27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 28 Edıne B 31 Kocaeli B 28 Çanakkale B 29 Izmır 33 Manisa 36 Aydın 36 Denızli 34 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas B B PB B PB PB B PB 21 26 23 23 23 24 25 20 Zonguldak B 24 Antalya A 28 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A A PB PB 34 30 32 34 31 31 24 23 PB 19 Yurdun doğu ke- sımlerı parçalı bulut- lu, dığeryerlera2bu- lutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 2 iia 4 de- rece artacak. Ruzgâr kuzey ve batı yönier- denhafif. arasıraor- ta kuvvette esecek. Denızienmizde rûz- gâr: Fırtına beklen- mıyor. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB Y Y B Y 21 18 19 20 17 16 20 19 Münıh Y 26 Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürih Y Y Y Y Y Y PB PB Y 22 25 29 24 30 29 26 29 ?1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Sam PB PB A B PB Y PB A H 21 33 31 37 21 32 12 34 34 fi f Parçalı bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmunu Soru tşaretleri • Baştarafı 1. Sayfada lam devleti modeli olarak tasarlaması arasmdaki çelişki na- sıl çözülecek? AB, bildiğimiz ka- darıyla, laik devlet- lerden oluşan bir ör- güttiir; zaten laikliği yaşam biçimine dö- nüştürüp benimsey e- nıeyen ülkelerde de- mokrasiden söz açı- lamaz. Bu durumda Tür- kiye'ye biçilen "ılım- lı İslam devleti mode- li'yleAB'ye nasıl gi- rebileceğiz?.. Yoksa biitün bun- lar, hetn ABD cena- hında, hem AB kesi- minde, Türkiye'yi oyalamak için icat edilmiş çeşitli siyaset- lerin güncel harmanı mıdır?.. Bu karmaşayı çöz- mek ve kuşkuları gi- dermek AKP Hükü- meti'ne düşüyor; a- nıa, ne yazık ki ikti- darın üstüne yapışan 'takıyye şaibesi" te- reddütleri büsbütün yoğunlaştırmaktadır. Cumhuriyel G U ] \ C E L CİINEYTARCAYİREK • Baştarafı 1. Sayfada Bu manzara Amerika'dan alkışlarla, övgülerle yansıtılıyor. Iktidarın başkentteki yüzü ise kara çarşaflıların, takkeli top sakallıların Atatürk'ün en büyük eserim dediği TBMM koridorlarında, kulislerinde AKP mil- letvekilleri ile kol kolagezmesini "muteber" görün- tü diye savunuyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç, çarşaflılar, takke- li top sakallılar üzerine kendisinden beklenilen içe- rikte bir açıklama yaptı. Bu açıklama bir bakıma Arınç'ın -artık ilgilenilmemesini istediği- eski görüş- lerini saklı tuttuğunu gösteriyor. Hukukçu Arınç'a göre, Kılık Kıyafet Yasası var, ama yok! Meclis ko- ridorlarına "üzerindeki kıyafeti ne olursa olsun... kimliğini kanıtlayan... ister kara çarşaflı, ister top sakaltı gerici, herkes girebilir". Kara çarşaf çağdaş yaşamın, laik Türkiye'nin bir degil birkaç simgesel değerine karşı çıkmayt mı temsil ediyor; açıklamalarından anlaşılıyor ki, Arınç'a göre, hayır. Top sakallı takkeli, devrimleri yadsıyan (hatta lanetleyen) gerici kafayı mı simge- liyor, demek ki Arınç'a göre, hayır! Ya neyin sesi kimin fesi bu kara çarşaflılar, top sakallı takkeli gericiler? Türbanın başlıca savunucularından olan Arınç'a göre, kara çarşaf, top sakallı takkeli; "milletin ge- leneklerini, örfünü ve hatta (genelleme de yapıyor Meclis Başkanı) milletin yaşam tarzını ortaya koyu- yor". Karşıdevrimin canlı örneklerinin neyi temsil etti- ği şimdi anlaşıldı mı? Ya Arınç'ın gerekçesindeki demagoji kokan ifa- deler? "O kıyafete itiraz etmenin" olanaksızlığını açıklarken söyledikleri... örneğin, "her santimet- rekaresi Türk mi/letine ait olan Meclis'e" giren bu kıyafetlere karşı çıkmanın olanaksızlığına degin- mesi... Birsoruyu çağrıştırıyor: Meclis Başkanı karaçar- şafa, top sakallı takkeli gericiye laik Türkiye Cum- huriyeti'nin Meclis'inde özgürce gezinme, konuş- ma izni vererek neyi kanıtlamak istiyor? Ne yazık ki, Cumhuriyet dışında yalnız bir gaze- tede bu olay, Arınç'ın çook dikkat çekici açıklama- ları, kısacık bir haberde yer aldı. Gericilik, TBMM'ye de simgeleriyle girdi. 21. yüzyıl adamı Atatürk'ün yarattığı laik cumhu- riyet bu adamlann elinde 21. yüzyıla ancak kalın- tılarıyla taşınacak. • • • Son başbakanların oğullarını ABD üniversiteleri eğitiyor. Oğlunun diploma törenine katılmak için Tansu Çiller de Amerika'ya gitti. RTE de, -Ram- sey hesabına ABD'de eğitim gören- oğlu Bilal'in diploma töreninde bulundu ve "Amerika'da unuta- mayacağı mutlu günler yaşadığını" söyledi. Nasıl anılırsa anılsın; ister kovboy, isterse geri zekâlı. ABD Başkanı'nın iltifatına mazhar olmak, her kula nasip olmaz, AA, haberi Ingilizce metniy- le geçti: George Bush, bizimkine; "You are a gre- at man-Büyük adamsın" demiş. RTE elbette mutlu olacak. Elini istemiş Bush, o vermiş kolunu. Şimdi meyvesini topluyor. Bush'un RTE'yi "büyük adam" diye nitelemesi- ne katılıyorum. Başkanın gizli nedenlerini, niyetle- rini bilemem, ama benimkiler gayet sade: Elbette büyük adam RTE. Boy 1.80. Kilo en az 75-80. Ayakkabı 42-44. Böylesine büyük bedensel nite- likler RTE'ye büyük adam sıfatını almaya hak ka- zandırmaz mı yani? Bush'un bizimkine "Büyükadam"demesinin an- lamına gelince: Görmüş geçirmişlerin, bilmişlerin söylediğine göre, Amerikalılar "işleriniyapanlara" böyle hitap ederlermiş... Eh, bizimki de? Olay bu kadar basit! • • * Medya Amerika gezisini göklere çıkarıyor. Ara- da -tabii yalaka basının- çürük diş diyebileceği ki- mi gazeteciler var ki; gerçekleri TV'lerden yansıtı- veriyor. örneğin Savaş Süzal'a göre, RTE, G-8'ler toplantısma "dekor" olsun diye çağrıldı. Bizim med- yanın G-8'lerin Türkiye ekseninde geçtiğini göste- ren palavra haber ve manşetlerine karşın; Ameri- kan basınında RTE'nin G-8'lere katıldığını göste- ren habere rastlanmıyor. Gazetelerdeki resimlere bakınız: Babanın kucakladığı beş türbanlı baş sırıtıyor. Laik cumhuriyete karşı! Karlı Gok gurultülü Ölümünün 44. yılında Tonguç • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Köy Enstitülerinin hem kuramcısı hem de kurucusu olarak bilinen aydın İsmail Hakkı Tonguç, ölümünün 44. yılında yapılacak etkinliklerle anılacak. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı tarafından 23 Haziran'da başlayacak olan etkinlik, "Çeşitli Yönleri ile Tonguç" başlığını taşıyor. Görsel sunulara da yer verilecek olan etkinlikte, Fethi Esendal'ın yöneteceği bir söyleşi yapılacak. Söyleşiye, Abdullah Özkucur, Nadir Gezer ve Zeki Sarıhan konuşmacı olarak katılacaklar. DevletAPK için çalışıyorBÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Hükümetlerin, si- yasi olarak yakın bulmadığı ka- mu görevlilerinı Araştırma, Plan- lama ve Koordinasyon (APK) dairelerinde "kızağa alma" po- litıkası, başkenti "atıl bürokrat çiftliğine" dönüştürdü. APK da- irelerinde görev yapan 2 bin 680 personelin kamuya yıllık mali- yetinın 50 tnlyon lirayı geçtiğı ortaya çıktı. APK iktıdan döne- minde etkin görevden alınarak APK daırelennde "pasifleştiri- len" bürokratlann sayısı 562'ye ulaştı. DYP Iğdır Millervekılı Prof. Dr. Dursun Akdemir'in APK dairelerindeki kadrolarla ilgıli soru önergesine Başbakan Yar- dımcısı Mehmet Ali Şahin'in verdıği yanıtlar ilginç venler or- taya İcoydu. Çalışma Bakanlığı ile TRT Genel Müdürlüğü, on- larca APK uzmanını kızak gö- revde bekletırken "son iki yıl içinde kurumda orijinal hiçbir araştırma - planlama çalışma- sı bulunmadığını" itıraf ediyor. Mehmet Ali Şahin'in verdıği bilgilere göre kamu kurumlann- da APK daıreleriyle ilgili bilgi- ler şöyle: TRT: APK daıresinde 1 daıre başkanı, 41 başuzman, 11 uz- man, 1 şef, 1 memur olmak üze- re 55 personel bulunuyor. 8 per- sonel AKP döneminde APK'ye tayin edildi. Uzmanlann 1 aylık toplam maliyeti 159 milyar 139 milyon lira. TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz soru önergesine gönderdiği yanıtta, "APK Baş- kanlığı'nda son iki yıl içerisin- de orijinal araştırma, planla- ma ürelimi yapılmamıştır"de- di. KİT'ler: Hazine Müsteşarlı- ğı'nın verdiği bilgıye göre Ka- mu îktisadi Teşebbüsleri'nin AKP kadrolannda 877 personel bulunuyor. Bu kurumlarda aktıf olarak ça- lışan AKP çalışanı sayısı ise 601. 276 personel aktif olarak çalış- mıyor. tkı AKP hükümetince bu kadrolara 145 atama yapıldı. 2003 yılında APK görevlilerine ödenen toplam maaş 15 trilyon 267 milyar lira. Hazine, "FiÛen görev yapmayan çalışanlardan ihtisasları ile ilgili çalışmalar yaptırılmak ve konıisyonlarda görev verilmek suretiyle fayda- lanılmaktadır" yanıtını \ eriyor. ÖtB: Özelleştırme Idaresi Başkanlığı ile özelleştırme kap- samındaki kuruluşlann APK bı- rimlerinde 186 çalışanı bulunu- yor. 16 kişi ÖtB bünyesinde ça- lışıyor. AKP hükümeti bu görev- lere 25 atama yaptı. TEDAŞ'ta 53,PETKİM'del8,THY'de26, SEKA'da 14 APK uzmanı görev yapıyor. ÖtB, bünyesindekı APK çalışanlanna aylık 354 milyar li- ra maaş ödüyor. Milli Eğitim Bakanlığı: Çe- şitli unvanlara sahip 87 personel APK'de çalışıyor. AKP'li bakan- lar bu görevlere 26 personel ta- yin etti. APK çalışanlannın 2004 Man ayındakı toplam brüt maaşı 117 milyar lira. YURTKUR'da- kı 37 APK çalışanının brüt mali- yeti ise 52 milyar lira. Çalışma Bakanlığı: Bakanlık bünyesinde 33 APK uzmanı gö- rev yapıyor. AKP döneminde 7 tayın yapıldı. SSK Başkanlı- ğı 'nda 33 APK uzmanı görev ya- pıyor. Buraya da AKP dönemin- de 7 tayin yapıldı. Bağ-Kur Ge- nel Müdürlüğü'nde 12 APK uz- manı bulunuyor. Enerji Bakanlığı: Bakanlığın ilgili KİT kuruluşlanndakı APK birimlerinde toplam 377 perso- nel çalışıyor. AKP döneminde 69 tayin aerçekleştınldi. Bakanlık, TEDAŞ'ta 19. TKl'de 19, T- PAO'da 15 ve BOTAŞ'ta 85 per- sonelin pasif durumda olduğunu bıldirdi. Bakanlık bünyesındeki APK personelınin yıllık toplam maliyeti 6.7 tnlyon lira dolayın- da. Kültiir ve Turizm Bakanlığı: APK uzmanı olarak 100 perso- nel görev yapıyor. Son iki hükü- CUMOK buluşmasıGazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Ku- rulu Başkanı İlhan Selçuk ile Cumhuri- yet Okurları (CUMOK) 2004 yaz buluş- masında Sultanahmet sahilindeki Şehir Restoran'da bir araya geldiler. Yemeğe yüzlerce okurumuz katıldı. "Sen gel- mezsen bir eksiğiz" sloganıyla yola çıkan CUMOK'luların buluşmasında konuşan Selçuk, "Ben de bir CUMOK'luyum. Bugün düşünmemiz gereken, 'Neden bir aradayız' sorusunun cevabıdır. Bu buluş- manın genelgeçer gerekçesi, bugün Tür- kiye'nin üzerine çarpı işareti konulup ılımlı İslam cumhuriyeti kurulmasından söz açılmasıdır" dedi. Cumhuriyet gaze- tesinin, kuşaktan kuşağa aktanlan bir ansiklopedi olduğunu söyleyen Selçuk, "Cumhuriyet gazetesinin okuru olmak, bir 'kimlik' sahibi olmaktır" diye konuş- tu. CUMOK üyesi Nursel Atmacalı ise CUMOK'lular olarak amaçlarının. laik, çağdaş yurttaşlar topluluğuna ulaşmak için mücadele etmek olduğunu söyledi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte CU- MOK'lular şiir dinletisi ve müzikle coş- tular. (Fotoğraf: TARKAN TEMUR) metçe 76 bürokrat kurula tayin edildi. Çevre ve Orman Bakanlığı: Bakanlık ve bağlı birimlerde 163 APK çalışanı bulunuyor. Bu per- sonelin 129'unun aktif olarak görev yaptığı bildirildı. Bakan- lık, 34 personele ise "fiilen" hıç- bir görev \erilemediğini açıkla- dı. " Diyanet: Toplam 47 kişi APK uzmanı kadrosunda. APK çalı- şanlannın brüt maaşı 2 milyar 236 milyon lira ile 1 milyar 18 milyon lira arasında değişiyor. AKP hükümetleri döneminde 6 kişi bu daıreye atandı. Tanm Bakanlığı: APK kad- rolannda 142 kişi çalışıyor. AKP'li bakan ise kurula toplam 61 personel tayin etti. Personelin aylık toplam maliyeti 146 milyar lira. BYEGM: Basın-Yayın Enfor- masyon Genel Müdürlüğü'nde 24 APK çalışanı var. AKP, 7 ça- lışanı bu kızak görevlere atadı. Atananlar arasında 4 mütercim. bir savunma uzmanı bulunurken 2 kişi de yurtdışındaki görevle- rinden alınarak APK'ye tayin edildi. DİE: APK kadrosunda bulu- nan 6 personel de AKP dönemin- de atandı. Gümrük Müsteşarlığı: 24 APK çalışanının aylık toplam maliyeti 17 milyar 410 milyon li- ra. SHÇEK: 16 APK uzmanı gö- rev yapıyor. AKP, 8 kişiyi bu gö- rev lerle kızağa çektı. Adalet Bakanlığı: AKP, 1 ku- rul başkanı, 2 kurul üyesi ve 6 tet- kik hâkimini bu görevlere tayin etti. APK'de toplam 24 personel bulunuyor. İçişleri Bakanlığı: APK Baş- kanlığf nda 55 kadro dolu bulunu- yor. AKP, 10 araştırmacı, 1 uz- man, 1 mütercim olmak üzere 17 çalışanı bu birime tayin etti. Maliye Bakanlığı: APKde 307 personel görev yapıyor. tkı AKP iktıdan, 37 bürokratı kurula tayin ederek kızağa aldı. Mahkeme ka- ranyla göreve iade edihnesi gere- ken bazı personel de APK'ye ta- yin edildi. APK çalışanlannın 1 aylık toplam brüt maaşı 516 mil- yar lira. Bayındırlık Bakanhğı: Bakan- lık, toplam APK kadrosuyla ilgi- li bilgi vermedı. Ancak AKP hü- kümetlennce bu görevlere 24 ta- yin yapıldı. Bayındırlık Bakanı, "APK kadrolanna atanan per- soneUer, eğitim, bilgi ve tecriibe- lerine göre istihdam edilmekte- dir" serekçesini de ileri sürdü. Sağük Bakanüğı: 57 APK uz- manı görev yapıyor. AKP'li ba- kan, 19 kişiyi kurula tayin etti. Tüm APK uzmanlannın nisan ayı brüt maaşlannın toplamı 72 mil- yar 429 milyon lira. Sanayi Bakanhğı: Şeker Fab- nkalan AŞ'de 12 personel AP- K'de. 2003 yılında bu binmdeki personele toplam 222 milyar 249 milyon lira maaş ödendı. Sümer Hah'da 10 personel APK'de. GSGM: Gençlık ve Spor Genel Müdürlüğü merkez teşldlatında 54 APK uzmanı bulunuyor. AKP döneminde 12 tayin yapıldı. 1 güıılük sözleşmeyle SERTAÇ EŞ ANKARA - Sınır ve kural tanımayan AKP kadrolaşması, Denizcilik Müsteşarlı- ğı'nda da kendini gösterdi. AKP'nin iktida- ra gelmesinin ardından Denizcilik Müste- şarlığı'mn Çanakkale ve İstanbul boğazla- nnda çalışan sözleşmeli personelınden 86'sı işten çıkanldı. Ardından AKP Eskişehir Mil- letvekili Muharrem Tozçöken, Boiu Mil- letvekili Yüksel Coşkunyiirek, Kırşehir milletvekilleri Hacı Turan, Mikail Aslan ve tstanbul Milletvekili Ali tbiş'in kendi adamlannı işe yerleştirme istemleri Ulaştır- ma Bakanı Binali Yıldınm tarafından ye- rine getirildi. AKP, iktidara gelmesinin ardından diğer kurumlarda olduğu gibi Denizcilik Müste- şarlığı'nda da kadrolaşmaya başladı. Ulaş- tırma Bakanlığı'na bağlı müsteşarlıkta, ba- kan oluruyla işe ahmlar gerçekleştirildi. Müsteşarlık, Çanakkale ve tstanbul boğaz- lannda sözleşmeli çalışan toplam 86 kişiyi işten çıkardı. Daha sonra olayın yargıya yan- sıması üzerine Müsteşarlık, çıkarma gerek- çesi olarak, "Trafik Kontrol Düzeni olarak başlatılan proje kapsamında sözleşmeli personel alındığım, daha sonra YTS pro- jesinin faaliyete geçmesi nedeniyle bu per- sonele ihtiyaç kalmadığı" açıklamasını yaptı. Çıkanlan personele daha önce "hiz- met içi eğitimle" çeşitli meslek kurslan dü- zenleyen Müsteşarlığın gerekçelerinden bi- risini de mesleki yetersizliğe dayandırması çelişki yarattı. tşten çıkanlan personel ara- sında "kronik böbrek yetmezü'ği" nede- niyle hasta olan ve atıhııasının ardından te- davi olanağı bulamayan kişilerin de bulun- duğu öğrenildi. tşten çıkarmalann ardından AKP'li yöne- timin kadrolaşma girişimi de başladı. Yan- daşlannı işe yerleştinne konusunda AKP'li yönetimin sınır tanımadığı da iş sözleşme- İeriyle ortaya çıktı. Kırşehir milletvekillen Hacı Turan, Mikail Arslan, tstanbul Millet- vekili Ali İbiş, Ulaştırma Bakanı Binali Yıl- dınm'a adını verdiklen kışinin işe almması amacıyla bir yazı yazdılar. Adı geçen kişi- nin üstün özelliklere sahip olduğunu iddia e- den milletvekilleri, "Bu itibarla, kendisine verilecek olan her türlü görevin üstesin- den geleceğine emin olduğumuz kardeşi- mizden. Bakanlığınız uhdesinde bulunan Denizciiik Müsteşarlığı'nda 4 B kapsa- mında değerlendirilmesi hususunda emir ve müsaadelerinize saygılarımızla arz ederiz" ıstemınde bulundular. Aynı kişi için Bolu Milletvekili Yüksel Çoşkunyürek ve Eskışehir Milletvekili Muharrem Tozçöken de Bakan Binali Yıldmm'a birer yazı yaza- rak işe alınmasını istediler. Bakan Yıldınm, gelen talepleri değerlen- direrek adı geçen kişiyi işe aldı. Yıldınm işe alınan kişi ile "Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı adına hareket ederek" söz- leşme yaptı. AKP'li yönetim, personel alımı konusun- da daha da ileri gitti. Mahkemeye persone- le ihtiyaç kalmadığını bildirmesine karşın müsteşarlık, yine partililerin istemi üzerine alınan bir kişiyle 1 günlük sözleşme yaptı. Bu sözleşme de Bakan Binali Yıldınnı ile işe alınan kişi arasında gerçekleştirildi. îşe alı- nan kişinin sözleşmesinın başladığı günün ertesi gün bitmesine karşın halen daha ça- lışmaya devam ettiği öğrenildi. Binali Yıldı- nm ile 1 günlük sözleşmeyle işe alınan per- sonel arasında yapılan sözleşmenin 11. mad- desı şöyle: "tşbu sözleşme 30.12.2003 tarihinden 31.12.2003 tarihine kadar geçerlidir." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Ortadoğu ve Kuzey Afrika... İki kıtanın ucunu demokrasi kuşağıyla bir araya geti- rip G-8'e bağlayacaklar. Ucu bağladın mı, gerisi ko- lay... Bundan böyle yeri geldikçe "demokratik uşak" tanı- mını kullanacağız. Ne demek istediğimizi açalım... Bush yönetiminin G-8 zirvesinde kızartıp soslayarak masaya getirdiği projenin temel hedefleri şunlar: 1- Projenin kapsama alanına giren ülkelerin tümün- de serbest piyasa ekonomisi uygulanacak. Bir başka deyimle, çokuluslu şirketlerin (ÇUŞ) rahatça hareket edebileceği geniş sahalar oluşturulacak. 2- Parlamentolar güçlendirilerek ülke içindeki tüm grupların temsil edilmesi sağlanacak. Bunun laboratu- varı Irak. Ülke içindeki farklı kesimler birbirine düşman olacak, arada dengenin sağlanması için tepeye genel vali yetkisinde Batılı bir yönetici atanacak. Böylece he- def ülke yönetimi, G-8'ler başta olmak üzere dışarıdan gelen herhangi bir isteme güçlü bir biçimde karşı dur- ma refleksinden yoksun olacak. 3- Hedefteki ülkelerin tümünde medya yeniden ya- pılanacak. Tüm bu yapının halkla ilişkiler temsilciliğini üstlenebilecek bir medya oluşumu sağlanacak. Her ül- kede çok sayıda televizyon kanalı olacak ama, tümün- den tek ses çıkacak. Yani, çok kanallı tek seslilik koro- su oluşturulacak. Tek ses, ilhamı Teksas'tan alacak. 4- Ekonomiyi ve gerçek anlamda siyasi erki elinde tu- tan ÇUŞ'lara ve gelişmiş ülkelerin temsilcilerine karşı çıkanlar da "demokrasi karşıtı", "özgüıiük düşmanı" i- lan edilecek! Işte size DUP... Bush'un büyük adamı! Bush, G-8 zirvesinin ardından şöyle dedi: "G-8 ülkeleri ve Türkiye, enerjilehni ve kaynaklannı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde özgürtük ivmesi- ne destek için kullandı." Bush yönetiminin bölgedeki hedefleri bağlamında Tür- kiye, çok kritik bir eşikte bulunuyor. Ortadoğu'nun iki ki- lit ülkesi Suudi Arabistan ve Mısır, bu zirveye katılmayı reddetti. Burada Mısır'ın önemini ayrıca vurgulamak ge- rek. Salt şu ömek bile bir şeyler anlatmaya yeter: ABD'nin, Arap ülkelerinde görev yapacak diplomat- ları önce Mısır'a geliyor. Ortalama 6 ay kalıp Arapçayı ve Arap dünyasını öğreniyor. Bu donanımla görev yeri- ne gidiyor. Mısır, DUP'a en azından şu aşamada karşı durarak öteki karşıt ülkelerin sempatisini kazanmış durumda. Devamı ne olur, kestirmek zor. Erdoğan yönetimi ise Bush markalı her şeyi giyerim diyerek kılıktan kılığa giriyor. Türk^e'nin Arap ülkeleriy- le ilişkileri mükemmel sayılmaz. önceki iktidarların ya- ni sıra Erdoğan ve Gül de resmi ziyaretlerle bunu gör- düler. Bunun üstüne bir de "Bush'un bölgedeki taşero- nu" unvanını alırsak ne olur? lyi olmaz... Onümüzdeki hafta AB-ABD buluşması var. Türkiye buradaki gündemin de maddelerinden birini oluşturu- yor. AB'den ev ödevi alan Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya ders vermeye hazırlanıyor! Böylesine karmaşık bir coğrafyada, böylesine karma- şık bir rol üstlenmek, insanın kişiliğini de bozar! Çok ki- şilikli hale getirir. Gün gelir, nerede hangi kişiliği sergi- leyeceğinizi bilemezsiniz. Bush'un "büyük adamı" Er- doğan yakında "herdoğan" unvanı alırsa, şaşırmamak gerek! Yazıyı DUP'la bağlayalım... Dışarıdan dayatmayla, dışarıda yapılan planlarla ge- tirilen demokrasi, bir kişiye, bir ulusa, balık tutmasını öğ- retmek yerine, gerektiği kadar balık vermeye benzer. Bu tür projelerin peşinden koşanlar için uzun yorum yap- mayalım. "Balık" sözcüğünün ilk harfini atalım, yeter! ankcum f cumhuriyet.com.tr MESELA DEDİK ERDALATABEK Keçiler gene keçilik yapıyor... • BaştarafıArka Sayfada insanlar inekleri neden sevlyor? r^viksakal sözlerini şöyle A^sürdürdü: - tnsanlar inekleri neden seviyor? Gayet açık, onlara her yönüyle hizmet ettikleri için severler. însanlar çıkar- lan olmadan kimseyi sev- mezler, bunu hâlâ anlaya- madınız mı? Bakın çevTeni- ze; insanlar annelerini. ba- balannı, kanlannı. kocala- nnı. kardeşlerini. çocuklan- nı bile kendi çıkarlan için severler. Anneleri çocuklan için deli divane olur. büyü- viince takdir mi göriirler, ne gezer? Babalan hele işsiz kalsın da eve para getirme- sin, yüzüne bile bakmazlar. Kocalan kanlannı işlerini yapar diye sever. kanlan da kocalannı onlan rahat ettirir diye sever. Anne babalar ço- cuklannı kendilerine itibar kazandınr. gurur verir diye severler, hele başansız ol- sunlar. onlardan utanırlar. Kendilerini bile böyle seven ınsanlar inekleri başka ne için sevsinler ki? Onlann çalışkan öğrencilerine 'in- ek' dediklerini bilmiyor mu- sunuz? Biz keçiler insanlar tara- findan horlandığrmız zaman yammızda hiçbir hayvan y- er almadı. İnsanlar bizi yo- la getiremedikleri için, bize istediklerini yaptıramadık- lan için bütün keçileri yok etmeye kadar vardılar. Ama bizi yok edemediler. ede- mezler de. Onun için bu top- lantılara katılmıyoruz. çün- kü bunlardan bir şey çıka- cağına ınanmıyoruz. Sızin bir şey yapabilmeniz için önce gözünüzü yerdeki ot- tan ayırmanız gerekir. Şim- di buradan aynlıyorum. size iyi şanslar diliyorum. Diksakal kimseyi selam- lamadan çıktı gitti. Montafon söz aldı... Montafon az konuşma- sıyla ünlü cins bir inekti. Söz aldı: - Arkadaşlar, keçilerin bi- ze iyi bir ders verdiğini ka- bul etmemiz gerekiyor. Gerçekten de insanlann bı- zim iyiliğimizi düşündük- lerine inanmamız fazla uzun süren bir saflık oldu. kabul etmeliyiz. Ama şim- di öyle bir yere geldik ki burdan dönmek de zor. Bu konforlu ağıllan. yemyeşil otlaklan nasıl bu^kınz. He- pimizin sağlık sigortası v ar, düzenlı veteriner kontro- lünden geçiyoruz. Evet, sü- tümüz sağılıp peynir, yo- ğurt oluyor; etimiz de ka- saplara gidiyor ama yaşadı- ğımız sürece iyi bakılıyo- njz. Yaşlanıp orda burda se- fil olmak artık işimize gel- mez. Ne yapalım bılmiyo- nım, karar vermek kolay değıl.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle