22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J\_ LJ J-i 1 U M\ kulturfa cumhuriyet.com.tr 15 ÇACRIŞIMLAR AYŞE EMEL MESCt 'Ara uzam'ın sırnnavannakBir kayın ormanı düşünün. Güneş batmak üzere. Ağaçlar rüzgârda ha- fif hafif salınıyor. Ormanın ortasın- daki açıklıkta, kabilenizin şamanı duruyor. Biraz sonra etrafında dola- şan görünmez cınlen davulunun içi- ne teker teker hapsettığıne, sonra bir kazın üzerine binip göğün katlanna doğru yükseldiğıne \eya dolambaç- lı yeraltı patikalannda karanlıklann bekçilenne pabuçlannı ters gıydir- diğine, kabilenin mitolojisi ve tari- hi arasındaki bağı yıneleyip gelece- ği güvence altına aldığına tanık ola- caksınız. Şu sıradan. saçı sakalı be- yazlaşmış, çelimsız adamın gözle- rindeki ateş önce tüm bedenini, son- ra yerleştiği oyun alanını, en sonun- da da rüm kabile üyelerini de kapsa- yacak biçimde uzamın bütününü sa- racak. Belkı içindeb derinlıklerden boş uzama fırlatıp attığı ve bu boş uzamı ansızın doldurm eren ımgele- ri gerçek olarak kabullennıenizde aynı inançlan paylaşmanız da rol oy- nayacak. ama onunla aramzda kuru- lan ritüel bağın sahicıhğınin tarihsel inançlann ötesınde, farklı bir evre- ne aıt olduğunu duyumsayacaksınız bellı belırsiz. Dansı, bellı bir teknik becennin (veya ilginç bir koreografik bulu- şun) verili bir uzam içınde venli bir kitleye (isterse en yetkın kostüm. de- kor, ışık, vb. olanaklarla da destek- lenerek) sergılenmesinin çok üstün- de bir şey olarak gören modern bir sanatçının içindekı 'dans eden in- san'ı tüm süslerinden soyup çınl- çıplak sahneye saldığı göstensının sahiciliğinde de benzer bir duyguya kapılacaksınız: Sizi gündelik varo- luşunuzdan alıp farkJı bir düzleme taşıyan. dennlerde bir yerde varol- duğunu sezdığmız ama adını koya- madığınız aşkın bir hakikatle bütiin- leştıren bir kanalın açıldığını hısse- deceksiniz. Görünür, gündelik ya- • Picasso'nun 1937'de Nazi uçaklan tarafından bombardıman edilen Bask kenti Guernica y Luno'yu ölümsüzleştirdiği tablosu yeni bir estetik, yeni bir biçem arayışından çok, yaşanan acılann gerisindeki gerçeğe ulaşma isteğidir sanki. Kurulu gündelik yaşamın bir gazete kupürleri derlemesi gibi siyah-beyaz-gri tonlara - büründürülmüş yalancı yap-bozunun parçaları arasından geride bir hakikat aranır. O hakikat acı bile olsa... Sanki hiçbir şey uyaramaz / İçimizdeki sessizliği / Ne söz, ne kelime. ne hiçbir şey / Gözleri getirin gözleri (Edip Cansever). şamı ve toplumun tüm kimlikkişi- lik oluşturucu kurumlannın (aile, eğitim, çeşitli toplumcullaşma örün- rüleri, vb) doğumunuzdan itıbaren her hücrenize zerk ettığı düzen, hı- yerarşı, \ b kalıplan -adı üstünde- bir 'gösteri'nin, yani 'kurgulanmış bir gerçeğin', kimilenne göre alla- nıp pullanmış bir 'yalan'ın kınp sı- zi daha derindekı bir "hakikafle buluşturması belki biraz şaşırtıcı ge- lecek. ama bunun da fazla üstünde durmayıp yaşadığınız metropolün ışıl ışıl \ irrinlerle, neon ışıklı reklam panolanyla süslenmiş sokaklannda kalabalığa kanşacak veya dar gelir- li evinizin gedikli şeref mısafiri olan o soğuk camdan yaşamınıza süzülen renklı yalanların peşınde, bir göste- nnın aslında gerçeklikten daha sahi- ci olabilecegıni, tüm sorunun farklı \ aroluş düzeyleri arasındaki du\ ar- ları yıkmak olduğunu düşünmeye- ceksiniz bile. Sahici bir bağ En arkaik düşünce ve inanç sis- temlerinden günümüze dek insa- noğlunun temel düşünsel (ve ruh- sal) sorunlanndan bın, farklı varo- luş düzlemlen arasında sahıcı bir bağ kurabılmek, bu amaçla mevcut varoluş sarmalında -geçici de olsa- kınlmalar yaratabılmektir. Bu başa- nldığında, 'doğum-ölüm-yeniden doğum' döngüsünün hâkım ve aş- kın renk olarak öne çıktığı bir kanal açılır. Söz konusu dızıye her çağda değişık anlamJar yüklense de kutsal ile kutsal-dışı algısının. ruh ıle ak- lın, insanın Zaman'a \ e Ölüm'e kar- şı mücadelesıyle sanatın buluştuğu bir 'ara uzam'dır bu kanal. Yalanı yenen sanat Ne zaman gerçek bir sanat eseri- ne baksanız veya ızlesenız, ne za- man gerçek bir şiir okusanız algıla- nnızdan hem aklınıza, hem ruhunu- za uzanan. onlan buluşturan ve be- nim adını koyamadığım, koymak kaygısını da pek taşımadığım bir gü- zel bılinmeze doğru giden bir yol açılır sanki ıçınizde (herkesin yol hantasının farkJı olabileceğini de unutmamak gerek) ve size 'gerçek budur işte\ 'bu sahicidir' dedirtir. Sergilenen izleğı, iletilen fikri, de- neyimı algılayıp anlamanın verdiği zıhınsel keyfin yanı sıra sanki söz- le ifade edılmesı zor bir sırra ermiş, derinlerınızde \ar olan, hep bildiği- nız ama nedense unuttuğunuz bir şeyle yenıden bütünleşmiş gibi olur- sunuz. Edip Cansever'in şiirlerin- de "Ben bunu biliyorum", "Bunu ben hep bilivorum" gibi dizeleri ne kadar sık, neredeyse bir laytmo- tıv gıbı kullandığını fark ettiğimde. şaşırmıştım önceleri, sonra şair yü- reğinin gündelik yaşam ekranının arkasındakı gerçeğe, aslında kendi ıçindeki o 'sırra' bakmakta olabile- ceği düştü aklıma. Picassonun 1937 "de Nazi uçakla- rı tarafından bombardıman edilen Bask kenti Guernica y Luno'yu ölümsüzleştirdiği tablosu da yeni bir estetik, yeni bir biçem arayışından çok, yaşanan acıların gerisindeki gerçeğe ulaşma isteğidir sanki. Ku- rulu gündelik yaşamın bir gazete ku- pürlen derlemesi gibi siyah-beyaz- gn tonlara büründürülmüş yalancı yap-bozunun parçaları arasından geride bir hakikat aranır. O hakikat acı bile olsa... 0 tabloyu dolduran gözler. sanatçının etrafını kuşatan yanmış yıkılmış, parçalanmış dün- ya üzennde flaş ışıklan gibi patla- yan dışa dönük bakışlarını olduğu kadar, ıçe dönük acıyı ve insanlığın kendını sorgulama gereğini de anla- tır. Sanatın sahicilıği, yaşamın yala- nını yener. aemelmesciıV; yahoo.fr ARİF DAMAR Etkinlik, Tolga Emilio Trio'nun konseriyle açılacak. Akbank Gitar Günleri başlıyor Kültür Servisi - Akbank ın düzenledıği 'Gitar Günleri' 7 Nısan günü saat 20.00'de Tolga Emilio Trio'nun konseriyle Akbank Kültür Sanat Merke- zi'nde başlayacak. Müziğin her türünden yararlanarak kendine özgü bir ton yakalayan toplu- luk. bugüne dek pek çok festi- vallere katıldı ve yanşmalarda çaldı. İspanya, İtalya, Alman- ya, Fransa ve Rusya'da konser- ler veren topluluk reperfuvann- da pek çok tuıılan banndınyor. Etkinlik kapsammda 14 Ni- san günü saat 20.00"de Bekir Küçükay müzikseverlerle bu- luşacak. 1988 yılından bu yana Istanbul Üniversıtesi Devlet Konservaruvan'nda öğretim üyeliği yapan Küçükay, 1995'te 'Sevda Türküleri'/ 1998de 'Küçükay Plays Küçükay' ad- lı albüm çalışmalannı gerçek- leştirdi. 'Gitar Günleri'nın konukla- rından bir dığeri ise Ricardo Moyano. 20 Nisan günü saat 20.00'de konser verecek olan Moyano, uluslararası gitar ya- nşmalannda birçok birinciliği- nin yanı sıra seminer ve mas- terclass çalışmalan yapıyor. 300 "den fazla parça kaydı olan sanatçı aynı zamanda öğretim üyesi. 22 Nisan günü saat 20.00"de Eduardo Baranzano nun kon- seri izlenebilecek. Uruguay gi- tar müzığınin önde gelen isim- lerinden Baranzano. İspanya Zarautz Festivali'nin sanat yö- netmenliğinin yanı sıra San Se- bastian Konservatuvan'nda öğ- retim üyeliği görevini sürdü- Eduardo Baranzano'nun konseri 22 Nisan'da. rüyor. Marco Meloni, 27 Nisan gü- nü saat 20.00'de müzikseverler- le buluşacak. Üç yüz yıl önce- sinın müziğiyle geleneksel mü- ziğin. İtalyan ve îspanyol dans- lannın barok gitarla özgün yo- rumunu Sardunya Adası'nın havasıyla bizlere getiren Melo- ni, Pans'te büyük usta Javier Hinojosa ıle uzun yıllar çalış- tı. 'Gitar Günleri' 28 Nisan günü saat 20.00'deki Hüsrev Isfendiyaroğlu'nun konsenyle sona erecek. Türkiye'de gitar festivalleri düzenleyen Isfendi- yaroğlu, 1997'de Buenos Aires Dünya Gitar Festivali'ne katıl- mıştı. Konser bilet fiyatlan tam 8 mılyon, öğrenci 4 mılyon TL olarak belirlendi. (0 212 252 35 00) Mart 2004'te çıkan edebiyat dergilerinden: Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Berfin Bahar, Dıze, E, Edebî Düşünce, Eskı, Evrensel Kültür, Hayvan, Imlâsız, Karalama, Kıtap-lık, Nıkbınlık, Ünlem, Sanat ve Hayat, Şıın Özlüyorum, Topal Kannca. Varlık, VVesvese, Tavır, Yasakme\-ve ve Yom Sanat dergilenndeki şiirleri okudum, inceledım. Ve Adam Sanat'ta yayımlanan Kenıal Durmaz'ın "Açıklığa Bir Leke Hayalde" adlı şiirını Ayın Şıın olarak değerlendirdim. Kemal Durmaz'ın ilk şiirlerini 1980'h yıllann başlannda Ankara'da çıkan Yann dergısınde okumuş \e çok sevmiş, beğenmıştım. Sonra Kemal'le tanıştık. Dost, arkadaş olduk. Biraz da benım zorlamamla şıırlennı 1987de "Dingin ve Kuşkusuz" adlı bir kıtapta toplayıp yayımladı. M.C. Anday, Cumhuriyet'te bir yazısında mealen bu ad'a okurlannın dikkatini çeken övgülü sözcükler yazdı. Ben de yıne Cumhunyet'te "Benzersiz Bir Bireysellik" başlüdı kısa bir yazı yazdım. Kemal Durmaz daha sonra genç arkadaşlan Adalet ve Osman Çutsay, Akif Kurtuluş, Mahmut Temizyürek, Enis Akın, Yücel Filizler gibi yazarlarla "Edebiyat Dostlarf * adlı bir dergı yayımladı. llen sürdüklen düşüncelerle o günkü edebiyat çevrelennı tedu-gın eden bir ta\ ır sergilediler. Sonralan aralannda anlaşmazlık çıktı. Dağıldılar. Kemal beni de arayıp sormadı. Ta 2001 yılında "Solips" adlı kitabına kadar sesi soluğu çıkmadı. Yanı tam 14 yıl sonra yenıden buluştuk ve dostluğumuz sanki hıç aksamamış gibi sürüyor. Kemal Durmaz, aradan geçen yıllarda edebiyatla. şiırle ilgısını kesmemiş. Okumalanna ara \ ermemış fakat şıirini oldukça değiştırmiş. "Dingin ve Kuşkusuz"daki kolay anlaşılırlık. açıklık yerinı gizemli bir anlatıma, kapahhğa. okunı zora sokan bir örgüye bırakmış. Şiirlerindeki anlam derinlere çekilmiş. M.C. Anday'ın "Yanyana" kıtabından sonra Kollan Bağlı Odysseus'la başlayan bir değişime benzetilebilir. Solips kitabındaki ve Adam Sanat'taki şiirindekı anlam anlaşılmıyor ancak sezilebiliyor. Çok dar bir okura seslenen şiirler. "Açıklığa Bir Leke Hayalde"de benim sezebildiğim, şairin tanık olduğu ve onu derinden etkileyen toplumsal bir olay, bir acı var. Geçmişte kalmış ama anımsadıkça sarsıldığı, yeniden yaralandığı bir hoyratlrk. bir güzelliğe kıyrm. Engels, toplumsal mesajın açıklığından yana değildir. Bir elmanın kokusu gibi belirsız olmasını önerir. O zaman daha etkın olacağını söyler. Kemal Durmaz "ın şıırinde bu kokuyu duyabılmek için çok hassas burunlar gerekiyor. PORTRE / KEMAL DURMAZ 1959 lzmır Karşıyaka doğumlu Kemal Durmaz, ortaöğrenimıni lzmir'de tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversıtesı'nde Ingiliz Edebiyatı okudu. Şiirleri, yazılan ve çevirileri 80'lerin başlanndan itibaren, Yann dergısınden başlayarak, çeşitli dergılerde yayımlanan Durmaz, 1987-1990'arasında 'Edebiyat Dostlarf dergisini hazırlayıp yayımlayan ekibin içinde yer aldı. 1987 de'Dingin ve Kuşkusuz' adlı ilk şiir kitabı, 2001 de ıse ıkınci şiir kitabı 'Solips' ve kısa bir monolog- roman olan 'Eşik' yayımlandı. AÇIKLIĞA BİR LEKE HAYALDE ışık söndü. tamam. sırtıma dokunursan buradayım. buradaydım. sırtıma dokunursan ben olurum bir eksik ne farkeder. gider kalınm yokuştan aşağı biz çizdik pencereyi açtık bir fazla perde miydi aralanan yalnız hayali duvardan akan sokağa doğru 4 delikanlıydık hergeleydik aramızda bir su şahit olundu. bize yazıldı oradaydık çiviler çaktık meydanın mihrakına yüzümüzü çizdik kaldınmtaşlanna sırdı kovuklara gürültüye belgelere ve gizlice ve aşikâr bakar dikip gözünü meydana artakalan hiç mi bayıraşağı koşan sevinçle bakar kızıl gibi pınltılı tetkik edilirse dikip gözünü çapaksız uykusuz bir ihtilali tartf eder denize inen beyaz sokak biz meydana çıktığımızda göğe baktık önce kollarımızı sıvadık hesabımız buydu yeniden yazacakbk okuduğumuz her kitabı hesabımız buydu kapısından geçerken yaşlı bir şairin sesimizin yükselmesi birden bundandı bütün istisnalan gördük oysa o yüksek kuleden yakalanmaz çocukluğuyla gizli saklı köşelerinde meydanın hep bakacak onlar arzusu hilafına yeknesak suretimiz işaretimizi kazdık ama camlara ve avuçlanna gece sessiz bir taş örter meydanı söz kendi kuraltdır yalnız uçuşunca güvercinler döner bir gün şunu yazar taşlara ve duvaıiara: bir sır duymak istiyorum sesim ses olmadan önce dokunursan yüzüme susmuş olurum hesabetmedik şehir taştı hayalimizden ve dışında kaldı hududun unutulmasın diye sayıyorum bunlan delikanlıydık unutulmasın diye bütün taframız çakıl taşiarı suyun sesine denk beyaz gömleğinde bir ışık leke sondan başa sayılırsa saydık işte şahit oldum ben itiliyordu infaz edilmiş hayat yokuşun başında bir komünist aşağıda çocuklar şehirden taşan o gündür bir ülkeye kaçan kınk tekne önünde arkasında derininde hayalde bir aşk kalıyorsa beyaz gömleğinin kollarını sıvamış meydandan denize inen dar sokağa bakıyor çocuklar aşağıda... KEMAL DURMAZ Mehmet Gümüş konseri • Kültür Servısı - Ozgün bestelenyle tanınan Mehmet Gümüş bu akşam Atatürk Kültür Merkezi'nde konser verecek. "Eatsahlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nın düzenlediği ve saat 20.00'de başlayacak olan konserde Gümüş, kendi bestelerinin yanı sıra Ordu-Fatsa türkülerini de seslendirecek. 'Kitap Fuarı ve Söyleşi Günleri' • Kültür Servisi - Özel MEF Ilköğretım Okulu'nun düzenledıği "Kıtap Fuan ve Söyleşi Günleri' bugün başlıyor. Sekiz yayınevinin geniş brr kitap lıstesiyle katılacağı 5 günlük fuar süresince çeşitli konularda 35 panel, söyleşi ve konferans gerçekleştirilecek. Aralannda Ayşenur Yazıcı, Bılgin Adalı, Çetin Öner, Erdal Oz, Betül Sayın, Muhittin Köroğlu, Zehra İpşiroğlu, Pınar Yılmazer'in de bulunduğu yazar. şaır, karikatürist ve sanatçılann konuşmacı olarak katılacaklan fuarla, öğrencılen Türk ve dünya yazınının roman. öykü. tiyatro. deneme gibi birçok yazınsal türüyle tanıştırmak amaçlanıyor. (0 212 287 69 00) Dkul' Hollanda'da gösterimde • AMSTERDAM (AA) - Sinan Çetın'in yapımcılığını üstlendiği, Okul" filminin Amsterdam'da galası yapıldı. Arena Sinemasf nda yapılan galaya. başrol oyunculanndan Cem Kılıç ıle Melissa Sözen, filmin yapım-yönetim koordinatörü Ipek Karadağ ve filmin dağıtımını üstlenen Maximum şirketinin yetkılilerı katıldı. Bu ay başından itibaren Hollanda'da 6 Avrupa ülkesıyle aynı zamanda gösterime giren "Okul'. Amsterdam. Rotterdam. Tilburg ve Arnhem kentlerinde dört hafta boyunca dört ayn sinemada sinemase\erlerle buluşacak. 'Yalnclık Paylaşılmaz7 dinletisi • Kültür Servisi - Iş Sanat Kültür Merkezi, Türk şıırinin ustalarının ölümsüz yapıtlannı müzikle buluşturan 'Şiir Dınletileri" dizisini bugün saat 20.00'de Özdemir Asaf dinletisiyle sürdürüyor. Atılla Bırkiye'nin hazırlayıp Mehmet Bırkiye'nin sahneye taşıdığı gecede. tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter, Asaf'ın şiirlennı seslendirecek. Şiirle müziğin dans ettiğı 'Yalnızlık Paylaşıhnaz' başlıklı dinletinin müzıklerinı Serdar Yalçın hazırladı.. Geceye aynca. Aylin Ateş (mezzosoprano), Kevork Tavıtyan (bariton), Şe\^al Sam, Istanbul Quartet \e Didem Başar (kanun) katılacak. Dostları Cem Karaca'yı anıyor • Kültür Servisi - Cem Karaca'nın doğum günü, yann saat 21.00'deShaft Club'da kutlanacak. Ünlü rock şarkıcısı, sanatçı dostlannın seslendıreceği şarkılarla anılacak. Gecede Cem Karaca'nın en son çalıştığı Taner Ayan. Zafer Şanlı. Nevzat Yıhnaz ve Aydın Şeref 'ten oluşan topluluk Yol Arkadaşlan, Ayhan Yener ile birlikte sahneye çıkacak. Cem Karaca'nın şarkılannın çahnacağı gecede Gür Akad, Cem Karaca ıçın yazdığı şarkısını seslendirecek. Kurtalan Ekspres ise Namus Belası ve Resımdeki Gözyaşlan gibi Karaca'nın yapıtlarının yanı sıra Gülpembe adlı şarkıyı yorumlayacak. Başkentte Roman Sempozyumu • Külütür Senisi - Kıbns, Balkanlar, Avrasya Türk Edebiyatlan Kunımu (KIBATEK) bugün ve yann Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle 'KIBATEK Roman Sempozyumu'nu gerçekleştirecek. Etkinlik Hacettepe Üniversitesi Konservatuvan Klasik Müzık Dörtlüsü'nün konseriyle başlayacak. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu'ndakı Mehmet Akif Ersoy Salonu'nda yapılacak sempozyuma Türkiye'den Adalet Ağaoğlu, Erendiz Atasü, Erhan Bener, Nazlı Eray, Alper Akçam, Mustafa Balel'in yanı sıra KKTC'den Ismail Bozkurt, Almanya'dan Yücel Feyzioğlu, Kosova'dan Hasan Mercan gibi tanınmış romancılar katılacak. Etkinlik, Üç Anadolu Grubu'nun vereceği mini konserle sona erecek. (0 312 418 7318) , ,•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle