27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 6 HAZfRAN 2004 PAZAR 12 PAZAR KONUGU SaadetPartisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan Cumhuriyet'ekonuştu: S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞANOCLU leyla.tavsanoglu(a cumhuriyetcom.tr Bizim hükümetpartisi AKP 'nin Fazilet Partisi 'nden kopan, kapatüan Refah Partisi 'nin yenilikçi ekibi tarafından kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Peki, ondan sonra ne oldu? Partisi 'nin Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan la Yollar ayrılınca eski dostlar düşman mı oldu, yoksa dostluklar görüşeyim, dedim. Hafta içinde kendisini Saadet Partisi 'nin sürüyor mu? Şimdiki Saadet Partisi yönetimi AKP 'ye ve Balgat 'taki genel merkezinde ziyaret ettim. Çok açıkyürekli, Başbakan Tayyip Erdoğan 'a, icraatlarına nasıl bakıyor? Bu net bir konuşma oldu. Burada hiçbir yorum yapmadan sizlere sorular kafamı kurcalar, bunlara yanıt ararken Saadet Şevket Kazan 'la konuşmamızı aktarmak istiyorum. AKP ABD nin hizmetinde- Hükümet partisi bir yandan Islamcı kimli- ğini korurken öte yandan da Batıyanltsı olduğu- nu, demokratik değerieri koruduğunu ilan ediyor. Sizce taktyye miyapıyor, yoksa doğruyu mu söy- lüyor? KAZAN-tsterseniz önce bu tslamcı partınin ne- reden çıköğıyla söze başlayalım. - Fazilet Partisi'nin içinden çıkmadt mı? - Türkiye Cumhuriyeti Devleti "nin anayasasının 24. maddesinde din ve vicdan özgürlüğü diye bir özgürlük var. Yine bu anayasanın içinde devlet ta- rafindan yönetilen Diyanet tşleri Başkanlığı diye de bir kurum var. Siyası partiler bu millete haklanru tanımak ve iktidara geldiklerinde bu milleti yönet- mek için kurulmuş olan kadrolardır. Dolayısıyla, bir siyasi partinin programında devlet yönetiminde hangı kurum varsa o kurumda ne yapacağı, toplum için hangi haklar gerçekJeşmiş ve hangileri gerçek- leşmemişse o konuda neler yapacağının açıklama- sı görevlendır. Her siyası parti bunJan programla- nndabelirtir Türkiye'de siyasi partiler bunu belır- tirken kinüleri birtakım görüşlere kapılarak başka türlü belirtiyorlar. Parti programlan mılli iradeye su- nulur, milli ırade hangisinı ne ölçüde tercih edecek olursa elbette buna da saygı duymak gerekir. Biz, ortaya Mılli Görüş partisi olarak çıktık 1961 Ana- yasası'ndan sonra bir fikir özgürlüğü ortamında kitle parrileri fıkir partilen olmaya başladılar. CHP, "Ortaıun sohıyum" dedi. Onun karşısında öbür partiler de, "Biz de sağ partfleriz", dediler. Bu iki eğilim de millete bekleneni veremedi. Dört efllllmll bir parti - Neden veremediler? - Çünkü anayasada ifade edilen bazı özgûrlükler tam anlamıyla siyasi iradede yansıma bulamamış- tı. tşte, o zaman biz Milli Görüş adıyla ortaya çık- tık Rahmetli UğurMumcu ve rahmetlı Muammer Aksoy, Türk Hukuk Kurumu'nda 141.142 ve 163. maddeler konusunda bır panel düzenlemişlerdi. O panelde Uğur Mumcu en solda oturuyordu. Rah- metlı Aksoy, "Şimdi sözü en sağdakine veriyorum" dedi. En sağda da ben oturuyonım. Ben de şöyle cevap verdim. "Saym Başkan, buna ıtiranm var. Çün- kü, en sağdaki. derken aşırı sağdaki gibi bir man- nkla söylediniz gibi geldi Ama biz ne sağcryız, ne sd- cuyuz. Biz Milli Görüşçüyüz. Biz miDi değerier, mil- li menfaatienten yanayız." Biz hep öyle olduk. Şimdi Yfaral Savaşbile. biz- den, "Refah Partisi miDi değerieri gözeten parti" di- ye söz ediyor Bizim dın ve vicdan özgürlüğü ko- nusuna ağırlık vermemız, bu konudaki eksıklikle- rin telafisi için söylem kullanmamız, Türkiye'de o tarihte mevcut manevı keşmekeşın, bunalımın için- den çıkışın manevı değerlere ağırlık vermekle ger- çekleşeceğine inanmamız, okullara bu yolda ahlak derslen koydurmamız, Diyanet Işleri Başkanlığı kurumuna ıse daha fazla işlerlik kazandırmak için görüş belirtmemız, dış politikada Amerikan sömü- rüsüne karşı tslam Birliği noktasında durmamız, bir- denbıre Türk siyasetinde bizi Islamcı parti görünü- müne soktu. Oysa bizim 54. hükümette yaptıklan- mıza baktığınız zaman, bizim ekonomik ağırlıklı bir parti olduğumuzu görürdünüz. Ama bizim bu eko- nomik ağırlığımızı kimse görmedi. Hep siyasal ts- lam söyleminde ısrar edildi. Bunlar da (AKP) bi- zim içımizde yetişti ya.. Bir parti kurdular Biz Fa- zilet Partisi kapandığında Saadet Partisi'nı kurduk. Bunlara da, "Getin" dedik "Biz gebneyeceğiz. Biz başka bir çizgide siyaset yapacağız. Biz O/al "ın çiz- gisinde siyaset yapacağız. Devtet adamı Özal gibi olur. Biz dört eğUünli bir parti kuracağız" dediler. -Peki, bu hükümetpartisinin içtençok, dıştan destek alma çabasını nasıl karşılıyorsunuz? - Bakın, yasaklı dönemimde boş durmadım. 28 Şubat'ı yazdım. Yaklaşık 80 sayfalık bir kitaptı. Onu kendim basmadım. Bizim Gençlik Teşkilatı- na,"Bunu alın. siz basın. Kazandığınız parayı da gençkrin eğhimine kuUanm" dedim. Böylece ben- de bir kitap yazma alışkanlığı başladı. Onun arka- sından üç ciltlik Refah Gerçeği'ni yazdım. Bu. 1983'ten 1998'e kadar, yani Refah'ınkapatılması- ŞEVKET KAZAN 1933, Adapazan doğumiu. Yükseköğrenimini tÛ Hukuk Fakühesi'nde tamamladu tlk kez TBMM'ye 1973İeMSP'den Kocaeti milletveküi olarak girdl 1974te kurulan CHP-MSP koalisyon hükümetinde Adalet Bakanı oldu. 1977'de kurulan MCHükümeti'nde Çahşma Bakanı görevini üsüendi 12 Eylül 1980 darbesinden sonra siyasettenyasaklı oldu. 19%6'da MSP'ninyerine Refah Partisi'nin kurulmasıyla genel başkanyardımcdığına getirildi ömrû 26 Haziran 1996 üe 30 Haziran 1997'ye kadar olan REFAHYOL hükümetinde Adalet Bakanhğı göreviniyürüttil ŞimdiSaadet Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Halkla İlişküerBaşkanu na kadar siyasi sureci anlatıyor. Sadece Refah'ın ka- patılması davası eksik kaldı. Bu göreve gelince yaz- mayavaktimolmadı Şimdı Refah Gerçeği'nden ahn- tı yapıyorum. Biz Temmuz 1996'da güvenoyu al- dık. 18 Temmuz 1996 günü Washington Institute kıdemli üyesi Alan Makovsky ve Rand Corporati- on kıdemli üyesi Ian Lesser. VVashıngton Institute tarafından düzenlenen "İslamcı Başbakan Necmet- tin Erbakan yönethnindeki Türkrve'yle ABD iüşki- leri" konusunda bir semıner verdiler. Bu seminer- de Lesser çok ilginç bir şey söyledı: "Erbakan dış politikada Türk milli çıkarlannı gözeten pragma- tist bir poGtika izlevecektir. Ancak uzun vadede Türk poKtikasındaki potansiyel radikal ve tehhketi degi- şüne değişik faktörler karloda buhınabinr. Mesela, artmış olan Refah özgüveni sonucu yeni- lenmiş bir Refah Partisi yönetimi parti radikaberi- ne, yani Erbakan'a tercih edilen bir degtşün öngö- rebüir. Erbakan 70 yaşma gebniş durumda." Demek oluyor kı biz Fazilet Partisi döneminde gözlemlediğimiz yenilikçi-gelenekçi aynmının Ma- kovsky'nin bir direktifi olduğunu daha sonra bura- dan görüyoruz. - Yani, bundan neyi kastediyorsunuz? - Yani, ABD. Bu kıtabın birinci cildinde Türk si- yasetine ABD etkinlığı diye bır bahis var. Bu ABD etkinliğinde şu görülüyor: Türkiye'de Sükyman Demirel'i başbakan yapan ABD'dir. Türkiye'de Turgut özal'ı başbakan ya- pan ABD'dir. - Peki, ya Menderes? - Menderes için bir şey diyemeyeceğim. Çünkü henüz o noktalan araştırmadım. Benim esas bu ko- nudaki tespitlerim ve teşhislenm ErolToy'un "tm- parator" isimli kitabını okuduğum zamandan be- ridir. O kitapta dıkkatımı çekti. Ondan sonrasını zaten kendim çözdüm. Biz ABD'ye rağmen ilk de- fa hükümet olabilen siyasi partiyiz. Çünkü 1995 se- çımlerinden sonra hükümet olamadık. Biliyorsunuz birinci parti biz gelmemize rağmen hükümeti ku- ramadık, DYP kurdu. Sonradan nasıl olduysa bir- takım zorunluluklar bizı işbaşına getırdı . - Peki, sizce Tayyip Erdoğan daha genel baş- kan bile değüken neden ABD 'ye davet edildi ve Başkan Bush 'lagörüştürüldü? - Onu bızden ayıran ve ondaki bu başbakan ol- ma ihtirasının yolunu açan kişi Korkut Özal'dır. Bizim 1978'de kongremiz vardı. O kongrede Kor- kut Özal önce genel başkanlığa adaylığını koyacak- tı. Ama gözü yemedi. Bunun üzerine kendisi bir yö- netim listesi çıkardı. Ama ancak üç kişiyle bizim listeyi delebildiler. O tarihte, Korkut Özal gençler arasında bu Tayyip Erdoğan'ı kullandı. Daha son- raki yıllarda bu ilişkiler devam ettı. Erdoğan önce il başkanı oldu. Arkasından 1991 seçimJerinde ada- yımız oldu ve kazandı. Mazbatayı da aldı. Ama Mustafa Baş tercihli oylar sayesinde öne geçince Yüksek Seçim Kurulu'na ıtiraz etti. Böylece maz- bata Erdoğan'dan alınıp Baş'a verildi. Oradan bir mağduriyeti söz konusuydu. Ama biz onu el üstün- de taşıdık. Bize karşı saygıda kusur etmedi. Bazı eksikleri olsa bile bunu gençliğine verdik. tstanbul Belediye Başkanı olduktan sonra Batılı güçler Re- fah Partisi'ne karşı mutlaka tedbir alınması gerek- tiğini düşünmeye başladılar. -Ya şimdi? - Şimdi dünya başbakanlığı yapıyor. Büyük adam ya... Time dergisıne manken olacak kadar önemli bir insan. Her neyse.. Bunlar işin latife yani O tarihte buna başta Abramowitz olrnak üzere Amerikalılar kanca taktılar Belediye başkamyken cezaevine gırdi. Ama kafasında hep başbakanlık hedefi vardı. -Niye? - Çünkü ABD'yi yöneten Pentagon değil. Pen- tagon kullanılan bir organ. Geri planda neler var çok iyi biliyorsunuz. Dünya devleti, RockefeOer vs. var. Neyse... Piramit'in tepesi.. CüneytZapsu'vıı ona Korkut Özal ayarladı Cüne\i Zapsu uzun uğraşlar- dan sonra icazet, tavsıye mektubu aldı.. - Peki, icazet alındı, derken neyi kastediyorsu- nuz? - "Bizim rantiannuz var. Bu ranüannuz konına- cak. Mutiaka tahviDer çıkacak", şartıyla. Bu TÜ- SLAD'ın aylık dergıleri var. Buralarda kendileri iti- raf ediyorlar. Yıllık gelirlerinin yüzde I3'ü fabri- kalardan, yani üretımden, >üzde 87'si faızden ge- liyor. Güngör Uras Milliyet'te yazmış. Faiz gelir- leri 700 bın kişiye gidiyor Hepsi bu kadar. Bu çark döndükten sonra bunlann fabrikalan ka- pansa ne olur? - Amafaizler düştü, enflasyon düşüyor... Eko- nomidepembe tablo var. Buna ne diyeceksiniz? - Faizler düşse ne olur 0 Faizlerin bütçedeki pa- yına baktığınız zaman geçen yıldan değişen bir şey yok Enflasyon Etıyopya'da yüzde bir. Enflasyonun düşmesı ekonominin tek göstergesi değil ki... Üre- tım yok, bir şey yok. Oraya da geleceğim. Şu anlatacağımı bitu-eyim. Bunlar ABD'ye gittiler. ABD bunlardan üç konu- da söz aldı. Irak'ta bana yardım edeceksinız. An- nanplan yapacak; Kıbns'ı vereceksiniz, üçüncüsü de Büyük Ortadoğu Planı'na (BOP) e\'et dıyecek- süıiz;taşeronlukyapacaksınız Siz bunlan yapacak olursanız biz de sizi desteklenz. Biz size destek verdiğimiz zaman karşınızda hiçbir güç kahnaz. - Yani sizce olan her şey anlaşmalı mı? - Hepsi anlaşmalı. Şöyle birmuhakeme yürütmek yeterlidir ABD gibi birdevletin stratejisi... Onun stra- tejisi Büyük Israil'dü-, Onun için Büyük Israil'e gö- re stratejisini ayarlamış olan bir devlet elbette poli- tikasını yürütecektir. Ama burada önemli olan şu: TBMM'den, ABD kuvvetlerinin Türkiye'den geçme- leri karan geçmeden bu ABD gemilerine o savaş si- lahlan, o birlikler yüklenebilir, buraya gönderilebı- lir miydi? Bırakın de% letleri bir tüccann bile basi- retli hareket etmesi Iazım, ricaret yapacaksa... Ne- den? Çünkü söz verdiler. sayılan 367 olduğu için ABD, nasılsa geçirirler, diye bunlara inandı. KULTUII • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 SADECE SİNEMAMIZDA 19/11 MrNMd b^asdi l« Ahm Pdniyt Koıo M k M Moort'M Oscv ö * üfttbtm bojy» EN İYİ BELCESEL FILM OSCAR ODULU [BEYOĞLU MAJESTİK (0212)244 97 07 1200-14 15-16 30-18 45-2115 KADIKOY BRODVVAY (0216)346 14 81 11 30-13 30-15 30-17 30-19 30-21 30 ANKARA KtZILIRMAK (0312 425 53 93) 12 00-14 15-16 30-18 45-2100 MLR*TERGÜR fflRLTKGÛNDÜZ 1 1 . 0 0 1 3 . 0 0 - 1 5 . 0 0 - 1 7 . 0 0 VENİ BAŞLAYANIAR tÇİN tTALYANCA'an yöneauniaden WILBUK ÖLMEK İSTİYOR Bitirnıek istediği yaşam başlanıak üzereydi... . SAVASA HAYIR.. tunılcıatt - «j«inn^uııılıııı*j!:i}i» - SEANSUR: 19.00-21.30 alran 'don îHbarın StYAD'm ••v'id^ yilın *n iyl I y H İ v yoboncıfilmiSJNIMAAUZDA... I Doftlar Ttyatro tnanbol^fiutc«7 Gfiıfia Mem ile Zîn Fay Hattı Pembe Pırlantalar tnadına Yaşamak ^HazJran Çarfamba 21:15 10HazJran Perfembe 21:15 l^Hazban Camartasl 21:15 24nazlnuı Pazarteal 21:15 •vvv A irysaoTg ccm Tel 02121 29' 5*. =tt 07 Haziran Paıarte»! Suhevl & B^hzat Uyguı .-.var )s. Oülduran Şüphe 08 Haziran Salı -'.-•:.•- Dy^aoüar. tnlıtamoriu Yüzbafi 09 Hâltran Çarşamba Senave: Kurıpan,a Mem Ue Zin 10 Haziran Perşembe Dostlaı Tıyazosj Fay Hato 11 Haziran Cıuna Sur.ay Akm N±at Sırdar Sıvn Sıne;! Slvrl StneK D«lln de Aklıma Oeldl 12 Haziran Comartaai Tıyatro Istanbul Pembe Puiantalaı 14 Haziran Pazarteei A]-^.i EıtekL tnadına Yasamak İS Haziran Salı Yüdız Kenteı Pro;es. Oacar ve Pembell MeleOl 17 Haziran Portembe Levem Kırca & Ova 3aşa: Tiyacrosu Yaaaı Ne Taşu Ne Yaaamaz 18 Haziran Cuma Alı Poyıazoçlu Tıyattos^ ödünç Yatamlaı Biletix 3216 454 15 55 AKM Gişe 0212 245 25 90 Rumell Hlsan Glşe 0212 263 39 28 C u m h u r t y t Sıvas hassas biril ATLAS 252 85 76 <2 00 • 14 15 -16 30 • 19.00 -21 30 Nışantaşı MOVtEPLEX 2190960 11 15 -1345- 16 15 -1845 - 21 15 - C Ctesı 23 15 Kad.kdy KAWKOY 337 74 00 11 15-1345 -16 30-1900 - 21 30 Fe<ıefbahçeORDUEVI 3451444 1300-1530-1800-2030 - Sıvas katliamını sormak istiyorum. Gerçi siz (Refah Partisi) o dönem hükümet ortağı değildiniz, Ama Sıvas davasının avukatlığınt yapmıştınız. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? - Ben Sıvas olayını etraflı şekilde yazdım. Çünkü bu çok eleştirdiğim konulardan birisi. Her şeyden önce benim gerçekten en samimi dostlanm arasında çok Alevi vardır. Bunu yazdığım için de söylüyorum. O olayın denn devletin işi olduğu kanısı var bende. -Niçin? - Bir cuma günü Aziz Nesin bir dernek adına konuşma yapmak için oraya gidiyor. O tarihe kadar da o derneğe hiç izın verilmemiş. Ama o gün izin verilmiş. Sıvas hassas bir il. Ben o tarihte grup başkanvekiliyim ve ne olduğundan haberim yok Saat ikiye doğru Sıvas'ta olaylar haberi geldi. Ben belediye başkanı Temel KaramoDaoğJu'nu aradım, ne olduğunu sordum. Anlattı. Kendisi belediye başkanı. Kamu düzeninden sorumlu değil ki. Ama yine de valiye yarduncı olması Iazım Aziz Nesin'in orada olup olmadığını sordum. Adalet Bakanhğı yaptığım için hassasiyetlenn nereden kaynaklandığını az çok biliyordum. "Aaz Nesin Srvas'taysa kendisini Srvas'm dışma çıkann", dedim. Çünkü bır olay olmuş ve olaya o sebebiyet verdi diye tepki doğmuş Arkadan bir daha sordum. "Tamarn, Zara'ya gitti", dedıler. O zaman mesele yok. Madımak Oteli arada bir yerde Madem bir olay var iki tarafı kesip halkı oraya sokmayın, değil mi? Asker var, polis var.. Asker saat dörtte gidiyor. Asker niye geriye göndenlir? Sıvas olaylannı Meclis araştırmış ve kusurun yönetimde olduğunu tespit etmişti. Operasyonlardan sonra dava DGM'ye gelecek Benim o sırada a\'ukatlık yazıhanem vardı. Üç çocuk geldi. Bunlardan birisi askerlığıni yaparken hastalanmış, Gülhane Askeri Hastanesi'nde tedavi görmüş. Olaylardan iki gün sonra Sıvas'a gitmış Çocuğu olaylann içinde olduğu gerekçesiyle yakalamışlar. Avukatı olmamı istedi. Kabul ettim. Arkadan iki kişi daha geldi. Sonradan üçü de beraat ettı. - AKP'nin kadrolaşma çabasını nasıl karşılıyorsunuz? - Kadrolaşmaya fazla ıltıfat etmedığim için kendi eamıamızda eleştirilen kişilerden birisiyim. Her zaman objektif olmayı sevıyorum. Çalışan. başanlı bır bürokratı yerinde tutmak bu memlekete hizmettir Aynı zamanda da bakanın kendi başansına bir destektır. Bır ınsan çalışmıyorsa, görevini yapmıyorsa görevinden alınır. Çahşma Bakanlığım döneminde jıırtdışuıda görevüıi yapmayan çalışma ataşelerini görevden aldım "Ataşe kryımı" diye gazeteler feryadı bastı lşini hakkıyla yapanlara ama hiç kımse dokunmadı. - Haklannda bu kadar çok dava olan bakanlar, başbakan var. Nasıl olup da seçimlere girebildiler ve seçildiler? - Hangı sözlennı tutuyorlar kı? Dokunulmazlıklan kaldıracağız, dediler, ama kaldırmadılar. Her şey şeffaf olacak, dediler. Ortahkta şeffaflık diye bir şey yok. Işsızliği gidereceklerini söylediler. Şimdi TÜSL\D'a, "Bu iş senin sorunun. Sen hallet". dıyorlar 15 bın km duble yol yapacaklan vaadinde bulundular. Bujıırun, önce Ankara-Adana yolunu yapın. Bu- şey başarmalan mümkün değıldir. ABD'ye mükemmel hizmet ediyorlar - Bu dediğinize katılırsak o zaman AKP hükümeti ABD'yi yan yolda bırakmış olmuyor mu? - Nasıl yan yolda bıraktılar? ABD'ye mükemmel hizmet ediyorlar. Tezkere geçmedi, ama Meclis'ten habersiz, u Bizim yetkimiz var", diyerek Samsun- Diyarbakır hava koridorunu açrılar. Böylece ABD kuzeyden desteksiz kalmadı ki... Kara kuv\ r etlerine geçiş izni verilseydi o zaman ABD kuvvetleri burada kalacak BOP'la yapmak istediklerini daha o zaman gerçekleştireceklerdi. Gelelim verilen sözlere. Bunlardan birisi yerine getirilmiş, Türkiye Irak konusunda yapacağını yapmıştır. Kendisinin Washington Post gazetesinde yazısı var Türkiye Başbakaru bir Amerikan gazetesine makale yazar mı? ABD'ye kendini affettirmek için. "Halkmun yüzde 94'ünün karşı olmasına rağmen size hava koridorunu açtnn", diye yazıyor. - AKP hükümetinin kadrolaşma çabalannı nasıl karşılıyorsunuz? Imam hatip liseleri ısran, YÖK Yasası dayatmacılığıyla neden ipleri germeye çalışıyorlar sizce? - 28 Şubat süreci içinde gasp edilmiş bazı haklar var. Oysa ortada anayasal haklar bulunuyor. Bugün 300 tane kızımız Avustralya'da üniversiteye devam ediyor. Fransa'da başörtüsü konusunda kanun çıktı, deniliyor ya... Çıkan kanun ortaöğretimle ilgili. Üniversiteyle değil. Türkiye'de özellikle kızlann okumadığından şikâyet etmişizdir. Muhafazakâr aile anlayışında kızlann pek de okula gönderilmemesi var. Bugün artık bu değişiyor. ama çocuk, ımam hatipten sonra okumak ıstediğinı, ama başını da açmak istemediğini söylüyor. Buna, hayır, deniyor. Bu haksızlıktu". îsteyen başı açık, isteyen başı kapalı okula gitsin. - Buradan yola çıkacak olursak... Tayyip Erdoğan yılbaşı gecesi bir gazeteciye, içki içtiğini var sayarak, "Senin ağzın kokuyor", diye bir çıkış yapU. Birbirimizin haklarına saygı göstereceksek bir başbakana böyle bir çıkış yapmak yakışır mı? - Ben bunu basında filan görmedim, ama tersini gördüm. Bira ıçmekte olan gençlerin arasına gidip, "Nasüsmız gençler?" demiş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle