22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2004 PAZAI HABERLER DUNYADABUGIM ALİ StRMEN Gentiye Âşık Çocuk ve Tek T, Tek L'li Atila Sevgili, 16 yaşında, çocukluktan delikanlılığa doğru emin adımlarla yürüyen bir yeniyetme, bir ba- har cumartesisinde, bütün hafta içinde, hapis kal- dığı Beyoğlu'nun ortasındaki yatılı okulundan çıkıp, Kadıköy'e doğaı yol alırken Galata rıhtı- mında, birden derin bir aşka düşse ne olur? Eğer öykü, mutlu sonla biten bir Hollyvvood filmine temel oluşturuyorsa, evlenirier ve ikisin- den biri ölünceye kadar, biriikte mutlu yaşarlar. Bizim öyküde de, öyle oluyor. Çocuk bu bir- likteliğe uygun bir meslek seçiyor ve uzun bir bir- liktelik yaşıyorlar, içlerinden birinin ölümüne ka- dar. Ama bizim öykü Hollyvvood filmlerininkinden farklı, çünkü bu aşk değişik bir sevda. Bizim yeniyetmenin tutulduğu bir kız değil, bir gemi, geçmişyıllardasıksık Istanbul'agelen, Ga- lata rıhtımına bağlanan, Bessarabia'nın ikiz kar- deşi, Transyvania (75 yılında ıskartaya çıkarıl- madan önceki son seferinde de Kemal oraday- dı) gemisi olunca iş değişiyor ve ortaya bir dile- ma çıkıyor. Açmaz Juliette Greco'nun bir şarkısını çağ- nştırıyor: "Bir balık ile bir kuş âşık olmuşlar bir- birlerine, ama ne yapsınlar da ulaşsınlar vuslat şerbetine?" Biliyorum, sen şimdi, "Ondan kolayne var, ço- cuk kaptan olur, sorun çözülür" diyorsun. Ama iş o kadar kolay değil, benim okuldan bir- kaç sınıf küçüğüm olarak tanıdığım, kanmın Bur- sa'dan çocukluk yıllarını bildiği "fırlama" (fırla- ma sözcüğü, hınzır, zeki, işbilir, muzip anlamın- da bir argodur, bence övgüdür ama bilmem ne- dense, pek makbul görülüp kullanılmaz) Kemal Sunman, kaptanlığın yoksunluklanna katlana- cak yapıda değil. Ne yapsın? O da tutup rehberlikten başlaya- rak turizmci oluyor. ••• Bilmiyorum, ülkemizde turist rehberliğinin öne- mi yeterince kavranıyor mu? Pek kolay, biraz havai bir iş olarak görülen bu uğraş alanı, aslında, gayet iyi bir hatta birkaç ya- bancı dil hâkimiyeti, kulaktan dolma olmayan ta- rih, coğrafya, arkeoloji, sanat, hatta güncel si- yasi olaylar bilgisinin yanı sıra organizasyon ye- teneği, güç durumlarda ani karar verme yetisi, aynı zamanda da derin bir sabır ister. Bu nrteliklere sahip, turist rehberliği yapmış dost- lanm arasında ılk anda aklıma gelenler, Cumhu- riyet okurlarının yakından tanıdıkları, maalesef yakın zamanda yitirdiğimiz usta dış politika ya- zarı Ergun Balcı, Türkiye'nin seçkin sinema ve müzik yazarlarından 30 kitabın sahibi mimar Atilla Dorsay ve Kemal Sunman'ın kitabı "Kâh Orada Kâh Burada "da adı sıkça geçen dostum Hasan Kuruyazıcı. Kemal Sunman rehberlik yıllarını "Kâh Orada Kâh Burada" adlı bir kitapta toplamış. Kendisinin yazarlık hünerine, son yıllarda yap- tıklannı uzaktan da olsa izlediğim için pek şa- şırmadım. Ama son yıllarda okuduğum, en cıvık olma- dan, insanı tebessümle kahkaha arasında gelip götüren kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Sunman'ı okurken birçok ülkeyi ve insanını ta- nımakla kalmıyor, gemi gezilerine katılan ünlü- lerimizle ilgili çok ilginç ve hoş öyküleri öğren- mek olanağına da kavuşuyorsun. Bunlar arasın- da ilk ağızda söylenebilecek olanlar Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Müjdat Gezen, Muammer Karaca, Ismail Dümbüllü, Banş Manço ve Şevket Artuğ. Yazın seyahatte bile olsan, gezinin sınırlarını genişletmek, bol bol gülmek, biraz öğrenmek, biraz daha gezme dürtünü arttırmak için, bu ki- tabı okumanı salık veririm. Ben bazı bölümlerini iki kez okudum. Kemal'e beni böylesine hoş gezilere çıkardı- ğı için teşekkür ederim. ••• Sevgili, Atila tarihin korkulmuş, kavimleri titretmiş li- derlerinden biridir ve adının da insanlarda böy- le bir çağrışım yapması normaldir. Gelgelim, benin yaşamımda tanıdığım Atil- la'ların çoğu munis ve sevimli insanlardır. Yedi yıl önce yitirdiğimiz kamil insan Atilla Ergür, zarif Atilla Dorsay gibi. Doğrusu adı bende Hun Imparatoru'nu çağ- nştırmayanlardan biri de, Atila Alpöge olmuş- tur hep. Yaptıklarından yarariandığımız, sohbetine do- yamadığımız, bütün okuldaşlannın, tiyatro ve kül- türsevenlerin gözbebeği Atilla Alpöge meğer ne çetin cevizmiş. Bir yazı yazdım, adı dolayısıyla bana kan kus- turdular. Meğer Sevgili Alpöge'nin adı, Atüla değil, Ati- la imiş. Yani tek T' tek 'U ile yazılırmış. Bu sakin huylu, olgun adam, bir yaştan son- ra, nüfus memurunun imla hatasına sahip çıkıp, adını nüfus kaydında olduğu gibi yazmayanla- ra kampanya açmış, öyle ki, artık her yerde "Tek Ttek L Atila" olarak anılır olmuş. Kendisi ile ilgili yazım üzerine bu iki 'U yanlışı ile ilgili olarak o kadar çok faks ve e-mail aldım ki, sorma. Artık benim için de, bu "Tek T, tek L Atila" ku- lübünden ve "Tek T tek L Atila" dostumdan özür dilemekten başka çare kalmadı. YEŞİL IVIUMYA Firavunların, Ehramların gizlerini anlatan roman P. HUBERT'ten çeviren O. AKBAL Yeni çıktı Ş İ M Ş E K YAYINLARI Umuda Beyaz Yürüyüş eylemiyle Ankara'da buluşan hekimler TTB Genel Kurulu'na katıld] 6 AKP sağhğa zararh'AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesı'nin iptal ettiğı Türk Tabıplen Bırlıği (TTB) Yasa- sı'nın 60. maddesının yerıne 1.5 yıldır düzenleme yapılmaması nedenıyle se- çimlennı gerçekleştıremeyen TTB, dün hükümete karşın genel kurulu topladı. Seçimlerin yapılmadığı genel kurulda; hükümetın "Sağhkta Dönüşüm" pro- jesine karşı çıkan bıldın yayımlana- rak "Beyaz Yüriiyüşlere Devam" ka- ran alındı. TTB, dün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesı'nde genel kurulunu topladı. Yoğun katılımlı toplantıda, tstanbul Tabıp Odası Başkanı Gençay Gürsoy Divan Başkanı olarak seçildi. Genel kurulun açılış konuşmasını ya- pan TTB Genel Başkanı Füsun Sayek, "Anayasa Mahkemesi, TTB Yasast'nın 60. maddesini iptal ettikten sonra hü- kümete yeniden düzenleme yapması içm6aysüre\mlL Ancak hüküitıet, tüm uyanlanmıza karşın bu düzenlemeyi yapmadT dedi. Hükümetin amacının TTB'yi zayıflatmak olduğunu söyle- Murat Karayalçın.- Solun özlük haklarımız iş güvencemiz meslek onurumuz sağlık hakkı için Ankara'da eylem yapan hekimler, "Sağhk hakkı saülamaz, savaşa değil, sağhga bütçe" sloganlan atülar. (SERDAR ÖZSOY) yen Sayek, "SağhkUDönüşümProje- sTni de Kafka'nrn Degişim adlı ese- rindeki "hamam böceğine dönüşen adama" benzettı. 'Kan slsteml kanoren oidu' Sayek, hükümeti performansa da- yalı döner sermaye sistemini gözden geçırmeye davet ederken Sağlık Baka- nı Recep Akdağ'ı eleştirdi. "Kan sis- temi kangren oldu. Güvenli kan veril- meti" dıyen Akdağ'ın "Gençyaştapro- fesör olan biri olarak zekâsını kanıtia- dığuu" söyleyen Sayek, sağlık sısterru- nin taşeronlaştınlmaya başlandığı uya- nsında bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın "işyıeri hekim- liği sertifikasmr TTB 'nin yetkısınden almaya çalıştığını, ancak buna karşı dırenecekJennı belırten Sayek, hükü- meti eleştirdi. Genel kurulun sonunda yapılan oylamada kabul edilen bıldi- nde, hükümetin "sözieşmeti doktor- luk" düzenlemesi eleştınlirken Beyaz Yürüyüşler'in devam etmesı kararlaş- tınldı. Bıldiride; "Hastayımüşteri ola- rak gören ahlak dışı anlavtşlar, toplu- mun sağhk hakkına erişmesinin önün- deki en büyük engeidir. Kamusal sağ- lık hizmcti anlayışımn tasfıyesi ve sağ- bğın ücarileştirümesi kabul edilemez" denildi. Bıldiride sağlık ocaklannın tı- canleştirildıği ifade edıldı. Pollsten vakın taklp TTB Genel Kurulu'na katılan yak- laşık 400-500 kişilik hekım daha son- ra Abdı Ipekçi Parkı'na yurüdü. "Ön- ce Sağlık Bakaru'nın Performansını Gorefim,SaghkOcaklannınwSSK'nin Tasfiyesine Son, Eşittik-Adalet İstivo- nız,HekimlereGeçineceği ÜcreT slo- ganlan atan hekimler, hükümetin sağ- lık politıkalanna tepkı gösterdıler. Içışlen Bakanlığı, AB 'ye uyum çer- çevesınde bir genelge yayımlayarak sıvil toplum örgutlennın yürüyüşleri- nin kayıt cıhazı ile ızlenmemesıni ıs- temışti. Ancak polıs. bu genelgeyı uy- gulamayarak eylemı kameralara aldı. problemi ilişkisizlik Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) sosyalıst sol ile sosyal demokrat solun önüde duran kuramsal ve siyasal sorunlannı tartış- mak. sol düşünceye men- sup ınsanlar arasında diya- loğun gelıştirilmesini sağ- Iamak amacıyla "SoJ Dü- şünce Platformu Projesi" hazırladı. SHP Genel Baş- kanı MuratKarayakjm, ge- lişen-değışen dünyada *sol"un yerinı ve geleceği- ni de|erlendırır- ken "Ittihatdeğl ittifakotmazsaol- maz" dedı. Karayalçın, gazetemizı ziya- retı sırasında Cumhuriyet'in Türkiye solu, ya- püanlarveyapıl- ması gerekenler konusundaki so- rulannı yanıtla- dı. Türkiye solu arasında "üişki- siztik" olduğunu vurgulayan Ka- rayalçın, "Budu- rumgiöikçeteındsorunlar- dan biri haüne geliyor ve solun sayısal gerilemesine neden oluyor. Çözüm be- şeriilijkileringijçkndjrime- si, ki bunu da Sol Düşün- ce Platformlan' ilesağlav»- baeceğimiaduşünü\wum" diye konuştu. SHP olarak yaklaşık 1.5 yıldır Sol Dü- şünce Platformu Projesi üzerinde çahşbldannı ifa- de eden Karayalçın, Türki- ye'nin büyükşehır beledi- tblfPlideri Karayalçın, 'Sol Düşünce Platformu Projesi' hazırladu yelerinin bulunduğu iller- den başlayarak platform- lann oluşturulacağını söy- ledi. Karayalçın, tüm sol partiler, sendikalar, mes- lek odalan ve sıvil toplum örgütlerini çağıracaklannı vurgulayarak "Püıtfi>nn- lar, en az 10, en çok 30 ki- şjden oluşacak, eviül-ekim a\ıiçindeçabşmaya başU- yarakkendibaşkanveyaz- manlannıseçecekvebu ça- üşmalan Şubat-Mart 2005'te raporiandırarak oluştunılacak vegend ku- rula sunulacak. Değerlendirilen raporiar, Türid- ye Sol Düşünce Platformu'nda kooferansşekiin- dedeğeriemirie- cek" dedi. Türkiye solu- nun sorunlara yaklaşımını "körierinfatam- nu"na beazeten Karayal- çın, "Bence çö- zülmesi gereken temel sorunlar; Kürt sorunu, inanç özgürlüğü, sendikal haklarveörgütiü mücade- le. Biz sorunlar üzerinden biryakmlaşma sağlamaya çataşryoruz" dedi. 28 Mart seçmenlerinin anket so- nuçlanndan etkılendığinı ıfade eden Karayalçın, "SHP seçimlerden 3. par- ti olarak çıkmayı bekliyor- du ama 5. partiolarakçık- û. Bu başan değil ama ba- şansızlık olduğu da soyle- nemez" dedi. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN nıtıtııııınııııraııııır(rnıtiTiinııııi!itıınıı;iıınnı»nTtiflmnni!nııırtııiT MIUl MIIHI l lılH)ltH l "t'»"awil Yeniden CHP Hareketi Sözcüsü Hurşit Güneş'ten yönetime eleştiri 'CHP 30 yıl önce daha solcuydu' CANHAOOĞLU ESKİŞEHtR-Eskışehır'de bınden fazla CHP'liye hıtap eden "Yeniden CHP Hareketi" sözcüsü Prof. Dr. HurşitGüneş, 30yıl önceki CHP'nin daha solcu bir parti olduğunu sa- vundu. Eskişehir, Kocaeli, Bilecik, Kütah- ya, Mersin, Kayseri, Sakarya ve Ada- na başta olmak üzere çeşitli kentler- den CHP'liler Eskışebir'de Süder DüğünSalonu'ndabuluştu. Musta- fa Kemal Atarürk, devrim şehitlen ve AhmetPiriştina'yasaygı duruşuy- la başlayan toplantıda konuşan Ye- niden CHP Hareketi Sözcüsü Hur- şit Güneş, CHP'nin 80 yıl önce çağ- daş bir devlet oluşturmak amacıyla kurulduğunu ifade etti. Güneş, "Bu- gün CHP tarihin en kötû noktasm- dadır. Ama, CHP'liler umudunuyi- tirmemelkür. Bu partinin KderiAta- türk'tür. Herkeste bunu bilerek ha- reket etmetidir" diye konuştu. CHP kendisi sosyal adaletçi ola- rak tanımiamasına karşın düzenden rahatsız olanlann partiyi böyle algı- lamadığuıı ifade eden Güneş, şun- lan söyledi: "CHP'de gençler, işsiz- ler, varoşlar, kadmlar yok. CHP'de en genç, benim dönemimdekiinsan- larkabntş. Ben de30yıldır CHP'nin üyesiyim. tşsMk artu. İnsanlarsigor- tasız, sos>"al güvencesiz bile çahşma- ya razL CHP'nin iktidar olması için tüm şarüar müsait Ama, işsizler. yoksullar parriye o> vermiyor. 30 yıl önce CHP daha soİcuydu." Cezaevleri 'Hükümet, tecritte ısrarlı' ALPERTURGUT "Ceza ve Tedbirlerin tnfazı Hakkmda Kanun Tasansı"nın cezaevlerındekı ınsan haklan ıhJallennı daha da ağırlaştıracağını belırten TutukJu Aıleleri ile Dayanışma Derneğı (TUAD) üyelen, Uluslararası Af Örgütü'ne acil eylem çağnsında bulundu. TutukJu ve hükümlü yakınlan, AKP hükümetinin tecrit : konusundaki ısranru sürdürdüğünü vurgulayarak, "Tasannın yasaiaşması>1a direnişler baş gösterecek. İnsan hav-aüna mal olacak bir sürecin yaşannıaması için duyariı bütün kuruııı ve kuruluşlar harekete geçmefi." dediler. TUAD üyesı aileler, tasannın henüz yasalaşmamasına karşın hem kendilenne hem de çocuklanna yönelik baskılann arttığını ıfade ettiler. Cezaevlennde meydana gelen olaylar nedeniyle tedirgın olduklannın altuıı çızen aileler, "PKKdavası tutuklu ve hükümlüleri yaklaşık 6 ay önce F tipi cezae>1erine gönderilmeve başladL Yeram hücrelerrvie gündeme ^len D tipi cezaevleri ise tecrit uygulamalanmn geldiği son nokîavi gösteriyor. AKP'nin \ < asa tasansj kevfiüğe yol açacak. Şartlı salı%erilmenin ertelenmesi ve cezaevi idaresinin inisi\ atifme bırakılan disiptüı cezalan sorunu daha da büviitecek" dedıler. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Lise öğrenciliğimin bir bölümü Tar- sus Amerikan Koleji'ndegeçti. Okul- dan atılma deneyimlerimi ilk önce bu okulda yaşadım. Tek ders coğrafya- dan ikinci kez sınrfta kaldığım için bu okulu istemeyerek terk ettim. Çünkü iyi bir okuldu, eğitici ve geliştirici bir ortamı vardı. Tarsus Amerikan Koleji'nin kurul- duğu yıllardaki adı "Saint Paul Ens- f/füsü"ydü. Hıristiyanlığın en önde gelen yayıcısı Saint Paul Tarsusluy- du. Bu nedenle Tarsus Hıristiyanlar açısından kutsal bir kent sayılıyordu. Hıristiyan misyonerleri, yüzyıllar bo- yuncaAnadotu'ya yönelmişlerdi. Çün- kü bu topraklar 1000 yıl boyunca Hı- ristiyanların anavatanı gibiydi. Anadolu'ya yönelik Amerikan mis- yoneriiği, çok sayıda Amerikan oku- lunun Anadolu 'da faaliyet gösterme- sini de beraberinde getirmişti. Ame- rikan Board kurumu da bunlardan birisiydi. Istanbul, Izmir, Tarsus ve Ta- las'ta bu kurumun okullan 19. yüzyı- lın sonlanna doğru açılmıştı. Birde Ga- ziantep'te bir hastane vardı. Bu ku- Bir Gelenek: Board Okullan rumlann amacı öncelikle bu toprak- lardaki Protestanlan eğitmek ve inanç- lannı korumalannı sağlamaktı. Cumhuriyetin kurulmasıyla biriikte Amerikan okullannın çoğu kapandı. Geriye Board okullan kaldı. Zaman içinde Talas'taki ortaokul bölümü de kapandı. 1965 yılına gelindiğinde ise Amerikan Board kurumu Türkiye'yi terk etmeye karar verdi. Bu gidiş çok köklü bir tarihsel geçmişi olan bu okullann kapanması anlamına gele- cekti. Bu okullann mezunlan, okullannın yok olup gitmesini istemediler. Çün- kü bu okullardan iyi ögrencileryetiş- miş, köklü eğitimleriyte ülkede önem- li izler bırakmışlardı. Size bu okullar- dan mezun olan ve ilk aklıma gelen bazı isimleri sayayım: Profesör Mus- tafa Aysan, Profesör llter Turan, Profesör Uygur Kocabaşoğlu. Öz- demirSabancı, Uluç Gürkan, Iste- mihan Talay, Mete Akyol, Cengiz Çandar, Zeynep Oral, Neşe Düzel, Togay Bayatlı, Ipek Çalışlar, Nil- gün Cerrahoğlu, Necef Uğurlu, Er- kut Yücaoğlu, Engin Ünsal, Ayşe Arman, Tuğrul Paşaoğlu... 1965 yılında Board kurumunun bü- tün mallan Sağlık ve Eğitim Vakfı'na (SEV) devredildi. Mezunlar, okullan- nı vakıf yoluyla ayakta tutmak için harekete geçtiler. Gaziantep'teki has- tane de kendi doktorlan tarafından iş- letilmeye başlandı. Bir yeniden doğuş yaşandı. SEV kurulalı 35 yıl oldu. Tar- sus Amerikan Usesi, Izmir Amerikan Lisesi ve Üsküdar Amerikan Lise- si'nde toplam 3371 öğrenci eğitim alıyor. 1930 yılından bu yana mezun ettikleri öğrenci sayısı 15 bin. SEV Yönetim Kurulu Başkanı, Tar- sus Amerikan Koleji'nin bizim yılla- rımızdaki efsanevi kaptanı Tamer Şahinbaş, 35. yıldönümü nedeniy- le yaptığı konuşmada bu süreci söy- le anlattı: "Amerika dışında, sağlık ve eğitim alanlarında faaliyet gösteren bazı Amerikan kurumlan, kiliselerile bağlantılı veya kiliselerde toplanan bağışlaha faaliyet gösteren kuruluş- lardır. Değişen ekonomik koşullar nedeniyle, bu kurumların bazılan iş- letme ve mal varlıklarını yerel kilise- lere devretmişlerdir. Amerikan Bo- ard heyetinin değehi yöneticileri ise farklı biryaklaşım sergilediler ve tüm gayrimenkullerini SEV'e bedelsiz olarak hibe ettiler. Oysa SEVIaikbir vakıf. Din öğeli hiçbir tasarrufu yok. Nasıl oldu da böyle bir fedakâ/iıkta bulundular? Çünkü mezunlara inan- dılar." Sağlık ve Eğitim Vakfı'ndan son gelen haber Tarsus Amerikan üse- si'nden. 198fi yılından bu yana kapa- lı olan yatakhanesi yeniden açılıyor. Bu yatakhanede uzun yıllar geçiren eski mezunlar mutlu, çünkü yatakha- ne yaşamının getirdiği zenginliği, da- yanışmayı, ortak kültürü hiç unutma- mışlar. Board kurumunun öykülerinden en ilginci Gaziantep Amerikan Hasta- nesi'ninki. 2003 yılında yönetimi dev- ralan Doktor Cezmi Ük ve ekibi, ka- panmak üzere olan hastaneyi yeni- den yaratmış. 1879 yılında kurulan bi- nada hizmet veren bu kuruluş yeni- den Gaziantep'in en önemli hastane- lerinden birisi haline gelmiş. Hem de ilk kurulduğu binada hizmetlerini sür- dürerek... Bir de Redhouse sözlük hizmeti var Board kurumunun. O da şimdi SEV tarafından sürdürülüyor. Okullann yüz yılı aşkın öyküsü çok uzun bir serüven. Türkiye'de artık sı- nıriı sayıda Protestan kalmış durum da. Bu okullar ise ülkemizin eğitimi- nin hizmetinde. Birçok önemli aydı- nımız ilk modem düşünceyle bu okul- larda tanışmıştı. Şimdi de binlerce çocuk aynı okullarda eğitim görüyor. Tarsus'ta Tarsus Amerikan Lise- si'nin vartığı bu kentli için bir övünç kaynağı olmuştur. Yatakhanenin ye- niden açılması da yeni bir mutluluk...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle