Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2004 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYADABUGÜN
ALİ SİRMEN
Can Kısmetten Çıkınca
Ten DokuzYerden Delnir
Kıbrıs konusu artık trajikomik bir hal aldı.
Başbakan, Annan Planı'nın kendilerini de tat-
min etmediğini söylüyor; mülk edinme, yerieşme,
işyeri açma gibi konularda Rumlara getirilen ki-
mi kısıtlamalann (derogation) AB'nin birincil hu-
kuku konumuna gelmediğini, bu konuda herhan-
gi bir güvence verilmediğini açık açık itiraf edi-
yor.
Bunun anlamı, imzalanan anlaşmanın birçok
noktada yalnızca kâğıt üzerinde kalacağıdır.
Yani yann bir Rum vatandaşı veya herhangi bir
AB vatandaşı, Annan Planı çerçevesinde vanla-
cak olan bir anlaşmanın getireceği herhangi bir
kısıtlamanın Roma Antlaşması'nın kendisinesağ-
ladığı haklann kullanılmasını engellediğini söyle-
yerek Brüksel'deki Avrupa Biriiği Adalet Diva-
nı'na başvurursa mahkeme bu davaya başvuru
konusunda Avrupa Biriiği Hukuku'nun kurallan çer-
çevesinde bakacaktır.
Mahkemenin bu tavnna kimse itiraz edemeye-
cektir. Çünkü kuruluş, AB hukuku kurallannı uy-
gulamaklayükümlüdür. Annan Planı çerçevesin-
de vanlıp imzalanmış bir anlaşmanın hiçbir hük-
mü yoktur. Çünkü o anlaşmanın getirdiği hüküm-
ler AB birincil hukuku arasında sayılmamıştır.
Durum böyle olunca, sizin vardığınız anlaşma-
da elde ettiğiniz, daha doğrusu ettiğinizi sandı-
ğınız avantajlar daha başlangıçtan kâğıt üzerin-
de kalmaya mahkûmdur.
Başbakan Erdoğan bunu ikrar ediyor.
Ama yine de Annan Planı çerçevesinde vanla-
cak anlaşmanın Kıbns Türkleri ve Türkiye yara-
nna olduğunu söylüyor.
• • •
TBMM'de yapılan görüşmeler de trajikpmiktir.
Trajik yanını CHP adına konuşan Onur Oymen
vurguladı. Kimse neyi imzaladığını tam olarak bil-
mediği gibi, Kıbns Türk halkı da referandumla ne-
yi oyladığının farkında olmayacaktır.
Çünkü bu, tarihin en garip referandumudur.
Referandumlar, iyice tanımlanmış bir ya da iki
konu üzerinde olur; temeli onlarca, aynntılanyla
biriikte binlerce sayfayı bulan karmaşık metinler
üzerinde değil.
Meclis görüşmelerinde olayın komik yönünü,
Abdullah Gül biraz saptırarak ortaya koydu.
Ezcümle şunu demeye getirdi:
"Gömrük Birliği'ne girerken, salt bu sonucu el-
de etmek için, içinde CHP'nin de bulunduğu
hükümet (burada yanılıyor, CHP değil SHP var-
dı orada) Kıbns'ın 2004'te AB'ye üye olmasını
kabul etmiştir. Daha sonra da Ecevit Hükümeti
sırasında, AB'den tarih almak için aynı hata bir
daha yapılmıştır."
Gerçi açık bir kabul beyanı yok Türkiye'nin,
ama olayın özü doğru; çünkü zımni kabul söz ko-
nusudur.
Gümrük Birliği'ni AB'nin otomatik güvencesi ka-
bul edenlerin, Kıbns konusunda susarsak bizi, ta-
rih verip kesinlikle AB'ye alacaklannı sananlann
ödünlerini eleştiren Gül'ün tuttuğu yol ile eleştir-
diklerinin uygulamalan arasında ne fark var, söy-
ler misiniz?
Bu davranış, "Bizden öncekilerde böyle yap-
mışlardı, biz de aynı yolu izliyoruz"dan başka bir
anlam taşır mı?
Bu bir politikanın savunması değil, bir aczin iti-
rafıdır.
•••
Ama belki artık, bütün bunlan söylemenin bir
anlamı kalmamıştır.
Her şeyi göze almış bir iktidar, onun dümen su-
yundaki bir medyanın etkisiyle Anadolu ve
KKTC'deki kamuoyu, Annan Planı'nın Kıbns'ta
çözümü getireceği, Türkiye'ye yabancı sermaye-
yi çekeceği, Ankara'ya AB yolunu açacağına
inandınlmıştır. Annan'ın çözüm önerisi iki taraf-
ça da onaylanacak, imzalanacaktır.
Bunun da neleri götürüp neleri getirmeyeceği-
ni yaşayarak göreceğiz. 2004 sonu ve bilhassa
2005 yılından başlayarak takke düşecektir.
Bu gerçeği bugün uyanda bulunanlar da bili-
yorlarve "mızıkçı", "oyunbozan", "banş karşıtr
olarak suçlanmayı göze alarak yine de uyanlan-
nı yapıyoriarsa eğer, tarihe kayıt düşmek, vatan-
daşlık görevini yerine getirmek için yapıyorlar.
Atalanmız "Birmusibetbin nasihattan evladır"
demişler.
Sanki pek veciz bir şey söyleyip iyi halt etmiş-
ler!
Bunca musibete rağmen böylesine budala bi-
çimde tekerrür mü ederdi tarih, bir musibet bin
nasihattan evla olsaydı eğer?
En doğru söz, pek argo pek avam bir deyişin
hafif değiştirilmiş şu şekli olsa gerek:
"Can kısmetten çıkınca ten dokuzyerden de-
linirmiş."
Hayıriısı olsun!
YÖK personelinde değisiklik
Üniversite imamhğına
ilahiyatmezunukoşulu
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Üniversite
hastanelerinin imamkad-
rosuna atanabilmek için
ilahiyat meslek yükse-
kokulu veya ilahiyat fa-
kültesi mezunu olma ko-
şulu getirildi.
Yükseköğretim Üst
Kuruluşlan ile Yükse-
köğretim Kurumlan Per-
soneli Görevde Yüksel-
me Yönetmeliği'nde De-
ğişiklik Yapılması Hak-
kında Yönetmelik, Res-
mi Gazete'nin dünkü sa-
yısında yayımlanarak yü-
rürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeye gö-
re, üniversite hastanele-
rinin imam ka^trosuna
atanabilmek için ilahi-
yat meslek yüksekokulu
veya ilahiyat fakültesi
mezunu olmak gereki-
yor.
Yükseköğretim ku-
rumlanndaki bazı unvan-
lara yapılacak atamaia-
nn yeniden düzenlendi-
ği yönetmeltkte, "Avu-
kathk Hizmetieri, Araş-
urma, Planlama veDa-
nışma Grubu" başlıklı
hizmet grubu oluşturul-
du. Yönetim Hizmetle-
ri Grubu dışındaki grup-
larda yer alan unvanlara
atanacaklara, görevin
özelliğine göre en az 75
saat görevde yükseltme
eğitimi verilecek.
MAM Başkanlığı'na TÜBİTAK Başkanvekili Prof. Dr. Nüket Yetiş'in eşi vekâleten atandı
Görür: îstifaya zorlandım
Prof. Dr. Naci Görür.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - TÜBÎTAK Mar-
mara Araştırma Merkezi
(MAM) Başkanlığı'ndan istifa
eden Prof. Dr. Naci Görür, isti-
fasından 3 gün önce TÜBlTAK
yönetimi tarafindan yetkileri-
nin elinden almdığını söyledi.
Merkezin çalışamaz hale getiril-
diğini, kurumun temel yasasın-
da yapılacak değisiklik konu-
sunda görüşlennin alınmadığı-
nı dıle getıren Görür, "İstifa et-
mekten başkayol kahnadj. Her-
haJde buralara düşündükleri
başka insanlar var" dedı.
• TÜBÎTAK'ın yeni yönetiminin MAM'ı görmezden geldiğini,
proje ve planlanru işlemez hale getirdiğini anlatan Naci Görür,
istifasından 3 gün Önce de yetkilerinin elinden alındığını söyledi.
Görür, yerine Yetiş'in eşinin atanmasını da eleştirerek "MAM'ın
başkanlığına MAM içinde olan birisi getirilmeliydi" dedi.
Prof. Dr. Naci Görür'ün MAM
Başkanlıgı'ndan istifa etmesinin
ardından yerine TÜBtTAK Baş-
kanvekiliProf. Dr. Nüket Ye-
tiş'in eşi Önder Yetiş vekâleten
getirildi. Kurumda yeni istifala-
nn da olacağı behitiliyor. MAM
Başkanlığı 'ndan istifa eden Prof.
Dr. Naci Görür, "konuyu siya-
saüasünhgına" ilişkın iddialara
sert yanıt verdi. "Ben bir bflim
adamryım" diyen Görür, ken-
dısi için önemli olanın evrensel
ölçütler ve koşullar olduğunu
söyledi. TÜBlTAK'ın yeni yö-
netiminin MAM' ı "görmezden
gektiğmi, kenara ittigini, proje
uygulamalan ve planlannı işle-
mez hale" getirdığını dile geti-
ren Görür, şöyle konuştu: "So-
mut olarak da diyonım, Dünya
Bankası Projesi, Yeniden Yapı-
lanma Projesi, Teknoloji GeKş-
tirme Bölgesi çahşmalan, Tekno-
loji Serbest Bölgesi ile Ugfli faü-
yetier, MAM personeünin eğjti-
mi, MAM'ın iaboravutatiannm
yurtdtşıahmlan,6.Çerçeve Prog-
rarru, yurtdışı görev kri durma
noktasına gehniştir."
vergi yok, arsa bedava
Torikatokıühın
yaygınlaşacak
FIRATKOZOK
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı özel okullan
teşvik edecek bir dizi yeni düzenleme getinyor.
Birçok tarikat okulunun da yaygınlaşmasına yol
açacak düzenlemeyle, özel okul açmak isteyenlere
KDV indirimi başta olmak üzere, bedava arsa ve
vergi istisnası gibi kolaylıklar sağlanacak Eğitim-Sen
Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "Bu, eğitimde ûrsat
eşitliğini tamamrs la zedeleyen bir tutumdur. Buna
karşı toplumsaJ kesimlerin topyekûn mücadele
vermesi gerekiyor" dedi. MEB Özel Öğretim
Kurumlan Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı ve
Devlet Planlama Teşkilatı heyetlerinin, 625 sayılı
Özel Öğretim Kurumlan Yasası üzerinde sürdürdüğü
çalışmalar, özel öğretimi teşvik ederken, tarikat
^ _ ^ ^ ^ » ^ . . _ ^ okullanmnda
yaygınlaşmasına neden
olacak. Uzennde çahşılan
d e ğ ı ş i k l i k t e k ] i f l o z e l
okullardan alınan yüzde
8'lik KDV oranmın yan
yanya azaltılmasını
öngöriiyor. Bu indinmden
• Milli Eğitim
Balcanliöı Ö7el olnılöaicaruıgı, ozei oicui
açmak isteyenlere
KDV indirimi, vergi
istisnası ve bedava
arsa kolayhklan
getoeyiplanl.yor.
Birçok tankat
okulunun da
yaygınlaşmasına yol
açacak düzenlemeye
karsı cikan Föitim
Sen Genel Başkanı
Dinçer, "Fırsat
eşitliği tamamıyla
zedelenecek" dedi.
planlanıyor. Özel okul
açanlara 5 yıl vergi
muafiyeti getirilmesi
öngörülürken, okullara
y a p ı l a n b a
£
1
5
l a r vcr
&
rnatrahındandüşürülecek.
özel okullara yöre fark
gözetmeksizin 5 yı! kurum
y
e gelirler vergisi istisnası
getinlecek. Yasa teklifınde
aynca 51 ilde özel okul
• ~ ~ ~ ~ ~ ~ ^
—
" " ~ ~ " ~ açmak isteyenlere, bedava
arsa olanağı da tanınıyor. Çalışmaya tepki gösteren
Egitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, şu anda
birçok kuruluşun vakıf, dernek, özel dershane adı
altında çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Bu
kuruhışlar bu özendirmeyle biriikte bir anda özd
öğretim kurumlanna dönüşebiliıier" dedı.
Yasanın eğitimde iîrsat eşitliğine de büyük darbe
vuracağuıı dile getiren Dinçer, şunlan kaydetti:
"Temei birçok sıkuınsı ve sorunlan varken
onlann çözülmesi gerekirken, UkeUikierden
kurtanlaınayan eğitim öğretim sisteminde sırf
bir avuç azmhğm yaranna onlan teşvik eden,
onlan özendiren kamusal alanda kamusal eğitim
hizmetini tahrip eden ve bir hak obnaktan çıkaran
bu yasaya karşı herkesin tepki göstermesi gerekir."
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
"Ver kuhj
«Jcbivatınntzııo so
bacflerle yszıldı.
Karikatürün devamı
İstifa etmeden kısa bir süre
önce TÜBlTAK yönetiminin
yetkilerini elinden aldığını dile
getiren Görür, "MAM Başkanı
olarak işe eleman atanam, gö- ;
revkndirme yapmam. kurum
içinde elemanlann yer değiştir-
melerini ya da kurumla iKşkile- •
rinikesmemgibiyönetiminesa- :
sı olan yetkilerimi akfalar" diye
konuştu. Görür, bu yolla istifa-
ya zorlandığmı ifade etti. '
MAM'ın, 6. Çerçeve Progra-
mı'nda Türkiye'nin en başanlı '
kurumu olduğunu vurgulayan
Görür, "TÜBİTAK Başkameki-
K Nüket Yetiş, bu kadar başan-
lıolan bir birimin 6. çerçe-
ve faaüyetierini kendi eşi-
nin müdürlüğünü yapoğı
enstitüde çalışan birinin \
koordinasyonu alüna sok-
tu" şeklinde konuştu. i
Sıkıntılarımız :
dlkkate alınmadı '
Görür, TÜBÎTAK'ın ye-
ni yönetiminin, bir araş-
tırma merkezinın başkanı
olmasına karşın kendisiy-
le hiçbir ilişkı kurmadığı-
na işaret etti. Görür, "Sıkm-
nlanmızıresmivazıikilet-
tik. Ancakdikkate ahnma-
dı" dedi. TÜBlTAK yö-
netiminin, "Bu kadrolar
birşekflde gftsin" anlayışı
içinde olduklannı söyle-
yen Görür, "İstifa etmek-
tenbaşkayol kabnadL Her-
halde buralara düşündük-
leribaşkainsanlarvac Bun-
da bir iyi niyetyok" diye ko-
nuştu. Görür, MAM'ın
Başkanlığı'na vekâleten
TÜBlTAK Başkanvekili
Nüket Yetiş'in eşi önder
Yetiş'in getirilmesini de '
eleştirdi. Görür, şunlan
kaydetti. "MAM'ın baş- '
kankğnaMAMiçinde obn
birisi getirUmeBydL Baş-
kan yardımcılan bu işi yü-
rütebilirdi Ama MAM'a
bağh otanayan bir enstitö-
niin müdürii MAM Baş-
kanl^ı'na getirikti."
Milli Eğitim Bakanlığı, 63 milyon 500 bin kitap için 170 trilyon ayırdı
Çelik, yaymevlerinizengin edecek
ANKARA (Çumhuri-
yet Bürosu) - Öğrencile-
re bu yıl için verdiği cilt-
li kitap sözünü tutama-
yan Mılh Eğitim Bakan-
lığı, yalnızca gelecek
yıl okutacağı kitaplar
için özel yayınevlerine
"para akrtacak"
Daha önce öğrencilere
gelecek yıl 5 yıl ömürlü
ciltli kitaplar dağıtacağı sö-
zünü veren bakanlık, müfre-
dat değişikliklerini yetişti-
remeyince bu projesini
• Bu yıl "5 yıl ömürlü ciltli kitap" sözünü
yerine getiremeyen bakanlık, gelecek yıl için
trilyonlarca liralık yeni kitap alacak.
ertelemek zorunda kaldı. Ba-
kanlık bunun üzerine bu yıl
da trilyonlarca liralık yeni
kitap alma yoluna gidecek.
BakanJığın kitap ıhalesi için
ayırdığı yaklaşık 170 trilyon
lirayı bir yıl kullanılacak
olan 63 milyon 500 bin ki-
taba harcayacak.
Kitap ihalesi, 18 Mayıs'ta
Bakanlık Başöğretmen Sa-
lonu'nda yapılması planla-
nan ihaleyle ilgili şartname-
ler dağınlmaya başlandı. Ba-
sma açık olarak gerçekleşe-
cek olan ihaleye, yabancı
firmalar da dahil herkes ka-
tılabilecek. Açık şekilde ka-
palı teklif zarf usulü yapıla-
cak ihalede, yayıncı ve kitap
sahiplerinden yüzde 25 ora-
nında iş deneyim belgesi ib-
raz etmeleri isteniyor. ihale-
ye girecek olan firmalar,
Milli Eğitim Bakanlığı Ya-
yımlar Dairesi Başkanlığı
Teknikokullar'Ankara adre-
sine başvurarak, 200 milyon
Türk Lirası karşılığuıda iha-
le şartnamesini alabilecek.
Dıalede en düşük teklifı
veren fırmalar ihaleyi alacak.
Geçen yıl pazarlık usulü ile
yapılan ders kitabı ihalesin-
de olduğu gibi finnalar bu
sene konsorsiyum şeklinde
ihaleye giremeyecekler.
Galata'da seçim öncesi 'patlayan' yapılar gönüllü kuruluşlann çabasma karşın yıkılmıyor
Taıılıi dokuda kaçak lekesitstanbulHaber Servisi -Seçim dö-
nemlerinde hız kazanan kaçak yapı-
laşma, Istanbul'un tarihi dokusunu
tannımazhale getiriyor. Üç hafta ön-
ce yıkım karan verilen, Galata Ku-
lesi'ne ait gözetleme kulesinin önü-
ne yapılan kaçak inşaatın yıknn ka-
ran unutuldu. Meslek odalan yöne-
ticileri, yeni başkanlann ilk olarak
kaçak yapılarla mücadele etmeleri-
ni istemişti.
Yerel seçimler öncesi, kentte yapı-
lan çok sayıda kaçak yapıdan bugü-
ne dek hiçbiri yıkümadı. îstanbul'un
her tarafinı saran kaçak yapılaşmay-
la mücadele eden gönüllülerin çaba-
lan ise karşılıksız kaldı. Üç hafta ön-
ce Şehr-i Istanbul Derneği'nin ihba-
n ile ortaya çıkan Galata'nın göbeğin-
deki 2 katlı kaçak inşaat, henüz yıkıl-
madığı gibi bina yeniden kirişlerle
güçlendirildi. Şehr-i Istanbul Derne-
ği Yönetim Kurulu Başkanı Atffla Tu-
na, Beyoğlu Belediyesi tarafindan
çevre binalara zarar verdiği gerekçe-
siyle yılanıı yanda bırakılan Vene-
dik Gözetleme Kulesi'nin önüne ya-
pılan kaçak yapmın unutturulmaya
çalışıldığını belirterek "tstanbulbu ha-
le yasalann uygulanmaması ve yetid-
Venedik Gözetleme Kulesi'nin önüne yapılan kaçak inşaatın
yıkım karan unutuldu. Belediye yetkililerinin "Yıkacağız"
dediği inşaatın kirişlerinin güçlendırilmesi soru işaretleri yarattı.
Klerin göz yumması nedeniyle geMi"
dedi. Söz konusu binanın iki gün
içinde yıkılacağının söylendiğini
anımsatan Tuna, "Binayıkısmenyık-
tdar, buna karşın daha sonra çeük ki-
rişler kondu. Yüolacak bir bina için
neden böyle bir şey yapüsın 10?" diye
konuştu. Yasalara göre kaçak yapmın
yıkılmasının yetmediğini, o bölgenin
de eski haline getiribnek zorunda ol-
duğunu ifade eden Tuna, "Cumhuri-
yet savcıbğmın da bu kişüer hakkuı-
da kamu davası açması lazım. Ben
hiçbir savcuun böyle bir dava açüğı-
na tanık oJmadım" diye konuştu.
Yetkılılerin bu duruma göz yumdu-
ğunun ortada olduğuna dikkat çeken
Tuna, Beyoğlu'nda yaşanan bozul-
maya özellikle kaçak çekme katlar
ve otopark alanlannın neden olduğu-
nu söyledi. Anıtlar Koruma Kurulla-
n'nın da aktif çalışmadığını dile ge-
tiren Tuna, belediyelerde özellikle
imar müdürlerinin ve zabıtalann bu
durumu görmezden geldiklerini ifade
etti. Bu konu ile ilgili 20 tane dava aç-
tıklannı hepsinin de devam ettiğini an-
latan Tuna, "Bir dava 3-4 yıl sürüyor.
Hepsi de agır ceza mahkemelerinde
süren davalar" dedi.
Koç Grubu'na ait Itaryan Hastane-
si'ne ek olarak kaçak bir bina yapıl- •
dığmı da anlatan Tuna, "Yasalar uy-
gnlanmryor. Davanın üzerinden 3 vıl
geçti ancak bina yıkümadı'' dedi.
Özel ekiplerl var
Derneklerinde gönüllü öğrenciler- '
den oluşan özel bir ekip kurduklan- .
nı söyleyen Tuna, tarihi yanmadayı ta-
radıklannı \ e kaçak yapı ile mücade- •
le ettiklerini, gerekli hukuki işlemle-
ri yürüttüklerini söyledi.
Yerel seçimler sırasında kentin bir- '.
çok bölgesinde kaçak inşaatlar hızlan-
mıştı. Başta beldeler olmak üzere Üs-
küdar, Yeşilköy, Florya, Yeşilyurt,
Şenlikköy gibi lüks semtlerde yapı- ',
lan kaçak konutlar satışa çıkanlmış-
tı. Bu bölgelerde imar izni olmama-
sına karşın kaçak katlara her geçen gün .
bir yenisı eklenmişti. Kaçak inşaat-
lar kapsamında Üsküdar Paşalima-
nı'ndaİd eski Deniz Naldiyat binasınuı
yanındaki park kapah bir mekân haline
getirilmişti.
Meslek odalan yöneticileri, yeni .
başkanlann oy toplamak için izin ver-
diklerini öne sürdükleri "kaçak
yapılarla mücadele etmelerini" is-
temişti. ,. .