Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ
HABERLER
CHP'nin adayı
Jfydoğan
• İZ1VÜR (Cumhuriyet) -
Bornova Belediye Meclisi
CHP Grubu, Ahmet
Pinştına'nın vefatından
sonra Izmir Büyükşehir
Belediyesi Başkanlığfna
seçılen Aziz
Kocaoğlu'nun yerine
Bomova belediye başkan
asdayını belirledı. Grubun
dün yaptığı toplantıda,
eskı başkanJardan Sırn
Aydoğan'ın tek aday
göstenlmesine karar
verildi. Ancak Hüseyin
Akkaya da bugün
yapılacak seçimde
başkanlığa aday olduğunu
açıİdadı.
Müstefar Uğur
Ztyal'rn acı günü
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Dışışleri
Bakanhğı Müsteşan
Büyükelçı UğurZiyal'ın
annesi, Cumhuriyefın ilk
öğretmenlerinden Sabahat
Ziyal yaşamıru yitirdı.
Dışışleri Bakanı Abdullah
Gül, Müsteşar Ziyal'ı
evinde ziyaret ederek
başsağhğı diledi. Sabahat
Ziyal'in cenazesi. bugün
Fatih Camıi'nde kılmacak
öğle namazmın ardından
Edirnekapı Sakızağacı
Şehitliği'ndeki Aile
Kabristanı'na
defhedilecek.
Denklik belgeleri
iptal edikJi
• ANKARA (AA)-
Yüksek Öğretim Kurulu,
8 kışınin denkJık belgesini
iptal etti. Rusya
Federasyonu'ndaki
Başkurt Devlet Pedagojı
Enstitüsü'nde öğrenım
gördüklerini beyan eden
Hüseyin Duran, Hakan
Dereli, Ömer Yurttaş,
Hasan Aikaya, Ömer
Öner Özer, BiJal Durna,
Recep Usta ve Koray
Temuçin'in denklik
belgelerinin iptal karan
Resmi Gazete'de
yayımJandı.
280Türk
yakalandı
• ANKARA (ANKA)-
Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daıre
Başkanlığı'ndan edinilen
bılgıye göre, 2003 'te 280
Türk yurttaşı 25 ülkede
meydana gelen 147
uyuşturucu madde
olayında yakalandı. Türk
yurttaşlann katıldıklan
uyuşturucu madde
suçlannda ele geçırilen
uyuşturucu cinslerine
göre eroin ilk sırada yer
alırken bunu esrar, kokain
ve sentetik uyuşturucu
suçlan izledi.
AKPniıgözü
İzmirde
• tZJVIİR(AA)-AKP
Izmir II Başkanlığı'nın
hazıran ayı tl Danışma
Meclisi Toplantısı'nda
konuşan Genel Başkan
Yardımcısı Nükhet
GÖksel, Hiçbir hükümetin
Izmir'e AKP kadar önem
vermediğini savundu.
Göksel, "Her hafta bir iki
bakanımız,
milletvekiİlerinıiz îzmir'e
geliyor. Hiçbir zaman
Izmir'e bu kadar çok
ilgi olmadı" dedi.
Tecrit nedeniyle hafızasını yitiren Akgün, cezaevinde olma nedenini bile anımsamıyor
T tipi'ninkaranlıkyüzüALPERTURGUT
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde
tecritkoşuflanDda" kaian 22 ya-
şındakı Hasan TahsuıAkgün un
hafizasını yitirip psikolojisinin
bozulduğunu vurgulayan anne
MelekAkgün. "Tek kişilik hüc-
rede 7av kalmcaoğhım lOyaşı-
na geri döndü. Cezaevindeolma
nedenini.evimizi. babasının ölü-
münü. bemen hemen hiçbir şe-
yi haürianuyor. Bir anne olarak
onu bu halde göriince kahrolu-
• yorunT dedi.
Hasan Tahsin Akgün'ün *F ti-
pi cezaevlerinin karanhk yüzüy-
le" 2001 >ılı mayıs ayında tanış-
tığını belirten Melek Akgün.
• Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde 'tecrit koşullaruıda'
kalan 22 yaşındaki Hasan Tahsin Akgün'ün hafızasını
yitirip psikolojisinin bozulduğunu vurgulayan anne
Melek Akgün. oğlunun durumunun daha da
ağırlaşmasından endişe duyuyor.
ölüm orucu eylemine katılma-
dığı halde oğlunun hafızasını
yitirdiğini söyledi. Melek Ak-
gün, "Tecritoğhımu öyle bir ha-
le getirdi ki onu tanıyamadım.
Renkieri kanşünyor, sesier du-
yuyor,dikkatdagdimıvaşnor.vü-
cudunda sürekli uvuşukluk his-
sediyor. ortada olmavan şeyleri
yakalamaya çalışr>or. İvileşip Ki-
leşmeyeceğini bilmiyorum anıa
biranneolarak hep yanmdaolu-
rum" dıye konuştu.
Tarlabaşı "ndaki eski ABD
Konsolosluğu'na karşı saldın-
ya hazırlandığı iddiasıyla 1999
yıhnda polıs tarafından öldürü-
îen Seiçuk Akgün'ün eşı olan
Melek Akgün, şunlan söyledi:
*T\\ADüyesiolarakFtipice-
zae\lerinde kalan çocuklarunız
ve Hasan Tahsin için Alibev-
köy'deki evimde açbkgreviyap-
Om.Çocuklanmızuıhakkınısa-
vunduğunı için 5 ay cezaeviode
tutuldum. Oğhım hücredeyken
kendini vakti. Hücre arkadaşı
müdahale edince kurtuldu. Ar-
kadaşL bana'Yanıyordu, ancak
yandığının farkında bile değil-
dı' dedi. Asüm ve ciğer hastas*-
yım, bu acılara daha ne kadar
katlanınm bilemivorum.''
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalık-
lan Hastanesi'ne sevk edılen
Hasan Tahsin Akgün'ün kısa
süreli bir tedavınin ardından
Bayrampaşa Cezaevi'ne götürül-
düğünü belirten Melek Akgün,
"İstanbuTdayken kendine getir
gibi oidu. Ancak bir süre sonra
tekrar Tekirdağ F Tipi Ceza-
evi'ne sevki çıktt. SoyunmaJan-
misteyen görevtilerekarşı çıkan
Hasan Tahsin,3 arkadaşıyia bir-
likte çok kotü bir şekilde dayak
yemiş. Müdahalenin ardından
yarah olmalanna karşın hasta-
ne yerine tekrar F tipi hücrele-
rekonuimuşlar. Oglumun yaşa-
mından endişeednorum" dedi
Belediye Başkanı Seyit Torun:
Sivil Ordu
hareketi
başlatacağız
GÖKÇE UYGUN
Ordu Belediye Başka-
nı Seyit Torun, "Kenti-
mizi daha iyi bir hale ge-
tirmek için siyasi çeldş-
meleri. kırgınhklan bir
kenara bırakmahyız. Si-
vil birhareket başlatarak
Ordu'yu kalkındıraca-
ğız" dedi.
28 Mart yerel seçimle-
rinde DSP'den belediye
başkanı seçılen Torun,
gazetemizı ziyaret etti,
Ordu'nun sorunlanna yö-
nelik sorulanmızı yanıt-
ladı. Torun, seçim süre-
cinde önce CHP'den aday
adayı olduğunu belirte-
rek partınin
kendisini seç-
memesi üze-
rineistifa ede-
rek DSP'den
aday olduğu-
nu anımsattı.
Seçım sonuç-
larına eöre
AKP"ye3bın
500 oy fark
atarak başkan
seçildiğini
anımsatan To-
run, "Bir ön-
cekiANAP'u
belediyeyöne-
timinden 32
trilyon borç
devraldık.
Anıa kısa sü-
OrduBdediye
Başkanı Seyit
Torun, Ormı'yu
kaUandırmakiçin
siyasi çekişmelerin
bir kenara
bıraküması
gerektiğüıi söyiedi.
rede personeJe olan tüm
borcu ödedik" dedi. Or-
du adına bir şeyler yapıl-
ması gerektiğüıi vurgu-
layan Torun. "Şu an ken-
tinıizbir uçurumun kena-
nnda. Ya siyasi çeldşme-
leri bir vana bu-akıp Or-
du'vu kurtaracağE va da
kişisel ihtiraslar uğruna
onun düşüşünü fcdeyece-
ğiz. Arok günhık siyaset
yapmazamanı değfln
di-
ye konuştu.
Torun, Karadenizlile-
rin her zaman için sorun-
lar karşısında cefakâr ve
sabırlı davrandıklannı,
ama artık onlann da ya-
vaş ya\ aş tepkilerinı gös-
termeye başladıklannı be-
lırterek ıktıdan elınde bu-
lunduranlann sorunlara
somut çözümler üretme-
sı gerektiğüıi dile getirdi.
Ordu'nun en önemli so-
runlanndan binnin çöp
ve kanalizasyon sıstem-
leri olduğunu vurgulayan
Torun. bunlann çözümü
için uluslararası alanda
proje ve finansman ara-
yışı içinde olduklarını
söyledi. Kent ekonomi-
sinın temelinı oluşturan
tanmın, doğal koşullar-
dan bire bir etkılendiğini
anlatan Torun.findığada-
yalı sanayi-
nin finansal
veüretimala-
nındaki so-
runlar nede-
niyle açmaz-
da olduğunu
ifade etti.
"Ordu, Teş-
vik Yasası
kapsamında
obrıasına
karşın belki
debundanen
az yararla-
nan illerden
biri" diyen
Torun, bu so-
runun aşıl-
ması için ya-
tınmcıyıteş-
vik edecek olan bedava
arsatahsisinin gerçekleş-
tirilmesini istedi.
Ordu'nun, ekonomik
sıkıntılar nedeniyle "Eği-
time yüzde 100 destek
kampaması''ndan en az
yararlanan illerden biri
olmasından yakınan To-
run, kentin eğitim alanın-
daki en önemli ihtiyacı--
nın ünviversite olduğunu
vTirguladı. Torun, aynca
tüm yurttaşlan, Ordu'da
16-19 Temmuz tarihleri
arasında gerçekleştirile-
cek olan "20. Fınthk Fes-
tivafi"ne davet etti.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
NflTO ZfoV&İ WUWl$WUl.... »#»•*•**»<
TTWİ& KAMU IUH\M
Ürgüp BelediyeBaşkanı Ödemiş,yönetimde güven ve katüımı öne çıkartyor:
Hedef 21. yüzyıl insannıı oluşturmak
tstanbulHaber Servisi -
Nevşehır'in Ürgüp Ilçesi
Belediye Başkanı Bekir
Ödemiş, "güven ve kaö-
hm" ile tüm sorunlann çö-
züme kavuştuğunu belırte-
rek "Türkrve'de her konu-
da bir yıldız yaratma me-
rakı başladL Bider, belki
yıldız olmavıp da vildız gi-
bi iş yapanlann tetnsilcisi-
yiz.Hedefimiz,21.vüzvTİin-
sanuun altvapısuu oluştur-
mak" dedi.
Ürgüp'te bu yıl 4. kez
düzenlenen "Kapadokya
Ürgüp Karikatür Yarış-
maa'
1
nınjüri top-
lantısı için Istan-
bul'a gelen Öde-
miş, gazetemizin
Türkiye'de yerel
yönetım-toplum-
sal gelişme ve
kültürtunzmiile
ılgılı sorularını
yanıtladı
Kültür-sanat Bekir Ödemiş.
etkınlıklennın toplumsal
gelışmenın önemli bir aya-
ğı olduğunu vurgulayan
Ödemiş, 4. Kapadokya Ür-
güp Karikatür Yanşma-
sı'nın bu yılki temasını
"Ho$görü" ola-
rak açıkladı ve
dünyanın günde-
mınden düşme-
yen savaşlar ile
neden olduklan
yıkımlara sanat-
la karşı çıkılaca-
ğını vurguladı.
Ödemiş, "Eğer
uğraşırsanE.top-
lumun değişmesi yolunda
enıek harcarsanızve bunu
v'aparken de güveni zede-
iemezseniz başaranıavaca-
ğuuz hiçbirşeyyoktur" di-
ye konuştu. Ilçede kültür-
sanat faaliyetlerine büyük
önem verdiklerinı ıfade
eden Ödemiş. Kapadokya
bölgesinin kültürel, doğal
ve tarihi birikimlerini çiz-
gi diliyle anlatmak ve ka-
rikatür sanahrun gelişimi-
ne ışık tutabilmek amacıy-
la yanşmanın geleneksel
hale getirildiğini ifade et-
ti. Ödemiş, şöyle devam
etti.
u
Eğitin)densağbğa,sa-
nata değin çeşitli konular-
da çok savıda projevi yaşa-
ma geçirdik. Onenüi olan
güven vekaonnLBizde bu-
nu sagladık"
EsKİ CHP TRABZONMİLLETVEKİLÎ RAHMİKUMAŞ:
Tüzükteki 49. madde bizleri utandınyor'
İstanbd HaberSmisi-bskı CHP
Trabzon Milletvekili. A\ ukat Rah-
mi Kumaş, "3 Temmuz kunıltayı,
DenizBavkal'muzatmalanorvTiama
kuraltayıdu-" dedi. Kumaş. CHP
Tüzüğü'ndeki 49. maddenin ken-
dilerini utandırdığını vurguladı.
Rahmi Kumaş yaptığı yaalı açık-
lamada, "24 Ekün 2003
;
deki CHP
kunıltaymda alınan karar ile deği-
şirtirilen tüzüğün 49. maddesinde-
ki vaklaşuîun, hiçbir partinin be-
nimsemedigifaşist bir anlavışoldu-
ğunu" belirterek "BelH başh parti-
lerin tüzüklerinin hiçbirindeolağa-
nüstü kuruhay için kurultay delege
tam sayısının 1/5'iniaguiaşüran bir
düzenJemeyoktur.Avncaunzaiann
15günlüksüre ve noterönünde aül-
nıa zorunraluğu yok. Olağanüsrii
kurultavdagüveno>1amasıv« secinı
için avn birimzatopbmakoşulu da
yok" dıye konuştu. Baykal'ın ola-
ğanüstü genel kurul isteğini güçleş-
tirdiğini voırgulayan. diğer partile-
rin tüzüklerinin ilgili maddelerinin
karşısuıda CHP Tüzüğü'ndeki 49.
maddenin kendilerini utandırdığı-
nı vurgulayan Kumaş. özetle şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Ülkeye cumhuriyeti, demokra-
siyi getiren ve hatta partiiçidemok-
rasiyi ilk kez yaşatan CHP'nin bu
durumuçağdaş sosyal demokrada-
n derinden üanektedir. Kendi yap-
tığı tüzüğe göre yapılan olağanüsrii
tüzük kurultav çağnsını da imza
verendeiegelerin Idmileriniönlem-
ü olarak disiph'ne vermekle ne den-
h' sarav poünkası yapüğmı gösterir.
Bence Bav kal. kenditopladıgıku-
rultayda kendini bir önerge ile va-
şam boyu genel başkan seçtirsin.
Böyiece muhakfetin onu düşürme
korkusundan da kurtuhnuş olur.
Ama 'güvenoyunu halk verir' ger-
çeğini Baykal'ın anlaması için yeni
bir seçim yenflgisi mi gerekrvor?''
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
El Kaide örgütünün son olarak üç
Türk yurttaşını kaçırdığına ilişkin TV gö-
rüntülerini izledikçe, El Kaide örgütü-
nün Irak'taki meşru direnişi tecride
götürdüğü inancı bende iyice pekiş-
meye başladı. Irak'taki, haklı ve meş-
ru halk direnişi dünyanın desteğini
kazanıyor. Yalnızca Irak halkının de-
ğil, özgürlük isteyen tüm dünyanın
gözü Irak'taki direnişte.
Bugün istanbul'da toplanan NATO
zirvesinin de ana gündemini kaçınılmaz
şekilde bu direniş oluşturacak. Irak hal-
kı, dünyanın en güçlü ordulanna herke-
sin gözü önünde bir insanlık dersi ve-
riyor. Bu ders şu: Silahlannız ve ordu-
larınız ne kadar güçlü olursa olsun, hal-
ka rağmen zorbalıkla duruma hâkim ol-
mak isteyen hiçbir kuvvet başanya ula-
şamaz.
ABD Başkanı Bush, NATO zirvesine
Irak konusunu neden getirmek zorun-
da kaldı? Hatırlarsanız, Irak'ı işgale ha-
zırlandığı günlerde Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nin uyanlanna hiç al-
dınş etmedi ve bildiğini okudu. Fransa,
Irak Direnişi ve El Kaide
Almanya gibi ülkelerin tepkilerini hiçe
saydı. ABD, Irak'ı tek başına halledece-
ğine inanıyordu. Nitekim işgalin kısa sü-
rede tamamlanması onlan iyice umut-
landırdı.
Olaylar, ABD'nin umduğu gibi geliş-
medi. Irak halkının işgalcilere direnişi, he-
saplan alt üst etti. Bush yönetimi köşe-
ye sıkıştı, ABD halkının desteğini de bü-
yük ölçüde yitirdi. önümüzdeki sonba-
harda Bush'un Irak'taki başansızlık ne-
deniyle seçimi kaybetmesi bekleniyor.
Işte bu nedenle şimdi NATO üyesi ül-
kelere "Gelin bu sorunu biriikte halle-
de/im, bana destek verin" demek zo-
runda kalıyor.
• • •
Irak halkının direnişi tüm dünyanın
da vicdanı haline gelmiş durumda. Bel-
ki de önümüzdeki yıllarda dünyanın ka-
deri; yoksul ülkeleıie zengin ülkeler ara-
sındaki dengesizliğin nasıl çözüleceği;
Irak'taki mücadeleye bağlı olarak geli-
şecek. Irak'ta işgale girişen ABD ve
müttefıklerinin temeldeki amaçlan, dün-
yadaki ekonomik ve siyasi dengesizli-
ği yoksul ülkelere güç göstererek kabul
ettirmekti. Çünkü son yıllarda küresel-
leşmenin de etkisiyle dünyada zengin
ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki ma-
kas çok açıldı. Yoksullar daha yoksul-
laşırken, zenginler daha zengin hale
geldiler. işte ABD ve ortaklan bu den-
gesiz statüyü Irak'ta güç gösterisi ya-
parak kabul ettirmek istiyorlardı.
Irak'taki direniş, mazlumların gücünü
küçümseyenleri de hizaya getirecek ka-
dar önemli. Dünyadakı dengeyi bu ka-
dar bozarsanız ve bunu askeri gücünüz-
le zorla kabul ettirmeye çalışırsanız, bu-
nun bir karşılığı da mutlaka olur. Işte
Irak halkı bunu kanrtlıyor.
Tam bu noktada, bir örgüt ortaya çı-
kıyor ve insanlığın vicdanını sızlatacak
cinayetlere imza atıyor. Güney Koreli
gencin TV ekranlanna yansıyan çığlığı,
daha sonra kesilen başı ve bu tür cina-
yetler, Irak'taki direnişin meşruiyetine
gölge düşürüyor. Birleşmiş Milletleryö-
neticilerinin öldürülmesi, direniş yanlı-
sı Irak polisinin öldürülmesi, Necef gi-
bi kutsal Şii kentlerinde bombalar pat-
latılması, önde gelen Şii liderlerin hedef
alınması da direnişi zayıflatmaktan baş-
ka ne ışe yarayabilir kı?
Türkiye'de halkın yüzde 90'ından faz-
lasının Irak'taki işgale karşı olduğunu bi-
liyoruz, ABD askerlerinin Türkiye'de ko-
nuşlanmasına karşı 1 Marttezkeresinin
Büyük Millet Meclisi'nde reddedilmesi
de halkımızın duygulanna denk düşü-
yordu. Irak'a ekmekparası için çalışma-
ya giden Türklerin kaçınlması ve son ola-
rak üç Türk yurttaşının çeşitli koşullar
öne sürerek öldürüleceginin söylenme-
si, Türkiye'deki desteği zayıflatmanın
dışında başka ne işe yarayabilir ki?
• • •
Irak'ı uzaktan izleyen dünyanın, El
Kaide ile Irak'taki kitlesel direniş arasın-
daki farkı anlaması mümkün değil. El
Kaide'nin giriştiği vahşi infazlann, Irak
direnişine dan sempatiye darbe vurduğu
da bir gerçek. Bir başka önemli nokta
ise, Irak'ta bireysel kaçırma eylemi yapan
El Kaide militanlarının hiçbir kitlesel
direniş içinde yer almadığıdır. Onlar yal-
nızca vahşi bireysel öldürme eylem-
lerine girişiyorlar.
Usame bin Ladin'in yıllar önce ABD
tarafından Sovyet yanlısı Afganistan
yönetimine karşı desteklendiğini
biliyoruz. Bu eylemleri gördükçe, in-
sanın kafasında şüpheler oluşuyor.
Acaba hâlâ bu örgütün içinde ABD par-
mağı mı var sorusu kafaları meşgul
ediyor.
El Kaide'nin arkasında ABD'nin par-
mağı var mı, yok mu sorusunun cevabını
bilmek mümkün değil. Ancak bildiğımiz
bir şey var, El Kaide Irak direnişine zarar
veriyor, Bush'un işini kolaylaştırıyor.
2000'LI YILLARDA
ERDAL ATABEK
ÜstünKorugaıfı Yazmak...
Sevdiğimiz insanlan yitirdikten sonra onlariçin yaz-
mak, bana hep haksızlık ettiğimiz duygusunu verir.
O sevdiğimiz insanın bütün bunlan yaşarken bilme-
sinin doğru olduğunu, bunu bilmeye hakkı olduöu-
nu düşünürüm. Ama yapmayız işte, yapamayız. Oy-
le, durup dururken birisi için yazı yazmak, onu sev-
sek de beğensek de, aklımıza gelse de tuhaf kar-
şılanır ya da bize öyle gelir. Bu yazıyı da gene Üs-
tün için gecikmiş bir yazı, ona yapılmış bir haksız-
lık duygusuyla yazıyorum.
Tanımadan önce hakkında iyi şeyler duyduğum
insanlardan birisiydi Üstün. Sonra tanıştık, uzun sü-
reler biriikte çalıştık, çok değişik koşullarda onu da-
ha iyi tanıma fırsatım oldu. insanları çok değişik ko-
şullarda tanımak gerekir. İyi günlerde, kötü günler-
de, kolayzamanlarda, zorzamanlarda, genişzaman-
larda, darzamanlarda... Ancak birkişinin geçip kur-
tulabileceği dar bir geçitte kimin başkası için bir
şey yapmayı düşündüğünü ortaya çıkaran zor sı-
navlarda. Türkiye'nin en karmaşık zamanlannda
Türk Tabipleri Birliği'nin zorlu çalışmalan içinde bir-
iikte olduk. Üstün Korugan, Istanbul Tabip Oda-
sı'nda çalıştı. Her zaman üzerine düşen görevi hep
çok kolaymış gibi yaptı. Oda başkanlığı dönemin-
de de, onun dıştnda da yapması gereken işlerin
hepsini kendine özgü bir neşeyle yaptı.
Üstün Korugan sanatçıydı. Bir gün bana "Çalışı-
yorum, yaptığım işlerden çok hoşnudum, para da
kazanıyorum ama ben sadece tiyatroda olmak is-
terdim" demişti. Tiyatro, onun büyük aşkıydı. Için-
deki şairi, içindeki çok yönlü sanatçıyı belli ki tiyat-
ro doyuruyordu. Onun için de onu kaybettiğimizi duy-
duğum ilk anda aklıma Işıl Özgentürk'ün nasıl yan-
dığı geldi. Biriikte sokaktiyatrosu yaptıklannı biliyor-
dum. öyle de olmuş, Işıl'ı gördüğüm zaman anla-
dım bunu.
Çok iyi bir bilim insanıydı. Yaptığı işin önemini bi-
lerek yaptığı için de üniversitede görevi olan 'diya-
bet, metabolizma, beslenme' gibi en yaşamsal
alanda çalışmalannı sürdürdü. Profesör oldu, öğren-
cileryetiştirdi. Alanında hep toplumla iç içe oldu. Bil-
diklerini topluma aktarmada hiç duraksamadı. Ga-
zeteler, dergiler, radyolar, televizyonlar onu topluma
taşıyanaraçlaroldu. Bütün bunlann içinde de insa- Î
na hoşgörüyle bakan yanını hiç unutmadı. Yaşama
hep dostlukla, hoşgörüyle baktı, biryaşam filozofu
oldu.
Kendine özgü ironisi hiçbir zaman karşısındakini
küçümseyen bir dudak bükmesine dönüşmedi.
Kimseyi kırmamaya çok özen göstermiştir. Onun sev-
diğim bir yanı da buydu.
Bir üniversite grubuydu onlar. Insandan yana,
emekten yana, özgürlüklerden yana, bütün bunla-
rı gerçekleştirecek dempkrasiden yana bir gruptu
onlar. Gencay Gürsoy, Özdemir llter, Coşkun Oz-
demir Istanbul Tabip Odası'nda çalışıyoıiardı. Gen-
cay Gürsoy, bugün de Oda Başkanı. Esat Eşka-
zan ile Merkez Konseyi'nde çalışıyorduk. Gene üni-
versiteden Celal Öker Merkez Konseyi Başkanlığı
yapmıştı, sonra da Rüknettin Tözüm. Merkez Kon-
seyi'nde Şükrü Güner, Sinan, Mehmet Faz»l Ya-
zıcı Sosyal Sigortalar'da çalışıyoıiardı. Mehmet Ta-
bip Odası'nda çalışmıştı. Sevgili Halim Dinç de
hep görev insanı olmuştu.
Hekim örgütlerinde insandan yana, toplumdan
yana, demokrasiden yana çok mücadele verilmiş-
tir. Ankara'da, Izmir'de, Bursa'da, Adana'da, Edir-
ne'den Sıvas'a, Trabzon'dan Antalya'ya kadar yur-
dun her köşesinde büyük bir mücadele verilmiştir.
Bu mücadelenin bir parçası olmak, insanlığın bir
parçası olmak, insanlık tarihinin bir parçası olmak,
aslında ınsan olmanın en kalıcı biçimidir.
Sevgili llhan Seiçuk, Cumhuriyet Gazetesi'nin
yıldönümü toplantısında gazetenin bahçesinde yap-
tığı çok anlamlı konuşmasında, "Kimiinsanlardoğ-
madan önce yaşamaya başlarfar" demişti. Bu tüm-
ce beni çok etkiledi. "Doğmadan önce yaşamaya
başlamak", kendinden önceki insan olma mücade-
lesini bilmek, ona sahip çıkmak, ona katılmak an-
lamını taşıyordu benim için.
Ben de "Doğmadan önce yaşamaya başlayan-
lar, öldükten sonra da yaşamayı sürdürürler" diye
tamamlıyorum bu tümceyi. İnsanın yaşamayı ken-
di kısa yaşamıyta sınırlı olmaktan kurtarmasıdır bu.
Yaşamanın anlamı nedir ki? Sokrates'in söyle-
diği gibi, "Sorgulanmayanyaşamyaşanmaya değ-
mez".
Anlamlı, değerti, coşkulu, üretici, yaratıcı, payla-
şılmış bir yaşam. Bundan başka değer vereceğimiz
ne var ki?
Sevgili Üstün Korugan, sen böyle yaşadın, böy-
le de yaşayacaksın.
Seni sevgiyle öpüyorum. *
e-mail: erdalatak@superonline.com
Faks: 0212 513 90 98
DSP Beyoğlu İlçe Başkanı Kara.
Kurultayda Ecevit'e
borcumuzu ödeyeceğiz
EBRUERDOĞAN
DSP BeyoğluflçeBaş-
kanı Fikret Kara. parti-
sinin 25 Temmuz'da ya-
pılacak genel kurulunda
ZekiSezer'i destekleye-
ceklerini söyledi. DSP
Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in Sezer'i işaret
etmesi nedeniyle Se-
zer'ın çekim merkezı ol-
duğunu dile getiren Ka-
ra. Ecevit'e vefa borçla-
nnın olduğunu belirtti.
Örgütlerin bundan
sonra daha canlı ve dui
olacağını dile getiren Ka-
ra, "Ecevitbaşka biraday
gösterseydi onu destek-
lerdik. Parti disiplini de
bunu gerekunr" dıye ko-
nuştu. Sezer'ın yıllardır
değişmeyen Parti Mec-
lisi üyesi olduğunu anım-
satan Kara, ıstanbul İl
Kongresi'ne 320 dele-
geden 284'ünün katıldı-
ğını, demokrasinin üye-
ler arasında bu kadar bı-
linçli uygulandığı birpar-
tide. genel başkanın bir
aday göstermesinın, de-
mokrasiyle ters düşeme-
yeceğini söyledi.
'Cem, tartışmasız
aday olurdu'
Partisinın son iki se-
çimde iktidardan \iizde
3'e düşüşünü değerlen-
diren Kara,yenilgiye Hü-
sameftin Ozkan ile fs-
mailCem'in '^partiviböl-
me" girişimlerinin ne-
den olduğunu belirtti.
"Cem, çok yanhş jap-
tı. Parti fabanı tarafın-
dan çok sevikn bir insar
dj. Bugün partide olsay-
dı tartışmasız genel baş-
kan adavı olurdu" diye
konuşan Fikret Kara,
Kemal Derviş'üı de bir
teknokrat olarak ABD'-
den getirilmesinin yan-
hş olduğunu gördükle-
rini ifade etti.