Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2004 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bip Tapitı: 13 Mayıs!.. Şu Mayıs ayında ne var bılmem Yakın tanhımı- ze bırgoz atarsanız 1 Mayıs'lan 14 Mayıs'lan, 19 Mayıs'ları, 27 Mayıs ları gorursunuz Şımdı bunla- rabırde 13 Mayıs eklendı' 28 Nısan 1960'tan 27 Mayıs 60'a kadar geçen sureyı anımsayalım Ismet Paşa'nın unlu sesle- nışını "Sızıbenbılekurtaramam" Paşa'nın Mec- lıs'ten atlışı, Tahkıkat Komısyonlan'nın kuruluşu, ya- zarlann, gazetecılenn apar topar Ankara ya gotu- njluşu, unıversrtelenn dırenışı, aydınlann, derken Harp Okulu oğrencılerının sokak yuruyuşu, on yıllık bır başbakanın unıversıte hocalanna "kara cuppelıler" dıye bağırması, Cumhurbaşkanı'nın "Deredenge- çılırken at değışbnlmez" dıye meydan okuyuşu, ba- sının kapkara başlıklarta, yer yer bembeyaz sutun- laria çıkması "Cumhunyet" gazetemızın "Karan- lık bır doneme gırıyoruz" başlığı, daha nıce ışlen1 Evet, şımdı buna bır de 13 Mayıs eklenıyor Ne- dır 13 Mayıs'' TBMM'de ıktıdarı elde etmış çoğun- luğun buyuk bır hızla ulkeyı bır çeşıt islam cumhu- nyetı bıçımıne sokmak gınşımlenne son noktanın konduğu gun' "Bızsoz verdık, ışte sozumuzu tut- tuk", "Demokrası bıraraçtır*, "Mınarelerbırsılah- tır" dıyerek ışbaşına gelenlenn^akla, mantığa, de- mokrasıye tersduşen, ulusu ıkıye bolme nıyetını ta- şıyan ınatçı tutumunun başanya ulaştığı gundur 13 Mayıs' Daha o doneme gırmedık ama açılan yol ulke- yı karanlık bır çıkmaza goturecektır Tanhın bır yı- nelemesı mı'? Bugunku Meclıs te yer alan ınsanla- nn belleöı de mı yok? 1960'larda Kaysen Cezaevı'nı doldurart dort yuz DP mılletvekılınden bınne gıdıp bırdanışsalar neden boyle bır hale duştuklennı Hıç ders almak yok mudur^ "Hep yazdık" demek ıstemıyorum Ellı yıldır hep aynı oyku1 Ne var kı, bu yaşanmış şeyler, masal gı- bı gelıyor kımılerıne 1 Ne 27 Mayıs, ne 12 Mart, ne 12 Eylul, ne de 28 Şubat 1 Bu olayları kım yarattı? Çırkın polıtıkacılar, kendını bılmez ınsanlar değıl mı? Yenıden aynı çıkmaza koşmak, hem de buyuk bır aceleyle 1 Bır ımamlar devletının bır şenat yonetımının ge- lecektekı kadrolan mı hazırlanıyor? Gıde gıde bır halıfe mı getınlecek'' Tum devlet daırelennı ımam çıkışlılarla doldurmaya kalkmak mı? Fethullah Efendı'nın "acele etmeden, yavaş yavaş" sozlen de unutuldu m u ' "AB yanımızda, ABD arkamız- da, mıllet de bızız, ülke de" ınancıyla bu hızlı ko- şu nereye? "Bela" okumalarla, "Be", "Ulan" dıye seslenme- lerle, basına, aydına, profesore, adalet adamına, askere, sıvıle meydan okumalarla mP 80 yılın ka- zanımlarını, Ataturk Cumhurıyetı'nı tanhten sılme- ye kalkışmakla mı'' Yırmı saat, ımam okullanna yenı alanlar, yenı ola- naklar aramakla sabaha kadar çalıştılar Başardı- lart (Mı?) "Söz verdık, ışte tuttuk" Soz bıttı mfi Akıl sağduyu, bılgı, bılım, gerçek dıye hıçbır şey artık yok mu" 7 însan Haklan Yasası'nın 50. Yılı Güney DİNÇ Huhıkçu T urkrye'de 1954 yılında tele\ız>on \ oktu Eğer olsa ıdı. o donemı yaşa- > anlar, Demokrat Partı çoğunluğun- dakı Turkıye Buyuk Mıllet Meclı- sı nın ev odevlennı yetıştırmek ıçın nasıl voğun bıryasama çahşmasına gırdığını ya- kındanızleyebıhrlerdı Tıpkı gunumuzde oldu- ğugıbı 1954 yılının ılk uç ayında çıkanlan yasalann adlanru \e konulannı sıralamak bıle Demokrat Partı ıktıdannın ekonomık ve sıyasal yonehşle- nnı orta\a koymaya yeterlıydı 18 Ocak gunu Yabancı Şermayeyı Teşvık Yasası ıle başlayan su- reçte Koy Enstıtulerını kapatan lıman ınşaat- lanııı ozel gınşımcılere vonlendıren Ataturk Orman Çıftlığı nın bır bolumunun satışını on- goren, basın suçlannı çoğaltıp cezalannı ağırlaş- tıran orman suçlannı affeden yasalar bırbınnı ızledı Turk Parasını Konıma Yasası, Maden Ya- sası Petrol Yasası kabul edıldı Turkıye nınNA- TO'ya gınşı ıle Marşal Planı'nın onavlanması a\Tiı gun çıkanlan yasalarla gerçekleştı \alnız 10 Mart 1954 gunu, 25"ı uluslararası sozleşme- lerın onavlanması olmak uzere 36 \asa TBMM'den geçtı ABD ıle ekonomık ışbırlığı anlaşmalan, ıkılı anlaşmalar. BM Dunya Sağlık Orgutu BM UNESCO Teknık \ardırn Burosu Mılletlerarası Çalışma Teşkılatı Statusu Ulus- lararası Adalet Drvanı Yargı Yetkısı'nın benım- senmesı onaylanan sozleşmelerden bazılan Demokrat Parti iktidan, akla karanın ortuş- tüğü yasalarla bir yandandemokratik hakve oz- gürlüklen daraltırken ote yandan Batı'ya >öne- Bş gorüntusu alunda Turki\e'nin işgücunü, ye- raJü ve yerüstü kaynaklannı uluslaJrarası tekel- fcre sunuyordu. 10 Aralık 1954 gunu TBMM'den geçen uluslararası belgelerden bınsı de 6366 sa- yılı yasayla onaylanan Avrupa tnsan Haklan Sozleşmesı'ydı EByılöncel8Vlayısl954'teonay bikfirinıinin AvTupaKonseyiGenelSekreterliği'ne venlmesivle birtikte. Türkrye de bu uluslararası surece kanlmış oluyordu. Halkımızın AIHS nın getırdığı yenılıklerden yararlanabılmesı ıçın, oncelıkle ıçenğının tum yurttaşlarca büınıp taruşılması sonuçlanmngun- lukyaşamayansıülmasıgerekryordu Oysal949 yılında Avrupa Konseyı'ne katılış gerekçelen- mızın kamuoyuna yetennce anlardmayışı gıbı, 20 yuzyılın en onemlı hukuk belgelen arasın- dabulunanAİHSde kımsenın ılgılenmedığı bır yasa ıle sessızce yururluğe konuldu Hangı durtulenn etkısıyle olursa olsun soz- leşmeyı onayladığı ıçın Demokrat Partı ıköda- nnıeleşurecekdeğılız Sonuçtaonlar sozleşme- yı yasalaştınp Turkıye'nın önune kovmakla ıyı bır ış yaptılar Ilgısızlık. yalnız ıktıdardan gelmıy ordu Anım- sanacagı gıbı 1954-1960 vılİan ara»ı demok- ratik hak ve ozgurlukler uzenndekı tartışmala- nn doruklaştığı bır donemdı Basın ozgurluğu unıversıte ozerklığı sendıkal haklar baskı altı- na alınmak ıstendığı ıçın gundemden ınmeyen konulardı Duşuncelenn açıklanmasından kay- naklanan sı>asal ıçenklı davalar bırbınnı ızlıyor- du Boyle bır ortamda, basın, unrversıteler hu- kukçular, sıyasal partıler ellennın altındakı AIHS nınyaırurluktekıbır\asaolduğununayır- dına\aramadılar Anlaşılıyorkı konuvakuram- sal açıdan \aklaşan bırkaç bılım adamının dışın- da hemen hıç kımse sozleşmeye ılgı gosterme- dı Onlann yay ınlan da, bırbırleny le mektupla- şır gıbı cılız ve etkısız kaldı ATHS de, otekı tum vasalar gıbı aynı sureç- Ierden geçerek uygulanması zorunlu bır hukuk kuralı ohnuştu Ancak kımsenın bu yasayı u\- gulamak ya da uygulatmak gıbı bır sorunu vok- tu Sankı \ asa kıtaplannın sıralandığı tozlu raf- lar arasına sıkıştınlan \azo ıçensındekı goster- melık bır çıçek demeü gıbı dunryordu Bıze ınsan haklannın onemını anımsatan ola> 12 Eylul 1980 darbesı oldu Anavasanın rafa kaldınldığı sı\asalpartılerlebırlıktetoplumsal orgutlenn kapatıldığı ulkemızde demokratik ıs- temlenn da\andınlacağı yururluktekı tek hu- kuksalbelge AÎHS'ydı Ancak once sozleşme- yı tanıtmak gerekıyordu topluma Bu da ozum- senmesı zaman alacak çok gecıktınlmış bır ıştı Sonuç:Turkıye'run ınsan haklan karnesınde- kı başansızlığının nedenı yıllann bınktırdığı ıl- gısızlık olsa gerek Sorumluluğun tumunu yo- netıcılere yuklemek ışın kolayına kaçmaktır Okumavazmabılenherkışı ınsan haklannın çığ- nenmesınden sorumlu olduğunun bılıncıne var- malıdır Neden mı'1 Bırey lenn etkılı katüınu sağ- lanmadan ınsan haklan korunup gelıştınlemı_\or Boyle ulkelerde toplumsal dıngınlık ıle bırlıkte bıre> sel mutluluğu yakalamak kola\ olmu\ or Ça- ğımızın en buvuk çelışbsı ıse sılah gucu\ le ege- menlıklennı surduren uluslarustu çetelenn. kan ve ateş sacan saldırganlıklanna ınsan haklannı gerekçe göstermelendır Robert Kolej ve ABD Çıkarlan... Dr. CÜnevt AKALBN Sn aset Bıhmcı KİRAZSULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 2004 83 Davacı Enıs Yılmaz vekılı tarafından davahlar Mehmet Durmaz ve arkadaslan alejhıne açılan ortak- lığın gıdenlmesı davasının, Mahkememızce yapılan açık vargılaması sonunda venlen 22 10 2002 tanh ve 2001 141 Esas 2002 3 P Karar savılı karar da\alı Mehmet Durmaz vekılının temyızı ıle Yargıtay 6 Hu- kuk Daıresı'nın P 02 2004 tanh ve 2004 687-782 E K sayılı karanvla davalı Mehmet Durmaz yaranna vekalet ucretı takdır edıhnesı gereklılığınden bahısle bozulmuş olup davalılardan lsmaıl Durmaz ın sozu edılen bozma ılamına karşı (ve dığer hususlarda) be- yanda bulunmak uzere duru^ma gunu olan 09 06 2004 gunu saat 14 OO'te Mahkememızde bızzat hazır bulunması veva kendısmı bır vekıl ıle temsıl et- tırmesı aksı halde HUMK. nun 509 maddesı gere- ğınce duruşmava vokluğunda devam edılerek ve ka- rar venlebıleceğı davetıve venne geçerlı olmak uzere davalılardan lsmaıl Durmaz a ılanen teblığ olunur 12 05 2004 Basın 22585 A tolâ tlhan ın. Prof Zafer Toprak'ın Toplumsal Ta- nh dergısının 18 Aralık 2003 tanhlı sayısında Robert Ko- lej'le ılgılı olarak kaleme aldığı y a- zıdan yola çıkarak Cumhumet'te arka arkaya yayımladığı yazûaı dık- katlen bu Amenkan okuluna çe- virdı Attılâ Dhan, Robert Kolej'de 50"lı yıllarda yaşanan bır olavı de- şerek bızlen o \ıllara, \anı "Oğre- nmdeki Çıkmaz"ın başlangıç yıl- lanna goturuyor Cumhumet okurlanrun çoğu- nun olavı Attılâ Ilhan'ın kalemın- den ızledığını duşunerek, Ilhan'ın Prof Toprak'tan alıntıladığı bo- lumle başlayan yazıya "^.1950'ü yıllann ortalannda ABD Turkrye'ye bir atonı reaktö- nı >ermeji onenyıordu ve karşıh- ğmda 'malum ve mahut' koiejin üniversiteye dönüstüriilmesini isti- yordu. Demokrat Parti buna sıcak bakr\T»rdu. Ancak onceülde hukuk ağutkhçevrderden bunatepkigel- dL O koiejin unıversite olması 1956 Ocakayıbasmında genişbirbiçim- de tarüşddL Lozan Anüaşması bir kezdahagündemegeldL. Bir gorüş bunu Lozan AndaşmasıUeflga edi- len yabancdara imthaz zihnrvetine donuş olarak yorumluyordu. Bir tür'Kultursomurgecıhğı' | de idL." (Cumhunyet, 16 Şubat 2004) AtnJâ tlhan olayı bu bıçımde nak- lettıkten sonra, soz konusu gınşı- me karşı çıkan çevrelenn tahlılıne geçıyor Ben ıse bunu bır yana bı- rakarak Kolej'e donmeyı onerece- ğun Çunku tartışmaya o noktada katılmak ıstıyorum Nedenı şu Elımdekı bırbelgeyı nasıl değerlen- dıreceğuru duşunurken bu tartış- ma onume geldı O belge bu bağlamda anlam ka- zandı Tartışmaya bır katkı sağla- yacağma ınanıvorum Robert Ko- lej ve ABD'nin stratejik çıkarlan: 3 Kasım 1942 tanhını taşıyan bel- ge, ABD Dışışlen Bakanlığı'ndan Turkıye'dela ışgudere (Kelev) gon- denlmış Belgenın altında ABD Dışışlen Bakanı (Cordefl) HuD'un unzası var Belge, once o yıllarda salınan Varhk Vergısı'nın Robert Kolej'e yukledığı yukun aşınhğı uzennde durduktan ve bu vergının azalbhnası ıçın duşunulen gınşrm- lere yer verdıkten sonra sozu Turk hukumetıne yapılan baskılara ge- tınyor Ve şoyle dıyor "Türksubaylarmm okuladevam etrikleri bir sırada ve \BD Savaş Bakanhğı'nın gcrckü njteükkri ta- şrsandortsubaviTurkiv'eVvardnn- a ohnakûzereülkeye yolkına niye- tmirubusubavlannsaflanndanav- nlmasının ABD Kara Ku>~vederi için onemlı bir fedakârükta bulun- ma anlamını taşıdığı koşullarda, Turk hukumetinin poHtikasuu de- ğişormesı bekknir." (*) Bu bırkaç satır ıçınde pek çok oğe \ar ABD'run TC'ye sı>asal baskısuu bu >azıda bır vana bıra- kabılınz Genyekalanıkıoğeozel- lıkle dıkkat çekıcıdır - Kolej de oku>an Turk subaylar var - ABD Kara Kuvvetlen, Dunya Savaşfnın en ateşlı gunlennde (TCa- sım 1942) dort ıyı yetışrruş subayı- nı cepheden çekerek Boğazıçı te- pelenne gondermekte tereddut et- mıyor Bınncıoğedenbaşlayahm O yıl- larda Kolej'de eğıtım goren Turk su- baylan olabılu" mı' 7 Turk subayla- n sadece Turk okullannda eğıtıİmı- >or muydu 9 Robert Kolej mezun- lan arasında yaptığım kuçuk bır araştırma sonucunda, o >ıllarda kı- mı subaylann "mühendislik'' vb eğıOmı ıçın Robert Kolej eeğıtrme gondenldıklennı saptadım Bunun dennleştrnhneye gereksınımı ol- duğunu büıyor, şımdılık olaya de- ğınerek geçmekle yerıruyorum Daha vahım olan ikinci oğe'dır ABD savaş sırasında Robert Kolej 'e eğıtmen olarak dort subay yollu- yor, hem de savaşın en kızgın gun- lennde Amenkan Ordusu nun Ku- zey Afnka da Almanlarla, Pası- fık'te Japonlarla goğus goğuse çar- pışöğı gunlerde Bunun tek bır an- lam] olabılır Washıngton, Robert Kolej "ı başlı başuıa bır cephe ola- rak goruvor Prof Toprak'ın ve Attılâ tlhan'ın yazdıklan, sanı> orum bu belge ışı- ğında daha bır değer kazanı\or 50 lı >a!larda "Yüksek Okuüaşar- ma" koşuluna bağlı olarak terazı- nın otekı kefesıne kocaman bır atom reaktorunun verleştınldığı Robert Kolej, ABD nın kuresel emellen- nı uygulayıcı onemlı kurumlardan bındır ABD nın yanılmıyorsam ılk denızaşın okulu olan, yuksek bolumu 1912'de faalıyete geçen, dıploması 1957'deulkeıçındeveul- ke dışında geçerlı sayılan bu kurum, Cumhunyet donemı boyunca "Öf- retimBM^Tnı kemıren. yabana dıl- de eğıtım anlayışını \ aygınlaştıran ve guçlendıren, lıberal Anglo-Sak- sonıdeolojısınıTurkıve'ye taşıyan başlıca kurum oldu ABD'nin, savasta en değerlı oğe- ler olan subay lan sa\ aşın gobeğın- de Robert Kolej'e yollamış olma- sı boşunadeğıldır Robert Kolej pı- lavı daha çok su kaldıracağa ben- zer (*)FRLS 1942 Cıit /I s S^ (Foıegn Relatıons ojis iBD Dışışlen Bakanlığı nın resmı \'a\ \nıdır t Bağımsız Yargı tnı9 Yargıç mı? Berin TAŞAN Hukukçu -2-zmır Kıtap Fuan'nda soyleşıdeDılDerneğı'nın I DılDerneğı'mn P yı- X lı nedenıyle yapılan bır Mayıs sayısı tüm bayilerde >UenfteretisiM Yinelik Tespit ve YaklaşınHar (Mehmet YamanJ > Izanlık geleneginde bir y|y çaarAŞIKMAIZUNlŞERİF [Mhıase ılknur) >KaptttlianYeriingesimie Tinm [Prof. Dr. taenın Önderî > Globalleşme YoksıUların Dış Bsrcunu Katladı irrot. Or. istenoer Korkmazl > Öniversrtelcnle AKPZıhrtryetineBtinı .»un.r rurkmenoglu] > Jlaaıtola'ının Renklefi MEVİIEI (Cemal SenerJ > TUrK Oırenîş ve DevrimteriTariM fOner YagcıJ >3M6YıllıfcTarihinBeşidJ ERZİNCAK - - Tükenmeden alın 12 Eylül donemınde uğra- dığı haksızlıklan anlatır- ken hukuku tanımayan \ o- netımın onune çıkan adıl yargımızı andım, "Neyse ki guveneceğinuz bağunsız jargıçlarımız var" demış- tım Toplantı sonunda bır dınleyıcı yanıma yaklaşa- rak "Sizbağnnsızyargıçiar- dan sözettiniz ama 7TIPTi suçsuz genci olduren idam hukümlusu katili sabveren de bizim vargıcımız değil mi?" dedı Bu sonı, "EBbet- te binkrce bağunsız yargı- cm yanında bir yargıç da bov İe karar vermiş, yahut gozden kaçmış, bır yanhş- hkyapıhnıs'" turunden ya- nıtlarla karşılanabılır mı 9 Bır sohbet sırasında hu- kukçu olduğumu oğrenen kışı, bana hemen şu soru- yusoruyor "Susurhıkda- vasında sanık olan aşıret reısı bır eski millervekili nasıl aklandı, Ziraat Ban- kası'na borçlu koylu mal bfldiriminde buhınmadı di- ye tutuklamyor da banka- lardan trilyonlar hortum- Ia>anlarnasıl vıırtdışına çı- kabüiyor, yurtiçindeldler nasıl özel yatlarda tur ata- bfflKoıiar?" Onlardan san- kı ben sorumluymuşurn gı- bı utanıyor, sıkılıyor, bır yamt veremıyorum He- men ılk akla gelen sonı şu oluyor, once bağunsız yar- gıç mı, yoksa bağunsız yar- gı mı 9 Bır yargıç, bır sa\ - cı ne denh guvencelerle donansa, aylığı, odeneğı artsa, yaptığı ışın bılıncın- de değılse, yureğını ortay a koyamıyorsa bağımsız ola- bıl'ır mı 9 1952 'de yargıçlık staj ına ne \e sözüne uygun olarak (140. madde) çağdaş ve u\- başladığım yılda Adalet gar bir duzeve getırüme- BakanıDP'hOsmanŞe\- den savcı ve vargıçlardan kiÇiçekdağ'dı Muhalefet- ozveribeklemekbırazben- te olan CHP'nın ">argıç cüük ohır. Ama Turk yar- temınafyla ılgılı eleştın- gısı 1950-1960 arası ve da- lennı "Teminat yasalarla hasonrakiyıllardayukan- sağlanmaz. teminat hâki- da sayılan guvencelerden minvicdanındadır"sozle- hiçbirisi olmadığı halde rı>le karşılavan Osman onurlu bir sınav vermiştir. Şevkı Çıçekdağ'ı jandar- Kışta kıyamette surgun ma kokenlı olduğu ıçın edilme, görevden ahnma, (jandarma suba>lığından sorusturmaaçılmapahası- sonra Hukuk Fakultesı'nı na™ bınnp avoıkat olmuş)"Jan- Şımdı sağlam guvence- darma subavmdan Adalet lerle donanımlı bır yuksek Bakanı olursa boyle olur" mahkememızın, Anayasa şeklınde ığnelemeler ya- Mahkemesı'nın Sayuı Baş- pılrrdı Sonralan nıce anlı kanı Mustafa Bumin'ın, şardıhukukprofesoruAda- Anayasa Mahkemesı'nın letBakanlangorduk.hıçbı- 42 yıldonumu nedenıyle nsı "yargı guvencesi"nı yaptığı konuşmada "Ana- sağlayan kalıcı bır çozum yasa Mahkemesi üyeleri- genremedı Ama kuçumse- nin birkısnunın TBÎVCVf'ce nen Osman Şevkı Çıçek- seçihnesrnı ongoren one- dağ'ın "stajırubitirensav- nyı nasıl savunabıldığını a veyargıç adaylanbüyuk duşunuyorum Anayasa il merkezkrinde iki yıl go- Mahkemesi, BakanlarKu- rev den sonra doğu ilçeleri- rulu uyelennı Yuce Dıvan ne atamrlar" kuralrnı ken- sıfatıyla yargılayacak olan dısuıden sonra hıçbu-Ada- bır yuksek mahkeme let Bakanı u> gula> amadı TBMM'de bulunan mıllet- Elbette "Teminat hâkunin vekıllennden kaç kışı aday vkdaıundadır'* sozu soyut olacak yuksek derecelı yar- bu-kavram Anayasa ıçm- gıçlan tanır 9 Anayasa Mah- de başka guvenceler ku- kemesf ne aday olan uye- rumlarla donatılmaz, ta- lenn seçımını, onlan en ıyı mamlanmazsa boşlukta ka- tamyan, en ıyı değerlendı- hr Omeğın yururlukte olan rebıİecek olan "Vargıtay uye- 1982 Anayasası'nın "Hâ- len varken bu seçım nıçın kimlerveSavcılarYüksek TBMM'dekı sıyasal bır Kurulununoluşumuviail- partımn uyelenne venlı- gfli 159. madde değiştirilme- yor9 Yargının sıyasallaş- den (Adalet Bakanı vç Mus- ması başka nasıl olur 9 Sa- teşar'ınKurul'dançıkanl- ym Anayasa Mahkemesi ması), 140/6 madde kaldı- Başkanı, AKP Genel Baş- nlmadan (Yargıç vesavcı- kanıT^ipErdoğan'ındu- lann idari yonden Adalet rumunu anımsatarak one- Bakanlıgı"nabağhlığı),ad- rısmı şoyle savunuyor likoUukkunılmadan.yar- "KaJdıkibugunyururİuk- gıç ve savcılann aybk ve te olan şekhyle gelecekte odenekkn anavasanın ozu- bir siyasi parti genel başka- nının cumhurbaşkanı se- çilmesı halinde Anayasa Mahkemesı'nındahaazsi- yasallasacağı söyienemez." Kım AnavasaVlahkemesı uyelennın cumhurbaşkanı tarafından seçıhnesını hak- lı ve demokratik buluyor 9 Bugunku ıktıdar anav asa- yı değıştırme gucune sa- hıp, hukukun ustunluğune ınanıyor, Turk yargıçlan- na, daha doğrusu ılerde yargılanacak olası eylem- lennde haklı olacağına gu- venıyorsa 146 maddedekı seçme yetkısını "Vargıtay Genel Kurulu'na versın Kaldı kı Anayasa Mahke- mesi uyelennın seçımıne gelmeden yargının bağun- sızlığı ıçın yapılacak daha oncelıklı ışler var kendı butçesı, kendı bınası go- revlılen olan Başkam Adalet Bakanı. uyesı Musteşar olmayan, denetımı yargıçlarca yapı- lan bağımsız bır Yargıçlar - Savcılar Yuksek Kurulu gıbı Nereden nereye gel- dığunızı bıhnek ıçm şu ıkı anayasa arasındakı farka bakın 1961 Ana\asası madde 143 "Yıiksek Hâkimler Kurulu kendi içınden baş- kanını seçer." 1982 Anaya- sası madde 159 "Kuru- lun Başkanı Adalet Baka- nıdır." 1961 Anayasası madde 144 "Hâkimlerin denetimi ust dereceü hâ- kimler eüykyapıhr." 1982 Anayasası madde 144 "Hâkimlernı denetimi Ada- let Bakanhğı mufettişleri tarafından vapıhr." Ne acıdır kı, 43 yıl son- ra 1961 Anayasasfnda kabul edılen kurallan bugun bır ozlem olarak dılıvoruz PENCERE Rektörler.. Rektörler.. Rektörler.. Evet Rektörler Rektörler Rektörler Yuruyorlar Nıçın'' • 'Nıçın' sorusuna yanıt bulabılmek ıçın taaa ge- nlere gıtmek, Galileo Galilei nın papazlann engı- zısyon mahkemesınde neden sorgulandığını oğren- mekgerekıyor çunku ısterdunyanın 'Saf;'sında ol- sun ıster 'Doçju'sunda, yaşanan hıçbır olay tanh- sel koklennden soyutlanarak anlaşılamaz Papaz Ya da ımam Ikısı de dın adamı ikısının de saygıya layık olması gerekır; toplum- dakı yerlen ınsanın ınancına donuk ışlerle uğraş- mak ustunedır Ama, papaz ya da ımam, gunumuzde ınsan ak- lı ustune egemenlık kurmaya kalkıştılar mı, ınsan- lıktarıhınıntakvımı ıster mıladı olsun ısterhıcn.or- taçağ karanlığını gostenr Hırıstıyanlık bu takvımı 'Aydınlanma Çağı' ıle çoktan yırtıp çop tenekesıne attı • Ya İslam dunyası? Ne yazık kı ortaçağ karanlığının hem bılınçsızlı- ğınde hem bılısızlığınde çırpınmak Muslumanlığın guncel sorunu Yazık Muslumana1 Ortaçağı aşamayan şeyhlenn, krallann, dıncıle- nn tarıkat başlarının cemaat reıslerının, çıkarcı ımamlann gudumunde helak edılerek ve zavallı ka- dınlarını da tesetture gomerek, 21 'ıncı yuzyıl dun- yasında emperyalızmın kulu, kolesı, hızmetkân, uşağı gıbı kullanılan Muslumana yazık kı yazık Işte bu dunyada tek laık Cumhunyet Turkıye Ve Turkıye de rektörler yuruyorlar Dunya tarıhınde ve coğrafyasında goaılmemış bır yuruyuş bu • Rektörler yuruyorlar Bır rektor Ikı rektor Uç rektor Beş rektor on rektor on beş rektor yırmı rek- tor otuz rektor Kırk rektor Kırk beş rektor Ellı rektor altmış rektor Yetmış rektor Laık Cumhunyet unıversıtelennın başındakı rek- törler yuruyorlar Demokrası, bılım Aydınlanma tarıhınde boyle bır yuruyuşün ne eşı var ne menendı • Bılım yuruyor Bılım ozgurluğu yuruyor Kıme karşı'' Sıyasal ıktıdarın başına Sıyasal ıktıdarın başı bır ımam 1 Nıce elı opulecek ımam varken, rektorierın sıya- sallaşıp ıktıdariaşan bır polıtıkacı ımama karşı yu- rumesı rastlantı mı'' Rektörler yuruyorlar Inanılmaz bır olay yaşanıyor Turkıye'de, eşı ne tanhte var ne de coğrafyada Rektorter yuruyorlar "\TDAT GUMOL'A SA\GI M ETKEVLIGI 1. Açış Konuşması Ismet Kemal KARADAV1 (Cemal Sureva Kultur Sanat Derneğı Bşk Yazar) 2. Meûn GOKYOKUŞ (Eğıtımcı. Yonehcı) •Vedat GUNYOL TC Maltepe Unıversıtesı'nde 3 \ ıdeo Gostenmı \edat GU>T\X)Lun Yaşamından Kesıtler' (Kavnak Maltepe Unıversıtesı lletışım Fak ) 4 Muzık Dınletısı Erkan AKALIN (Öğrermen Mûzısyen) 5 Şıır Dınletısı Fugen KTVTLCIMER ı Şaır Tıy atro Yon ) 6. Konuşmacüar tLHAN SELÇLIK (Tazar, Gazetecı) 1923 \vdınlanma Devnmı ve Vedat GUNYOL' Samı KARAOREN (Egıtımcı, \azar) Cumhunvet Yazan Olarak Vedat GUNYOL" Mehmet BAŞARAN (Oğretmen, Şaır \azar) 'Oğretmen Vedat GUNYOL \ecihı TCVIL'ROĞLL1 (Oğretmen. Yazar Şaır) 'Humamzma, tnsan ve Vedat GUNYOL" 7 Şıır Dınletısı Gukum CENGtZ (TYS Genel Sekreten) 8 Muzık Dınletısı An \ ALÇIN (Oğretmen, Muzısy en) 9 SERGI ve KOKTEYL Anadolu Sanatçılan Demeğı ve Oğretmenler Sunan v e \ oneten An Ekber ATAŞ \er • TC Maltepe UnrversıtesıDragosKampusu Tanh • 22 OS 2004 Cumartesı Saat 14 00-1800 Arası Adres- Maltepe Sahıl Yolu Orhantepe Mah. Yakamoz Sk. No 8 Giriş Serbesttir. Cemal Süreya Kültür Derneği ANTALYA 6. ASLÎ>T HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2001 536 Karar No 2003 430 Da\acı Vakıflar Bolgesı Mudurluğû tarafından da- valı Mustafa Ergun alevhıne Mahkememıze açılan men ı mudahale \e ecnmısıl davasında, Davalı Mustafa Ergun e dava dılekçesı ve temyız dılekçesı ılanen teblığ edılmı^ Mahkememızın 1 5 2003 tanhlı karanmız ıle davanın kısmen kabulü- ne karar venlmış olup bu karanmız Yaraıtav 3 Hu- kuk Daıresı nın 32 02 2004 tanh 2004 1264-1147 ka- rar sayılı ılamı ıle ecnmısıl vonunden toptan eşva fı- >at endeksının tamamı oncekj donem parasına vansı- tılmak suretıvle hesaplama vapılması gerekır, gerek- çesıvle karan bozmuş dos\amızı ıade etmıştır Bozma ılamının ılanen teblığı ıle, ılan tanhınden ıtıbaren yasal sure ıçensınde tashıhı karar talebınde bulunulmadığı takdırde dosvanın bozma uzenne ye- nıden vargılamasının yapılacağı hususu bozma ılamı yenne ılanen teblığ olunur 30 04 2004 Basın 22510