne çok şeyi anlatıyo
Bu olay sadece "hızlı tren-eski raylar" konu
değildir.
Olayda, hükümetin üniversitelerle girdiği zıtla
manın büyük payı vardır.
İTÜ'den Prof. Aydın Erel'ın demecıni birkaç gı
önce okumuştum:
"Hızlı trene binmem, sevdiklerimi de bindı
mem" diyr
ordu.
Ama iktidar, büyük olasılıkla "bize karşı olank
nn engellemesi" diye bakmıştır.
"Bize karşı olan engelleyiciler".
Başbakan bir gazeteciye de "Ideolojikeleştiriya
pıyorsunuz" diyor.
Ideolojık?
Yani, "bir düşünceye bağlısınız, her şeyi om
uyaıiıyorsunuz" demek.
Tam da Başbakan'ın yaptığını anlatıyor.
İktidan oluşturan "odakdüşünce"yegöreuyar-
lanan işler.
"Biz dedik mı yaparız" böbürlenmesi.
"Kimseye kulak asmayız" diklenmesi.
"Kasıtlı konuşuyorlar" önyargısı.
"Biz â/âsını biliriz" yanılsaması.
"Liyakat değil, sadakat" temefli kadrolaşmalar.
Mekanik bilimi yüzyıllann deneyimiyle oluşmuş.
Termodinamik çok önemli bilim kolu.
Elektrik, elektronik, yol, ray, hız, kütle birbiriyle
bağlantılı kavşaklar oluşturmuş.
Bilimi yanıltamazsınız.
Doğayı aldatamadığınız gibi.
Doğa, ona yaptığınız saygısızlığı, sonradan "do-
ğal afet" diyeceğinız tokatla ödetir.
Bilimi atlamanız ise duvara çarptığınız zamar
anlayacağınız bir büyük yanlıştır.
Ne ki, duvara çarpanlarla bilimi atlayanlar çoğu
kez aynı kişiler değildir.
Sorumluluğu kabul etmeyeceksiniz.
Başbakan orada haklı: "Hangi kazada hükümet,
bakan istifa etti?"
Hiçbirinde. Bu memlekette hıçbır kazada kim-
se istifa etmedı.
Ama bu bizde böyle. Pek çok ülkede böyle de-
ğil.
istifa önemli de değil.
Kimsenin istifası bu felakette ölenleri geri geti-
remez.
önemli olan, bir ülkenin hesap sorma gücünü
gösterebilmesi.
Işte bu memlekette o güç yok.
Yapanın yanına kâr kaldığı bir mem/eket burası.
Van'daki uyuşturucu konusu neden kapanıp gi-
decek?
Bu toplum hesap sormayı bilemediği ıçin.
Hızlı tren felaketi de aynı nedenle yavaş yavaş
uzaklaşacak.
Bu toplum onun hesabını da sorumlulara öde-
temeyecek.
Yann uçaklar mı?
öbür gün başka neler?
Izmir'in Urla'sında Kuran kursu öğrencisi 15-16
yaşlannda altı genç kız denızde oyun oynariarken
açılmaya başlamışlar. Yüzme bilmeyen kızların
bağrışmalanna koşanlar olmuş. Erkeklerin yardı-
mını istememişler. Beşi boğulmuş, biri zoriukla
kurtanlmış.
Bu nasıl bir afet? Doğal mı, sosyal mi?
Yüzme bilmeden denizde oyun oynamak.
Boğulurken erkek eline değmemek için yardım
istememek.
Hangi ortaçağa gidiyoruz?
Asıl felaket nerede?
Yoksa asıl felaket toplumun kendisinde mi?
e-mail: erdalatak o superonline.com
faks:0212 513 90 98
SifaVrikapı IVIezarüğı'ndaki törene ailesinin yanı SH
ra çok sayida sendikacı da katücu. (Fotoğraf AA)
Sendikacı Budak'ın
katledilişinin 23.yılı
tstanbul Haber Seni-
si - DtSK'e bağlı Deri-
Iş Sendikası 'nın eski ge-
nel başkanJanndan Ke-
nan Budak. ölümünün
23. yıldönümünde Siliv-
rikapı Mezarhgı'nda dü-
zenlenen törenle anıldı.
Budak'ın annesi Müş-
kinaz. kardeşleri Gül ve
Ruşen Budak. eski
DISK Genel Başkanı
Rıdvan Budak ve çok
sayıda sendikacının ka-
tıldığı anma töreni, say-
gı duruşu iJe başladı. Tö-
rende konuşan DİSK
Genel Başkanı Süley-
manÇefebi 12 Eylül dö-
neminde öldürülen Bu-
dak'ın kimüğinin ve ver-
diğı mücadelenin unu-
tulmadığını belırterek
"Asırlar geçse de Bu-
dak'uı mücadelemizde
koyduğu tavır, bizvebiz-
den sonraki kusaklarca
unutulmayacakür" de-
di. Budak \e bu müca-
delede \erdikleri diğer
şehitler için yapabile-
cekleri en iyi şeyin sımf
mücadelesini büyütmek
olduğunu vurgulayan
Çelebi. konuşmasını
şöyle sürdürdü: "O,flke-
IL dürüst bir mücadele-
de yerini aldL DİSK'in
kuruluş ilkeleri devanı
edecektir. Değişime uğ-
ra>an. mücadefe alanuı-
da gösterilen zaaflardır.
Sadece sendikacılarır
değil,demokrasidea in-
san haklanndan yana
olan herkesin bu saldın-
bra karşı ortakmücade-
lede yer alması gereldr.
Ancak o zaman Kenan
Budak. Kemal TürkJer
gibi smıf mücadelesin-
de şehit verdiklerimize
karşı görevimizi yerine
getirmiş oluruz."