25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2004 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Muhalifler, CHP Genel Merkezi önündeki protesto eylemlerini sürdürüyor BaykaPa 'kırmızıkart'• Polis barikatı önünde konuşan eski milletvekili Ali Haydar Şahin, hafta başında başlattıklan protesto gösterilerinin, yönetimden kendilerine bir yanıt gelene ve kurultayla ilgili bir karar alınana kadar devam edeceğini söyledi. ANKARA(Cumhuri>etBü- rosu) - Yerel seçimlerde çıkış yapamayan ve oylan gerileyen CHP'de sular durulmuyor. Par- ti yönetimini istifaya zorlamak amacıyla "sokakta eyiem" ka- ran alan bir grup muhalif, dün de genel merkez önünde CHP lideri Deniz Baykal ve parti yö- netimine "kırmızı kart" gös- terdi. CHP Genel Merkezi önün- de önceki gün başlayan pro- testo gösterileri dün de sürdü. Eski CHP Milletvekilı AK Hay- dar Şahin'in önderliğınde, el- lerinde parti bayraklan ve kır- mızı kartlar taşıyan bir grup dün genel merkez önünde Ge- nel Başkanı Deniz Baykal ve parti yönetimini protesto ede- rek istifaya çağırdı. Genel mer- kezin bulunduğu Csküp Cad- Muhaüfler, CHP lideri Deniz Baykal ve parti yönetimine "kınuzı kart" gösterdL (Fotoğraf: AA) desi'nde güvenlık önlemlerı alan çevik kuvvet, barikat ku- rarak protestoculann binanın önüne gelmelerini önledi. Ara- lannda, eski milletvekili Ali Haydar Şahın, eski Ankara îl Başkanı Mustafa Selmanpa- koğlu'nun da bulunduğu mu- halif partılilerden bırinın elin- de, "Bay kaL, ama baki kalma, Fransa'dan ders al" yazılı pan- kart taşırken grupta bulunan- lann bazıları da yakalarında "Senink ohnuyor" yazılı kokart taktı Grup, "CHP seninle re- züohryor" diye slogan attı. Ba- zıpartililerde "Atam,görkine haldeyiz, içimiz kan ağlrvor, al- 0 okun sallanmryor, sen söyle Baykal sen söyle, doğruca isti- fa eyle" şeklindeki yazdıklan şiirleri okuyarak tepkilerini di- le getirdiler. Polis barikatı önünde konu- şan Ali Haydar Şahin. hafta başında başlattıklan protesto gösterilerinin. yönetimden ken- dilerine bir yanıt gelene ve ku- rultayla ilgili bir karar alınana kadar devam edeceğini söyle- di. Protestocu grup adına bir ko- nuşma yapan Ergün Koyun da CHP'nin başansız seçim so- nuçlarına bir yenısının daha eklenmesını önlemek amacıy- la toplandıklannı belirtti. CHP yönetıminın. "AKP'nin sinsi poütikalarına karşı sustuğunu. CHP'nin köküne laf edenlere karşı bile dik duranıadığmı" öne süren Koyun. "Sayın genel başkan. siz ve yönetimleriniz- le girdiğimiz hangi seçimden birinci parti çıkük? Sizinle ba- raj altında bile kaldık. İstifa et- mekiçin daha nelerin obnasıge- rek" dedi. Açıklamanın ardından grup- takiler "çay içmek" istedikle- rini belirterek genel merkeze girmek istediler. Ancak emni- yet yetkililerinin, eski millet- vekili Ali Haydar Şahin dışın- da kimsenin partiye gireme- yeceğini söylemesi üzerine par- tililer. "Partimize biz gireme- yeceksekkim gJrecek" diye tep- ki gösterdiler. Şahin, grubu sa- kinleştirerek binaya girip yak- laşık 5 dakika kaldıktan sonra geri döndü. Binada santral gö- revlileri dışında kimsenin bu- lunmadığını belırten Şahın. yönetıcılenn "saklandıklanru" ılen sürdü. GÖREVE DÖNMESİENGELLENÎYOR CHP aday adayı valiyegizli ceza • Giresun Valisi Öner, İçişleri Bakanlığı'na bağlı çeşitli komisyonlarda görevlendirilmesi nedeniyle Giresun'a dönemiyor NİHATTIĞU GİRESUN - Genel seçim- lerde CHP'den milletvekı- li aday adayı olan, ancak sıralamaya giremeyen Gi- resun Valisi AB Haydar Öner, AKP'li vekillerin kıskacında. Yargıtay kara- nyla tekrar görevine iade edilen Öner, İçişleri Ba- kanlığı'na bağlı çeşitli ko- misyonlarda görevlendi- rilmesi nedeniyle Gire- sun"a dönemiyor. 9 Ağus- tos 2OOO'de Giresun Vali- liği'ne atanan Öner, 8 Ağustos 2002 'de milletve- kili aday adayı olmak üze- re istifa etri. Ancak CHP'den aday adayı olan Vali Öner sıralamaya gire- medi. Yasal görevine iade edilmesi gereken Öner, AKP hükümetince merke- ze alındı. Öner, 28 Ekim'de Yargıtay karany- la yeniden görevine iade edildi. 28 Mart seçimleri öncesinde Öner, AKP Gi- resun milletvekilleri Nu- rettin Canikti. Hasan Ay- dın, AK Temür ve Adem Tath'nın talepleri doğrul- tusunda 20 Şubat'ta tçişle- ri Bakanlığı bünyesinde kurulan bir komisyonda geçici olarak görevlendi- rildi. 1 Nisan'da Giresun'a dönmesi beklenen Vali Öner'in görev süresi 3 ay daha uzatüdı. Karara tep- ki göstererek, 4.5 ay sü- reyle görev yaptığı kent- ten uzaklaştınldığını anla- tan Vali Öner, "Görevlen- diriktiğim komisyonda gö- rev sürem doldu ve rapor tamamlandL Ancak bu se- fer Avnıpa Birhği sürecine katkı saglayan bir başka komisyon kurularak ora- da göre\ lendirilmem sağ- landT dedi. Öner, Gire- sun'daki görevine dönmek isterken uygulama de\ leti de zarara sokuyor. Geçici olarak görevlendirilen Öner'e maaşının yanı sıra harcırah ödeniyor ve araç tahsis edilivor. Esenyurtiulann kültür ve sanat yeteneklerini geliştirdiği merkez eski Belediye Başkanı Çapan döneminde açümtşn. Esenyurt'ta AKP'li başkanın uygulaması huzursuzluk yarattı Kursiyerler kapıda kaldı Istanbul Haber Servisi - Esen- yurt'ta yaklaşık 12 yıldır 16 ayn sanat dalında Esenyurtlulara eği- tim veren Esenyurt Belediyesi Kül- tür Merkezi 'nde kursiyerler dün sa- bah saatlennde merkeze alınmadı. Esenyurt'un AKP'li yeni Bele- diye Başkanı Necmettin Kadıoğlu ve ekibinin ilk uygulaması Esen- yurt Belediyesi Kültür Merkezi'nde huzursuzluk yaratmak oldu. Eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'ın faaliyete geçir- diği, işsiz, öğrenci. e\ r kadını Esen- yurtiulann kültür ve sanat yetenek- lennin geliştinldığı, tngilizce, bil- gisayar, muhasebe gıbi kurslar ve- rilen merkeze kursıyerler dün sa- bah saatlerinde aluımadı. Beledi- ye zabıtalan, belediye yönetimi- nin talimatı olduğunu ve bu ne- denle öğrencilerin içeri alınmaya- cağıru duyurdu. Olayı öğrenen öğrenci velilen- nın ve Esenyurtlu yurttaşlann da Kültür Merkezi önünde toplanma- sı üzerine. yaklaşık 500 kişilik grup. zabıta tarafından kordona alındı. Yerel başında çalışan gazetecile- rin olay yennden görüntü almala- n engellendi. Çoğunluğu gençler- den oluşan kursiyerler, "Dünûn\a- roşu olan Esenyurt bugün bu kül- tür merkezi sayesinde resim sergj- leriyle, konserlerie,tiyatrooyunla- n ve konferanslarla anılmaya baş~ Iandı. Varoş olmaya razı olmadığı- mız gibi. sosyal anbamda getişmenu- ze engel olmaya çabşanlara da kar- şı çıkacagız" dedıler. Kültür Merkezi çahşanlarmın te- lefonla ulaştıklan Esenyurt Bele- diye Başkanı Necmettin Kadıoğlu, kendısinin böyle bir talimatı olma- dığım, olayın biryanlış anlaşılma- dan kaynaklandığını söyledi. Kursiyerler ıçen alınarak eğiti- me öğle saatlenne doğru başlandı. Eski TRT Genel Müdürü Yener, hakkındaki iddialan reddederken hükümetin baskısını anlattı: AKP kendi televizyonımu istediBAHAR TANRISE\'ER ANKARA - Eski TRT Genel Müdürü Yücel Yener. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) hakkın- daki saptamalanna karşıhk, görev süre- sı boyunca rüm kararlan ilgili kurullar- da aldıklanm, kişisel bir tasarrufta bulun- madığını bildirdi. Eski TRT Genel Mü- dirü Yücel Yener, kurumda gerçekleştir- dği çalışmalar, AKP iktidannın baskısı sonucu istifa etmesi ve Cumhurbaşkan- lığı DDK'nin yaptığı incelemeyle ilgili sorulanmızı yamtladı. TRT Genel Mü- dirü Şenol Demiröz'ün göreve gelir gel- nez, geçmişi kötüledığine işaret eden ^tener, haber kanalı yaptıklan TRT 2'nin değiştirilmek istenmesine tepki gösterdi. "^ener. "Daha önce yapdmış bir işi boza- nk, bir şey yapmaya çalışmanın mann- ğnı anlayamıyorum" dedi. Kurumda 13 kadın yöneticinin görev- cn ahnması ve Demiröz'ün buna ge- rkçe olarak "geçimsizdiler'' açıklaması- n yapmasını da eleştiren Yener, bazı jrogramlann yayından kaldınlmasına vinelik olarak da şöyle konuştu: "Çok iyi bir seyirci Iddesini yakalamış pvgramİann kaldınlmasuu yadırgadun. HT, reyting sıralamasında 9. sıralara öştü. Sanıarrvolu \« Flash TV'nin bile ge- Bhıde kaldL Reyting bizinı zamanımız- da da çok önemli değildi ama mesajınra vermekiçinizteyiciyeulaşmalısıııız. Rey- ting benim umurumda değıl' diyemezsi- niz. TRT'nin yeni yayın dönemine başla- dığı 15 Mart'tan bu yana geldiği nokta be- ni umutsuzluğa götürdü. Ben ayrüdığon- da TRT, 3 büyük tele\izyon arasındav dL Kamu ya>ıncılığu objektif habercilik. so- rumlu yayıncıhk, ulusal çıkarlardan ya- na olma ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermeden, TRT'nin izlenme oranlannı artürmışük.'* TRT'de "deMİm" yaptıklannı savunan tarafsızlığmdan hiçbir hükümet döne- minde ödün vermediğini belirten Yener, AKP iktidan nedeniyle yaşadığı baskıyı şöyle anlattı: tt Kişileri,sunuculan,prog- ramlann içeriklenni beğenmediler. Ken- di dünya görüşleri doğnıltusunda bir te- le\izyon isteme> e cesaret ettiler. Ben taviz vennedim ama onlar pek tahammüllü çıkmadüar. İş ö\1e bir noktaya geldi ki ar- nk huzurlu, rahat çahşıp kununa fayda- b olacak bir konumda olnıadığımı gördüm. O yüzden en azmdan kurumun \ıpran- maması için istifamı verdim ve çeküdim. • AKP'nin kurum içindeki baskısının kendisi aynldıktan sonra çok açık belli olduğunu vurgulayan eski TRT Genel Müdürü Yücel Yener, "Son bir-iki aydır TRT haberleri tartışılır hale geldi" dedi. Yener, "Protokol haberciligini terketmiş- tik. Son 1-2 avdır tekrar protokol haber- cüiği horÜadL TRT haberleritartişıhr ha- le geldL Bizim dönemimizde haberlerle il- gili en ufak bir eleştiri almadık biz. Şim- dl sendikalar, partiler, srvil toplum ör- güfleri herkes bağunyor" dedi. Türki- ye'nin TRT'ye gereksınimi olduğunu an- latan Yener, kurumun yıpranmaması ge- rektiğini söyledi. Kurumun özerkliği ve Ben aynldıktan sonraki uygulamalarda baskı çok açık belli oldu." Cumhurbaşkanlığı DDK'nin raporu- nu hazırlarken, kendisinin görüşüne baş- vurmadığını anlatan Yener. şöyle konuş- tu: "400 bin liralık ayakkabı boyası para- sı aldığım gibi hesaplar yapmışlar. O tür harcamalann yanhşhkla kurumun har- camasına girdiğini bile bile bunlan gün- deme getirmişler. De\ let bana 400 trüyon liralık kurum bütçesini emanet etmiş,400 bin Hranın lan mı olur? Ben 400 bin lira- ya mı tenezzül edeceğim? Bu tür şeyleri yazmak ayıpür." Tanıtım bütçesinin yalnızca genel mü- düre ait olmadığını. yönetim kurulu. ge- nel müdür yardımcılan, daire başkanlan \ e müdürlerin harcamalanm da kapsadı- ğını belirten Yener. 'Tsulsüzlük varsa he- sabmıvairim. Amabu kadarharcamayap- ü diye eleştirmenin anlamı yok. Bu harca- mayı devletin her kurumu yapıyor" dedi. Gizli raporun Cumhurbaşkanlığı'mn internet sayfasında yayımlanmasını ana- yasal haklanna aykın bularak Cumhurbaş- kanlığı Genel Sekreterliği'ne suç duyu- rusunda bulunduğunu anımsatan Yener, konuyu rekabet hukuku açısından da ın- celediklerini, bu konuda da bir başvuru yapabileceğını bildirdi. Görev süresi bo- yunca yayın işlevini gerektiği gibi yerine getırdiklerini belirten Yener. TRT'nin son 5 yıldır sürekli kâr etriğini anımsattı. Ye- ner, şunlan söyledi: "Birtaknnidari vema- li konularda hatalanmız olnıuş olabilir ama bunlann hiçhiri kasıtta ve hukuksuz- luk olarak \apılmış değil. Çünkü kurum- daki tüm işjemler ilgili kurullann karam- la gerçekleştirildi Benim kişisel bir tasar- rufum olmadı. Bazı konularda hatala- nmız olabilir onun da hesabuu her plat- formda auumız açık veririz." Muhalefet yüzde 80'i aştı Siyasette "Başarısızlıgın mazereti yoktur" denir. Ama, siyasetçilerin becerisi de tam bu noktada başlamaz mı? Parti liderlerinin seçim değerlendirmelerine bakarsak, kaybeden yok. CHP lideri Deniz Baykal da, sonuçları değertendirirken "aslında" oy oranlannı arttırdıklarını söyledi. Bu açıklamalar bazı yurttaşlan çileden çıkardı. Izmir'den arayan bir okurumuz, Baykal'a tepki gösterirken dertleşmek isteyen okurlanmız için bir "terapi hattı" açmamızı önerdi... TBMM kulislerinde de Baykal'ın açıklamaları yankı buldu. Bazı milletvekilleri muzip bir ifadeyle birbirlerini kutlarken bir milletvekilı "Valla, seçim bölgemde sopayı ben yedim" dedi. Bir başka milletvekili de, Baykal'ın seçimlerden önce "Karşımızda çok güçlü bir iktidar var. Bu koşullarda muhalefetin aldığı oylara 10 puan eklenmeli" sözlerini anımsattı: "Bu durumda bizim oylarımız aslında yüzde 36 demek. MHP'nin oyu yüzde 20, DYP'nin oyu da yüzde 20. SHP'nin oyunu da yüzde 10 saymak lazım. Yani, muhalefet yüzde 80'i geçti. İktidar aslında meşruiyetini yitirdi. Habehniz yok." Bir başka milletvekili de, sözü Tarhan Erdem'in ünlü anketine getirdi: "Genel başkanın açıklamasından sonra, Tarhan Erdem de rahatladı. O da, arayanlara, Baykal başanlı olduysa ben de oldum, diyormuş." Reklam için söyledik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şubat ayı içinde katıldığı bir televizyon programında açık açık yerel seçimlerde yüzde 50'nin üzerinde oy beklediklerini açıklamıştı. Ancak seçim sonunda partinin oylan yüzde 42'de kaldı. Düş kınklığı, seçim akşamı AKP Genel Merkezi önünde toplanan partililerin yüzlerine de yansıdı. Partililer sık sık birbirlerine dönerek "Yüzde 50'yı geçemedik mi" diye sordular. AKP milletvekilleri ise ısrarla seçimler öncesinde oran teleffuz etmediklerini, yüzde 34' ün üzerındeki her oyun kendileri için başan olduğunu dile getirdiler. En samimi itiraf ise "sözünü esirgemeyen" AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'dan geldi. Yarbay, "partinin oylarının yüzde 42'de kaldığı, yüzde 50 hedefinin tutturulamadığını" anımsatmamız üzerine, "Biz o rakamı zaten rüzgâr yakalamak için, reklam için ortaya atmıştık" dedi. Sahi seçimi kaybetmek ne demek? CHP Izmir milletvekilleri seçimden sonra tam kadro Meclis kulislerindeydi. Seçim kaybeden illerin bazı milletvekilleri Izmır'e yerleşme planlarından söz ederken Izmir millletvekilleri kutlamalart kabul ediyordu. Ali Rıza Bodur seçim kaybetmiş illerin milletvekillerine de laf atıyordu: "Sahi, seçim kaybetmek ne demek? Nasıl bir duygu?" Ankara milletvekilleri mahcuptu. Gülsüm Bilgehan, "Vallahi ben kazandım. Çankaya'yı aldık. Ayrıca, Elmadağ'a gitmiştim. Orayı da kazandık" dedi. Karşılıklı atışmalar arasında sohbet sürerken Bilgehan, "kendilerine oy vermeyen tavuklar dan yakındı: "Bir beldeye gittik. Çok güzel konvoy yaptık, beldedeki herkes konvoydaydı. Sokaklarda sadece tavuklar vardı. El sallayacağımız kimse yoktu. Orayı kaybettik. Tavuklar oy vermedi." Ankara milletvekillerinden Yakup Kepenek, "Ben Hemşin doğumluyum. Orada 50 yıldır ilk defa seçim aldık" diyerek "doğum yerindeki başan tesellisine" dikkat çekti. CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek de, "kazanan "lardan biri olarak gururluydu: "Ben hiç CHP'Iİ olmayan toprağa basmıyorum. Istanbul'da Kadıköy'den yola çıktım, uçağa bindim. Ankara'ya Çankaya 'ya geldim. Akşam da Mersin'e gideceğim. Karayolu kullanmıyorum." Bir darbe Yılmaz'dan, bir darbe hırsızdan 1982 askeri darbesinın ardından siyaset sahnesine çıkan ANAP'ın yükselişi kadar, düşüşü de hızlı oldu. Mesut Yılmazın liderliği döneminde sürekli oy yitiren ANAP'ın düşüşü, son Genel Başkan Nesrin Nas döneminde de sürdü. Eski Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın da partisinin kaderiyle ilgilenmediği ortaya çıktı. Yılmaz, seçimlerde oy kullanmak yerine, Dubai'ye tatile gitmeyi yeğledi. Bir darbe seçmenden, bir darbe eski lıderlerinden yiyen ANAP yöneticılerinin başına gelenler daha bitmemişti. Sabah genel merkeze_geldiklerinde ilk liderleri Turgut Özal'ın büstünde "bir şeylerin" eksik olduğunu fark ettiler. Hırsız, özal'ın gözlüğünü çalmıştı. Daha önce de, partinin muhasebecısi kasayı boşaltmıştı. Eskiler, "Düşmeye gör" derler ya, ANAP da "düştü" ve acıların partisi" oldu... 'Faili meçhul' açıklamasının hesabı sorulsun... Geçen günlerde TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt adına gazetemize gönderilen bir açıklamanın ardından ilginç bir skandal ortaya çıkmıştı. Bozkurt, açıklamayı kendisinin yazmadığını, o gün Ankara dışında olduğunu söyledi. Bozkurt, son aşamada "itirazları olsa da, açıklamanın altına imza atabileceğini" bildirdi. Aynı açıklama, kadrolaşma konusunda haberlerin yer aldığı Gözcü gazetesine de gönderilmişti. Saygı Öztürk'e konuşan Bozkurt, "Ben yazının basın meslek ilkeleriyle bağdaşıp bağdaşmadığını gazetecilere öğretecek değilim. Ben bir açıklama yapacaksam, somut olayları ortaya koyarım. Arkadaşlar kendilerince edebiyat yapmak istiyorlar. Böyle şey olmaz" diyordu. "Birilerinin" TBMM'de "genel sekreter" adına açıklama yapabilmesi vahim bir durum. öyle ya, bir gün gelir "altına imza atamayacağınız" açıklamalar da yapılabilir. CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç, bir soru önergesiyle bu konuyu TBMM gündemine taşıdı. Koç, Annç'a şu sorulan yöneltti: "Eğer haber doğru ise, Genel Sekreter Bozkurt'un imzasını kullanan TBMM bürokratlan hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Eğer açılmadı ise, açıkça yasalara aykın olan bu işlemi yapanlar hakkında soruşturma açıtmamasının gerekçeleri nedir? Başkan müşavirliğine atadığınız bir bürokratın Atatürk e hakaret içeren kitabını habeheştiren bir gazeteyi Meclis'in manevi şahsiyetine saygısızlıkla suçlamanız anayasanın basın özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmakta mıdır?" Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcumöttiK'tnet.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle