23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN 'Lüzern'deki ve 30 yıldır Kıbns sorununa ilişkin yapılan müzakerelerdeki oyunun kurallannı bizler koymuyoruz' Söz sırası artık Kıbns halkına geldiLENİAPtVltTROPULL Müzakerelerin tiyatro perdesi, Lüzern'de gün jğarması ile indı. Şımdi söz halka, ortak vatanı- ıızın geleceğı ıçin birlıkte karar verme sorumlu- hığunun ağırlığına sahip olan Kıbnslı Rumlar ve Kıbnslı Türklere aittir. Bize sunulan bu çözümün. zamana dayanıklı oması ve Kıbns halkının yenıden maceralara sü- ruklenmemesi için ne derece iyi ya da kötü oldu- p , her iki toplumun ne ölçüde çıkarına olacağı ve ter şeyden önce gerçekten ne ölçüde birleştirici ol- dıığu sonucuna hep birlikte vatmalıyız. Ülkenin siyasi liderliği, Cumhurbaşkanı Papa- dopulosbaşkanlığında Lüzern'de kuşkusuz büyük bir mücadele verdi ve elverişsiz şartlar ve taham- mül edilemez baskılara yönelik önceden alınmış kararlan alaşağı etmeye çalıştı. Karariar çok önceden alınmışü Kararlann New York anlaşmasından çok önce dünyanın güçlüleri tarafindan alınmış olduğu ve Amerikalı yetkililerin zaman zaman yaptıklan açıklamalardan da ortaya çıktığı üzere, Tüıkiye'nin Avrupa perspektifini kolaylaştırmak amacında ol- duklan için doğal olarak bu çok zor bir şeydi. Bu- nu başardıklan görülmekte ya da en azından öyle olduğu düşünülmektedir. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan nihai planın verilraesinin hemen ardından, planı henüz görme- den ülkesinin olmazsa olmaz olarak düşündüğü şey- leri elde etmeyi başardığı için mutlu bir şekilde or- taya çıktı. Şimdi bütün bunlar, Beşincı Annan Pla- nı'na dahil edildi ve nihai çözüm planının parça- sını teşkil ediyor. Erdoğan kendini mutlu hissedi- yor. Çünkü BM Genel SekreterTne, diğer taleple- rin yanı sıra, partisinin geçen pazar günü yapılan seçimlerde Kıbns sorunu nedeniyle kaybetriği yüz- de 6 oranındaki gücün tazmin edilmesi ile ilgili ola- rak yaptığı ncası da kabul edildi. 0 halde Türki- ye Başbakanı şımdi haklı olarak, Türkıye'nin is- tedıklerıni plana dahıl etmeyi başardığından do- layı kendini zafer kazanmış olarak hissediyor. Oyunun kurallannı biz koymuyoruz Lüzern'deki ve 30 yıldır Kıbns sorununa iliş- kin olarak yapılan müzakerelerdeki oyunun ku- rallannı bizler koymuyoruz. Bu kurallan bize dünyanın güçlüleri empoze ediyorlar. Yine de bu, herhangi bir kimsenin elinde kukla olduğu- muz anlamına gelmiyor. Yeni nesillere ve bizzat vatanımıza olan yüküm- lülüğümüz, baskılar ve yabancı müdahaleler. onun ya da bunun tehditleri olmadan, bir "evet" ya da "hayır" yanıtının lehte ve aleyhteki yanlannı, bunun sonuçlannı ölçüp tartmamızı ve çok doğru karariar almamızı gerektirmektedir. Referanduma kadar olan bu üç haftada şantajcı Memler yaratmak ve olaylan yönlendirmek isteyen- lerden talebimiz budur. Kendi geleceğimıze ken- dimiz karar vermek için, bizi özgür bırakmalannı istiyonız... (Haravgi Gazetesi) (Komünist AKEL yayın organı) KABUL ETMENtN TEMEL GEREKÇELERİ Annan Planı 'na neden 'evet' ?diyeceğim ı> îlk defa Türk işgal ordulannın vatanımdan gitmesi öngörülüyor; 100 bin dolayında göçmen ilk kez köylerine geri dönecek; birçok yerleşik (Türk vatandaşı) gidecek. TAKİS AGATHOKLEUS Siyasi liderlerimiz bizi Kıbns soru- nundakı gelişmelere ilişkin soğukkanlı- lığımızı korumaya, paniğe kapılmamaya ve Beşinci Annan Planı'nı inceledikten sonra 24 Nisan'dakireferandumdae\ et ve- y a hayır konusunda karar vermeye çağı- n\or. Ben siyasi liderliği dinlemiyo- rum ve şimdıden, hiç kımseye. ne kan- ma ne de sürekli olarak bana "Oğjhım, ka- bul mu, ret mi edeeeksiıT diye soran yaş- lı anneme bağlı olmadan karanmı şimdi- den veriyorum. Birçok temel nedenden dolayı planı kabul edeceğım, yani olıım- lu oy vereceğim. Bunlardan bazılannı ak- tarmak ıstiyorum. İlk olarak Beşinci An- nan Planfnın çok ciddi bir inceleme ge- rektırmediğini, çünkü özünde öncekiler- den farklı olmadığını söylemek istiyo- nım. Bazılan dördüncüsüne kıyaslabızim çıkanmıza iyileştirildığıni söyleyebilir. Sonuç olarak neden kabul edeceğim: - ilk defa Türk işgal ordulannın vata- nımdan gitmesiyle ilgili bir öngörü var. Bana gitmeyeceklerini söylemeyiniz, çün- kü çözümle birlıkte 650 Türk askenne karşı 950 Yunan askeri adada kalacak. Tanklarla veya füze atarlarla değil, basit hafıf silahlarla. Bana bunun önemli birge- lişme olmadığını söylemeyiniz. Nasıl ol- sa daha sonrakı aşamalarda AB içinde Kıbns'tan en son yabancı askerin bile çe- kilmesi ele alınacak. - 100 bin dolayında göçmen, Kıbns Rum Yönetimi ve diğer birkaç bin göç- men ise Kıbns Türk Yönetımi altında ilk kez köylerine geri dönecek. - Birçok yerleşik (Türk vatandaşı) gi- decek. - Sahte devletin tanınması alaşağı edi- lecek, yani vatammızın bölünmesi önle- necek, Kıbnslı Rumlar ve Kıbnslı Türk- ler olarak hep birlikte yeni bir başlangıç yapabileceğiz. - Bu planı da onaylamazsak, büyükle- rin yeniden bizımle ılgüenmelen için -ta- bii eğer ilgilenirlerse- uzun yıllar geçe- cek ve o zamana kadar yerleşiklerin sa- yısı ikiye katlanacak. Hiçbir güç onlan ada- dan kovamayacak. - Bu planı da reddedersek, tek bir ge- lişme olacak: Türkiye haklı olarak ve hiç- bir sorun olmadan ÂETye girecek, bizler Avrupa'nın kara bezi olacağız. Öte yan- dan işgalin emrivakileri daimileşecek. Hepimiz bunun ne anlama geldiğini bi- lıyoruz. Tekrar ediyorum; Annan Planı ne kadar olumsuz olursa olsun, toplumun gelişimi, küreselleşme, normal birlikte yaşama ile olumsuzluklaryavaş yavaş or- tadan kalkacak. Aynı zamanda -ki bu be- nim için çok önemlidir- Kıbnslı, ekono- mik ve girişimci yetenekleriyle, bütün adada egemenliği gen kazanacak konum- dadır. Annan Planfnın öngördüklerini kazanacağımız başka bir banşçı yol ol- duğuna inanan siyasi biri varsa ben kar- şısında şapka çıkarmaya hazınm. Beni, tıpkı Füıstinlilerin yaptığı gibi dinamik bir mücadeleyle kazanabileceğimize ikna eden politik bir faktör veya dinı bir lider varsa onu izlemeye hazınm. Yeter ki o önümde olsun ve bana cesaret versin. (Alithia Gazetesi, 2 Nisan) 4 Yenilgiyi itiraf ettnek daha gerçekçf YANNtS KAPSİS (*) Bu evlilik öncesinde yaşanan bir ikıleme ben- ziyor. Evlensen de evlenmesen de pişman ola- caksın. Son 48 saatte yapılan yorumlardan çıkar- dığım sonuç, tüm bu yorumlann yanhş olduğu yönünde. Birincisi Zürih anlaşmalannın uygu- lanmamasından doğan kanşıklık. Bu benim açım- dan yanlıştır. Anlaşmanın sonucunun olumsuz ol- ması, Makarios'un düştüğü ruzak hariç turulur- sa, yeni kurulan devletin işlevsel olmamasından kaynaklanmaktadır. Annan Planı. Zürih anlaşma- sının banndırdığı bütün öğeleri kapsamaktadır. Ikincisi, bütün eksıkliklere rağmen Annan Pla- nı'nın doğuracağı sonuçlan şimdıden tahmin edebiliyoruz. Benim açımdan bu da yanlıştır. Annan'ın hazırladığı planın işlevsellik oranı yok denecek kadar azdır. Merkezi hükümetin yetki- leri çok az ve bu hükümetin kararlannın uygu- lanması için hiçbir mekanizma öngörülmüyor. İki bölgesel hükümetin kendi yetki bölgelenndeki egemenlikleri tam. Merkezi hükümetten karar çı- kıp çıkmayacağı ise şüphelidir. 'Gelişmeler şimdiden öngörülebiür' Diğer taraftan anlaşmanın önemi çok az olan maddelerinin bile iyı niyet çerçevesı içinde uy- gulanması pratik açıdan sorun ve uyumsuzluk- lar yaratacaktır. Bu nedenle sonuç kaosrur. Ge- lişmeler şimdıden öngörülebilir: Yunanistan ile Kıbns (Rum kesimı) birkaç ay içinde AB nez- dinde kötü (şımank) çocuk pozisyonuna düşe- cektir. Çok yönlü baskılara maruz kalacaklardır. Ancak Türkiye'nın AB'ye tam üyelik sürecini kontrol etmek suretiyle daha güçlü bir pozısyon- da pazarlık imkânına sahip olacaklardır. Sonuç mu? Kıbns sorunu Avrupalılann iste- memesine ve kaçınmak için her türlü çareye baş- Minnalanna rağmen AB sorununa dönüşecek- tir. O zaman da Bay Thomas VVeston kendi is- temlerini Annan'ın ağzı ile dikte ettiremeyecek. Asılsorunşurada. Hayırdemeyegücümüzye- tiyor mu? Bu sonınun gerçekçi cevabını vermek durumunda kahrsak bu durum bizi melankolık düşüncelere sevk edebilir. Tarihte ilk kez, parti- lerin seçim öncesinde milli davamız konusunda söz söylemekten kaçındığı bir seçim süreci ya- şadık. Bu olayda hem siyasi liderlenn hem de ay- dınlann ortak sorumluluğu bulunmaktadır. Bel- ki Annan Planı'na evet demek (başkalan desin) daha gerçekçi olacaktır. Kasım 2002 "de PA- SOK'un MKYK'sinde Vaso Papandreu'nun da belirttiği gibi yenilgnnizi itiraf etmek daha ger- çekçi olacaktır. (*) Eski Dışişleri Bakanı ve PASOK Millenekili (TaNea2Nisan) Çeıiren: Mıırat llem DlPLOMATLARIN GÖRÜŞÜ: AB değil Bosnaçözümü DANIEL HOVVDEN ls\içre'dekı Birleşmiş Milletler(BM)diplomat- lan Türkiye, Yunanistan ve iki Kıbns liderinin de desteğini alarak gerçek- leştirilen göriişme mara- tonu sonunda Avrupa Birliği'nin en garip ül- kesini yaratıyorlar. 30 \ıl- lık dini bölüruneden son- ra, ortaya çıkacak ülke- ye ilişkin ilk izlenim- ler en hafifdeyimle "tu- haP olacaktır. Dıplomat- lar. BM tarihinin en uzun banşı koruma görevinin gerçekleştirildiği adaya ilişkin çözüm planının, Avrupa Birliği'nden çok Bosna'yı çağnştırdığını kabul ediyorlar. Kıbrıslılar AB üyesi diğer ülkelerden çok da- ha fazla ulusal bayrama sahip olacaklar. Kıbnslı Türkler, Noel ve Paskal- ya için tatil yapmaya alı- şacak; Rum kesiminde yaşayanlarsa HazretiMu- hammed'in doğuşunu kutlamaya. Geçmışin ilk silinecek kalıntılanndan biri bayrak olacak. Bayrak tarüşması Birleşik Kıbns, yatay çizgiler taşıyan tek bir bayrak kullanacak. Bay- raktakı mavı Rumları, kırmızı Türklen, ortada- ki bakır rengı ise Fenike dilinde bakır anlamına gelen birleşmiş bir ada- yı temsil ediyor. Bazı çev- reler, en üstte hangi ren- gın konacağıyla ilgili tar- tışmalar yarattılar. Yeni Kıbns'a ilişkin diğer her şey gibi. bayrak da dün- yanın her tarafindan ge- len yüzlerce önen ara- sından uzun toplantılar sonucunda bir komıte ta- rafindan seçildi. Ulusal marş sözsüz Bu yazkı Atina Olim- piyat Oyunlan'nda ulu- sal marşlarını söyleye- rek övünecek herhangi bir Kıbnslı olmayacak, çünkü bayrak benzeri bir süreçle seçilen melodi- nin, dil konusunda sorun çıkmasını önlemek ama- cıyla sözleri olmayacak. BM'nin son planı, ada- daki iki toplumun ayn kalma isteklerinin yam sıra birleşme isteklerini de ortaya koyuyor. Birleş- miş bir Kıbns, AB'nin ülke başkanlan toplantı- sına iki lider göndere- cek. Biri Türk diğeriyse Rum tarafindan olmak üzere, her 20 ayda bir de- ğişecek bir de\let başka- nı, bir de yardımcısı ola- cak. 24 Nisan'da sandığa BM kontrolündeki ara bölgenin her iki tarafın- daki Kıbnshlar, adanın AB'ye tek bir ülke ola- rak gırebılmesıni sağla- yacak gözden geçınlmiş plan için 24 Nisan'da san- dık başına gidecekler. Üzennde karar vermek zorunda olduklan plan, çok zayıf bağlan olan iki otonom toplumu içeren tek bir devleti öngörü- yor. İki rakıbi müzakere masasına oturtmak için büyük birçaba sarf eden AB'nin genişleme süre- cinin, birliğin dolaşım ve mülkiyet haklannı ihlal eden bir devlet yaratma- sı ironiktir. AB hukuk uzmanlan ve Kıbnshlar ıçın en tartışmalı konuy- sagöçmenlerin 1974'te- ki çatışmada kaybettikle- ri evlerine dönme hakla- nnın sınırlandırılması- dır. Bazı durumlarda göç- menler, evlerini geri ta- lep etme haklannı koru- yacaklar ancak içlerinde haftada 2 günden fazla kalmama şartıyla. (Independent, 31 Mart 2004) (0212)293 19 71 yarın Söyleşi Konuşmacı: Prof. Dr. Rüçhan Arık ! 18 Mart Ü"ive?si'es öğretım Üyesi) "Selçuklu görkeminin tanıklan: Saraylar ve çiniteri" '"" ;lçukiu dtinyasaıın en onemlı rnırası olan , ,jbaö .tad Sara'yı ve çağdaşı birkaç yap, son kaz1 ve araştırmala'ia ortava çKan Tiıman kle çınışerî bakımtndan, hem Türk sanat tanhı hem 6e crtaçag resim sanatı hakkında bize yerii çığırtar açabılecek oiigıier sunuyor. 18.30 KUiTÖfi «iomara 9 rebtiirne-( ıçn davetıyî v SUNAR AKBANKKULTUR StNAT MERKEZİ ESİNTİKIREyi SADIK GÜRBÜZ Her Çarşamba Saat: 22.00 • Yakacık Ayazma Rez. Tel: 0 216 452 41 58 TANTİK CAFE & BAİN RESTAURANT HER SALI İZÇİHİN GÜNLÜÇÜ VE HER AKŞAM CANLI HALK MÜZİĞİ ISTİKLAL CAD. BALO SOK. NO:1 KAT-3 BEYOCLU www.otantikbar.tom Reıervasyon: 0 212 293 65 15 0 212 245 11 97 Cambridge ve Barselona Üniversitelerinden mezun bir yabancıdan İNGİLİZCE ve İSPANYOLCA ders verilir (0 535 519 22 97) GİŞELER AÇILIYOR. MVW ıstfest org 23. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİUALİ Dünya sinemasının en seçkin yeni filmleri, unutulmaz klasik haşyapıtlart ve usta yönetmenleri, 10-25 Nisan tarihleri arasında 23. Uluslararası İstanbul Film Festivaii'nde biraraya geliyor. 62 farklı ülkeden 2Q0'ü aşkın film. 6öz açıp kapayıncaya kadar geçecek 16 gün... 23 UiuslararaS' IstanbtiS Ftim FestfVâSsnın bıtetlen, 7 «iııı Çarfınkı saat 10 00 aar ıcıbaren, Festiveı sınemaİ3rı n.n gısele~ır.de Festıval broşuru ve film gcsten-- ç^elges Fsstıvai AKM gişelen ve IKSV Gene! Merte~ı'nüe hstnat St««jton: 00-13X1-1600- 1900-21 30 Tarr - C M.lyon TL Indavtılı 7 5 Mılyaı TL 11 00 seanslan -ertese 6 Mtıyon TL Kaftâıçı gunlen 13 30 ve 16 00 seansian Tarr 8 5 Mılyon r L hdtnmji 6 5 Mıiyon TL H u r - t ^ ga^tasın.p ıcatfalarıyia yByntanrTnştr TURKCELL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle