Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J\_ LJ J-i 1 U M\ kulturfa cumhuriyet.com.tr 15
ÇACRIŞIMLAR AYŞE EMEL MESCt
'Ara uzam'ın sırnnavannakBir kayın ormanı düşünün. Güneş
batmak üzere. Ağaçlar rüzgârda ha-
fif hafif salınıyor. Ormanın ortasın-
daki açıklıkta, kabilenizin şamanı
duruyor. Biraz sonra etrafında dola-
şan görünmez cınlen davulunun içi-
ne teker teker hapsettığıne, sonra bir
kazın üzerine binip göğün katlanna
doğru yükseldiğıne \eya dolambaç-
lı yeraltı patikalannda karanlıklann
bekçilenne pabuçlannı ters gıydir-
diğine, kabilenin mitolojisi ve tari-
hi arasındaki bağı yıneleyip gelece-
ği güvence altına aldığına tanık ola-
caksınız. Şu sıradan. saçı sakalı be-
yazlaşmış, çelimsız adamın gözle-
rindeki ateş önce tüm bedenini, son-
ra yerleştiği oyun alanını, en sonun-
da da rüm kabile üyelerini de kapsa-
yacak biçimde uzamın bütününü sa-
racak. Belkı içindeb derinlıklerden
boş uzama fırlatıp attığı ve bu boş
uzamı ansızın doldurm eren ımgele-
ri gerçek olarak kabullennıenizde
aynı inançlan paylaşmanız da rol oy-
nayacak. ama onunla aramzda kuru-
lan ritüel bağın sahicıhğınin tarihsel
inançlann ötesınde, farklı bir evre-
ne aıt olduğunu duyumsayacaksınız
bellı belırsiz.
Dansı, bellı bir teknik becennin
(veya ilginç bir koreografik bulu-
şun) verili bir uzam içınde venli bir
kitleye (isterse en yetkın kostüm. de-
kor, ışık, vb. olanaklarla da destek-
lenerek) sergılenmesinin çok üstün-
de bir şey olarak gören modern bir
sanatçının içindekı 'dans eden in-
san'ı tüm süslerinden soyup çınl-
çıplak sahneye saldığı göstensının
sahiciliğinde de benzer bir duyguya
kapılacaksınız: Sizi gündelik varo-
luşunuzdan alıp farkJı bir düzleme
taşıyan. dennlerde bir yerde varol-
duğunu sezdığmız ama adını koya-
madığınız aşkın bir hakikatle bütiin-
leştıren bir kanalın açıldığını hısse-
deceksiniz. Görünür, gündelik ya-
• Picasso'nun 1937'de Nazi uçaklan tarafından bombardıman edilen Bask kenti
Guernica y Luno'yu ölümsüzleştirdiği tablosu yeni bir estetik, yeni bir biçem
arayışından çok, yaşanan acılann gerisindeki gerçeğe ulaşma isteğidir sanki.
Kurulu gündelik yaşamın bir gazete kupürleri derlemesi gibi siyah-beyaz-gri tonlara
- büründürülmüş yalancı yap-bozunun parçaları arasından geride bir hakikat aranır.
O hakikat acı bile olsa...
Sanki hiçbir şey uyaramaz / İçimizdeki sessizliği / Ne söz, ne kelime. ne hiçbir şey /
Gözleri getirin gözleri (Edip Cansever).
şamı ve toplumun tüm kimlikkişi-
lik oluşturucu kurumlannın (aile,
eğitim, çeşitli toplumcullaşma örün-
rüleri, vb) doğumunuzdan itıbaren
her hücrenize zerk ettığı düzen, hı-
yerarşı, \ b kalıplan -adı üstünde- bir
'gösteri'nin, yani 'kurgulanmış
bir gerçeğin', kimilenne göre alla-
nıp pullanmış bir 'yalan'ın kınp sı-
zi daha derindekı bir "hakikafle
buluşturması belki biraz şaşırtıcı ge-
lecek. ama bunun da fazla üstünde
durmayıp yaşadığınız metropolün
ışıl ışıl \ irrinlerle, neon ışıklı reklam
panolanyla süslenmiş sokaklannda
kalabalığa kanşacak veya dar gelir-
li evinizin gedikli şeref mısafiri olan
o soğuk camdan yaşamınıza süzülen
renklı yalanların peşınde, bir göste-
nnın aslında gerçeklikten daha sahi-
ci olabilecegıni, tüm sorunun farklı
\ aroluş düzeyleri arasındaki du\ ar-
ları yıkmak olduğunu düşünmeye-
ceksiniz bile.
Sahici bir bağ
En arkaik düşünce ve inanç sis-
temlerinden günümüze dek insa-
noğlunun temel düşünsel (ve ruh-
sal) sorunlanndan bın, farklı varo-
luş düzlemlen arasında sahıcı bir
bağ kurabılmek, bu amaçla mevcut
varoluş sarmalında -geçici de olsa-
kınlmalar yaratabılmektir. Bu başa-
nldığında, 'doğum-ölüm-yeniden
doğum' döngüsünün hâkım ve aş-
kın renk olarak öne çıktığı bir kanal
açılır. Söz konusu dızıye her çağda
değişık anlamJar yüklense de kutsal
ile kutsal-dışı algısının. ruh ıle ak-
lın, insanın Zaman'a \ e Ölüm'e kar-
şı mücadelesıyle sanatın buluştuğu
bir 'ara uzam'dır bu kanal.
Yalanı yenen sanat
Ne zaman gerçek bir sanat eseri-
ne baksanız veya ızlesenız, ne za-
man gerçek bir şiir okusanız algıla-
nnızdan hem aklınıza, hem ruhunu-
za uzanan. onlan buluşturan ve be-
nim adını koyamadığım, koymak
kaygısını da pek taşımadığım bir gü-
zel bılinmeze doğru giden bir yol
açılır sanki ıçınizde (herkesin yol
hantasının farkJı olabileceğini de
unutmamak gerek) ve size 'gerçek
budur işte\ 'bu sahicidir' dedirtir.
Sergilenen izleğı, iletilen fikri, de-
neyimı algılayıp anlamanın verdiği
zıhınsel keyfin yanı sıra sanki söz-
le ifade edılmesı zor bir sırra ermiş,
derinlerınızde \ar olan, hep bildiği-
nız ama nedense unuttuğunuz bir
şeyle yenıden bütünleşmiş gibi olur-
sunuz. Edip Cansever'in şiirlerin-
de "Ben bunu biliyorum", "Bunu
ben hep bilivorum" gibi dizeleri
ne kadar sık, neredeyse bir laytmo-
tıv gıbı kullandığını fark ettiğimde.
şaşırmıştım önceleri, sonra şair yü-
reğinin gündelik yaşam ekranının
arkasındakı gerçeğe, aslında kendi
ıçindeki o 'sırra' bakmakta olabile-
ceği düştü aklıma.
Picassonun 1937 "de Nazi uçakla-
rı tarafından bombardıman edilen
Bask kenti Guernica y Luno'yu
ölümsüzleştirdiği tablosu da yeni bir
estetik, yeni bir biçem arayışından
çok, yaşanan acıların gerisindeki
gerçeğe ulaşma isteğidir sanki. Ku-
rulu gündelik yaşamın bir gazete ku-
pürlen derlemesi gibi siyah-beyaz-
gn tonlara büründürülmüş yalancı
yap-bozunun parçaları arasından
geride bir hakikat aranır. O hakikat
acı bile olsa... 0 tabloyu dolduran
gözler. sanatçının etrafını kuşatan
yanmış yıkılmış, parçalanmış dün-
ya üzennde flaş ışıklan gibi patla-
yan dışa dönük bakışlarını olduğu
kadar, ıçe dönük acıyı ve insanlığın
kendını sorgulama gereğini de anla-
tır. Sanatın sahicilıği, yaşamın yala-
nını yener.
aemelmesciıV; yahoo.fr
ARİF DAMAR
Etkinlik, Tolga Emilio Trio'nun konseriyle açılacak.
Akbank Gitar
Günleri başlıyor
Kültür Servisi - Akbank ın
düzenledıği 'Gitar Günleri' 7
Nısan günü saat 20.00'de Tolga
Emilio Trio'nun konseriyle
Akbank Kültür Sanat Merke-
zi'nde başlayacak. Müziğin her
türünden yararlanarak kendine
özgü bir ton yakalayan toplu-
luk. bugüne dek pek çok festi-
vallere katıldı ve yanşmalarda
çaldı. İspanya, İtalya, Alman-
ya, Fransa ve Rusya'da konser-
ler veren topluluk reperfuvann-
da pek çok tuıılan banndınyor.
Etkinlik kapsammda 14 Ni-
san günü saat 20.00"de Bekir
Küçükay müzikseverlerle bu-
luşacak. 1988 yılından bu yana
Istanbul Üniversıtesi Devlet
Konservaruvan'nda öğretim
üyeliği yapan Küçükay, 1995'te
'Sevda Türküleri'/ 1998de
'Küçükay Plays Küçükay' ad-
lı albüm çalışmalannı gerçek-
leştirdi.
'Gitar Günleri'nın konukla-
rından bir dığeri ise Ricardo
Moyano. 20 Nisan günü saat
20.00'de konser verecek olan
Moyano, uluslararası gitar ya-
nşmalannda birçok birinciliği-
nin yanı sıra seminer ve mas-
terclass çalışmalan yapıyor.
300 "den fazla parça kaydı olan
sanatçı aynı zamanda öğretim
üyesi.
22 Nisan günü saat 20.00"de
Eduardo Baranzano nun kon-
seri izlenebilecek. Uruguay gi-
tar müzığınin önde gelen isim-
lerinden Baranzano. İspanya
Zarautz Festivali'nin sanat yö-
netmenliğinin yanı sıra San Se-
bastian Konservatuvan'nda öğ-
retim üyeliği görevini sürdü-
Eduardo Baranzano'nun
konseri 22 Nisan'da.
rüyor.
Marco Meloni, 27 Nisan gü-
nü saat 20.00'de müzikseverler-
le buluşacak. Üç yüz yıl önce-
sinın müziğiyle geleneksel mü-
ziğin. İtalyan ve îspanyol dans-
lannın barok gitarla özgün yo-
rumunu Sardunya Adası'nın
havasıyla bizlere getiren Melo-
ni, Pans'te büyük usta Javier
Hinojosa ıle uzun yıllar çalış-
tı. 'Gitar Günleri' 28 Nisan
günü saat 20.00'deki Hüsrev
Isfendiyaroğlu'nun konsenyle
sona erecek. Türkiye'de gitar
festivalleri düzenleyen Isfendi-
yaroğlu, 1997'de Buenos Aires
Dünya Gitar Festivali'ne katıl-
mıştı.
Konser bilet fiyatlan tam 8
mılyon, öğrenci 4 mılyon TL
olarak belirlendi.
(0 212 252 35 00)
Mart 2004'te çıkan edebiyat dergilerinden:
Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Berfin
Bahar, Dıze, E, Edebî Düşünce, Eskı,
Evrensel Kültür, Hayvan, Imlâsız,
Karalama, Kıtap-lık, Nıkbınlık, Ünlem,
Sanat ve Hayat, Şıın Özlüyorum, Topal
Kannca. Varlık, VVesvese, Tavır,
Yasakme\-ve ve Yom Sanat dergilenndeki
şiirleri okudum, inceledım. Ve Adam
Sanat'ta yayımlanan Kenıal Durmaz'ın
"Açıklığa Bir Leke Hayalde" adlı şiirını
Ayın Şıın olarak değerlendirdim.
Kemal Durmaz'ın ilk şiirlerini 1980'h
yıllann başlannda Ankara'da çıkan Yann
dergısınde okumuş \e çok sevmiş,
beğenmıştım. Sonra Kemal'le tanıştık. Dost,
arkadaş olduk. Biraz da benım zorlamamla
şıırlennı 1987de "Dingin ve Kuşkusuz"
adlı bir kıtapta toplayıp yayımladı. M.C.
Anday, Cumhuriyet'te bir yazısında mealen
bu ad'a okurlannın dikkatini çeken övgülü
sözcükler yazdı. Ben de yıne Cumhunyet'te
"Benzersiz
Bir Bireysellik" başlüdı kısa bir yazı
yazdım. Kemal Durmaz daha sonra genç
arkadaşlan Adalet ve Osman Çutsay, Akif
Kurtuluş, Mahmut Temizyürek, Enis
Akın, Yücel Filizler gibi yazarlarla
"Edebiyat Dostlarf * adlı bir dergı
yayımladı. llen sürdüklen düşüncelerle
o günkü edebiyat çevrelennı tedu-gın eden
bir ta\ ır sergilediler. Sonralan aralannda
anlaşmazlık çıktı. Dağıldılar.
Kemal beni de arayıp sormadı. Ta 2001
yılında "Solips" adlı kitabına kadar sesi
soluğu çıkmadı. Yanı tam 14 yıl sonra
yenıden buluştuk ve dostluğumuz sanki
hıç aksamamış gibi sürüyor.
Kemal Durmaz, aradan geçen yıllarda
edebiyatla. şiırle ilgısını kesmemiş.
Okumalanna ara \ ermemış fakat şıirini
oldukça değiştırmiş. "Dingin ve
Kuşkusuz"daki kolay anlaşılırlık. açıklık
yerinı gizemli bir anlatıma, kapahhğa.
okunı zora sokan bir örgüye bırakmış.
Şiirlerindeki anlam derinlere çekilmiş. M.C.
Anday'ın "Yanyana" kıtabından sonra
Kollan Bağlı Odysseus'la başlayan bir
değişime benzetilebilir. Solips kitabındaki
ve Adam Sanat'taki şiirindekı anlam
anlaşılmıyor ancak sezilebiliyor. Çok dar bir
okura seslenen şiirler. "Açıklığa Bir Leke
Hayalde"de benim sezebildiğim, şairin
tanık olduğu ve onu derinden etkileyen
toplumsal bir olay, bir acı var. Geçmişte
kalmış ama anımsadıkça sarsıldığı, yeniden
yaralandığı bir hoyratlrk. bir güzelliğe
kıyrm. Engels, toplumsal mesajın
açıklığından yana değildir. Bir elmanın
kokusu gibi belirsız olmasını önerir. O
zaman daha etkın olacağını söyler. Kemal
Durmaz "ın şıırinde bu kokuyu duyabılmek
için çok hassas burunlar gerekiyor.
PORTRE / KEMAL DURMAZ
1959 lzmır Karşıyaka
doğumlu Kemal Durmaz,
ortaöğrenimıni lzmir'de
tamamladıktan sonra Boğaziçi
Üniversıtesı'nde Ingiliz
Edebiyatı okudu. Şiirleri,
yazılan ve çevirileri 80'lerin
başlanndan itibaren, Yann
dergısınden başlayarak, çeşitli
dergılerde yayımlanan Durmaz,
1987-1990'arasında 'Edebiyat
Dostlarf dergisini hazırlayıp
yayımlayan ekibin içinde yer
aldı. 1987 de'Dingin ve
Kuşkusuz' adlı ilk şiir kitabı,
2001 de ıse ıkınci şiir kitabı
'Solips' ve kısa bir monolog-
roman olan 'Eşik' yayımlandı.
AÇIKLIĞA BİR LEKE HAYALDE
ışık söndü. tamam.
sırtıma dokunursan buradayım. buradaydım.
sırtıma dokunursan ben olurum bir eksik
ne farkeder. gider kalınm yokuştan aşağı biz çizdik
pencereyi açtık bir fazla perde miydi aralanan yalnız
hayali duvardan akan sokağa doğru
4
delikanlıydık hergeleydik aramızda bir su
şahit olundu. bize yazıldı oradaydık
çiviler çaktık meydanın mihrakına
yüzümüzü çizdik kaldınmtaşlanna sırdı kovuklara
gürültüye belgelere ve gizlice ve aşikâr bakar
dikip gözünü meydana artakalan hiç mi
bayıraşağı koşan sevinçle bakar kızıl gibi pınltılı
tetkik edilirse dikip gözünü çapaksız uykusuz
bir ihtilali tartf eder denize inen beyaz sokak
biz meydana çıktığımızda göğe baktık önce
kollarımızı sıvadık hesabımız buydu yeniden yazacakbk
okuduğumuz her kitabı hesabımız buydu
kapısından geçerken yaşlı bir şairin
sesimizin yükselmesi birden bundandı
bütün istisnalan gördük oysa o yüksek kuleden
yakalanmaz çocukluğuyla gizli saklı köşelerinde meydanın
hep bakacak onlar arzusu hilafına yeknesak suretimiz
işaretimizi kazdık ama camlara ve avuçlanna
gece sessiz bir taş örter meydanı söz kendi kuraltdır yalnız
uçuşunca güvercinler döner bir gün
şunu yazar taşlara ve duvaıiara:
bir sır duymak istiyorum sesim ses olmadan önce
dokunursan yüzüme susmuş olurum hesabetmedik
şehir taştı hayalimizden ve dışında kaldı hududun
unutulmasın diye sayıyorum bunlan
delikanlıydık unutulmasın diye bütün taframız
çakıl taşiarı suyun sesine denk beyaz gömleğinde bir ışık leke
sondan başa sayılırsa saydık işte
şahit oldum ben itiliyordu infaz edilmiş hayat
yokuşun başında bir komünist aşağıda çocuklar
şehirden taşan o gündür bir ülkeye kaçan kınk tekne önünde
arkasında derininde hayalde bir aşk kalıyorsa
beyaz gömleğinin kollarını sıvamış
meydandan denize inen dar sokağa bakıyor
çocuklar aşağıda...
KEMAL DURMAZ
Mehmet Gümüş konseri
• Kültür Servısı - Ozgün bestelenyle tanınan
Mehmet Gümüş bu akşam Atatürk Kültür
Merkezi'nde konser verecek. "Eatsahlar
Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nın
düzenlediği ve saat 20.00'de başlayacak olan
konserde Gümüş, kendi bestelerinin yanı sıra
Ordu-Fatsa türkülerini de seslendirecek.
'Kitap Fuarı ve Söyleşi Günleri'
• Kültür Servisi - Özel MEF Ilköğretım
Okulu'nun düzenledıği "Kıtap Fuan ve Söyleşi
Günleri' bugün başlıyor. Sekiz yayınevinin
geniş brr kitap lıstesiyle katılacağı 5 günlük
fuar süresince çeşitli konularda 35 panel,
söyleşi ve konferans gerçekleştirilecek.
Aralannda Ayşenur Yazıcı, Bılgin Adalı, Çetin
Öner, Erdal Oz, Betül Sayın, Muhittin
Köroğlu, Zehra İpşiroğlu, Pınar Yılmazer'in
de bulunduğu yazar. şaır, karikatürist ve
sanatçılann konuşmacı olarak katılacaklan
fuarla, öğrencılen Türk ve dünya yazınının
roman. öykü. tiyatro. deneme gibi birçok
yazınsal türüyle tanıştırmak amaçlanıyor.
(0 212 287 69 00)
Dkul' Hollanda'da gösterimde
• AMSTERDAM (AA) - Sinan Çetın'in
yapımcılığını üstlendiği, Okul" filminin
Amsterdam'da galası yapıldı. Arena
Sinemasf nda yapılan galaya. başrol
oyunculanndan Cem Kılıç ıle Melissa Sözen,
filmin yapım-yönetim koordinatörü Ipek
Karadağ ve filmin dağıtımını üstlenen
Maximum şirketinin yetkılilerı katıldı. Bu ay
başından itibaren Hollanda'da 6 Avrupa
ülkesıyle aynı zamanda gösterime giren
"Okul'. Amsterdam. Rotterdam. Tilburg ve
Arnhem kentlerinde dört hafta boyunca dört
ayn sinemada sinemase\erlerle buluşacak.
'Yalnclık Paylaşılmaz7
dinletisi
• Kültür Servisi - Iş Sanat Kültür Merkezi,
Türk şıırinin ustalarının ölümsüz yapıtlannı
müzikle buluşturan 'Şiir Dınletileri"
dizisini bugün saat 20.00'de Özdemir Asaf
dinletisiyle sürdürüyor. Atılla Bırkiye'nin
hazırlayıp Mehmet Bırkiye'nin sahneye
taşıdığı gecede. tiyatro sanatçısı Müşfik
Kenter, Asaf'ın şiirlennı seslendirecek. Şiirle
müziğin dans ettiğı 'Yalnızlık Paylaşıhnaz'
başlıklı dinletinin müzıklerinı Serdar Yalçın
hazırladı.. Geceye aynca. Aylin Ateş
(mezzosoprano), Kevork Tavıtyan (bariton),
Şe\^al Sam, Istanbul Quartet \e Didem
Başar (kanun) katılacak.
Dostları Cem Karaca'yı anıyor
• Kültür
Servisi - Cem
Karaca'nın
doğum günü,
yann saat
21.00'deShaft
Club'da
kutlanacak.
Ünlü rock
şarkıcısı,
sanatçı
dostlannın
seslendıreceği
şarkılarla
anılacak.
Gecede Cem
Karaca'nın en
son çalıştığı
Taner Ayan.
Zafer Şanlı. Nevzat Yıhnaz ve Aydın Şeref 'ten
oluşan topluluk Yol Arkadaşlan, Ayhan Yener
ile birlikte sahneye çıkacak. Cem Karaca'nın
şarkılannın çahnacağı gecede Gür Akad,
Cem Karaca ıçın yazdığı şarkısını
seslendirecek. Kurtalan Ekspres ise Namus
Belası ve Resımdeki Gözyaşlan gibi
Karaca'nın yapıtlarının yanı sıra Gülpembe
adlı şarkıyı yorumlayacak.
Başkentte Roman Sempozyumu
• Külütür Senisi - Kıbns, Balkanlar,
Avrasya Türk Edebiyatlan Kunımu
(KIBATEK) bugün ve yann Hacettepe
Üniversitesi işbirliğiyle 'KIBATEK Roman
Sempozyumu'nu gerçekleştirecek. Etkinlik
Hacettepe Üniversitesi Konservatuvan
Klasik Müzık Dörtlüsü'nün konseriyle
başlayacak. Hacettepe Üniversitesi Beytepe
Kampusu'ndakı Mehmet Akif Ersoy
Salonu'nda yapılacak sempozyuma
Türkiye'den Adalet Ağaoğlu, Erendiz Atasü,
Erhan Bener, Nazlı Eray, Alper Akçam,
Mustafa Balel'in yanı sıra KKTC'den Ismail
Bozkurt, Almanya'dan Yücel Feyzioğlu,
Kosova'dan Hasan Mercan gibi tanınmış
romancılar katılacak. Etkinlik, Üç Anadolu
Grubu'nun vereceği mini konserle sona
erecek. (0 312 418 7318) , ,•