27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2004 PAZAR 14 J V U L i l . U l l [email protected] Stephen Sommers 'in Yan Helsing % bir vampir avcısına odaldanmış aksiyon-gerilim türünde ilkfılm KorkukahramanlangeçidiASUSELÇUK Transilvanya 1886, Romanya'nın Karpat DağlarTnın derinJiklerinde- kı Gölgeler Ülkesı'nde, Kont Dra- cula'nın şatosunda Dr. Victor Fran- kenstein, farklı bedenleri birbirine geçiştirerek oluşturduğu canavarını yaratmaktadır. Köy halkı, bu ürkütücü yaratığı yok etmek için şatonun kapısına da- yanır, Dracula hızla bir yarasaya dö- nüşerek oradan aynhr. Yaratık ise Dracula'nın ısırdığı yaratıcısı Dr. Frankenstein'ı kollannın arasına ala- rak tepedeki metruk değirmene doğ- nı kaçar. Köylülerin ateşe verdiği de- ğirmen çökerken "Baba, baba" diye haykıran yaratık, ona can verenle bir- likte alevlerin arasında kaybolur. Bu ürperti veren görkemli görün- tüyle, müziğin doruğa ulaştığı açılış sekansını yönetmen Stephen Som- mers özellikle siyah-beyaz çekmış. Böylece filmin ilk karesinden bizle- re iletisini açıklayarak, tüm klasik korku filmlerini selamlıyor. tkinci sahnede 1887'nin Paris'in- deyiz. Efsanevi vampir avcısı Gab- riel Van Helsing bu kez Bay Hyde'ın peşınde. Londra'da Hyde'ı elinden kaçıran Helsing, VTctorHugo'nun unutulmaz kamburu, zangoçun bannağı Notre Dame Kilisesi'nin gizemli geçenek- lerinde iki ruhlu Hyde'ı sonunda kıs- tınp, lanetlenmiş ruhunu huzura ka- vuşturuyor. Clzemll yaratıklara tutku Bay Hyde ölünce yeniden Dr. Jekyll 'a dönüşüyor. "Onlara bir gü- zeBeme yaptım, tûmünü böylece say- gıyla anıjorum" dıyor "Mumrya" ve "Mumya Dönüyor" filmlerinin başa- nlı sinemacısı Sommers. O, bu tür gi- zemlı yaratıklara duyduğu tutkuyla da tanınıyor. "Her şeyden önce bu klasik ikon- lann kişflikkrini. öykülerini kusursuz bir biçimde birteştirmem gerekiyor- du; filmin hem dramatik, hem de eğ- lendirici olmasuufetedim"diyen yö- netmen. Bram Stoker'ın 1897 tarih- li ölümsüz Dracula sını. Mary Shel- ley'nın ebedi yaşamı sorguladığı kla- sığı Frankenstein'ı (1818) okuyarak, Tod Browningın Bela Lugosi'lı Dra- cula'smı (1931), Terence Fisher'ın Peter Cushing, Christopher Leelı Dracula sını (1958), George VVagg- ner'ın LonChaney'li Kurt Adam'ını (1941), James VVİıale'ın Boris Kar- lofTlu Frankenstein'ını (1931), T. Fisher'ın P. Cushing, C. Lee'li Fran- kenstein'ını (1967) ızleyerek, etkile- nerek, almtılarla oluşturmuş son ça- lışması "VanHelsing"i. Bu karakterlere aşkla bağlanan, üs- telık yansıtılan karakterlenn çok iyı işlendiğinı gören Sommers, Van Hel- sing'in sayısız korku filmınde yer alan bir kahraman olduğu halde bu- güne dek ona odaklanmış bir film yapılmadığının aynmına vanr: "Stoker'ın romanında Helsing, 60'lannda, vampir avcısı HoDandah bir profesördür. Viktorya tngfltere- Stephen Sommers'in yönettiği filmde, Hugh Jackman (Van Helsing) ve Richard Roxburgh (Dracula) rol ahyor. Alan Silvestri'nin çarpıcı nıüzigiyle, Allen Daviau'nun etldkyiti görüntülerinin içinedalarak büyüleyici, fantastik, eğlenceli bir başka boyuta geçtiğiniz film 132 dakika sürüyor. ir gotik aksiyon-serüven film örneği olan 'Van Helsing'de yönetmen Stephen Sommers, filmin görsel dilini oluştururken klasik korku yapıtlannın görüntüselliğini koruyarak bazı güncellemeler de getirmiş. Zamanın yıpratamadığı bu kahramanlan inandıncı, serüven yüklü bir öyküde birleştirmeyi amaçlayan Sommers, senaryosunu bu karakterlenn popüler mitolojilerine bağlı kalarak oluşturmuş. si'nde vaşayan bir felsefeci, tarihçi, gizli bilimlcr uzmanıdır. Ona Peter Cushing, Anthony Hop- kıns gibi büyük oyuncular canlan- dırdL Ben, onun genç, yakışıkh, pro- fesyonel bir yaraük avcısı olmasuu is- tedim. Benim versivonumdaki Van Hel- sing (Hugh Jackman X-Men), Sto- ker'ın kahramanından epey fark- lı. Valikanda Katolik kilisesine bağlı bir gizli kuruluşa çahşıyor, la- netlenmiş ruhlan yok eden bir pa- ralı asker, kiralık bir tetikçi." Bu gotik aksiyon-serüven filmi için Sommers, Helsing'in görsel dilini oluşrururken. ldasik korku yapıtlan- nın görüntüselliğini koruyarak bazı güncellemeler de getirmiş. Bunlar yapılırken 3O'larda, 5O'ler- de gerçekleştınlmesı olanaksız olan anlatım teknığinin aşılmamasına da özen göstenlmış. Zamanın yıprata- madığı bu kahramanlan inandıncı, se- rüven yüklü bir öyküde birleştirme- yi amaçlayan Sommers, senaryosu- nu bu karakterlenn popüler mitolo- jilerine bağlı kalarak oluşturmuş: "Mitolojiyi incelerken Dracula, Kurt Adam, Dr. Frankenstein'ın Ya- ranğı'nın eşzaman dilimlerinde,olay- lann dainıa Doğu Avrupa'da geçtiği- ni ayrınısadım. Tüm bu mitik kahra- maniara yaklaşırken de onlardaki hü- manist boyutlan ortaya çıkardun. Canavar gibi görünenler de aslın- da bizim gibi insanlar. Onlann da bizlergibi sorunlan var. İşte ben o es- ki filmlerin en çok bu yönünü seve- rim, o filmlerin en önemli özelliği al- kolikler, uyuşturucu bağımlılan ya da kapı komşumuz olan kaçıklan konu alan melodramlar olmasıdır. Frankenstein'ın Yaratığı'nı John Steinbeck'in 'Fareler ve însanlar'm- daki Lenny'ye, aynca Fil Adam'a da benzetirim. Urkek, insanlardan kor- kanbiridir.KurtAdam'agelince;onu alkolikkre, uyuşturucu bagımhlanna benzetebiüriz. Giin ışığında en rvi ar- kadaşınız, hava karanp gece basınca kötü ruhlara teslim ohır." En yenl görsel efektler Sommers, Kont Dracula'yı betim- lerken onun insanca boyutunu öne çıkarmayı hedeflemiş. Yönetmenin Draculası (Richard Roxburgh/Kır- mızı Değürmen) bir balet estetıği ta- şıyan hareketlerle geziniyor. Istan- bul'u çok güzel heceliyor, saç kuafö- rüne meraklı. duygulu bir Dracula. En yeni görsel efektlerin deste- ğiyle dev kanatlı bir gulyabaniye dö- nüşüyor. Özel efektleri 1.5 yılda ger- çekleştirilen Van Helsing'in bütçe- si 160, tanıtım bütçesi ise 50 milyon dolar. Çekimler Prag'da yapıldı, set dü- zenlemelennde dışavurumcu Alman sinemasından, özellikle Dr. Caliga- ri'nın Muayenehanesi'nden (Robert VVîene/1919) yararlanıldı. Balo sah- nesinin koreografisini Cirque Du Soleil'in (Güneş Sirki) koreografı Debra Brovvn yaptı, 250 figüranla çe- kıldi. Alan Süvestrinın çarpıcı müzığıy- le, Allen Daviau'nun etkileyıcı gö- rüntülennın ıçıne dalarak büyüleyı- ci, fantastik, eğlenceli bir ba^ka bo- yuta geçerek 132 dakikanın nasıl akıp gittiğınin aynmına bile varamıyor- sunuz. TİYATRONUN YASAYAN ANITIYDI Necdet Mahfi Ayral'ı yitirdîkKültür Servisi - 'Tiyatronun yaşayan anm' olarak tanınan 96 yaşındaki ünlü sanatçı Necdet Mahfi Ayral, dün tedavi gördüğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'ndan verilen bilgiye göre, Necdet Mahfi Ayral için yann saat 11 .OO'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlenecek. Ayral'ın cenazesı, daha sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Türk tiyatrosuna 70 yıldır hızmet eden 1908 istanbul doğumlu Ayral, tiyatroya 1932 de 'Yedi Köyün Zeynebi' adlı oyundaki küçük bir rolle Darülbedayi'de başladı. tlk başrolünü 1934'te 'Yarasa' operetinde oynayan, 1932'de girdiği Şehir Trj-atroları'ndan 1975te Muhsin Ertuğrul, Bedia Muvahhit Vasfı Rıza Zobu ile bırlıkte 'yaş haddinden' dolayı emekli olan Ayral, en son Musahipzade Celal'in 'Pazartesi Perşembe' adlı oyunun da rol almışh. On sekız yıl sahne yönetmenliği de yapan sanatçının rol aldığı o\aınlar arasında 'Lüküs Hayat', 'Kral Lear', 'Küçük Şehir', 'Bir Komiser Geldi', 'Ahududu', 'Cyrano de Bergerac', 'Tartuffe'. 'Pusu', 'DeH Dolu', 'Saz Caz', 'Huzur', 'Yedi Kocab Hürmüz' savılabilir.1998 yılında İstanbul Tîyatro FestivaK'nin yaşamboyu onur ödülünü, yıne aynı yıl 'Geleneksel Ismail Dümbüflü Ödülü'nü ve 'Aziz Nesin Ödülü'nü alan Ayral, 270'in üzerinde oyunda ve 170'in üzerinde sinema filminde de rol aldı. Çahşan en yaşlı tiyatro oyuncusu olan Necdet Mahfi Ayral'ın 95 yıllık yaşamöyküsünü anlatan \ e eskı gazeteci Mehmet Güreh'nin yönetmenlığini üstlendiğı ^95 yühk gülümseme: Necdet Mahfi Ajral BdgeseK' de bulunuyor. v — ^ ^ Içlmdeki / ' \ Güneş" ÇocuİEİar İçin Tas Sttdnlikleri 9-12 yaş arasındaki çocuklanmtzuı, özgün diişünce ve çözümler üretebilmelerini sağlamak, spor ctkLnlildcriyk sınırlı I i ö l i i kâl ğ , p y , özgüvenleıini, yaraucı zekâlartnı ve iletişim loırma becerilerini geliştinnck için oluştnrduğumuz yaz etkinliklmmiz: • Yazma Dnnyasuıa Yoiculuk • Ga2eteciliğe İlk Adnn • YaratKi Sanat EUdnlikleri • Oynn ve Tiyatro Çahşmalan • Kültûr G«zUeri ve Piknikler • Müzik, Dans ve Yaşam • Kukla, Mask ve Oynn • Yaraücı Zekâ Oyunlan • Satranç Dünyasu • Çocuk ve Çevre • DüşJer ve Sinemalar aynca Çocuk ve Gençlik Ruh Sağhğı Denuği ile ANABABA OKULU 21 Haziran 2004'te başlıyor. Son başvnıu tarihi: 20 Haziran 2004'tür Aynntıiı bilgiyi vakfımızdan edınebilirsiniz. UğUİARA nKîu;: z CI 06640 ANKARA Tel (0312) 417 77 20 ptn Fak» (0312)417 67 48 e-posta. I NATO'YA KARŞI NOTALAE glulaynur doğan burhan berken emre saltık ekrem ataer ferhat tunç grup yorum göktıan birben hasan cihat örter i.hakkı demircio; koma çiya nurettin güleç servetTkocakaya yaşar Ikurt İlu ataol behramoğ^ cezmı ersoz gulsüm cengiz ruhan mavruk PSAKD semah ekıbı karadenız halkoyunlan güneydoğu halkoyunlan pandomim da\ etıvelere harbiye açık hava tn-atrosu ve beyoğlu metropol muZlk ten 6 Haziran 2004 13:00 N B^f harbiye açık hava tiyatrosu """: ma ANTALYA 1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN EsasN'o:2003 117 Davacı Melis Karahan tarafindan davalı Dudu Ka- rahan aleyhine açılan boşanma davasının davalının adresi tespıt edılıp. teblıgat yapılamadığından ilanen teblığme karar verilmış olup. Davalı Dudu Karahan'ın (Zekeriye ve Sultan'dan olma 1970 d.lu) duruşma günü olan 29 6 2004 günü saat 09.45'te mahkememızde bızzat hazır bulunması veya vekılıne kendısını temsıl ettırmesı. mua> r yen günde ibraz etmek ıstedıgı vesikalan göndermesı ve herhalde mahkemede bulunması gerektiği. gelmedıği takdırde yokluğunda karar venleceğı hususu HMUK'nun 213 ve 337 maddelen uyannca dava dı- lekçesi duruşma günü lebliğı yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın. 26033 FINDIKLIKAMPUSUODÎTORYUMU Dagjarca'ya onursal doktora Kültür Servisi - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Sendikasf nın (TYS) önermesiyle, yann saat 14.30'da Fındıklı Kampusu Oditoryumu'nda düzenlenecek törenle Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya 'Onursal Doktora' verecek. Konuyla ılgili 3 Haziran günü üniversitenin Fındıklı kampusunda düzenlenen basın toplantısıyla yapılan açıklamada, bunun üniversite için büyük bir onur olduğu vurgulandı. Toplantıya. Rektör İsmet Yildan Alptekin, üniversite öğretim görevlısı Prof. Aydın Ayan, TYS Başkanı Cengiz Bektaş. üyeler Öner Ciravoğlu ve Egemen Berköz İcatıldılar. Alptekin. üniversite olarak kurulmalanndan bu yana M i m a r ^ ülkemiz kültür ve sanat , Sinan Sanatlar Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Sendikasf nın öneriyle yann düzenlenecek törenle usta şaire'Onursal Doktora' \ verecek. getirmek için çalıştıklannı, TYS'nin önerisinin ise kendılenni onurlandırdığını ve hiç düşünmeden kabul ettiklerini belırtti. Alptekin, üniversite adına TYS Başkanı Cengiz Bektaş ve tüm sendika üyelerıne böyle bir öneriyı sunduklan için teşekkür ettı. Basın toplantısına katılan Cengiz Bektaş da ıçinde bulunduğumuz dönem içınde bu tür dayanışmalann daha da önem kazandığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın hepimizin yaşanıında doldurulmaz bir yeri var. Başkalarının çok başka yollara saptığı dönemlerde bile çok önemli uyarılar taşıyan yapıtlarıyla varlığını sürdürdü. Onun için 'Türkçemizın Şiir Bayrağı' derken hiç yanılmadığımız] görüyoruz. Bugün hâlâ yol gösterici şiirler yayımlayan bir ozan. Kültür yüz> ılında. ülke ölçeğinde onurumuz. Dağlarca, birkaç Nobel'i hak etmiş, bunun gereğini yapmış biri. = Bu ödül de çok değerli. Onerimiz öyle sıcak karşılandı ki bu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne yakışan bir tavırdı." Irak antikalarının satış olasılığı • AMMAN (AFP) - Interpol. birçok ülkenin polıs örgütünü. Irak'tan çalınan antikalann internet kanalıyla satış olasılığına karşı uyardı ve sitelerin izlenmesini istedı. Irak'tan çalınan tanhi yapıtlar için düzenlenen bir toplantıda. internette çalınan antikalardan birkaçının satışınm yapıldığının fark edildiğini belirten bir yetkili, bu konuda çalışmak üzere özel birimler kurulması gereğine dikkat çekti. "Türkçem benim ses bajTağun!" diyen ozanımız FAZIL HÜS>fÜ DAĞLARCA 90 YAŞINDA Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Türkiye Yazarlar Sendikası'ndan DAĞLARCA'YA SAYGI GÜNÜ Açılış Konuşması. Prof Dr İsmet Vîdan Alptekin. MSGSL Rektörü Konuşmacılar Cengiz Beklaş. Ti'S Genel Başkanı İlban Sdçuk. Cumhumet Gazetesı Yazan Dınletı: MSGSÜ Konsenannarı Genç Ozanlar Dağlarca Okuşor Yaşar Mireç, Enver Ercan, Orhan Alkavi Gübnm Cengiz \ISGSL Rektörû Prof Dr İsmet \ ıldan Alptekin tarafindan Dağlarca'\a *Omırs«l Doktora'' belgesımn sunulması Dağlarca Cstüne Film Göstenmı Panel \dnan Bimazar. ,\hmet SwsaL Prof. Dr. Ibrahim Bakırtaş. Doç. Dr. Rahim Tanm Sunan GübenTuncer Ver: MSGSL Odıtoıyumu. Meclısı Mebusan Caddesı. Fındıklı Tarih:" Haziran 2004 Pazartest Saat: M 30 Sot: Giriş serbesttır CUMHURİYET ÖĞRETMENİ GÜLŞEN ÇARKÇIOĞLU Cok Yaşa 80. yaşını kutluyor, Sevgi ile kucaklıyoruz. Evlatlarm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle