18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK D'JPSJST TA3İA-LI İS-ANB'JL SFSN'DÎ Sİ AEDÜLCAKBAZ 1 HA.RİKÜTADS NATO zirvesinde bombalı eylem düzenleyecekleri iddiasıyla gözaltına alınan 25 kişiden 9'u tutuklandı El Kaidecilene operasyonIEVENT GENCELLİ ICEYİT KILIÇ îstanbul'da 28-29 Hazıran'da ya- placak NATO zirvesinde bombalı ey- hrn gerçekleştirme hazırlığmda ol- aıklan gerekçesıyk gözaltına alınan 25 kişiden 9'u tutuklandı. Bursa ve titanbulda gözaltına alınan ve El Kaıde'ye bağlı Ensar El lslam örgü- tine üye olduklan belirtilen bu ki- şlerin Osmangazi'deki sinagoga sal- a n düzenlemeyi ve bırbankayı soy- nayı planladıİdan belirlendı. Bursa Terörle Mücadele Şube Mü- oiirlüğü ekipleri, hazırlıklannı yak- Uşık l yıldırsürdürdükleri çalışma- Ur sonunda NATO zirvesinde bom- balı eylem gerçekleştireceklen be- ltrlenen El Kaide'ye bağlı Ensar El lslam örgütüne yönelik operasyon dü- zenledi. MÎT'le ortaklaşayapılan ve Ensar El İslam Aşırı İslamcı Kürt kimliğini öneçıkanyor El Kaide örgütü hderlennden Molla KLrekar tarafindan kurulan Ensar El lslam, Kuzey Irak'ta faalıyet gösteriyor. Liderliğini Ahmad Farac'ın yaptığı örgüt, "Yahudi ve Hıristrvanlara Karşı Kutsal Savaş" adı altında Irak'ın ışgal edılmesının ardından eylemler gerçekleştirmeye başladı. Aşın İslamcı Kürt kimliğıni öne çıkaran Ensar El tslam, dinı radikalizmden tveslenıyor. lrak"ta ışgal güçlenne karşı yapılan saldmlann bu örgüt tarafindan gerçekleştirildiğı t>elirtiliyor. Bursa'da gözaltına alınan kişılenn Ensar El Islam'a tmamlar Bırliği örgütü aracılığı ıle ulaştıklan ıddıa edilıyor. Geçen yıl yine Bursa da îmamlar Bırliği'ne düzenlenen operasyonda örgütün lideri AK Üzüm de gözaltına alınmıştı. tstanbul DGM'de yargılandıklan dosyada. örgütün Türkiye'ye karşı, silahlı eyleme gırişmediğı gerekçesiyle beraat etmişlerdi. Alı Üzüm, îstanbul'daki bombalı saldınlar kapsamında El Kaıde örgütüne üye olduğu i<ddiasıyla yargılanacak. zirvenin iptal edilme olasılığı yok NATOyetkilileri, İstanbuVda yapûacak zirvenin, olası terör tehditleri nedeniyle ertelenmesinin veya iptal edilmesinin söz konusu olmadığını bildirdi. Ensar El İslam örgütü operasyonunun ardından BrükseVde gazeteciler, NATOyetkililerine zirvenin iptal edilip edilmeyeceği yönünde sorularyönelttiler. Yetkililer böyle bir düşüncenin söz konusu olmadığını, gündemde bulunmadığım, NATO İstanbul zirvesinin Öngörüldüğü gibi 28-29 Haziran tarihlerinde yapılacağını bildirdiler. "NflüferPlanhİstihbarat" adı ven- len operasyonda 16 kişı gözaltına alındı. Emniyet Müdürü Hüseyin Çapknı ile bırlıkte basın toplantısı duzenleyen Bursa Valısı Oğuz Ka- ğanKöksaL başanlı bir operasyon so- nucu saldın planı aşamasındakı ör- gütü etkısiz hale getırdıklerıni belır- terekyakalanan kişılenn Türkiye'de sansasyonel bir eylemyaptıktan son- ra ABD'ye karşı savaşmak amacıy- la Irak'a gitme planı ve hazırlığı ıçın- de olduklannı söyledı. Bu kışilerin örgüte gelır temin etmek amacıyla şırketlerkurduğunu anlatan Köksal, "Bilgisayar programcıhğı, matfoaa işleri ve otopark işktnıeciligi yapı- yorlar. Kişisel gelirlerinin yüzde 10'unu örgüte'ınfak" adıaltındave- riyorlar" dedı. Bomba düzeneklert Gözaltına alınanlann ev ve işyer- lerinde yapılan aramalarda, uzaktan kumanda ve uzaktan kumanda ile ateşlenmeye hazır bomba düzenek- leri, boru tipı bomba, 25 bomba ateş- leme malzemesi, kimyasal madde- ler kullanılarak yapılan bomba mal- zemelen, 2 tabanca, sahte kimlikler, El Kaıde liden Usame bin Ladin ve örgütün eğıtım faaliyetlerinın bu- lunduğu CD'ler ele geçırıldı. Bu CD'ler basın açıklaması sırasında gazetecilere ızlettirildı. Usame bın Ladin, bu CD'lerde Kıbrıs sempozyumunda NATOprotestosu Hacettepe Üniversitesi tdari Bilimler Fakültesi Tuğrul Çubukçu Salonu'nda KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç'un "Kıbns" konulu konferansı sırasında salona girmek îsteyen bir gnıp öğrenci, İstanbul'da yapdacak NATO zirvesini protesto etti. Salona ahnmayan protestocu öğrenciler, NATO ve ABD aleyhine çeşitli sloganlar atnlar. Büyükelçi Bulunç, konuşmasından sonra salonu arka kapıdan terk ederken sempozyumun sonraki bölümleri iptal edildi. Toplantrj'a katılacağı bildirilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener. Bakanlar Kurulu'nun sürmesi nedeniyle toplantıya katüamazken jandarmanın yoğun güvenlik önkmkri dikkat çekti. (Fotoğraf: AA) "Her Müslümanın cihada kaühna- sı ve nereterde cihat yapıldığını. ne- relerde cihat için hazırtaklann oldu- ğunu araşhrnıası gerekir. Bu sayede AJDah'a kendisinden razı olmuş bir şekilde kavuşsun. Artık cihat elbise- sâgryipdişimleOnıagımlaHakk'ısa- vunacağnn. Bilin ki ölünı zilletten hayırfadu; bazı ayıplar vardır ki hiç- bir şe\ onlan örtmez" diyor. Bush'un ölümü Adliyeye getirilen ve cumhuriyet savcısı tarafindan sorgulanan 16 ki- şiden 7'si serbest bırakıldı. Nöbetçi mahkemeye sevk edılen Alpaslan Toprak, Ömer Akkuş, Ve>sel Ergü- der, Recep Eseman, Bavram Ersoy, Sinan Gklenayak, Ahmet Sönmez, Serkan tlter ve Ydmaz Bulut ise tu- tuklandı. Alpaslan Toprak savcılık ifadesinde. "BirgünZa- man gazetesinde ABD Başkanı George Bush'un Türkiye'ye geteceğini an- latan bir haber okuduk. Aramızdan biri Keşke Bush'un ölümübizim eli- mizden olsa' dejince bu konu ortaya çıkn" dedi. İstanbul'da da operasvon istanbul'da da Bur- sa'yla eşzamanlı olarak aynı örgüte yönelik ope- rasyon düzenlendi. Ope- rasyonda Mehmet Am- barhoğjlu, CengizDemir, ÜhanYüceL, Remzi Çift- çi, Halil tbrahim Kara, Bavram Şahin, Muhittin Kovar,OmerBalve Kah- raman Yalçın gözaltına alındılar. Bu kışilerin ör- güte maddi destek sağla- mak için korsan film ve oyun CD'lerı hazırlayıp piyasayasürdüklen belir- tildi. Ifadelerinde örgüt- le bağlantılan olmadığı- nı suvunan bu kişilerin, Kuzey Irak'ta Ensar El lslam'ın yaptığı eylemle- ri başkalan adına kur- duklan siteler aracıhğıy- labirbirlenne aktardıkla- n iddia edildi. DGM'ye sevk edilen 9 kişi, cum- huriyet savcısı tarafindan serbest bırakıldı. DUZYAZI ORHAN BİRGtT Kadir Topbaş Ay'dan mı Geldi? Istanbul'un yeni büyükşehır belediye başkanı, gö- revi devraldığı Ali Müfit Gürtuna'yı zan altında bı- rakacak kadar ağır suçlamalarla işe başladı. "Be- lediyede ne kaynak kalmış ne de bütçe" diyor dün Sabah Gazetesinin Yazıişleri Müdürü Balçi- çek Pamir ile yaptığı söyleşide. Ve yıl sonuna ka- dar eski ihalelerin devamı için 1.3 katrilyon öde- mesi gerektiğini anımsatarak ekliyor: "Ama büt- çem buna kesinlikle müsait değil." Söz konusu söyleşi, İstanbul hemşerilerini ya- kından ilgilendirecek önemli sorunların Topbaş'ın masasına yığıldığını ortaya koyuyor. O arada yeni başkanın, selefinın başlattığı "çok sayıda projeyi" iptal ettiğini de öğreniyoruz. Topbaş, o çok sayıyı rakama dökmek istemiyor; ancak birkaç gün ön- ce gazete haberleri arasında duyurulmuş olan bir tanesıni özellikle söylüyor. Karaköy-Kabataş ara- sındaki raylı sistem yapımının, büyükşehir'i büyük zarara uğratacağını anlatırken "şimdiki hesaplara göre 25 milyon dolargibi birrakamı buiacak, ama çok daha ucuza yapılabilirdi" diyor. Yeni başkana göre o 25 milyon dolann 15 milyonunun üstünde- ki bır kaynak, öyle ya da böyle çöpe atılmış sayıl- malı. Topbaş, bu 15 mılyon dolann israf mı, yoksa ay- nca bazı kımselere avarrta mı olduğu konusuna acık- lık getirmemiş. Doğrusu, söyleşiyi yapan gazete- ci de bu konunun üstüne gitmemiş. Ancak, aynı söyleşide kendısine yöneltilen bir soruyu yanıtlar- ken hiç değilse çoğumuzun bildiği bir gerçeği yi- neliyor. 28 Mart seçimlerinde büyükşehir beledi- ye başkan adayı olduğu zaman, seçildikten son- ra karşılaştığı bu açığı hem bildiğini hem de tah- min ettiğini söylüyor. "Çok şaşırmadım. Hem mec- lis üyesiydim hem de yakından takipteydim" di- yor Özrü kabahatinden büyük Zaten, bu yazıda asıl değinmek istediğim de Sayın Kadir Topbaş'ın 18 Nisan 1999 seçimlenn- de Ali Müfit Gürtuna ile bıriikte aynı listede boy gös- termiş olduklannı anımsatmaktır. O tarihte toplam üye sayısı 202 olan İstanbul büyükşehir belediye meclisinde Ali Müfit Gürtuna da, Kadir Topbaş da, Fazılet Partisi üyesı olarak aynı politik çatının al- tında yer almakla yetinmıyorlar. FP'nin 98 koltu- ğundan birisini aynı zamanda Beyoğlu Belediye Baş- kanlığı'nı da yapan Sayın Topbaş dolduruyor. Bu tablo, FP'nin Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldı- ğı 22 Haziran 2001'e kadar aynen sürüyor. Daha sonra, Tayyip Erdoğan'ın AKP'yi kunması ile Gür- tuna, AKP'ye mesafelı birtutum takınıyorve FP'nin devamı olarak sahneye çıkan bugünkü Saadet Partisi'ne de girmiyor; bağımsız kalmayı yeğliyor. Hemen söylemeli ki, büyükşehir belediye mecli- sinde Sayın Topbaş'ın da üyeleri arasında bulun- duğu AKP'liler, yine ıktidar grubu olarak 70 san- dalye ile çoğunluğu ellerinde tutuyortar. Bilmiyo- rum. Bu hareketleroluşurken Sayın Kadir Topbaş, bir gün kendisini büyükşehir başkanlığı için düşün- meye başlamış mıydı? Başlamış olsa da olmasa da üstelik kendı Beyoğlu Belediye Başkanlığı'nın sınırları içerisindeki Karaköy-Kabataş arasında, Sayın Gürtuna'nın büyük iddialaria ortaya attığı tramvay projesinin uygulanmaya konulmasını, ni- çın sessiz bir meclis üyesı olarak izledi? Karaköy-Kabataş arasındakı tramvay hattı için şimdi, "Eminönü 'nden otobüs/eri kaldınyorsunuz, bu sefer Kabataş'ı otobüs deposu haline getiri- yorsunuz" eleştirisi, Topbaş'ın dediği biçımde ma- liyeti çok yüksek tutulmuş bir proje ıse Istanbullu- nun 25 milyon dolan adeta çöpe atılıyor. Bu sa- vurganlık ya da yolsuzluk, Kadir Topbaş'ın bilgisi dahilinde yapılmıyor mu? Acaba Büyükşehir Be- lediye Meclisi tutanaklarında üzerinde aynı za- manda Beyoğlu Belediye Başkanlığı kimliği de bu- lunan Topbaş'ın bu konuda bir uyarı konuşması varmı? Yeni başkan, o tarihte de "biliyormuş. Tahmin ediyormuş. Bu yüzden çok şaşırmamış. Çünkü hem meclis üyesiymiş hem de yakın takiptey- m/ş." Doğrusu, 1945 yılından bu yana Istanbul'un hemşehrisi olarak ben Sayın Topbaş'ın bu "Bili- yordum, tahmin ediyordumlu sözlerinı okuyun- ca çok şaşırdım. Eminim kendisine 1998'de bü- yükşehir belediye meclisi üyeliğini de otomatik olarak kazandıran Beyoğlulu hemşehrıleri kadar, 28 Mart'ta büyük destekle bugünkü görevine ta- şıyanlar da çok şaşırmış olmalılar. Topbaş, bu savurganlıklar ya da yolsuzluklar ya- pılırken bilmekle yetinmemiş. Yakın takipte de ol- muş. Ama ağzını açmamış. Suskun kalmış. öylelikle kentin paralannın çarçur edildiğini şim- di övünerek söyleyebiliyor. O nasıl yakın takipti Sayın Topbaş? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(â e-kolay.net ENTERNET / MEHMETSUCÜ [email protected] Türkiye Gerilîyor Dünyanın en saygın ekonomi dergi- lerinden The Economist ve bilgisayar de- \\ IBM tarafindan yapılan araştırma, Is- lkandinav ülkelerinin internet kullanımı açısından dünyanın en ıleri toplumlan «olduklannı belirtiyor. Danimarka, inter- meti en ilen düzeyde kullanan toplum ola- rak sıralamada binncı olurken geçen senenin birincisi Isveç üçüncü sıraya <Jüştü. Ingıltere ikınci, Norveç dördün- cü, Fınlandiyaisebeşincisıradayeral- dılar. Geçen yıl 39'uncu sıradayer alan Türkiye ise bu yıl 45'inci sıraya gerile- di. Araştırmayı yürüten IBM Avrupayet- <ililerinder Peter Korsten, Danimarka nükümetınin aktif internet kampanya- ıan yürüttüğünü ve bunlann halkın in- ternet kullanımını arttırdığını ifade edi- yor. Araştırma, ınternetin yaygınlaşma- sı için iki faktörün en büyük önem ta- şıdığının atını çiziyor. Binnci olarak do- nanım ve makinelerin düşük fiyatlaria pazara sunulması gerektiği vurgulanı- yor, ikinci olarak ise internet bağlantı- sının ucuz olması gerektiğine işaret edi- liyor. Iskandinav ülkelerinin interneti yay- gın olarak kullanmasının bir diğer ne- deni de yerel ve ulusal hükümetlerin yurttaşlarla ilışkilerını internet üzerin- den yürütmelen olarak gösteriliyor. Araş- tırma raporu, Iskandinav ülke hükü- metlerinın daha internetin ilk zamanla- nndan itibaren hükümet servislerini on- line hale getirdiğınin altını çiziyor. Internetin mucidı ABD'nin 6'ncı sıra- ya düşmesı ıse ülkedeki genişbant bağ- lantısının Iskandinav ülkelerindeki adap- tasyon hızının gerisindekalmasıyiaaçık- lanıyor. Geçen yıl 39'uncu sırada yer alan Türkiye araştırmaya göre bu yıl 45'inci sıraya geriledı. Avustralya 12'nci, Japon- ya 25'inci, Peru 27'nci ve Rusya 55'in- cı sırada yer aldılar. İki yıl önce 21 'inci sırada yer alan Güney Kore bu yıl 14'ün- cü sıraya yükselirken Hong-Kong da 12'den 9'a çıktı. Azerbaycan ve Kaza- kıstan 64 ülkelik sıralamada sonuncu geldiler. Bu araştırmanın yayımlanmasının ar- dından Türkiye'de yapılan bir bilişim etkinliğinde de ilginç sonuçlarortaya çık- tı. Yüzyıl Işıl Okullan'nın düzenlediği "Bilişim Günleri" etkinliğinde gerçek- leştirilen panellerde konuşmacılar ül- kemizin nerelerde olduğunun altını çiz- diler. Panelistlerin vurguladığı konularşu ana başlıklar halinde sıralanabilıyor: - Milli Eğitim Bakanlığı bilgilerine gö- re Türkiye'de 80 öğrenciye 1 bilgisayar düşüyor, bu oran AB ülkelerinde 10. - Okullarda bilgisayar olması kadar oğ- retmenlerin temel bilişim teknolojilerini kullanabılmeleri, öğretebilmeleri veya- rarlanabilmelerı de önemli. - Türkiye'de bilişim alanında istih- dam edılecek 70 bin uzmana gereksi- nim var. Aslında bu iki konuyu alt alta yazın- ca pek de fazla açıklamaya gerek kal- mıyor. Ama yine de yineleyelim. Türki- ye'nin, kaçırmakta olduğu treni yaka- lamak için pek fazla vakti kalmadı. "Içinde yaşadığımız çağı tanımlayan bir tek politik/ekonomik îerim göstermekgerekseydişüphesiz neolibe- ralizm derdik." Michael W. Apple, Edu- cating the "Right" Vay: Markets, Stan- dards, God and lnequality ("SağHıklı Eği- tim: Pazariar, Standartlar, Tann ve Eşit- sizlik) adlı kitabında böyle diyor. Robert McChesney bu terimi şu şe- kilde tanımlıyor: "Neoliberal hamleler, özel teşebbüs ve tüketici tercihini teşvik eden, Wşise/ sorumluluğu ve girişimci inisiyatifini ödül- lendiren ve iyi niyetle hareket etse bile - ki etmediği döşünülür- yetersiz, bürok- ratik ve asalak gördüğü devleti ayakba- ğı olmaktan çıkarmak isteyen serbestpi- yasa politikalanyla ifade edilebilir." Küreselleşme furyası ileyaşamın her ala- nında kendini hissettiren neoliberalist po- litika üretenler artık yaptıklannı gerekçe- lendirmeye bile ihtiyaç duymuyor. Oluşan, uluslararası bir uzlaşmanın sağduyusu haline gelmiştir. Artık başka alternatif ol- madığını da yüksek sesle vurgulamakta- Bilgi seçeneksizliğin elindedırlar. Artık neredeyse ıletışım organlan- nın tamamına yakınını elindetutanlar, sü- rekli olarak bizlere aynı propagandayı da- yatıyorlar. "Neoliberalizmin kusurian ola- bilir, ancak kûreselpiyasalarveyoğun re- kabet ortamı tarafindan yönetilen bir dünyada isleyebilecek tekuygun sistem budur." Özellikle intemeti ve yeni ileti- şim mecralannın gerektirdiği yüksek tek- noloji ve parasal güçleri elindetutanlar sü- rekli beyin yıkıyoriar. Apple'e göre "neoliberalizm özü itiba- nyla 'kapitalizmin maskesizhalidir' gûç- lü demokrasi istemeyen bu yeni akım, onu ortadan kaidırarak mülkiyetçi ve bi- reyselciliğe ait daha zayıf demokrasiie- ri beslemektedir. Ancak bu daha küçük güçlü devlet, genellikle baskıcı bir dev- let oluyor. Bu devlet, var olan ekonomi tarafindan dışlanmış olanlara karşı sıkı polisiye tedbiıier uygulamakla yüküm- lüdür." Anlatılanlar aslında ne kadartanıdık, ne kadar bildik... Ecevrt hü- kümetinin ardından Erdo- ğan hükümetinin de aynı çizgiyi sürdürdüğünü herhalde görme- yen yok. Her iki hükümet de aslında Ke- mal Denriş'in çizdiği ekonomi politika- sını büyük başan ile sürdürüyor. Her iki hükümet de AB'nin kendisine dikte ettir- diklerini harflyen yerine getirmeye çalışı- yor. Bu konudaki istikrar için belki de da- ha önceki hükümetleri de kutlamak ola- Kısacası Apple'nin dediği gibi "Sağcı politikalar şimdiye kadar olmadığı ö/çö- de güçlüdür ve bunlarla baş etmeyi öğ- renmeye ilişkin en önemli nokta, onlann neler yapmış olduklannı ve neler yap- makta olduklannı anlamaktır. Sağcı ha- reketlerin geniş bir sosyal ve ideolojik projesi vardır. Bunun nasıl işlediğini ve neden bu kadar başanlı olduğunu anla- mak, buna karşı olanlanmıza, en etkili şekilde mücadele etmenin yollan hakkın- da ipucu verecektir. Buna göre, sağı dur- durmak istiyorsanız, onun neleryaptığını iyice incelemeniz gerekir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle