14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2004 PAZARTES DİZÎ Sosyaldemokrasi 150 yıllıkyolun sonuna mı geldü 7 990'lann ikincı yansında, "küreselleşme", "yeni ekonomT. "yeni refah devicd" gibi kavramlar iJgi çeker, "Third YVay" (III. Yol), "NeueMitte" (yeni merkez) keşfedilir, "solda -sağ ve sol kalköğından- yalnızca" sosyal demokratlar kalır; Ingiltere"de, "Yeni İşçi PartisP, Almanya'da Schröder yönetiminde sosyal demokrat partiler yerlerini konsolide eder yenileri iktidara doğru yükselirken oluşan "yeni bir dalga başlryor" umutlan, geçen yıl içınde yıkılmaya başladı. Bu yıl haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu ve Ingiltere yerel seçimleri, geçen yılJarda sosyal demokratlara yatınm yapan seçmenin şimdi hızla onJardan uzaklaşmaya başladığını gösterdi. Bu kaymadan Avrupa'da ırkçı. yabancı düşmanı ve milliyetçi özellikler taşıyan sağ popülizmin yararlanmakta olduğuna ilişkin gözlemler oldukça endişe venci. Sosyal demokrasi açısından bir diğer endişe verici gözlem de bu siyasi hareketin artık yolun sonuna geldiğine, gidecek yerinin kalmadığına ilişkin. Revlzyonlzmin sınırları Sosyal demokrasinin tanhine bakınca. dikkati çeken en önemli özellik "esnekük" ve "koşuflara ujum" iddiası. Gerçekten de 19. yüzyılın ikinci yansında ortaya çıktığından bu yana sosyal demokrasi, kendi kaynağı olan "devrimci sosyalist" görüşlerden, liberal demokrasiye alternatif olma, kapıtalızrai aşarak yeni bir toplum kurma iddiasından sürekli ve istikrarlı bir biçimde uzaklaştı. Sosyal demokrasi önce stratejisini sosyalizme, giderek biriken reformlar, kamu mülkiyeti ve planlama yoluyla banşçı bir biçimde geçme olarak değiştirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra da muhafazakâr partilerin yanı sıra komünizme karşı kapitalizmi koruma, daha kolay yaşanabilir bir toplum kılma görevini üstlendi. Bu iki revizyonla özellikle ikincisinden sonra, yaklaşık 30 yıllık bir dönemı kâh iktidarda kâh muhalefette ama düzenin önemli bir partisi olarak yaşayan sosyal demokrasi, Reagan ve Thatcher'ı iktidara getiren neoliberal yükselişe. daha sonra küreselleşme dalgasına dayanamadı, bir düzen partisı olarak giderek ışlevsizleşti, tek çareyi, III. Yol bağlamında yeni bir revizyon daha denemekte buldu. Ancak bu kez sosyal demokrasi kendi kimlığını betimleyen kamusal alan, sendikal haklar, refah devleti, planlama gibi ka\Tamlan tümüyle terk etmek. serbest pıyasa, özelleştirme, sendikalarla giderek uzaklaşma, iş çevrelerine yakınlaşma, göçmenler, yabancılar yasalannda muhafazakârlann çizgilennı benımseme yolunda adımlar atmak zorunda kalacaktı. Bu son revizyon sosyal demokrasivi, muhafazakâr partilere iyice yakınlaştınrken sosyal demokrasiyle geleneksel dayanaklan, işçiler, yoksullar, yabancı ışçıler, göçmenler ve aydınlar arasında bir uçurum yaratmaya başladı. Bu noktada sosyal demokrasi için artık geride revize edecek bir şey. diğer bir deyişle "esnekük", "gerçekçilik" iddialanyla terk edildığinde, yeni bir siyasi çizgi bulduk demeye izin verecek bir şey de kalmamıştı. III. Yol bulunduktan, "sağla sol arasındaki yere oturduktan" sonra. sosyal demokrasi şimdi nereye oturtulabilirdı ki... 1950'lerden sonra sosyal demokrasi projesini, eksiksiz bir vatandaşlığın kurulabilmesi için kapitalizmi sosyal adalet temelinde düzenlemek olarak tanımhyordu. HI Yol ıle birlikte bu tarifin "düzenkme" kısmı, küreselleşme ve serbest piyasaya. "teknoJojik-bilimsd devrim" denen bir şeye havale edildi. Buna karşılık sosyal demokrasi. yani m. Yol, küresel kapitalizmin hiçbir yıkıcı etkisıni yumuşatamadığı gibi, küreselleşmeye yönelik eleştirileri reddetmeyi, küreselleşme karşıtı gruplan düşman ilan etmeyi seçti. Buna karşılık sosyal demokrasi, kendine has bir küreselleşme modeli önerisi de gelişriremedi. Böylece sosyal demokrat projenin en önemli özelliği olan siyasi özgünlüğü ortadan kalkacak, bu durum da onu Anglo- Amerikan neo-liberalizminin bir versiyonu haline getirecekti. ERGİN YILDIZOGLU 1997 seçimlerinde 'Yeni îşçi Partisi'yle zafere ulaşan Tony Blair'e güven sarsılmış durumda Ingiltere'deyineyol aynmı Avrupa solu•• •• •• yonunu arıyorErgin Yıldızoğlu / rak savaşı bağlamında birbiri ardına gelen skandallar, Tony Blair 'in Irak savaşı için ileri sürdüğü tüm gerekçelerin bugün artık yalanlanmış olması Ingiltere de halkın Blair 'e güvenini tümüyle sarstı. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İşçi Partisi 1918 yılından buyana en düşük oy düzeyinde kaldı. / ngiltere de antikapitalist soldaki dönüşüm ve gelişme eğilimi, enerjisini hem yerel hem de uluslararası dinamiklerden alıyor. Birincisi, Blair yönetiminin yaratmaya başladığı düş kırıkhğımn, ikincisi de çokgeniş kesimleri birleştiren, önce küreselleşmeye sonra da savaşa karşı tepkilerin yarattığı zemin. / ngiltere"de sol hareket 1980'lerdeki gerileme, 1990'lann ilk yansındaki duraklama döneminden sonra geçtiğimiz yıllarda bir yeniden yapılanma ve toparlanma dönemine girdi. Bunu iki alanda izlemek olanaklı. Birincisi işçi Partisi içinde, 1980'lerden bu yana, hep sağdan, partınin geleneğinden kopma eğiliminden kaynaklanarak yükselen, 1990'lann ortasında Blair ile birlikte yönetimi ele geçiren muhalefet, şimdi Blaır'in solundan ve partirün geleneksel değerlerine dayanmaya çalışarak şekillenmeye başladı. ikincisi 1980'lerden bu yana giderek dağılan antikapitalist sol, geçtiğimiz yıllarda toparlanarak bir birlik oluşturmaya, seçimlerde ses getırmeye başladı. Antikapitalist soldaki dönüşüm ve gelişme eğilimi enerjisini hem yerel hem de uluslararası dinamiklerden alıyor. Birincisi, Blair yönetiminin yaratmaya başladığı düş kınklığının, ikincisi de çok geniş kesimleri birleştiren önce küreselleşmeye sonra da savaşa karşı tepkılerin yarattığı zemın. Hem İşçi Partisi içindeki gehşmelere hem de dışındaki sola bakarak İngiltere'de solun yine bir yol aynmına geldiği söylenebilir. 1980-1997: çöküntüden Değişime 1980'lerde Thatcher liderliğinde neoliberal "yeitt-sağ" sola ve işçi hareketine karşı bir saldın başlattığında, İşçi Partisrnden ve çeşitli sosyalist gruplardan oluşan canlı bir sol hareket vardı, sendikalar güçlü ve etkindi. 1980'ler, I984'te bir yıl süren madencileri grevi yenilgisinden sonra, İşçi Partisi "nin neoliberal-ideolojik kültürel etki atına girerek dönüşmeye, sosyalist solun da yenilginin etkileriyle karamsarlık, sekter çatışmalar içinde dağılmaya başladığı yıllar oldu. İşçi Partisi liderliği bir daha seçim kazanamama korkusuyla kendinı seçmene yeniden kabul ettirme telaşıyla hızla sağa. muhafazakâr partinin geleneksel tabam orta sınıfa doğru doğru kaymaya başladı. Sosyalist sol ise artık giderek belirgin hale gelmeye başlayan Glasnost-Perestroyka sürecının de etkisiyle hızla taraftar kaybediyor, eriyordu. 1980'lerin başında, Workers Socialist Leage, Workers MAKETEA NflT1HIAR İngiltere'nin Irak Savaşı'na taraf olmasına yurttaşlaruı tepkisi büyük oldu. Eylemlerde Blair resnıinin üstüne "Çay >ap savaş değil' yazısı vazıldı. Power, Spartakists gibi küçük Troçkist sektlerin yanı sıra IMG Internan'onal Mancist Group, SWT (Socialist Workers Party), Militant gibi kitlesel sayılabilecek Troçkist partiler. sendikal hareket içinde büyük etki sahıbi SSCB uydusu bir Komünıst Partisi vardı. 1989 eşığı geçilip de 1990'lar başladığında artık küçük gruplar yok olmuş, İşçi Partisi içinde çalışan Militant tasfiye edilmiş, IMG küçülerek anlamını kaybetmışti. Kökleri III. Entemasyonal dönemine kadar giden tecrübeli liderliğiyle SWP ayakta kalmaya çalışıyordu. Komünist Parti ise içinden "Yeni Zamanlar" adlı bir post- modernıst. post-Marksist akım doğurduktan sonra ölmüştü. Bu arada 1960'lardan bu yana çıkmakta olan New Left Review'ün büyük bir başan göstererek yayınlannı aksatmadan sürdürdüğünü, sosyalist solun çok önemli bir teorik tartışma platformu olmaya devam ettiğini de görüyoruz. 1990'larda "Yeni İşçi Partisi", III. Yol kavramlanna ve 1994'te Tony Blair'in liderliğine açılarak tamamlandı. Yeni İşçi Partisi 1997 seçimlerinde Muhafazakâr Parti çöktü, parlamentoyu ezici bir çoğunlukla ele geçiren İşçi Partisi fiilen bir tek parti hükümeti oluşturdu. Bugün Muhafazakâr Parti hâlâ toparlanamadı ama. bu zaferden yedi yıl sonra, ne 21 Haziran'da parti liderliğine seçilmesinin 10. yılını kutlamaya ve yeni bir seçimde 3. kez başbakan olmaya hazırlanan Blair'de ne de "Yeni İşçi PartTsınde 1997 ciekı parlaklıktan eser var. Irak savaşı bağlamında birbiri ardına gelen skandallar. Tony Blair'in Irak savaşı için ileri sürdüğü tüm gerekçelerin bugün artık yalanlanmış olması İngiltere'de halkın Blair'e güvenini tümüyle sarstı. işçi Partisi içinde artık gıtmesi gerektiğini söyleyen seslerden oluşan bir koro yükselirken Blair'in yerine kim geçecek tartışması, son belediye seçimlerinin ve Avrupa Parlamentosu seçimlennın bir hezünet olarak yorumlanan sonuçlannın gölgesi altında giderek yoğunlaşıyor. Bu seçimlere katılım genel seçimlenn yapılmaya başlandığı 1918 yılından bu yana en düşük düzeyde kalırken İşçi Partisi tarihsel olarak en büyük oy kayıplanndan birini yaşadı. Blair'in ve partinin bu genel performansındaki gerilemeye üç gelişmeyi daha ekleyince III. Yol'un, yolun sonuna ulaştığı, hatta İşçi Partisi'nin seçimleri kaybetmesinin Muhafazakâr Parti'nın tüm sefaletine rağmen bir olasılık haline geldiği söylenebilir. Birinci Blair artık, güçlü bir parti içi muhalefetle karşı Blair'e muhafazakâr suçlaması 'eni İşçi Partisi Muhafazakâr Parti'yi 1997 seçimlerinde, III. Yol stratejisiyle ezerek iktidara geldiğinde sol büyük bir zafer kazandığını düşündü. Ama bu arada iki gösterge, gereken ilgiyi görmedi, günün sevinçli havası içinde. Birincisi, İşçi Partisi. katılımın çok düşük olduğu bir genel seçimde, tükenmiş bir Muhafazakâr Parti'ye karşı. ama bir önceki seçimlerde Muhafazakâr Parti"nin aldığı toplam oydan daha az oy alarak kazandı. Bu gerçek. "Yeni İşçi Partisi'nin" toplumsal tabanının görünenden çok daha dar olabıleceğini düşündürüyordu. İkincisi Blair, modernleşme adı altında III. Yol"u benimserken aslında Antfaony Crossland'ın tngiliz sosyalizminı Marksizmden, kamu işletmeciliğinden ayırmaya ve kapitalizmin büyüme dinamiklerine ve piyasa ekonomisine olumlu bakmaya yönelik 40 yıl önceki refleksinı tekrarhyor; hatta daha da öteye giderek Yeni İşçi Partisi'ni sınıflar üstü popülıst bir çizgiyle, İşçi Partisi'nin kurulduğu 1900 yılının gerisine götürmeyi amaçlıyordu. Ancak bu kez Blair, deyim yerindeyse, "Yeni İşçi Partisi'ni". Crossland'ın "eski İşçi Partisi'yle" Thatcher'ın Muhafazakâr Parti"si arasında bir yere yerleştirerek iyice sağa çekiyordu. 1997"de seçimlere katılımın bu kadar düşük olrnasının bir nedeni, kitlelenn siyasetten uzaklaşmasıysa bir diğeri de Yeni İşçi Partisi'nin, işçi ve emekçilerden uzaklaşmasıydı. GMB sendikasının genel sekreteri Kevin Çurran'ın geçenlerde Guardıan'da vurguladığı gibi "Yeni İşçi Partisi", bir İşçi Partisi hükümetinden korkan kesimlerin, eskı İşçi Partisi'nin artık bir daha etkin olamayacağına ınanarak rahathkla oy vermesini sağlamak üzere tasarlanmışrı. Başanlı da oldu. İşçi Partisi'nin yaşayan en eski milletvekillerinden Tony Benn. birkaç yıl önce yaptığımız bir konuşmada, Blair'in amacının İşçi Partisi'ni yenilemek değil, yok ederek Muhafazakâr Parti'nin işlevini de yüklenmek olduğunu söylüyordu. The Guardian, Observer gibi sosyal demokrat eğilimlı gazetelerin yanı sıra The Times, Financial Times hatta The Economist gibi sermaye kesiminin muhafazakâr yayınlannın Tony Blair ve maliye bakam Gordon Brown'ı bugüne kadar istekle desteklemekte olması da Benn'ın saptamasında haklı olduğunu düşündürüyor. karşıya. Örneğin Blair İngiltere'yi savaşa sokmak için yapılan meclis oylamasını, kendi partisinden 139 temsilcinin karşı oy vermesi yüzünden, ancak muhafazakârlann desteğiyle kazanabildi. Bu, 1886'dan bu yana bir iktidar partisi temsilcilerinin kendi liderliklerine karşı gerçekleştirdikleri en büyük başkaldınydı. Sendika-parti illşklsl ikinci gelişme, sendika-parti ilişkisiyle ilgili: 1900'de işçi Partisi'ni kuran sendikalar, bugüne kadar onu hep kendi parrileri olarak gördüler. Ancak Yeni tşçi Partisi ve Blair'in iiderliği döneminde, giderek artan sayıda sendikanın İşçi Partisi'yle ilişkilerini gözden geçirmeye başladığı görülüyor. İtfaiyeciler Sendikası, genel kongresinde bu konuda karar aldı ve İşçi Partisi'yle bağını kesti. Ekonominin hemen her sektöründe örgütlü 650 bin üyeli GMB sendikası genel sekreteri Kevin Curren da eğer Blair rutumunu değıştırmezse gelecek seçimlerde İşçi Partisi'ne destek çağnsı yapamayacağını açıkladı. İngiltere'nin en büyük sendikası, 1.3 milyon üyeli UMSON geçen ay yapılan kongresinde İngiliz askerlerinin Irak'tan hemen çekılmesını talep eden öneriyi onayladı. GMB, Amıcus, TGWU ve UNISON liderliklerinin, Yeni İşçi Partisi'nin kendilerine ihanet ettiğini düşünen sendikalara seçimlerde yol göstermek amacıyla bir ortak "radikal manifesto" hazırlamakta olduklan bildiriliyor. Üçüncüsü, îşçi Partisi dışındaki sol. 2000 başında Londra belediye seçimlerindeki başansından bu yana giderek etkisını arttınyor. Sol gruplar yakın zamana kadar, İşçi Partisi'ni, destekliyorlardı. Halbuki şimdi bu partiler ve akımlar hem de bırleşerek işçi Partisi'nin karşısına geçiyorlar. Birlik Koallsyonu 2000 Mart'ında Londra'da metro ve trenlerin özelleştirilmesine açıkça karşı çıkan sol sosyal demokrat polıtikacı Ken Livingston, üyesı olduğu İşçi Partisi'nden arılmayı göze alarak Londra belediye başkanlığına bağımsız olarak adaylığını koymuştu. O sırada oluşmaya başlayan bir sol cephe, Sosyalist îttıfak, Livingston'u destekleyeceğini açıkladı. Mayısta Ken Livingston Londra belediye seçimlerini Blair'e rağmen kazandı. Sosyalist İttifak zaman içinde önce küreselleşmeye ve kapitalizme karşı gösteri ve protestolarda, sonra da savaş karşıtı protestolarda giderek etkisini arttırdı ve RESPECT (Birlik Koalısyonu) adı altında, İşçi Partisi solundaki tüm muhalefeti kendi bünyesinde toplamaya başladı. Bu yıl RESPECT 10 Haziran belediye ve Avrupa Parlamentosu seçimlerine kendi adaylanyla katıldı, toplam yüzde 1.5 dolayında oy aldı. Ancak RESPECT'in oy oranı, tüm Londra'da yüzde 4.6'ya, Bırmingham'da yüzde 7.3'e ulaşıyordu. Londra'nın, işçi sınıfı yoğun beş belediye bölgesinde İşçi Partisi toplam oylann yüzde 27.5'inı alırken RESPECT yüzde 15.67 alarak Liberal Demokratlan geçti. Respect çok çabalamasına rağmen seçimlerde Yeşiller'i koalisyona katılmaya ikna edemedı. RESPECT önümüzdekı seçimlerde bunu da başarabildiği takdirde Ingiltere siyasetinde çok daha kalıcı bir yere sahıp olabilecek. Bu yazı yazılrrken İşçi Partisi maliye bakam Gordon Bıwn, önümüzdekı 3 yıl içinde 100 bin kamu çalışanının işine son verecek bir "reform" programı açıkladı. Bundan sonra Blair'in işi çok zor. eski başansını ve popülaritesini yakalaması artık olanaksız. "Yeni İşçi Partisi'' toplumsal muhalefetın canlanmaya, siyaserin sertleşmeye başlamasıyla birlikte tüm sınıf ve tabakalardan kopma noktasında anlamsızlaşmaya başladı. Buna karşılık kapıtalızm karşıtı sol, İngiltere'de tanhsel bir fırsatla karşı karşıya. O bu fırsatı kullanabilecek mi? İngiliz İşçi Partisi bundan sonra yeni bir anlam kazanabilecek mi? Bekleyip göreceğiz. Yarın: Almanya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle