Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2004 PAZAI
HABERLER
DUNYADABUGIM
ALİ StRMEN
Gentiye Âşık Çocuk ve
Tek T, Tek L'li Atila
Sevgili,
16 yaşında, çocukluktan delikanlılığa doğru
emin adımlarla yürüyen bir yeniyetme, bir ba-
har cumartesisinde, bütün hafta içinde, hapis kal-
dığı Beyoğlu'nun ortasındaki yatılı okulundan
çıkıp, Kadıköy'e doğaı yol alırken Galata rıhtı-
mında, birden derin bir aşka düşse ne olur?
Eğer öykü, mutlu sonla biten bir Hollyvvood
filmine temel oluşturuyorsa, evlenirier ve ikisin-
den biri ölünceye kadar, biriikte mutlu yaşarlar.
Bizim öyküde de, öyle oluyor. Çocuk bu bir-
likteliğe uygun bir meslek seçiyor ve uzun bir bir-
liktelik yaşıyorlar, içlerinden birinin ölümüne ka-
dar.
Ama bizim öykü Hollyvvood filmlerininkinden
farklı, çünkü bu aşk değişik bir sevda.
Bizim yeniyetmenin tutulduğu bir kız değil, bir
gemi, geçmişyıllardasıksık Istanbul'agelen, Ga-
lata rıhtımına bağlanan, Bessarabia'nın ikiz kar-
deşi, Transyvania (75 yılında ıskartaya çıkarıl-
madan önceki son seferinde de Kemal oraday-
dı) gemisi olunca iş değişiyor ve ortaya bir dile-
ma çıkıyor.
Açmaz Juliette Greco'nun bir şarkısını çağ-
nştırıyor: "Bir balık ile bir kuş âşık olmuşlar bir-
birlerine, ama ne yapsınlar da ulaşsınlar vuslat
şerbetine?"
Biliyorum, sen şimdi, "Ondan kolayne var, ço-
cuk kaptan olur, sorun çözülür" diyorsun.
Ama iş o kadar kolay değil, benim okuldan bir-
kaç sınıf küçüğüm olarak tanıdığım, kanmın Bur-
sa'dan çocukluk yıllarını bildiği "fırlama" (fırla-
ma sözcüğü, hınzır, zeki, işbilir, muzip anlamın-
da bir argodur, bence övgüdür ama bilmem ne-
dense, pek makbul görülüp kullanılmaz) Kemal
Sunman, kaptanlığın yoksunluklanna katlana-
cak yapıda değil.
Ne yapsın? O da tutup rehberlikten başlaya-
rak turizmci oluyor.
•••
Bilmiyorum, ülkemizde turist rehberliğinin öne-
mi yeterince kavranıyor mu?
Pek kolay, biraz havai bir iş olarak görülen bu
uğraş alanı, aslında, gayet iyi bir hatta birkaç ya-
bancı dil hâkimiyeti, kulaktan dolma olmayan ta-
rih, coğrafya, arkeoloji, sanat, hatta güncel si-
yasi olaylar bilgisinin yanı sıra organizasyon ye-
teneği, güç durumlarda ani karar verme yetisi,
aynı zamanda da derin bir sabır ister.
Bu nrteliklere sahip, turist rehberliği yapmış dost-
lanm arasında ılk anda aklıma gelenler, Cumhu-
riyet okurlarının yakından tanıdıkları, maalesef
yakın zamanda yitirdiğimiz usta dış politika ya-
zarı Ergun Balcı, Türkiye'nin seçkin sinema ve
müzik yazarlarından 30 kitabın sahibi mimar
Atilla Dorsay ve Kemal Sunman'ın kitabı "Kâh
Orada Kâh Burada "da adı sıkça geçen dostum
Hasan Kuruyazıcı.
Kemal Sunman rehberlik yıllarını "Kâh Orada
Kâh Burada" adlı bir kitapta toplamış.
Kendisinin yazarlık hünerine, son yıllarda yap-
tıklannı uzaktan da olsa izlediğim için pek şa-
şırmadım.
Ama son yıllarda okuduğum, en cıvık olma-
dan, insanı tebessümle kahkaha arasında gelip
götüren kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim.
Sunman'ı okurken birçok ülkeyi ve insanını ta-
nımakla kalmıyor, gemi gezilerine katılan ünlü-
lerimizle ilgili çok ilginç ve hoş öyküleri öğren-
mek olanağına da kavuşuyorsun. Bunlar arasın-
da ilk ağızda söylenebilecek olanlar Müzeyyen
Senar, Zeki Müren, Müjdat Gezen, Muammer
Karaca, Ismail Dümbüllü, Banş Manço ve
Şevket Artuğ.
Yazın seyahatte bile olsan, gezinin sınırlarını
genişletmek, bol bol gülmek, biraz öğrenmek,
biraz daha gezme dürtünü arttırmak için, bu ki-
tabı okumanı salık veririm.
Ben bazı bölümlerini iki kez okudum.
Kemal'e beni böylesine hoş gezilere çıkardı-
ğı için teşekkür ederim.
•••
Sevgili,
Atila tarihin korkulmuş, kavimleri titretmiş li-
derlerinden biridir ve adının da insanlarda böy-
le bir çağrışım yapması normaldir.
Gelgelim, benin yaşamımda tanıdığım Atil-
la'ların çoğu munis ve sevimli insanlardır. Yedi
yıl önce yitirdiğimiz kamil insan Atilla Ergür,
zarif Atilla Dorsay gibi.
Doğrusu adı bende Hun Imparatoru'nu çağ-
nştırmayanlardan biri de, Atila Alpöge olmuş-
tur hep.
Yaptıklarından yarariandığımız, sohbetine do-
yamadığımız, bütün okuldaşlannın, tiyatro ve kül-
türsevenlerin gözbebeği Atilla Alpöge meğer ne
çetin cevizmiş.
Bir yazı yazdım, adı dolayısıyla bana kan kus-
turdular.
Meğer Sevgili Alpöge'nin adı, Atüla değil, Ati-
la imiş. Yani tek T' tek 'U ile yazılırmış.
Bu sakin huylu, olgun adam, bir yaştan son-
ra, nüfus memurunun imla hatasına sahip çıkıp,
adını nüfus kaydında olduğu gibi yazmayanla-
ra kampanya açmış, öyle ki, artık her yerde "Tek
Ttek L Atila" olarak anılır olmuş.
Kendisi ile ilgili yazım üzerine bu iki 'U yanlışı
ile ilgili olarak o kadar çok faks ve e-mail aldım
ki, sorma.
Artık benim için de, bu "Tek T, tek L Atila" ku-
lübünden ve "Tek T tek L Atila" dostumdan
özür dilemekten başka çare kalmadı.
YEŞİL IVIUMYA
Firavunların, Ehramların
gizlerini anlatan roman
P. HUBERT'ten çeviren O. AKBAL
Yeni çıktı
Ş İ M Ş E K YAYINLARI
Umuda Beyaz Yürüyüş eylemiyle Ankara'da buluşan hekimler TTB Genel Kurulu'na katıld]
6
AKP sağhğa zararh'AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesı'nin iptal ettiğı
Türk Tabıplen Bırlıği (TTB) Yasa-
sı'nın 60. maddesının yerıne 1.5 yıldır
düzenleme yapılmaması nedenıyle se-
çimlennı gerçekleştıremeyen TTB, dün
hükümete karşın genel kurulu topladı.
Seçimlerin yapılmadığı genel kurulda;
hükümetın "Sağhkta Dönüşüm" pro-
jesine karşı çıkan bıldın yayımlana-
rak "Beyaz Yüriiyüşlere Devam" ka-
ran alındı.
TTB, dün Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesı'nde genel kurulunu topladı.
Yoğun katılımlı toplantıda, tstanbul
Tabıp Odası Başkanı Gençay Gürsoy
Divan Başkanı olarak seçildi.
Genel kurulun açılış konuşmasını ya-
pan TTB Genel Başkanı Füsun Sayek,
"Anayasa Mahkemesi, TTB Yasast'nın
60. maddesini iptal ettikten sonra hü-
kümete yeniden düzenleme yapması
içm6aysüre\mlL Ancak hüküitıet, tüm
uyanlanmıza karşın bu düzenlemeyi
yapmadT dedi. Hükümetin amacının
TTB'yi zayıflatmak olduğunu söyle-
Murat Karayalçın.-
Solun
özlük haklarımız
iş güvencemiz
meslek onurumuz
sağlık hakkı için
Ankara'da eylem yapan hekimler, "Sağhk hakkı saülamaz, savaşa değil, sağhga bütçe" sloganlan atülar. (SERDAR ÖZSOY)
yen Sayek, "SağhkUDönüşümProje-
sTni de Kafka'nrn Degişim adlı ese-
rindeki "hamam böceğine dönüşen
adama" benzettı.
'Kan slsteml kanoren oidu'
Sayek, hükümeti performansa da-
yalı döner sermaye sistemini gözden
geçırmeye davet ederken Sağlık Baka-
nı Recep Akdağ'ı eleştirdi. "Kan sis-
temi kangren oldu. Güvenli kan veril-
meti" dıyen Akdağ'ın "Gençyaştapro-
fesör olan biri olarak zekâsını kanıtia-
dığuu" söyleyen Sayek, sağlık sısterru-
nin taşeronlaştınlmaya başlandığı uya-
nsında bulundu. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nın "işyıeri hekim-
liği sertifikasmr TTB 'nin yetkısınden
almaya çalıştığını, ancak buna karşı
dırenecekJennı belırten Sayek, hükü-
meti eleştirdi. Genel kurulun sonunda
yapılan oylamada kabul edilen bıldi-
nde, hükümetin "sözieşmeti doktor-
luk" düzenlemesi eleştınlirken Beyaz
Yürüyüşler'in devam etmesı kararlaş-
tınldı. Bıldiride; "Hastayımüşteri ola-
rak gören ahlak dışı anlavtşlar, toplu-
mun sağhk hakkına erişmesinin önün-
deki en büyük engeidir. Kamusal sağ-
lık hizmcti anlayışımn tasfıyesi ve sağ-
bğın ücarileştirümesi kabul edilemez"
denildi. Bıldiride sağlık ocaklannın tı-
canleştirildıği ifade edıldı.
Pollsten vakın taklp
TTB Genel Kurulu'na katılan yak-
laşık 400-500 kişilik hekım daha son-
ra Abdı Ipekçi Parkı'na yurüdü. "Ön-
ce Sağlık Bakaru'nın Performansını
Gorefim,SaghkOcaklannınwSSK'nin
Tasfiyesine Son, Eşittik-Adalet İstivo-
nız,HekimlereGeçineceği ÜcreT slo-
ganlan atan hekimler, hükümetin sağ-
lık politıkalanna tepkı gösterdıler.
Içışlen Bakanlığı, AB 'ye uyum çer-
çevesınde bir genelge yayımlayarak
sıvil toplum örgutlennın yürüyüşleri-
nin kayıt cıhazı ile ızlenmemesıni ıs-
temışti. Ancak polıs. bu genelgeyı uy-
gulamayarak eylemı kameralara aldı.
problemi
ilişkisizlik
Sosyal Demokrat Halk
Partisi (SHP) sosyalıst sol
ile sosyal demokrat solun
önüde duran kuramsal ve
siyasal sorunlannı tartış-
mak. sol düşünceye men-
sup ınsanlar arasında diya-
loğun gelıştirilmesini sağ-
Iamak amacıyla "SoJ Dü-
şünce Platformu Projesi"
hazırladı. SHP Genel Baş-
kanı MuratKarayakjm, ge-
lişen-değışen dünyada
*sol"un yerinı ve geleceği-
ni de|erlendırır-
ken "Ittihatdeğl
ittifakotmazsaol-
maz" dedı.
Karayalçın,
gazetemizı ziya-
retı sırasında
Cumhuriyet'in
Türkiye solu, ya-
püanlarveyapıl-
ması gerekenler
konusundaki so-
rulannı yanıtla-
dı. Türkiye solu
arasında "üişki-
siztik" olduğunu
vurgulayan Ka-
rayalçın, "Budu-
rumgiöikçeteındsorunlar-
dan biri haüne geliyor ve
solun sayısal gerilemesine
neden oluyor. Çözüm be-
şeriilijkileringijçkndjrime-
si, ki bunu da Sol Düşün-
ce Platformlan' ilesağlav»-
baeceğimiaduşünü\wum"
diye konuştu. SHP olarak
yaklaşık 1.5 yıldır Sol Dü-
şünce Platformu Projesi
üzerinde çahşbldannı ifa-
de eden Karayalçın, Türki-
ye'nin büyükşehır beledi-
tblfPlideri
Karayalçın,
'Sol Düşünce
Platformu
Projesi'
hazırladu
yelerinin bulunduğu iller-
den başlayarak platform-
lann oluşturulacağını söy-
ledi. Karayalçın, tüm sol
partiler, sendikalar, mes-
lek odalan ve sıvil toplum
örgütlerini çağıracaklannı
vurgulayarak "Püıtfi>nn-
lar, en az 10, en çok 30 ki-
şjden oluşacak, eviül-ekim
a\ıiçindeçabşmaya başU-
yarakkendibaşkanveyaz-
manlannıseçecekvebu ça-
üşmalan Şubat-Mart
2005'te raporiandırarak
oluştunılacak vegend ku-
rula sunulacak.
Değerlendirilen
raporiar, Türid-
ye Sol Düşünce
Platformu'nda
kooferansşekiin-
dedeğeriemirie-
cek" dedi.
Türkiye solu-
nun sorunlara
yaklaşımını
"körierinfatam-
nu"na beazeten
Karayal-
çın, "Bence çö-
zülmesi gereken
temel sorunlar;
Kürt sorunu,
inanç özgürlüğü, sendikal
haklarveörgütiü mücade-
le. Biz sorunlar üzerinden
biryakmlaşma sağlamaya
çataşryoruz" dedi. 28 Mart
seçmenlerinin anket so-
nuçlanndan etkılendığinı
ıfade eden Karayalçın,
"SHP seçimlerden 3. par-
ti olarak çıkmayı bekliyor-
du ama 5. partiolarakçık-
û. Bu başan değil ama ba-
şansızlık olduğu da soyle-
nemez" dedi.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
nıtıtııııınııııraııııır(rnıtiTiinııııi!itıınıı;iıınnı»nTtiflmnni!nııırtııiT
MIUl MIIHI
l
lılH)ltH
l
"t'»"awil
Yeniden CHP Hareketi Sözcüsü Hurşit Güneş'ten yönetime eleştiri
'CHP 30 yıl önce daha solcuydu'
CANHAOOĞLU
ESKİŞEHtR-Eskışehır'de bınden
fazla CHP'liye hıtap eden "Yeniden
CHP Hareketi" sözcüsü Prof. Dr.
HurşitGüneş, 30yıl önceki CHP'nin
daha solcu bir parti olduğunu sa-
vundu.
Eskişehir, Kocaeli, Bilecik, Kütah-
ya, Mersin, Kayseri, Sakarya ve Ada-
na başta olmak üzere çeşitli kentler-
den CHP'liler Eskışebir'de Süder
DüğünSalonu'ndabuluştu. Musta-
fa Kemal Atarürk, devrim şehitlen
ve AhmetPiriştina'yasaygı duruşuy-
la başlayan toplantıda konuşan Ye-
niden CHP Hareketi Sözcüsü Hur-
şit Güneş, CHP'nin 80 yıl önce çağ-
daş bir devlet oluşturmak amacıyla
kurulduğunu ifade etti. Güneş, "Bu-
gün CHP tarihin en kötû noktasm-
dadır. Ama, CHP'liler umudunuyi-
tirmemelkür. Bu partinin KderiAta-
türk'tür. Herkeste bunu bilerek ha-
reket etmetidir" diye konuştu.
CHP kendisi sosyal adaletçi ola-
rak tanımiamasına karşın düzenden
rahatsız olanlann partiyi böyle algı-
lamadığuıı ifade eden Güneş, şun-
lan söyledi: "CHP'de gençler, işsiz-
ler, varoşlar, kadmlar yok. CHP'de
en genç, benim dönemimdekiinsan-
larkabntş. Ben de30yıldır CHP'nin
üyesiyim. tşsMk artu. İnsanlarsigor-
tasız, sos>"al güvencesiz bile çahşma-
ya razL CHP'nin iktidar olması için
tüm şarüar müsait Ama, işsizler.
yoksullar parriye o> vermiyor. 30 yıl
önce CHP daha soİcuydu."
Cezaevleri
'Hükümet,
tecritte
ısrarlı'
ALPERTURGUT
"Ceza ve Tedbirlerin
tnfazı Hakkmda Kanun
Tasansı"nın
cezaevlerındekı ınsan
haklan ıhJallennı daha
da ağırlaştıracağını
belırten TutukJu Aıleleri
ile Dayanışma Derneğı
(TUAD) üyelen,
Uluslararası Af
Örgütü'ne acil eylem
çağnsında bulundu.
TutukJu ve hükümlü
yakınlan, AKP
hükümetinin tecrit
:
konusundaki ısranru
sürdürdüğünü
vurgulayarak, "Tasannın
yasaiaşması>1a direnişler
baş gösterecek. İnsan
hav-aüna mal olacak bir
sürecin yaşannıaması için
duyariı bütün kuruııı ve
kuruluşlar harekete
geçmefi." dediler.
TUAD üyesı aileler,
tasannın henüz
yasalaşmamasına karşın
hem kendilenne hem de
çocuklanna yönelik
baskılann arttığını ıfade
ettiler. Cezaevlennde
meydana gelen olaylar
nedeniyle tedirgın
olduklannın altuıı çızen
aileler, "PKKdavası
tutuklu ve hükümlüleri
yaklaşık 6 ay önce F tipi
cezae>1erine
gönderilmeve başladL
Yeram hücrelerrvie
gündeme ^len D tipi
cezaevleri ise tecrit
uygulamalanmn geldiği
son nokîavi gösteriyor.
AKP'nin \
<
asa tasansj
kevfiüğe yol açacak.
Şartlı salı%erilmenin
ertelenmesi ve cezaevi
idaresinin inisi\ atifme
bırakılan disiptüı cezalan
sorunu daha da
büviitecek" dedıler.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Lise öğrenciliğimin bir bölümü Tar-
sus Amerikan Koleji'ndegeçti. Okul-
dan atılma deneyimlerimi ilk önce bu
okulda yaşadım. Tek ders coğrafya-
dan ikinci kez sınrfta kaldığım için bu
okulu istemeyerek terk ettim. Çünkü
iyi bir okuldu, eğitici ve geliştirici bir
ortamı vardı.
Tarsus Amerikan Koleji'nin kurul-
duğu yıllardaki adı "Saint Paul Ens-
f/füsü"ydü. Hıristiyanlığın en önde
gelen yayıcısı Saint Paul Tarsusluy-
du. Bu nedenle Tarsus Hıristiyanlar
açısından kutsal bir kent sayılıyordu.
Hıristiyan misyonerleri, yüzyıllar bo-
yuncaAnadotu'ya yönelmişlerdi. Çün-
kü bu topraklar 1000 yıl boyunca Hı-
ristiyanların anavatanı gibiydi.
Anadolu'ya yönelik Amerikan mis-
yoneriiği, çok sayıda Amerikan oku-
lunun Anadolu 'da faaliyet gösterme-
sini de beraberinde getirmişti. Ame-
rikan Board kurumu da bunlardan
birisiydi. Istanbul, Izmir, Tarsus ve Ta-
las'ta bu kurumun okullan 19. yüzyı-
lın sonlanna doğru açılmıştı. Birde Ga-
ziantep'te bir hastane vardı. Bu ku-
Bir Gelenek: Board Okullan
rumlann amacı öncelikle bu toprak-
lardaki Protestanlan eğitmek ve inanç-
lannı korumalannı sağlamaktı.
Cumhuriyetin kurulmasıyla biriikte
Amerikan okullannın çoğu kapandı.
Geriye Board okullan kaldı. Zaman
içinde Talas'taki ortaokul bölümü de
kapandı. 1965 yılına gelindiğinde ise
Amerikan Board kurumu Türkiye'yi
terk etmeye karar verdi. Bu gidiş çok
köklü bir tarihsel geçmişi olan bu
okullann kapanması anlamına gele-
cekti.
Bu okullann mezunlan, okullannın
yok olup gitmesini istemediler. Çün-
kü bu okullardan iyi ögrencileryetiş-
miş, köklü eğitimleriyte ülkede önem-
li izler bırakmışlardı. Size bu okullar-
dan mezun olan ve ilk aklıma gelen
bazı isimleri sayayım: Profesör Mus-
tafa Aysan, Profesör llter Turan,
Profesör Uygur Kocabaşoğlu. Öz-
demirSabancı, Uluç Gürkan, Iste-
mihan Talay, Mete Akyol, Cengiz
Çandar, Zeynep Oral, Neşe Düzel,
Togay Bayatlı, Ipek Çalışlar, Nil-
gün Cerrahoğlu, Necef Uğurlu, Er-
kut Yücaoğlu, Engin Ünsal, Ayşe
Arman, Tuğrul Paşaoğlu...
1965 yılında Board kurumunun bü-
tün mallan Sağlık ve Eğitim Vakfı'na
(SEV) devredildi. Mezunlar, okullan-
nı vakıf yoluyla ayakta tutmak için
harekete geçtiler. Gaziantep'teki has-
tane de kendi doktorlan tarafından iş-
letilmeye başlandı. Bir yeniden doğuş
yaşandı. SEV kurulalı 35 yıl oldu. Tar-
sus Amerikan Usesi, Izmir Amerikan
Lisesi ve Üsküdar Amerikan Lise-
si'nde toplam 3371 öğrenci eğitim
alıyor. 1930 yılından bu yana mezun
ettikleri öğrenci sayısı 15 bin.
SEV Yönetim Kurulu Başkanı, Tar-
sus Amerikan Koleji'nin bizim yılla-
rımızdaki efsanevi kaptanı Tamer
Şahinbaş, 35. yıldönümü nedeniy-
le yaptığı konuşmada bu süreci söy-
le anlattı: "Amerika dışında, sağlık ve
eğitim alanlarında faaliyet gösteren
bazı Amerikan kurumlan, kiliselerile
bağlantılı veya kiliselerde toplanan
bağışlaha faaliyet gösteren kuruluş-
lardır. Değişen ekonomik koşullar
nedeniyle, bu kurumların bazılan iş-
letme ve mal varlıklarını yerel kilise-
lere devretmişlerdir. Amerikan Bo-
ard heyetinin değehi yöneticileri ise
farklı biryaklaşım sergilediler ve tüm
gayrimenkullerini SEV'e bedelsiz
olarak hibe ettiler. Oysa SEVIaikbir
vakıf. Din öğeli hiçbir tasarrufu yok.
Nasıl oldu da böyle bir fedakâ/iıkta
bulundular? Çünkü mezunlara inan-
dılar."
Sağlık ve Eğitim Vakfı'ndan son
gelen haber Tarsus Amerikan üse-
si'nden. 198fi yılından bu yana kapa-
lı olan yatakhanesi yeniden açılıyor.
Bu yatakhanede uzun yıllar geçiren
eski mezunlar mutlu, çünkü yatakha-
ne yaşamının getirdiği zenginliği, da-
yanışmayı, ortak kültürü hiç unutma-
mışlar.
Board kurumunun öykülerinden en
ilginci Gaziantep Amerikan Hasta-
nesi'ninki. 2003 yılında yönetimi dev-
ralan Doktor Cezmi Ük ve ekibi, ka-
panmak üzere olan hastaneyi yeni-
den yaratmış. 1879 yılında kurulan bi-
nada hizmet veren bu kuruluş yeni-
den Gaziantep'in en önemli hastane-
lerinden birisi haline gelmiş. Hem de
ilk kurulduğu binada hizmetlerini sür-
dürerek...
Bir de Redhouse sözlük hizmeti
var Board kurumunun. O da şimdi
SEV tarafından sürdürülüyor.
Okullann yüz yılı aşkın öyküsü çok
uzun bir serüven. Türkiye'de artık sı-
nıriı sayıda Protestan kalmış durum
da. Bu okullar ise ülkemizin eğitimi-
nin hizmetinde. Birçok önemli aydı-
nımız ilk modem düşünceyle bu okul-
larda tanışmıştı. Şimdi de binlerce
çocuk aynı okullarda eğitim görüyor.
Tarsus'ta Tarsus Amerikan Lise-
si'nin vartığı bu kentli için bir övünç
kaynağı olmuştur. Yatakhanenin ye-
niden açılması da yeni bir mutluluk...