Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2004 SA
ARAŞTIRMA
Tanla'nın araştırması, siyasetçilerin inançlı insanlarla kurduklan çtkar ilişkisinigözler öniine seriyor
Din siyasetealetediliyorT~~1
v in. var oîuşunu, yaşa-
ğ § mın ötesini ve kendisi-
J-*S ni açıklamaya çahşan
tüm insanların olduğu gibi, ülke-
mizde de toplumun sıkı sıkıya sa-
rıldığı ve temel değerleri arasına
katiığı bir olgu olmuştur. Din, m-
sanlığm önemlibir gerçeğı, insan-
ların yaşam tarzlannı, dünyava ve
insanlara bakış açılannı etkileyen
temel bır etkendir. Din toplumu-
muzun önde gelen temel bir değe-
ridir. Din, sosyal kimliğimizi oluş-
turan temel değerde bir öğedir.
Bu anlayışla, ülkemizde dine da-
yalı siyasetyapanpartilerin altya-
pısını oluşturan ve bu kesimin is-
tismarcılarına açıkolan "dinci" ke-
sim ile Atatürk ün ılke ve devrim-
lerini benimsemiş, kendisine çağ-
daş dünva içinde ver seçmiş "din-
dar (inançlı)" kesimi birbırinden
avırmak gerekır
Ülkemizdeki bu gerçeği tanıya-
bilmek için bazı verilere ihtiyaç
duvulmuştur. Çaltşma bu amaçla
• AKP ve sağ kökenli diğer
partilerin izledikleri yanlış ve
tehlikeli politikalar sonucunda
din, Türkiye'de siyasetin en
önemli araçlanndan biri haline
getirildi. AKP'nin imam
hatiplerin önünün açılmasını
amaçlayan girişimleri de
'değiştik'söylemlerine rağmen
din üzerinden siyaset
geleneğinın sürdüğünün en iyi
göstergesi.
gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede,
başta Başbakanhk Diyanet tşleri
Başkanlığı olmak üzere Devletls-
tatistik Enstitüsü, ilahiyat fakül-
teleri veAmştırmacılarDerneği va-
sıtasıyla özel' araştırma kuruluşla-
rından dıni pratikler, camide na-
maz kılma ve oruç tutma alışkan-
lıklanyla ilgili bilgilere ulaşılma-
ya çalışılmıştır.
Çahşmamızda kullamlmak üze-
reyazılı taleplerinüz karşıhğında.
Başbakanhk Divanet îşleri Baş-
kanlığı 'nca 1993 ve 1996yıllarm-
da yapılmış olan "cami cemaati-
nin gençleştirilmesi" projesine
kaynakolmak üzere hazırlanan iki
çahşmagönderilmiştir. De\letts-
tatistik Enstitüsü 'nden çahşma
kapsamına ait bilgilerin bulunma-
dığı bildirilmiş, buna karşılık,
DÎE den konu kapsamına giren nü-
füsla ilgili bilgiler veprojeksiyon-
lar sağlanmıştır.
Bilgi için üniversitelerimize bağ-
lı ilahiyatfakülteleri ile de ilişki ku-
rulmuştur. 24 ilahiyat fakültesinın
13 ünden konu ile ilgili bılimsel ça-
hşma ve özel araştırma olmadığı
cevabı ahnmıştır. Çanakkale On-
setâzMart Üniversitesi, DokuzEy-
lül Üniversitesi, Erciyes Üniversi-
tesi, Gazi Üniversitesi, Selçuk Üni-
versitesi ve Süleyman Demirel Üni-
versitesi ne bağlı 6 ilahiyatfakül-
tesi de bihmselyayınlan olmama-
sına karşılık, kaynak eser ve ikin-
ci el araştırma bilgileri göndere-
rek çalışmaya katkı sağlamışlar-
dır. Cumhuriyet Üniversitesi, Kah-
ramanmaraş Sütçü İmam Üniver-
sitesi, Karadeniz Teknik Üniversi-
tesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
ve Uludağ Üniversitesi olmak üze-
re 5 üniversite de kendilerine bağ-
lı ilahiyatfakültelerinde yapılmış
olan bilimsel araştırmaları gön-
dererek çalışmalarımıza katkı sağ-
lamışlardır Araştırmacılar Der-
neği üyesi iki özel kuruluştan da
elde edilen bilgilerçalışmaya dahil
edilmiştir.
BÜLENT TANLA
CHP tstatıbul Millehekili
T
ürkiye'de 2002 itibanyla Diyanet Işle-
n Başkanlığı "nın venlerine göre 75
bın 941 cami bulunmaktadır. Inşaan de-
vam eden cami sayısı 1420'dir. Mevcut camı-
lerin dağılımı ise
Yerleşim Yeri Adet Yüzde
Cami Cemaati Yaş Gruplarının Namaz Vakitlerine Göre Dağılımı I
, YAŞGRUPLARI
11 ve merkez ilçe
Kasaba
Köy
Toplam
21.142
7.323
47.476
75.941
27.8
9.6
62.6
100.0
Cami cemaatinin namaz vakitlerine
göre dağılımı
Başbakaniık Diyanet îşleri Başkanlığı'nın
çalışmalannda 12 yaş ve üstü erkek nüfusu ola-
rak kabul alınan camılerde namaz kılan nüfu-
sumuzun sayısı DtE venlerine göre, 22 Ekım
2000nüfussayımı 25.862.097; 1 Temmuz20O3
yıl ortası projeksiyonu 26.882.500 kişidir.
Namaz
Diyanet îşleri Başkanlığı'nca, 1996 yılında
cami cemaatinin gençleştırilmesine yönelik
projeye kaynak olabilmesi amacıyla cemaat sa-
yılan, cemaatin yaş gruplan, vakit, cuma ve bay-
ram namazlan cemaatinin tespitine yönelik bır
çalışma gerçekleştirilmiştir. Diyanet Îşleri Baş-
kanliğVnın
yukandakı
bilgilerin
tespitine
yönelik bu
çalışma-
sında *ca-
micemaati
bilgi for-
mu" dü-
zenlenmiş.
bütün ıJ ve
ilçe müftü-
lüklerine gönderilerek 71 bın 291 camide gö-
revlilertarafindan tespitlerin doğru bıçimde ya-
pılmasına çalışılmıştır. Başkanlığa bağlı cami-
İerin yüzde 91'inden, yani 64 bin 663 camiden
kabul edılebilir, kullanjlabilir cevap gelmiştir.
Bu çahşmanın sonuçlan aşağıda gösterilmıştır.
Bülent Tanla'nın araştırmasına göre, Türki-
ye'de mevcut camilerde 12 yaş üstü erkek nü-
fusunun vüzde 9.3 'ü öğle, yüzde 8.6'sı yatsı, yüz-
de 39.5'i de cuma namazı kılmaktadır. 12 yaş
üstü erkek toplam 26.882.800 kışilik nüfûsa
karşıiık camilerimizde, öğle namazlannda
2.581.994 kişi yatsı namazlannda 2.354.171
kişicuma namazlannda 10.859.563 kişi bay-
ram namazlannda 19.061.191 kişi namaz kıl-
maktadır. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilim-
ler Enstitüsü'nün 1989 yılında Sayın Mehmet
Bayyiğittara-
findan genç-
ler üzerinde
gerçekleştiri-
len bir çaiış-
masında
u
Özeffikle
bayram na-
madanndave
daha sonra
cuma nama-
Cami başma düşen cemaat şayıstnın
namaz vakitlerine göre dağılımı
* Narü 1 - Cuma Naraz
^ 31 KJŞI
zuıın verıne
getirilmesinde toplumsaj baskı büyükroloyna-
maktadır. Bazı öğrencüer dede ve anne-babala-
nnın hiç oimazsa bayram ve cuma namazlan-
nı lobna bususunda kendilerini zoriadıklan"
sonucuna vanlmıştır.
DlE verileriyle 2003 ortası tahmini 12 yaş üs-
tü erkek nüfusumuz 26.882.500"dür. Bu tarih-
teki cami sayısı 75 bin 941 'dir. Buna göre Tür-
kiye'de 353 kişıye 1 camı,başka bir ifadeyle ca-
mi başına 353 kişi düşmektedır.
Diyanet îşleri Başkanlığı 'nın 1996 yılı çalış-
masında cami başına düşen cemaat sayısı 363
kişidir. Vakit namazlannda cami başına düşen
cemaat sayılan oldukça düşük düzeylerdedir. Öğ-
le ve yatsı namazlannda cami başına 34 ve 31
kişi düşmektedir. Bu sayı cuma namazında 143
kişiye, yılda iki defa kı-
lınan bayram namazla-
nnda ise 251 kişiye yük-
selmektedir. Tablodan
da izlenebileceği gibi
cami cemaatinin büyük
birkısmının ellilı yaşlar-
daki erkeklerden oluştu-
ğu. yaş gruplan düşrükçe cami cemaati içinde-
kı katıİımın (payın) da azaldığı görülmektedir.
Namaz kılma konusundaki bilimsel çalışmalar-
da. düzenli namaz kılma eğilimınde yaş ilerle-
dıkçe artışın, eğıtim arttıkça azalışuı olduğu
tespıt edilmiştir. Gerek üniversite gerekse di-
ğer gençlik araştırmalannda da gençliğin nama-
za. özellikle günlük namazlara karşı ilgisiz ol-
duğu sonucuna vanlmıştır.
Köylerde toplam 47 bin 476 cami bulunmak-
tadır. Köylerde öğle namazı kılan 20 kişi, yat-
sı kılan 21 kişi. cuma kılan 68 kışı olmakta, bu
sayılar şehirlerde öğle namazında 70, yatsı na-
mazında 52, cuma namazında 337 kişiye yük-
selmektedir. Il merkezlerinden ilçe merkezle-
rine, ilçe merkezlennden kasabalara, kasabalar-
dan köylere doğru yöneldikçe cami cemaah sa-
yılannda cıddi azalmalar olmaktadır. Beş va-
kit namaz kılma, düzenli namaz kılma konu-
sunda özel araştırma kunımlannın, ilahiyat fa-
kültelenndeki çalışmalann ve din bılimcilerin
bulgulan da nüfusun yüzde 28-38 oranındaki
aralıkta toplandığını göstermektedir.
Oruç tutma alışkanlıklan üzerine 2000 ve
2002 yıllanna aıt üç özel araştırma kuruluşu-
nun verileri, uyumlu sonuçlar göstermektedir.
2000 yılı Kasım a\ı ANAR verileri oruç tutma
oranıru vüzde 80.1 olarak, 2002 Ekim ve Ka-
sım aylannda Piar- GALLUP'un verileri yüz-
de 81.3, Yöntem araştırma sonuçlan da yüzde
77.3"ü göstermektedir.
Yaşlar
18-25
25-35
35-46
46-60
61-
Oruç Tutma
55.0
66.7
71.4
78.2
73.6
Eğirim
Ilkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Oruç Tutma
-9 4
80.9
64.4
54.2
Cami Başına Düşen Cemaatin Namaz Vakitlerine Göre Dağılımı
ft $ I &
K|
Ş' SM®
1
1
l
l
!ı Merl<ezlen , İlçe Mef^ezlerı Kasaba Koy
öğieNamaa ^ 70
Vatsı \amaz' 52
Cuma Namazı 33?
Genel anlamda halk arasında oruca olan bağ-
hlık. namaza olan bağlılıktan daha fazladır.
Bundakuşkusuz,nama-
zın günlük yaşamda bel-
li aralıklarla ve düzenli
olarak tekrar edilmesi-
ne karşılık, orucun yıl-
da bir ay futulmasının
payı büyüktür.
Öte yandan ramazan
64
54
-f-
41 20
43
317
21
68
ayının kişilerin. ailelerin, mahallelerin, ışyerle-
nnın. ülkelerin ve hatta bütün tslam dünyası-
nın her zamankı günlük yaşayışını değiştıren bir
disıplin olması, orucun sadece namaza değıl,
diğer dıni pratiklere göre de en fazla uygula-
nan ibadet olmasının önde gelen nedenıdır. Sa-
vuı Ünver Günay. Sayın Hasan Dam. Doç. Dr.
Sayın Mevlüt Kava, Sayın Kahraman'ın değı-
şik tanhlerde yapmış olduklan çalışmalarda
oruç tutma alışkanlığı vüzde 73-86 aralığında
tespit edilmiştir.
Süleyman Demırel Üniversitesi ilahiyat Fa-
kültesi Din Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Öğre-
tim Üyesi Yard. Doç. YılmazSoj'V'er'ın yaptığı
bır çahşma, - cıns durumlanna göre oruç tut-
ma davranışlan arasında anlamlı bir ihşkinin bu-
lunmadığını; - oruç tutanlann oruç tutmayan-
lara karşı oldukça hoşgörülü olduklannı. - Oruç
tutma ile teravih namazı arasında ılişkı olma-
dığını ortaya kovmaktadır. Bu tespitlerin yanı
sıra özel araştırma kuruluşlannın bulgulan, yaş
düştükçe v e eğitım yükseldıkçe oruç tutanlann
azaldığını göstermektedü
-
.
Kadrolu din görevlileri
CHP'li Tanla'nın derlediği verilere göre, 10
Ocak 2004 itibanyla cami sayısı 76 bın 445"e
yükselmiştir. Cami Sayısı Kadrolu 66.413 kad-
rosuz 10.032 toplam 76.445 Bu camılerde Di-
yanet tşleri Başkanlığı'nın görev lendirdiği 62
bin 217 personeh bulunmaktadır.
Bu personelin dağılımı, imam hatip 52.670
Müezzin-Kayyım 9.547 ohnak üzere toplam
62.217"dır. tmam ve hatiplerin imam hatip lı-
sesi mezunu 27.616 ilahiyat yüksekokulu me-
zunu 11.405 İlahiyat fakültesı mezunu 2.047'dır.
Müezzin ve kayyımlar. imam hatip lisesi me-
zunu 4.846, ilahiyat yüksekokulu mezunu
1.541, ilahiyat fakültesı mezunu 216: toplam
6.603.
Camilerdeki Diyanet Îşleri personeli olarak
görev yapan imam ve hatiplerin yüzde 78.1 'i
imam hatip lisesi ve üsfü eğitımlidir. Camiler-
de Diyanet Işleri'ne bağlı görev yapan müez-
zin ve kayyımlann da yüzde 69.2'si imam ha-
tip lisesi ve üstü eğitimlidır. 2004 yılı itibany-
la TC Millı Eğitım Bakanlığı imam hatip lise-
si sayısını 452. kurulduğundan bugüne kadar-
ki mezun sayısını da 645 bin 299 olarak ver-
mektedir.
AKP
gerçekleri
sapürdı
f) A A A yılı itibanyla 66 bin 413
Z U U T " kadrolu, 10 bin 32
kadrosuz olmak üzere 76 bin 445 cami
bulunmaktadır. Kadrolu camilerde
Diyanet îşleri Başkanhğfna bağlı 52
bin 670'i imam ve hatip, 9 bin 547'si
müezzin ve kayyım ohnak üzere 62 bin
217 kişi görev yapmaktadır. Camilerde
Diyanet îşleri Başkanlığı personeli
olmak üzere görev yapan imam ve
hatiplerin yüzde 78'i, müezzin ve
kayyımlann da yüzde 69'u imam hatip
ve üstü eğitimlidır. TC Milli Eğitım
Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre.
97 bin 489 öğrencinin devam ettiği 452
imam hatip lisesi bulunmaktadır. Bu
okullardan bugüne kadar 645 bin 299
kişi mezun olmuştur. Amacı, imamlık.
hatiplik ve Kuran kursu yönetıciliği
gibi görev li elemanlan yetiştırmek olan
bu okulun mezunu ve üstü eğitim
görenlenn ancak 42 bin 671 'i Diyanet
îşleri'ne bağlı olarak camilerde görev
yapmaktadır. tmam hatip lisesi
mezunlannın sadece yüzde 79 u
camilerde din adamı olarak görev
yapmaktadır. Bu gerçek, araştırmalarda
belirlenen imam hatip liselerinde
eğitim gören öğrencılerin yüzde
12 'sinin imam hatip olma isteğini
doğrulamaktadır. Hem imam hatip
lisesi öğrencilerinin istek ve
beklentilerindeki gerçekler, hem
mezunlanndan camilerde görev
yapanlann sayısının gösterdiği
gerçekler, hem de AKP ve sağ kökenli
diğer partilerin izledikleri yanlış ve
tehlikeli siyasetler sonucunda imam
hatip liselerinin kuruluş amaçlanna
uygun gelişmediği ve bu okullann
eğitim birliğini zorlayan bir yapıya
ulaştığı ortaya çıkmaktadır. Gerçekler,
Sayın Başbakan'ın "Biz bir haksızhğı
demokrarik yoDardan gktermeye
çahşnforuz" görüşünü
doğrulamamaktadır. Hükümetin bu
girişimi, eğitimi dinselleşrirmeye
yöneliktir. Bu düzenleme, laik ve
dinsel eğitim olarak ikilı bir yapının
oluşmasına yol açmaktadır. Eğitimdeki
ikili yapının oluşması laikliğe aykındır.
tmam hatiplerin önünün açılması.
ülkenin geleceğı açısından endişe
vericidır. Gerçekler, gereksinim
olmadığı halde. hatta imam hatip lisesi
sayısının ve bu okullarda okuyan
öğrenci sayısının ihtiyaçtan fazla
olduğunu göstermesine rağmen AKP
iktidannın imam hatip liselerinin
meslek kimliğinden çıkanlması için
ortaya koyduğu gerçekler tam bir
"takı\ye'
<
dir. Sayın Başbakan'ın seçim
meydanlanndakı imam hatıplerle ilgili
vaatleri ve AKP'nin bu konudaki
yaklaşımlan bu liselerde okuyan
öğrenci ve ailelerini farklı beklentiler
içine sokmuştur. Öğrencilerin büyük
bir kesimi siyasi vaatlere uyarak
gelecekleri için farklı umutlar içine
girmişlerdir. Bu durum bugünlerde
iktidann izlediği hatah politikalar
sonucunda siyasi, ekonomik ve dış
ilişkilerde kritik ve hassas bir konumda
bulunan Türkiye'yi gereksız bır
gerilime sokmuştur.
SÜRECEK
SALI
ORHAN BURSALI
AKP, Geçmiş ve Ordu-2
Pazargünkübirinciyazıda, Türkiye'nin dışaba
ğımlı ve tamamen dış etkilere açık, ekonomik ba
kımdan sürekli krız içinde ve bir türlü kalkınama
yan bir ülke olarak kalmasında temel bir neden ile
ri sürmüştüm: Ülke, 1950lerden beri, silahın ek
sik olmadığı derin iç siyasi çatışmalar yaşadı. lk-
tidarfarın veya ulusun, ulusal kalkınma hedefler
olmadı. Böyle bir ortamda vurgunculuk ve çıkar-
cılık, ûlke yönetimlerine damgasını vurdu.
Sözü AKP"ye getirmek istediğim açık.
AKP'nin, moda deyimle, geçmişi ne derece oku-
yabildiğini merak ederim. Apar topar kuruldu ve
hemen iktidarageldi; birsiyasa) partinin, neden ik-
tidara gelmek istedığınin bilincinde olması gere-
kir. Bu bilinç varsa, doğallıkla tarihimizin ana da-
marlannı araştınr, bilir veya öğrenir; polıtikalannı da
bunun üzerine kurar.
Ayrıca bu asgari tarih bilincinin sadece lider ka-
tındakilerde değil, bütün kurucularda olması ge-
rekir ki parti toplumda nereye yöneleceğıni bilsin.
AKP ve liderferinin, geçmişi yeterince ve objek-
trf olarak etüt ettiğini sanmıyorum; bu tahlilden çı-
kacak tarih bilincinin işaretlerini topluma verme-
di, en azından partinin efime geçen yazılı kaynak-
lannda da bunu okuyamadım.
Ozaman, bir partinin, kuruluşunun temelinde bu-
lunması gereken tarihi olgulardan, bunun üzerine
inşa etmesi gereken temel ilkelerden, bakıştan
yoksun demektir. Veya parti bunlardan habersiz-
dir.
"Muhafazakârdemokratiığr sonradan keşfet-
me ve partiye yamama çalışmaları, bu bağlamda,
ilgınçtir.
• • •
Ama AKR liderlerinın köklerine bağlı bir kımlik
temelinde kurulmuş olabilır. Bazı rötuşlarla, öyle
de görünüyor. Nitekım, imam hatip liseleri ve YOK
konusundaki tutumlannda bunu okuyoruz. İmam
hatip ve dini köklerine bağlı, basındaki adıyla "çe-
lik çekirdek"in yönlendıriciliğınde, kimliksiz bir eko-
nomik programla veya tamamen küresel egemen-
liğin dayartığı bir ekonomik kimlikle, AKP iktidar-
da duruyor ve Türkiye'ye geçmişi yaşatıyor.
Bu yol bir yere varamaz.
Ülkenin birliğini değil de çatışmayı, dağılmayı,
parçalanmayı, sertliği kışkırtacak politikalar, ne ya-
pabilir ülkemizde?
Bu politika bir değer yaratamaz, ne ülkemiz ne
de AKP için...
Bu politika, Türkiye'ye ancak geçmiş yaşatabi-
lir, gelecek değil.
Geçmişi ise, bu ülkede bilmeyen mi var?
Iktidar ve icraatta dinselleştirme mühendisliği
sadece çatışma yaratır.
Demokratik laik cumhuriyet, herkesin üzerinde
birleşebileceği asgari müşterek olarak kabul edil-
mediği ve dinsel siyasetin arka bahçesine yöne-
lik eğitim ve yönetimde ısrar edildiği sürece, Tür-
kiye'nin gündemi bellidır.
•••
Köktendinci eğilimli partinin, Meclis'teki çoğun-
luğuna dayanarak ülkenin temel yönelişlerini de-
ğiştirmesinin önünde ne engel var?
"Oyçoğunluğu zorbalığı "ile istediği yasalan çı-
kartabilir (üstelik seçmenin altıda birinin zorbalığı!
Ve bazılan buna milletin egemenliği falan diyor?.
1
).
Bu "demokratik" görünümlü, ama özünde zor-
ba tutuma karşı, bu ülkede yaşayan herkesin di-
renme, s/vil itaatsızlik hakkı ve özgürlüğü vardır.
Şusırada, üniversitelerörneğindebu "direniş"\n
iyi bir örneğini yaşıyoruz.
Ama ne yazık kı toplum örgütsüz veya yeterin-
ce örgütlü değil; bu nedenle çok daha ciddi olgu-
lar karşısında sivil direnişin geniş katmanlarda yan-
kı bulacağını söylemek mümkün mü? Zaten, iş-
siz, çulsuz, eğitimsız, aç, kendi başına bırakılmış
ve bireysel kimliğe kavuşamamış ve henüz yurt-
taş olamamış toplumun büyük kesiminin bu dire-
nişe ilgisi, büyük bir soru işaretidir.
Aynca, siyasetsiz bırakılmış, toplumsal ahlakı
törpülenerek çıkarcılığı tavana vurdurulmuş bır ül-
ke, insan ve toplum yapısının, daha çok boyun eğ-
meye yöneleceği ve yenı çıkar beklentisi içine gi-
receği de bellidir.
Bu koşullarda, Ordu'nun tepkisinı belirtmesi, sa-
dece iç nitelikli kesimlerin değıl, Avrupa'nın nite-
likli kesimleri tarafından da doğal karşılanması,
doğru bir beklenti ve doğru bir analiz olmaz mı?
Ordu'nun rolü, önümüzdeki iç ve dış polrtik ge-
lişmelerde, değişmektedir.
Bu gelişmeyi gören ülkemızdeki bir Pentagon ya-
zarı da zaten, "Ordu'nun bundan sonraki dar-
besi, olsa olsa ABD'ye karşı olabilir" şeklinde
yazmıştı.
Zaten, Pentagon, buradaki Türk yazarının tah-
lilini çekmecesine koymuş ve Irak'taTürk subay-
lann başına çuval geçirme olayı da bu tahlilin
arkasından gerçekleşmişti..
AKP ılımlıîslama yönelik ilk provadan geri adım
atmak zorundadır, çünkü AKP Vaşington'da de-
ğil, burada iktidardadırü
obursali@ cumhuriyet.com.tr.
DÖRTYOL İŞ MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2002 24
Davacı Yusuf Dalyanoğlu vekilı Av Abdullah An-
can tarafından davah Isdemir AŞ aleyhıne mahkeme-
mıze açılan tadem ve ıhbar tazmınatı davasının yapı-
lan açık yargılaması sonunda.
Davanuı İcabulü iie 400.000. 000.-TL kıdem tazmi-
natının ışten çıkarma tarihi olan 31. 12.1999'dan iti-
baren me% duala uygulanan en vüksek faizi ile bırlikte
200.000 000. -TL ıhbar tazminatı. 200. 000.000.-TL
tzın ücretı alacağımn dava tanhı 21.01. 2002'den ıtı-
baren yasal faızı ile birlikte davalıdan alınarak davacı-
ya verilmesine ilişkın karar, Teryap Ltd. Şti.'ye tebli-
gattn PTT aracılığı ile yapılamaması sebebiyle ilanen
teblığ olunur. Basın 21859
AYDES AİLE MAHKEMESt'NDEN
Dosya No-2003'125
Davacı Gül Çakan tarafından davalı lsmail Çakan
aleyhıne açılan boşanma davasında; Adresı tesbıt edi-
lemediğınden tebligat yapılamayan davah Aydın Ilı.
Nazillı Ilçesı, Mescith Kövii 56 Cilt. 65 Hane'de nüfu-
sa kayıtlı Hasan ve Zühre'den olma Nazillı 10.05.1976
doğumlu lsmail Çakan'ın yapılan tüm aramalara rağ-
men adresı tesbit edılemedığınden 14.07.2004 günii
saat 09.00'da Mahkememızde yapılacak duruşmaya
bızzat katılması. kendisını vekılle terasil ettırmesi aksi
takdirde yargılamanın yoklugunda yapılarak karar ve-
rileceği hususu teblığat yerıne kaım olmak üzere
HUMK 213 maddesı eeregınce ilanen teblığ olunur.
Basın: 22239