Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ HABERLER CHP'de sular durulmuyor Muhaliflere karşıtüzük kozu • CHP yönetimi, ınuhaliflerin topladığı imza listelerinden "tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edildiği için oy kullanamayacak" olan delegeleri çıkardıktan sonra sayıyı dikkate almaya hazırlanıyor. ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP'de muhalifmilletvekille- ri, tüzük kunıltayı ya da olaganüstü seçimli ku- rultay ıçın başlattıkla- n ımza sürecinde 420 delegeye ulaştıklannı ileri sürerken, parti yö- netimi muhaliflere kar- şı tüzükten kaynakla- nan yetkilerini kullan- maya hazırlanıyor. Yö- netim, genel merkeze verilecek imza listele- rinden, "tedbirli ola- rak disiptin kuruluna sevkedildiğiiçin oy kul- tanamayacak" olan de- legeleri çıkaracak. 420 imza toplandı CHP'de 30 milletve- kilinın oluşturduğu îk- tidar Yürüyüşü Hare- keti, tüzük kunıltayı ya da olaganüstü seçimli kurultay için delege- lerden imza toplama- ya devam ediyor. Mu- halifler, 420 delegeye ulaştıklannı ıleri sü- rerken parti yönetimi bu rakama temkinli yaklaşıyor. Muhalıfler hafta sonu imza sayı- sını 500'e çıkarmayı hedefliyor. Pisiplin cezalan Genel merkez yöne- timi ise toplanan imza- lann kendilenne ulaş- tınlmasının ardından tüzükten kaynaklanan yetkilerini kullanma- ya hazırlanıyor. CHP tüzüğüne göre parti suçlan nedeniyle il yö- nenm kurullannca, ted- birli olarak disiplin ku- ruluna sevk edilen de- legeler. disiplin kuru- lu bir karar verinceye dek haklannı kullana- mıyorlar. Bunun içine imza vermek ve oy kullan- mak da giriyor Bu ne- denle CHP yönetimi unza listelennden bu durumda olan delege- leri çıkarmayı planlı- yor. Yönetim, bu işle- min yapılmasının ar- dından ortaya çıkacak olan imza sayısını esas alacak. CHP'li Antman, Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'm dış gezilerdeki giyim tarzını Meclis'e taşıdı Türk kadmmın îmajı zedeleniyor • Antman, Dışişleri Bakanı Gül'e "Tüm masraflan devletçe karşılanan temsil görevindeki eşlerin kamu görevlileri kıyafet ve görüntüsünde resmi gezilere katılmalan konusunda gereğini yapacak mısınız" sorusunu yöneltti. AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP tzmir Mıllervekıli Canan Antman. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşı Emine Erdoğan ile dığer bazı bakan ve milletvekili eşlennin resrru dış gezilerdeki giysılenni bır sonı önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Antman, Dışişleri Bakanı ve î Başbakan Yardımcısı AbduDah Gül tarafından yanıtlanması ıstemıyle verdiği soru önergesinde şu sorulara yanıt istedi. "Özeüikle yurtdışı resmi gezilere '. kaülan başbakan, bakan ve \\ miOetvekUI eşlerinin temsil \ görevieri nedeniyle kamu görevinde bulunduklannı ve \ ^ ^ kamu görevlileri kınk- knafeti içerisinde ohnalan gerektiğini düşünöyor musunuz? Tüm masraflan devletçe karşılanan temsil görevindeki eşlerin kamu görevlileri kıyafet ve görüntüsünde resmi gezilere kaülmalan konusunda gereğini yapacak mısınız? Dini layafetlerle, resmi gezilere kaülan bu kişilerin modern ve çağdaş Türk kaduum temsil ettiğini söyleyebüir misiniz? Dini simge, dini Idsve şeklmde kıvafeüer içindeki Başbakan, bakan ve milletvekili eşlerinin yurtdışında modern çağdaş Türkiye cumhuriyetinin ve Türk kaduunın ünajııu zedelediğini düşünüyor musunuz? Bu tür giysi ve görüntülerin ülkemizin AB'ye girmesi konusunda ciddi engel olabileceği görüşünde misiniz?" İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN NATO eylemleri dalga dalga İSTANBUL/ANKARA(Cumhu- geçttvermeyeceğizV6.Filoyuunut- gallere yenileri de ekleyeceğine dik- riyet) - Aydın ve sanatçılar, 19 Ha- ziran'da "Emperyalist tehditlere kar- şı halklarm dayaıuşmasT sloganıy- la, Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kam- pusu'nda Uluslararası NATO Kar- şıtı Konferans düzenleyecek. "Bush'a, NATO'ya ve Emperyatiz- me Karşı Ankara Platfor- mu"ndan bir grup, NATO Zır- vesi ile ABD Başkanı George W. Bush'u protesto ettı, grup üyelerinden bazılan Bush'un yakalanması isteminı ıçeren dılekçeyi Basın Savcılığı'na verdı. Öğrenci Muhalefeü üye- leri de "Leviathan KonsüÛerini İs- tanburdaTophıyor" sloganıylaNA- TO'yu felsefi bir dille protesto etti. KESK, DlSK, Ankara Tabıp Oda- sı, bazı siyasi parti ile çeşıtli sivil toplum kuruluşlan temsılcılerin- den oluşan grup, dün Ankara Ad- lıye Sarayı önünde, "KatflABDOr- tadoğu'dan defol", "NATO'dan ÇH kılsuı üsler kapatrisnT, "NATO'ya mayın" şeklinde sloganlar attı Da- ha sonra, "Bushgelme'', "NATO'ya hayır" yazılı tışörtler giyen grup üyelen adına basın açıklaması ya- pıldı. KESK Şubeler Platformu Dö- nem Sözcüsü tsmafl Sağdıç, Adli- ye'ye, ABD Başkanı Bush hakkın- • NATO'yu felsefi bir dille protesto eden öğrenciler, tbranicede dev bir su canavannı anlatan Leviathan'ın günümüzdeki karşılığınm NATO olduğunu söylediler. da suç duyurusunda bulunmaya gel- dıklennı söyledı. Sağdıç, 16 Hazı- ran'da AKPGenel Merkezi, 23 Ha- ziran'da ABD Büyükelçiliğı önün- de eylem yapacaklannı ıfade ettı. Taksim'dekı Makina Mühendıs- len Odası'nda bır gjup aydın adı- na konuşan Adnan Ozyalçmar, zir- venin ABD'nin seyreltilmış uran- yum sılahlanyla gerçekleştırdığı ış- kat çekti. Ceşitlı üniversitelerden öğrenci- lenn oluşturduğu Öğrenci Muhale- feti üyeleri, Ankara, tzmir ve Is- tanbul'da 1.5 ay boyunca yürüttük- leri kampanyalannda NATO'yu fel- sefi bir dille protesto ettı. Insanla- n NATO ve Büyük Ortadoğu Projesı konusunda daha çok düşündürmek için böyle bır çalışma yapan öğrenciler, kampanyalanna öğretım üye- lennı de dahil etmeyı başar- dı. tbranıce'de dev bir su ca- navaruu anlatan Leviathan'm günümüzdeki karşılığının NATO olduğunu söyleyen öğrenciler, "Le- viathan insanüstü bir varhk ve son- suz itaat beküyor. Yargılama, uy- gun gördüğüdurumlardasavaşyap- ma hakkısadeceona ait ABD de gü- nümüzde bu noktada duruyor. Ese- ri olduğuna inandığı banşı koruma hakkını sadece kendisiiçindeğö tüm dünya için kuuanryor" dedüer. ^0^7^57 /ORAL ÇALIŞLAR oralcaiislartcunihuriyetcom.tr Basm Yasası ve Türkiye Gerçeği Hükümetin ilgili sivil toplum kuru- luşlannın görüş ve önerilerini de ala- rak hazırtadığı Basın Yasa Tasansı TBMM'de kâbul edilerek yasalaştı. Yasanın hazırlanması sırasında izle- nen yol bütün basın kuruluşlan tara- fından olumlu karşılandı. Bu yasanın iyi bır yasa olduğu herkesin ortak inancı. Ancak yine de bazı sıkıntılar- dan söz edebiliriz. Bu sıkıntılardan en önemlisi, hazır- lık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine kadar geçen süre içerisinde, cumhuriyet savcısı, hâkim veya mankeme işlem- lerinin ve ilgili diğer belgelerin içeriği- ni yayımlamanın suç sayılması. Da- ha da ileri gidilerek, "dava kesin ka- raria sonuçlanıncaya kadar, bu dava ile ilgili mahkeme işlemleri hakkında mütalaa yayımlanması" da suç sayı- lıyor. Tabii bu hükümler, basın özgüriü- ğünü ve toplumun bilgi edinmesini engelleyecek şekilde uygulanabilir. örneğin yolsuzluk, kamu soygun- lan gibi hallerde açılan davalar ve so- ruştuımalar bile basının denetimi ve eleştirisi dışına çıkabilir. Toplumsal denetim zayrflayabilir. Bu konu nasıl belirienecek? Şimdiye kadarki uygu- lamalardan biliyoruz ki, savcılar ve yargıçlar bundan daha yumuşak hü- kümleri bile çok sert uyguladılar. Ya- şayıp göreceğiz. • • • Daha da önemlisi basın özgürlüğü- nü hedef alan diğer yasalardaki mad- deler. Bunlardan birisi deTerörle Mü- cadele Yasası'nın 7. maddesinin 2. pa- ragrafı. Geçenlerde Çağdaş Gazete- ciler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Makbule Türk, bir derginin yazıişle- ri müdürü olarakbu maddeden mah- kûm oldu ve cezası onaylandı. Yine Hakan Albayrak, Mitli Gazete'deki bir yazısından mahkûm oldu ve ceza- evine girdi. Sonuç olarak Basın Ya- sası'nın hapıs cezası içermemesi ga- zetecilerin cezaevine girmesine engel olamryor. Ceza Yasası'nın başka mad- deleri bu konuda hâlâ ağır cezalar içeriyor. Terörte MücadeteYasası'nın 7. mad- desi, her türiü yoruma açık bir mad- de olduğu içintehlikeli. Çünkü, gerek- çe "terör örgütü propagandası yap- mak". Bu konuda daha önce verilmiş karariara bakınca, bu gerekçenin ne kadar geniş olarak uygulandığını gö- rüyoruz. Uygulama sürüyor. Atılım gazetesinden bir grup ziya- retime geldi ve gazete çalışanlanndan Metin Kürekçi'nin gazetecilik mes- leğine ilişkin eşyalannın suç unsuru olarak görüldüğünü, hakkında ciddi bir iddia olmadığı halde üç aydır tu- tuklu bulunduğunu ve hakkında iddi- aname hazırlanmadığını ve mahkeme- ye çıkanlmadığını söylediler. • • • Gazeteci meslektaşımız Atilla Öz- sever, basının yaşadığı sorunlan ma- saya yatıran bir eserie karşımızda. Uzun yıllann deneyimlenne dayanan araştırmasının başlığı "Tekelci Med- yada örgütsüz Gazeteci". (Imge Ki- tabevi) Kitabın başlığı bizim içinde bulunduğumuz durumu çok güzel özetliyor. Medya patronları güçlü ve örgütlü, biz gazeteciler ise tam anlamıyla ör- gütsüz durumdayız. Türkiye Gazete- ciler Sendikası, şimdi toplusözleşme yapacak düzeyde yalnızca Anadolu Ajansı'nda örgütlü. Orası da devlet kurumu. Bunun dışında Türkiye Ga- zeteciler Sendikası neredeyse yok. Atilla özsever kitabında, basında- ki bu çarpık durumu inceliyor. Kitabın sonundaki şu değeriendirmelerduru- ma ışık tutucu nitelikte: "Tûrkiye'de 1980 sonrası medyadaki tekelleşme biryandan basın çalışanlanntn hak- lannın kısıtlanmasına yol açarken di- ğer yandan toplumsal muhalefetin sesinin kısılmasına zemin hazıriamış- tır... Tekelleşen medya bir yandan egemen ideolojiyiyeniden üretirken diğeryandan toplumsal muhalefetin basında yer almasını ciddi biçimde engellemiştir. Medyadaki bu yapısal değişim gazete kadrolanna da yan- sımış; medya sahiplen'nin çıkahannı gözeten bir üst yönetim oluşurken muhabiriiğin önemi azalmış; maga- zinel haberciliği önemseyen ve ga- zeteciliğin ilke ve etik değerierinden uzaklaşan bir alt kadro yetişmeye başlamıştır." • • • Basın Kanunu, yeni bir döneme işaret ediyor. Ancak basının en temel sorunlanndan birisi olan tekelleşme birçözüme ulaşamamıştır. Diğer yan- dan geçmiş dönemin mirası olan kanunlar gazetecileri tehdit altında tutuyor. Umalım ve bekleyelim ki, Türk Ceza Kanunu veTerörie Mücadele Kanunu da basın mesleğine yönelık hapıs cezasını engelleyecek bir şekil alsın. Tabii daha da önemlisi biz gazete- cilerin haklarımızı ve çıkarlanmız korumak amacıyla örgütlü hale gel- memiz. Not: Bu yazıyı yazdığım sırada £ Haziran'dan bu yana Dicle Habeı Ajansı'na yapılan polisbaskını sonua gözaltına alınan gazetecilerden 14'i serbest btrakıldığı halde 6 gazeteci içir 3 günlük ek süre alındığı söylendi. NATO toplarrtısı kapsamındayapılar bu keyfi uygulama da, sırf kanun çıkar manın yetmediğıni kanıtlıyor.