Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-12 HAZİRAN 200-4 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
• ••
"Türkiye, Bangladeş'in IKO genel sekreteri adaymı çekmesi için Pakistan'ı araya soktu
Başkanbk yanşıkızışıyor• Pazartesi tstanbul'da
başlayacak İKÖ doruğu
öncesinde Türkiye,
Bangladeş ve Malezya
adaylannı geri
çekmezken Ankara,
İslamabad'ı devreye
sokarak Bangladeş'i saf
dışı bırakmaya çalışıyor.
Bangladeş'in adayınm
'savaş suçlusu' olduğu
öne sürülüyor.
SERKAN DEMJRTAŞ
ANKARA - îslam Konferansı Ör-
günVnün(ıKÖ) 1 4-16 Haziran gün-
lennde Istanbul'cLa yapacağı dışişle-
ri bakanları zirvesinde genel baş-
kanlık yanşı yaşanacak. Türkiye, 4
yıl önce YaşarYaJaş'layaşadığı ba-
şansızlığı bir darıa tekrarlamamak
içintüm gücüyle Prof. Dr. Ekmelet-
tin Ihsanoğlu'nu seçtirmeye çalışır-
ken Bangladeş ve Malezya da aday-
lannı gen çekmeye yanaşmıyor.
Ihsanoğlu"nun yanı sıra Bangla-
deş 'ten Başbakar» Danışmanı Sala-
uddin QuaderCh«wdury ile Malez-
RUS DIŞİŞLERİ BAKANI SERCEİ LAVROV CELİYOR
AYHAN ŞÎMŞEK
ANKARA - Rusya Dışişleri Bakanı
Sergei Lavrov. Türkiye'ye ilk ziyaretini
gelecek hafta gerçekleştirecek. Islam
Konferansı Örgütü'nün (ÎKÖ) 14-16
Haziran'da Istanbul'da yapılacak doruk
toplantısına davet edilen Lavrov'un,
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le
görüşeceği ve Kıbns'taki son
gelişmelerin değerlendirileceği
bildirildi. Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin, NATO doruğu
kapsamında Türkiye'ye yapacağı
ziyareti iptal ederken Lavrov ilk
ziyaretini gelecek hafta gerçekleştirecek. ÎKÖ'de
gözlemci statüsü isteyen Rusya. Istanbul'daki
zirveye konuk olarak katılacak. Gül ile Lavrov'un
Lavrov İstanbuTda tKÖ
topiantıianna kaülacak.
yapacaklan görüşmede öncelikli
gündem maddelerinden biri Kıbns
olacak. NATO zirvesinde ülkesini
temsil edecek olan Lavrov, bir ayda iki
kez Istanbul'u ziyaret edecek.
Hükümet, Rusya'yı Kıbns Türklerine
açılım konusunda ikna etmekte
başansız olmuştu. Rus diplomatik
kaynaklar, Rusya'nın BM Güvenlik
Konseyi'nde Kıbns konusunda
sergilediği tutumu sürdürdüğünü
belirtirken, Genel Sekreter Kofi
Annan'ın raporu doğrultusunda
Kıbns Türklerine tecridin kalkmasına
karşı olmadıklarını kaydediyorlar.
Kuzey Kıbns ile ticaret yapılabileceğini de
belirten Rus diplomatlar, bunun "yeşil hat"
üzerinden olmasında ısrar ediyorlar.
ya'dan Büyükelçi Hasmi bin Agam.
Yıl sonunda boşalacak ÎKÖ Genel
Sekreterliği ıçin yarışıyorlar.
tKÖ'nün, aday gösteren ülİcelerin
kendi aralannda anlaşarak zirveye tek
adayla girilmesini istemelerine kar-
şın hiçbir ülke geri adım atmadı.
Türkiye ve Bangladeş, 2OOO'de de
karşı karşıya gelmişler, her iki ülke-
nin de geri çekilmesi sonucu Fas
adayı seçilmişti.
Türkiye ve Bangladeş, 4 yıl önce
fedakârlık yaptıklannı belirterek bu
seçimde mutlaka genel sekreterligi
almak istiyorlar.
Zirvenin ev sahipliğini üstlenen
Türkıye, bu konumunun getirdiği
avantajı da kullanmayı öngörüyor. Dı-
şişleri Bakanlığı Müsteşar Yardım-
cısı Büyükelçi Baki İlkin'i Pakis-
tan'a gönderen Türkiye, Islamabad'ı
devreye sokarak Bangladeş'in ada-
yını geri çektirmeye çalışıyor. Dip-
lomatik kaynaklar, henüz hiçbir ada-
yın geri çekilmediğini, ilk başlarda
daha düşük profil ızleyen Malez-
ya'nın da adayını seçtirmek için bas-
tırdığını belirttiler. Genel sekreterin
3 günlük zirvede belirlenmesine ke-
sin gözüyle bakıhyor.
En yüksek profil Türkiye'nin
Türkiye'nin bir başka avantajı da
adaylar arasında en yüksek profile
sahip olması. iKÖ'nün Islam, kül-
tür ve bilim tarihi alanlanndaki yan
kuruluşu IRCICA'nın direktörlüğü-
nü 20 yıldır sürdüren ve Islam bilim
dünyasında saygın bir isim olarak
tanınan thsanoğlu, Bangladeşli ada-
ya göre çok üstün nitelikler taşıyor.
Chowdury'nin adaylığı, ülkesin-
de ve insan haklanna önem veren ts-
lam ülkelerindeki aydınlar ve sivil
toplum kuruluşlannca tepkiyle kar-
şılanıyor. Chovvdury'nin babasının,
Bangladeş ile Pakistan arasında
1971 'de yaşanan savaşlar sırasında
Pakistan ordusuyla işbirliği yaptığı
ve Pakistan Hareketi adlı örgütün li-
deri olduğu kaydediliyor. Chovv-
dury'nin adının da 1972'den itibaren
birçok adam öldürme olayına kanş-
tığı, sonaştumnalann önlendiği sav-
lanıyor.
OLI7NPOWELL'DAN AĞIR İTİRAF
Tardon, terörde
azalnıa olmamış'
Dtş Haberler Ser*isi - Washing-
ton'ın. "teröre karşı savaşın ka-
zamlmasının kanıta" olarak sun-
duğu 2003 Dünyaı Terör Rapo-
ru'nun, yanlış olduğu ortaya çık-
tı. Dışişleri Bakanı Coün Pövvell,
terörün azaldığını öne süren ra-
por için "masumbiridariyanhs"
dedı.
Povvell, 29 NisaJi'da bakanlı-
ğınca yayımlanan ra- _.
porda belırtildiğınin
tersine dünyada te-
rör olaylannın arttı-
ğmı belirtti. Powell,
küresel terör saldın-
lannın 2003 "te son
34 yıluı en düşük dü-
zeyinde olduğunu
öne süren raporun
yanlışlığını itiraf
ederken *Şu anda gÖ-
rünen, masum bir
idari yanhş. Yeni bir
birimin.yeni eteman-
lanyla yaptığı yanhşhk" dedi ve
raporun düzeltılmiş halinin yakın-
da yayımlanacağını belirtti.
Boucher da kabul etti
Bakanhk sözcüsü Richard Bo-
ucher da, raporda "çeşitli hatalar"
bulunduğunu kabul etti, ancak
bunlann hiçbirinin "art niyetle
• ABD
Dışişleri
Bakanı,
hazırladıklan
terör raporunun
yanlış
olduğunu,
saldınlann
arttığını
söyledi.
yapılmadığınT söyledi. Sözcü,
"Anlaşılan o ki geçen yıtan bütün
olaylan hesaba katılmamış" de-
di ve bu yanlışlığı, raporu kale-
me alan birimde yapılan yeni dü-
zenlemeye bağladı.
'Rapor çarpıüldı' iddiası
Dışişleri Bakanlığı'nın rapo-
runda, dünyada terör olaylannın
1969'dan bu yana en
düşük düzeye indiği
kaydediliyordu. Baş-
kan George Bush yö-
netimi, bu sonuçla-
nn, 11 Eylül saldın-
lanndan sonra önce-
liği "teröriemücade-
leye" veren ve bu ge-
rekçeyle Irak'a saldı-
ran Amerikan yöne-
timinin, "zaferyohm-
dafleriediğininbirka-
nıtı" olarak sunul-
"""*' muştu. Dışişleri Ba-
kanlığı Terörle Mücadele Birimi
Başkanı CoferBlackde raporda,
toplam 190 terör saldırısından
söz edilmesıni "iyi haber" olarak
nitelemiş ve bu eğılımın 2004'te
de süreceğini açıklamıştı. De-
mokrat Parti Senatörü Henry
\Vaxman. hükümeti, raporu çar-
pıtmakla suçlamıştı.
Çatışmadan arta kalan
Irak'ın başkenti Bağdat'ta,Ameri-
kan askerleri ile Şii milisler arasın-
da çıkan çaüşmada 3 Iraklının öl-
düğü, çok sayıda kişinin yaraiandığı bildirildi. Bağdat'ın Şiilerin çoğunlukta olduğu Sadr mahallesinde önceki gece
Amerikan askerleriyle milisler arasında çıkan çatışmada 1 Iraklı öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Önceki gün yaşa-
nan çaüşmalarda parçalanan bir aracın önünden Iraklı çocuklar bisikledegeçtiler. İ Ikenin güneyindeki Necef'te
günlerdir süren çatışmalar nedeniyle dün yapılması planlanan cunıa namazı da kılınmadı. (Fotoğraf: AP)
Köpekle korkutmaya üst düzey izin
Washington Post gazetesi, askerlerin kaç tutukluyu köpek korkusu
nedeniyle altlanna işetecekleri konusunda yanşma bile yaptığını yazdı
Dış Haberler Servisi- ABD
stihbarat görevlilerinin,
[rak'taki Ebu Garib Ceza-
jvi'nde yaptıklan sorgular-
Ja, ağızlık takılmayan köpek-
erin kullanılması emrini ver-
likleri ve askerlerin rutsak-
lan korkutma yanşına giriş-
dkleri öne sürüldü.
Amerikan Was- _ _ .
hington Post gaze-
resinin, köpekler-
len sorumlu asker-
enn soruşturma-
ardaverdikleriıfa-
delere dayandırdı-
ahaberine göre,
ıralık ve ocak ay-
annda üst düzey
ıskeri istihbarat
jörevlileri birçok
sez Iraklı esirlerin
iorgulanmalan sı-
-astnda odaya köpek getiril-
mesini istedi.
15santimetre yakınında...
Köpeklerden sorumlu iki
asker, Çavuş Michad Smith ve
^a\ıış Santos Cardona, ceza-
îvındekı asken istihbarat yet-
dısi Albay Thomas Pap-
pas'ın, köpeklerin kullanıl-
-nasını onayladığını düşün-
• Irak'taki
Amerikalı
askerler
soruşturmalar
sırasında
köpek
sokulmasının
istendiğini
iddia ettiler.
dükleri için bu isteğe uyduk-
lannı belirtti. Smith, sorgu-
culann emriyle, ha\ layan kö-
pekleri sorgulanan kişilerin
15 santimetre yakınına kadar
yaklaştırdıklannı söyledi.
Soruşturma açümadı
Gazete, köpeklerin sorgula-
,™. „ . mada kullanılma-
sının askeri istih-
baratın kullandığı
soruşturma mer-
kezlerindeki yet-
kili subay tarafin-
dan onaylanması
gerektiğinı yazdı.
Habere göre, kö-
peklerden sorum-
lu iki asker, kaç tu-
tukluyu köpek kor-
kusu nedeniyle alt-
lanna işeteceklen
konusunda "yanşma" bile
yapmışlar.
Haberde, Smith ve Cardo-
na'nın, cezaevindeki ışkence
ve kötü muamele nedeniyle
haklannda soruşturma açıl-
mamış olduğu belirtildı.
Ordu sözcüsü Yarbay Pa-
mela Hart ise gazeteye yap-
tığı açıklamada, "konunun
araştınkhğınr söyledi. •
TALATTAN AÎHM^YE ÇAĞRI
Yeni koşullara
göre davranılsın'
Dış Haberler Servisi -
KKTC Başbakanı Mehmet
AK Talat, Avrupa İnsan Hak-
lan Mahkemesi'nin (AİHM),
BM planıyla ilgili Kıbns'ta
yapılan halkoylaması sonuç-
lannı göz önüne alması ge-
rektiğini söyledi. Talat, Av-
rupa Konseyi'ndeki (AK)
temaslan çerçevesinde dün
sabah ilk önce
AİHM Başkanı
LuziusWfldhaber
ile bir araya geldi.
Gazetecılerin
sorulannı yanıt-
lavan Talat,
AİHM'nin, Kıb-
ns'ta ortaya çıkan
yeni koşullara gö-
re çalışmalannı
sürdürmesi ge-
rektiğini bildirdi. Referan-
dumda Kıbrıslı Türklerin
banş planını kabul ettiğini.
Rumlann ise reddettiğini
anımsatan Talat, "Planı ka-
bul eden KKTC dışlanıp.
reddeden Rumlar Kıbrıs'ın
tamamını temsil edemez ve
AİHM'ye sanki hiçbir şey
olmamış gibi şikâyet başvu-
rusunda bulunmava devam
• KKTC
Başbakanı,
referandum
sonuçlanmn
göz önüne
alınmasını
istedi.
edemez. Bu gerçeği Avrupa
\e uluslararası kamuoyu an-
ladL V\ Udhabtre görüşleri-
nıizi açıkladık" dedi.
Talat, görüşme su-asında.
KKTC'de Rumlann toprak
ve mülk iddialanyla ilgili
şikâyetlerini değerlendir-
mek amacıyla kurulan ko-
misyonun çalışmalan hak-
kında da bilgi
verdiğini söyle-
di. Talat, daha
sonra AK'nin
dönem başkanı
Norveç'in Bü-
yükelçisi Torbi-
an Froysnes ile
görüştü. KKTC
Başbakanı Talat,
dün akşam saat-
lerindeyse Av-
rupa Konseyi Genel Sekre-
teri W'alter Schvrimmer ile
bir araya geldi.
Bu arada, A\rupa Konse-
yi'ndeki Yunan ve Rum bü-
yükelçileri, Talafın Stras-
bourg'da en üst düzeyde kar-
şılanmasına tepki göstere-
rek Avrupa Konseyi'nin il-
gili temsilcilerine protesto
mektubu gönderdi.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
Yarım Yüzyıllık
Tarih Dersleri
Adı değiştirilip, "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika
Projesi" dense de, aslında herkesin "BOP" diye bil-
dıği Amerikan tasarısı "genişletilmiş" G-8 toplantı-
sında görüşüldü. Bizim gazetelerimizde daha ziya-
de Tayyip Erdoğan'dan esirgenen kırmızı halı ve
Bayan Erdoğan'ın katıldığı "first lady"se\ yemekte
yer almış olsa da, bu toplantıdan çıkan ciddi, hatta
vahim sonuçlar var...
Bir kere, toplantıya masaya eklenen bir sandalye-
de degil, G-8'in asıl üyesi olarak katılan devletlerden
de -başta Fransa olmak üzere- bu "proje"ye karşı
çıkışlar olduğu anlaşılıyor. Ikincisi, G-8 üyesi olma-
dan bu toplantıya katılan devletlerden önce, katılma-
yı reddedenlere bakmak gerekir. Üstelık bu devlet-
ler, başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere,
"proje"ye destek vermek şöyle dursun, ABD'nin ha-
zırlamaya çalıştığı Ortadoğu girişimine karşı bir "Arap
Cep/7es/"oluşturuyoıiar. Bu ikilinin oluşturduğu "cep-
he"ye Arap Birliği başkanlığını yürüten Tunus da,
katıldığını açıkladı.
Demek ki, BOP girişimi, daha başlangıçta, böl-
ge devietlerini aynı amaç çevresine toplayan bir
girişim olmaktan çıkıp, Ortadoğu da cepheleş-
meyi başiatan bir olumsuz adıma dönüşmüş du-
rumda. Şımdılik, bir yanda Mısır, Suudı Arabistan ve
Tunus, öte yanda da Cezayir, Bahreyn, Ürdün ve Ye-
men. Zaten Ortadoğu'da, özellikle Arap devletlerini
içine alan bir "proje"yi, Irak işgal altındayken, Filis-
tin sorunu çözülmeden ve Araplar arasında "de-
mokratik" ilerlemeyi en önde sağlamış bulunan Fi-
listin halkının tecrit ve yok edilişi sürdürülerek yürür-
lüğe koymaya kalkışmak, ancak böyle bir bölünme
ile sonuçlanabılirdi...
Mısır ve Suudi Arabıstan'ın "proje"ye karşı çıkış
gerekçeleri anlamlr. Ikı devlet, BOP'un Arap dünya-
sını "çıkarlar dünyası"na dönüştüreceğine inandık-
lannı ve bölgeye "yabancı müdahale"ye kesinlikle kar-
şı olduklarını açıklamışlar.
G-8 bildirisi ise toplantının sonuçlannı açıklıyor.
Bildiriye göre, bölgede "özgüriük, demokrasi ve re-
fahın gelişiminin desteklenmesi" için bir girişim baş-
latılmış ve bu çerçevede "demokrasi yardım diya-
loğu" adlı bir mekanizma oluşturulmuş. Bu meka-
nizmanın eşbaşkanlan ise "demokratik ortak" ola-
rak Türkiye, "bölge ülkesi" olarak Yemen ve G-8
üyesi olarak Italya olmuş... Demek ki Türkiye G-8'in
"demokratik ortağı" olarak, bökjede "demokrasiyar-
dım diyaloğu" işinin -tabii bu "iş" ne anlama ge-
liyorsa- başını çekenlerden olacak. Ve bölgede
cepheleşmeye yol açacağı artık belli olan bir
bölge-dışı girişimin bölgedeki "önder'liğini ya-
pacak...
Tıpkı 1950'lerde olduğu gibi...
1950'lerin başında Demokrat Parti iktidan, "Soğuk
Savaş militanlığı"na ilk adımı Ortadoğu Komutanlı-
ğı içinde yer almaya hevesli görünerek Ingiltere ile
birlikte adım atmaya kalkışmıştı. Kolonyalizmin tas-
fiye olduğu bir dönemde bu, ne kadar da ileri görüş-
lü bir adımdı! Ardından 1955 Bağdat Paktı, ABD'nin
önderfiğinde kurulan ve Türkiye'nin en ön safta, yı-
ne militanca yer aldığı biriiktelik oldu. Ama bu giri-
şim, Ortadoğu'yu emperyalizme ve sömürgeciliğe ta-
raf olanlar ve olmayanlar olarak ikiye bölmekten baş-
ka bir işlev göremedi. Son olarak da Türkiye, 1957'de
Amerikan Başkanı Eisenhower'in adıyla anılan "dokt-
rin"\n baş savunucusu oldu. Eisenhower I957'de
"doğal kaynakları bakımından Batı için yaşamsal
öneme sahip olan Ortadoğu 'da 'uluslararası komü-
nizm'/n dolaylı (bilvasıta) veya doğrudan saldırısı
karşısında bölge ülkelerine yardım edeceğini" açık-
ladığında, bu yardıma talip olan ilk ülke Türkiye ol-
du.
1957 ve 1958'de Lübnan ve Suriye'de iktidar de-
ğişiklikleri olduğunda, bunlan ABD'den önce "ulus-
lararası komünizmin dolaylı saldırısı" olarak yorum-
layıp, bu ülkelere en önde müdahale etmeye kalkı-
şan Türkıye'yi, ABD "fes/c;'n"etmişti. DP iktidan son
bulmadan yalnızca on sekiz gün önce, 9 Mayıs
1960'taTürkiye ile ABD arasında Ortadoğu'daki "do-
laylı" saldırılara karşı işbırliğini öngören bir protokol
imzalanrnıştı.
Bağdat Paktı ve Eisenhower Doktrini, Ortado-
ğu'yu iki cepheye ayıran girişimler olmaktan öte-
ye geçmedi. Türkiye de, bu cepheleşmeye Batı
adına öncülük eden, üstelik Ortadoğu ülkelerin-
deki iç siyasal gelişme ve iktidar değişiklikleri-
ne bile ABD adına müdahale edebileceğini gös-
teren bölge devleti olmaktan öteye gidemedi...
Yarım yüzyıl öncesinden bugünetaşıyabileceğimiz
tarih derslerini acaba öğrenebılecek olan var mı?
Asıl öğrenilmesi gereken ders ise, iç ve dış politi-
kanın nasıl birbirleriyle bağlantlı olduğu ve ken-
di iktidar teminatlannı dışarda arayan iktidarla-
nn dış polirikada ne kadar "hesapsız" adımlar
atabilecekleri değil mi?
ssinagurel@cumhuriyetcom.tr
Alman Dışişleri Bakanı Fischer.
Ankara'ya hayır
demek ahmaklık
Dış Haberler Servisi -
Almanya Dışişleri Ba-
kanı Joschka Fischer,
Türkiye'nin "orta dö-
nemde" Avrupa Birli-
ği'ne (AB) alınması ge-
rektiğini savunarak
-Şimdi demokratik dö-
nüşüm yolunda olan bu
ülkeyeretyanıü vermek
korkunç derecede ah-
maklık ohır" dedi.
Fischer, Yeşiller Par-
tisi'nin Avrupa Parla-
mentosu seçimleri
kampanyasının kapa-
nış etkinliğinde yaptı-
ğı konuşmada Türki-
ye'nin AB sürecine de-
ğinirken "Türkiye, or-
ta vadede AB'ye alın-
mah" yönündeki görü-
şünü yineledi.
Fischer. Düsseldorf'ta
Bırhk 90 Yeşiller Par-
tisi'nin seçim mitingin-
de yaptığı konuşmaday-
sa, Türkiye'nin henüz
AB üyesi olma zamanı
gelmediğini, ancak
Türk hükümetinin ül-
keyi yeniden yapılan-
dırma konusunda iyi
yolda olduğunu belirt-
ti ve "Türldye'de, Av-
rupa'nın değerler siste-
mine uvıım sağlanması
başanlırsa, Türkiye'nin
AB ü\eügi İslamcı te-
rörle mücadeJede önem-
K bir adım olur" dedi.
Fischer, CSU Genel
Başkanı Edmund Sto-
iber. CDU Genel Baş-
kanı Angela MerkeFin
AP seçimleri öncesi
"Türk karşıtı ortam"
yaratma çabasmı "ap-
talhk'' olarak değerlen-
dirdi.