22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2004 SA ARAŞTIRMA Tanla'nın araştırması, siyasetçilerin inançlı insanlarla kurduklan çtkar ilişkisinigözler öniine seriyor Din siyasetealetediliyorT~~1 v in. var oîuşunu, yaşa- ğ § mın ötesini ve kendisi- J-*S ni açıklamaya çahşan tüm insanların olduğu gibi, ülke- mizde de toplumun sıkı sıkıya sa- rıldığı ve temel değerleri arasına katiığı bir olgu olmuştur. Din, m- sanlığm önemlibir gerçeğı, insan- ların yaşam tarzlannı, dünyava ve insanlara bakış açılannı etkileyen temel bır etkendir. Din toplumu- muzun önde gelen temel bir değe- ridir. Din, sosyal kimliğimizi oluş- turan temel değerde bir öğedir. Bu anlayışla, ülkemizde dine da- yalı siyasetyapanpartilerin altya- pısını oluşturan ve bu kesimin is- tismarcılarına açıkolan "dinci" ke- sim ile Atatürk ün ılke ve devrim- lerini benimsemiş, kendisine çağ- daş dünva içinde ver seçmiş "din- dar (inançlı)" kesimi birbırinden avırmak gerekır Ülkemizdeki bu gerçeği tanıya- bilmek için bazı verilere ihtiyaç duvulmuştur. Çaltşma bu amaçla • AKP ve sağ kökenli diğer partilerin izledikleri yanlış ve tehlikeli politikalar sonucunda din, Türkiye'de siyasetin en önemli araçlanndan biri haline getirildi. AKP'nin imam hatiplerin önünün açılmasını amaçlayan girişimleri de 'değiştik'söylemlerine rağmen din üzerinden siyaset geleneğinın sürdüğünün en iyi göstergesi. gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, başta Başbakanhk Diyanet tşleri Başkanlığı olmak üzere Devletls- tatistik Enstitüsü, ilahiyat fakül- teleri veAmştırmacılarDerneği va- sıtasıyla özel' araştırma kuruluşla- rından dıni pratikler, camide na- maz kılma ve oruç tutma alışkan- lıklanyla ilgili bilgilere ulaşılma- ya çalışılmıştır. Çahşmamızda kullamlmak üze- reyazılı taleplerinüz karşıhğında. Başbakanhk Divanet îşleri Baş- kanlığı 'nca 1993 ve 1996yıllarm- da yapılmış olan "cami cemaati- nin gençleştirilmesi" projesine kaynakolmak üzere hazırlanan iki çahşmagönderilmiştir. De\letts- tatistik Enstitüsü 'nden çahşma kapsamına ait bilgilerin bulunma- dığı bildirilmiş, buna karşılık, DÎE den konu kapsamına giren nü- füsla ilgili bilgiler veprojeksiyon- lar sağlanmıştır. Bilgi için üniversitelerimize bağ- lı ilahiyatfakülteleri ile de ilişki ku- rulmuştur. 24 ilahiyat fakültesinın 13 ünden konu ile ilgili bılimsel ça- hşma ve özel araştırma olmadığı cevabı ahnmıştır. Çanakkale On- setâzMart Üniversitesi, DokuzEy- lül Üniversitesi, Erciyes Üniversi- tesi, Gazi Üniversitesi, Selçuk Üni- versitesi ve Süleyman Demirel Üni- versitesi ne bağlı 6 ilahiyatfakül- tesi de bihmselyayınlan olmama- sına karşılık, kaynak eser ve ikin- ci el araştırma bilgileri göndere- rek çalışmaya katkı sağlamışlar- dır. Cumhuriyet Üniversitesi, Kah- ramanmaraş Sütçü İmam Üniver- sitesi, Karadeniz Teknik Üniversi- tesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi olmak üze- re 5 üniversite de kendilerine bağ- lı ilahiyatfakültelerinde yapılmış olan bilimsel araştırmaları gön- dererek çalışmalarımıza katkı sağ- lamışlardır Araştırmacılar Der- neği üyesi iki özel kuruluştan da elde edilen bilgilerçalışmaya dahil edilmiştir. BÜLENT TANLA CHP tstatıbul Millehekili T ürkiye'de 2002 itibanyla Diyanet Işle- n Başkanlığı "nın venlerine göre 75 bın 941 cami bulunmaktadır. Inşaan de- vam eden cami sayısı 1420'dir. Mevcut camı- lerin dağılımı ise Yerleşim Yeri Adet Yüzde Cami Cemaati Yaş Gruplarının Namaz Vakitlerine Göre Dağılımı I , YAŞGRUPLARI 11 ve merkez ilçe Kasaba Köy Toplam 21.142 7.323 47.476 75.941 27.8 9.6 62.6 100.0 Cami cemaatinin namaz vakitlerine göre dağılımı Başbakaniık Diyanet îşleri Başkanlığı'nın çalışmalannda 12 yaş ve üstü erkek nüfusu ola- rak kabul alınan camılerde namaz kılan nüfu- sumuzun sayısı DtE venlerine göre, 22 Ekım 2000nüfussayımı 25.862.097; 1 Temmuz20O3 yıl ortası projeksiyonu 26.882.500 kişidir. Namaz Diyanet îşleri Başkanlığı'nca, 1996 yılında cami cemaatinin gençleştırilmesine yönelik projeye kaynak olabilmesi amacıyla cemaat sa- yılan, cemaatin yaş gruplan, vakit, cuma ve bay- ram namazlan cemaatinin tespitine yönelik bır çalışma gerçekleştirilmiştir. Diyanet Îşleri Baş- kanliğVnın yukandakı bilgilerin tespitine yönelik bu çalışma- sında *ca- micemaati bilgi for- mu" dü- zenlenmiş. bütün ıJ ve ilçe müftü- lüklerine gönderilerek 71 bın 291 camide gö- revlilertarafindan tespitlerin doğru bıçimde ya- pılmasına çalışılmıştır. Başkanlığa bağlı cami- İerin yüzde 91'inden, yani 64 bin 663 camiden kabul edılebilir, kullanjlabilir cevap gelmiştir. Bu çahşmanın sonuçlan aşağıda gösterilmıştır. Bülent Tanla'nın araştırmasına göre, Türki- ye'de mevcut camilerde 12 yaş üstü erkek nü- fusunun vüzde 9.3 'ü öğle, yüzde 8.6'sı yatsı, yüz- de 39.5'i de cuma namazı kılmaktadır. 12 yaş üstü erkek toplam 26.882.800 kışilik nüfûsa karşıiık camilerimizde, öğle namazlannda 2.581.994 kişi yatsı namazlannda 2.354.171 kişicuma namazlannda 10.859.563 kişi bay- ram namazlannda 19.061.191 kişi namaz kıl- maktadır. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilim- ler Enstitüsü'nün 1989 yılında Sayın Mehmet Bayyiğittara- findan genç- ler üzerinde gerçekleştiri- len bir çaiış- masında u Özeffikle bayram na- madanndave daha sonra cuma nama- Cami başma düşen cemaat şayıstnın namaz vakitlerine göre dağılımı * Narü 1 - Cuma Naraz ^ 31 KJŞI zuıın verıne getirilmesinde toplumsaj baskı büyükroloyna- maktadır. Bazı öğrencüer dede ve anne-babala- nnın hiç oimazsa bayram ve cuma namazlan- nı lobna bususunda kendilerini zoriadıklan" sonucuna vanlmıştır. DlE verileriyle 2003 ortası tahmini 12 yaş üs- tü erkek nüfusumuz 26.882.500"dür. Bu tarih- teki cami sayısı 75 bin 941 'dir. Buna göre Tür- kiye'de 353 kişıye 1 camı,başka bir ifadeyle ca- mi başına 353 kişi düşmektedır. Diyanet îşleri Başkanlığı 'nın 1996 yılı çalış- masında cami başına düşen cemaat sayısı 363 kişidir. Vakit namazlannda cami başına düşen cemaat sayılan oldukça düşük düzeylerdedir. Öğ- le ve yatsı namazlannda cami başına 34 ve 31 kişi düşmektedir. Bu sayı cuma namazında 143 kişiye, yılda iki defa kı- lınan bayram namazla- nnda ise 251 kişiye yük- selmektedir. Tablodan da izlenebileceği gibi cami cemaatinin büyük birkısmının ellilı yaşlar- daki erkeklerden oluştu- ğu. yaş gruplan düşrükçe cami cemaati içinde- kı katıİımın (payın) da azaldığı görülmektedir. Namaz kılma konusundaki bilimsel çalışmalar- da. düzenli namaz kılma eğilimınde yaş ilerle- dıkçe artışın, eğıtim arttıkça azalışuı olduğu tespıt edilmiştir. Gerek üniversite gerekse di- ğer gençlik araştırmalannda da gençliğin nama- za. özellikle günlük namazlara karşı ilgisiz ol- duğu sonucuna vanlmıştır. Köylerde toplam 47 bin 476 cami bulunmak- tadır. Köylerde öğle namazı kılan 20 kişi, yat- sı kılan 21 kişi. cuma kılan 68 kışı olmakta, bu sayılar şehirlerde öğle namazında 70, yatsı na- mazında 52, cuma namazında 337 kişiye yük- selmektedir. Il merkezlerinden ilçe merkezle- rine, ilçe merkezlennden kasabalara, kasabalar- dan köylere doğru yöneldikçe cami cemaah sa- yılannda cıddi azalmalar olmaktadır. Beş va- kit namaz kılma, düzenli namaz kılma konu- sunda özel araştırma kunımlannın, ilahiyat fa- kültelenndeki çalışmalann ve din bılimcilerin bulgulan da nüfusun yüzde 28-38 oranındaki aralıkta toplandığını göstermektedir. Oruç tutma alışkanlıklan üzerine 2000 ve 2002 yıllanna aıt üç özel araştırma kuruluşu- nun verileri, uyumlu sonuçlar göstermektedir. 2000 yılı Kasım a\ı ANAR verileri oruç tutma oranıru vüzde 80.1 olarak, 2002 Ekim ve Ka- sım aylannda Piar- GALLUP'un verileri yüz- de 81.3, Yöntem araştırma sonuçlan da yüzde 77.3"ü göstermektedir. Yaşlar 18-25 25-35 35-46 46-60 61- Oruç Tutma 55.0 66.7 71.4 78.2 73.6 Eğirim Ilkokul Ortaokul Lise Üniversite Oruç Tutma -9 4 80.9 64.4 54.2 Cami Başına Düşen Cemaatin Namaz Vakitlerine Göre Dağılımı ft $ I & K| Ş' SM® 1 1 l l !ı Merl<ezlen , İlçe Mef^ezlerı Kasaba Koy öğieNamaa ^ 70 Vatsı \amaz' 52 Cuma Namazı 33? Genel anlamda halk arasında oruca olan bağ- hlık. namaza olan bağlılıktan daha fazladır. Bundakuşkusuz,nama- zın günlük yaşamda bel- li aralıklarla ve düzenli olarak tekrar edilmesi- ne karşılık, orucun yıl- da bir ay futulmasının payı büyüktür. Öte yandan ramazan 64 54 -f- 41 20 43 317 21 68 ayının kişilerin. ailelerin, mahallelerin, ışyerle- nnın. ülkelerin ve hatta bütün tslam dünyası- nın her zamankı günlük yaşayışını değiştıren bir disıplin olması, orucun sadece namaza değıl, diğer dıni pratiklere göre de en fazla uygula- nan ibadet olmasının önde gelen nedenıdır. Sa- vuı Ünver Günay. Sayın Hasan Dam. Doç. Dr. Sayın Mevlüt Kava, Sayın Kahraman'ın değı- şik tanhlerde yapmış olduklan çalışmalarda oruç tutma alışkanlığı vüzde 73-86 aralığında tespit edilmiştir. Süleyman Demırel Üniversitesi ilahiyat Fa- kültesi Din Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Öğre- tim Üyesi Yard. Doç. YılmazSoj'V'er'ın yaptığı bır çahşma, - cıns durumlanna göre oruç tut- ma davranışlan arasında anlamlı bir ihşkinin bu- lunmadığını; - oruç tutanlann oruç tutmayan- lara karşı oldukça hoşgörülü olduklannı. - Oruç tutma ile teravih namazı arasında ılişkı olma- dığını ortaya kovmaktadır. Bu tespitlerin yanı sıra özel araştırma kuruluşlannın bulgulan, yaş düştükçe v e eğitım yükseldıkçe oruç tutanlann azaldığını göstermektedü - . Kadrolu din görevlileri CHP'li Tanla'nın derlediği verilere göre, 10 Ocak 2004 itibanyla cami sayısı 76 bın 445"e yükselmiştir. Cami Sayısı Kadrolu 66.413 kad- rosuz 10.032 toplam 76.445 Bu camılerde Di- yanet tşleri Başkanlığı'nın görev lendirdiği 62 bin 217 personeh bulunmaktadır. Bu personelin dağılımı, imam hatip 52.670 Müezzin-Kayyım 9.547 ohnak üzere toplam 62.217"dır. tmam ve hatiplerin imam hatip lı- sesi mezunu 27.616 ilahiyat yüksekokulu me- zunu 11.405 İlahiyat fakültesı mezunu 2.047'dır. Müezzin ve kayyımlar. imam hatip lisesi me- zunu 4.846, ilahiyat yüksekokulu mezunu 1.541, ilahiyat fakültesı mezunu 216: toplam 6.603. Camilerdeki Diyanet Îşleri personeli olarak görev yapan imam ve hatiplerin yüzde 78.1 'i imam hatip lisesi ve üsfü eğitımlidir. Camiler- de Diyanet Işleri'ne bağlı görev yapan müez- zin ve kayyımlann da yüzde 69.2'si imam ha- tip lisesi ve üstü eğitimlidır. 2004 yılı itibany- la TC Millı Eğitım Bakanlığı imam hatip lise- si sayısını 452. kurulduğundan bugüne kadar- ki mezun sayısını da 645 bin 299 olarak ver- mektedir. AKP gerçekleri sapürdı f) A A A yılı itibanyla 66 bin 413 Z U U T " kadrolu, 10 bin 32 kadrosuz olmak üzere 76 bin 445 cami bulunmaktadır. Kadrolu camilerde Diyanet îşleri Başkanhğfna bağlı 52 bin 670'i imam ve hatip, 9 bin 547'si müezzin ve kayyım ohnak üzere 62 bin 217 kişi görev yapmaktadır. Camilerde Diyanet îşleri Başkanlığı personeli olmak üzere görev yapan imam ve hatiplerin yüzde 78'i, müezzin ve kayyımlann da yüzde 69'u imam hatip ve üstü eğitimlidır. TC Milli Eğitım Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre. 97 bin 489 öğrencinin devam ettiği 452 imam hatip lisesi bulunmaktadır. Bu okullardan bugüne kadar 645 bin 299 kişi mezun olmuştur. Amacı, imamlık. hatiplik ve Kuran kursu yönetıciliği gibi görev li elemanlan yetiştırmek olan bu okulun mezunu ve üstü eğitim görenlenn ancak 42 bin 671 'i Diyanet îşleri'ne bağlı olarak camilerde görev yapmaktadır. tmam hatip lisesi mezunlannın sadece yüzde 79 u camilerde din adamı olarak görev yapmaktadır. Bu gerçek, araştırmalarda belirlenen imam hatip liselerinde eğitim gören öğrencılerin yüzde 12 'sinin imam hatip olma isteğini doğrulamaktadır. Hem imam hatip lisesi öğrencilerinin istek ve beklentilerindeki gerçekler, hem mezunlanndan camilerde görev yapanlann sayısının gösterdiği gerçekler, hem de AKP ve sağ kökenli diğer partilerin izledikleri yanlış ve tehlikeli siyasetler sonucunda imam hatip liselerinin kuruluş amaçlanna uygun gelişmediği ve bu okullann eğitim birliğini zorlayan bir yapıya ulaştığı ortaya çıkmaktadır. Gerçekler, Sayın Başbakan'ın "Biz bir haksızhğı demokrarik yoDardan gktermeye çahşnforuz" görüşünü doğrulamamaktadır. Hükümetin bu girişimi, eğitimi dinselleşrirmeye yöneliktir. Bu düzenleme, laik ve dinsel eğitim olarak ikilı bir yapının oluşmasına yol açmaktadır. Eğitimdeki ikili yapının oluşması laikliğe aykındır. tmam hatiplerin önünün açılması. ülkenin geleceğı açısından endişe vericidır. Gerçekler, gereksinim olmadığı halde. hatta imam hatip lisesi sayısının ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısının ihtiyaçtan fazla olduğunu göstermesine rağmen AKP iktidannın imam hatip liselerinin meslek kimliğinden çıkanlması için ortaya koyduğu gerçekler tam bir "takı\ye' < dir. Sayın Başbakan'ın seçim meydanlanndakı imam hatıplerle ilgili vaatleri ve AKP'nin bu konudaki yaklaşımlan bu liselerde okuyan öğrenci ve ailelerini farklı beklentiler içine sokmuştur. Öğrencilerin büyük bir kesimi siyasi vaatlere uyarak gelecekleri için farklı umutlar içine girmişlerdir. Bu durum bugünlerde iktidann izlediği hatah politikalar sonucunda siyasi, ekonomik ve dış ilişkilerde kritik ve hassas bir konumda bulunan Türkiye'yi gereksız bır gerilime sokmuştur. SÜRECEK SALI ORHAN BURSALI AKP, Geçmiş ve Ordu-2 Pazargünkübirinciyazıda, Türkiye'nin dışaba ğımlı ve tamamen dış etkilere açık, ekonomik ba kımdan sürekli krız içinde ve bir türlü kalkınama yan bir ülke olarak kalmasında temel bir neden ile ri sürmüştüm: Ülke, 1950lerden beri, silahın ek sik olmadığı derin iç siyasi çatışmalar yaşadı. lk- tidarfarın veya ulusun, ulusal kalkınma hedefler olmadı. Böyle bir ortamda vurgunculuk ve çıkar- cılık, ûlke yönetimlerine damgasını vurdu. Sözü AKP"ye getirmek istediğim açık. AKP'nin, moda deyimle, geçmişi ne derece oku- yabildiğini merak ederim. Apar topar kuruldu ve hemen iktidarageldi; birsiyasa) partinin, neden ik- tidara gelmek istedığınin bilincinde olması gere- kir. Bu bilinç varsa, doğallıkla tarihimizin ana da- marlannı araştınr, bilir veya öğrenir; polıtikalannı da bunun üzerine kurar. Ayrıca bu asgari tarih bilincinin sadece lider ka- tındakilerde değil, bütün kurucularda olması ge- rekir ki parti toplumda nereye yöneleceğıni bilsin. AKP ve liderferinin, geçmişi yeterince ve objek- trf olarak etüt ettiğini sanmıyorum; bu tahlilden çı- kacak tarih bilincinin işaretlerini topluma verme- di, en azından partinin efime geçen yazılı kaynak- lannda da bunu okuyamadım. Ozaman, bir partinin, kuruluşunun temelinde bu- lunması gereken tarihi olgulardan, bunun üzerine inşa etmesi gereken temel ilkelerden, bakıştan yoksun demektir. Veya parti bunlardan habersiz- dir. "Muhafazakârdemokratiığr sonradan keşfet- me ve partiye yamama çalışmaları, bu bağlamda, ilgınçtir. • • • Ama AKR liderlerinın köklerine bağlı bir kımlik temelinde kurulmuş olabilır. Bazı rötuşlarla, öyle de görünüyor. Nitekım, imam hatip liseleri ve YOK konusundaki tutumlannda bunu okuyoruz. İmam hatip ve dini köklerine bağlı, basındaki adıyla "çe- lik çekirdek"in yönlendıriciliğınde, kimliksiz bir eko- nomik programla veya tamamen küresel egemen- liğin dayartığı bir ekonomik kimlikle, AKP iktidar- da duruyor ve Türkiye'ye geçmişi yaşatıyor. Bu yol bir yere varamaz. Ülkenin birliğini değil de çatışmayı, dağılmayı, parçalanmayı, sertliği kışkırtacak politikalar, ne ya- pabilir ülkemizde? Bu politika bir değer yaratamaz, ne ülkemiz ne de AKP için... Bu politika, Türkiye'ye ancak geçmiş yaşatabi- lir, gelecek değil. Geçmişi ise, bu ülkede bilmeyen mi var? Iktidar ve icraatta dinselleştirme mühendisliği sadece çatışma yaratır. Demokratik laik cumhuriyet, herkesin üzerinde birleşebileceği asgari müşterek olarak kabul edil- mediği ve dinsel siyasetin arka bahçesine yöne- lik eğitim ve yönetimde ısrar edildiği sürece, Tür- kiye'nin gündemi bellidır. ••• Köktendinci eğilimli partinin, Meclis'teki çoğun- luğuna dayanarak ülkenin temel yönelişlerini de- ğiştirmesinin önünde ne engel var? "Oyçoğunluğu zorbalığı "ile istediği yasalan çı- kartabilir (üstelik seçmenin altıda birinin zorbalığı! Ve bazılan buna milletin egemenliği falan diyor?. 1 ). Bu "demokratik" görünümlü, ama özünde zor- ba tutuma karşı, bu ülkede yaşayan herkesin di- renme, s/vil itaatsızlik hakkı ve özgürlüğü vardır. Şusırada, üniversitelerörneğindebu "direniş"\n iyi bir örneğini yaşıyoruz. Ama ne yazık kı toplum örgütsüz veya yeterin- ce örgütlü değil; bu nedenle çok daha ciddi olgu- lar karşısında sivil direnişin geniş katmanlarda yan- kı bulacağını söylemek mümkün mü? Zaten, iş- siz, çulsuz, eğitimsız, aç, kendi başına bırakılmış ve bireysel kimliğe kavuşamamış ve henüz yurt- taş olamamış toplumun büyük kesiminin bu dire- nişe ilgisi, büyük bir soru işaretidir. Aynca, siyasetsiz bırakılmış, toplumsal ahlakı törpülenerek çıkarcılığı tavana vurdurulmuş bır ül- ke, insan ve toplum yapısının, daha çok boyun eğ- meye yöneleceği ve yenı çıkar beklentisi içine gi- receği de bellidir. Bu koşullarda, Ordu'nun tepkisinı belirtmesi, sa- dece iç nitelikli kesimlerin değıl, Avrupa'nın nite- likli kesimleri tarafından da doğal karşılanması, doğru bir beklenti ve doğru bir analiz olmaz mı? Ordu'nun rolü, önümüzdeki iç ve dış polrtik ge- lişmelerde, değişmektedir. Bu gelişmeyi gören ülkemızdeki bir Pentagon ya- zarı da zaten, "Ordu'nun bundan sonraki dar- besi, olsa olsa ABD'ye karşı olabilir" şeklinde yazmıştı. Zaten, Pentagon, buradaki Türk yazarının tah- lilini çekmecesine koymuş ve Irak'taTürk subay- lann başına çuval geçirme olayı da bu tahlilin arkasından gerçekleşmişti.. AKP ılımlıîslama yönelik ilk provadan geri adım atmak zorundadır, çünkü AKP Vaşington'da de- ğil, burada iktidardadırü obursali@ cumhuriyet.com.tr. DÖRTYOL İŞ MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002 24 Davacı Yusuf Dalyanoğlu vekilı Av Abdullah An- can tarafından davah Isdemir AŞ aleyhıne mahkeme- mıze açılan tadem ve ıhbar tazmınatı davasının yapı- lan açık yargılaması sonunda. Davanuı İcabulü iie 400.000. 000.-TL kıdem tazmi- natının ışten çıkarma tarihi olan 31. 12.1999'dan iti- baren me% duala uygulanan en vüksek faizi ile bırlikte 200.000 000. -TL ıhbar tazminatı. 200. 000.000.-TL tzın ücretı alacağımn dava tanhı 21.01. 2002'den ıtı- baren yasal faızı ile birlikte davalıdan alınarak davacı- ya verilmesine ilişkın karar, Teryap Ltd. Şti.'ye tebli- gattn PTT aracılığı ile yapılamaması sebebiyle ilanen teblığ olunur. Basın 21859 AYDES AİLE MAHKEMESt'NDEN Dosya No-2003'125 Davacı Gül Çakan tarafından davalı lsmail Çakan aleyhıne açılan boşanma davasında; Adresı tesbıt edi- lemediğınden tebligat yapılamayan davah Aydın Ilı. Nazillı Ilçesı, Mescith Kövii 56 Cilt. 65 Hane'de nüfu- sa kayıtlı Hasan ve Zühre'den olma Nazillı 10.05.1976 doğumlu lsmail Çakan'ın yapılan tüm aramalara rağ- men adresı tesbit edılemedığınden 14.07.2004 günii saat 09.00'da Mahkememızde yapılacak duruşmaya bızzat katılması. kendisını vekılle terasil ettırmesi aksi takdirde yargılamanın yoklugunda yapılarak karar ve- rileceği hususu teblığat yerıne kaım olmak üzere HUMK 213 maddesı eeregınce ilanen teblığ olunur. Basın: 22239
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle