28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: CUMHURtYET VAKFI adına İLHA1N SELÇUK Genel Yavın Yönetrneni: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Sainn Alpasian •SorumJu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Istıhbarat: Cengiz Yüdınm • Ekonomı: Özlem Yüzak • Kültür Egemen Berköz • Spor Ab- dülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Ka- raören • Düzehme. Abdullab Vazıcı # Bıl- gi-Belge: Edibe Bu|ra • Yurt Haberlen. Meh- met Faraç • Avrupa Temsilcısi: Gûray Öz Yayın Kurulu. tlban Selçuk (Başkan). Emre Kongar (Da- Dişman). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, 1b- rahim YıJdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ AtatürtcBuKanNo 125,Kat.4, Bakanhklar Te! 419502Û(7hat), Faks 4195027 #Izmır Temsılcısr SerdarKıak,H Zı\aBK 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks-4418745 • Adana Temsilcısi Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S No 1 1, Tel 363 12 11.Faks. 363 12 15AntalyaTemsilcısi. Ahmet Oruçoğlu CumhumetCad 80 5 Tel 0242 248005" Fax 2430509 • MüesseseMü- • Cumhurhet RekJ dürii ErolErkut •Genel MudürÖzleıjı A.ı • Bılgı Işlem: • Genel Müdür Yardjm Ahmet Korulsan Semra Yaacı Tel (0212) • Satış. Fazilet 41 19-512 48 30-512 4 Kuza Fax (0212)513 84 63 \ayunU»«i:\eniGun Haber \jaı&ı Bs,uı ı e •> avmcıltk \$ JıAcağs Tad '9 41 Cağalo&lv34.134 Isanöul PK 24i-Sutacı3-M'5 (a. Tel ıû2IJl5i;O5O5(2Ohal) faks IU 212ı 513 8î t ' Baskı: MeriezGazeteDergı Basım Yayınctlık San veTK \Ş Babairas Bulvan NO IZŞBeskBş-k Dağıonı: Makez Oağıtım Pazadama San. «Tıc AŞ 20 HAZİRAN 2004 Imsak 3.22 Güne$. 5.25 Öğle. 13.13 IkındıP.ll Akşam-20 48 Yatsı:22 "Muhalîf yönetmen ÖZÜP dilesin' • LOSANGELES(AA)- Biiimkurgu edebiyatının temel eserlerinden "Fahrenheit 451 "ûı yazan Ray Bradbury, yönetmen Michael Moore'un Cannes'da ödül kazanan belgeselinde "Fahrenheit 9/11" adııu kullandığı için özür dilemesini istedi. Bradbury (83), Associated Press ajansına yaptığı açıklamada, "Benden izin almadı. Bu onun romanı, onun başlığı değil, yani bu ismi kullanamaz" dedi. Belgeseli izlemediğini belirten ünlü yazar, bu konuda mahkemeye gitmek yerine uzlaşraa istediğini, Moore'la iki centilmen gibi sorunu çözmekten yana olduğunu söyiedi. "Fahrenheit 451", romanda kitaplann yanma ısısıyken, Moore filminde "Fahrenheit 9/11 "i özgürlüğün yanma ısısı olarak yorumJamıştı. Amerikah yönetmen Moore, ABD Başkaru George Bush yönetimini eleştiren "Fahrenheit 9/11" adlı belgeseliyle Cannes Film Festivali'nin en büyük ödülü AJtın Pahniye'yi kazanmışfi. Opet & Tarkan full force konserleri... • tSTANBUL (AA) - Opet & Tarkan Full Force konserleri, Istanbul'dan başladı. Opet sponsorluğunda Kalamış Marina'da düzenlenen konserde sahne alan Tarkan, yaklaşık 2 saat boyunca şarkılannı seslendirdi. Marinayı dolduran binlerce Istanbullu, ünlü sanatçının şarkılanyla eğlendi. Tarkan, konserlerini, Tstanbul'dan sonra 22 Haziran'da Ankara da, 25 Haziran'da Antalya'da, 27 Haziran'da Mersin'de, 30 Haziran'da Kayseri'de, 3 Temmuz'da Diyarbakır'da ve 7 Temmuz'da da Izmit'te sürdürecek. îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın vefatı nedeniyle ertelenen Izmir konseri ise 9 Temmuz'da yapılacak. Babalap Gümi'mte babalap ne istep? • NEWTORK(AA)- ABD'de, babalara hediye olarak verilecek herhangi bir eşya satmayan elektrorük perakende şirketi Best Buy için yapüan bir araşörmada, babalann yüzde 28'inin bugünde hediye olarak en çok süslü biblolar almaktan nefret ettikleri ortaya çıktı. Babalann yüzde 24'ü hediye olarak kravat almak istemediğıni söylerken yüzde 15'lik bir kesim de süveter almak istemediğini belirtti. hazine sahneye taşınd Kardeş Türküler önceki akşam Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nu tamamen dolduranlara Anadolu ve Trakya müziklerinden örnekler sundu. Kardeş Türküler, yoğun ve titiz bir çalışmayla hazırlandıklan belli olan konserde Anadolu, Balkan ve Mezopotamya'nın kültürel zenginliğini sahneye taşıdı. Boğaziçi Gösteri SanatJan Topluluğu'nun danslanyla renk katttğı gecede Hakkârili Dengbejler, seslendirdikleri yöresel eserlerle büyük alkış aldı. Aynur Doğan'ın üç türküyle katıldığı konserde özel televizyonlann yayımlamayı reddettiği, daha sonra TRT'nin yayımladığı "Mirkut-Tokmak" türküsünün klibi büyük ekranlardan izleyiciye sunuldu. Konser "Leyla", "Karaüzüm Habbesi"yle binlerce seyircinin başladığı halay, Çingene havalannda oynanan oyunlarla sona erdi Beşiktaş Kültür Merkezi'nin Açıkhava'da düzenlediği konserler bu akşam Kazım Koyuncu'nun Karadeniz ezgileriyle sürecek. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Turizmin başkenti bu yıl 8 milyon kişiyi ağırlamaya hazırlanıyor, kente gelenlerin çoğu yine Almar Antalyaturistkaynıyor23 BİNDENFAZLAÖRNEK BULUNUYOR Ritki kanıü herbaryumda radPitt, 'daki Aşil rolüyle hayranlanna hayran kattı. TOKYÖ(AA)-Bütün dünya- da büyük ilgi gören Truva fil- mi yoluyla turist çekmeyi amaç- layan Kültür ve Turızm Bakan- lığı, fîlmin Japonya'da göste- rimde olduğu süıemalarda Tür- kiye reklamı yayurüatmaya baş- ladı. Truva, Japonya'da da bü- yük ilgi görüyor. Tokyo, Osa- İca. Nagoya, Kyoto ve Saita- ma'run da aralannda bulundu- ğu çok sayıda şehirdeki 37 si- nemada geçen hafta gösteril- meye başlanan, kâinat güzeli Azra Akm'ın da rol aldığı rek- lamda, Türkiye'nin tarihi ve do- ğal güzellikleri tamtıhyor. CANHAaOĞLÜ ESKİŞEHİR-Anadolu Üniversitesi bünyesüıdeki iki herbaryumda 23 binden fazla bitki örneği bulunuyor. Uzmanlar, üniversitedeki herbaryumlann konuyla ilgıli tüm dünya kılavuzlannda yer aldığına dikkat çekerek "Buradaki örnekJerin çeşittiliği ülkemizirj ne kadâr zeogin bir bitki örrüsüne sahip olduğunu orta>« boymaktadır n dedıler. Anadolu Üniversitesi *" bünyesinde 1993 yılmda kurulan Fen Fakültesi herbaryumu 9 bin bitki örneğine sahip bulunuyor. Herbaryum sorumlusu öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Tüık, merkezin iki yıltür konuyla ilgili tüm dünya kılavuzlannda yer aldığını ifade ederek "HertarvTimlarda, bitki örnekleri kururularak üerideki çabşmalara \eri tabanı oluşturmak üztre saklaru>t)r. 9 bin çeşidin arasında Eskişehir çevnesi ve Iç Anadolu ağırükh tohumJu bitki örneklerimiz de var" diye konuştu. Herbaryumlann ülkenin biyolojik zenginliklerinin ortaya konmasına en iyi kanıt oluşturan yerler olduğuna işaret eden Prof. Dr. Türk, şunlan söyiedi: "Bir ülke brvolojik zenginliklerüıi belir1e\ip onlara sahip çıkamadıgı sürece toprağına sahip diyemeviz. Herbaryumlar. np. eczacılık. ziraat gibi alankrda yapılacak olan çaüşmalar için veri tabanı oiuştururiar." Avrug^futbol heyecanı devaıtı ediyor! EFES DUNYANIN GOZU SAHADA, ONUNKİ... Real Madrid'in yıldız futbolcusu Ronaldo model sevgilisinin çıktığı bir defilede objektiflere işte böyle yakalandı. Brezirya moda haftasında Cia Maritima'nın kreasyonlannı sergileyen Daniela Cicarelli podyumda yürürken güzel vücudu ve sunduğu birfoirinden cazip kreasyonlarla en çok Ronaldo'nun dikkatini çekti. JREUTERSI Turist sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 60 oranında arttı. Geçen yıl temmuz ayında 2 milyon turisti ağırlayan Antalya bu yıl aynı rakama haziranda ulaştı. GÜRSUKUNT ~ AINTALYA - Turizmin başkenti Antalya, bu yıl 6 milyonu yabancı, 2 milyonu yerli olmak üzere toplam 8 milyon turist hedefine ulaşmak için büyük adımlar atıyor. Turist sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 60 artarken, Antalya'yı ziyaret edenlerin büyük bölümünü yine Almanlar oluşturdu. Geçen yılın aynı döneminde yaklaşık 1.5 milyon olan turist sayısı, bu yıl 2 milyonu geçti. Geçen yıl temmuz ayında ulaşılan 2 milyon turist sayısı, bu yıl haziran ayının ortalannda yakalandı. Havayoluyla kente giren turist sayısı, günde 25 binlere ulaştı. Yüzde 24'ü Alman Dünyanın hemen her ülkesinden insanı konuk eden Antalya 'yı bu yıl da en çok Almanlar ziyaret etti. Kente gelen ruristlerin yüzde 24'ünü Almanlar oluşrururken, bu ülkeyi Ruslar ve Türkiye'nin en ıyi pazarlanndan biri ohnaya hazırlanan Balkan ülkeleri takip etti. Özellikle Bulgaristan'tan gelenlerin sayısında önemlı bir artış yaşandı. Geçen yıllarda, Bulgaristan'dan gelerek akrabalanmn yanında konaklayan ruristler, bu yıl tatillerini ruristik tesislerde geçırmeyi tercih etti. Sezonu, Irak'a saldınnın yaşandığı geçen yılla kıyaslamanın çok doğru olmadığını, ancak bu yıl sektörün hedef büyüttüğünü belirten turizmciler, 8 milyon turist sayısına kolaylıkla ulaşılacağmı açıkladılar. Asıl hedefin 2010 yılı olduğunu vurgulayan turizmciler, bu yıl hedefin 15 milyon turist olduğunu ifade ettiler. Tesislerde doluluk oranı yüzde 80'lere ulaşırken, artan hava sıcaklığı nedeniyle tatilcilerle birlikte, Antalyahiar da günün önemli bölümünü sahil ve havuz başlannda geçirmeyı tercih ediyorlar. AL GÖZÜiVI SEYREYLE/IŞILÖZGENTÜRK Onlarkorkuyu istiyorlar Günlerdir korkuyorum, sevdiğim kentler, o kentlerdeki dostlanm için korkuyorum. Al Gözüm Seyreyle'yi okuyanlar bilir, bir yıl içinde en az bir kez Urfa'ya, Mardin'e, Hakkâri'ye ya da Van'a gitmezsem kendimi Kâbe'ye gitmemiş gibi hissederim. Halfeti ya da Midyat dendi mi, benim bavul anın- da hazırdır. Korkuyorum, sevdiğim kentlerin üs- ründe gene kara bulutlar dolaşıyor, ge- ne Kürt-Türk hepimizin figiiran oldu- ğu, bir korku filminin ilk kareleri oy- namaya başladı ve ucu görülmeyenka- ranlık bir dehlizde hep birfikte ilerliyo- ruz. Ve belleğim bana birbiri ardına hep aynı görüntüleri, hep aynı sözieri anım- satıyor. Geçen yıl haziran ayında her dı- srplinden pek çok sanatçı tstanbul-Hak- kâri-Van Sanat Köprüsü nedeniyle Hak- kari'deydik. Ben orada fîlm atölyesi ya- pıyordum. Konumuz "gökyüzû"ydü. Ögrencilerimin arasında liseyi yeni bi- tiren bir genç vardı ve kendi gökyüzü- nü anlatmaya başladı. "Gece basıp ay çıkügmda. çocukluk günlerimden beri peşimi bırakmayan o korku,geüpbeni bulurdu. Işık yakmaz- dık. bu o zamanlar en tehhkeli şeydL Ben o karanlıkta evin büyûk odasunn pencere kenannda bulunan sedirine uzanır, perdevi hafıfçe aralayarak gök- v-üzünü sejTederdim. Aysız gecde»- çok 4? karanlık olurdu ama a>ın çıkûğı, helede SümbüJ Dağı'mn tam tepesinde koca- man olduğu yamanlar, ortahk gündüz gibi arvdmlajıırdı. En tehlikeli zaman- lardı. Dağda >aşayan herkes açık hedef olurdu ve ben gökyüzüne bakar, kendi- me hikâyeler uydururdum. Bu hikâye- lerde hep, hiç görmediğim deniz kıyısı olurdu. Ben deniz layı- sında otunır zamanın geçmesini, güneşin de- nizle birleşmesini bek- ierdim ve inanırdım Id, o anda yer> r ûzû şenük olacakve asla, bir daha asla silah sesi dıryulma- yaçak." Öğrencim, bunlan an- fattıktan sonra susmuş- tu. Atölyedeki herkes susmuştu, çok şükür kı, çok şükür ki, silah sesleri bu sessizliği bozmamıştı. Duyduğumuz, dışanda Sa Yücd'in resim atölyesinde yere serilmiş bir top du\ r ar kâğıdına kendi hikâyele- rini resmeden çocuklann sesiydi. O bir zabıtaydı ve ilk anda davranış- lanndaki garipliği anlamak olanaksız- dı. Yanınıza geüp bir süre konuştuktan sonra, onun yaşam içındekı tüm denge- lerini yitu-diğini anlıyordunuz. Bir hı- kâye anlatmaya başhyordu ama hikâye- nın ne başı ne sonu vardı. Sonra birden susup, dikkatlice sıze bakıyordu, sanki tanıdık birini görmüştü hem de en um- madığı bir zamanda, sonra başı önün- de gözleri dolu dolu yaruruzdan uzak- laşıyordu. O kızını dağlarda kaybetmiş bir ba- baydı. Hikâyesini dinleyince neden hep u Onur, insanın mayasıdır" cümlesini yinelediğinı anlamıştım. O evlat yitir- menin acısının yanı sıra başka biracryı,birutan- a gölgesi gibi ha- yatı boyunca ya- nı başında sürük- leyecekti. Oken- te getirilen, ölü kızının cenazesi- ne sahip çıkama- mıştı. a Bıı evlat, bugencecikkara kaşh, kara gözlü laz benim cannn" diyememişti. Kork- muştu. Kan-koca öğretmendiler, altı yaşlann- da bir kız çocuklan vardı. Sanat Köprü- sü nedeniyle kente gelecek tiyatroyu gun- lerdir bekliyorlardı. Işte bir ruya gerçek- leşmiş, gazetelerin, dergilerin bir gün son- ra okunduğu Hakkâri'ye tiyatro gelmiş- ti. O gece en güzel giysilerini gıydiler, an- ne kızının saçlannı özenle ördü, kendi diktiği pembe kısa koliu giysiyi öperek koklayarak kızma giydırdı. En çok onun adına seviniyordu, kendisi tiyatroyu ilk kez öğretmen okuluna gittiği günlerde görmüş- tü, kızı şanslıydı işte. şeytanın bacagını kıracaklardı. Karı koca ve kızlan tiyatronun oyna- yacağı öğretmen evinin bahçesüıe gel- diler. Havuzun yanındaki masaya otur- dular. Sahne bahçenin tam orta yerine kurulmuştu, birer çay ısmarlayıp bek- lemeye başladılar, bahçe yavaş yavaş do- luyordu, herkes heyecanh, herkes mut- luydu. Ama o da ne; oyunda dekorun bir parçası olan. kasap dükkânlannın ka- pısına asılan bir sineküğin aynısı, renk- îerinden ötürü resmi kurumlarca tehli- keli bulunmuş ve tutuklanmıştı. Ve oyun oynanmayacaktı. O zaman kızının saç- lannı özenle ören genç kadın isyan et- ti, "neden insana dair her güzel şey on- lara yasaku!" Neden? Korkuyorum. sevdiğim kentler için. ülkem için, kendim için korkuyorum. Çünküherkes gibi ben de bilıyorum, ora- larda o güzehm topraklarda silahlann susması bazılannın işine gelmiyor. On- lar için etnik köken, kültürel miras, in- san hayatı önemli değil, onlar ellerin- deki ranttın gitmesini istemiyorlar, pem- be elbiseli kîzın tiyatroyu altı j r aşında>- ken görmesini de. Onlar korkuyu istiyorlar. isilozgenrurkfâ superonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle