25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 N İSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 \— TüHseş'in mezarma jlcJ Kıbns toprağı £3 ' serpUmiş. £3 Annan Plam'na JS ayhn! İlk icraat Bturdur'un Yeşilova ilçesinde ^ ^ 6S yıl sonra CHP, b-elediye başkaniığını kâybedtyor. Parti içindeki adaylık çekişmesi sonunda oytarCHPveDSP'ye dağılınca sosyal demokratlann toplam 1.800 oyuna karşılık 1.170 oy alan AKP adayı Yunus Tokgöz belediye başkanı seçiliyor. AKP'li başkanın ilk icraatı belediye binası ve göl kıyısındaki plajın tuvaletlerini yıktırmak oluyor. Tokgöz'ün, Islamcılann klasik takintısı alafranga tuvaletleri alaturkaya çevirmek için böyle bir "icraafa kalktığını sanmayın. Başkan, "Şimdiye kadar helada poponuzu kıbleye dönmüşsünüz" diyerek kuzey-güney yönündeki tuvaletleri doğu-batı yönüne çeviriyor! KurumsalAkif Kökçe: "Işsiz sayısından sonra oy kullanmayan vatandaş sayısı da 10 milyonu geçti. Bu gidişle ülkeye, Iş ve Işçi Bulma Kurumu'ndan sonra Oy ve Oy Bulma Kurumu da gerekli!" Eektronik posta: denKSom®cumhuriyet.com.tr Tat: 0.212.512 05 05 Fafcs: 0.212,512 44 97 - Kıbns'ı verirken Türkiye'nin mali sıkıntılan olacakmış. "Desenize üstüne para da vereceöiz!" umhuriyet Halk Partisi'nin 1974 yılındaki ge- nel sekreteri Orhan Eyüboğlu, parti içi eği- tim programında sosyal demokrat belediye- ciliği anlatmış; o sıra genç bir partili olan Mustafa Sangül de can kulağı ile dinlediklerini 30 yıl sonra Şişli'de belediye başkanlığı yaparken aynen uygulamış ve 28 Mart 2004 seçimlerinde yüzde 67'lik oy patlamasına bu sayede ulaşmış. Eyüboğlu'nun sosyal demokrat belediyecitik anla- yışında cami cemaati ile sohbet, namaz-niyaz, cami halılannı yıkatma gibi ilkelerin olup olmadığını bilmi- yoruz. Bildiğimiz 1974 yılında partinin ilkeleri arasına "de- mokratik sol" kavramının girdiği. Eyüboğlu artık aramızda olmadığı için kendisıne de cami cemaati ile ilişkilerin sosyal demokrasideki ye- rini soramıyoruz. Ancak Sangül sayesinde söze Al- lah'ın adıyla başlamanın ve önce Hakk'a sonra hal- ka inanmanın yüzde 67 oy getirdiğini görüyoruz. İnşallahHolding medyasının Mustafa Sangül'ü, elde ettiği bu büyük başarı ile CHP Genel Başkanlığı'na layık görmesini de takdirle izliyoruz. Sarıgül'ün liderliğindeki CHP'nin, AKP'ye iktidar alternatifi olacağından doğrusu hiç kuşku duymuyo- ruz. Bu bakımdan ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvel'ın Türkiye'yi bir Islam Cumhuriyeti olarak tanımlaması- nı artık içimize sindirmemiz gerekiyor. Türkiye'de yeterti popülerliği sağlayamayan Ke- mal Derviş'in CHP'deki misyonu bitmişe benziyor. O halde, holding medyasının da çok yerinde bir şe- kilde saptadığı gibi bundan böyle görev Mustafa Sa- ngül'e düşebilir. MelihAşıkdünyazdı.MedeniyetlerÇatışması'nda Samuel Huntington, ırk aynmcılığını terk eden Gü- ney Afrika gibi Türkiye'nin de kendine yabancı olan laikliği bırakması ve Rusya'nın Lenin'e yaptığı gibi Türkiye'nin de Atatürk'ün mirasını reddetmesi gerek- tiğini söylüyor. Colin Powel da bunu diplomatik yol- lardan söylüyor. Biliyorsunuz Sovyetler Birliği çöktü, Lenin'in hey- kelleri yıkıldı ama Moskova'da Lenin'in mozolesi zi- yarete açık tutuluyor. ABD için Ankara'da da Anıtkabir'in turistik amaç- la ziyarete açık tutulmasında hiçbir sakınca olmaya- caktır. önümüz23Nisan... Mustafa Sangül, Allah'ın izni ve holding medyası- nın tanıtım desteği ile on binlerce kişiyi Şişli'den Anıt- kabir'e götürse fena mı olur... CHP'nin Mustafa Sangül'le iktidara yürüyüşü bel- ki de böylece başlamış olur. Allah tamamına erdirir inşallah. SESSÎZ SEDASIZ (!) Silifke'de yaşanan küçük bir olay Seçim propagandalannın yoğunlaş- tığı günlerde Silifke'de olduğunu söy- lüyor Sadrettin Tezcan: "Silifke'nin Taşucu Caddesi'nde CHP binasının önünde büyük bir ka- labalık vardı. Vatandaş coşku içinde CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ın Silifke'ye gelmesini bekliyor- du. Polis, halkın daha büyük bir meydanda toplanmasına izin verme- mişti. Kalabalık sokağa sıkışmıştı. Baykal geldi. Toplanılan yeri inceledi. Beğenmemişti. llçe başkanına çıkıştı ve halka bir kelime söylemeden Silif- ke'den Mersin'e gitti. Coşku balon gibi sönmüştü. Baykal'a kızdılar, gücendiler. llçeyö- netimi ve partililer istifa etmeye kalk- tılar. CHP çok şey kaybetti. Halbuki Baykal, 'Işte görüyorsu- nuz bizi nasıl engelliyoriar. Birtoplantı yerini bile çok gördü- ler. Sizler sayesinde bu engelleri aşa- cağız' deseydi çok daha güzel olmaz mıydı?Bu olay, seçim sonuçları için küçük bir örnek." II||f n | Q Kıbns için Ayşe Meral şöyle diyor: Türkiye'de hükümet 'anlaştık ka- İ 1 İ U I 1 5 zandık' derken, Yunanıstan anlaşma, uyuşma olmadığını söylüyor AB, KKTC'nin sözde kazanımlanna 'Birincil hukukgarantisi yok, ka- zanımlar daimi değil' diyor. Taraflann imzalamadığı plan, Türkiye'nin yet- kili kurumlannda görüşülüyor. AB yollarında Türkiye Cumhuriyeti'ni ve KK- TC'yi bu günlere getirenler sorumluluk almazken, planın sorumluluğu re- ferandumla KKTC halkının üzerine atılıyor. Anavatan Türkiye, AB'den bir mü- zakere tarihi alabilmek için yavrusunu kurtların önüne atıyor." Annan Çözümü ve Ulkun Olası Otesi TANJUERDEM Kıbrıs için New York ve Bür- genstock görüşmeleri sırasın- da yazdığım iki yazıda "Sonuç olarak, Annan Planı birkaç kozmetik değişiklikle referan- duma sunulacak. Olası birmil- II tepkiye ve referanduma evet denmesini sağlamak açısın- dan Türk egemenleri güdü- münde yüksek tirajlı ve yüksek reytingli iletişim organlannda yapılacak yoğun propaganda eylemleriyle bir çözüm zaferi kampanyasının yürütülmesi beklenmelidir" demiştim. Bu satırları yazarken temel düşüncem, önceki yıl reddedi- len Annan Planı'nın bu yıl ABD ve AB'nin istekleri doğrultu- sunda Türk yönetimi tarafın- dan gündeme getirilmesi, Da- vos'ta Annan la, VVashing- ton'da Bush'la yapılan görüş- melerde Annan Planı'nın temel kabul edilmesi. New York'ta plan görüşmeleri sonrası orta- da kalan hususların doldurul- ması yetkisinin Annan'a veril- mesı yönteminin kabulü (sanı- rım bu aşamadaTürk yönetimi planda Türk kamuoyunca aşi- kâr sakıncalı bulunan konular- da bazı iyileştirmeler yapılma- sı için Bush ve Powell'dan destek bekliyortardı), plan gö- rüşmelerinde Türkiye'nin adil ve kalıcı bir barış ve düzen için öngördüğü ülkeleri Rumların dün olduğu gibi bugün de ka- bullenemeyeceği, planı Annan hazırladığına göre onun ha- kemliğini peşinen kabullen- mekle planın esaslanndan vaz- geçilmeyerek ancak kozmetik bazı değişimlerin yapılarak re- feranduma gidilmek istenece- ğinı ve bunun da Türk tarafın- ca kabul edileceği idi. Değer- lendirmelerimiz doğru çıkmış- tır. Şimdi ayrıntılaragirmeksizin gerçekleri görelim. • Bu planla Kıbns Türkü için yaşamsal önemdeki iki kesim- lilik yok olmuştur. Plan gereği Kıbrıs Türk Kurucu Devleti top- raklarında 200 bin civarında Türk'e karşın 100 bin civarında görece varlıklı Rum'un bera- berce yaşamasına olanak sağ- lanmıştır. Anlaşma Avrupa bi- rincil hukuku kapsamında mü- talaa edilmediğinden bu sayı zamanla koşullara ve konjönk- türe göre artacaktır. Bu durum, Kıbrıs'ın tarihi gerçekleri anım- sanırsa, giderek Türk kurucu devletinin etkinliğini ortadan kaldırabileceği gibi... Muhte- mel bir çatışma ortamı da ya- ratılabilecektir. • KKTC sanki birsavaşı kay- betmişçesine en verimli top- raklannı, köylerini Rumlaraterk etmektedir. Takriben 60 bine yakın Kıbrıs Türkü göçmen du- rumuna düşürülmektedir. • Türkiye giderek Kıbrıs'tan koparılmaktadır. Oysa Kıbrıs, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den savunan/tehdit eden önemli bir jeostratejik konumdadır. • Kıbrıs Türkleri için yaşam- sal olan Türkiye'nin garantörlü- ğü türlü sınıriandırılmalarla su- landırılmıştır. Hudut düzeni so- runları ortadadır. • Karşılıklı mal-mülk sorun- ları konusuna istenen çözüm getirilmemiştir. Bu hassas bir konudur. Umarım aleyhimize üzücü sonuçlarla karşılaşma- yız. • Plandan Rumlar da mem- nun gözükmüyor. Ama plana hayır diyecekleri beklentisini doğru bulmuyoruz. Uzun va- deli çıkarlarını görecekler ve plana evet diyeceklerdir. Çün- kü onlar kendi kurucu devlet- lerinden fazla bir şey vermiyor- lar. Onlann sıkıntısı Türk kuru- cu devletinden daha fazlasını alamamak ve başlangıçtan iti- baren Kıbrıs' ı tam egemen ola- rak yönetememeleri idi. llhak için sabırsızhk gösterenler var aralarında. Bu Rum'un yapısı- na uygun bir tutumdur. Sonuç olarak; eğer referan- duma her iki taraf da evet der- se Kıbrıs adası, ABD-AB istek- leri doğrultusunda emperyal güçlerin tasanmındaki Büyük Ortadoğu Projesi'ni gerçekleş- tirmekte önemli bir jeostratejik konum haline gelecektir. Eğer bu proje, bölge Arap ül- keleri ve Iran'a karşı gereğinde askeri güç de kullanılarak ger- çekleştirilecek ise, gelecekte Türkiye'nin ABD ve AB ortağı olarak onlann üs ihtiyaçları açı- sından önem kazanması ve T- SK'nin ise ABD yanında ya da NATO'nun bünyesinde, bölge- de yeni dünya düzeninin mü- dahale gücü olarak kullanılma isteği beklenmelidir. Doğaldır ki Sayın Povvell'ın üslubuyla Pakistan gibi demokratik bir Is- lam Cumhuriyeti(?) olan Türki- ye, bölge ülkelerinde ömek bir model de oluşturabilecektir(l). Küreselleşme çağında emper- yal güçlerin istediği, Kemalist ilke ve değerlerle kurulan; var- lığını, anayasamızın değiştirile- mez hükümlerinde sürdürme çabasında olan ulusumuzun çağdaşlaşmasını, gönence ka- vuşmasını öngören üniter ulus devlet yapımız da değişmele- re uğratılmak istenecek; Ege, Güneydoğu Anadolu, Eımeni, Kuzey Irak, laiklik, ulusal kim- lik, ulusal ekonomi ve doğal kaynaklarımızın yabancıların eline geçmesi konularında ye- ni çözülmeler de olabilecektir. Kıbrıs'ta bugünkü çözüm kronik bir sorunu aşma gibi gö- rülebilir ama Türkiye için bir kı- rılmayı da ifade eder. Kıbrıs Türkleri için süreç içinde za- manla özvatanlarında azınlık durumuna düşme olasılığını da. Şimdi geleceği tüm olası getirecek ve götürecekleriyle bir kez daha yurtseverce dü- şünmenin, değerlendirmenin zamanıdır. Kıbrıs Türkü 1963- 1974 dramını bir kez daha ya- şamamalıdır. Bu anlaşma ol- mazsa kıyamet kopmaz. Fela- ket de olmaz. KtM KtME DUM DUMA BEHİÇAK behtcakd turk.net ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARİCI kamilmasaraci <ı mynet.com ^-1 HARBl SEMIH POROY semihporoyC" yahoo.com LAiKL'ıK SAVUHüCMARl A V 4 MSSAi, HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN CEZA l^TAHtAET OLMAZS EVt r HAKKINIZDAKÎ DOSYALARIStZ MUHAFAZA DAKÎKA SAYIN KIRCI. BtRAZ 8ÇKLER MİStNIZ?.. ĞECMÎS OLSUN SAYIN KIRCI I. I i l i I I l l I TARİHTE BUGÜN MIMTAZARJKAN 8 Nisan wmcmunUaz-arikan.com FALKENHAYN'IN SERÜVENİ.. 1922 'P£ 81/GÜN, ÜNLÜ ALMAN MA8EŞALİ £XICH FALK£NHAYN, 61 YAŞMDA OLAAÜşrÜ. IDuHYA SAVA- Şl 'fJIN SAŞLANGtCINDA, PKUSYA SAl/AÇ gA&IHI V£ ALAMN 6EHELXiJISMAY &/4ÇıGAM OLAN FAUCBNHAYN, PO6UDA tZUSYA'YA K4G$I P£ĞİL, gAT/OA FISAN&t'rA CEPHS AÇfLMASfMt £AVUMAe/IK, H/HPeM8u£G /L£ UtPENPO/ZFF 'UN FIKİRLEglNE T£RS DÜŞMÛŞTÜ. ANCAK, 19İ6'DA, AYOAG SÜZEN V£RJ>uH ÇASPff- MAUİIİIMOA FRANSI2UVZA MAYtNCA GÖeeviNDEN ALJNUlÇTf. MAMYA 'Yl IÇ6Aİ.PE OLUMLU PüANLAR. AUNO4, MA - REŞAL /SÜTBES/Yt-E, SU£/YE-ftL(STİN C£PH£SİN£>£ 'YiLPte/M OG&CJLAeı" GUOJP KOAAUTAMU6/MA ATAM- BU K£2 P, g/£ &4SA&ISIZL/ĞA DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLELİ Powell Az Bile Söyledi! Bunda şaşıracak, öfkelenecek ne var?!.. Yanlış anlaşılmasın; ben gerçekten şaşıranlara, yü- reği burkulanlara, öfkeden deliye dönenlere sesleniyo- rum. Bu kesimin arasında doğal olarak, bu tür durum- lardan ayn bir zevk alan iktidar kesimi, "ne var bunda, yalnızca dil sürçmesi" diyebilecek denli "iliştirilmiş" medya ve işbiriikçi köseyazan takımı bulunmuyor. On- lar gayet mutluL Ben, bu kesimin dışında kalan milyonlarasoruyonjm; niçin bu saşkınlık?.. ABD Dışişleri Bakanı yeni bir şey mi söyledi?. Ne de- di Powell: - Irak'ta bir Islam cumhuriyeti olacak. Türkiye ve Pakistan'daki diğer Islam cumhuriyetleri gibi. Ancak bu, anayasal çerçeve, şeriat hukuku, Ku- ran hukuku çerçevesinde olacak... Ne kadar açık, ne denli basit değil mi?. Ama kesin- likle yeni değil!.. Bu lafların benzeri, bu ülkeyi yöneten muhteremler tarafından aylar önce söylendi: - Yer Malezya... New Straits gazetesi muhabiri so- ruyor "Türkiye'de bir Islam devrimi olacak mı?" Tür- kiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan gülümseyerek yanıt veriyor: "Türkiye'de bir Islam devrimi olmaz. Çünkü Türkiye modem bir Islam devletidir." - Abdullah Gül'ün vekâleten başbakan olduğu gün- ler... Alman Die VVelt gazetesi muhabırinin sorusuna ay- nen şu yanrtı veriyor: "Türkiye demokratik bir Islam devleti olacak." Povvell'a niçin kızıyorsunuz?!.. 'Yeşil kuşak'tan BOP'a!.. Bu ülkenin yurtsever kalemleri yıllardan beri, ABD'nin özellikle stratejik alanlarda kontrolü elindetutmak için, her türlü girişimde bulunacağını yazıyor. Gelişmeler tüm yazılanlan, söylenenleri bir bir doğruluyor. Ancak, akıl almaz bir kirii bikji bombardımanı altında hafızası balık hafızasına döndürülmüş olan halkımız gerçekle- ri aöremiyorL Tstanbul Üniversitesı Stratejik Araştırmalar Merke- zi'nden Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, sevgıli Işık Kansu'nun sorulannı yanrtlarken Povvell'ın sözlerinin ABD'nin gelecekte oluşturmak istediği Büyük Ortado- ğu Projesi içindeki Türkiye modeline yönelik olduğu- nu söylüyor. Yetinmiyor, bunun ABD için "kontrolü kendisinde olan bir Islami model" olduğunun altını çiziyor. Yani neresinden baksanız, soğuk savaş döne- rr\in\r\ "Sovyetlerekarşıyeşil kuşakprojesi"ileşim- diki zamanın yine ABD patentlı "ıhmlı Islam" projesi milimi milimine çakışıyor... Normalde ayağa kalkması, aydınlık için haykırması gereken halkımızda tık yok!.. • Çünkü Kıbns'ın "halli" meselesiyle fazlasıyla meşgul olan medyamızda bu konuda en ufak bir sesyokü! Bu medyadayazan, konuşan onurlu mesiektaşlarda olmasa karnuoyu neredeyse Povvell'ın bu lafı tamamen Türkiye'nin iyiliği için söylediğine bile inandınlabilindü... - Maalesef o noktaya kadar geldik... ABD'nin yeni 'Saddam'ı!.. Demokrasi ve insan hakları havarisi ABD'nin başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine biçtiği "ılımlı Is- lam " çuvalının hangi sonuçlara yol açacağının açık ör- neğini Irak'ta görüyoruz. Son olarak Şii çoğunluk da ayağa kalktı. ABD'nin yeni "Saddarrfı Mukteda Sadr, Amerikan tanklanna ve füzelerine karşı "Mehdi ordu- su" kurduklarını tüm dünyaya ilan etti. Şimdi Fellu- ce'de Amerikan uçaklan halkın üzerine bomba yağdı- nyor. Tabii, operasyon basına kapalı!.. Kaç masum in- sanın ve çocuğun öldüğünü ancak tahmin edebiliriz.. - Ilımlı Islam demokrasisi işte böyle oluyorill Yetiş ailesinin TÜBİTAK'ıL "Birbilim kurumu nasıl çökertilir" filmi, utanç verici sahneleriyle sürüyor!.. Biliyorsunuz Başbakan marife- tiyle TÜBITAK yönetimi görevden uzaklaştırılmış, yeri- ne Prof. Nüket Yetiş atanmıştı. Ardından bilim dünya- sının kurumdan ayağını kesmek için ücretler azaltıl- mıştı. Ardından, tarihinde ilk kezTüri<iye'nin en çoksa- tan Bilim-Teknik dergisi yayımlanamamıştı. Şimdi de TÜBlTAK'ın en başanlı birimlerinden geçen yıl toplam kalite ödülünü alan Marmara Araştırma Merkezi Baş- kanı Prof. Naci Görür ile yardımcısı Prof. Remzi Ak- kök görevlerinden istifa ettiler. Peki TÜBİTAK Başka- nı Yetiş bu kurumun başına acilen kimi getirdi dersi- niz?.. Doçent unvanı bile bulunmayan eşi Önder Yetiş'i... - Pesü! E-posta: umrtzilelk" ttnetnet.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDA.NSAĞÂ: 1/ Kahn ka- buklu. uzun vesiyahtane- 2 li bir üzüm cinsi. 2/ Rüt- besiz asker... Tamir. 3/Giy- 5 sikolu... "Se- 6 lim — " : Ya- ? zanmız. 4/ Güzel şeylere 8 önem veren, 9 güzeli en üs- tün ve en yüce değer sayan kimse. 5/ Ila- ve...Borudankolal- makta kullanılan bağlantı parçası... Bir peygamber. 6/ Bir geminin ya da uçağın izlediği yol... Yapım. II Çıplak, 8 tüysüz... Tantal ele- 9 mentinin simgesi. 8/"— ettin göz ettin kandırdın beni" (Türkü)... îzmir'in Selçuk ilçesinde, Aydı- noğullan döneminden kalma ünlü cami. 9/Fatih SultanMehmet'in şiirlerinde kullandığı mahlas... "Her çiçekten bal eyledik / — ' y a saydılar bizi" (Pir Sultan Abdal). YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Bılecik'te yetişen ve beyaz şarap yapımında kullanılan bir üzüm cinsi. 2/ Tanmda kullanılan azotlu gübre... "KeseB ayı" da denilen ve Avust- ralya'dayaşayanhayvan. 3/Birsorusözü...Tele- vizyon sözcüğünün kısa yazılışı. 4/Çin ve Japon- ya'da oynanan bir strateji oyunu... Sovyetler Bir- liği'nin ünlü liderlerinden biri. 5/ Bir çokluğu oluşturan varlıklann her biri... Hatay ilinde bir ır- mak. 6/"— Mansur": Oyuncumuz... Yapma, et- me. 7/ Topraktan ya da hayvandan ürün sağlama etkinliği... Baryum elementinin simgesi. 8/Şar- kı, türkü... Çok aromalı olan yapraklan baharat olarak kullanılan otsubir bitki. 9/Eskidençocuk- lar okula başlarken yapılan tören.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle