19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Müşterek bahislerden kesilen fonlar nedeniyle hem bahisçiler hem at sahipleri sıkıntıya düştü ARAYIŞ AtlarkesmliyigeçemiyorEBRLERDOĞA.N Müşterek bahis hasılatından devle- tin aldığı fonlar, at sahıplerinı sıkıntı- ya soktu. Türkiye, yüzde 10'ubeledi- yeye olmak üzere yapılan yüzde 53.41 kesintiyle, dünya at yanşlanndakı ke- sintiler arasında ilk sırada yer alıyor. Kesintı nedeniyle düşen ikramıyeler ise 2003 hasılatı 1 katrilyon 40 trilyon lıra olan at yanşlannı zora sokuyor. Türkiye'de bulunan yaklaşık 10 bın atın 3 bın 800'ü yanşlara katılıyor. Sayısı değişmekle birlıkte her yanşta koşan ortalama 15 attan yalnız ilk dör- de girene ıkramıye veriliyor. Geçen yıl atlann 1100'ü ıkramıye kazanamaz- ken, aylık gideri en az 1 milyar lira olan yanş atlarının sahipleri zarar edi- • Türkiye'de bulunan yaklaşık 10 bin atın 3 bin 800'ü yanşlara katılıyor. Geçen yıl atların 1100'ü ikramiye kazanamazken aylık gideri en az 1 milyar lira olan yanş atlannın sahipleri zarar ediyor. yor. Türkiye'de Arap atlan. Tanm îş- letmeleri Genel Müdürlüğü (TtGEM) tarafindan ürerilip satılıyor. Devlet. oy- nanan bahisler üzerinden yaptığı kesin- tilere rağmen, at yetiştirip sattığı için de para kazanıyor. TtGEM, yeriştinp milyarlarca liraya sattığı taylara ek ola- rak, yetiştiricilerin teşvik edilmesi için verilen paya ortak oluyor. At sahibı Atahan Zilcioğlu. müşte- rek bahislerden kesilen fonlar nede- nıyle at sahiplerinın zarar ettiğini söy- ledi. Vergilerin indirilmesi durumun- da, daha çok kupon oynanacağını ve devletin aldığı payın değişmeyeceği- ni kaydeden Zilcioğlu, bu şekilde hem at sahıplerinin hem de yanşseverlerin motive edileceğını belırtti. "Tüm at- lann sahibi bir kişi bile olsa, yani bü- tün yanşlan o kazansa bik at sahibi gü- ne, 55 trüyon lira zararla başhyor" dı- ye konuşan Zilcioğlu, at sahıplerinin artık at yetiştirmekten vazgeçme nok- tasına geldiğini anlattı. Zilcioğlu şöy- le konuştu: "Dürryada pek çok ülkede olduğu gibi Türkhe'de de parimuruel sistemle müşterekbahis oynatıiıyor. Bu sistemde, müşterek bahis hasılaü bir haMizda toplaiuyor. Yasal kesintiler dü- şüldükten sonra havuzda kalan para ka- zançh bileüere dağırüı>or. Diyelim ki 100 lirahk oyun oynadınız ve tutturdu- nuz. Eğer müşterek bahis havuzunda yalnız sizin oynadığınız 100 lira varsa, kazanmanıza rağmen kesintiler nede- niyie 46.59 lira alacaksuuz. Yani tut- turduğunuz halde 53.41 lira zarar ede- ceksiniz." Yurtdışından at alınabilmesi. hipod- romlann yenilenebilmesi için atçılann paralanyla oluşturulan fonun kullanı- lamadığına da değinen Zilcioğlu, AKP hükümeönin, At Yanşlan Hakkında Yasa'dakı bir maddede yaptığı deği- şıklik nedeniyle fonun şu anda, hem devlet hem de atçılar tarafindan kulla- nılamaz halde olduğunu söyledi. At yanşçılığının bıtmesı durumunda hı- podromlarda çalışan 33 bin seyısın, antrenörün vejokeylenn ışsız kalaca- ğını vurgulayan Zılcıoğlu, yetkıhleri ke- silen vergiler konusunda uyardı. Cemal Kutay taburcu edildî • Istanbul Haber Servisi - Tarihçi-yazar Cemal Kutay (95), ateşli bir enfeksiyon nedeniyle kaldınldığı Academic Hospıtal'dan dün taburcu edildi. 73 yıldır aralıksız çalışmalanyla 183 eser veren 1909 doğumlu Kutay, geçen cuma günü hastalanarak Academic Hospital'a kaldınldı. Cemal Kutay hakkında bilgi veren Academic Hospital Dahıliye Bölümü'nden Dr. Türkan Özer, Kutay ın ateşli bir enfeksiyon nedeniyle hastaneye getirildiğini belirterek hastanenin dahiliye bölümünde 4 gün yatarak tedavi gördüğünü, dün de taburcu edıldığini söyledi. Silah puhsattarı Meclis'te • ANKARA (AA) - CHP Ankara Mılletvekili Yakup Kepenek, îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya. 1985 yılından bu yana kaç kişiye silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verildiğini sordu. Kepenek. îçişleri Bakanı Aksu tarafindan yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı önergesinde, "Ateşli silah ile yaralanan veya hayatını kaybedenlerin sayısı nedir ve bunlann ruh- satlı-ruhsatsız silah kullanımı açısından dağılımı nasıldır 0 " diye sordu. Ali Göbelek intihar etti • ADANA (AA)- Almanya'da 5 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla aranırken Adana'da yakalanan Ali Göbelek, tutuklu bulunduğu cezaevin- de tıraş bıçağı ile boğazını keserek intihar etti. Adana Cumhuriyet Başsavcısı Cemal Sahir Gürçay, yaptığı açıklamada, Ali Göbelek'in tutuklu bulunduğu Adana E Tipi Cezaevi'nde. sabah erken saatlerde ban- yoya girdiğini ve burada tıraş bıçağı ile boğazını kestiğinin belirlendiğini bildirdi. Gürçay, Göbelek'in cesedini cezaevi görevlilerinin bulduğunu söyledi. Çılgın âşık dehşet saçtı • EMET (AA) - Kütahya'nın Emet ilçesinde, sevdiği kızm başkasıyla nişanlanmasına sinir- lenen genç dehşet saçtı. Ilçeye bağh Çerte beldesinde oturan Fatih Doğan (23), sevdiği kız Havva Cengiz'in, ailesi tarafindan Mehmet Öztürk ile nışanlandınlması üzerine genç kızın evine gitti. Havva Cengiz, annesi Ümmühan Cengiz, kardeşleri Mustafa ve Bilal Cengiz ile genç kızm nişanlısının babası Mehmet Ali Öztürk'ü vuran Doğan, daha sonra intihar etti. Derya Tuna'mn yaralanması • İSTANBUL (AA) - Derya Tuna ile gazeteci Bora Engin'in silahla yaralandığı olaya ilişkin Ibrahim Tatlıses ve 5 sanığın yargılandığı davanm duruşması, dosyanın suç unsurlan yönünden incelenmesi için bilirkişi oluşrurul- ması ve rapor hazırlanması amacıyla ertelen- dı. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddıanamede, İbrahim Tatlıses ile diğer samklann, "adam yaralamak suçuna iştirak ettikleri" iddiasıyla 5 ile 10'ar yıl arasında hapis cezasına çarptınlmalan talep ediliyor. Naci Yılmaz çetesi davası • İSTANBUL (AA) - Istanbul'da çıkar amaçlı suç örgütü oluşturarak öldürme. yaralama, gasp, hırsızlık ve yankesicilik olaylan gerçek- leştirdikleri öne sürülen grubun elebaşısı Naci Yılmaz ve 39 sanığın yargılanmasına başlandı. Istanbul 4 No'lu DGM'deki dunışmaya, dün için çağnlan tutuklu sanıklar Naci Yılmaz, Enver Kaya, Ilyas Ugar, Durmaz Cin, Nihat Özer. Abdülhakim Beyhan, Mikail Öner. M. Nezir Sevinç, Fırat Karakoç, Turgut Yardım, Tekin Taşkıran, Cmit Denizci, tbrahim Gelener, Murat Akdut, Bülent Kaçmaz ve Aydın Kaçmaz katıldı. Mahkeme heyeti, sayılan fazla olduğu için sanıklardan 16'smı dün duruşmaya çağırdı. Çorum'da aniden bastıran ve bir saat süren sağanak nedeniyle çok sayıda ev ve işyerini su basö. Uğurludağ, tskilip ilçelerinde dolu yağışı ve nrtına tanm alanlanna büyük zarar verirken kent merkezinde binalann çatüan uçtu, ağaçlar devrildL (Fotoğraf EBRU DUZTAŞ) Uzmanlar yağışlı havanın 3 gün daha etkisini sürdüreceğini söyledi Türkiye sağanak altındaYurt Haberleri Servisi - Yurdun büyük bölümünde etkılı olan sağanak Çorum'da bir kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Çorum'da önceki gün saat 15.00 sıralarından aniden bastıran ve bir saat süren sağanak yağış nedeniyle çok sayıda ev ve işyerini su bastı. Yağış nedeniyle Çorum-Samsun karayolunda meydana gelen ıkı ayn trafik kazasında 1 kişi yaşamını yitırdi, 2 kişi de yaralandı. Kınkkale'de yaklaşık 45 dakika süren sağanak yağış etkili olurken merkez ve çevre mahallelerde çok sayıda e\' ve işyerinin bodrum katlannı su bastı. Sağanak. Bahşılı, Karakeçılı, Yahşıhan ve Çelebı Uçelen ile çe\Te belde ve köylerde de etkılı oldu. Sıvas'ın Şarkışla ilçesı Belkent mevkıindekı Huzur Kent sıtelennde, 2 katlı bir evin çatısı uçtu. Fırtına nedeniyle kent merkezi ve bazı ılçelerde kısa süreli elektrik kesintisi yaşandı. Devlet Meteoroloji Işlen Genel Müdürlügü'nden yapılan meteorolojik uyanya göre, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde görülecek yağışlara ılave olarak yurdun batı kesimleri yeni bir yağışlı havanın etkisıne girecek. Hava sıcaklığı, kuzey ve iç kesimlerde 3-5 derece azalacak.Yağışlı hava, 10 Hazıran'a kadar yurdun kuzeydoğu kesimlerinde etkili olduktan sonra yurdu terk edecek. Ergül, Jatabını intemetteyayımlayan KültürBakanlığı 'na dava açmaya hazırlantyor Bakanfaktan korsan yayın tLHANTAŞCI ANKARA - Yazar Teoman Er- güL "Mitolojide Manisa" adlı ki- tabının tüm bölümlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'mn intemet sitesinde izinsiz olarak yayımlan- ması nedenıyle "korsan yayınahk" davası açmaya hazırlanıyor. Kültür Bakanlığı'nın, önsözü hariç kitabın tümünü Ingilizce, Fransızca ve Almanca yayımla- ması üzenne, Ergül, telif hakkının kendisine ödenmesini istedi. An- cak Ergül'ün başvurusu üzerine ba- kanlık kıtabı yayımdan kaldırdı. Korsanla mücadele eden ve bu çerçevede yasa hazırlayan Kültür Bakanlığı ile aN-ukat-yazar Teoman Ergül arasındaki "korsan yayın- cıhk" tartışması şöyle geliştı: Teoman Ergül. Manisa Beledi- yesı'nin katkılanyla Mitolojıde Manisa adlı kitabı yazdı. Bir süre sonra kitabın önsözü hariç tüm bölümlerinin Türkçe yanında tn- gihzce, Fransızca ve Almanca ola- rak Kültür BakanhğYnın sitesin- de yayımlandığını fark etti. Te- oman Ergül, 2 Nisan 2004 tari- hınde Kültür \ e Tunzm Bakanlı- ğı'na başvurarak telif hakkının kendisine ödenmesini istedi. Te- oman Ergül'ün bu başvurusu üze- rine, Kültür Bakanlığı sitesinde- ki kitabı yayımdan kaldınldı. Teoman Ergül, bu kitabın 13 'ün- cü kitabı olduğunu belirterek, "En azmdan arayıp teşekkür edebilir- lerdi. Aynca ben kitabımın telif haklannı hiç kimseye ve kuruma devretmedim" dedı. Kendisıyle bakanlık arasında bir sözleşme- nin de bulunmadığına işaret eden Ergül, Kültür Bakanlığı'na "kor- san yayınalık" nedeniyle dava aça- cağını bildirdi. Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü ile Bilgı İşlem Daire Başkanlığı yetkilileri, "hukukiso- run* nedeniyle kitabın yayımdan kaldınldığını, konunun hukuki bo- yutunun araştınldığını bildirdıler. Yetkililer, sitede, ancak yazanyla sözleşme yapılmış olan, telif hak- lan bakanlığa ait eserlerin yayım- landığını belirttiler. Ancak yetki- liler, kitabın telif hakkının bakan- lıkta olup olmadığına ılışkin soru- yu yanıtlamadılar. TOKTAMIŞ ATEŞ YOKOyküsüd) Dünyanın başka ülkelerını de iyi kötü izliyoruz. Almanca ve Ingilizce süreli basında; özellıkle mesleğim gereği, "yükseköğretimle" ilgilı konuları gözden kaçırmamaya çabalarım. Fakat Türkiye gıbı bir ülke görmedim. Siyasal gündemi ve süreli basını böylesıne meşgul eden bir yükseköğrenim yasası görülmüş, işitilmiş değildir. Aynca, "siyasal aktörlerin" mi basını; yoksa süreli basının mı siya- setçılerı "azdırdığını"(l) saptamak da çok zor. Fa- kat kesın olan husus, bu olayın yılan hikâyesıne dönmüş olması ve maalesef henüz noktalanma- mış olması. Işın bu aşamasında, bu konuya kaç yazı ayıra- cağımı bılemıyorum. Fakat bizzat yaşadığım ve bu sütuna da defalarca taşıdığım (ve kimi dostla- nmı bile bıktırdığım) bazı olaylan yınelemeye, asla niyetim yok. Bu konulardaki değerlendirmeler, za- man ıçinde elbette yapılacak ve (umarım) hesabı sorulacaktır. • • • YÖK konusunda şimdiye dek, sayısız makale ve 3 kıtap yazdım ya da derledım. Fakat 20 küsur yıllık bu çabamın sonucunda, hemangi bir olumlu katkı yapabilmiş olmanın mutluluk ve huzurundan çok uzaktayım. Yazdıklarımın tümü; su üstüne ya- zılmış gıbi, kaybolup gitti. Çok yazık... 1984 Ağustosu'nda yayımlanan ve "Türkiye'ye ve akademik geleceğine inananlara..." ithaf etti- ğim "Niçin YOK Değil" başlıklı ve süreç Yayınla- n'ndan çıkan kitapçığımın önsözünde, çok değerli hocamız Prof. Dr. llhan Arsel'ın, Ankara Ünıversı- tesi'nden ıstifa ettikten sonra yayımladığı kıtabın- daki (Ankara 1979, s. VII vd), şu satırlara yer ver- miştim: "BİZ PROFESÖRLER, tıpkı bizden öncekiler gibi; bilgisiz, bilinçsiz ve yetersiz yönlehmizle; her kötü gidişe daima omuz silkici, her haysiyet- sizliğe daima boyun eğici bir zihniyetin temsilci- leriyiz. Gerçek AYDIN yetiştirmek şöyle dursun, fakat toplumumuzun yazgısına egemen olan sı- nıflaria birtikte sömürü düzenini sürdürmeyi, da- ima doğal bilmişizdir. Güngörmüşiüğümüze, ge- nellikle yabancı diyarlardan diploma edinmişliği- mize rağmen, çoğunluğumuz itibanyla, ortaçağ kafasını terk etmemiş, ulusal benlik nedir öğre- nememişızdir. Ülkemizin yüzyıllar boyu hiç bit- meyen, gıderek büyüyen geriliklerine, akılcı bir çare bulmayı becerememiş, sürüklendiğimiz fe- laketi görememişizdir. Oysakı bizlere artık bunu öğretecek ve gosterecek bir ders gerek; suçlulu- ğumuzu belirtecek bir kötek gerek, kısaca tam bir şok tedavisi gerek..." Söz konusu "önsöz"de, "... Şok ve kötek ger- çekten geldi. Ama bilmiyorum Sayın Arsel böyle- si bir şok mu öngörmekteydi? Acaba artık üni- versitelehmizde; salt bilgili, bilinçli ve yeterli ho- calar mı kalacak? Acaba kötü gidişe, haksızlığa ve haysiyetsizliğe karşı direnen bir zihniyet mi egemen oldu, böylesi bir zihniyet mi ilerde ege- men olacak? Umuyorum, fakat hiç şanmıyo- rum..." demiş ve devam etmışım: "... Ünıversrte- lerimizin bundan sonraki gelişmesinde kunılmak istenen 'merkezi' ve 'hiyerarşik yapı'; direnenleri ve karşı çıkanları değil; 'evet efendim'c//en, 'isa- bet buyurdunuz muhterem hocam'c//a/7, özendi- recek gibi görünmektedir. Keşke yanılmış ol- sam..." ••• Maalesef haklı çıktım. Ve bundan tam 20 yıl ön- ce kaleme alınmış olan tüm korkularım gerçekleş- tı. Ve kendi kurumumda, çoğu öğrencim olan kimi yöneticıierın bana reva görmek istedikleri 'alçak- lıklan' düşündüğüm zaman, ne denli doğru şeyle- n tahmın etmış olduğumu, bıraz da şaşırarak gö- niyorum. Bu satırları kaleme aldığım zaman; bugün bu yazıyı okuyan genç okurlanmın bir kısmının, oku- ma-yazması bile yoktu. Hatta bir kısmı, dünyaya bile gelmemişlerdı. Yaşam böyledir işte... • • • Çok netameli bir konu, bu YÖK. Aradan geçen 20 küsur yılda, kim YÖK'ü düzelteceğıni dile ge- tirmişse, YÖK onu "düzeltti". istisnasız tüm siya- sal partiler; iktidara geldiklerınde ya da ortak ol- duklarında bu işı çözeceklerini; hem seçim be- yannamelerine, hem de hükümet programlarına koydular. Ama bu işi, hıçbirı başaramadı. Eski bir cumhurbaşkanı, "Bu mesele tek mad- delik bir yasa ile çözülür" dıye kostaklana kos- taklana dolaşırken, sonunda YÖK'ün en yürekten bir savunucusu oldu.. Bir başka değerli meslektaşımız; IÜ Dişhekimli- ği Fakültesi'nden, YÖK'le mücadele etmek için ayrılarak sıyasete ginmişti. TBMM Başkan Yar- dımcılığı'na kadar geldi. Fakat YÖK'ten bir taş bi- le düşüremedi. Bu güç, nereden geliyor acaba?.. Bombalı saldınlara karşın gelen turist sayısı geçen yıla oranla yüzde 50 yükseldi Turistlerin gözde kenti Istanbul T4MER ÖZTÜRK Türkiye. tarihı ve doğal güzelliklen ile dünya turistlerinin ilgisini her geçen yıl daha fazla çekiyor. Türkiye'ye ilk 4 ayda gelen turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50.33 oranında artarak 3 milyon kişiye ulaştı. İstanbul'daki bombalı saldınlann Türk turizmini etkilemediğini söyleyen Türkiye Seyahat Acentalan Birliği 2. Başkanı Rıza Epikmen. "2003 Haziran a>i itibanyla turiznıde ekonomik krizin olumsuz etküeri silinme>e başladı. 2004 vılında ise turizmin parlak yıllaıindan biri olan 2002 yıhnin rakamlarına ulaştL Bab'dan gelen turist sayısımn azabnası>1a Türkiye bu açığı Çin ve Rusya'dan gelen turist ik kapatmaya çahştL Bu çalışmasında da çok başanlı oJdu" dedı. 2003 yılında turizmden elde edilen gelirın 11 â milyar dolar olduğunu \ıırgulayan Epikmen, "Bu rakam Türkiye ekonomisinin yüzde 22'sini karşüıvor. Turizm, 12 aya yayılnıau. Tüm mevsimler için ayn projeler üretihnesinin yanı sıra tamüm ve reklam çahşmalaruun sürekli hale getirilmesi gerekrvT or"diye konuşru. Özellikle Istanbul'un tarihı ve turistik mekânlannı görmek için Türkiye'ye gelen turistlerin terör olaylarından duyduğu korkunun azaldığını \nrgulayan Yerebatan Sarnıcı İşletme Müdürü Celaleddin Deniztoker, sarnıca gelen turist sayısımn geçen yılın ilk dört a>ina oranla yüzde 35-40 oranında arttığını söyledi. Deniztoker, "Turist sayısında önemli bir arnş var. Özellikle İstanbul'a gelen turistlerin ilk görmek istedikleri yerierden biri de sarnıç. Övle ki mayıs ayının ilk iki haftasında sarnıca gelen turist sa>ısında geçen yüa göre yüzde yüz arüş ^ r " diye konuşru. , Minevra 2 Çanakkale 'de Marshall Adalan Bajraklı "MinevTa 2" adlı yoku gemisi, Çanakkale'ye 421 turist getirdL tstanbul'dan Yunanistan'a giden 180 metre bovTindaki gemi. Çanakkale'ye gelerek iskele açıklanna demirlalL Çoğunluğu İngiliz olan yolcular füikalaria kı\ı>a çıkanlarak Gelibohı Yarunadası, Troya antik kenti ve şehir merkezini dolaşülar. Gemi dün Çanakkale'den aynldL (AA) Ambarlı'daki yüzen cephanelik Bashnda göydtına ahnan 5töşiserbest Istanbul Haber Servi- si- Ambarh'da ele geçi- rilen 2 konteyner dolu- su roket ve askeri silah- larla ügili olarak gözal- tına ahnan 5 kişi DGM tarafindan serbest bıra- kıldı. Ukrayna'dan Mısır'a transit geçerken Ambar- h Gümrük Muhafaza Li- manı'nda bıldınmde bu- lunuhnayan füze, füze rampası ve askeri mü- himmat ele geçırilen ge- miyle ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve gemiyi satın aldıklannı söyleyen Ür- dünlü Muhammed \a- gibveAh'AbddjafilAfl Zaher, geminin Ukray- nalı ikinci kaptanı Mykhavio Kychano. ça- lışanlar Erol Gündoğdu ve Yunanlı Eleftheriou Panteleimon'un Güm- rük Muhafaza Müdürlü- ğü'ndeki sorgulan ta- mamlandı. Istanbul DGM'ye sevk edilen 5 kişi serbest bırakıldı. Silahlar temiz çıkü Öte yandan 23 Nısan 2004'te Ambarh güm- rük sahasındaki bir kon- teynerde yapılan arama- da bulunan 500 Kalaş- nikof marka silahın, Is- tanbul Emnıyet Müdür- lüğü'nde yapılan incele- me sonucu hiçbir olay- da kullanılmadığı anla- şıldı. tstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvan'nda incelemeleri yapılan si- lahlann otomatik atışı sağlayan mekanizmala- nrun bulunmadığı, an- cak tek tek ahş yapabü- dikleri anlaşıldı. ;,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle