23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK HAHİKLİAD2 Beyoğlu, Beylerbeyi, Beykoz, Osmanbey, Mazharbey, Ziverbey adları kimlerden geliyor bilir misiniz? Beroğlu'na adızıı \eren bey'in kimiiği tam bitinmhor. Fatih'in Trabzon'dan getirdigi Pontus Prensi de oiabüir, Kanuni döneminin Venedik elçisinin oğlu da_ Semtin adı "Bey Yolu"ndan türüyor. istanbuTunbeyleri F ıkrayı bilirsıniz; vakti zamanında köyden ts- tanbul "a gelen ıki arka- daş tramvaya binmiş. Tramvay Osinanbey du- rağına geldiğinde bıletçi "Osman- bey" diye seslenerek yolculan uyar- tnış. Şık giyimli biri kalkıp inmiş. Bi- zimkı "Biz ne zaman ineceğiz' 1 diye arkadaşını diirtmüş. Berikı. "Bekle hele, biletçi bizim adımızı söyledi- ğinde ineceğjz" demiş... Pekı. Osman Bey gıbı İstanbul"un semtlerine. ılçelerine adlannı veren beyler kımdır bilır misiniz? İstanbul'un Osmanirdan kalma ağalı, paşalı. efendih, zadelı semtle- n epey çoktur ama beyli semtlen pek azdır. Osmanlı her ne kadar bir bey- lık olarak kurulmuşsa da Istanbul'u alıp imparatorluğa geçtikten sonra sultanlann. paşalann, ağalann ya- nında beyliğin önemı kalmamıştır. Klmlere Bev denlyordu Bey lı semtlere geçmeden Midhat Sertoğlu'nun Osmanlı Tarih Lüga- C'ne bakmaya ne dersıniz? Sözcük "beğ" olarak geçiyor: Orta Asya'da han veya kaan unvanından daha kü- oik olmak üzere kabile reislerine, ım- tyazlı asiller sınıfından olanlara, tüyük idare mevkilerinde bulunma- hn dolayısıyla nüfiız ve yetki sahi- ti bulunanlara beğ-bey denıyor. "iirkler Islamhğı kabul ettikten son- a da hemen hemen aynı manalarda lullanılması sürüyor ve Osmanlı "ürklenne de aynı şekilde geçiyor. '>smanlılar beğ umr anını büyük dev- ;X adamlannın oğullanndan başla- arak ve son zamanlannda şehzade- ;rin hizmetinde bulunanlara, mev- ı sahibı herkese ve orduda binba- ıdan tuğgeneral rütbesine kadar lanlara da veriyor... Istanbul, sur içindeyken semtlenn dlannı Osmanlı sultanlan. sadra- amlar. vezirler, kaptanı deryalar, aşalar kapatıyor; Istanbul sur dışı- a doğru büyürken de beyliğin öne- ıi azaldığı ıçin yeni kurulan yerle- ımlerden ancak bırkaçı beylerin dıyla anılır oluyor. »smanbev ve Beyoğlu Şişli'de Osmanbey'e adını veren Kman Bey, 19. yüzyılın son çeyre- Lstanburun Osmanlı'dan kalma ağalı, paşalı, efendili, zadeli semtleri arasmda beyli semtleri pek azdır ve bu beylerin kim olduğu da pek bilinmez... ğinde II. Abdülhamit'in mabeyinci- sı ve Çemberlitaş'ta dönemın en mo- dern tesislerinden Matbaa-i Osma- niye'yi kuran birgirişimcı... Mabe- yinci. sarayda harem dairesi ıle dış dairelerarasında bulunan "mabeyn" kısımda görevli kişı... Mabeyn. önemli bır yer. Padişah. saraydan çıkmıyorsa gününü burada geçiri- yor: yemeğini burada yiyor. Osman Bey. saraydan çıkıp Çem- berlitaş'ta matbaa kuruyor... Mat- baadan kazandığı büyük servetle 19. yüzyıl sonlanna doğru boş bir böl- gede geniş bir arazi satın alıp ken- dine konak yaptınyor. Sonradan tek tük başka konakla- nn da kurulduğu ve bugün bitişik dü- zen apartmanlanyla İstanbul'un en gözde iş ve alışveriş merkezine dö- nüşen bu semtin adı, ılk sakını Os- man Bey'den geliyor... Istanbul "un beylen denince akla ilk gelen Beyoğlu olmalı. Beyoğlu" ndaki bey de oğlu da tam belli değıl. Bır söylenti n. Mehmet'ın Trab- zon'u aldıktan sonra Istanbul'a ge- tirdiği Pontus Prensi Aleksios Kom- menos veya yeğeninin Tünel yöre- sinde bir konakta oturtulduğu ya da bır başka söylenti Kanuni Sultan Sü- leyman döneminde Venedik elçısi- nın oğlu LuigiGritti'nin Taksim yö- resinde bir konakta oturduğu ve bu- raya **Bey Yolu" denirken sözcüğün bozulup Beyoğlu adının ortaya çık- tığı yolunda. Beykoz ve Beylerbeyl Adı tam bilinemeyen bir başka bey de Beykoz'da... Osmanlf nın ku- ruluş döneminde Izmit Sancakbeyi Akçakoca'nın burada oturması ne- denıyle yöreye "Beykos" dendiği öne sürülüyor. Farsça "kos" sözcü- ğü köy anlamına geldiği için Bey- kos "a "bey köyü" anlamında bir ya- kıştırma uygun görülüyor. Üsküdar'ın Boğaz kıyısında Bey- lerbeyi'ne adını veren beylerbeyi- nin kımlıği de meçhul. Osmanlı" nın eyaletlerin başına gerirdiğı ve "beğ- lerbeyi" dedığı askeri kumandanlar- dan Boğaz kıyısına adını verenin m. Murat dönemi Rumelı Beyler- beyi Mehmet Paşa olması söz konu- su. 1595'te öldürülen Mehmet Pa- şa'nın burada bir yalısından söz edı- liyor ancak bu bilgi kesinlik kazan- mıyor. Beylerbeyi'ne beylerbeylerinden çok sultanlar ilgi göstermişe benzi- yor. Beylerbeyi Camisi'ni I. Abdül- hamit, 1778 de annesi Rabia için yaptınyor... 183 2 'de II. Mahmııt' un yaptırdığı Beylerbeyi Sarayı Abdül- mecit döneminde yanıyor: bugün- kü sarayı Abdülaziz yaphnyor. Bey- lerbeyi 19. yüzyıldan beylerden zi- yade sultanlann mekânı oluyor... Bir bey de Üsküdar'ın karşı kıyı- sı Beşiktaş'ta bulunuyor: Serence- bey... Dik ve merdi\enli yokuşa adı- nı veren Serence Bej'ın adı Seren- cebey'deki mescitte geçmıyor. SerencebevMescidı'nin 17 O1 ta- Beykoz'un adı Bevkos'dan geliyor. Farsçada 'kos' köy demek... Köye adını veren bevin ise Akçakoca olduğu sanılnor. rihli kitabesinde I. Mahmut'un da- rüssaade ağası Süleyman'ın adı ya- zıyor. Zlverbey ve Mazharbey Kadıköy'deki Zi\ erbey'in adı, Tır- nakcızade Mustafa Ağası'nın toru- nu ve Sultan Abdülaziz in mabe- yincısi ZKer Bey'den geliyor. Bır semt olarak Zherbey adı, Zıver Bey'in 19. yüzyılda yaptırdığı ve yöreye adını veren köşkün 20. yüz- yılın ikincı yansındaki 12 Mart dar- besi sırasında işkencehane olarak kullanılmasıyla ünleniyor. Ne var kı daha sonra ışkencecilerin aynı yolun birkaç kilometre ötesındeki Zihni Paşa'nın köşkünü kullandığı anlaşı- lıyor. Ziverbey'i Bağdat Caddesi'ne bağlayan Mazharbey'ın adı ise II. Abdülhamit'in matbah müdürü Mus- tafa Mazhar Bey'den geliyor... Matbah-ı amıre, saray mutfağı olu- yor. Mazhar Bey. hazıne-i hassada ya- ni iç hazinede çalışırken II. Abdül- hamit' in teveccühüne mazhar olup sa- rayın mutfağını yönetmeye terfi edi- yor. Mazhar Bey. Yıldız Sarayı'nda matbah müdürlüğü yaparken Seren- cebey'de oturuyor\ e 1903 yılında Fe- neryolunun üst kısmında satın aldı- ğı 9.5 dönüm arazinin içıne yazlık bır köşk yaptınyor. Mazhar Bey. Ab- dülhamıt'in düşüşünü. Osmanlı'nın yıkılışını, Cumhuriyet'in kuruluşu- nu, Mustafa Kemal Atatürk'ü, Is- metlnönü'yügörüyor... 1941 yılın- da 94 yaşında ölüyor.. Mazhar Bey' in adı bugün semtte duruyor ama köş- künden artık bir iz bulunmuyor. Dö- nüm dönüm arazide blok blok apart- manlar yükseliyor. 20. yüzyılın ikinci yansına kadar Eyüp'ün küçük bir köyü olarak ka- lan Alibeyköyü'nün Ali Bey'i ise bir zamanlar yeşil vadinin içinden akan derede kaybolup gidiyor... Istanbul'un dışında yeni biten semtlerden Mah- mutbey'in Mahmut'u da varoş tari- hinin yazılmasını bekliyor... Taksim "den kalkan metro ilk du- rak için yavaşladığında, teybe kay- dedilmiş metalık bir kadın sesi "Os- manbey" diyor. Kapılar açılırken aynı ses "Osmanbey" diyor. Inen iniyor, binen binıyor. Acaba o sıra kaç kişi tramvaydaki fıkrayı anım- sıyor?.. GEÇMÎŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Üşenenlerle Üşenmeyenler... İşte Aradaki Fark Yöneticilerinin, yurttaşlannın üşendikleri için dü- şünmeye boşvermelerini kötüye kullanan ülkele- rin başında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ge- liyor. Ama aynı ülkede durumun tersi de var. Yöneti- ciler düşünen ve tepkilerini baskı aracına dönüş- türenlerin karşısında el pençe divan durma zorun- luluğunu duyuyorlar. Bu yargılara ulaşmanın somut ömekleri Ortado- ğu'dayaşanıyor. işgalcilerin kadın ve çocuklan da ayırt etmeden uyguladıklan kıyım ve işkencelerin çıkış noktası ola- rak, ikiz Kuleler'e ydneltilen islamcı terör saldırıla- n kullanılıyor. Yurttaşlannda oluşan korkuyu sömüren yönetim, Irak'ta canının istedigini yapma hakkıyla donatıl- dığını varsayarak elinden geleni ardına koymuyor. Medyanın büyük çoğunluğunun uyguladığı san- sür nedenıyle zaten pek çok ABD yurttaşı ne olup birtiğıni de öğrenemiyor. Buna üşengeçliği de ekleyince yönetimın iste- diği ortam önce yaratılmış, sonra da korunmuş olu- yor. Üst yönetimın yaklaşımı böyle olunca da altta- kiler, işkenceyi bir eğlence oyunu sayma alışkan- lığını ediniyorlar. Babalannın evinde bile yapama- yacaklarını, işgal ettikleri Irak'ın halkına uygula- mayı doğal bir görev olarak algılıyortar. Allah'tan, ınsanlık onurunu korumayı görev sa- yan sanatçılar ve eleştirmenler var. Cannes Film Festivali'nin büyük ödülü Altın Palmiye'nın "Fah- renheit 9/11" gibi bır belgesele verilmesi, yalnız- ca sanata değil insanlık onuruna da saygıyı sım- geliyor. Kendi ülkelerinde sansürlenen Michael Mo- or'un, 11 Eylül saldınlannın ardından Beyaz Sa- ray'ın yaklaşımını ağır ithamlarla eleştiren belge- seli, gelecek kuşaklaragünümüzün insan manza- ralarını aktaracak önemli belge niteliğini bu ödül- le daha da pekiştıriyor. • • • ABD'nın düşünmekten üşenmeyen yurttaşları karşısında takındığı tavrı da Israil'in Filistınlilere re- va gördüğü saldırıları neredeyse görmezden ge- len tutumunda izleyebiliyoruz. Yaklaşan başkanlık seçimleri nedeniyleABDyö- netimı, sade suya tirit diye nitelendirilebilecek bir yaklaşımla kınadığını. açıklamakla yetiniyor. Baş- ka ülkeler için kullanılan "şöyle asanm, böyle ke- serim" anlamını taşıyan bölüm nedense açıkla- malarda yer almıyor. • * • Leyla Tavşanoğlu nun Pazar Konuğu, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Dr. Rıza Türmen'in değerlendirmelerı, yalnız ışgalci ülke- lerin insan haklan ihlalleri karşısındaki sorumluluk- larını gündeme getirmekle kalmıyor, bizım ıçin de uyancı olması gereken uluslararası hukuk yakla- şımını gözler önüne serıyor. Leyla Tavşanoğlu soruyor: "ABD'lı ve Ingilizyetkililer, bu işkenceciler için onlara vehlmiş böyle talimatlar olmadığını, kendi başlanna buyruk olarak hareket ettiklerini ileri sü- rûyohar. Siz bir AİHM yargıcı değil de sıradan bir insan olarak böyle bir şeyin olabileceğini düşü- nûyor musunuz?" Dr. RızaTürmen yanıtlıyor: "Işkence olaylannda ben şunu biliyorum: Iş- kencenin görüldüğü her ülkede işkenceye yol açan neden de o görevlilere devletin tanıdığı ko- rumadır. Talimat verilmesi gerekmez. Ama onu yapanlar biliyorlardır ki bundan dolayı devletin müsamahası vardır." Fazla söze gerek var mı? oerinc@ cumhuriyet.com.tr. Tarihe sağlam bir çatı' kampanyası Zeyrek'te evlerin onarımı başltyor tstanbul Haber Servi- si- Dünya sivil kültür mirasının önemli mer- kezlerinden Ze>Tek \e Süleymanıye'deki tari- hi e\ lenn ılk onanmla- n başlıyor. Ulusal Ahşap Birli- ği'nce fUAB) hazırlana- rak yaldaşık 5 ay önce UNESCO, Kültür veTu- rizra Bakanlığı, Istanbul Valıliği. tstanbul Bü>ük- şehir Belediyesi (ÎBB) ve Fatih Belediyesi'nce başlatılan "Tarihe sağ- lam bir çatT kampanya- sında yeni bir aşamaya gelindi. Mimarlar ve uz- manlar tarafından sür- dürülen çalışmalar ışı- ğında Zewek'teki 22 ta- rihı evin çatı ve dış cep- he onanmlanna bu yaz başlanacak. Kampanya ile ilgih Ze\Tekhane'de düzenlenen toplantıda konuşan Istanbul Vali Yardımcısı CumhurGü- ven Taşbaşı. ilk aşama- da onanmı yapılacak 22 evden 10 tanesinin mas- rafinı valiliğin üstlenece- ğıni söyledi. Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi Baş- karu KadirTopbaş, İstan- bul'un tarüıi ve kültürel dokusunun giderek yok olduğunu anımsatarak, "Bir araya gderekbu ay> bı durdunnalrnz" dedi. UNESCO ÖzelProjeler Direktörü Minja Yang ise özellikle kişilere aıt bu tür mülkiyetlerin ko- runması için kredi des- teği gibi kimi mekaniz- malann uygulanması ge- rektiğine dikkat çekti. Proje kapsamında yapı- lan çalışmalan anlatan UAB Başkanı Prof. Dr. Nurgün Erdin de Zey- rek'te belırlenen 22 evin bir yıl içinde onanlma- sının amaçlandığını be- lırterek şunlan söyledi: k 'Bu evlerden ikisinin onarımını derneğimiz üstlendi. Bir evi de UNESCO onaracak. Ge- ri kalanlann onanmmı ise sponsorlar yardımıy- la yapma>ı planlnoruz." KADIKÖY 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN EsasNo 2003 İ284 Talimat İLGİ-06 05 2004 tarihli 2003 1284 aynı savılı >azımıza ek llgı sa\ılı yazımızla müdürlüğumuze göndenlen taşınmazın satış ılanı. Cumhumet gazelesının 13 05 2004 tarıh savısında 19 iayfasmda ılan >a\ımlanmış olup vayımlanan ılanda. dosya numarası 2003 I2S4 olaral vazıldığı goriilmüş olmakla. dosya numarası 2003 1284 Talimat olarak düzeltılip ta\zıhen ılan olu- nur Karar gereâınce 25 06 2004 tarıhmde bırinci satış yapıla- caktır 21 05 2004 Basın 23784
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle