19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 12 HAZİRAN 2004 CUMARTEÎ HABERLER 5 sanığın yargılandığı davada bir kişi serbest bırakılırken diğerleri hapis cezası aldı Baibkçı cinayetine 3 müebbet ARİFFARAÇ ŞANLIURFA - Şanhurfa'da TEDAŞ Müessese Müdür Yardımcısı Hasan Bankçı'yı öldürdükleri iddiasıyla 4'ü tutuklu, 5 sanığın yargılandığı dava sonuçlandı. Mahkeme heyeti, "taammüden adam ökhırmek" iddiasıyla yargılanan Zeki Akkoyun ve Şeyhmus Taşan'ı müebbet ağır hapis, Ydmaz Çakmak'ı 6 ayı ağırlaştınlmış müebbet hapis, Halim Şimsek'i 16 yıl 8 ay ağırlaştınlmış hapisle cezalandırdı. Tutuksuz yargılanan İrfan Akko- yunun ise beraatına karar verildi. Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu Şeyhmus Taşan, Yılmaz Çak- mak. Zeki Akkoyun ve Halim Şimşek hazır bu- lundu. Tutuksuz yargılanan İrfan Akkoyun ise mazeret beyan ederek duruşmaya kahlmadı. Kimlik tespitinin ardından, söz alan sanık a\ııkat- lan müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve beraat etmeleri gerektiğini söyledi. Mahkeme heyeti daha sonra son sa\iuımalannı yapmak üzere sanıklara söz verdi. Yılmaz Çakmak, Ha- san Balıkçf yı öldürdüğü için pişman olduğunu belır- terek "Burada buhınanlar- dan ve ailesinden özür düryo- rum. Pişmanım, adalete sıgı- nryorum" dedı. Şeyhmus Ta- şan ise Yılmaz Çakmak'ın kendisini akraba ziyareti için Şanlıurfa'ya götürdüğünü ve cinayetten haberdar olmadı- ğuıı ifade etti. Zeki Akkoyun ve Halim Şimşek de cinayetle ilişkileri olmadığını beyan ederek suçsuz olduklannı ve beraat etmek istedikJerini ifade ettiler. Mahkeme heyeti, cinayetin azmettiricisi Zeki Akkoyun'a müebbet hapis, Şeyhmus Taşan'a ci- nayete iştirak suçundan müebbet ağır hapis ve Yılmaz Çakmak'ı da tasarlayarak adam öldürmek suçundan 6 ayı ağırlaştınlmış müebbet hapisle cezalandırdı. Heyet, cinayete silah temın ettıği bildirilen Halim Şimşek'i 16 yıl 8 ay hapisle ce- zalandınrken tutuksuz yargılanan irfan Ak- koyun'un ise beraatına karar verdi. Mahkeme heyetinin karanndan sonra sanıklar arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Hasan Balıkçı'nın eşi Şengül Babkçı ve yakınlan karar- dan sonra gözyaşlannı tutamadı. Hasan Balıkçı, 18 Ekim 2002 günü gece yansı kaldığı misafirhaneye dönmek üzere otomobiline bındiği sırada, düzenlenen sılahlı saldın sonucu öldürülmüşhl Şanlıurfa TEDAŞ Müessese Müdür Yardımcısı Balık- çı,18Ekim2002'de silahhsakün sonu- cu öMürülmüştü. KÜLTUK • SANAT YEIVİ BAŞLAYAJSLAR İÇİN ITAJLY^NCVmn vonetmemnden WILBURMEK İSTİYO AtakoyATRIUM 15599862 1215 "445 17 00-1915 2145 Bakırtıöy AVŞAH (5834602ı 11 00 -1330 - 16-00 - 1830 - 21 16 OrtaköyFERIYE ı236 28 64ı 12-00-14-00 16 30 19 00-2130 Nışamaş. MOV1EPLEX ı219 09 6Ol 1115-13 45-16 15 18 45 21 15 - C.C tes 23 15 18 Ha2!ran dan Jtıbaf&r Beyoğiu CINE MAJEŞT1C Şjngması nda I antonio banderas emma thompson kayıphayatlâr 'imagining araentina'* _^İ-UL1^ uuu.avvirlilm BEYOĞLU/ALKAZAR (293 24 66) 12.00 14.00 16.30 19.00 21.30 ATAKÖY/GALLERIA PRESTIGE (560 72 66) 11.45 14.15 16.45 19.1521.45 KKÖY/TEPECINEMAXX (339 85 85) 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30 cm/ct 00.00 AZADE/CAPITOL SPECTRUM 14 (651 33 30) 10.50 13.05 15.20 17.35 19.50 22.10 Öldürülen TEDAŞ Müessese Müdür Yardımcısı Balıkçı'nın yakmlan karardan sonra gözyaşlannı tutamadı. 14 kişinin gözaltına alındığı olay, çatışmaya varmadan önlendi Otopark mafyasına operasyon EVRİMKAY4 Şişli'de birsokağı paylaşama- yan üç otopark mafyasının çatış- ması, polis tarafindan son anda önlendi. Organize şube müdür- Iüğü ekiplerince yapılan operas- yonda 3 gurubun 14 adamı ruh- satsız 4 tabancayla birlikte yaka- lanarak gözaltına alındı. Şişli Belediyesi'nden ihale ala- madıklan iddiasıyla bazı bele- diye yöneticilerini tehdit etmek- ten cezaevine gönderilen Mitfaat Yılmaz ın işlettiği otoparkı, or- ganize suç örgütü lideri Osman Döıunez'in grubu ele geçirmek istedi. Dönmez'in adamlan, Yıl- maz'ın işlettiği otoparka gele- rek silahlarını çekti. SedatŞahin'in adamlan oldu- ğu iddia edilen başka bir grup da Yılmaz grubuna destek için ay- nı sokağa geldi. 3 grubun adam- lan da paylaşılamayan sokakta bir araya geldi. Öıban alan organi- ze şube müdürlüğü ekiplerinin yaphklan baskında 3 grubun 14 adamı, ruhsatsız 4 tabancayla ya- kalanarak gözaltına alındı. Orga- nize suçlarşubemüdürlüğü ekip- lerince, Kadıköy ve Sakarya'da faaliyet gösteren çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin yakalan- masına yönelik 7 Haziran'da dü- zenlenen operasyonlarda da suç örgütüyle bağlantısı belirlenen 4 kişi gözaltına alındı. tsmail Canpınar'ın Kadı- köy'den 3 Mayıs'ta kaçmlarak tehdit edilmesı ile Hüseyin Ka- rahan adlı kişinin de tehdit edi- lerek zorla 34 milyar lira tutann- da senet ile 3 milyar lirasının alınması eylemleri aydınlatıldı. Hukuk skandalı 1 MİT'ten dinleme itirafi Haber Merkezi - Milliyet gazetesi yazan FîkretBfla'nın "Sivil Darbe Girişimi - Anka- ra'da Irak Savaşlan" kitabın- da açıkladığı belgenın MÎT tarafindan sahıplenilmesi, bir "hukukskandahna" yol açtı. Kıtabında îngiltere'nin An- kara Büyükelçisi Peter West- macott ile Avrupa Birliği yet- kilisi Micheal Leigta arasın- daki telefon görüşmesinin ka- yıtlanna yer veren Bila ve ya- yıncısı hakkında "devlet sır- lannı ifşa" gerekçesiyle dava açıldı. Dava kapsamında Ankara DGM Başsavcılığı'na, Adalet Bakanlığı üe birlikte yazı gön- deren MlT, "Görüşmeye da- ir çok gizti yazL teşküaümıza ait bir belge olup söz konusu belgenin devletin emniyeti ve siyasi menfaatianyla doğru- dan bağlanulı oldiığu tarnş- mastzdır" ifadesine yer veril- di. MlT'in belgeyi sahiplen- mesı "hukukskandair olarak yorumlandı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, telefon dinleme- nin kuralı ve istisnasının na- sıl olacağının hukukta belir- tildiğıni söyledi. Bila'nm aNiıkatı ŞahinMen- gü, "TetekuiakitirafigibL Doğ- ru ise ciddi bir sorun. MtT'in böylebiryçtkisiyok. Uhıslara- rası sözleşmelere göre de bu bir suç ve soruşturma açılma- sıgereİdyor" dedi. Bila ise bel- genin MlT tarafından üretil- miş olmasına şaşırdığını söy- ledi. AB'yle ilgili kitap yazan Mesut Yılmaz'dan siyasete dönüş sinyali 'Müzakereler 2006'ya sarkabilir' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz. AB'nin müzakerelere başlama tarihini 2006'ya bırakabileceğini söyledi. Siyasete geri dönebileceği sinyalini de veren Yılmaz, dün TBMM Türkbank Soruştuıma Komisyonu'nun, hakkında "Yüce Divan" karan vennesiyle ilgili olarak bir televizyon programmda açıklamalarda bulundu. Soruşturmaların siyasiler tarafindan dejenere edildiğini savunan Yılmaz, "Bu tiyatro, bu komedi arük bitsin. Korkmaz Yiğit'in Türkbank Soruşturma Komisyonu'ndaki açıklamalanyla kendisini saf dışı ermeye yönelik olduğunu savundu. Yıhnaz, emniyetin kendisini Yiğit'le ilgili uyardığmın anımsatılması üzerine de "Bu rür bilgfler zaman Refah • Bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunan eski Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, soruşturmaların siyasiler tarafindan dejenere edildiğini söyledi. Beninüe ilgili karan yargı versin" dedi. Yılmaz, siyasete döneceği savlannın anımsatılması üzerine de açık kapı bırakarak "Benim 5 kere gidip 7 kere dönmek gibi bir hırsnn yok, ama yaruun şartlannın ne getirecegi beln' olmaz. Yann başka görevlerde de hizmet etmem gerekirse onu da yapanm" dedi. Yılmaz, *O kişi" diye söz ettiği zaman bana geldi. Bu bilgiler hiçbir zaman doğrudan doğruya mafya ile söz konusu kişi arasındaki ilişkiyi ifade etmedi. EBmizde somut delil yoktu. Emniyetin verdiği bilgi tamamen nota dayahydı. Elimizde delil yoktu" dedi. Yıhnaz. aralık ayında yapılacak AB zir\r esinde Türkiye için gri bir karar beklediğini ifade ederek AB'nin müzakerelere başlama tarihini 2006'ya bırakabileceğıni söyledi. Yılmaz, Mavi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu Rusya ile, kapatılan Partisi ve DYP arasında kurulan koalisyon hükümeti dönemi j ile kendi I hükümetleri ; döneminde iki ayn anlaşması imzalandığını anrmsatan Yılmaz, "Pahah gaz, —I REFAHYOL döneminde alınan gazdır. İndirim de bu gazda vapılmava çahşdrruşör" dedi. Yılmaz, doğalgaz fiyatının indirildiği haberlerinin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. Akım AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi, DGM'lerin kaldınlmasını değerlendirdi: İsim değişikliğiyle kalmamalı' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yargının modernizasyonu proje- sinin Avrupa Birliği (AB) ile üye- lik sürecinde yargıyla ilgili taah- hütlerin yerine georilmesini önem- li ölçüde kolaylaştıracağıru söy- ledi. AB Komisyonu Türkiye Tem- silcisi Hansjörg Kretschmer, DGM'lerin kaldınlmasının olum- lu bir gelişme olduğunu belirte- rek "Yerine konulacak mahkeme- lerdekidegişiklik,isim değtşikliğin- den ibaret kalmamair dedi. Adalet Bakanı Çiçek, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Tem- silcisi Kretschmer ve Avrupa Kon- seyi Hukuk Işleri Genel Müdür- lüğü Adli îşbirliği Bölümü Di- rektörü RobertoLamponi. düzen- ledikleri basıntoplantısıyla, "Yar- gınınModernizasyonuveCezaevi # Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yargının modernizasyonu projesinin Avrupa Birliği ile üyelik sürecinde yargı ile ilgili taahhütlerin yerine getirilmesini önemli ölçüde kolaylaştıracağma dikkat çekti. Reformu Projesi'' hakkında bil- gi verdiler. 'İDDİALIBİRPROJE' Uygulanma aşamasına geçilen projenin kapsamı ve finansmanı açısından AB ile imzalanan ilk büyük proje olduğuna işaret eden Çiçek, toplam maliyerinin 11 mil- yon Euro olduğunu, bunurı 10 mil- yon 700 bininin AB, kalan 300 bı- ninin de bakanlık tarafindan kar- şılandığını bildirdi. Projeyi 'iddi- ata bir proje" olarak nitelendiren Çiçek, projenin AB ile üyelik sü- recinde yargı ile ilgili taahhütle- rin yerine getirilmesini önemli öl- çüde kolaylaştıracağını belirtti. DGM'lerin kaldınlmasının öne- mine işaret eden Kretschmer, bu mahkemelerin yerine konulacak mahkemelere ilişkin değişikliği merakla bekiediklerini belirterek "Bu degişiklik, isim değişikliğin- den ibaret kabnamata" dedi. Projeyle F tipi cezaevlerinin kaldınlıp kaldınknayacağına iliş- kin soru üzerine Bakan Çiçek, ce- zaevlerini eğitim kurumlanna dö- nüştürmeyi amaçladıklannı be- lirterek "Bu proje,işin mimari bo- yutundan çok eğitimi ön plana çı- kanyor. Devlet, cezaevlerindeki insanlan topluma kazandırmak zorundadır. \ ardacak sonuca gö- re gereği yapılacaknr" dedi. ' ABDE NE VARSA...' TBMM'de bulunan birtasany- la cezaevlerindeki tutuklu ve hü- kümlülere "tek np elbise giydirffl- mesinin" öngörüldüğünün anun- sanlması üzerine, Çiçek,"Vapılan- larAB'denevarsaoyöndedir. Ta- sannın hedefı de budur. KuraDar konuiur,önlemlerahnır.Orası ce- zaevidir, baa kurauar olacaknr" diye konuştu. CUMARTESt YAZBLARI ATAOL BEHRAMOĞLU Zopdayız 8 Haziran tarihli Cumhuriyet'te Dışişleri Bakan ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Mısırge- zisiyle ilgili fotoğraf dikkatınızı çekti m'û önde Ab- dullah Gül, yanında Mısır'ın dış ılışkilerden sorum- lu Devtet Bakanı Bayan Feyza Ebul Neca. Gül'ün hemen arkasında, sol omzunun gerisinde Bayan Gül'ün türbanlı başı. Feyza Ebul Neca, şık, sade ve modern giyimi kuşamı, sade ve modern saç ya- pımı, yüzündeki vakur gülümseyişle, kendine gü- venin, güzelliğin, çağdaşlığın pınl pırıl bir kadın simgesi. Arkada, kocanın omzunun gerisindeki türbanlı kadın başı vetürbanın çerçevelediği yüz- deki anlatım yoksulluğu için düşündüklerimi ayrın- tılı sözcüklerle dile getirmek istemiyorum. Söyle- mek istediğim sadece, bu görüntüden, Türkiye adına, Türk kadını adına, kadınlık adına, Atatürk Türkiyesi'nin getirilmiş olduğu yer adına derin bir utanç ve dizginlenmesi çok güç bir öfke duydu- ğumdur. Buna benzer bir başka fotoğraf ve haber, 7 Ha- ziran tarihli Cumhuriyet'te, başbakanın milyarlık sa- atlerine ilişkin olandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Franc Müller marka 18-20 bin dolariık bir saat ta- şıyormuş kolunda. Bir başka deyişle, yoksul Tür- kiye'nin yoksulluktan gelmiş bugünkü dindarve tüc- car başbakanı, kolunda yaklaşık 35-40 milyar ta- şıyor. Benim bugüne kadar ne böyle bir saat mar- kası konusunda bilgim vardı, ne de bir kol saati- nin bu kadar ederi olabileceğini düşünebilirdim... Ve zaten, herhangi bir uygar ülke başbakanının, cumhurbaşkanının, kral ya da kralıçesinin ve hat- ta görgülü bir dolar milyarder ya da trilyonerinin, kolunda, fiyatı dışında bizim sıradan kol saatleri- mizden farklı ne gibi bir marifeti olacağını bileme- yeceğım böyle bir saat taşıyabileceğini tahmin et- miyorum. Böyle bir kol saati, olsa olsa, Katar şey- hine, Suudi hanedanına, Idi Amin gibi Afrikalı dik- tatörlere ya da belkı günümüzün yenı Rus zengin- lerine yakışır Yoksul bir ülkenin yoksul halkının oy- lanyla seçilmiş, kendi de yoksulluktan gelmiş baş- bakanınadeğil... Bu başbakan şimdi, türbanlı eşi, türbanlı kızla- n, türbanlı gelini ve sülalesinin başkaca takım tak- lavatıyla, Amerika'nın Ortadoğu'yu adam etme projesinde Bush'a destek ve Ortadoğu'ya örnek olmak amacıyla Amerika'da.. Zordayız, evet... • • • Zordayız, çünkü, ABD önderliğinde günümüzün emperyalist devletleri, "Büyük Ortadoğu Projesi" adı altında, Ingiliz emperyalizminin geçen yüzyıl- lardaki "uygariaştırma görevi" başlıklı sömürge- leştirme politikasını daha geniş bir alanda ve çok daha vahşi yöntemlerle uygulamaya koymuşken, Türkiye bu emperyalızmın destekçisi ve yardak- çısı olarak sahneye çıkıyor. Ve ülke böylece, El Kaide'nin ve hertürtü karan- lık terörün belkı ABD ve herhangi bir Avrupa ülke- sinden çok daha fazla hedefı durumuna getiriliyor... Zordayız, çünkü, üretime ve gelirlere yansıma- yan, büyümeyle ilgısi olmayan, aldatıcı ekonomik "toaşan"laria göz boyanmaktayken, ülke zengin- likleri elden çıkanlıyor. Ayak bağı olarak görülen hu- kuka meydan okunuyor. Türkiye'nin, Türkiye insa- nının çağdaş kimliği karartılıyor, aşındırılıyor. Eği- timin tümüyle dinselleştirilmesi için uygun fırsat kol- lanıyor. Dinsel ve etnik kimlikler, Avrupa Birliği'ni oluşturan hıçbir başka ülkede görülmedik ölçüde öne çıkanlarak, çökmüş bir imparatorluğun kalın- tılarında bin bir güçlükle oluşturulmuş ulus devlet temelinden çökertilmek ısteniyor. Sozgelimi, aile- si Fransa'ya bir kuşak önce göç etmiş Ermeni göğsünü gererek "Ermeni kökenli Fransız" oldu- ğunu söylerken bu toprakların bin yıllık çocuklan, birleştirici ortak kimlikleri "Türk" sözcüğünü dile getirmekten korkuyor, bunu "şoven" olmak sanı- yor... Zordayız, çünkü, dünyanın hiçbir yerinde ve hiç- birzaman, bizim ülkemizdeki gibi bir aydın sorum- suzluğu, bilinçsızliği, "omurgas/z"lığı görülmemiş- tir. • • • Zordayız, evet... Bizi kapısında bekleten Batı kendi değerierine yabancılaşmış. Bu Batı, bir Doğu toplumunu Ba- tı toplumu konumuna yükselten Cumhuriyet dev- rimlerinin evrensel anlamını kavrayamadığı gibi bu değerlere aptalca, bilinçsizce gerekçelerle saldı- nyor. Günümüz Türkiyesi'nin, kollarında kırk mil- yarlık saat taşıyan, arkalarında türbanlı, çarşaf benzeri mantolu eşlerini gezdiren Katar şeyhleri ile- riciliği, demokrasiyi, Batıcılığı temsil eder sayılır- ken, bütün dünya tarihinin gelmiş geçmiş en bü- yük devrimcilerinden, Batıcı, aydınlanmacı Mus- tafa Kemal, günümüzün bazı Batılıları ve ne ya- zık ki bazı Türklerince "derin devlet" kuruculu- ğuyla suçlanabiliyor... Zordayız ve öfkemizin sınırlarının zorlandığı bir gerçek.... • • • Fakat öfkemizi dizginlememiz gerekiyor. Dizginlememiz ve akla dönüştürmemiz. Akıl, bütün yurtsever güçlerin birlikteliğini em- rediyor. ABD emperyahzmine ve içerdeki işbiriik- çilerine karşı, işçisiyle, emekçisiyle, esnafıyla, ulu- sal burjuvasıyla, sivil ve aydın bürokratıyla, her et- nik kökenden yurttaşıyla yurtsever bir direniş cep- hesinde güç birliği yapılması, bugün her zaman- kinden daha az slogan, her zamankinden daha çok güncel ve yaşamsal bir zorunluluk olarak kendini dayatıyor. Çünkü ülke çöktüğünde altında hep birlikte ka- lacağız. ataol [email protected]. Faks:(0212)513 85 95 Cumhuriyet Mahallesi, Gâvurpınar mevkiinde (410 m2) ve Bosna Çiftliği hududunda (499 m2) satılık arsa. iletişim Tel: Özkan Bahçeci O 532 294 16 10 SATILIK YA DA KİRALIK DEVREMÜLK Bodrum - Torba'da, 17-31 Temmuz Tel: (0216)414 84 10 (0216)336 0121
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle