19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAZİRAN 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Kemal Vzan seks turundaynuş... Ae yapsın. başka iktidan kalnuıdıl Lozan Doç. Dr. Çağn Erhan'ın Lozan'ın üzerine yazdığı kitabı, Kültür ve Turizm Bakanlığı satışa sunmayıp depolannda tutuyordu. Sonunda . depodan çıkarmışlar. â Üzerine 25 milyon • lira gibi fahiş bir w etiket yapıştımnışlar. l Kitaplara yüzde 25 indirim uygulanırken Bakanlık emri ile Lozan kitabını indirim dışı tutmuşlar. Alabüirsen al sana kitap! Dökmece Aybars Moralı: "Tayyip Erdoğan futbola devam etse Beckham, Tayyip'in eline su dökemezmiş. Futbolu bilemem ama eğer Tayyip siyasete böyle devam ederse Necmettin Erbakan bile eline su dökemeyecek." Hortum Akif Kökçe: "Bir : kişiye istihdam yaratabilmek için ~ ~ 133milyar liralık yatınm yapmak gerekiyormuş. Oysa, mityonlarca kişiyi işsiz bırakmak için birkaç hortumcu yetiyori" Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97BektronHc posta: <l«iasoııiöcunıluıriy8tcorrı.tr - IMF programının sosyal boyırtu eksikmiş... "Insanı göz ardı eden insafsız ekonotni!" kutma Üzerine şiirinde "Sınıfın ozanıyım mimliy Hababam Sınıtrnın yazanyım ün- lü" diyor Rrfat llgaz. Oğlu Aydın llgaz da Çınar Yayınian'ndangeçenlerde çıkan "Sı- nrf' ın Efsanesi"nde babasının mimlenmesinden ün- lenmesine ve sonunda bir efsaneye dönüşmesine kadar "sınıfı anlatıyor. Rrfat llgaz'ın şiir kitabı Sınıf 1944'te yayımlanır. Adının sınıf, kapağının kırmızı ve "Devrim Kitabe- vi"nde basılması kitabı mahkemelik yapar. Bilirkişi "Kitabın yazannın hasta ruhlu olması ve kitabtn ede- bi açıdan hîçbir değer taşımaması" yolunda rapor verir; Rrfat llgaz altı ay hapis cezası alır. 1956 yılında llhan Selçuk, mizah dergisi Dol- muş'u yayımlamaya başlar. Derginin yazarlan "Di- reksiyon", "Egzoz", "Çamurluk" gibi takma adlar kullanır. Rıfat llgaz da "Stepne" adıyla yazar. Birkaç haf- ta sonra yazı dizisi "Hababarn Sınıfı" başlar. Dol- muş'taki dizi büyük ilgi görür ve Stepne imzasıyla kitap olur. Herkes "Stepne"nin kimliğini merak eder... Sonunda Rrfat llgaz, ortaya çıkar ve Haba- bam Sınrfı'nı beş kitap yapar. Tiyatro oyunu olur, fılmleri çekilir. Aydın llgaz anlatıyor: "Tiyatro oyununa büyük ilgi gösterilmesi, bu kez sinemacılann dikkatini çekti. Orhan Günşiray ve Atrî Yılmaz, babamın iki arkadaşı olarak, bu konu- da ilk uğraşan kişiler oldular. Ikisinin ortak olduğu Yerli Film Yapımevi, 1966'da Hababam Sınıfı'nın çekim hakkını aldı ama sansür engelini aşamadı. Geçenlerde derginin birinde Rrfat llfaz'ı az bilen bi- risi, babamın azılı komünist olmasından dolayı ya- pamadıklannı söyledi. Tam tersine, sansür kurulunda takılan ad Rrfat ll- gaz degil, Kel Mahmut'tu. Sansür kurulu üyelerin- den öğretmen kökenii Mualla Hanım, 'Ben öğret- mene kel dedirtmem' diyerek karşı çıktığı için, se- naryoya uzun süre izin verilmedi. Daha sonra 1974'te Ertem Eğilmez yönetmen- liğinde Arzu Film, bunu çekmeye karar verdi. Eğil- mez, bu işin piyasa koşullannı biraz daha iyi bildi- ğinden, senaryodaki 'Kel Mahmut'lann hepsini 'Mahmut Hoca' diye değiştirmiş. Tarık Akan, bu- nu sonradan anlatmıştı bize. Sansür kurulu bu kez onayladı senaryoyu! Mualla Hanım'ın farkında olmadığı bir noktayı ay- dınlatmaktayarargörüyorum: Romandaki Kel Mah- mut, tipinde ağır basan kişi babamın Kastamo- nu'daki öğretmeni Nihat Dicle'dir. Dicle, yıllar sonra filmi televizyondan izledikten sonra babama, ondan gururla söz eden bir mektup yazmıştı." SESSÎZSEDASIZ(Î) İrecep Hoca'dan enflasyon mütalaası Didim'den Kaya Çetin'in bil- ^dirdiğine göre "Abidin Işkilli'nin "Hocam, enflasyon düşerken benim cebimdeki para azalıyor. Eve ekmek götüremez oldum. Enf- lasyonun artması daha mı iyiydi ne?" sorusuna "İrecep Hoca" şu yanıtı ve- riyor. "Evladım sen hangi gazetedensin? Pardon, okurlanmızdan mısın? Senin maaşına zam yapmak, sana kötülük etmek olur. Çünkü maaşına üç kuruş, zeytine de beş kuruş zam yapsalar sofrandaki zeytinin sayısı azalır. Diye- ceksin ki 'Şimdi de azılıyor, bu eksilen zeytinler nereye gidiyor'; o kadannı da müsaade et, bizgötürelim. Pardon, biz bilelim. Boşunamahallenin muhtan ol- madık Bir miktar az yemekten kime zarar gelmiş? Allah'ın izniyle, böyle yapacağız ki sermaye birikimi olsun, yatınm yapıl- sın, memlekette ış sahalan açılsın in- şallah. Bazı şeyini şey ettiğim müna- fıklan diyorlar ki, sermaye dışarı kaçı- yormuş. Işte bunlann vizyonu bu ka- dar. Yahu kaçsın! Kaçsın da Avrupa'da yatınm yapılsın ne fark eder. Yann AB'ye girdiğimizde gidip o fabrikalan biz çalıştırmayacak mıyız? Bazı dinozoriar Kıbrıs için de davul çaldılar, ne oldu. Kıbns'ın eksikliğini hisseden var mı? Bu kafalan değiştir- memiz lazım. Sen taşı sık, suyunu çıkar. Bir de Ku- ran kursuna devam et. Senin moralin bozulmuş." Yüksek Yerilim Hattı Başbakan, "Biz orta yolu bulmuş Müsliimanlanz" demiş. Onlar din pa- zarlayarak yolunu bulan Müslüman! erdincutku 11 yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ TOKI'nin 'imar darbesi'... tmar planlannın yapılması, değiştırilmesi ve onaylanma- sında "çok sayıda kurumun yetkitiobnasf öteden beri eleş- tirihyor. Özellikle kent toprak- lan üzerindeki farklı beklenti- ler yüzünden çevre ve kûltür değerlerini, toplumsal haklan \ e gelecek kuşaklan "birtikte" gözetecek bir "planlama bü- ranseiliğT sağlanamıyor... Her biri ayn ayn ımar yetki- leriyle donatümış kurumlar, hele bir de "yaünmlan için" bu hakkı elde etmişlerse, ister ıstemez sadece kendi çıkarla- nıu gözetiyorlar. Böyle olunca da kentlerin dengeli ve uyum- lu gelişmesi için öngörülen ge- nel planlama hedefleri kâğıt üzerinde kalıyor. Bunun yeri- ni, farklı kurumlann istemleri- ne göre şekillenen "yapdaşma kargaşasT alıyor... Bu kaosa son verilmesi için tneslek kuruluşlan ve üniversi- teler yıllardır toplantı üstûne toplantı düzenleyip sayısız bi- limsel çahşmayla çözüm öne- rileri geliştiredursunlar, hükû- met yeni bir yasayla daha aynı konut sektöründeki "ozel şir- ketkre ortakbk" hakkı da ta- nındığı için, böylesi bir yetki- nin kentlerdeki şehircilik den- geleri yerine bu firmalann özel çıkarlannı koruyacak şekilde kullanılmasının da önü açılnuş oluyor. 'Uzmanhğın' vefasızhğı tmar kararlannın, "planla- ma biyerarşisini'' gözetecek şekilde ve farklı beklentileri kamunun genel çıkarlanna uy- gun dengelerle ele alabilecek tek bir kurumtarafından üretil- mesi gereği, hemen tûm uz- manlann ortak düşüncesi. Bu kurumlann ise "bflnnsel ve demokratik denetim organ- bnyladesteklenmişyerelyöne- timİer" olması gerektiği, çağ- daş dünyanın evTensel ilkesi... Ne var ki ülkemizde beledi- yelere verilen imar yetkileri için bu anlamda bir denetim düzeni hâlâ olmadığı gibi, farklı kurumlann kentlere is- tedikleri gibi müdahale erme- lerine de olanak sağlanıyor. TOKI'nin ise öncelikle işte Bu görüntükre artık TOKt de ortak olacafc. konuda ToptuKonutîdaresi'ni lTOKİ)deyetkihkıldı. Kendi planını onaylayacak Mayıs ayının ilk günlerinde TBMM'den geçen yasaya gö- re TOKİ, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı ya da top- lu konut alanı otarak belirle- nen arazilere ait imar planlan- nı "kendisiyapıp kendisi onay- bnabikcek". Gerçi, bu yetkisini kullanır- ken "çevre ve imar koşullannı gözetmeâ* de öngörülüyor a- ma bunun aynı zamanda "ge- nel planlama bütünscffiği" içinde sağlanması için hiçbir güvence yok. ) Çünkü, yasada bu planlann belediyelerce de onaylanması koşulu olmasına rağmen son karar yine TOKl'ye ait. Eğer bu planlar belediye meclisle- rinde "üç ay içinde" uygun gö- rûlmezse, TOKİ Başkanlığı'na "resen yürürlüğe koyma" yet- kisi de veriliyor. Aynı yasada yine TOKl'ye bu anlayışa karşı çıkan teknik ve bilimsel cephede yer alması gerekirken. herhangi bir "imar hakkı düşkünü" kurum gibi davranıp planlama bütünselli- ğini bozanlar arasına katılması düşündürücü değil midir? Oysa TOKİ, amacı gereği mesken, inşaat ve yerleşim ko- nulannda uzman bir kurum ve buna uygun da teknik kadro- larla donatılmış. Aynı uzroan- lığm ve aynı teknik kadrolann savunması gereken mimarlık ve şehircilik ilkelerini "imar özgürtüğü elde etme" uğruna terk etmesi, bence bu yasadan daha vahim bir durum... Evet.. TOKl'ye de tanman bu tek taraflı ve güçlü yetkiy- le kentlerdeki hemen tüm den- geleri altüst eden yapılaşma kargaşasma yenileri eklene- cek. Böylece belki TOKİ ile yeni ortaklan kazançlı çıka- caklar ama kaybeden yine kent, toplum ve gelecekkuşak- lar olacak. oekincitgcumhuriyetcom.tr KİM KİME DUM DUMA BEHiç AK behicak(xı turk.net ÇlZGtLlK KÂMİL MASARACl O o kamilmasaracitı mynet.com 1 HARBİ SEMtH POROY semihporoyı yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BÎLGI '•BABALAR 6ÜNÜ" KUTLU OLSUN!.. O BUSHT'UN GELMESÎNI ONLERSENIZ BANA DAHA ÎYt HEDÎYE.OLMAZ !.. TARİHTE BUGÜN MİJMTAZ ARIKAN 20 Haziran wwte.mumtas-arilwn.com 1d?Z'P£ 8UGÜU,K£££AM ŞEg£FAK.piK ?3 ÖLOÜ. SANAYİ-İ UEPİSB MBKTeBl 'Uİ(GÜZ£L £A- fJATLAIZ 4/CADEIüt'tSf') &TİI3DİKTBH SONİSA PARJS'E VE toÛMÎH 'E GİTMİS. RMSrM CAUSKtfiLARI YAP- RESSAM SEREFAKDIK.. VE MÜMÎH'E G'TM/f, RMSrM ÇAUŞM/İL4fS M/fTT. YüeOA DÖMÜfÜNDe, GAZi TEflB/YE TİTİJSÜ'HPe RESİM âXS£eT%*EMLİĞİue A774fi DAHA SOMGA SU iŞı AUtZA&A MUSİKİ AAUALUM MetorEBiupe süeoüfîMüî—" — - ' ÇOK VAPHTAG. î ve- seıee/re KATTIMIŞ, ö&üu&ı ALMffTt/e. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Ahmet Piriştina Uzun bir geçmişe uzanmayan, görece yeni, ama kalıcı olduğunu bildtğim bir dostlukvardı Ahmet Pi- riştina ile aramızda. İlk karşılaşmamız, altı yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlıgı'nın ilk yılında kitap fuan nedeniyleolmuştu. Insanınyüreğini ısıtan, kar- şısındakine güven veren bir kişiliği vardı. Aradan ge- çen yıllardalzmir'e her gittiğimizde kararlı bir insa- nın "en olmaz" denilen görevlerin nasıl üstesinden geldiğine tanık oluyorduk. 0 ise her yıl bir iki kez birtikte olduğumuz Deniz Restoran akşamlannda bızim övgülerimizi alçakgönüllülükle dinliyor, "Da- ha işin başındayız" diyordu. Kısazamanda Izmir'in çehresini değiştirmiş, yap- tığı hizmetleıie, çalışkanlığı ve karariılığıyla (zmiıii- lerin gönüllerine taht kurmuştu. Son yerel seçim- lerde yüzde 40'ın üzerinde oy alarak yeniden seçil- mesi bir rastlantı değildi. Gençlikyıllanndan beri tu- tariı bir sol çizgi izleyen Ahmet Piriştina'nın solcu kimliğinden ve çizgisinden ödün vermeksizin ka- zandığı seçim başansı, Türkiye solunun çok iyi de- ğeriendirmesi, örnek alması gereken bir olaydı. Bu yılın nisan ayında yine Deniz Restoran'da buluşmuş, ortak dostumuz Dünya Birleşmiş Kent- ler Yerel Yönetimler örgütü Ortadoğu ve Batı As- ya Bölgesi Koordinatörü Selahattin Yıldınm ile biriikte Izmir Kitap Fuan'na uluslararası bir nitelik kazandırmanın yollarını tartışmıştık. Izmir'i kültü- rel açıdan zenginleştirecek her öneriye açıktı. Fu- ar süresince çeşitli Akdeniz ülkelennden geiecek, düzenlenen etkinliklerekatılacakyazariara, müzis- yenlere, ressamlara izmir'in ev sahipliği yapması düşüncesi heyecanlandırmıştı Piriştina'yı. • • • Son kitap fuan, yerel seçimlerin hemen ertesi- ne rastladığından fuar alanında duygulu sahnele- re tanık olmuştuk. Fuar ziyaretçileri, kitapseverler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Başkan'ın el- lerine sanlıyoriar, yanaklannı öpüyorlar, sevinç göz- yaşlan döküyoriardı. Çıkarsız, içten bir sevgiydi bu. Başkan herkesle ayn ayn konuşuyor, sorunla- nnı dinliyor, küçük bir kâğıda notlar alıyordu. Bu tür "küçük notlar"\r\ başka siyasetçiler tarafından da alındığını, ama sonra çöpe atıldıklannı biliyor- dum. Birisi de kendisine bir kitap gönderilmesini istemiş, Başkan'ın eline kartvizitini tutuşturmuştu. Piriştina bunu da not etmişti o küçük kâğıda. Do- ğal ki o kâğıdın akıbetini bilemezdim. Fakat fuann son günü bir yayınevi standının önünde kendisi- ne kitap gönderilmesini isteyen o ziyaretçiye rast- layınca biraz da çekinerek sordum, "İki gün son- ra geldi kitaplanm" dedi. Kendisine gösterilen güveni sarsmayan güçlü bir yapısı vardt Ahmet Piriştina'nın. O partiler üs- tü, siyaset üstü bir insan, adam gibi adamdı. Ar- tık yok. Ardında hüzünlü bir kent bırakıp gitti. Iz- mirliler, aydınlık yüzlü kentlerinin aydınlık yüzlü, beyni ışık saçan başkanlan için şimdi hüzün göz- yaşlan döküyoriar. • • • 0 artık yok, ama hayat sürüyor. Izmiriiler 52 ya- şında yaşama erken veda eden başkanlannı hiç unutmayacaklar. Bir daha mavileşmez denilen, a- ma mavileşen Körfez'e bakarken, yeniden dirilen denizden balık tutarken, bir daha düzelmez deni- len, ama düzelen, güzelleşen Kordon'da yemye- şil çimenlerin üzerinde dolaşırken, çağdaş bir gö- rünüm kazanan Konak'tan geçerken, yollan Hal- kapınar'adüştüâünde soluduklan havanın temiz- liğine şaşarken, tzmir Kent Müzesi'ni, Küttür Park'ı, yeni fuar tesislerini gezerken, Izmir Dergisi'nin, Iz- mir kitaplarının sayfalannı karıştınrken hep onu anımsayacaklar. Işıklar içinde yatsın. Ailesinin, dostlannın, Izmir- tilerin, tüm Türkiye'nin başı sağ olsun. e-posta:dka [email protected] Faks: 0212 234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYAJS 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLMNSAĞA: 1/ Japon mut- fağma özgü, çiğ balıkla yapılan ye- mek... Dün- ya. 2/Adkav- miŞeddadta- rafindan cen- nete benzeti- lerek yaptın- lan efsanevi bahçe... Mo- bilya kasası. 3/ Tahta perde, tahta bölme... Yemek. 4/ Kimi bitkilerden el- de edilen yumuşak 3 bir reçine... Gözleri görmeyen. 5/Patates 5 gibi kimi bitkilerin yumrulannda bulu- nan nişasta. 6/ Oyunda cezalı ço- 9|__ cuk... Fazlabön, avanak. 7/Bir sorueki... Suyuk- ta ve kanda asit fazlalığından ileri gelen hastahk durumu. 8/ Orta Anadolu'da bir göl... Batı Sa- moa'run para birimi. 9/ Kahverengi ve tüylü ka- buğu olan, C vitaminince zengin bir meyve... Halk dilinde derin ve çukur mağaraya verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIVA: 1/Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı, turistik ve arkeolojik bir belde... Emik Zola'run bir romanı. 2/ Asya ile Avrupa'yı ayıran dağ sırası... Babanın kızkardeşi. 3/Minarelerinezanokunanyeri... Ko- nut. 4/ Din adamlannrn simgesi sayılan başlık... Nazilerin politikasında Germen ırkmdan kimsele- re yakıştınlan ad. 5/Kimsesiz. 6/Yünden dö\üle- rek yapılan kalın ve kaba kumaş... Bir çokluğu oluşturan varlıklann her biri. 7/ Kalsiyumun sim- gesi... Adana'nın bir ilçesi. 8/ Bir nesnenin uzay- da kapladığı yer... Dar ve hafıf bir tekne. 9/ Kütah- ya'nın Simav ilçesinde bir kaphca... Ağırlama. Türkiye Gazeteciter Cemiyeti'nin yayıniadtğı günlük Bizim Cazete Ûlke sonjnlanna ilişkin raporlanyia. araştırmalanyta, köşe yazılanyla. tarafsız haberieriyte sivil toplumlann gazetesi. Oüzenli okumak için abone olun. Tel: 0^12.5110875
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle