Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 N İSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
\— TüHseş'in mezarma
jlcJ Kıbns toprağı
£3 ' serpUmiş.
£3 Annan Plam'na
JS ayhn!
İlk icraat
Bturdur'un
Yeşilova ilçesinde ^ ^
6S yıl sonra CHP,
b-elediye başkaniığını
kâybedtyor. Parti
içindeki adaylık
çekişmesi sonunda
oytarCHPveDSP'ye
dağılınca sosyal
demokratlann toplam
1.800 oyuna karşılık
1.170 oy alan AKP adayı
Yunus Tokgöz belediye
başkanı seçiliyor. AKP'li
başkanın ilk icraatı
belediye binası ve göl
kıyısındaki plajın
tuvaletlerini yıktırmak
oluyor. Tokgöz'ün,
Islamcılann klasik
takintısı alafranga
tuvaletleri alaturkaya
çevirmek için böyle bir
"icraafa kalktığını
sanmayın. Başkan,
"Şimdiye kadar helada
poponuzu kıbleye
dönmüşsünüz" diyerek
kuzey-güney yönündeki
tuvaletleri doğu-batı
yönüne çeviriyor!
KurumsalAkif Kökçe: "Işsiz
sayısından sonra
oy kullanmayan
vatandaş sayısı da 10
milyonu geçti. Bu
gidişle ülkeye, Iş ve Işçi
Bulma Kurumu'ndan
sonra Oy ve Oy Bulma
Kurumu da gerekli!"
Eektronik posta: denKSom®cumhuriyet.com.tr Tat: 0.212.512 05 05 Fafcs: 0.212,512 44 97
- Kıbns'ı verirken Türkiye'nin
mali sıkıntılan olacakmış.
"Desenize üstüne para da
vereceöiz!"
umhuriyet Halk Partisi'nin 1974 yılındaki ge-
nel sekreteri Orhan Eyüboğlu, parti içi eği-
tim programında sosyal demokrat belediye-
ciliği anlatmış; o sıra genç bir partili olan
Mustafa Sangül de can kulağı ile dinlediklerini 30
yıl sonra Şişli'de belediye başkanlığı yaparken aynen
uygulamış ve 28 Mart 2004 seçimlerinde yüzde 67'lik
oy patlamasına bu sayede ulaşmış.
Eyüboğlu'nun sosyal demokrat belediyecitik anla-
yışında cami cemaati ile sohbet, namaz-niyaz, cami
halılannı yıkatma gibi ilkelerin olup olmadığını bilmi-
yoruz.
Bildiğimiz 1974 yılında partinin ilkeleri arasına "de-
mokratik sol" kavramının girdiği.
Eyüboğlu artık aramızda olmadığı için kendisıne de
cami cemaati ile ilişkilerin sosyal demokrasideki ye-
rini soramıyoruz. Ancak Sangül sayesinde söze Al-
lah'ın adıyla başlamanın ve önce Hakk'a sonra hal-
ka inanmanın yüzde 67 oy getirdiğini görüyoruz.
İnşallahHolding medyasının Mustafa Sangül'ü, elde ettiği
bu büyük başarı ile CHP Genel Başkanlığı'na layık
görmesini de takdirle izliyoruz.
Sarıgül'ün liderliğindeki CHP'nin, AKP'ye iktidar
alternatifi olacağından doğrusu hiç kuşku duymuyo-
ruz.
Bu bakımdan ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvel'ın
Türkiye'yi bir Islam Cumhuriyeti olarak tanımlaması-
nı artık içimize sindirmemiz gerekiyor.
Türkiye'de yeterti popülerliği sağlayamayan Ke-
mal Derviş'in CHP'deki misyonu bitmişe benziyor.
O halde, holding medyasının da çok yerinde bir şe-
kilde saptadığı gibi bundan böyle görev Mustafa Sa-
ngül'e düşebilir.
MelihAşıkdünyazdı.MedeniyetlerÇatışması'nda
Samuel Huntington, ırk aynmcılığını terk eden Gü-
ney Afrika gibi Türkiye'nin de kendine yabancı olan
laikliği bırakması ve Rusya'nın Lenin'e yaptığı gibi
Türkiye'nin de Atatürk'ün mirasını reddetmesi gerek-
tiğini söylüyor. Colin Powel da bunu diplomatik yol-
lardan söylüyor.
Biliyorsunuz Sovyetler Birliği çöktü, Lenin'in hey-
kelleri yıkıldı ama Moskova'da Lenin'in mozolesi zi-
yarete açık tutuluyor.
ABD için Ankara'da da Anıtkabir'in turistik amaç-
la ziyarete açık tutulmasında hiçbir sakınca olmaya-
caktır.
önümüz23Nisan...
Mustafa Sangül, Allah'ın izni ve holding medyası-
nın tanıtım desteği ile on binlerce kişiyi Şişli'den Anıt-
kabir'e götürse fena mı olur...
CHP'nin Mustafa Sangül'le iktidara yürüyüşü bel-
ki de böylece başlamış olur.
Allah tamamına erdirir inşallah.
SESSÎZ SEDASIZ (!) Silifke'de yaşanan küçük bir olay
Seçim propagandalannın yoğunlaş-
tığı günlerde Silifke'de olduğunu söy-
lüyor Sadrettin Tezcan:
"Silifke'nin Taşucu Caddesi'nde
CHP binasının önünde büyük bir ka-
labalık vardı. Vatandaş coşku içinde
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'ın Silifke'ye gelmesini bekliyor-
du. Polis, halkın daha büyük bir
meydanda toplanmasına izin verme-
mişti. Kalabalık sokağa sıkışmıştı.
Baykal geldi. Toplanılan yeri inceledi.
Beğenmemişti. llçe başkanına çıkıştı
ve halka bir kelime söylemeden Silif-
ke'den Mersin'e gitti.
Coşku balon gibi sönmüştü.
Baykal'a kızdılar, gücendiler. llçeyö-
netimi ve partililer istifa etmeye kalk-
tılar. CHP çok şey kaybetti.
Halbuki Baykal, 'Işte görüyorsu-
nuz bizi nasıl engelliyoriar.
Birtoplantı yerini bile çok gördü-
ler. Sizler sayesinde bu engelleri aşa-
cağız' deseydi çok daha güzel olmaz
mıydı?Bu olay, seçim sonuçları için
küçük bir örnek."
II||f n | Q Kıbns için Ayşe Meral şöyle diyor: Türkiye'de hükümet 'anlaştık ka-
İ 1 İ U I 1 5 zandık' derken, Yunanıstan anlaşma, uyuşma olmadığını söylüyor
AB, KKTC'nin sözde kazanımlanna 'Birincil hukukgarantisi yok, ka-
zanımlar daimi değil' diyor. Taraflann imzalamadığı plan, Türkiye'nin yet-
kili kurumlannda görüşülüyor. AB yollarında Türkiye Cumhuriyeti'ni ve KK-
TC'yi bu günlere getirenler sorumluluk almazken, planın sorumluluğu re-
ferandumla KKTC halkının üzerine atılıyor. Anavatan Türkiye, AB'den bir mü-
zakere tarihi alabilmek için yavrusunu kurtların önüne atıyor."
Annan Çözümü ve
Ulkun Olası Otesi
TANJUERDEM
Kıbrıs için New York ve Bür-
genstock görüşmeleri sırasın-
da yazdığım iki yazıda "Sonuç
olarak, Annan Planı birkaç
kozmetik değişiklikle referan-
duma sunulacak. Olası birmil-
II tepkiye ve referanduma evet
denmesini sağlamak açısın-
dan Türk egemenleri güdü-
münde yüksek tirajlı ve yüksek
reytingli iletişim organlannda
yapılacak yoğun propaganda
eylemleriyle bir çözüm zaferi
kampanyasının yürütülmesi
beklenmelidir" demiştim.
Bu satırları yazarken temel
düşüncem, önceki yıl reddedi-
len Annan Planı'nın bu yıl ABD
ve AB'nin istekleri doğrultu-
sunda Türk yönetimi tarafın-
dan gündeme getirilmesi, Da-
vos'ta Annan la, VVashing-
ton'da Bush'la yapılan görüş-
melerde Annan Planı'nın temel
kabul edilmesi. New York'ta
plan görüşmeleri sonrası orta-
da kalan hususların doldurul-
ması yetkisinin Annan'a veril-
mesı yönteminin kabulü (sanı-
rım bu aşamadaTürk yönetimi
planda Türk kamuoyunca aşi-
kâr sakıncalı bulunan konular-
da bazı iyileştirmeler yapılma-
sı için Bush ve Powell'dan
destek bekliyortardı), plan gö-
rüşmelerinde Türkiye'nin adil
ve kalıcı bir barış ve düzen için
öngördüğü ülkeleri Rumların
dün olduğu gibi bugün de ka-
bullenemeyeceği, planı Annan
hazırladığına göre onun ha-
kemliğini peşinen kabullen-
mekle planın esaslanndan vaz-
geçilmeyerek ancak kozmetik
bazı değişimlerin yapılarak re-
feranduma gidilmek istenece-
ğinı ve bunun da Türk tarafın-
ca kabul edileceği idi. Değer-
lendirmelerimiz doğru çıkmış-
tır.
Şimdi ayrıntılaragirmeksizin
gerçekleri görelim.
• Bu planla Kıbns Türkü için
yaşamsal önemdeki iki kesim-
lilik yok olmuştur. Plan gereği
Kıbrıs Türk Kurucu Devleti top-
raklarında 200 bin civarında
Türk'e karşın 100 bin civarında
görece varlıklı Rum'un bera-
berce yaşamasına olanak sağ-
lanmıştır. Anlaşma Avrupa bi-
rincil hukuku kapsamında mü-
talaa edilmediğinden bu sayı
zamanla koşullara ve konjönk-
türe göre artacaktır. Bu durum,
Kıbrıs'ın tarihi gerçekleri anım-
sanırsa, giderek Türk kurucu
devletinin etkinliğini ortadan
kaldırabileceği gibi... Muhte-
mel bir çatışma ortamı da ya-
ratılabilecektir.
• KKTC sanki birsavaşı kay-
betmişçesine en verimli top-
raklannı, köylerini Rumlaraterk
etmektedir. Takriben 60 bine
yakın Kıbrıs Türkü göçmen du-
rumuna düşürülmektedir.
• Türkiye giderek Kıbrıs'tan
koparılmaktadır. Oysa Kıbrıs,
Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den
savunan/tehdit eden önemli bir
jeostratejik konumdadır.
• Kıbrıs Türkleri için yaşam-
sal olan Türkiye'nin garantörlü-
ğü türlü sınıriandırılmalarla su-
landırılmıştır. Hudut düzeni so-
runları ortadadır.
• Karşılıklı mal-mülk sorun-
ları konusuna istenen çözüm
getirilmemiştir. Bu hassas bir
konudur. Umarım aleyhimize
üzücü sonuçlarla karşılaşma-
yız.
• Plandan Rumlar da mem-
nun gözükmüyor. Ama plana
hayır diyecekleri beklentisini
doğru bulmuyoruz. Uzun va-
deli çıkarlarını görecekler ve
plana evet diyeceklerdir. Çün-
kü onlar kendi kurucu devlet-
lerinden fazla bir şey vermiyor-
lar. Onlann sıkıntısı Türk kuru-
cu devletinden daha fazlasını
alamamak ve başlangıçtan iti-
baren Kıbrıs' ı tam egemen ola-
rak yönetememeleri idi. llhak
için sabırsızhk gösterenler var
aralarında. Bu Rum'un yapısı-
na uygun bir tutumdur.
Sonuç olarak; eğer referan-
duma her iki taraf da evet der-
se Kıbrıs adası, ABD-AB istek-
leri doğrultusunda emperyal
güçlerin tasanmındaki Büyük
Ortadoğu Projesi'ni gerçekleş-
tirmekte önemli bir jeostratejik
konum haline gelecektir.
Eğer bu proje, bölge Arap ül-
keleri ve Iran'a karşı gereğinde
askeri güç de kullanılarak ger-
çekleştirilecek ise, gelecekte
Türkiye'nin ABD ve AB ortağı
olarak onlann üs ihtiyaçları açı-
sından önem kazanması ve T-
SK'nin ise ABD yanında ya da
NATO'nun bünyesinde, bölge-
de yeni dünya düzeninin mü-
dahale gücü olarak kullanılma
isteği beklenmelidir. Doğaldır
ki Sayın Povvell'ın üslubuyla
Pakistan gibi demokratik bir Is-
lam Cumhuriyeti(?) olan Türki-
ye, bölge ülkelerinde ömek bir
model de oluşturabilecektir(l).
Küreselleşme çağında emper-
yal güçlerin istediği, Kemalist
ilke ve değerlerle kurulan; var-
lığını, anayasamızın değiştirile-
mez hükümlerinde sürdürme
çabasında olan ulusumuzun
çağdaşlaşmasını, gönence ka-
vuşmasını öngören üniter ulus
devlet yapımız da değişmele-
re uğratılmak istenecek; Ege,
Güneydoğu Anadolu, Eımeni,
Kuzey Irak, laiklik, ulusal kim-
lik, ulusal ekonomi ve doğal
kaynaklarımızın yabancıların
eline geçmesi konularında ye-
ni çözülmeler de olabilecektir.
Kıbrıs'ta bugünkü çözüm
kronik bir sorunu aşma gibi gö-
rülebilir ama Türkiye için bir kı-
rılmayı da ifade eder. Kıbrıs
Türkleri için süreç içinde za-
manla özvatanlarında azınlık
durumuna düşme olasılığını
da. Şimdi geleceği tüm olası
getirecek ve götürecekleriyle
bir kez daha yurtseverce dü-
şünmenin, değerlendirmenin
zamanıdır. Kıbrıs Türkü 1963-
1974 dramını bir kez daha ya-
şamamalıdır. Bu anlaşma ol-
mazsa kıyamet kopmaz. Fela-
ket de olmaz.
KtM KtME DUM DUMA BEHİÇAK behtcakd turk.net
ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARİCI kamilmasaraci <ı mynet.com
^-1
HARBl SEMIH POROY semihporoyC" yahoo.com
LAiKL'ıK SAVUHüCMARl
A V 4
MSSAi,
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN
CEZA l^TAHtAET OLMAZS
EVt r HAKKINIZDAKÎ
DOSYALARIStZ
MUHAFAZA
DAKÎKA
SAYIN KIRCI.
BtRAZ 8ÇKLER
MİStNIZ?..
ĞECMÎS OLSUN
SAYIN KIRCI I.
I i l i I I l l I
TARİHTE BUGÜN MIMTAZARJKAN 8 Nisan wmcmunUaz-arikan.com
FALKENHAYN'IN SERÜVENİ..
1922 'P£ 81/GÜN, ÜNLÜ ALMAN MA8EŞALİ £XICH
FALK£NHAYN, 61 YAŞMDA OLAAÜşrÜ. IDuHYA SAVA-
Şl 'fJIN SAŞLANGtCINDA, PKUSYA SAl/AÇ gA&IHI V£
ALAMN 6EHELXiJISMAY &/4ÇıGAM OLAN FAUCBNHAYN,
PO6UDA tZUSYA'YA K4G$I P£ĞİL, gAT/OA FISAN&t'rA
CEPHS AÇfLMASfMt £AVUMAe/IK, H/HPeM8u£G /L£
UtPENPO/ZFF 'UN FIKİRLEglNE T£RS DÜŞMÛŞTÜ.
ANCAK, 19İ6'DA, AYOAG SÜZEN V£RJ>uH ÇASPff-
MAUİIİIMOA FRANSI2UVZA
MAYtNCA GÖeeviNDEN ALJNUlÇTf.
MAMYA 'Yl IÇ6Aİ.PE OLUMLU PüANLAR. AUNO4, MA -
REŞAL /SÜTBES/Yt-E, SU£/YE-ftL(STİN C£PH£SİN£>£
'YiLPte/M OG&CJLAeı" GUOJP KOAAUTAMU6/MA ATAM-
BU K£2 P,
g/£ &4SA&ISIZL/ĞA
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZtLELİ
Powell Az Bile Söyledi!
Bunda şaşıracak, öfkelenecek ne var?!..
Yanlış anlaşılmasın; ben gerçekten şaşıranlara, yü-
reği burkulanlara, öfkeden deliye dönenlere sesleniyo-
rum. Bu kesimin arasında doğal olarak, bu tür durum-
lardan ayn bir zevk alan iktidar kesimi, "ne var bunda,
yalnızca dil sürçmesi" diyebilecek denli "iliştirilmiş"
medya ve işbiriikçi köseyazan takımı bulunmuyor. On-
lar gayet mutluL
Ben, bu kesimin dışında kalan milyonlarasoruyonjm;
niçin bu saşkınlık?..
ABD Dışişleri Bakanı yeni bir şey mi söyledi?. Ne de-
di Powell:
- Irak'ta bir Islam cumhuriyeti olacak. Türkiye
ve Pakistan'daki diğer Islam cumhuriyetleri gibi.
Ancak bu, anayasal çerçeve, şeriat hukuku, Ku-
ran hukuku çerçevesinde olacak...
Ne kadar açık, ne denli basit değil mi?. Ama kesin-
likle yeni değil!.. Bu lafların benzeri, bu ülkeyi yöneten
muhteremler tarafından aylar önce söylendi:
- Yer Malezya... New Straits gazetesi muhabiri so-
ruyor "Türkiye'de bir Islam devrimi olacak mı?" Tür-
kiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan
gülümseyerek yanıt veriyor: "Türkiye'de bir Islam
devrimi olmaz. Çünkü Türkiye modem bir Islam
devletidir."
- Abdullah Gül'ün vekâleten başbakan olduğu gün-
ler... Alman Die VVelt gazetesi muhabırinin sorusuna ay-
nen şu yanrtı veriyor: "Türkiye demokratik bir Islam
devleti olacak."
Povvell'a niçin kızıyorsunuz?!..
'Yeşil kuşak'tan BOP'a!..
Bu ülkenin yurtsever kalemleri yıllardan beri, ABD'nin
özellikle stratejik alanlarda kontrolü elindetutmak için,
her türlü girişimde bulunacağını yazıyor. Gelişmeler
tüm yazılanlan, söylenenleri bir bir doğruluyor. Ancak,
akıl almaz bir kirii bikji bombardımanı altında hafızası
balık hafızasına döndürülmüş olan halkımız gerçekle-
ri aöremiyorL
Tstanbul Üniversitesı Stratejik Araştırmalar Merke-
zi'nden Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, sevgıli Işık
Kansu'nun sorulannı yanrtlarken Povvell'ın sözlerinin
ABD'nin gelecekte oluşturmak istediği Büyük Ortado-
ğu Projesi içindeki Türkiye modeline yönelik olduğu-
nu söylüyor. Yetinmiyor, bunun ABD için "kontrolü
kendisinde olan bir Islami model" olduğunun altını
çiziyor. Yani neresinden baksanız, soğuk savaş döne-
rr\in\r\ "Sovyetlerekarşıyeşil kuşakprojesi"ileşim-
diki zamanın yine ABD patentlı "ıhmlı Islam" projesi
milimi milimine çakışıyor... Normalde ayağa kalkması,
aydınlık için haykırması gereken halkımızda tık yok!..
• Çünkü Kıbns'ın "halli" meselesiyle fazlasıyla
meşgul olan medyamızda bu konuda en ufak bir
sesyokü!
Bu medyadayazan, konuşan onurlu mesiektaşlarda
olmasa karnuoyu neredeyse Povvell'ın bu lafı tamamen
Türkiye'nin iyiliği için söylediğine bile inandınlabilindü...
- Maalesef o noktaya kadar geldik...
ABD'nin yeni 'Saddam'ı!..
Demokrasi ve insan hakları havarisi ABD'nin başta
Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine biçtiği "ılımlı Is-
lam " çuvalının hangi sonuçlara yol açacağının açık ör-
neğini Irak'ta görüyoruz. Son olarak Şii çoğunluk da
ayağa kalktı. ABD'nin yeni "Saddarrfı Mukteda Sadr,
Amerikan tanklanna ve füzelerine karşı "Mehdi ordu-
su" kurduklarını tüm dünyaya ilan etti. Şimdi Fellu-
ce'de Amerikan uçaklan halkın üzerine bomba yağdı-
nyor. Tabii, operasyon basına kapalı!.. Kaç masum in-
sanın ve çocuğun öldüğünü ancak tahmin edebiliriz..
- Ilımlı Islam demokrasisi işte böyle oluyorill
Yetiş ailesinin TÜBİTAK'ıL
"Birbilim kurumu nasıl çökertilir" filmi, utanç verici
sahneleriyle sürüyor!.. Biliyorsunuz Başbakan marife-
tiyle TÜBITAK yönetimi görevden uzaklaştırılmış, yeri-
ne Prof. Nüket Yetiş atanmıştı. Ardından bilim dünya-
sının kurumdan ayağını kesmek için ücretler azaltıl-
mıştı. Ardından, tarihinde ilk kezTüri<iye'nin en çoksa-
tan Bilim-Teknik dergisi yayımlanamamıştı. Şimdi de
TÜBlTAK'ın en başanlı birimlerinden geçen yıl toplam
kalite ödülünü alan Marmara Araştırma Merkezi Baş-
kanı Prof. Naci Görür ile yardımcısı Prof. Remzi Ak-
kök görevlerinden istifa ettiler. Peki TÜBİTAK Başka-
nı Yetiş bu kurumun başına acilen kimi getirdi dersi-
niz?.. Doçent unvanı bile bulunmayan eşi Önder
Yetiş'i...
- Pesü!
E-posta: umrtzilelk" ttnetnet.tr
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDA.NSAĞÂ:
1/ Kahn ka-
buklu. uzun
vesiyahtane- 2
li bir üzüm
cinsi. 2/ Rüt-
besiz asker...
Tamir. 3/Giy- 5
sikolu... "Se- 6
lim — " : Ya- ?
zanmız. 4/
Güzel şeylere 8
önem veren, 9
güzeli en üs-
tün ve en yüce değer
sayan kimse. 5/ Ila-
ve...Borudankolal-
makta kullanılan
bağlantı parçası...
Bir peygamber. 6/
Bir geminin ya da
uçağın izlediği yol...
Yapım. II Çıplak, 8
tüysüz... Tantal ele- 9
mentinin simgesi. 8/"— ettin göz ettin kandırdın
beni" (Türkü)... îzmir'in Selçuk ilçesinde, Aydı-
noğullan döneminden kalma ünlü cami. 9/Fatih
SultanMehmet'in şiirlerinde kullandığı mahlas...
"Her çiçekten bal eyledik / — ' y
a
saydılar bizi"
(Pir Sultan Abdal).
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Bılecik'te yetişen ve beyaz şarap yapımında
kullanılan bir üzüm cinsi. 2/ Tanmda kullanılan
azotlu gübre... "KeseB ayı" da denilen ve Avust-
ralya'dayaşayanhayvan. 3/Birsorusözü...Tele-
vizyon sözcüğünün kısa yazılışı. 4/Çin ve Japon-
ya'da oynanan bir strateji oyunu... Sovyetler Bir-
liği'nin ünlü liderlerinden biri. 5/ Bir çokluğu
oluşturan varlıklann her biri... Hatay ilinde bir ır-
mak. 6/"— Mansur": Oyuncumuz... Yapma, et-
me. 7/ Topraktan ya da hayvandan ürün sağlama
etkinliği... Baryum elementinin simgesi. 8/Şar-
kı, türkü... Çok aromalı olan yapraklan baharat
olarak kullanılan otsubir bitki. 9/Eskidençocuk-
lar okula başlarken yapılan tören.