25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS2004SALI HABERLER Loizidu'nun avukatıAchüleas Demetriades: 'Kıbns'tagereğinden fazla politikacıvar'LEYLATAVŞANOĞLU Avukat AchiOeas Dem«triades'in Rum Lefkoşa'nın ünlü işlıanı Chante Eclair'in dokuzuncu katırudfeki yazıha- nesindeyım. Burası Ledra ?alas Sımr Kapısı 'na yürüme mesafess tam tamı- na 10 dakıka. Demetriad«s Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Av-rupa însan HakJan Mahkemesi 'nde (AÎHM) Gir- ne'deki mülkü için tazmLıat davası açıp kazanan Htina LoizidM'nun avu- katı. Ama sadece onun degil. Benze- ri davalann da avukatlığını üstlenmiş. Yazıhaneyi de yine meslelcten avukat olan babası Leüos Demetriades'le pay- laşıyor. Baba Demetriadc-s Türk ol- sun, Rum olsun. Lefkoşalılann yakın- dan tanıdıkJan bir isim. Çirnkü 30 yıl boyunca Lefkoşa'nın Runn tarafinın beledıye başkanlığını yapö; bu göre- vini geçen yıl bıraktı. Achilleas Demetriades *1<^ karşılıklı konuşuyoruz. Bana, davay^ı kesinlik- le hukuk açısından yaklaştrğını, siya- sal hiçbır mülahazada bulımınadığını ve bundan sonra da bulunnnayacağuıı söylüyor. Koruşmamız sonılu-yanıth şöyle gelişiyor: Dava blttl, karar slyasllerln - Kıbns 'ta ikitarafiaki r^eferandu- mun sonuçlan Titina Loizidu dava- sını nasıl etkiler? DEMETRİADES- Loizidu davası, artık tazminatın ödendiği fcir aşama- ya geldi. Bundan sonraki aşama Av- rupa Konseyi Bakanlar Koamitesi'nin Titina Loizidu'nun insani haklannın nasıl geri verilebileceğiru müzakere edip karara bağlamasıdır. Konunun bu aşaması açılcça siyasi- dir, çünkü iş şimdi Bakanlar Komite- si'nin karanna bakmaktadar. Bundan çıkacak karar da referandıumdan son- ra oluşacak siyasi iklime fcakacaktır. Dolayısıyla hangi ülkenin bakanının ne yönde oy kullanacağım ~ahmin et- mek çok güç bir iş. Ama hukuksal açıdan balctığınız za- man yapılabilecek tek şey Bayan Lo- izidu'nun malına geri dönrnesini sağ- lamaktır. Zaten yargılamanan mantığı da budur. - Yani? - Yani, mahkemenin yürüttüğü man- hkşu: Bölgeyi Türk ordusunun kont- rol ettiğine göre insan haklan çerçe- vesinde insan haklannı korumak için sorumluluğu bulunmaktadır. Ahmet Ca\it An adlı Kıbnslı Türk bir çocuk doktoru da AÎHM'ye Kıb- ns Cumhuriyeti (Rum Yöneftmi) aley- hinde benzer bir dava açmı ştı. Bu ki- şi Lefkoşa'nın bu tarafindaici mülkü- ne geri dönmek için Yeşil Hattı belki !4 kez geçmek istemiş. Anna her se- ferinde geri çevrilmişti. AÎHM geçen şubat ayında yöneti- mi, Ahmet Cavit'i 15 bin Euro öde- meye mahkûm etti. Kıbnslı Türkler de AİHM'de dava açtı - O kadarcık mı? - Doktor ondan fazlası içim dava aç- mamıştı. Yeşil Hattaki yasaklann önem- li derecede gevşetilmeleri büyük ölçü- de AÎHM'de açılan bu insan haklan da- valan sayesindedir. Loizidu davası, Türkiye 'ye insan haklan konusunun çok ciddi olduğu- nu göstermiştir. Türkiye'nun bunun ciddiyetini kavraması atılan çok önem- li ve büyük bir adımdır. Çünkü bu tür davalan açanlarsadece Kıbnslı Rum- lar değil. Kıbnslı Türkler de AİHM'de benzeri davalar açtı. - AÎHM'de başka hangi davalar var? - Bu davalar dört kategoride. Birin- ci kategoride Loizidu'yla birlikte bir şirket ve bir bireyin davası var. Bu da- valara Loizidu emsal oldu. Bireyin is- mi Dimades Bu kişinin Girne'de bir evi var. Onu gen istiyor. Şirket de Mik- olanlar Bazılan ise kayıp, Türk ordu- su tarafindan yaralanmış ya da öldü- rülmüş kişilerle ilgili. 30 Haziran 2003 tarihi önemli, çün- kü o tarihte Türkiye'nin kontrolü al- hndaki bölgede (KKTC) tazminat ko- misyonu kurulmuştu. Bu komite, AÎHM'ye gitmeden önce yerel dava- lara bakan makam görevini yapıyor. O tarihe kadar ise Türkiye aleyhine açı- lan bütün davalar direkt AÎHM'de açıl- mıştı. O zamana kadar böyle yerel bir va olduğunu biliyorum. Bunlar da da- ha sonra açılan davalar. - Bayağı çok sayıda dava var, de- senize... - Baktığıruz zaman öyle değil. Çok daha fazla dava olabilirdi. Bunun da nedeni Loizidu'nun başanlı olacağı- na, da%r ayı kazanacağına hemen he- men hiç kimse inanmıyordu. Düşü- nebiliyor musunuz0 Küçücük bir in- san koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı dava kazanıyor. O zaman buna chilles Demetriades, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Avrupa insan Haklan Mahkemesi'nde (AÎHM) Girne'deki mülkü için tazminat davası açtp kazanan Loizidu'nun avukatı. Davaya kesinlikle siyasi açıdan bakmadığını söyleyen Demetriades'e göre Kıbns'ta gereğinden fazla siyasetçi var. Kıbns'ta iki toplumda da azınlık sendromu yaşandığını belirten Demetriades, güvenJik endişeleri aşıldığında çözümün önünde engel kalmayacağını düşünüyor. hailides. Bu şirketin de Timbu (Ercan Havaalanı'nın Rumca adı) Havaalanı yakınlannda arazileri var. Bu iki davada da Türkiye'nin insan haklannı ihlal ettiği saptandı. Şu an- da tazminatın müzakeresi aşaması gel- di. tkinci kategoride 33 dava var. Da- valann bakılması aşamasında bunlar. Hem Türkiye, hem de bu davalann bazılanna müdahil olan Kıbns devle- ti (Rum Yönetimi) ifadelerini verdi- ler. Şimdi AÎHM bu 33 davada herhan- gi bir insan hakkı ihlali olup olmadı- ğını karara bağlayacak. Bu davalar 1990'a kadar uzanıyor. Geçenlerde mahkemeden bir yazı geldi: Davalann, Kıbns'taki gelişme- ler yüzünden mayıs ayı sonuna kadar bakılmasının ertelendiği belirtiliyor- du. - Bu davalann hepsinin avukatı siz misiniz? - Hayır. Ama hemen hemen yansı- na ben bakıyorum diyebiliriz. Üçün- cü kategoride 300-350 dava var. Bun- lar 30 Haziran 2003 "ten önce AİHM'de açılmış olan davalar. - 30 Haziran 2003 tarihinin ne özelliği var? - Anlatacağım. Buniann çoğu Lo- izidu mantığına dayanarak açılmış merci daha kurulmamıştı. Şimdi bu merciden herhangi bir sonuç çıkma- dığı takdirde AİHM'ye gidiliyor. Bana göre bu komisyon etkili bir çare getirmiyor. - Neden? - Çünkü o komisyona başvurduğu- nuz zaman artık malınızı geri alamı- yorsunuz. Sadece parasal tazminatınız tahakkuk ediyor. Bu komisyon, do- laylı yollardan bu insanlann mallan- nın bir çeşit kamulaştınlmasını sağlı- yor. Bu da Loizidu davasının karan- nın mantığının tam tersidir. Loizidu ne Istlyordu? - Peki, Loizidu davasının mantığı- nı açıkça burada açıklar mısınız? Yani davaa hem tazminat alacak, hem de mallannın mülkiyetini koru- yacak. Öyle mi? - Evet. Loizidu mülklerini kullanma hakkının engellendiği ve bu nedenle de ciddi biçimde mağdur olduğu ge- rekçesiyle dava açmıştır. Mahkeme karanna göre, mallannın tapusu Lo- izidu'dadır. Dolayısıyla da mallannın yasal sahibidir. - Ya dördü'ncü kategorideki dava- lar? - Bu kategoride 500'ün üzerinde da- olacak iş değil, diye bakıldı. Ama in- san haklan savunmasının güzel tara- fidabu. Örneğin ben Kıbns Cumhuriyeti (Rum Yönetimi) hakkındaki davala- ra da bakıyorum. Ama benim işim ta- mamıyla hukuki. Olaylann siyasi yön- lerinden kesinlikle uzak durmaya ba- kıyoruz. Sonuçta ben hukuk adamı^ım. Siyasetten uzak durmaya çalışıyoruz. Zaten burada gereğinden fazla politi- kacı var. Referandum sonucu da bu da- valan etkilemez. Bunlar mahkemede devam edecektir. - Pekiya bu tazminat komisyonu ? - Bana göre bu komisyon geçersiz- dir. Türkiye geçerli olduğunu söylü- yor. Karan mahkeme verir. Aynca şunu söylemem lazım. Da- vacı kişilerin mallan geri verildiği tak- dirde hiçbiri parasal tazminat isteme- yecekrir. Amaç para kazanmak değil, mallan geri almaktır, bu yolla da in- san haklannı tescil ettırmektir. Bu bir otomobil kazası gıbi. Kaza- ya uğradıgınız zaman sıze bellı bir tazminat ödenir. Ama dediğim gibi burada işin mantığı mallan geri al- mak. Aynca başkasına ait bir mülkü, kira ödemeden kullanamazsınız. Hiç kimse Türtaye'ye adanın kuze- yini almasını söylemedi. MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo- 1998/211 Davacı Milli Savunma Bakanlığrnı temsilen hazine vekili tarafin- dan davahlar Kenan Yanen vd. haklannda mahkememize açılan rii- cuen tazminat davasırun yapılan yargılamasında duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğ edilemeyen davalıya ilanen tebliğe karar veril- miş olmakla; Davacı taraf vekili dilekçesinde; Güler Pınar Çık vd. tarafindan Milli Savunma Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek Idare Mahkemesi 2. Dairesi'nde açılan dava sonucunda verilen 09.04.1997 tarih, 1996/554 Es., 1997303 Karar sayılı hıikümle 3.910.930.000.-TL. tazminat davacılara Milli Savoınma Bakanlığı tarafindan 17.11.1997 tarih ve 23032 sayılı tahakkuk müzekkeresi ile ödeme emri ile tahakkuk ettirilerek alacağın takibe konulduğu icra dosyasına ödendiğine daır 24.11.1997 tarih ve ÖD-5' 1490 yazı- lardan anlaşılacağı üzere anılan karar gereği ödenen miktarlardan meydana gelen hazine zarannın davahlardan ödeme tarihi itibanyla işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve muteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Elazığ Merkez Fevzi Çakmak Mah. Küçük Sokak No. 4/7 adre- sinde bulunamayan davak Zeki Demir'e yukarıda yazılı dava dilek- çesi ile duruşma günü olaaı 24.06.2004 saat 09.45"te Mahkememiz- de hazır olması ya da kertdisini bir vekil ile temsil ettırmesi hususu TK.'nin 28. maddesı gereğince gazetede ilan edildiği tarihten 15 gün sonra tebliğ edilmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 20 04.2004 Basın: 20570 PRODÜKSIYON ELEMANLARI ARANIYOR ULUSALKANAL'ınProdübiyon Bölümünde görevfendirilmek ûıere elemonlor oronmokiodır. Sinemo-Tv I p m i Almış Photoshop Premlere Pro FinolCutPro Progromlonnı kullanabilen adayfonn özgeçmişlerini 251 50 47 'nolu faksa göndermeierini rica ederiz İ ULUSAL istıkial Cad. Devs Çıkmazı No: 7 / 7 Beyoğlu 80C70 fstanbul Tei: 0212 251 50 90(pb«] Faks: 0212 25150 47 •rww.ulus3ikanal.com.tr ulusal@ulusalk3n3l.com tr -Ama 1974 olaylannda Türkiyega- rantb'r ülke olduğuna göre, ulusla- rarası hukuktan doğan haklannı kuüanmadı mı? - Tabii ki işin içine bildiğimiz siya- set kanştı. Ben bu konuya girmek is- temiyorum. Benim söylemek istediğim birileri 0 mallan kullanırken bizim insanlan- mız bunlan kullanamıyor. Dolayısıy- la hiç olmazsa buna karşılık tazminat ödesinler Bunun mantığı da siyasete bulaşmak değil. Sadece insani hakla- nn geri verilmesini sağlamak. Benim yaklaşımım yasalara sıkı sıkıya bağlı kalmak. Türkler de mallarına kavu$abllmell - Peki, ya Kıbnslı Türklerin insa- ni haklan? - Diyelim ki ya Baflı, ya da Lıma- sollu yadaKıbnsCumhuriyeti (Rum Yönetimi) kontrolündeki bir bölge- den olan bir Kıbnslı Türk var. 1974'te ya yerini terk etmek zorunda kalmış ya da bulunduğu yerden atılmış. Ne olursa olsun orada bırakttğı tna- lın mülkiyeti onundur. Dolayısıyla da- va açtığı zaman malını kullanama- maktan doğan tazminata hak kazan- malıdır. Aynca da malın mülkiyeti onun olmalıdır. Bence doğrusu budur. Neden olmasın ki? Loizidu dava açıp tazminat aldıysa, onlann da hakkı bunu almaktır. iki sistem arasındaki fark şu: Kuzeyde Rumlann terk ettiklen top- raklar ve mallar otomatikman devle- tin ya da KKTC'nin oldu. Ama meş- ru cumhuriyet tarafinda (Rum Yöne- timi) devlet, terk edilmiş mallar için bir yediemin tayin etti. Yediemin bu mallara bakıyor. Gerekirse kiralannı topluyor, vb... îşin mantığı da bu mal- lann mülkiyet haklannın hâlâ esas sa- hiplerinde bulunması ve günün birin- de de bunlan geri almalan. Bu, tabii ki insan haklannın mantığıdır. - 1yi de Annan Planı neyaptı? - Bazılan plan kapsamına alındı Herkes bundan hoşlanmadı. Ama uz- laşmada bütün taraflar mutlu olamaz- lar. Uzlaşma yüzde yüz bir şey elde et- mek değildir. Iddia ettiğiniz hakkını- zın birbölümünü alırsınız, sadece. Her iki taraf için de bu geçerli. önce giiven sorunu »Imalı - Peki, referandumlardan sonra sizce Kıbns 'ta ne olur? - Bence Kıbns'ta bir çıfte azınlık sorunu var. Kıbnslı Türkler. azınlık olduklan için Rumlann kendilerini yutacaklan korkusu içinde. Kıbnslı Rumlar ise Türkiye'nin kendilerini yutacağı korkusu içinde kendilerini azınlık göriiyorlar. Bütün sorun bu, bu adada. Çifte azınhk kompleksini anlarsanız belki de iki toplumun kaygı ve korku- lannın psikolojik yanını da tahlil ede- bilirsiniz. Bunu tahlil ettiğiniz zaman da her iki toplumun da aynı güvenlik sorununu yaşadığını görürsünüz. Eğer Annan Planı'nın yürüyebileceği bir güvenlik sistemi gerçekten yerli yeri- ne oturtulabilirse insanlar planı çok beğenmeseler bile kabul etmeye yana- şacaklardır. Gerçek sorun her iki top- lumun da kendini güvensız hisset- mesinden kaynaklanmaktadır. Yani çifte azınhk sendromu bu adada büyük bir meseledir. Almanya PKK elebaşısı tutuklandı BERLtN (AA) - Almanya'nm Düsseldorf kentınde, terör örgütü PKKKADEK elebaşısı olduğu belirtilen Hasan A. (33) adh kişi polis tarafindan tutuklandı. Karlsruhe kentinde bulunan Federal Başsavcılık tarafindan yapılan açıldamada, Hasan A.'run, Federal Yargıtay'ın 28 Nisan'da aldığı karar doğrultusunda Düsseldorf kenri polisince tutuklandığı bildırildi. Hasan A.'nın, 2001 yıhnın Haziran ayından 2002 yıhnın Mart ayına kadar, Dortmund, Essen ve Duisburg kentlerini kapsayan bölgede terör örgütü PKK elebaşısı, 2003 yıhnın Haziran ayından itibaren de sözde kuzey bölgesi sorumlusu olarak faaliyet gösterdiği belirtildi. Roth, "Bir sonraki getişimizde elimizdeki çiçeği ö ü Z a ' y a vermeji arznedjyoruz" dedB. (AA) • Roth cezaevi önünde açıkla- ma yaparken bir yurttaş, "Irak'ta yaşanan insanlık dışı olaylan te- mizlediniz de mi burada in- sanlık dersi ve- riyorsunuz?" di- yerek Alman milletvekilini protesto etti. Cezaevi ziyaretine izin yok Roth, Zana ile görüşemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alman-Türk Dostluk Grubu Başkam Claudia Roth. eski DEP millervekili Leyla Zana'yı görmek için gittiği Ankara Kapalı Cezae\inden geri çevrildi. Ada- let Bakanlığı'nm ızin vermemesine karşın Za- na'ya çiçek bırakmak için beraberindeki Alman milletvekilleriyle cezaevine giden Roth. burada bir yurttaş tarafindan protesto edildi. Yeşil mil- lervekili Roth başkanlığındaki Almanya Parla- mentosu Ahnan-Türk Dostluk Grubu heyeti dün Ankara'da Meclıs Başkanı Bûlent.\nnç ve Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül tarafindan kabul edildi. Roth, Annç ve Gül'e "Berfin duvann- dan sembotik taş parçala- n" getirerek "Bunu Kıb- ns'taki duvann da bir an önce ydahnası ve AVTU- pa'da duNarlar olnıadan yaşannıası için verijo- rum" dedı. Meclis Baş- kanı Annç ise Roth'a TBMM Madalyonu ar- mağan ederken "Bu ar- mağan. bunun tam karşı- nğıdır. TBMM de halkı- nın özgûrlüğü ve demok- ratikleşmesi için pek çok tabuyu \Tknustu-" diye konuştu. Roth. Dışişle- ri'ndeki temaslannın ardından gazetecilere açık- lamalarda bulunurken Türkiye'nin gerçekleştir- diği son anayasal ve yasal reformlan büyük bir takdirle karşıladıklannı söyledi. Roth ve berabe- rindeki heyet, öğleden sonra eski DEP millerve- kili Zana ve arkadaşlannı kaldıklan cezae\mde ziyaret etmek istedı. Ancak mevzuat gereği tu- tuklulan yalmzca a\ııkatlan ve birinci derece ya- kmlan ziyaret edebildiği için heyet cezaevinden geri çevrildi. Roth, cezaevinin önünde yaptığı açıklamada, Türkiye'ye bir dahaki gelişinde Zana'nın serbest bırakılacağım ümit ettiğini söy- ledi. Roth cezaevi önünde açıklama yaparken bir vatandaş. "Irak'ta yaşanan insanhk dışı olaylan temizJediniz de mi burada insanhk dersi veriyor- sunuz?" diyerek millervekillerine tepki gösterdi. PKK Avrupa'ya yöneliyor Washington'dan operasyon beklentisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK Kongra Gel terör örgütünün özellikle mayıs aymda ABD'den kendilerine yönelik baskı ve operasyon beklentisi nedeniyle Kuzey Irak'taki militan sayısını azalrma ve diğer bölgelere yayma amacında olduğu bildirildi. Örgütün bu amaçla özellikle A\Tupa'ya 40 üst düzey militan geçirmek istedığı, bu çerçevede Ürdün güzergâhından yararlanmayı hedeflediği bildirildi. Örgütün özellikle Güney Kıbns Kesimi'nde 16 militanı aracılığıyla hiçbir sorun yaşamadan faaliyet gösterdiği, önümüzdeki dönemde Gürcistan'da etkin olma arayıştnda olduğu belirlendi. PKK-KongraGel'ı yakmdan izleyen güvenlik birimleri, örgütün son militan yapısını belirledi. Buna göre, Türkiye kırsalındaki militan sayısı son dönemlerde küçük de olsa bir artış gösterdi. Yurtiçindeki militanlann özellikle Tunceli, Bingöl, Diyarbakır bölgelerinde bulunduğu ve sayılannın 1350-1500 arasında olduğu tespit edildi. Yurtdışındaki terörist sayısının da bir miktar azalarak 3 bin S0 ile 3 bin 400 aralığına kadar düştüğü dile getirildi. Güvenlik birimlen örgütün toplam militan sayısının da 4 bin 950-5 bin 450 aralığında olduğunu belirledi. Örgütün yurtdışındaki militanlarmın yüzde 70'i de Iran- Irak sınınndaki Kandil Dağı bölgesinde bulunuyor. Türkiye'nin Irak'taki durum nedeniyle ABD'y sık sık uyarmasının ardından PKK'Kongra- Gel'de de mayıs ayı içinde kendisine yönelik bir operasyon beklentisi oluştu. Örgüt bu beklenti nedeniyle Irak'taki militan sayısını azaltma yoluna gitti. Bu doğrultuda militanlann bir bölümü Türkiye'ye bazılan da diğer Ortadoğu ülkeleri ve Avrupa'ya gönderilmeye çalışılıyor. * • Terör örgütü- nün büyük bölümü Kandil Dağı'nda bulunu- yor. Türkiye'nin ABD'yi uyarma- sının ardından PKK/Kongra Gel'de de mayıs ayında kendisine yönelik bir ope- rasyon beklenti- si oluştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle