Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
- t -
CUMHURİYET 11 MAYIS2004SALI
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Kadın Gibi Kadın Olmak
Anayasanın 10. maddesinin değiştirilmesi,
belki de YÖK'ün gölgesinde kaldığı için fazla
tartışma konusu edilmedi.
Her şeyden önce, kafa değiştirmeden ana-
yasa değişikliğine gitmenin fazla bir anlamı
olmadığı herkesin bildiği bir gerçek.
Aynca anayasaların kâğıt üzerinde kalma-
yıp yaşama geçirilmeleri, toplumsal koşullar-
la yakından ilişkili.
örneğin, kadın erkek eşitliği konusunda de-
ğişiklik, ister bugünkü haliyle olsun, ister
CHP'nin önerisindeki gibi pozitif aynmcılıkla
gerçek bir eşitliğe daha yaklaşır bir çözüme
ulaştırılsın, kuşku yok ki, kentteki kadın ile
köydeki kadının ya da batıdakiler ile güney-
doğudakilerin yaşamlarına aynı ölçüde yan-
sımayacaktır.
Ama bugün bu tartışmayı bir yana bırakıp,
biz oylamadaki bir ömekten yola çıkarak ka-
dın erkek eşitliği konusuna ve kadının toplum
içindeki yerine değinelim.
Erkek egemen toplumlarda, egemen du-
rumda olan veya kendini egemen sanan er-
keklerin birtüıiü anlayamadıklan nokta, kadın
erkek eşitliğinin, kadın erkek aynıyeti olmadı-
ğıdır.
Kadın ve erkek birbirierinden ayrı olmayı
sürdüreceklerdir. Bu aynlık içinde eşitliğe ula-
şacaklardır.
Zaten olması gereken ve topluma yarar sağ-
layacak olan da odur.
•••
Sakın bu satırlan yazarken, aynlıktan söz
ederken erkeklerin kimi alanlarda daha üstün
olduklan varsayımından kaynaklandığı düşün-
cesinden hareket ettiğim sanılmasın.
Tam tersine, son yapılan araştırmalar da
gösteriyorki, üstünlük ibresi, bizim birzaman-
lar cehaletten kaynaklanan hödükçe bir ön-
yargıyta "zayıf cins" olarak nitelediğimiz ka-
dınlardan yana meylediyor.
21. yüzyılda, tabii ki gelişmiş dünyada her
beş yönetici mevkiinden üçünün kadınlara ait
olacağı öngörülüyor.
Benim yaşımdaki erkekler, bu günleri göre-
meyecek olmakla teselli bulabilirler.
Ama inanın bana, bunun fazla bir önemi de
yok. Asıl önemli olan oradaki kadınlann nasıl
kadınlar olacaklandır...
Eğer onlar, kadın üstünlüğünü, erkek ege-
men toplumun değeryargılanylataşıyacak ve
yaşama öyle yansıtacaklarsa, hiçbir şey de-
ğişmeyecek demektir.
Kadının toplumsal işlevi, erkek egemen top-
lumun şiddetinden uzak, daha sevgiye yöne-
lik bir bakış açısını toplumsal yaşama yansıt-
mak olmalıdır.
Bu olmaz da, eski değer yargılannı, aynı hır-
sı, aynı baskıcılığı, aynı şiddeti devam ettirmek
için birbirlerinin ve/veya karşı cinsin sırtına ba-
sarak yükselen kadınlar dönemini yaşarsak,
yalnızca ahmaklığın egemen cinsiyeti yer de-
ğiştirmiş olacaktır.
•••
Bizdeki ve de yabancı ülkelerdeki kadın po-
litikacılar örneklerine dikkatlice eğildiğimiz za-
man bu düşüncenin ne anlama geldiğini da-
ha kolay anlayabiliriz.
Ingiltere'nin ilk veşimdiliktek kadın Başba-
kanıolan "Demir Lady "MargarethThatcher
örneği nafîle bir kadın zaferidir.
Pozitif aynmcılık görüşünün TBMM'de oy-
landığı sırada da benzeri bir gelişmeye tanık
olduk.
CHP'nin önerisini, AKP'nin kadın milletve-
killeri içinden yalnızca biri, Serpil Yılmaz des-
tekledi, hatta daha ileri giden bir önerge sun-
du, partisinin toplantısında.
Öbürteri ise erkeklerle, daha doğrusu erkek
egemen düşünce ile birlikte hareket ettiler.
Daha da ilginci, AKP'nin erkek milletvekille-
ri içinden 7 kişi Serpil Hanım'a destek verdi-
ler.
Demek ki burada önemli olan, insanların
cinsiyeti değil, zihniyeti. Pekâlâ kadınlar erkek
egemen düşünce ile bütünleşirken, erkekler
buna karşı çıkabiliyoıiar, bu örnekte gördüğü-
müz gibi.
Bize gerekli olan da, saltsayısal bir kadın er-
kek eşitliği değil, kadın gibi kadın olanlar ile
erkeklerin eşitliği.
''AKP'nin kadınlan bu konuda sınıfta kaldı-
lar" dersem ayıp mı olur acaba?
DSP istanbul İl Kongresi
Erdoğan Toprak da
adaylığını açıkladı
İstanbul Haber
Servisi - DSP îs-
tanbul îl Kongre-
si 15 yıl aradan
sonra ilk kez de-
mokratik bir yarı-
şa sahne olacak.
DSPtstanbulılör-
gütü, 1989'dan bu yana
il kongrelenne tek liste
ile gitmiş, delegeleî ilüı
hazırladığı başkan ada-
yına ve kurultay delege-
lerine oy vennek zorun-
da kalmıştı. 0 tarihten
bu yana 15 yıl geçmesi-
ne karşın DSP tstanbul
örgütü iki listenin yarış-
tığı kongreye bir daha
tanık olmadı. Ancak 15
Mayıs'ta Kadıköy Cafe-
rağa Spor Salonu'nda
yapılacağı açıkla-
nan il kongresin-
de, ikinci kez çift
liste yanşacak.
Mevcut II Başka-
nıSoydalSılay'ın
resmenaçıklama-
sa da adaylığına
kesin gözüyle baİalıyor.
Sılay'a karşı üç dönem
istanbul Ü Başkanhğı gö-
revini yüreten, eski Dev-
let Bakanı Erdoğan Top-
rak da istanbul II Baş-
kanlığı'na adaylığını
açıkladı. DSP'yi Istan-
bul'da birinci parti yap-
mak amacıyla aday oldu-
ğunu belirten Toprak.
"BirikimJerimi partimin
hizmetine sunnıak is-
trvorum" dedi.
Danıştay'ın kuruluşunun 136. yılı töreninde Çetinkaya ve TBB Başkanı Özok, hükümeti eleştirdi
'AKP güçlüyargı istemiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Danıştay Başkanı Ender
Çetinkaya. TBNIM tarafmdan
Anayasa Mahkemesi'ne üye
seçiminin yargıyı siyasallaş-
tıracağı uyansında bulundu.
Türkıye Barolar Birliği Baş-
kanı Ozdemir Özok, iktidar-
lann bağımsız yargı istemedi-
ğini belirterek AKP'nin de geç-
miş ikridarlann yolunu izledi-
ğini söyledi. Özok,
AKP'nin siyasal geleceği-
ni temınat altına alacak
konulara öncelik ver-
diğini kaydetti.
Danıştay' ın kurulu-
şunun 136. yıldönü-
mü nedeniyle düzen-
lenen törene, Cumhur-
başkanı Ahmet Nec-
detSezer, siyasiler, si-
vil ve askeri yargı tem-
silcileri katıldılar. Da-
nıştay Başkanı Ender
Çetinkaya, konuşma-
sında şu konulara dik-
i kat çekti:
Daıuştay Başkann. Yargi
İktİdar kararlari uygulasin' Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, Meclis
tarafından Anayasa Mahkemesi'ne üye seçiminin yargıyı siyasallaştıracağmı
söyledi. Çetinkaya, hükümeti yargı kararlanna uymaya çağınrken idarenin
hukuku göz ardı edebileceği anlayışının kabul edilemeyeceğini söyledi.
r: Anayasa Mahke-
mesi'ne TBMM'den üye seçimi
doğurduğu sakıncalar nedeniyle
1982 Anayasası'nda uygulama-
danvazgeçilmiştir. TBMM"yeüye
seçme görevinin verilmiş olması-
nı, kuvvetler aynhğı ilkesi ile bağ-
daştırmak da mümkün değildir.
Böyle bir düzenleme yargının si-
yasallaşmasına yol açacaktır.
Yargı kararları bertaraf
Gdilir: Anayasa Mahkemesi'ne, bi-
reysel başvurulan inceleme göre-
vi de verilmek istenmektedir. Ke-
sinleşmiş bir yargı karannın, han-
gi amaç ve yöntem adı altında olur-
sa olsun bir başka yüksek mahke-
me tarafindan inceleme konusu ya-
pılması, yargı aynhğı ilkesini zede-
ler. Yargıtay, Danıştay, Askeri Yar-
gıtay ve Askeri Yüksek Idare Mah-
kemesi'nin incelemesi ile kesinle-
şen kararlann uygulanmaması. ber-
taraf edilmesi sonucunu doğurur.
Kamu yönetlml anaya-
Saya aykiri: Geniş yetkiyle do-
natılan mahalli idarelerin, bu yet-
kilerini kamu hizmetinin gerekle-
rine ve hukuka uygun bir biçimde
kullanabilmelenne olanak sağla-
yacak deneyime, teknik donanıma
ve personele sahip olmadıklan,
merkezi idareye ait bulunan görev
ve yetkilerle birlikte tüm malvar-
lıklarının, borç ve alacaklarının ve
personelin mahalli idarelere devre-
dümesinin büyük sorunlara yol
açacağı da kuşkusuzdur.
Teftiş kurulları kaldırı-
lamaZ: Teftış kurulları kaldın-
larak, dış denetimin Sayıştay'a
verilmesine. hatta Sayıştay dışın-
daki kişi ve kuruluşlara yaptınla-
bilmesine imkân veren düzenle-
me, anayasanın, hiçbir kişi veya
organının kaynagını anayasadan al-
mayan bir devlet yetkısini kulla-
namayacagına ilişkin düzenle-
meyle çelişmektedir.
Yargı kararına uymama
allŞkanllğl: Anayasa ile tanı-
nan hak ve özgürlükler, onlan des-
tekleyen güvenceler olmaksızın
hiçbiranlam ifade etmeyecektir. Bu
güvencelerin kuşkusuz en önem-
lisi, idarenin yargısal denetimidir.
Bu denetimin etkinliği de şüphe-
siz ki, yargı kararlanna uyulması
ile sağlanacaktır. tdarenin, huku-
ku ikuıci planda tutabıleceği ve
gerekirse göz ardı edebileceği yo-
lundaki bir anlayış. idare-birey
ilişkilerinin mevcut sağlıksız ha-
lini kronikleştırmekten ve yeni da-
valar yaratmaktan başka bir so-
nuç doğurmayacaktır.
YAŞ kararları denetime
aÇIISIII: Cumhurbaşkanuun tek
başına yapacağı işlemler ile Yük-
sek Askeri Şûra kararlan yargı de-
netimi kapsamı dışında tutulmuş-
tur. Hukuk devleti ilkesiyle bağ-
daşmayan bu kurallar kaldınlmalı
ve yargısal denetimin kapsamına
alınmalıdır.
Parasız da çalışırız: Yargı
mensuplan parasal \ e özlük hak-
lannın kamuoyu önünde ve hatta
kendi aralannda bile konuşulma-
smı hoş karşılamamakta. bu konu-
da rahatsızlık duymaktadırlar. Yar-
gı mensuplan, parasal ve özlük
haklan arzu edilen düzeyde olma-
sa da büyük bir özveri içerisinde ça-
lışmaya devam edeceklerdir.
TBB Başkanı Özdemir Özok ise
yargıyla ilgili tüm yakınmalara kar-
şın, siyasal ikridarlann sorunlara çö-
züm getirmediğini belirterek "Si-
yasal iktidariar hiçbir dönemde ve
yerde hiçbir biçimde, güçlü ve ba-
ğımsız bir yargı istememişlerdir.
AKP de geçmiş iktidariann yotunu
izlemiş ve yargı sorunlanna uzak
durmayi tercih ederek, siyasal ge-
leceğini teminat altına alacağına
inandığı kimi kooularaönceiik ver-
miştir" diye konuştu.
Yargıtay ve Danıstay'ı suçladı
Bumin:
Onlarla
uzlaşılmazANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bu-
min, Yargıtay ve Danıştay başkanlıklan-
nı, "uzlaşılmazhkla'' suçladı. Bumin, Yar-
gıtay ve Danıştay'ın önceden beri peşin
yargılı olduğunu ilen sürerek "Hiçbir kar-
şı görüşü kabul etmiyorlar. Bu açıdan ba-
kılınca onlarla uzJaşılmaz" dedi. Bumin,
adli tatilın 30 güne ındirilmesinin de iyi
olmadığını söyledi.
Danıştay'ın kuruluş \ıldönümü resep-
siyonuna katılan Bumin, Anayasa Mah-
kemesi'nin yapısıra değiştirecek düzenle-
melerin birkıs-
• Anayasa nıına karşı çı-
Mahkemesi
k
^n Yargıtay
Başkanı Bumin, ^
e
. Danıştay
mahkemenin b a ş
İa n
Ll k l
?T
nı ağır bu- dıl-
yapısını ,e
£
d e ş t ı r d l
değiştirecek B u m i n k o _
düzenlemelerin bir nuyla ilgili
kısmına karşı çıkan sempozyuma
Yargıtay ve katılan yaban-
Danıştay cıyargıçlardan
başkanhklannı hiçbirimn bu-
peşinyargıh nayanlışde-
olmakla ^ıcladi medıgını soy-
oimaiüa suçiaûi. , e d i H e r ^
B m
^ , ***
lt
şe sayeı duv-
goruşu kabul duklanru belîr-
etmiyorlar" dedi. ten Bumin.
'Tleştirierlefl-
güikjşisel aünganhğım olmaz. tktidanann
arnk çok bir şe\ yapmaya niyeti yok. Yar-
gı organlan arasındaki düşünce aynhkla-
n ryileştirmeleri gedktiriyor" dedi.
'Hlçblr güç engelleyemez'
Anayasa Mahkemesi'nin yapısını de-
ğiştiren düzenlemeye ihşkin uzlaşı ara-
yıp aramadıkları sorusu üzerine ise
Mustafa Bumin, "Ben uzlaşuamavacağı-
nı daha önceden anlamışüm. Udaşdmaz
onlarla. Peşinyargduar. Karşıt görüşü ka-
buletmiyoriar. Hiçbirvnmuşamayok" kar-
şıhğuu verdi. "Anayasa Mahkemesi'nin
yeni ohışumunu hiçbir güç engeOeyemez"
diyen Bumin, Türkiye'nin dünyanın ter-
sine gidemeyeceğini söyledi. Bumin, yıl-
lardır tartışılan konulann, on başlık altın-
da topjanabileceğini kaydetti.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Karamanlis-Emine Erdoğan öpüşme görüntüsü sansüründen sonra
BİR ÖPME SANSÜRÜ DAHA!
Tayyip Erdoğan'ın vatandaşı feci şekilde öptüğünün görüntüleri, yapılan rica
üzerine hiçbir basın kuruluşunda yayınlanmadı.
Ozkaya: Tatili kaldırmak iyi bir sonuç doğurmaz
Adli tatil 1 aya indirilecek
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Yargıtay Başkanı Eras-
lan Ozkaya. yargı çalışanlannın
tatil yapmasının zorunluluktan
kaynaklandığını behrterek "Ad-
li tatilin kaldınhnası iyi bir so-
nuç me\dana getinnez. Eğer hi
birsonuç doguracak oba adS ta-
til kaldınlsın diye önceükle biz
karşı çıkanz" dedi. Bunun bi-
lincinde olmayan bazı çevre-
lerce adli tatilin kalkmasının is-
tendiğini belirten Ozkaya, "Eğer
adli tatil engel ise verimB çahş-
maya, öncelikle biz bunun kal-
dınhnasını isteriz" dedi.
Yargıtay Başkanı, Adalet Ba-
kanlığı'nın hazırladığı ve adli
tatili 1 aya indiren düzenleme-
yi değerlendirdi. Ozkaya, adli
tatilin hâkimlerin dinlenmesı
için konulmadığını belirterek
"Adli tatil zorunluluklardan
gündeme gehniştir.AdHtatil sü-
reci içerisindevatandaşlan bul-
mak mümkün olmamaktadır"
dedi. Yargı mensuplannın tatil
yapmasının zorunluluktan kay-
naklandığını kaydeden Özka-
ya, "Adli tatil kabul edümedigi
takdirde her mahkemede. her
yüksek mahkemede 5-6 hâkim
tatilde olduğundan heyet kuru-
lamamakta, verimli çahşma ya-
pdamamaktadır. Bu sebepie ad-
li tatil konulmuştur" dedi.
Cumhurbaskanı Sezer
'Hukuk
devletine inanç
zedeleniyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaskanı
Ahmet Necdet Sezer, adaletin gecikmesi ve
yönetim organlannın yargı kararlannı
uygulamamasının. hukuk devletine inancı
zedelediğıne dikkat çekti. Sezer, Türk yargısının,
işlevlerinı hızlı, etkın, adil biçimde yerine
getirebilmesi için, sorunlannın çözüme
kavuşturulması gerektiğine işaret etti.
Sezer, kuruluş yıldönümü nedeniyle Danıştay
Başkanı Ender Çetinkaya'ya bir mesaj gönderdi.
Sezer mesajında, hukuk devietinin işlerliği
yönünden, yargı
bağımsızlığının
sağlanması ve
yaşama, yürütme erkleri
ile yönetimin bağımsız
yargı tarafından
denetlenmesinin zorunlu
olduğunu belirterek, şu
görüşleri dile getirdi:
"Devlet organlannı
hukuka bağh kılnıayı,
anayasay a aykın tutum
ve davTanışlan önlemeyi,
farkh uygulamalann
önüne geçmeyi, görev ve
yetldlerin kullanılmasının
hukuksal sınınru çizmeyi,
temel hak ve özgürlükleri
korumayı amaçlayan
yargısal denetim, ancak
yargıç ve savcılann
güvenceB olması, yargı
bağunsızhğını sağlayacak
koşullann
ohışturuhnasıyla , " •• \ A- I
gerçekleştirüebflir.'' !
soyledı. j
Türk yargısının. işlevini "
• Sezer, Türk
yargısının
işlevlerinı hızlı,
etkin, adil
biçimde yerine
getirebilmesi için
sorunlannın
çözüme
kavuşturulması
gerektiğini
söyledi.
hızlı, etkin, adil biçimde yerine getirebilmesi için
sorunlannın çözüme kavuşturuhnası zorunluluğuna
işaret eden Sezer, "Bu sorunlann kaçmümaz sonucu
olan adaletin gecikmesi ve yönetim organlaruun
yargı karartaruu uygulamamaa, hukuk de\1etine
inancı zeddeyen en önemli nedenlerdir. Bu konuya
gerekli duyarhhğm gösterilmesi, genel olarak
yargının ve bu bağhunda yönetsd yargrvı etkileyen
hukuksal sorunlann çözülmesi, hukuk sisteminin
etkinleştirilmesini ve adalet riagıfimının
hızlandırümasuıı sağlayacakor" diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
BEYRUT - Fenerbahçe şampiyon
olmuştu. O zaman kaptan Oğuz'du.
Takım yine Trabzon'la yanş halinde
miydi? Sonunda Oğuz ve Aykut'un
golleriyle Fenerbahçe, Trabzon'dakı
maçı kazanmış ve şampiyonluğunu
ilan etmişti. Aynı şeyler olmasa da
Trabzonlu futbolcular, benzer bir ka-
deri bu kez de yaşamış oldular.
Istanbul-Beyrut uçağındayız.
NTV'den Ortadoğu uzmanı arkada-
şım Mete Çubukçu'yla Fenerbah-
çe'nin şampiyonluğunu konuşuyor, iki
Fenerbahçeli olarak birbirimizi kutlu-
yor, mutluluğumuzu paylaşıyoruz.
Mete, "Fenerbahçe'nin bu hafta şam-
piyonluğunu ilan edeceğine tam inan-
sam bu uçağa binmez, kutlamalara
katılmayı tercih ederdim" diyor.
"Doğu Konferansı" heyet olarak Or-
tadoğu'ya dördüncü gezimizi yapıyo-
ruz. Suriye, Iran ve Mısır'dan sonra
Ortadoğu'nun sorunlu iki küçük ül-
kesinde aydınlaria buluşacağız. Bu ya-
zıyı Lübnan'ın acılı başkenti Bey-
rut'tan yazıyorum. Sabahın erken sa-
atleri gece geç vakit Beyrut'un mer-
'Ali Şen Başkan Fenerbahçe Şampiyon'
kezinden uzak bir otelde bu yazıyı
yetiştirmeye çalışıyorum.
Henüz Beyrut'un yeni halini gördü-
ğümü söyleyemem. Bundan 11 yıl
önce yine bir bahar mevsiminde Bey-
rut'a son kez gelmiştim. Abdullah
Öcalan'ın Bekaa vadisinde o yıllar-
da yaptığı basın toplantılanna gaze-
teciler topluca geliyorduk. Beyrut o
yıllarda iç savaş artığı bir kentti, yıkıl-
mış ve hüzün doluydu.
Uçaktan indiğimde, oldukçaşık ve
yeni bir havaalanıyla karşılaştım ve
Beyrut'ta çok şeyin değiştiğini anla-
dım. Beyrut Havaalanı, Avrupa'daki
hfçbir havaalanını aratmayacak dü-
zeyde düzenli, bakımlı ve pınl pırıldı.
Bizim Yeşilköy Havaalanı'ndan geri ka-
lan biryanıyoktu.
• * •
Bu gezide Beyrut'tan sonraki du-
rağımız Ürdün'ün başkenti Amman.
Ondan sonra da Suriye'nin başken-
ti Şam. Karmakarışık Ortadoğu coğ-
rafyasının içinde dolaşmaya devam
edeceğiz. Ülkenin tanınmış birçok
aydını ve politikacısıyla görüşeceğiz.
Tabii bütün bunlan sizlerle de payla-
şacağız.
• • •
Beyrut'ta bir bahar sabahı, henüz
Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutla-
malan başlarken aynlmak istemezdim.
Sevgili Aziz (Nesin) ağabey bizlerin
futbol tutkunu olmasına çok kızardı.
"Futbol kitlelerin afyonu" der ve bi-
zim maç izlememizi istemezdi. Aziz
ağabey haklı mıydı? Tabii ki bir yö-
nüyle haklıydı. Çünkü. futbol maçla-
n çoğu zaman bir çılgınlık düzeyin-
de izleniyor. Bu çılgınlık, belli çevre-
ler tarafından istismardaediliyor. Bu
konuda askeri diktatöriüklerin yaşan-
dığı Latin Amerika ülkelerinde yıllar-
ca kitlelerin futbolun peşinden koş-
tuğunu biliyoruz. Brezilya, Şilı, Arjan-
tin, Uruguay bu konuda örnek gös-
terilebilecek ülkeler. Aynı şeyi Fran-
ko Ispanyası için de söyleyebiliriz.
Ancak Aziz ağabeyin haklı olmadı-
ğı bir yan daha var. Kitleler eğlen-
mek, yaşadıklan stresli hayatın bir an
olsun dışına çıkmak ve rahatlamak da
istiyortar. Futbol bu konuda dünya-
nın hemen her ülkesinde büyük ilgi
gören, milyonları peşinden sürükle-
yen bir spor dalı.
Fanatikliğe düşmeden, güzel oy-
nandığı zaman izleyene zevk veren
bu sporu keyifli bir yanş haline de
getirmek mümkün. Fakat bu konu-
da futbol dünyasının pek kendi üze-
rine düşeni yaptığı söylenemez. Da-
ha çok yanşma havası içinde fana-
tiklik kışkırtılıyor.
• • •
Yıllar önce Trabzon'uyenerek şam-
piyon olan Fenerbahçe'nin aklı başın-
da iki futbolcusu, ülkemizin o yıllar-
daki iki önemli yıldızı, Trabzonlu mes-
lektaşlarının yaşadığı drama dikkat
çekmiş, "Trabzonlu arkadaşlanmızın
yaşadığı acı, gördükleri tepkiyüzün-
den şampiyonluğun tadını tam ola-
rak çıkaramıyoruz. Oyuncular üzerin-
de bu kadar ağır baskıyı doğru bul-
muyoruz" benzeri sözler söylemişler-
di.
Şampiyonluk kutlamalarının he-
men ardından o zamanki başkan AJi
Şen, bu iki seçkin futbolcuyu Fener-
bahçe'den kovdu. O günden sonra
da Fenerbahçe kendisine gelemedi
Düzgün bir oyun kurucuya bir dahe
hiç sahip oiamadı. 0 günden sonre
da Fenerbahçe eski günlerine hiç dö-
nemedi. Ben de bir Fenerbahçe ta-
raftan olarak o günden sonra şu sor
bir ay hariç, hiç Fenerbahçe maçıne
gitmedim.
Fenerbahçe şampiyon oldu mut
luyuz. Ancak unutmayalım ki Trabzon
lular ve Beşiktaşlılar da üzgün. Yan;
bu; yıllardır, Ali Şen'in bıraktığı yıkın
tılar nedeniyle Fenerbahçeliler ağız
larının tadıyla maçlara gidemediler
Şimdi yeni bir dönem başlıyor.
Şampiyon Fenerbahçelilere Bey
rut'tan sevgiler. Kutlu olsun.