18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2004 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADABUGÜN ALİ SİRMEN Can Kısmetten Çıkınca Ten DokuzYerden Delnir Kıbrıs konusu artık trajikomik bir hal aldı. Başbakan, Annan Planı'nın kendilerini de tat- min etmediğini söylüyor; mülk edinme, yerieşme, işyeri açma gibi konularda Rumlara getirilen ki- mi kısıtlamalann (derogation) AB'nin birincil hu- kuku konumuna gelmediğini, bu konuda herhan- gi bir güvence verilmediğini açık açık itiraf edi- yor. Bunun anlamı, imzalanan anlaşmanın birçok noktada yalnızca kâğıt üzerinde kalacağıdır. Yani yann bir Rum vatandaşı veya herhangi bir AB vatandaşı, Annan Planı çerçevesinde vanla- cak olan bir anlaşmanın getireceği herhangi bir kısıtlamanın Roma Antlaşması'nın kendisinesağ- ladığı haklann kullanılmasını engellediğini söyle- yerek Brüksel'deki Avrupa Biriiği Adalet Diva- nı'na başvurursa mahkeme bu davaya başvuru konusunda Avrupa Biriiği Hukuku'nun kurallan çer- çevesinde bakacaktır. Mahkemenin bu tavnna kimse itiraz edemeye- cektir. Çünkü kuruluş, AB hukuku kurallannı uy- gulamaklayükümlüdür. Annan Planı çerçevesin- de vanlıp imzalanmış bir anlaşmanın hiçbir hük- mü yoktur. Çünkü o anlaşmanın getirdiği hüküm- ler AB birincil hukuku arasında sayılmamıştır. Durum böyle olunca, sizin vardığınız anlaşma- da elde ettiğiniz, daha doğrusu ettiğinizi sandı- ğınız avantajlar daha başlangıçtan kâğıt üzerin- de kalmaya mahkûmdur. Başbakan Erdoğan bunu ikrar ediyor. Ama yine de Annan Planı çerçevesinde vanla- cak anlaşmanın Kıbns Türkleri ve Türkiye yara- nna olduğunu söylüyor. • • • TBMM'de yapılan görüşmeler de trajikpmiktir. Trajik yanını CHP adına konuşan Onur Oymen vurguladı. Kimse neyi imzaladığını tam olarak bil- mediği gibi, Kıbns Türk halkı da referandumla ne- yi oyladığının farkında olmayacaktır. Çünkü bu, tarihin en garip referandumudur. Referandumlar, iyice tanımlanmış bir ya da iki konu üzerinde olur; temeli onlarca, aynntılanyla biriikte binlerce sayfayı bulan karmaşık metinler üzerinde değil. Meclis görüşmelerinde olayın komik yönünü, Abdullah Gül biraz saptırarak ortaya koydu. Ezcümle şunu demeye getirdi: "Gömrük Birliği'ne girerken, salt bu sonucu el- de etmek için, içinde CHP'nin de bulunduğu hükümet (burada yanılıyor, CHP değil SHP var- dı orada) Kıbns'ın 2004'te AB'ye üye olmasını kabul etmiştir. Daha sonra da Ecevit Hükümeti sırasında, AB'den tarih almak için aynı hata bir daha yapılmıştır." Gerçi açık bir kabul beyanı yok Türkiye'nin, ama olayın özü doğru; çünkü zımni kabul söz ko- nusudur. Gümrük Birliği'ni AB'nin otomatik güvencesi ka- bul edenlerin, Kıbns konusunda susarsak bizi, ta- rih verip kesinlikle AB'ye alacaklannı sananlann ödünlerini eleştiren Gül'ün tuttuğu yol ile eleştir- diklerinin uygulamalan arasında ne fark var, söy- ler misiniz? Bu davranış, "Bizden öncekilerde böyle yap- mışlardı, biz de aynı yolu izliyoruz"dan başka bir anlam taşır mı? Bu bir politikanın savunması değil, bir aczin iti- rafıdır. ••• Ama belki artık, bütün bunlan söylemenin bir anlamı kalmamıştır. Her şeyi göze almış bir iktidar, onun dümen su- yundaki bir medyanın etkisiyle Anadolu ve KKTC'deki kamuoyu, Annan Planı'nın Kıbns'ta çözümü getireceği, Türkiye'ye yabancı sermaye- yi çekeceği, Ankara'ya AB yolunu açacağına inandınlmıştır. Annan'ın çözüm önerisi iki taraf- ça da onaylanacak, imzalanacaktır. Bunun da neleri götürüp neleri getirmeyeceği- ni yaşayarak göreceğiz. 2004 sonu ve bilhassa 2005 yılından başlayarak takke düşecektir. Bu gerçeği bugün uyanda bulunanlar da bili- yorlarve "mızıkçı", "oyunbozan", "banş karşıtr olarak suçlanmayı göze alarak yine de uyanlan- nı yapıyoriarsa eğer, tarihe kayıt düşmek, vatan- daşlık görevini yerine getirmek için yapıyorlar. Atalanmız "Birmusibetbin nasihattan evladır" demişler. Sanki pek veciz bir şey söyleyip iyi halt etmiş- ler! Bunca musibete rağmen böylesine budala bi- çimde tekerrür mü ederdi tarih, bir musibet bin nasihattan evla olsaydı eğer? En doğru söz, pek argo pek avam bir deyişin hafif değiştirilmiş şu şekli olsa gerek: "Can kısmetten çıkınca ten dokuzyerden de- linirmiş." Hayıriısı olsun! YÖK personelinde değisiklik Üniversite imamhğına ilahiyatmezunukoşulu ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Üniversite hastanelerinin imamkad- rosuna atanabilmek için ilahiyat meslek yükse- kokulu veya ilahiyat fa- kültesi mezunu olma ko- şulu getirildi. Yükseköğretim Üst Kuruluşlan ile Yükse- köğretim Kurumlan Per- soneli Görevde Yüksel- me Yönetmeliği'nde De- ğişiklik Yapılması Hak- kında Yönetmelik, Res- mi Gazete'nin dünkü sa- yısında yayımlanarak yü- rürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye gö- re, üniversite hastanele- rinin imam ka^trosuna atanabilmek için ilahi- yat meslek yüksekokulu veya ilahiyat fakültesi mezunu olmak gereki- yor. Yükseköğretim ku- rumlanndaki bazı unvan- lara yapılacak atamaia- nn yeniden düzenlendi- ği yönetmeltkte, "Avu- kathk Hizmetieri, Araş- urma, Planlama veDa- nışma Grubu" başlıklı hizmet grubu oluşturul- du. Yönetim Hizmetle- ri Grubu dışındaki grup- larda yer alan unvanlara atanacaklara, görevin özelliğine göre en az 75 saat görevde yükseltme eğitimi verilecek. MAM Başkanlığı'na TÜBİTAK Başkanvekili Prof. Dr. Nüket Yetiş'in eşi vekâleten atandı Görür: îstifaya zorlandım Prof. Dr. Naci Görür. MUSTAFAÇAKIR ANKARA - TÜBÎTAK Mar- mara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanlığı'ndan istifa eden Prof. Dr. Naci Görür, isti- fasından 3 gün önce TÜBlTAK yönetimi tarafindan yetkileri- nin elinden almdığını söyledi. Merkezin çalışamaz hale getiril- diğini, kurumun temel yasasın- da yapılacak değisiklik konu- sunda görüşlennin alınmadığı- nı dıle getıren Görür, "İstifa et- mekten başkayol kahnadj. Her- haJde buralara düşündükleri başka insanlar var" dedı. • TÜBÎTAK'ın yeni yönetiminin MAM'ı görmezden geldiğini, proje ve planlanru işlemez hale getirdiğini anlatan Naci Görür, istifasından 3 gün Önce de yetkilerinin elinden alındığını söyledi. Görür, yerine Yetiş'in eşinin atanmasını da eleştirerek "MAM'ın başkanlığına MAM içinde olan birisi getirilmeliydi" dedi. Prof. Dr. Naci Görür'ün MAM Başkanlıgı'ndan istifa etmesinin ardından yerine TÜBtTAK Baş- kanvekiliProf. Dr. Nüket Ye- tiş'in eşi Önder Yetiş vekâleten getirildi. Kurumda yeni istifala- nn da olacağı behitiliyor. MAM Başkanlığı 'ndan istifa eden Prof. Dr. Naci Görür, "konuyu siya- saüasünhgına" ilişkın iddialara sert yanıt verdi. "Ben bir bflim adamryım" diyen Görür, ken- dısi için önemli olanın evrensel ölçütler ve koşullar olduğunu söyledi. TÜBlTAK'ın yeni yö- netiminin MAM' ı "görmezden gektiğmi, kenara ittigini, proje uygulamalan ve planlannı işle- mez hale" getirdığını dile geti- ren Görür, şöyle konuştu: "So- mut olarak da diyonım, Dünya Bankası Projesi, Yeniden Yapı- lanma Projesi, Teknoloji GeKş- tirme Bölgesi çahşmalan, Tekno- loji Serbest Bölgesi ile Ugfli faü- yetier, MAM personeünin eğjti- mi, MAM'ın iaboravutatiannm yurtdtşıahmlan,6.Çerçeve Prog- rarru, yurtdışı görev kri durma noktasına gehniştir." vergi yok, arsa bedava Torikatokıühın yaygınlaşacak FIRATKOZOK ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı özel okullan teşvik edecek bir dizi yeni düzenleme getinyor. Birçok tarikat okulunun da yaygınlaşmasına yol açacak düzenlemeyle, özel okul açmak isteyenlere KDV indirimi başta olmak üzere, bedava arsa ve vergi istisnası gibi kolaylıklar sağlanacak Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "Bu, eğitimde ûrsat eşitliğini tamamrs la zedeleyen bir tutumdur. Buna karşı toplumsaJ kesimlerin topyekûn mücadele vermesi gerekiyor" dedi. MEB Özel Öğretim Kurumlan Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı heyetlerinin, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Yasası üzerinde sürdürdüğü çalışmalar, özel öğretimi teşvik ederken, tarikat ^ _ ^ ^ ^ » ^ . . _ ^ okullanmnda yaygınlaşmasına neden olacak. Uzennde çahşılan d e ğ ı ş i k l i k t e k ] i f l o z e l okullardan alınan yüzde 8'lik KDV oranmın yan yanya azaltılmasını öngöriiyor. Bu indinmden • Milli Eğitim Balcanliöı Ö7el olnılöaicaruıgı, ozei oicui açmak isteyenlere KDV indirimi, vergi istisnası ve bedava arsa kolayhklan getoeyiplanl.yor. Birçok tankat okulunun da yaygınlaşmasına yol açacak düzenlemeye karsı cikan Föitim Sen Genel Başkanı Dinçer, "Fırsat eşitliği tamamıyla zedelenecek" dedi. planlanıyor. Özel okul açanlara 5 yıl vergi muafiyeti getirilmesi öngörülürken, okullara y a p ı l a n b a £ 1 5 l a r vcr & rnatrahındandüşürülecek. özel okullara yöre fark gözetmeksizin 5 yı! kurum y e gelirler vergisi istisnası getinlecek. Yasa teklifınde aynca 51 ilde özel okul • ~ ~ ~ ~ ~ ~ ^ — " " ~ ~ " ~ açmak isteyenlere, bedava arsa olanağı da tanınıyor. Çalışmaya tepki gösteren Egitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, şu anda birçok kuruluşun vakıf, dernek, özel dershane adı altında çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Bu kuruhışlar bu özendirmeyle biriikte bir anda özd öğretim kurumlanna dönüşebiliıier" dedı. Yasanın eğitimde iîrsat eşitliğine de büyük darbe vuracağuıı dile getiren Dinçer, şunlan kaydetti: "Temei birçok sıkuınsı ve sorunlan varken onlann çözülmesi gerekirken, UkeUikierden kurtanlaınayan eğitim öğretim sisteminde sırf bir avuç azmhğm yaranna onlan teşvik eden, onlan özendiren kamusal alanda kamusal eğitim hizmetini tahrip eden ve bir hak obnaktan çıkaran bu yasaya karşı herkesin tepki göstermesi gerekir." ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN "Ver kuhj «Jcbivatınntzııo so bacflerle yszıldı. Karikatürün devamı İstifa etmeden kısa bir süre önce TÜBlTAK yönetiminin yetkilerini elinden aldığını dile getiren Görür, "MAM Başkanı olarak işe eleman atanam, gö- ; revkndirme yapmam. kurum içinde elemanlann yer değiştir- melerini ya da kurumla iKşkile- • rinikesmemgibiyönetiminesa- : sı olan yetkilerimi akfalar" diye konuştu. Görür, bu yolla istifa- ya zorlandığmı ifade etti. ' MAM'ın, 6. Çerçeve Progra- mı'nda Türkiye'nin en başanlı ' kurumu olduğunu vurgulayan Görür, "TÜBİTAK Başkameki- K Nüket Yetiş, bu kadar başan- lıolan bir birimin 6. çerçe- ve faaüyetierini kendi eşi- nin müdürlüğünü yapoğı enstitüde çalışan birinin \ koordinasyonu alüna sok- tu" şeklinde konuştu. i Sıkıntılarımız : dlkkate alınmadı ' Görür, TÜBÎTAK'ın ye- ni yönetiminin, bir araş- tırma merkezinın başkanı olmasına karşın kendisiy- le hiçbir ilişkı kurmadığı- na işaret etti. Görür, "Sıkm- nlanmızıresmivazıikilet- tik. Ancakdikkate ahnma- dı" dedi. TÜBlTAK yö- netiminin, "Bu kadrolar birşekflde gftsin" anlayışı içinde olduklannı söyle- yen Görür, "İstifa etmek- tenbaşkayol kabnadL Her- halde buralara düşündük- leribaşkainsanlarvac Bun- da bir iyi niyetyok" diye ko- nuştu. Görür, MAM'ın Başkanlığı'na vekâleten TÜBlTAK Başkanvekili Nüket Yetiş'in eşi önder Yetiş'in getirilmesini de ' eleştirdi. Görür, şunlan kaydetti. "MAM'ın baş- ' kankğnaMAMiçinde obn birisi getirUmeBydL Baş- kan yardımcılan bu işi yü- rütebilirdi Ama MAM'a bağh otanayan bir enstitö- niin müdürii MAM Baş- kanl^ı'na getirikti." Milli Eğitim Bakanlığı, 63 milyon 500 bin kitap için 170 trilyon ayırdı Çelik, yaymevlerinizengin edecek ANKARA (Çumhuri- yet Bürosu) - Öğrencile- re bu yıl için verdiği cilt- li kitap sözünü tutama- yan Mılh Eğitim Bakan- lığı, yalnızca gelecek yıl okutacağı kitaplar için özel yayınevlerine "para akrtacak" Daha önce öğrencilere gelecek yıl 5 yıl ömürlü ciltli kitaplar dağıtacağı sö- zünü veren bakanlık, müfre- dat değişikliklerini yetişti- remeyince bu projesini • Bu yıl "5 yıl ömürlü ciltli kitap" sözünü yerine getiremeyen bakanlık, gelecek yıl için trilyonlarca liralık yeni kitap alacak. ertelemek zorunda kaldı. Ba- kanlık bunun üzerine bu yıl da trilyonlarca liralık yeni kitap alma yoluna gidecek. BakanJığın kitap ıhalesi için ayırdığı yaklaşık 170 trilyon lirayı bir yıl kullanılacak olan 63 milyon 500 bin ki- taba harcayacak. Kitap ihalesi, 18 Mayıs'ta Bakanlık Başöğretmen Sa- lonu'nda yapılması planla- nan ihaleyle ilgili şartname- ler dağınlmaya başlandı. Ba- sma açık olarak gerçekleşe- cek olan ihaleye, yabancı firmalar da dahil herkes ka- tılabilecek. Açık şekilde ka- palı teklif zarf usulü yapıla- cak ihalede, yayıncı ve kitap sahiplerinden yüzde 25 ora- nında iş deneyim belgesi ib- raz etmeleri isteniyor. ihale- ye girecek olan firmalar, Milli Eğitim Bakanlığı Ya- yımlar Dairesi Başkanlığı Teknikokullar'Ankara adre- sine başvurarak, 200 milyon Türk Lirası karşılığuıda iha- le şartnamesini alabilecek. Dıalede en düşük teklifı veren fırmalar ihaleyi alacak. Geçen yıl pazarlık usulü ile yapılan ders kitabı ihalesin- de olduğu gibi finnalar bu sene konsorsiyum şeklinde ihaleye giremeyecekler. Galata'da seçim öncesi 'patlayan' yapılar gönüllü kuruluşlann çabasma karşın yıkılmıyor Taıılıi dokuda kaçak lekesitstanbulHaber Servisi -Seçim dö- nemlerinde hız kazanan kaçak yapı- laşma, Istanbul'un tarihi dokusunu tannımazhale getiriyor. Üç hafta ön- ce yıkım karan verilen, Galata Ku- lesi'ne ait gözetleme kulesinin önü- ne yapılan kaçak inşaatın yıknn ka- ran unutuldu. Meslek odalan yöne- ticileri, yeni başkanlann ilk olarak kaçak yapılarla mücadele etmeleri- ni istemişti. Yerel seçimler öncesi, kentte yapı- lan çok sayıda kaçak yapıdan bugü- ne dek hiçbiri yıkümadı. îstanbul'un her tarafinı saran kaçak yapılaşmay- la mücadele eden gönüllülerin çaba- lan ise karşılıksız kaldı. Üç hafta ön- ce Şehr-i Istanbul Derneği'nin ihba- n ile ortaya çıkan Galata'nın göbeğin- deki 2 katlı kaçak inşaat, henüz yıkıl- madığı gibi bina yeniden kirişlerle güçlendirildi. Şehr-i Istanbul Derne- ği Yönetim Kurulu Başkanı Atffla Tu- na, Beyoğlu Belediyesi tarafindan çevre binalara zarar verdiği gerekçe- siyle yılanıı yanda bırakılan Vene- dik Gözetleme Kulesi'nin önüne ya- pılan kaçak yapmın unutturulmaya çalışıldığını belirterek "tstanbulbu ha- le yasalann uygulanmaması ve yetid- Venedik Gözetleme Kulesi'nin önüne yapılan kaçak inşaatın yıkım karan unutuldu. Belediye yetkililerinin "Yıkacağız" dediği inşaatın kirişlerinin güçlendırilmesi soru işaretleri yarattı. Klerin göz yumması nedeniyle geMi" dedi. Söz konusu binanın iki gün içinde yıkılacağının söylendiğini anımsatan Tuna, "Binayıkısmenyık- tdar, buna karşın daha sonra çeük ki- rişler kondu. Yüolacak bir bina için neden böyle bir şey yapüsın 10?" diye konuştu. Yasalara göre kaçak yapmın yıkılmasının yetmediğini, o bölgenin de eski haline getiribnek zorunda ol- duğunu ifade eden Tuna, "Cumhuri- yet savcıbğmın da bu kişüer hakkuı- da kamu davası açması lazım. Ben hiçbir savcuun böyle bir dava açüğı- na tanık oJmadım" diye konuştu. Yetkılılerin bu duruma göz yumdu- ğunun ortada olduğuna dikkat çeken Tuna, Beyoğlu'nda yaşanan bozul- maya özellikle kaçak çekme katlar ve otopark alanlannın neden olduğu- nu söyledi. Anıtlar Koruma Kurulla- n'nın da aktif çalışmadığını dile ge- tiren Tuna, belediyelerde özellikle imar müdürlerinin ve zabıtalann bu durumu görmezden geldiklerini ifade etti. Bu konu ile ilgili 20 tane dava aç- tıklannı hepsinin de devam ettiğini an- latan Tuna, "Bir dava 3-4 yıl sürüyor. Hepsi de agır ceza mahkemelerinde süren davalar" dedi. Koç Grubu'na ait Itaryan Hastane- si'ne ek olarak kaçak bir bina yapıl- • dığmı da anlatan Tuna, "Yasalar uy- gnlanmryor. Davanın üzerinden 3 vıl geçti ancak bina yıkümadı'' dedi. Özel ekiplerl var Derneklerinde gönüllü öğrenciler- ' den oluşan özel bir ekip kurduklan- . nı söyleyen Tuna, tarihi yanmadayı ta- radıklannı \ e kaçak yapı ile mücade- • le ettiklerini, gerekli hukuki işlemle- ri yürüttüklerini söyledi. Yerel seçimler sırasında kentin bir- '. çok bölgesinde kaçak inşaatlar hızlan- mıştı. Başta beldeler olmak üzere Üs- küdar, Yeşilköy, Florya, Yeşilyurt, Şenlikköy gibi lüks semtlerde yapı- ', lan kaçak konutlar satışa çıkanlmış- tı. Bu bölgelerde imar izni olmama- sına karşın kaçak katlara her geçen gün . bir yenisı eklenmişti. Kaçak inşaat- lar kapsamında Üsküdar Paşalima- nı'ndaİd eski Deniz Naldiyat binasınuı yanındaki park kapah bir mekân haline getirilmişti. Meslek odalan yöneticileri, yeni . başkanlann oy toplamak için izin ver- diklerini öne sürdükleri "kaçak yapılarla mücadele etmelerini" is- temişti. ,. .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle