Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
J j j J v U l 1 \_JiVJLl ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13
Yüzde 49'luk sııurlamayı kaldırarak devir için kollan sıvayan hükümet, şirketlerle görüşme trafiğinde
LimanlardayabancıyaFTMAKOŞAR
i'abancılara olan sınırlamayı kal-
drarak lımanlann işletme hakkını
•öel sektöre devretmeye hazırlanan
ALP'nin bu karannda ağırhğı Ma-
le."yah olmak üzere yabancı birkaç
şircet ve Türkıye'de hükümete ya-
kıılığıyla bilinen gruplann lobi fa-
alvetinin etkili olduğu belirtiliyor.
Hcng-Kong kökenli Hutchıson In-
tenational Ports Holding (HIPH),
Mdezyalı KELANG Koyteyner,
AlD'li bir şirket ıle Türkiye'den
Abayraklar ve Yeni Asya Gru-
bu nun destekJediği bir finna yanı
sın Özüaydınlılar şırketinin lıman-
Iarla ilgilendiği dilegetiriliyor. Edi-
nikn bilgiye göre. AKP hüküme-
tiyle söz konusu şirketler arasında
yofun bir görüşme trafiği yaşanı-
yor
Hükümet. limanlarda yapılacak
özelleştırmelerde yabancı şırketle-
re getirilen yüzde 49'luk sınırlama-
yı kaldırmaya hazırlanıyor. Ulaş-
tırma Bakanlığı'run hazırladığı ve
bazı yasalarda değışıklık yapan ya-
Dünya Bankası. özelleştirme şart değil
AKP hükümeti, limanlann özelleştirilmesi
için yasalarda değışikliğe hazırlanırken Dünya
Bankası ve Avrupa'daki otoriteler, özel sektör
işletmecilığinde ısrarlı değıl. 2001 'e kadar
"limanlann özeDeştnTİmesini" savunan Dünya
Bankası, yaşanan "kaçakçıhk, kamunun gelir
kaybı ve özel tekel" sorunlannı dikkate alarak
görüşünü değiştirdi. Dünya Bankası'nın 2001
tarihli "Limanlarda Reform Çahşmalan"
başlıklı raporunda, "Her ülkenin, toplumsal
yaran merkeze alarak kendi koşullan
çerçevesinde model geliştirmesi ve uygulaması
gerektiği'' savunuldu. Banka, söz konusu
raporunda, "Belirti durumlarda tekel
yapısının korunması gerekebiHr. Bu tür
durumlarda kamu hizmetinin korunması en
ryi seçenektir" görüşünü dıle getırdı. Avrupa
Komisyonu da 2001 'de aldığı "kiralaına
karan" konusunda geçen yıl eylülde aldığı
yeni bir kararla geri adım attı. Komısyon,
devlet işletmeciliğinın korunabileceği
yönünde görüş belirledi.
sa taslağı, Başbakanlığa göndenl-
di. Buna göre, Özelleştirme Yasa-
sı'ndakı. "_ Limanlann, mülkrye-
tin devri dışındaki yöntemlerie özel-
leştirilmelerinden Türk uyruklu
gerçek ve tüzel kişiler yararlanabi-
lir" ıbaresı çıkanlıyor. Bu yolla ya-
bancı şirketlenn limanlann özel-
leştirmelerine yalnız ya da büyük
hissedar olarak gırmelerının de önü
açılıyor.
Bu operasyonda en önemli li-
manlann Haydarpaşa. İzmir, De-
rince ve Mersin olduğunu ıfade
eden Liman- îş'in uzmanı Oğuz
Topak, söz konusu limanlann ok-
yanusaşın aktanm için büyük ge-
mılerin yanaşabileceği noktalar ol-
duklannı belırterek "Küçükgemi-
lerin girerek istenilen pazariara da-
ğıtun yapabileceği limanlar. Strate-
jik ve ekonomik açıdan çok önem-
li" dedı.
TDl'nin Hopa, Giresun ve Sam-
sun limanlanmn özelleştınldiğini
anımsatan Topak, "Bunlann dev-
rinden kamu para kazanmadı. Ka-
sasına kuruş girmedi. Aynca özel
sektörün işlettiğj limanlarda ciddi
kaçakçüık olaylan da yaşanıyor.
Dünyada bunun örnekleri varken
limanlann işletmesinin özel sektöre
devri ekonomik, stratejik açıdan
çok sakıncalı" dıye konuştu.
Bu arada, tzmır Lımam için ya-
pılan değer tespitınde önce 8.5 mil-
yar dolar değer bıçıldiği, sonra da
bunun 6.7 milyar dolara düşürüldü-
ğü belirtiliyor.
Avrupa'da
Işleten kamu
Ülkelere göre uygulamanın farklılaştığı
Avrupa'da devlet mülkiyeri ve kamu
işletmeciliği ağırhğını koruyor. Büyük
limanlann dışmda bazı nhtımlann özel
sektöre kiralandığı Avrupa ülkelerinde,
özel sektöre devir yapılmıyor. ABD'de de
limanlarda uygulama Avrupa'yla benzer
durumda. Özellikle güvenlik konusunda
sıkı önlemler söz konusu.
Ingiltere'de tekelleşme yaşanması
nedeniyle bazı limanlar yeniden
kamulaştınldı. Hâlâ bu yönde çalışmalar
var. Türkiye"de özel kişi ve kuruluşlann
62, belediye ve özel idarelerin 50, diğer
kamu kuruluşlannın 20, Türkiye
Denızcilık tşletmeleri'nin 11, TCDD'nin
yedi, TÜPRAŞ, Demır-Çelik Işletmeleri ve
BOTAŞ'ın da ikişer liman ve ıskelesi var.
Aynca 14 yat lımanı ile 128 balıkçı
bannağı özel kişilerce işletilıyor. Şahıslar
tarafindan kurulan liman ve ıskelelerin
tt
iDegal" biçımde oluşturulduğunu belirten
uzman Oğuz Topak, devletın buradan ciddi
oranda gelir kaybı olduğunu dıle getirdi.
TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ
IMF gölgesinde
ulusal arayış
VUSÜFÖZKAN
İZı\ÜR - Türkiye Iktisat Kongresi yann Izmir'de
başlıyor. Kongreye IMF Başkan Yardımcısı Anne
Krueger'un da aralannda bulunduğu OECD ve
Dünya Bankası temsilcılerinın katılması
eleştirilirken DPT Müsteşan Ahmet Tıknk
eleştırilere. "Küreselleşen dünyada, dtşandaki
deneyimlere bakmak zorundayız" yanıtmı verdı.
^ ^ ^ _ _ _ _ Genç Türkiye
•w-^ Cumhuriyeti'nin
m£ ekonomik temellennın
A m. ongreye IMF, oluşturulduğu ve
OECD ve Dünya "ekonomide tam
Bankası ' bagrnısızük"
temsilcilerinin vurgusunun yapıldığı
*r , 17 Şubat 1923 'tekı ilk
katılması j z m ı r ]ktisat
eleştirilerim; DPT Kongresi'nın ardından
Müsteşan Ahmet uygulanan dışa bağımlı
Tıktık, 'Küreselleşen politikalar. dördüncüsü
dünyada, dışandaki yarm başlayacak
» • ı L ı ı Türkiye Daısat
deneyimlere bakmak v
J
., • ,J
Kongresı run de ana
zorundayız dıye gündemini oluşturuyor.
yanıtladu Toplam 5 gün sürmesı
—^—^^^-^^——^^ öngörülen kongrenın
ana konulannı; istikrarlı büyüme, girişımcılik ve
ekonominin rekabet gücü. bölgesel gelişme
dinamikleri. gelir dağılımı ve yoksullukla mücadele
oluşturacak. 22 çalışma grubunun oluşturulduğu ve
yaklaşık 4 trilyon liraya mal olacağı belirtilen
türkiye Iktisat Kongresi"nin açılışına
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan
Recep Tayip Erdoğan ve TBMM Başkanı Bülent
Annç'ın yanı sıra çok sayıda bakan ve bürokrat
katılacak. Kongre açılışında, Microsoft CEO'su
Steve Ballmer de yer alacak.
Hazırlanan taslağa göre aynı unvanı taşıyan herkes eşit maaş alacak
Memıır maaşlan sil baştan
EBRU TOKTAR
ANKARA-Hükümet, askerler, hâkim ve
savcılar. öğretım üyeleri başta olmak üzere
tüm memurlann maaş, tazminat ve özlük
düzenlemesinı Devlet Memurlan Yasası'na
almaya hazırlanıyor. Farklı kurumlarda ça-
lışan ancak ayru unvanı taşıyan herkesi ay-
nı maaş düzenlemesıne tabi tutmayı amaç-
layan hükümet, devlet personel rejimıni ta-
mamen değiştiriyor.
Devlet Memurlan Yasasf nı "Kamu Per-
sonel YasasT adı altuıda yeniden düzenleme-
yi öngören taslağa göre Cumhurbaşkanlığı
v e TBMM Personel Yasalanna hıç dokunul-
mayacak. TSK Personel Yasası, YÖK Per-
sonel Yasası, Hâkim ve Savcılar Yasası'nda
yer alan terfî sistemi, disiplin kurallan, ku-
rumdan ihraç, işe giriş ve çalışma koşullan
gibi mesleklere özgü kurallan düzenleyen
maddeler devam edecek.
Katsayı teke dflşecek
Hükümet, hazırladığı taslakta maaş he-
saplannda kullanılan üç katsayıyı da tek kat-
sayıya ındırgemeyi öngördü Yapılan tüm
ödemeleri gelir ve damga vergisi kapsamı-
na almak isteyen hükümet. sadece ana öde-
me niteliğinde olanlan emekli keseneğine
tabi tuttu.
Maaşlan ay başında ödeme yerine ay so-
nunda ödemeyi de amaçlayan hükümet,
100'e yakın ödeme kaleminın sayısını 4 ana
kaleme indırmeyi planladı. Buna göre. me-
murlara temel aylık ve görev aylığı gibi iki
ana ödeme yapılacak. Bu ödemeler, kazanıl-
mış hak aylıklan ve kıdem yıllanna göre he-
saplanacak. Temel aylık ve temel ücret, aka-
demisyen ve asker dahil yasa kapsamındaki
Işyeri
büyüdükçe
ücret
artıyor
Türkıye'de 2003'ün ilk alü ayhk döneminde kişi başma ayhk kazanç
ortalama briit 992 milyon lira. kişi başına aylık ortalama brüt üc-
ret ise 847 milyon lira olarak saptandı. DİE'nin ankeü'ne göre, 500
ve daha fazla çahşanın bulunduğu işyerleri hariç en yüksek brüt üc-
ret elekrrik. gaz ve su sektöründe yer aldı. Bu sektörlerde kişi başı-
na aylık ortalama brüt kazanç 1 milyar 568 miryon 917 bin lira ola-
rak tahnün edildi Toplu iş sözieşmesi kapsamındaki işyerkrinde
en yüksek ortalama brüt kazanç 2 milyar 431 miryon 725 bin lira ile
ham petrol ve doğalgaz çıkanmı ve metal cevheri madenciliği eko-
nomik faaliyet kolunda olduğu görüldü. (AA)
herkes için aynı olacak. Görev ücreti ve ay-
lığı ıse yapılan ışın önemı, sorumluluğu, eğı-
tim sevıyesı v e kıdemine göre belırlenecek.
Bu noktada öğretim üyesi ve askerin maaşı-
run diğer ayağını oluşturan görev ayhğı fark-
lılık gösterecek.
En yüksek görev aylığı Başbakanlık Müs-
teşan'na verilecek. Dığerleri onun yüzdesı
şeklinde sıralanacak.
Maaşın üçüncü ayağını ıse ek çalışma kar-
şılığı yapılacak ödeme oluşturacak. Bu öde-
me. "fazla mesai, genel tatil günlerindeki ça-
lışma ücreti, nöbet ücreti, ek ders ücreti, ve-
kâlet ücreti*' başlıklannda tanımlanacak.
Maaşın dördüncü ayağı ise "diğer ödeme
unsurlan" başlığında toplanacak. Bu öde-
me; "başan ödemesi. sosyo ekonomik geüş-
misükdüzeyi düşük ilçelerdeçalışmavı teş>ik
ödemesi, riskli işler karşılığı ödemeler ve di-
ğerfla\eödeme" unsurlanndan oluşacak.
^»Garanti Emeklilik
DUYURU
GARANTİ EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş.
2003 HAYAT BRANŞI KÂR PAYI DAĞITIMI
Tarife: Genel Toplam USD ENDEKSLİ EURO ENDEKSLİ
SİGORTALAR (TL) SİGORTALAR (TL) TOPLAM (TL)
2002 yıl sonu itibariyle hayat sigorta
poliçelerine aıt toplam matematık karşılık
2003 yılı ıçinde toplam
net birikim prım ûretımi
2003 yılı içinde elde edilen net gelir
14,078,565,730,696 1,657,327,272,235
10,584,001,213,319 2,219,767,272,986
1,270,502,525,649 339,067,745,374
TARİFE GRUPLARINA GÖRE KÂR PAYI
TL tarifeler için
Dağıtılacak net kâr payı oranı
Dövize Endeksli tarifeler için
Dağıtılacak net kâr payı oranı
Amerikan Doları (USD)
EURO
31/12/2002 itibariyle Döviz Kurlan
1 USD
1 EURO
31/12/2003 itibariyle Döviz Kurlan
1 USD
1 EURO
-
%8.53
%6,70
1,644,848
1,714,261
1,404,671
1,756,119
AÇIKLAMALAR
15,735,893,002,931
12,803,768,486,306
1,609,570,271,023
I.Net bırikım prımi sıgortalıların ödediklerı primlerden rıziko primı, varsa gider payı ve aracı komisyonu kesintileri
dışmda kalan ve yatırıma yöniendirilen kısımdır.
2. Yıl ıçerisınde elde edilen net gelir, 2002 yılı sonunda sigortalılara ait matematik karşılıklar ile, yıl içerisinde
toplanan net birikim primlerinin günlûk olarak yatırıma yönlendirilmesi sonucu elde edilen garanti edilen kâr payı
gelirlerini içeren dahil net gelırdır.
3. Kâr payı oranları fonların yıllık ortalama net getiri oranı olup, günlük kâr payı uygulaması nedeniyle her
sigortalının kâr payı dağıtım oranı farklı olabılir.
Ekonomik
nüsyonun
ardından
DEİKTürk-
Belçikaİş
Konseyi'nin
toplandsına
katılan Prens
Phiüppe
bugün
Ankarada
olacak.
Belçika'daki yatınm olanaklarını anlattı
Prens'ten işbirliğiçağrısı
Ekonomi Servisi - Dün Istanbul'da
gerçekleştirilen ve 97 firmadan
yaklaşık 300 ışadamının katıldığı
Belçika Ekonomik Misyonu'nda
Belçika Velihat Prensi Philippe
ülkesinin olanaklarını anlattı.
BrükseFin her kültürden insanı bir
arada bulundurması ve tıcaret
yollannırı kesişmesi açısından
Istanbulla pek çok ortak noktası
bulunduğunu belirten Prens Philippe,
"Sizi Brükserde e\inizde
hissettireceğimizden emin olabiürsüüz.
Yatınm yapmaya karar verince
Brüksel'i de düşünüıT diyerek Türk
ışadamlannı yatınm ve işbirliğine
çağırdı. Flaman, Vallon ve Brüksel
bölgelerinin a\n ayn üç seminer
düzenledikleri ve 6 Mayıs'a kadar
sürecek olan misyon sonunda sadece
Brüksel bölgesi ile ilgili 10
büyük anlaşma bekleniyor.
Cezayir'den petro-kimya ve ağır sanayi
yağlan alan firmanın yetkilısi, bu
ürünleri artık Türkiye'den almak
istedıklerini belirterek bu konuda Opet
ve Türk Petrol ile görüşüp bağlantı
yapmak istedıklerini söyledi.
Concorde oteller zincirinin bir üyesi
olan Brüksel Montgomery Otel'in
Genel Müdürü Bruno Roques,
Türkiye'deki tur operatörlen ile kontak
kurup ışadamlanna yönelik ış gezileri
organize etmeyi istediklerini söyledi.
Concorde otellerinin bütün AB
ülkelerinde otelleri bulunduğunu ifade
eden Roques, şu anda AB sürecinin
izlendiğini ve üyelik müzakereleri
başlar başlamaz Türkıye'de otel açma
konusunda istekli olduklannı söyledi.
IŞÇENINEVREMNDEN
ŞUKRAN SONER
Şaşı Bakış
Emine Erdoğan kız çocuklarının okula gönderil-
mesi kampanyasında. Kız çocuklarının okula gönde-
rilmesindeki katkılanndan övgü ile söz edilen geniş ha-
ber ve röportajlarda, satır arasında, okula gönderilme-
sine ikna ettiği kız çocuğunun babasının erkek öğret-
men olmayan sınıf ve erkek arkadaş yanında oturtul-
mama koşulu da yer alıyor.
Aklıma şimdi ABD'de, sürgünde Pakistanlı kadın
hareketi önderinin Cumhuriyetçı Kadınlar Kurufta-
yı'nda anlattığı deneyimi geliyor: "önce okullanmız-
da kız-erkekaynmıyaptılar. Sonrayasak olmadığı hal-
de türbansız okula gitmeyen bizlere okul dışmda, okul
içinde saldın, şiddet uyguladılar. Şeriaten fanatikyo-
nımlan ile Pakistanlı kadınlann yaşamına karabasan
olarak yeheşti. Ülkemde yaşamım tehdit altında ol-
duğu için kaçmak zorunda kaldım..."
Bayan Erdoğan yerel seçimler sonrası kadınlann si-
yasetten silinmesi üzerine de öne çıkmış, konuşma-
laryapmış, bol propaganda kokan röportajlan yayım-
lanmıştı. Bayan Erdogan'a göre, Bay Erdoğan da bu
sonuçtan hoşnut değildi. Evde kendisine yakınmış, ka-
dınlann daha etkin siyasete aday olmalan istemini di-
le getirmişti. Sanki AKP'de adaylarda tek belirieyici
güç, iradenin Bay Erdoğan olduğu bilinmiyor. Biz de
kan-kocanın timsarı gözyaşlannı yuttuk...
Yerel seçimlerde AKP kadın belediye başkanı, mec-
lis adayı göstermeye kalkışsa, AKP'nin türbanlı kadın-
lan dışlanacak, çaresiz partili olmayan açık başlı ka-
dınlar bulunacaktı. Kadını mühendislik, mimarlık, ka-
mu alanı görevlendirmelerinde bile görmeye katlana-
mayan AKP iktidan, kendi tabanında sıcak bir tartış-
manın içinde kalacaktı. "AKP'nin iktidar uygulamala-
nnda kaç kez kamu alanında yeni işe alınacaklar için
kadınsız kadrolaşma kararlannın çıkanlıp tepkilerkar-
şısında dönüldüğünü, bir daha çıkanldığını hele bir
anımsayın."
AKP'de vitrinde çok az sayıda açık başlı kadın uz-
laşma aracı olarak pazarianıyor. Ama içten içe de kay-
nama yaşanıyor. Şakası yok, partiye oy deposu tür-
banlı kadınlar, hele de kadına siyasette katlanamayan
AKP'li erkekler, dışardan transfer, partide yer kapan
bu kadınlara gıcık oluyortar.
Baksanıza son anayasa değişikliği tartışmasında
AKP'nin açık başlı milletvekilleri, kadın olmanın gere-
ği ve bilinci ile, çoğunlukla olumlu aynmcılıktan yana
kadın hareketleri CHP ile aynı çizgide yer alıyorlar. Mil-
letvekili, bakan bıleolsalar, kadın haklannaşaşı bakan
AKP'nin lider kadroları, kadının ancak türbanı ile top-
lum yaşamında sınırlı yer alabilmesini kabul eden ka-
falar... Çağdaş kadın yaşamım, erkekle gerçekten eşit
koşullarda, yaşamın her alanında buluşmasını ahlak-
sızlık olarak algıladıklannı, her olayda koydukları tep-
kilerle gösteren kafalar... Töre cinayetlerinde azmetti-
renlerte biriikte ağırlaştıncı suç kavramını yasaya sok-
mayı içlerine sindiremeyenler.. Aslında AB üyeliğini,
özgüriükleri, demokrasiyi, laikliği bıle, kadın haklann-
da olumlu değıl olumsuz aynmcılıkta kullanabilmek
için takıyye aracı olarak bayrak yaptılar.
Başbakan, Meclis Başkanı, bakan eşleri ıle türbanı
bayrak yapıp kamu alanındaki yasaklan delme girişim-
leri başka, doğrudan kamu görevlisinın türbanlı olma-
sı, Meclis, belediye başkanlığı, il genel meclisi, bele-
diye meclislerine girmeye kalkışması çok başka. Ana-
yasanın, laikliğin doğrudan delinmesı suçu işlenecek,
tartışması bile yapılamayacak bir suç durumu ortaya
çıkacak. Bu nedenle AKP, Erdoğan iktidannın strate-
jisinde türbanı önce eşler aracılığı ile bayrak yapıp
toplumu alıştırmak, dolaylı olarak kamu alanında yer-
leştirmek vardı. Bunda büyük yol alındı.
Sıra "Kamu hizmeti sunmuyor, kamu hizmeti alıyor"
yuttuımacasıyla, imam hatiplılerte biriikte türbanı üni-
versitelere sokabilmekte. Dine göre imam olamaya-
cak kadını imam eğitiminden geçirip, üniversitede
türbanla okutup sonra doktor, yargıç, bilim insanı,
kamu alanında görevli, siyasetçi yaptığında başını aç
demek nasıl olabilecekse?.." Universitelerden adam
gibi bir başkaldın gelmezse Erdoğan hükümetinin ni-
yetı, türbanı ve imam hatiplileri kitlesel olarak üniver-
sıteye sokmak, üniversiteleri medreseleştirmek için
hemen harekete geçmek. ABD'den. daha doğrusu
Bush iktidanndan gelen, Fethullah Gülen toplantıla-
nnda pekıştirılen. Ortadoğu'da 'ılımlı Islam' vizyonu
ile tam da zamanının geldiği düşünülüyor olmalı ki,
Başbakan Erdoğan seçimlerde kullanmakla yetinme-
di, yeni ders yılına yetiştirmek üzere dayatıyor.
Sonra sıra türbanın, şeriatın adım adım kamu ala-
nına sokulmasına gelecek. Ulus'ta, Etiler'de kendi get-
tolannda, duvariannın arkasında yaşayanlar.. "Canım
sen de çocuğunu imam hatibe verme, zortanırsan
kolejde okut. Türbansızdolaşılamayan varoşlarda işin
ne?" diyebilen bu ülkenin gerçeklerinden kopmuş ay-
mazlar, büyük sermaye, büyük medya çıkar ittifakı
böyle destek vermeyi sürdürürlerse.. Kadına şaşı ba-
kan Erdoğan hükümetinin, kadın haklan için olumlu ay-
nmcılık beklerken olumsuz aynmcılığı genelleştiren,
Cumhuriyet'in kadın haklan devrimleri ile gelmiş ka-
zanımlannı yok eden uygulamalan hızla yerleşecek.
Türkiye kadın haklannda ölçü çok başka noktaJara
kayacak...
soner@cumhuriyet.com.tr
Bumin'in açıklamasına tepki
Telekom'un fiyatmı
olumsuz etkileyecek
.4NKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk Tele-
kom'un satışına yönelik
tanıtım yapıldığı bir dö-
nemde Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Mustafa
BumiıT in "Türk Tele-
kom'un değeri 2 miryar
dolara düştü* ıddıasrnın
"şirketin fıyaona olum-
suz eöd" yaratacağı bil-
diriJdi.
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Bumin'in dün
Hürnyet gazetesının
manşetinde yer alan
"Türk Telekom konu-
sundaki Anayasa Mah-
kemesi karannda Yekta
Güngör Özden veAhmet
Necdet Sezer'in 'satıla-
maz' görüşlerinekarşı oj'
kullandım. O zaman 20
milyar dolar ediyordu,
şimdi 2 miryar dolar"
açıklaması tepkıyle kar-
şılandı. Yetkıliler "Bun-
lar İip service' denilen
olumsuz yayıhmı olacak
açıklamalar. Bu rakam-
lan telafuz edryorlar, in-
sanlann zihiünde fiyat
oluşturuyoriar" diyerek
şunlan söylediler: "Şu
anda Türk Telekom'da
tanıüm. bilgüendirme sü-
reci de\am ediyor. Özel-
lUde bu süreçte rakam te-
larTuz edihnesi ve bir de
Hürnyet gazetesinde ve-
rilnıesu satış fiyatına
olumsuz bir etki y^araar.
2 milyar dolar, Türk Te-
lekom'un yaklaşık bir
yılhk kân. Bunu yazıp
buraya koymak vatan
hainHğidir. Esas bu açık-
lama fiyaü düşüriir."