Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
DEI
Sömürüye karşı direnen halkm yanında yer alan îbrahim Kaypakkaya, bu uğurda yaşammı yitirdi
' Meçhule doğru gicüyorlardı'SUNUŞ '68 diye nitelenen dönemde siyasi nedenlerle onlarca kişi sığmayan gençlerden biriydl Onlar hayatlannın böyle biteceğini
yaşamım yitirmiştir. Bunlardan birisi de İbrahim Kaypakkaya 'dır. biliyordu. Yaşanan olaylarda halk ağır bedeller ödedl Işsizlik ve
'68 'de toplumun tüm kesimleri hak arama mücadelesi içindeydl tboy
yoksulluk giderek arttı. Oysa ülkenin sorunlarını onlaryaratmamıştu
sömürüye karşı direnen halkın yanında yer alan, yüreği kabına Sadece iyi bir gelecek istiyorlardu Bu niyetleyola çıkmışlardu
Nvriı
İMtt
lılınr
Turhan FEYIZOGLU
S
ungurlu'nun Akdere köyünden. Aile,
bazı nedenlerden dolayı ilk önce, Ak-
dere'den Narlık'a, daha sonra da Ka-
rakaya köyüneyerleşmiş. AliKaypak-
kaya'nın dedesı HaH Ağa, uzun yıllar Karakaya
köyünde muhtarlık yapmış. Halıl Ağa, iki kez ev-
lenmiş ve sekız tane oğlu olmuştur. Ayşe ve Sul-
tan adındaki hanımlardan olan sekiz çocuktan bi-
risi de tbrahim Kaypakkaya'nın dedesı tbrahim
Bey'dir. Soyadı Kanunu çıktığı zaman ailenin bir
kısmı Canpolat, bır kısmı Özdemır soyadını alır.
HaJiJ Ağa da Kaypakkaya soyaduu alır. Karaka-
ya köyünün üç tarafi tepeler ve kayalıklarla çev-
riiidir. Yaşadığı çe\Teye uygun oiarak Kaypakka-
ya soyadını almıştır.
Aile. gemş toprak ve arazi sahibi olduğu için
ekonomik durumu iyi, yani varsıldır.
AJi Kaypakkaya, Îbrahim'i, okula gitme çağı-
na geldığinde, Karakaya köyünde okul olmadığı
içın ılköğrehm eğinmıni yapması amacıyla yakın
akrabalannın yanına göndermıştır. Bu nedenle
tbrahim Kaypakkaya, ilköğretimıni değişik köy
okullannda okumuştur.
27 Mayıs 1960 devrimi olduğu zaman tbrahim
Kaypakkaya, ilkokul öğrencisidir.
Sınavlara giren ve Öğretmen Okulu'nun sınav-
lannı kazanan tbrahim Kaypakkaya, 1960-1961
dönemınde, Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda
öğrenciliğe başlar.
tbrahim, edebiyat dersinde, "irticaı ve şeriati*
anımsattığı ıçin "Yeşffi sevmiyonınT başlıldı bir
yazı yazar. Bu nedenle, bazı öğretmenler. "Peki
kızıta mı sevTyorsun?" diyerek tepkilenni dile ge-
tirir. Okulun, tsmail Gençtürk, Mehmet Aydinç.
MuratAfiKiremitçi,AhmetTeffi gıbı "komünist"
oiarak suçlanan öğrencıleri vardır. Bu öğrenciler,
kendilerinı. "KöyEnstitücü,İnönücü\eözTürk-
çeci" oiarak tanımlamaktadır.
Birgün. Ahmet Telli, kütüphanede kitap okur-
ken, birisi yanına gelir ve, "Abi, ben de bir şey-
ler yaayorum. Şunlara bakar mısm?" der.
Tanışırlar. Çocuğun ısrru Ibrahım Kaypakkaya'dır.
Bir roman yazdığını söylemektedir.
Yüz sayfa kadar olan el yazısıyla yazılmış ro-
man taslağını alıp okuyan Ahmet Telli, sadece şu
cümleyı hatırlamaktadır:
"Meçhul bir sokakta, meçhul iki kişi, bir meç-
huie doğru gjdhorlardi."
Ahmet Telli ile tbrahim Kaypakkaya, zaman za-
man bır araya gelır sohbet eder. Bu dönem ılen-
ciliğinin bir ölçütü de "ÖzTürkçerilik''tir Bu ne-
denle .N'uruflah Ataç, ilencı oiarak tanınan öğ-
renciler için çok önerrüi bir isımdir. tbrahim Kay-
pakkaya. Nurullah Ataç'ın kullandığı sözcükler-
le, aynca, "ve" sözcüğünü kullanmadan on tane
cümle kurma oyunu oynar Ahmet Telli ıle.
Hasanoğlan Yiiksek Öğretmen Okulu'ndan se-
çilen başanlı öğrencilerden birisi olan tbrahim
Kaypakkaya, lise son sınıfi hazırlık smıfinda oku-
mak üzere, 1965-1966 öğrerim yılında Çapa Yiik-
sek Öğretmen Okulu'na gelir.
1965-1966 öğretım dönemınde, Çapa Yüksek
Öğretmen Okulu lise son sınıfını bitirip diploma-
sıru alan îbrahim Kaypakkaya, 6 Temmuz 1966
Çarşamba günü, Üniversitelerarası Giriş îmtiha-
nj'na girer ve Istanbul Üniversitesi Fen Fakülte-
si'ninFizikveMatematikbölümünün 1966-1967
yılının öğrencisı olur.
1966-1967 öğrerim dönemi, tbrahim Kaypak-
kaya'rjn aynca üniversitedelcı gençlik içerisinde
devrimcıleri tanımaya. onlarla kaynaşmaya baş-
ladığı ve öğrenci hareketlenne katıldığı bir dönem-
dir. Bu dönem. ayıu zamanda TtP ve Türkiye sos-
yalistlen içınde Milli Demokratik Devrım-Sosya-
list Devnm saflaşmanın başladıgı, tartışmalarmın
hızlandığı bir dönemdir.
tbo, başlangıçta TtP'in sosyalist devrim görüş-
lerini savunmuştur.
1967 yılı Temmuz ayında Fikir Kulüpleri Fe-
derasyonu tstanbul Sekreterliği kuruJur ve çalış-
maya başlar. FKF İstanbul Sekreterliği çe\Tesi ile
devrimcilerin hâkımiyetinde olan öğrenci örgüt-
leri tarafindan tanınan ve bu örgütlerle ilişkisı
olan tbrahim Kaypakkaya. 1967 yılı son aylanna
gelmdığinde, Yüksek Öğretmen Okulu'nda (YÖO)
fikir kulübünün kurulmamasım bir eksiklik oia-
rak görür ve bir kısım arkadaşıyla birlikte Yük-
sek Öğretmen Okulu Öğrencileri (YÖOÖ) Fikir
Kulübü"nü kurma çalışmalannı başlatır.
Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencileri Fi-
kir Kulübü (Çapa YÖOÖFK) 21 Kasım 1967 Sa-
lı günü, kurulduktan sonra yapılan ilk Yönetim
Kurulu toplantısında îbrahim Kaypakkaya başkan.
HaKtKoçer sekreter, MehmetÇetin sayman olur.
Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencileri Fi-
kir Kulübü. 21 Kasım 1967 Salı günü, "Duyuru"
Mayıs 1960 devrimi olduğu zaman îbrahim Kaypakkaya ilkokul öğrencisidir.
Ilkokulu Karakaya kö>ünde okul olmadığı için değişik köylerde okur. Sınavlara
giren ve Öğretmen Okulu'nun sınavlannı kazanan îbrahim Kaypakkaya, 1960-1961
döneminde, Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda öğrenciliğe başlar (üstte). îbrahim
Kaypakkaya'nın annesi (sağda).
başlığıyla bir kuruluş bildirisi yayımlar.
Yayımlanan kuruluş bildinsi nedeniyle iki so-
ruşturma birden açılır. Binncisi okul idaresi. ikin-
cisi, savcılık tarafindan açılır.
FikirKulübü'nün kurucu üyeleri bu nedenle oku-
lun disiplin kurulu tarafindan sık sık sorguya çe-
kilir ve Fikir Kulübünün kuruculan, okul yönetı-
cılerince 1 ay süreyle "jaohlık haklan" ellerin-
den alınır. Karar. okul müdürü Ayhan Doğan im-
zası ile, 27 Mart 1968 Çarşamba günü, öğrenci-
lere tebliğ edilir. Aynca, tstanbul 6. Ağır Ceza
Mahkemesfnde 969 31 sayılı dosya ile açılmış
olan dava ile Çapa YÖOÖ Fikir Kulübü'nün fes-
hi ve sanık öğrenci îbrahim Kaypakkaya, Halit Ko-
çer. Mehmet Çetin, Hasan Sağlam,Muzaffer Oru-
çoğlu. \feKha Uvsal, Pakize YavTU, Mustafa Ço-
ban, Şaldr Ka\mak, Ali Taşvapan'ın üç günden
bir aya kadar hapis, 50 liradan 150 liraya kadar
para cezasına çarptınhnalan ıstenır.
Sosyalist Devrim cörüsü
Türkiye için hatalıdır
îbrahim Kaypakkaya, 23-24 Mart
1968 günleri. Ankara'da yapılan Fikir Ku-
lüpleri Federasyonu (FKF) ikinci ku-
rulto>ına Çapa Yüksek Öğretmen Oku-
lu Öğrencileri Fikir Kulübü'nün kurul-
tay delegesı oiarak katılır.
Doğu Perinçek FKF"ye başkan olup
FKF yönetimi Milli Demokratik Dev-
nm (MDD) görüşünü sa\ıınan gençle-
nn eline geçince, daha önce FKF dışın-
da kalmış bazı MDD eğilimli fikir ku-
lüpleri FKF'ye üye olur ve MDD tezle-
ri, FKF'li gençlik içinde egemen kılın-
maya çalışılır.
İkinci kurultayda Doğu Pennçek'in
başkan olması için oy kullanan îbrahim
Kaypakkaya, FKF stratejisıne aykın ha-
reket ettıği gerekçesiyie, 8 Temmuz
1968"de yapılan FKF'nın olağanüstü
toplanan genel yönetim kurulu toplan-
tısında Doğu Perinçek'in düşürülmesı le-
hinde oy kullanır.
1968 yılının güzünde MDD görüşü-
ne ikna olan Îbrahim Kaypakkaya ile Ars-
lan Kıhç, 1968-1969 öğretim dönemin-
de bir araya gelir. îlk karşılaşmalannda
tbrahim, Arslan Kılıç'a, "Yahubenya-
nılnuşun. Sos>nlist devTİm göriişü Tür-
Idyeiçin hatahdır.Arükben de MDDgö-
rüşünü savunuyonım. Lerun'in bu ko-
nudaki kitaplarını da okudum". der ve
Lenin'in bazı kitaplanndan alıntılarya-
parak misaller verir.
FKF'nin üçüncü kurultayı, 4-5 Ocak
1969 günleri tstanbul'da yapılır. Solda
yaşanan teorik ve ideolojik tartışmalar
birçok şeyi değiştirmiştir.
tbrahim Kaypakkaya, üçüncü kurul-
tay öncesi karşılaştığı ve "Neyapacak-
sın?" diye soran Doğu Pennçek'e, "Bu
kez yaniş yapmak istemij'onım'', diye
vanıt verir.
Üçüncü kurultayda FKF yönetimine MDD stra-
tejisi egemen olur. Fakat, MDD içinde de değişik
gruplar vardır. Doğu Perinçek ile arkadaşlan, on
beş günde bir basılan ve ilk sayısı 1 Temmuz
1969'da çıkan Işçi-Köyiü Jatle gazetesini çıkart-
maya başlar. fşçi-Köylü gazetesinin satışına, da-
ğıtımına kendisıni Milli Demokratik DeMİmci
(MDD) kabul eden herkes katılır.
îbrahim Kaypakkaya da. zaman zaman 40 bin,
zaman zaman 50 bin basılan ve 8 bin kadar abo-
nesi olan Işçi- Köylü gazetesinin çahşanlanndan
ve yazarlanndan birisidir.
Alpagut Linyit İşletmesi
işçilerinin eyiemi
Îşçı-Köylü gazetesı. başta. TtP'in örgütlerinin
bulunduğu ve etkıli olduğu yerlerde, yöreyi taru-
yan lcişiler aracılığıyla dağıtılmaya başlanır.
Çorum'da özel ıdare\ebağlı Alpagut Lınyıt İş-
Aydınlık dergisi çevresi
>——Jkive ayrılıyor
M
DD'cı güçler. esas kopuşmayı. Aydınlık dergisinin
Ocak 1970 ayı içerisinde, Aydınlık Sosyalist Dergi
.(ASD) ve Proleter DevTİmci Aydınlık (PDA) olarak
iki ayn dergi olarak yaymlanmasıyla. somut bir şekilde yaşaya-
rak görür. Aydınlık dergisinde yaşanan tartışma ve aynlıklar
Türk Solu dergisine de ister istemez biraz geç de olsa yansır.
Şerif Tekben, Doğu Perinçek grubunun dergideki gücünü azalt-
mak için, Emniyetten aldığı sahiplik belgesine dayanarak,
Türk Solu dergisini 1970 Nisan aymda kapatır.
Türk Solu'nun yayınına son verilmesi üzerine, Türk Solu
dergisi kurucular ve yazı kurulu çoğunluğu olarak, Mehmet
Altun, Fadıl Barkan, Ühan Berktay, Bora Gözen, Kumnı Gözü-
geçgel, Faruk Haksai, Ezd İnanç. Kemal İşler. İbrahim Kaypak-
kaya, Naci Ormanlar, Sevüıç Özgüner, Vecdi Ozgüner, Nail Sat-
ügan, Halim Spatar \e Sabetay \'arol, görüşlerini "Saflanmız-
daki Çelişmeleri Doğru Kavrayahm" başlıklı yazı ile özetle
şöyle açıklamışlardır: "Bugün saflanmızda gerek 'sol' sapma
ve gerekse sağ sapma eğilimleri vardır. Olması da doğaldır.
Bunlar henüz belirli bir çizgi haline geimemiş olsalar dahi
bu, onların eleştirilmemesini, tartışma konusu yapümama-
sını gerekrirmez. Tam tersine henüz yeni filizlenmekte olan
sapma eğilimleri ile mücadele, çok daha kolay ve sarsıntısız
yapılabilir. Ne şartla? Birlik arzusu ile yola çıkılıp eleştir-
me ya da tartışma yoluyla doğru-yanlış meselesini çözüm-
lemek ve yeni bir temel üzerinde yeni bir birtiğe ulaşmak
şartıyla.
Böyle olmaz da birbirini yemek için, tasfiye etmek için
yola çıkıürsa, işler de çığırından çıkar. Bugün olan da bu-
dur. Biz inanıyoruz ki, henüz daha örgüt sorunurauzu hal-
ledemediğimiz bu dönemde, saflarımızdan tasfiye edilmesi
gerekenler, sadece provokatörler ve hainlerdir. Elberte bu
arada bir kısım yol arkadaşlarımız, mücadeleye şu ya da
bu şekilde ayak uyduramayacaklar ve giderek bizden ayrı-
lacaklardır. Bizim bugünkü sorunumuz, bunları ayıklamak
ve bir an ev\el gitmelerini sağlanıak değildir. Hal böyle
iken, ortalıkta esen bir tasfiye rüzgârıdır. Demokratik
gençlik örgütlerinde dahi, sanki söz konusu olan demir gibi
disiplinli devritnci siyasi partilermiş gibi, ideolojik sapma
gerekçeleriyle tasfiye fırtınalan estirilmektedir."
letmesi'nde çalışan işçi-
ler, 13 Haziran 1969 günü,
işyerlerini işgal eder.
îşçiler. işgal ettiklen ışletmede kendi başlarına
istihsal etrikleri kömürün satışını yapmaya baş-
lar. îbrahim Kaypakkaya da,bu dönem, Çorum'a
Îşçı-Köylü gazetesı getirir. Bunlardan bir kısmı-
nı Çorum da "Çarşamba Pazan"nda AH Mercan,
ÎTÜ'de öğrenci Mehmet Karakaş ve bir kısım
TÎP"li ile satar. Satış sırasında esnafin demir çu-
buklarla saldınsına uğrar ve dayak yerler.
FKF'nin Dev-Cençe
dönüstürüldüğü kurultay
Istanbul Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencilen
Fikir Kulübü üçüncü kurultayı 2 Ekim 1969 Per-
şembe günü açılır.
îbrahim Kaypakkaya, kurultayda yaphğı ko-
nuşmada özetle. "Oğrenci hareketieri küçükbur-
ju\a harekederdir. Bunlarla arbk uğraş-
maya gerekyx)ktur. Oğrenci kidesinden
kopuyorsunuz. Bu çizgi sizi bir aviıç si-
lahlı düellocu haline getirir. Kö\ lülerin
içinde çahşmak oereklidir' diyordu
FKF kurultayına katılacak delege
olarak îbrahim Kaypakkaya, Halit Ko-
çer. Aydoğan Şahin, Necmi Ozkapı, Hü-
seyin Karanlık. Ali L zun ve Cafer Şen.
seçilır.
FKF Kurultayı, 9-10 Ekım 1969 gün-
leri, Ankara'da SBF salonunda toplarur.
Yapılan tüzük değişikliği sonrasında
FKF'nın ismi Türkiye Devrimci Genç-
lik Federasyonu (TDGF) olarak sapta-
nır. TDGF yönetimi ıçin Doğu Perin-
çek ile AtiHa Sarp çewesi uzlaşma ya-
par.
Atilla Sarp Başkan olur. Fakat bu uz-
laşma kısa süre sonra aynhğa dönüşür.
9-10 Ekım 1969 günlen Ankara'da
SBF'de yapılan FKF-TDGF Kurulta-
yı'ndan sonra; îbrahim kaypakkaya,
çahşmalannın ağırhğını işçi ve köylü
mücadelesine verir.
Değirmenköy'deki "Esece" çiftliği-
ni işgal eden bazı köylüler, ağaya kar-
şı kendilerini desteklemelen ve yardım
etmelenni istemek amacıyla TDGF ts-
tanbul Bölge Yürütme kuruluna başvu-
rur. Ankara'dangelen gençlerle birlik-
te aralannda TDGF îstanbul Bölge Yü-
rütme Kurulu Başkanı CihanAlptekin,
İbrahim Kavpakkaya, Namık Kemal
Boya, Muzaffer Oruçoğlu, YavuzYıkn-
nmriirk. MehmetFarukKurtuluş, Na-
dir Özd, KabflKocatürk,Ali Dinçer, Aüf
Uğuriu,ÖkkeşÖztemir,HaşmetAtahan,
Mehmet Süriicü'nün de bulunduğu
gençler, otobüslerle Değirmenköyü'ne
gider.
Silivri'nin bir köyü olan ve Istan-
bul'a uzaklığı 110 kilometre bulunan
Değirmenköy'deki "Esece" çiftliğimn
işgalinde aktif rol oynadıJdan ve "Işçi-
Köylü" gazetesinin esla nüshaJannı dağıtarak,
köylüyü direnişe teşvik ettüderi ıddıasıyla yaka-
lanan Namık Kemal Boya ile Muzaffer Oruçoğ-
lu, 12 Kasım 1969 Çarşamba günü, Ah Arslan-
türk adlı bir köylü gençle birlikte nezaret altına
alınır. Olayla ilişkili görülen 17 kişi hakkında da
gıyabı tutuklama karan verilir.
CHP tstanbul Mılletvekili Orhan Eyüboğlu ile
ÇHP Tekirdağ millervekili Yılmaz Alparslan,
Çorlu'ya giderek tutuklu gençlerle görüşür. Avu-
kat Nizamettin Üstündağ, tutuklamaya itiraz eder.
Muzaffer Oruçoğlu ıle Namık Kemal Boya, 15 Ka-
sım 1969 Cumartesi günü serbest bırakılır.
îbrahim Kaypakkaya. "Değinnenköylülerin
Mücadelesine Omuz Veretim" başlıklı yazısında
özetle şu göruşlere yer verir:
"Değirmenköy'de çakan krvıfcım bütün Trak-
ya'yı tutuşturacâk, hatta Anadohı'ya büe sıçraya-
cak niteiiktedin.. Bütün proieter devrimcileri, bü-
tün gerçek Kemalistier, bütün yurtsever ayduılar,
Değirnıenkö> lülerin mücadelesine omuz vereüm,
haklı seslerini bütün Türldye haJkma duyurahm.
Orgüdenmelerine yardıtncı olalını. Onlan yalnız
bu-akmayahm. Onlarla fnü bagiar kuralım. Zafer
Değinnenköyiülerin oiacaknr. Yaşasın köytü-
ler, işçiler ve bü-
tün vurtseverler."
Eğe Sanayii
»ileri
îrevi
Işçi-Köylü gaze-
tesinin Işçi Bürosu
sorumlusu tbrahim
Kaypakkaya, Kartal
Eğe Sanayii'nde ça-
lışan 152 ışçinin üç
arkadaşlannın işten
atılması üzerine 14
Kasım 1969'daişbı-
rakması sonucu baş-
lattığı eylemde işçile-
nn arasındadır. Eğe Sa-
nayii ışçiierinin gre\i,
12. gününde 26 Kasım
1969 Çarşamba günü
sona erer.
îşçilenn çoğunluğu o
gün işbaşı yapar.
Bu dönem, gençler arasında Larin Amerika ül-
kelerinde yapılan genlla savaşmın rüzgârlan es-
mektedir. Bu rüzgârlardan esinlenen bır kısım
gençler, Türkiye"de bazı dağlarda bu eğıtimi ken-
di aralannda yaparken, birkısım gençler de bu eği-
timı alacaklan en yakın bölge olan Ortadoğu'ya
gider, Filistın gerilla hareketlenne katılır.
DenizGezmiş ve arkadaşlannm Filistin'e gidip
gerilla eğitimi alıp geri dönmesi îstanbul. Anka-
ra, îzmir ve diğer bazı bölgelerde bulunan bazı
gençlenn Fılistın'e giderek gerilla eğitimi alma
eğilimini artırmıştır.
îstanbul Ünhersıtesı Edebiyat Fakültesi öğren-
cisi Demir Küçükayduı, bu eğilimı şöyle anlat-
mıştır: "Deniz, Hlistin'den gddikten sonra halksa-
\aşını başlatnvnız. dedi \e bazı hazırhldara baş-
ladı. Fakat, bir aksilik oldu ve Deniz, 23 Eylül
1969'da ruruklandı. Bu nedenlegerifla>a başlama-
mız da ertetendL İbrahim Kaypakkaju,ben ve Ci-
han Alptekin oturduk, konustuk. \eni bir ekip ku-
ralım dedik. Bu arada, Filistin'e gitme durumla-
n olda Cihan,İstanbuTda kalacak, İbrahim Kay-
pakkavaie ben, FiBstin'egideceğiz.Osırabazıolay-
lar oldu. Cihan, tbrahim gelmıyor", dedL Zihni
Çetiner ile ben, Ankara'ya geçtik. 30 Kasım 1969
akşanu da Adana'va gittik. Oradan da Fıbstin'e
geçtik."
Proletaryanın öncülüğü bugün,
halihazırda, mevcut değildir
Bu dönem, tşçi-Köylü gazetesinin îstanbul bü-
rosunda, "Işçi" ve "•KöyKi" hareketlerine yöne-
likikikomiteoluşturulur. Muzaffer Oruçoğlu "Köy
Komitesi'', îbrahim Kaypakkaya "Işçi KomitesT
sorumlusudur. ibrahim Kaypakkaya'nın bazı sen-
dikacılar ve işçılerle yakın ilişkileri vardır.
Çetin Yetkin, Türk Solu'ndaki bölünmeler hak-
kında yapnğı araştırmada farldı siyasi görüşleri
saMinan hareketlerin önde gelenleriyle görüşme-
ler yapar. Çetin Yetkin'ın, 6 Şubat 1970 Cuma
günü. Doğu Perinçek ve îbrahim Kaypakkaya ile
îstanbul'da Türk Solu dergisznin bürosunda birgö-
rüşme yapar.
îbrahim Kaypakkaya bu görüşme düşünceleri-
ni özetle şöyle aktanr: "Mao Çe Tung'un bu ko-
nuda şöyle bir göriişü var: Sosyahzm kurulurken
karşıçıkankarşı devrimcierdüşmandır.Ama kar-
şı de>Timci olmayan milli burjuvazi de yineprole-
tar\"anuı dostudur. Belki ifadeböyle degil, ama bu
anlamda. Yani orada milli burjuvazi düşman ilan
edilmiyor. Fakat, sosyatizmi kurmaktan da vazge-
çflmiyor. Sosyaüzm inşa ediByor bir taraftan, bir
taraftan da milliburjuvazidüşmanca ortadan kal-
duihmyor. Yani, o da köylünün yohua katıfayvr.
Ama valnız milK burjuvud değfl, köyiülerden de
karşı devrimdunsurlarohırsa,onlara karşıda düş-
manca tavır takmılıyttr.-ProtetarvTanın öncülüğü
bugün, hah hazırda, mev cut değüdir."
SÜRECEK