18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA DEI Sömürüye karşı direnen halkm yanında yer alan îbrahim Kaypakkaya, bu uğurda yaşammı yitirdi ' Meçhule doğru gicüyorlardı'SUNUŞ '68 diye nitelenen dönemde siyasi nedenlerle onlarca kişi sığmayan gençlerden biriydl Onlar hayatlannın böyle biteceğini yaşamım yitirmiştir. Bunlardan birisi de İbrahim Kaypakkaya 'dır. biliyordu. Yaşanan olaylarda halk ağır bedeller ödedl Işsizlik ve '68 'de toplumun tüm kesimleri hak arama mücadelesi içindeydl tboy yoksulluk giderek arttı. Oysa ülkenin sorunlarını onlaryaratmamıştu sömürüye karşı direnen halkın yanında yer alan, yüreği kabına Sadece iyi bir gelecek istiyorlardu Bu niyetleyola çıkmışlardu Nvriı İMtt lılınr Turhan FEYIZOGLU S ungurlu'nun Akdere köyünden. Aile, bazı nedenlerden dolayı ilk önce, Ak- dere'den Narlık'a, daha sonra da Ka- rakaya köyüneyerleşmiş. AliKaypak- kaya'nın dedesı HaH Ağa, uzun yıllar Karakaya köyünde muhtarlık yapmış. Halıl Ağa, iki kez ev- lenmiş ve sekız tane oğlu olmuştur. Ayşe ve Sul- tan adındaki hanımlardan olan sekiz çocuktan bi- risi de tbrahim Kaypakkaya'nın dedesı tbrahim Bey'dir. Soyadı Kanunu çıktığı zaman ailenin bir kısmı Canpolat, bır kısmı Özdemır soyadını alır. HaJiJ Ağa da Kaypakkaya soyaduu alır. Karaka- ya köyünün üç tarafi tepeler ve kayalıklarla çev- riiidir. Yaşadığı çe\Teye uygun oiarak Kaypakka- ya soyadını almıştır. Aile. gemş toprak ve arazi sahibi olduğu için ekonomik durumu iyi, yani varsıldır. AJi Kaypakkaya, Îbrahim'i, okula gitme çağı- na geldığinde, Karakaya köyünde okul olmadığı içın ılköğrehm eğinmıni yapması amacıyla yakın akrabalannın yanına göndermıştır. Bu nedenle tbrahim Kaypakkaya, ilköğretimıni değişik köy okullannda okumuştur. 27 Mayıs 1960 devrimi olduğu zaman tbrahim Kaypakkaya, ilkokul öğrencisidir. Sınavlara giren ve Öğretmen Okulu'nun sınav- lannı kazanan tbrahim Kaypakkaya, 1960-1961 dönemınde, Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda öğrenciliğe başlar. tbrahim, edebiyat dersinde, "irticaı ve şeriati* anımsattığı ıçin "Yeşffi sevmiyonınT başlıldı bir yazı yazar. Bu nedenle, bazı öğretmenler. "Peki kızıta mı sevTyorsun?" diyerek tepkilenni dile ge- tirir. Okulun, tsmail Gençtürk, Mehmet Aydinç. MuratAfiKiremitçi,AhmetTeffi gıbı "komünist" oiarak suçlanan öğrencıleri vardır. Bu öğrenciler, kendilerinı. "KöyEnstitücü,İnönücü\eözTürk- çeci" oiarak tanımlamaktadır. Birgün. Ahmet Telli, kütüphanede kitap okur- ken, birisi yanına gelir ve, "Abi, ben de bir şey- ler yaayorum. Şunlara bakar mısm?" der. Tanışırlar. Çocuğun ısrru Ibrahım Kaypakkaya'dır. Bir roman yazdığını söylemektedir. Yüz sayfa kadar olan el yazısıyla yazılmış ro- man taslağını alıp okuyan Ahmet Telli, sadece şu cümleyı hatırlamaktadır: "Meçhul bir sokakta, meçhul iki kişi, bir meç- huie doğru gjdhorlardi." Ahmet Telli ile tbrahim Kaypakkaya, zaman za- man bır araya gelır sohbet eder. Bu dönem ılen- ciliğinin bir ölçütü de "ÖzTürkçerilik''tir Bu ne- denle .N'uruflah Ataç, ilencı oiarak tanınan öğ- renciler için çok önerrüi bir isımdir. tbrahim Kay- pakkaya. Nurullah Ataç'ın kullandığı sözcükler- le, aynca, "ve" sözcüğünü kullanmadan on tane cümle kurma oyunu oynar Ahmet Telli ıle. Hasanoğlan Yiiksek Öğretmen Okulu'ndan se- çilen başanlı öğrencilerden birisi olan tbrahim Kaypakkaya, lise son sınıfi hazırlık smıfinda oku- mak üzere, 1965-1966 öğrerim yılında Çapa Yiik- sek Öğretmen Okulu'na gelir. 1965-1966 öğretım dönemınde, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu lise son sınıfını bitirip diploma- sıru alan îbrahim Kaypakkaya, 6 Temmuz 1966 Çarşamba günü, Üniversitelerarası Giriş îmtiha- nj'na girer ve Istanbul Üniversitesi Fen Fakülte- si'ninFizikveMatematikbölümünün 1966-1967 yılının öğrencisı olur. 1966-1967 öğrerim dönemi, tbrahim Kaypak- kaya'rjn aynca üniversitedelcı gençlik içerisinde devrimcıleri tanımaya. onlarla kaynaşmaya baş- ladığı ve öğrenci hareketlenne katıldığı bir dönem- dir. Bu dönem. ayıu zamanda TtP ve Türkiye sos- yalistlen içınde Milli Demokratik Devrım-Sosya- list Devnm saflaşmanın başladıgı, tartışmalarmın hızlandığı bir dönemdir. tbo, başlangıçta TtP'in sosyalist devrim görüş- lerini savunmuştur. 1967 yılı Temmuz ayında Fikir Kulüpleri Fe- derasyonu tstanbul Sekreterliği kuruJur ve çalış- maya başlar. FKF İstanbul Sekreterliği çe\Tesi ile devrimcilerin hâkımiyetinde olan öğrenci örgüt- leri tarafindan tanınan ve bu örgütlerle ilişkisı olan tbrahim Kaypakkaya. 1967 yılı son aylanna gelmdığinde, Yüksek Öğretmen Okulu'nda (YÖO) fikir kulübünün kurulmamasım bir eksiklik oia- rak görür ve bir kısım arkadaşıyla birlikte Yük- sek Öğretmen Okulu Öğrencileri (YÖOÖ) Fikir Kulübü"nü kurma çalışmalannı başlatır. Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencileri Fi- kir Kulübü (Çapa YÖOÖFK) 21 Kasım 1967 Sa- lı günü, kurulduktan sonra yapılan ilk Yönetim Kurulu toplantısında îbrahim Kaypakkaya başkan. HaKtKoçer sekreter, MehmetÇetin sayman olur. Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencileri Fi- kir Kulübü. 21 Kasım 1967 Salı günü, "Duyuru" Mayıs 1960 devrimi olduğu zaman îbrahim Kaypakkaya ilkokul öğrencisidir. Ilkokulu Karakaya kö>ünde okul olmadığı için değişik köylerde okur. Sınavlara giren ve Öğretmen Okulu'nun sınavlannı kazanan îbrahim Kaypakkaya, 1960-1961 döneminde, Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda öğrenciliğe başlar (üstte). îbrahim Kaypakkaya'nın annesi (sağda). başlığıyla bir kuruluş bildirisi yayımlar. Yayımlanan kuruluş bildinsi nedeniyle iki so- ruşturma birden açılır. Binncisi okul idaresi. ikin- cisi, savcılık tarafindan açılır. FikirKulübü'nün kurucu üyeleri bu nedenle oku- lun disiplin kurulu tarafindan sık sık sorguya çe- kilir ve Fikir Kulübünün kuruculan, okul yönetı- cılerince 1 ay süreyle "jaohlık haklan" ellerin- den alınır. Karar. okul müdürü Ayhan Doğan im- zası ile, 27 Mart 1968 Çarşamba günü, öğrenci- lere tebliğ edilir. Aynca, tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesfnde 969 31 sayılı dosya ile açılmış olan dava ile Çapa YÖOÖ Fikir Kulübü'nün fes- hi ve sanık öğrenci îbrahim Kaypakkaya, Halit Ko- çer. Mehmet Çetin, Hasan Sağlam,Muzaffer Oru- çoğlu. \feKha Uvsal, Pakize YavTU, Mustafa Ço- ban, Şaldr Ka\mak, Ali Taşvapan'ın üç günden bir aya kadar hapis, 50 liradan 150 liraya kadar para cezasına çarptınhnalan ıstenır. Sosyalist Devrim cörüsü Türkiye için hatalıdır îbrahim Kaypakkaya, 23-24 Mart 1968 günleri. Ankara'da yapılan Fikir Ku- lüpleri Federasyonu (FKF) ikinci ku- rulto>ına Çapa Yüksek Öğretmen Oku- lu Öğrencileri Fikir Kulübü'nün kurul- tay delegesı oiarak katılır. Doğu Perinçek FKF"ye başkan olup FKF yönetimi Milli Demokratik Dev- nm (MDD) görüşünü sa\ıınan gençle- nn eline geçince, daha önce FKF dışın- da kalmış bazı MDD eğilimli fikir ku- lüpleri FKF'ye üye olur ve MDD tezle- ri, FKF'li gençlik içinde egemen kılın- maya çalışılır. İkinci kurultayda Doğu Pennçek'in başkan olması için oy kullanan îbrahim Kaypakkaya, FKF stratejisıne aykın ha- reket ettıği gerekçesiyie, 8 Temmuz 1968"de yapılan FKF'nın olağanüstü toplanan genel yönetim kurulu toplan- tısında Doğu Perinçek'in düşürülmesı le- hinde oy kullanır. 1968 yılının güzünde MDD görüşü- ne ikna olan Îbrahim Kaypakkaya ile Ars- lan Kıhç, 1968-1969 öğretim dönemin- de bir araya gelir. îlk karşılaşmalannda tbrahim, Arslan Kılıç'a, "Yahubenya- nılnuşun. Sos>nlist devTİm göriişü Tür- Idyeiçin hatahdır.Arükben de MDDgö- rüşünü savunuyonım. Lerun'in bu ko- nudaki kitaplarını da okudum". der ve Lenin'in bazı kitaplanndan alıntılarya- parak misaller verir. FKF'nin üçüncü kurultayı, 4-5 Ocak 1969 günleri tstanbul'da yapılır. Solda yaşanan teorik ve ideolojik tartışmalar birçok şeyi değiştirmiştir. tbrahim Kaypakkaya, üçüncü kurul- tay öncesi karşılaştığı ve "Neyapacak- sın?" diye soran Doğu Pennçek'e, "Bu kez yaniş yapmak istemij'onım'', diye vanıt verir. Üçüncü kurultayda FKF yönetimine MDD stra- tejisi egemen olur. Fakat, MDD içinde de değişik gruplar vardır. Doğu Perinçek ile arkadaşlan, on beş günde bir basılan ve ilk sayısı 1 Temmuz 1969'da çıkan Işçi-Köyiü Jatle gazetesini çıkart- maya başlar. fşçi-Köylü gazetesinin satışına, da- ğıtımına kendisıni Milli Demokratik DeMİmci (MDD) kabul eden herkes katılır. îbrahim Kaypakkaya da. zaman zaman 40 bin, zaman zaman 50 bin basılan ve 8 bin kadar abo- nesi olan Işçi- Köylü gazetesinin çahşanlanndan ve yazarlanndan birisidir. Alpagut Linyit İşletmesi işçilerinin eyiemi Îşçı-Köylü gazetesı. başta. TtP'in örgütlerinin bulunduğu ve etkıli olduğu yerlerde, yöreyi taru- yan lcişiler aracılığıyla dağıtılmaya başlanır. Çorum'da özel ıdare\ebağlı Alpagut Lınyıt İş- Aydınlık dergisi çevresi >——Jkive ayrılıyor M DD'cı güçler. esas kopuşmayı. Aydınlık dergisinin Ocak 1970 ayı içerisinde, Aydınlık Sosyalist Dergi .(ASD) ve Proleter DevTİmci Aydınlık (PDA) olarak iki ayn dergi olarak yaymlanmasıyla. somut bir şekilde yaşaya- rak görür. Aydınlık dergisinde yaşanan tartışma ve aynlıklar Türk Solu dergisine de ister istemez biraz geç de olsa yansır. Şerif Tekben, Doğu Perinçek grubunun dergideki gücünü azalt- mak için, Emniyetten aldığı sahiplik belgesine dayanarak, Türk Solu dergisini 1970 Nisan aymda kapatır. Türk Solu'nun yayınına son verilmesi üzerine, Türk Solu dergisi kurucular ve yazı kurulu çoğunluğu olarak, Mehmet Altun, Fadıl Barkan, Ühan Berktay, Bora Gözen, Kumnı Gözü- geçgel, Faruk Haksai, Ezd İnanç. Kemal İşler. İbrahim Kaypak- kaya, Naci Ormanlar, Sevüıç Özgüner, Vecdi Ozgüner, Nail Sat- ügan, Halim Spatar \e Sabetay \'arol, görüşlerini "Saflanmız- daki Çelişmeleri Doğru Kavrayahm" başlıklı yazı ile özetle şöyle açıklamışlardır: "Bugün saflanmızda gerek 'sol' sapma ve gerekse sağ sapma eğilimleri vardır. Olması da doğaldır. Bunlar henüz belirli bir çizgi haline geimemiş olsalar dahi bu, onların eleştirilmemesini, tartışma konusu yapümama- sını gerekrirmez. Tam tersine henüz yeni filizlenmekte olan sapma eğilimleri ile mücadele, çok daha kolay ve sarsıntısız yapılabilir. Ne şartla? Birlik arzusu ile yola çıkılıp eleştir- me ya da tartışma yoluyla doğru-yanlış meselesini çözüm- lemek ve yeni bir temel üzerinde yeni bir birtiğe ulaşmak şartıyla. Böyle olmaz da birbirini yemek için, tasfiye etmek için yola çıkıürsa, işler de çığırından çıkar. Bugün olan da bu- dur. Biz inanıyoruz ki, henüz daha örgüt sorunurauzu hal- ledemediğimiz bu dönemde, saflarımızdan tasfiye edilmesi gerekenler, sadece provokatörler ve hainlerdir. Elberte bu arada bir kısım yol arkadaşlarımız, mücadeleye şu ya da bu şekilde ayak uyduramayacaklar ve giderek bizden ayrı- lacaklardır. Bizim bugünkü sorunumuz, bunları ayıklamak ve bir an ev\el gitmelerini sağlanıak değildir. Hal böyle iken, ortalıkta esen bir tasfiye rüzgârıdır. Demokratik gençlik örgütlerinde dahi, sanki söz konusu olan demir gibi disiplinli devritnci siyasi partilermiş gibi, ideolojik sapma gerekçeleriyle tasfiye fırtınalan estirilmektedir." letmesi'nde çalışan işçi- ler, 13 Haziran 1969 günü, işyerlerini işgal eder. îşçiler. işgal ettiklen ışletmede kendi başlarına istihsal etrikleri kömürün satışını yapmaya baş- lar. îbrahim Kaypakkaya da,bu dönem, Çorum'a Îşçı-Köylü gazetesı getirir. Bunlardan bir kısmı- nı Çorum da "Çarşamba Pazan"nda AH Mercan, ÎTÜ'de öğrenci Mehmet Karakaş ve bir kısım TÎP"li ile satar. Satış sırasında esnafin demir çu- buklarla saldınsına uğrar ve dayak yerler. FKF'nin Dev-Cençe dönüstürüldüğü kurultay Istanbul Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencilen Fikir Kulübü üçüncü kurultayı 2 Ekim 1969 Per- şembe günü açılır. îbrahim Kaypakkaya, kurultayda yaphğı ko- nuşmada özetle. "Oğrenci hareketieri küçükbur- ju\a harekederdir. Bunlarla arbk uğraş- maya gerekyx)ktur. Oğrenci kidesinden kopuyorsunuz. Bu çizgi sizi bir aviıç si- lahlı düellocu haline getirir. Kö\ lülerin içinde çahşmak oereklidir' diyordu FKF kurultayına katılacak delege olarak îbrahim Kaypakkaya, Halit Ko- çer. Aydoğan Şahin, Necmi Ozkapı, Hü- seyin Karanlık. Ali L zun ve Cafer Şen. seçilır. FKF Kurultayı, 9-10 Ekım 1969 gün- leri, Ankara'da SBF salonunda toplarur. Yapılan tüzük değişikliği sonrasında FKF'nın ismi Türkiye Devrimci Genç- lik Federasyonu (TDGF) olarak sapta- nır. TDGF yönetimi ıçin Doğu Perin- çek ile AtiHa Sarp çewesi uzlaşma ya- par. Atilla Sarp Başkan olur. Fakat bu uz- laşma kısa süre sonra aynhğa dönüşür. 9-10 Ekım 1969 günlen Ankara'da SBF'de yapılan FKF-TDGF Kurulta- yı'ndan sonra; îbrahim kaypakkaya, çahşmalannın ağırhğını işçi ve köylü mücadelesine verir. Değirmenköy'deki "Esece" çiftliği- ni işgal eden bazı köylüler, ağaya kar- şı kendilerini desteklemelen ve yardım etmelenni istemek amacıyla TDGF ts- tanbul Bölge Yürütme kuruluna başvu- rur. Ankara'dangelen gençlerle birlik- te aralannda TDGF îstanbul Bölge Yü- rütme Kurulu Başkanı CihanAlptekin, İbrahim Kavpakkaya, Namık Kemal Boya, Muzaffer Oruçoğlu, YavuzYıkn- nmriirk. MehmetFarukKurtuluş, Na- dir Özd, KabflKocatürk,Ali Dinçer, Aüf Uğuriu,ÖkkeşÖztemir,HaşmetAtahan, Mehmet Süriicü'nün de bulunduğu gençler, otobüslerle Değirmenköyü'ne gider. Silivri'nin bir köyü olan ve Istan- bul'a uzaklığı 110 kilometre bulunan Değirmenköy'deki "Esece" çiftliğimn işgalinde aktif rol oynadıJdan ve "Işçi- Köylü" gazetesinin esla nüshaJannı dağıtarak, köylüyü direnişe teşvik ettüderi ıddıasıyla yaka- lanan Namık Kemal Boya ile Muzaffer Oruçoğ- lu, 12 Kasım 1969 Çarşamba günü, Ah Arslan- türk adlı bir köylü gençle birlikte nezaret altına alınır. Olayla ilişkili görülen 17 kişi hakkında da gıyabı tutuklama karan verilir. CHP tstanbul Mılletvekili Orhan Eyüboğlu ile ÇHP Tekirdağ millervekili Yılmaz Alparslan, Çorlu'ya giderek tutuklu gençlerle görüşür. Avu- kat Nizamettin Üstündağ, tutuklamaya itiraz eder. Muzaffer Oruçoğlu ıle Namık Kemal Boya, 15 Ka- sım 1969 Cumartesi günü serbest bırakılır. îbrahim Kaypakkaya. "Değinnenköylülerin Mücadelesine Omuz Veretim" başlıklı yazısında özetle şu göruşlere yer verir: "Değirmenköy'de çakan krvıfcım bütün Trak- ya'yı tutuşturacâk, hatta Anadohı'ya büe sıçraya- cak niteiiktedin.. Bütün proieter devrimcileri, bü- tün gerçek Kemalistier, bütün yurtsever ayduılar, Değirnıenkö> lülerin mücadelesine omuz vereüm, haklı seslerini bütün Türldye haJkma duyurahm. Orgüdenmelerine yardıtncı olalını. Onlan yalnız bu-akmayahm. Onlarla fnü bagiar kuralım. Zafer Değinnenköyiülerin oiacaknr. Yaşasın köytü- ler, işçiler ve bü- tün vurtseverler." Eğe Sanayii »ileri îrevi Işçi-Köylü gaze- tesinin Işçi Bürosu sorumlusu tbrahim Kaypakkaya, Kartal Eğe Sanayii'nde ça- lışan 152 ışçinin üç arkadaşlannın işten atılması üzerine 14 Kasım 1969'daişbı- rakması sonucu baş- lattığı eylemde işçile- nn arasındadır. Eğe Sa- nayii ışçiierinin gre\i, 12. gününde 26 Kasım 1969 Çarşamba günü sona erer. îşçilenn çoğunluğu o gün işbaşı yapar. Bu dönem, gençler arasında Larin Amerika ül- kelerinde yapılan genlla savaşmın rüzgârlan es- mektedir. Bu rüzgârlardan esinlenen bır kısım gençler, Türkiye"de bazı dağlarda bu eğıtimi ken- di aralannda yaparken, birkısım gençler de bu eği- timı alacaklan en yakın bölge olan Ortadoğu'ya gider, Filistın gerilla hareketlenne katılır. DenizGezmiş ve arkadaşlannm Filistin'e gidip gerilla eğitimi alıp geri dönmesi îstanbul. Anka- ra, îzmir ve diğer bazı bölgelerde bulunan bazı gençlenn Fılistın'e giderek gerilla eğitimi alma eğilimini artırmıştır. îstanbul Ünhersıtesı Edebiyat Fakültesi öğren- cisi Demir Küçükayduı, bu eğilimı şöyle anlat- mıştır: "Deniz, Hlistin'den gddikten sonra halksa- \aşını başlatnvnız. dedi \e bazı hazırhldara baş- ladı. Fakat, bir aksilik oldu ve Deniz, 23 Eylül 1969'da ruruklandı. Bu nedenlegerifla>a başlama- mız da ertetendL İbrahim Kaypakkaju,ben ve Ci- han Alptekin oturduk, konustuk. \eni bir ekip ku- ralım dedik. Bu arada, Filistin'e gitme durumla- n olda Cihan,İstanbuTda kalacak, İbrahim Kay- pakkavaie ben, FiBstin'egideceğiz.Osırabazıolay- lar oldu. Cihan, tbrahim gelmıyor", dedL Zihni Çetiner ile ben, Ankara'ya geçtik. 30 Kasım 1969 akşanu da Adana'va gittik. Oradan da Fıbstin'e geçtik." Proletaryanın öncülüğü bugün, halihazırda, mevcut değildir Bu dönem, tşçi-Köylü gazetesinin îstanbul bü- rosunda, "Işçi" ve "•KöyKi" hareketlerine yöne- likikikomiteoluşturulur. Muzaffer Oruçoğlu "Köy Komitesi'', îbrahim Kaypakkaya "Işçi KomitesT sorumlusudur. ibrahim Kaypakkaya'nın bazı sen- dikacılar ve işçılerle yakın ilişkileri vardır. Çetin Yetkin, Türk Solu'ndaki bölünmeler hak- kında yapnğı araştırmada farldı siyasi görüşleri saMinan hareketlerin önde gelenleriyle görüşme- ler yapar. Çetin Yetkin'ın, 6 Şubat 1970 Cuma günü. Doğu Perinçek ve îbrahim Kaypakkaya ile îstanbul'da Türk Solu dergisznin bürosunda birgö- rüşme yapar. îbrahim Kaypakkaya bu görüşme düşünceleri- ni özetle şöyle aktanr: "Mao Çe Tung'un bu ko- nuda şöyle bir göriişü var: Sosyahzm kurulurken karşıçıkankarşı devrimcierdüşmandır.Ama kar- şı de>Timci olmayan milli burjuvazi de yineprole- tar\"anuı dostudur. Belki ifadeböyle degil, ama bu anlamda. Yani orada milli burjuvazi düşman ilan edilmiyor. Fakat, sosyatizmi kurmaktan da vazge- çflmiyor. Sosyaüzm inşa ediByor bir taraftan, bir taraftan da milliburjuvazidüşmanca ortadan kal- duihmyor. Yani, o da köylünün yohua katıfayvr. Ama valnız milK burjuvud değfl, köyiülerden de karşı devrimdunsurlarohırsa,onlara karşıda düş- manca tavır takmılıyttr.-ProtetarvTanın öncülüğü bugün, hah hazırda, mev cut değüdir." SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle