19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Şef - şef yardımcılığı sınavı ve hukuk Uzman ve yan dal uzmanı hekim ye- tiştiren eğitim hastanelerinde, eğitimi verecek ve klinikleri yönetecek şef-şef yardımcılannın hangi yöntemle atama- larının yapılacağı, 1997'deki biryönet- melik değişikliği ile bir düzene oturtul- muştu. "Muştu" diyoruz, çünkü bu dü- zeni ilk altüst eden, bir önceki Sağlık Bakanı Osman Durmuş'tu... Durmuş'tan önce, şef ve şef yardım- cılan, ilk iki aşaması OSYM; uygulama, eğitim becerisi ile bilimsel yayınlann değerlendirildiği, üçüncü aşaması da kura yöntemi ile oluşturulan jüriler ta- rafından gerçekleştirilen sınavlar so- nucu atanıyorlardı. Durmuş'tan sonra, yönetmelikte altıyı aşkın değişiklik ya- pıldı, beklendiği üzere sınavsız atama- iar yapıldı, sınav sistemleri ve jürilerin oluşumu çorbaya döndürüldü. Doğal olarak, Türk Tabipleri Birliği (TTB), dü- zenlemelere karşı dava açtı ve kazan- dı. Danıştay karannda, özetle "1997'de yapılan düzenleme ile kabul edilen yöntemin eşit, adil, nesnel olduğu, ka- mu yaran ve hizmet gereklerine uygun bu düzenlemeleri değiştiren yönet- melik hükümlerinin ise hukuka aykın ol- duğu" vurgulandı. AKP iktıdarı, huku- ka çok saygılı ya, Danıştay'ın bu kara- nnıuygulamamaklakalmadı, 15Ağus- tos 20O3'te, Osman Durmuş hüküm- lerini aynen yönetmelik haline getirdi. TTB yeniden dava açtı ve yönetmeli- ğin tamamı ile bu yönetmeliğe dayalı olarak 5 Temmuz 2004'te yapılacağı ilan edilen şef-şef yardımcılığı sınavının ip- talini istedi. Danıştay 5. Dairesi, geçen günlerde yürütmeyi durdurdu ve karar 21 Haziran 2004 günü Sağlık Bakan- lığı'na iletildi. Sağlık Bakanlığı anlamış olmalı. önünde tek seçenek var: Yönetmeli- ğı, 1997'deki biçimine oturtmak. IŞ1HANSU Bir 'Açık Pencere' alıntısıDeğinilerden, alıntılardan, küçük fıkramsı yazılardan oluşan köşelerin öncüsüdür Melih Aşık ustamız. Ankara Kulisi de dahil benzer köşeler Melih Aşık'ın iz sürücüleridir. Melih Aşık'ın "Açık Pencere"s\; günceli alır, yoğurur, kısacık anlatır. Güldürür, düşündürür, şaşırtır, kimi kez de kimilerini küplere bindirir. Güncel ne? Bush'un Türkiye'ye gelişi ve dolayısıyla patlayan bombalarörneğin... Eğitimsizlikten midir, anlamsız cesaretten midir, "Türk polisine bir şey olmaz" önyargısından mıdır, bilinmez, Esat Karakolu'ndan polis memuru Bekir Bayar'ın topuğu ve dizi, Hilton Oteli'nin önündeki bombalı paketi ayağı ile kurcalarken parçalandı değil mi, alın size işlenecek bir olay... Melih Aşık, yeni çıkan ve yazılannı dertediği "Açık Pencere'den 2000'li Yıllar" kitabında bir telsiz konuşmasını aktanyor. "5443 Merkez: Cemal Gûrsel Caddesi'nde şüpheli birpaketvar. - Anlaşıldı, çevre güvenliğini alın, uzman gönderiyorum. - Merkez, uzman ekibe gerek kalmadı, paket boş. - Boş olduğunu nasıl anladınız? - Efendim üzerinden kamyon geçti." Prof. gazetecinin kimlik bilgileri Türkiye zıyareti öncesi ABD Başkanı Bush ile NTV adına röportaj yapma ola- nağı sağlanan, "Sayın Başkan, bazı ülke- lerin demokrasiyi geliştirme isteğinizipay- laşmadığını biliyoruz. Ne gibi ikna yöntem- leri kullanmayı düşünüyorsunuz?" yö- nündeki pek tarafsız soruların sahibi, Bil- gi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. ll- ter Turan'ın kimlik bilgilerinden küçük notlar: Orta ve yükseköğrenimini ABD'de ta- mamlamış. Amerikan Board Heyeti'nce ku- rulan okullann mezunlan ve Amerikan Bo- ard personeli tarafından kurulan Sağlık ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi. Ridgeway Uluslararası Güvenlik Çalışma- ları Merkezi'ne bağlı "Amerikan Hege- monyasına Karşı Meydan Okumalar Ça- lışma Grubu"nur\ üyesi. Özdem Sanberk ve llter Türkmen gibi isimlerle birlikte Türk-Ermeni Uzlaşma Komisyonu üyesi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün döne- minde oluşturulan ve Mehmet Artan, Ali Bayramoğlu, Eser Karakaş'ın da yer al- dığı 40 kişilik "Avrupa Birliği lletişim Gru- bu"nun üyesi... New Yorker dergisinin muhabiri Sey- mour Hersh'in, geçen haftaya dam- gasını vuran haberi, Israıl'in Irak'ın ku- zeyindeki Kürtlere komando eğitimi verdiğini içeriyordu. Her ne kadar Is- rail yetkilileri yalanlasa da, son Milli Güvenlik Kurulu toplantsında bile gün- deme geldiğine göre, konunun öyle yabana atılacak, önemsenmeyecek boyutta olmadığı anlaşılıyor. Dışişleri Bakanlığı Ekonomik Işler Daire Başkanı Fevzi Uslubaş da Je- opolitik dergisinin son sayısındaki ma- kalesinde aynı konuyu işlemiş... Uslubaş, ABD'nin Irak'a müdaha- lesinin arkasında, bölgede Arap ül- Ortak Bir Tutum Gerek keleri için yeni bir sorun olacak bir "Kürt antitezi veya devleti" kurularak Arap-lsrail uzlaşmazlığında Israil'e da- ha fazla taviz verilmesi arayışının var- lığına dikkat çekiyor. Mart 2004'te ka- bul edilen ve "fiili Kürt antitezinin fe- deral bir yapı içinde meşruiyet ka- zanmasım" sağlayan, Türkmenleri de azınlık olarak adlandıran Irak Geçici Idari Yasası'nı anımsatıp şöyle diyon "...Bushyönetimi tarafından ortaya atı- lan ve henüz mahiyeti ile parametre- leri tam olarak açıklanmayan Büyük Ortadoğu Projesi veya girişimi, böl- geye tedricen demokrasi ve insan haklan gibi Batı nonvlannın getirile- ceği iddiasını taşımakla birlikte, bu projenin yenisi oluşturulmadan mev- cut nizam ve müesseseleri ortadan kaldırması halinde, bölgede büyük bir istikrarsızlığa sebebiyet vereceği ve esasen çok hassas dengeler üze- rindeki bölgenin böyte birilave olum- suzluğu kaldıramayabileceği aşikâr- dır. Aynı şekilde K. Irak'taki Kürt olu- şumunun 'Büyük Kürdistan' için do- mino etkisi yapması ve Suriye ile Iran'ın 'Kürt girdabına' sürüklenmesi durumunda, Türkiye'nin de bundan etkilenmesikaçınılmaz gözükmekte- dir." Uslubaş, 12 Mart 2004'te Suriye'nin Kamışlı ilçesinde patlak veren, daha sonra Halep ve Şam'a sıçrayan Arap- Kürt çatışmasının "iyi tahlil" edilme- sinden yola çıkarak şu yoaıma vanyor. "Bölge ülkelerinin biraraya gelerek Kürtpolitikasında ortakbirtutum sap- tayamamalan halinde BOP'un, büyük Ortadoğu istikrarsızlığı veya büyük Kürdistan devletine dönüşmesi riski mevcuttur. Bu da Israil'in menfaatle- rine uygun, bölge ülkelerinin ise aley- hine bir gelişme olacaktır." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORLNLARI YILMAZ ŞİPAL Sakatiarm Vergi ve Sigorta Durumlam SORU: Ben, %40 özüriü olarak işe ahndım. %40 özürlülük en alt seviye imiş. Benim gibi ve daha iist seviyede özüriü kon- tenjanından işe başlayanlann ne gibi avantajlan vardır. 1) Vergi kesintilerinde indirimden yararianıriar mı? 2) Kaç yılda emekli olurlar? (Sakathk derecelerine göre ka- demeli bir uygulama yapılryormuş.) 3) SSK prinıJeri indirunli kesilir mi? (S.S.) YANIT: 1) 193 sayılıGelir Vergisi Yasasrnın 31. maddesi "Sakathk İndirimi" ile ilgilidir. Bu maddede sakatlar üç dereceye aynl- mıştır. Yasa uyannca: "Çahşma gücünün asgari %80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, %60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari %40'mı kaybetmiş hizmet er- babı ise üçüncü derece sakat sayıhr." Üç dereceye aynfan sakatlardan "sakathk derecelerine göre bemienen ayhk tutarlar", hizmet erbabının ücretinden indiri- lır. Sakatlık indirimi: - Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira - ikinci derece sakatlar için 220.000.000 lira - Üçüncü derece sakatlar ıçm 110.000.000 liradır. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakd turk.net İş Gücü Kavbı %80 %60 0 o40 L'cretlerde Sakathk Derecesi 1. Derece 2 Derece 3 Derece Aylık Celir Vergisi Sakathk tndirimi Ücret tndirimi 440 000 000 220.000 000 110.000.000 Vergi Oranı %15 00 % 15.00 \ 15.00 Vergi tndirimi 66.000.000 33.000.000 16 500.000 Özetle, ücretle çalışanlardan, birinci derece sakatlar ayda 66 milyon, ikinci derece sakatlar ayda 33 milyon ve üçüncü dere- ce sakatlar ayda 16 milyon 500 bin lira daha az gelir vergisi öderler. 2) 6 Ağustos 2003 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 4958 sayılı yasa ile "sakathğınedenhle vergi indirimindenyararian- maya hak kazanmış" sigortalılardan, sakathk derecesine göre belirlı sıgortalılık süresi içinde belirli prim ödeyenlere "yaşla- n ne olursa olsun" kademeli bir ayncalık getirilmişti. Bu ayn- calığa göre: Sakatlık Derecesi 1. Derece 2. Derece 3. Derece 507 3 sayıh Vergi İndiriminden Yararlanan Sigortalı Sigorta Süresi 15 Yıl 18 Yıl 20 Yıl ' vasa ile yürürlükten kaldınld Prim Günü 3.600 4.000 ; 4.400 1. Yaş Sının Yok Yok Yok Yukandaki süreleri ve prim günlerini tamamlayan sigorta- lılar *yaşlan ne olursa olsun", yaşlılık aylığuıdan yararlandı- nlmaktaydı. Ne yazık ki, bu uygulamaya, 28 Ocak 2004 gün- lü Resmi Gazete'de yayımlanan 5073 sayılı yasa ile son veril- miştir. 5073 sayılı yasayla getirilen ve günümüzde geçerli yeni uy- gulamaya göre: "Sigortah olarak ilk defa çahşmaya başladığı tarihten önce", sakat olup bu sakatlıklan sonucu "çalışma gücünün en az 2/3'ünü (yüzde 67) yitirdiği" SSK hastanelerince düzenlenen "sağhkkurulu raporlan" ile belgelenenler "malul" sayılmak- tadır. Ve: "Malul sayıbnayı gerektirecek derecede hastahk veya anza- sı bulunan" bu anza ve hastahğı sigortalı olmadan önce oluş- tuğu için "maluflük aylıgından yararlanamayan sigortahlar, yaş- lan ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3.600 gün malullük, yaşhhk ve ölüm sigortalan ödemiş olmak şartıyla yaşhhk a> lığından yararianırlar." Kısaca, yaşhhk aylığından yararlanmak için. sigortalıhk sü- renizin en az 15 yıl, prim ödeme gün sayınızın en az 3.600 gün ve bunun yanı sıra çalışma gücünüzün de en az 2/3'ünü (%66.66) yitirmeniz durumunda yaşhhk aylığından yararla- nabilirsiniz. 3) Sigorta primleri sigortalı payı, bugün için tüm sigortah- lara uygulanan oran, ücretin %14'üdür (on dört). Işveren pa- yı ise işyennin tehlike sınıfı ile işyerinde yapılan işlerin ağır, yıpratıcı ve zehirleyici olmasına göre % 19.5 ile %27 arasın- da değişmektedir. HARBt SEMİH POROY semihporoyfd yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL IRGENÇ ı I klt ı Fı k_urgenc(a yahoo.com faffı 2{fqf UATo Yif t fc?HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BILGİIS NATO TOPLANTISI öONLERİNDE tSTAHBUL ÜPHELİ PAKET AMİRIM HEMEN EKİP l L ' ŞUPHELİ PAKET TA$IYAN ' BİRINE RASTLADIM !.. 1 1 1 1 I 1 I I I I I I I I I i I TARİHTE BUGÜN ML MTAZ ARIKAM 28 Haziran ıctncnuımtaz-arikan.cotn P//M/VÛ£UO 43 OYUN YAZM/STff. , OYUM , L-UlGl P/&4NP£U.O DOGMtlŞTV. £O. YÛZYfLfA/ 8/IS. İ&OHrYLE y/\Prro4etUA yANSlUAS/NA NEP&l OL MUŞ7V. Srg BA/erM/l, OA/l/A/ tCÖTtİM- İŞT£ 8A2I OYUNlARt- "ALT/ KrŞt ". *£İ2e ÖYLE " "OH//VMO/&UA4& . SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Tirveler Hep Fare Doğurur! 7 TESEV'in German Marshall Fund'la birlikte düzenle- diği "Yeni Bir Yol Kavşağında Atlantik Ittifakı" konulu panelin açılış gecesinde keyifli bir masaya düştüm. Ya- nıbaşımda oturan llter Türkmen'e sordum: "Zirveden ne beklemeliyiz?" llter Bey "En somut beklentiAfganistan" diye konuyu özetleyiverdi: "Afga- nistan'da seçimlerin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için NATO desteğigerekli. Bunun dışında tabii Irak var. Ama NATO bağlamında Irak'a destek yalnız eğitimte sınıriı olabilir. Bir de transatlantik banşma havasının temini söz konusu..." "Eh o zaman bu kadar gürültü patırdı; dağ fare dp- ğurmuş olmuyor mu" deyince, llter Bey cevabı yaptş- tınverdi: "Liderier hep bir araya gelir ve fare doğurur. Zirvelerin hepsi böyledir!" Hafta sonu Çırağan Sarayı'nda yapılan TESEV top- lantısı, "zirve" öncesi kulislenn nabzını ölçmek açısın- dan ilginç bir platform sağladı. Batı'nın en önemli "think- fan/c"lerinden gelen temsilciler, stratejistler, diplomat- lar, akademısyen ve gazetecilerin katıldığı panellerin dışında, kondorlarda yapılan birbirinden renkli yorum- lar, ıkı gün boyunca dünya liderterinin dudaklanna ya- pıştınlacak resmi deklarasyonlardan daha faydalı bir na- bız ölçme ortamı yarattı. NATO'ya bu tepki neden? Yıllardır Türkiye'ye gelip giden ve ülkemizi çok yakın- dan tanıyan bir Batılı diplomat örneğin, "Hemen herke- simde karşılaştığı yüksek dozlu NATO karşıtı havaya hayret ettığini" söyledi bana. Irak savaşı ve tezkere kri- zinin Türk halkında yarattığı Amenkan karşıtlığının, "sa- dık müttefik" Türkiye'de NATO ile özdeşleşen boyutJa- ra ulaşmasına şaşmıştr. "Biz bu tür birAmerikan ve NA- TO karşıtlığını, Soğuk Savaş döneminde, Avrupa 'daya- şadık. Bugün Avrupa'da NATO'ya böyle bir tepki yok. Soğuk Savaş'ta bazı Avrupa ülkelerinde gördüğümüz tür- den birABD/NATO karşıtlığınıyirmiyıllıkarayla şimdi Tür- kiye 'de görüyoruz. Nedirbu? Bunu nasılaçıklıyorsunuz" diye sordu bana. Ben de dilım döndüğünce kendisine tezkere dönemi tortulannı anlattım; buna paralel olarak son bir yıl içinde NATO'nun "neocon" polıtikalann aracına dönüşmesi yo- lunda bir izlenım doğduğunu beiirttim. Ve bunun bir "kre- dibilite" soaınu yarattığını söyledim. NATO ile bağlantı- landınlmak ıstenen "BOP projesi nedeniyle 'ateşten gömlek' türü bir cephe' ülkesine dönüştürülmeniiz iv timalinden kamuoyu hiç hazzetmedi.." dedım. Ama ne soylersem söyleyeyım, muhatabımın şaşkınlığı geç- miyordu Ben de onun Türkıye'deki "hava değışiklığine" bu kadar şaşırmasına şaşmıştım. "Nasıl olmuştu da NA- TO 'nun en sadık müttefikı bu kadaranı ve güçlü bir NA TO karşılığı akımına kapılmıştı" karşılıklı şaşkınlıklanmı- zı paylaştık. Istanbul zırvesının en ilginç yönü belki de işte böyle- sine "keskin ve gecikmeli algılama farklannın" tescili ve tespiti olacak. NATO artık çünkü bildiğimiz NATO'dan tü- müylefarklıbırşey. "Terıd/falgılamasıfarklı, "misyonu" farklı. "hedefleri" farklı, "cepheanlayışı" farklı. '9O'lıyıl- larda kendisine yeni misyonlararayan NATO'nun 11 Ey- lül'den bu yana giderek başka bir şablona oturmaya başladığını fark etmesine etmiştik. Ama Istanbul'da bu yeni misyonun tarifi -her gün NATO ile uğraşmayan biz sıradan faniler için de- artık netlik kazanacak. 49 'da üye olduğumuz ıttifaktan çok farklı bir ffWa/on parçasına dö- nüşmüş olduğumuz kafamıza dank edecek: 'Yeni NA- TO'nun en önemli ekseni güney. Türkiye de bu eksenin biricik ve en cana/ıcı cephe ülkesidiri' gerçeği iri, kalın puntolaria beynimizin kuytulannda kayda geçecek. En özet biçimıyte Prof. Duygu Sezer Bazoğlu'nun yo- rumuyla ifade etmek gerekirse: "11 Eylül'den bu yana pişirilen tüm projelerin birbirine eklemlendiğiyerolacak Istanbulzirvesı...": "Alan dışı tanımını" uzata uzata yer- küreyi kapsayacak biçimde gevşetmekten tutun da, Af- ganistan'da NATO variıgını güçtendırmeye, mustakbel üye ve ortaklıklar için "açık kapı" politikasını hızlandırmaya, BOP'yı bir biçimde NATO ile ilintilendirmeye, Irak'a as- keri eğitim desteği vermeye, "güçlendirilmiş diyalog" ve "Istanbul girişimi" adı altında NATO-Akdeniz diyaloğu- nu canlandırmaya ve hatta Karadenız'i "stratejikbirböl- geye" dönüştürme düşüncetenne dek.. ayn ayn parça- lann hepsinin aslında tek bir projenin, "büyük-yeni NA- TO projesinin" parçası olduğunu anlamış olacağız. Par- çalan bir araya getiren bu büyük "bütün" -bir anlamda ilk kez- Istanbul'da doğacak. Buna artık siz "fare" mi dersiniz, "Drakula" mı.. onu bilemem. BULMACA SEDAT YAŞAYAIV 1 2 SOLDANSAĞA: 1/Doğanmbil- gisine büyüsel işlemlerle van- labüeceği inan- cı. 2/ Sara has- talığına verilen bir başka ad. 3/ Kısa namlulu birtop Hamur açılırken yapış- maması için serpilen un. 4/ Olumsuzluk belirten bir önek... Do- ğu Karadeniz dağlan- nın yüksek kesimlerin- de yaygın geçici kırsal yerleşme... Kale hen- deği. 5/Otomobil söz- cüğünün kısa söyleni- şi... Gemilerde turlü iş- lerde kullanılan bir tür demirhalka. 6/Kuran'ı güzel, yüksek sesle ve 9 | usulünce okuma. 7/Sar- ma, kuşatma "— Kuynığu ": Aziz Nesin"üı öykü ki- tabı. 8/ Islam ınancına göre kıyamet günü bütün ölü- lerin dirilerek toplanacağı yerin adı. 9/ tsrail yapımı suıkast silahı... Medyumlann ruhlarla temasta bulun- duklan zaman içine girdikleri değişik bilinç durumu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Özerklik. 2/Kaba, biçimsiz... Hoşa giden duygula- nım. 3/Giysılerin buruşukluklannı gidermekte kulla- nılan araç... "Denizayısı" dadenilen bir foktürü. 4/Gü- ney Amerika'da yaban ha^anlannı yakalamaktakul- lanılan kement. . Verme, ödeme. 5/Türkiye'ninplaka işareti... Demiryollannda traverslerin altına, şoselerde düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kmklan. 6/ Amerika'nın tropikal bölgelerinde yaşayan büyük bir sürüngen.. "Müjde— ": Sinemaoyuncumuz.7/Bilen- miş kesıci bir aracm yüzünde kalan ve bileği taşıyla giderilen metal çapağı... Alan Parker tarafından sine- maya da aktanlan ünlü bir müzikal. 8/ Bir kumar ara- cı. 9/Topu düşman ateşinden koruyan zırhlı bölme... Notada durak -şareti. , | »
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle