Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 NİSAN 2004 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Muhalifler, CHP Genel Merkezi önündeki protesto eylemlerini sürdürüyor
BaykaPa 'kırmızıkart'• Polis barikatı önünde
konuşan eski milletvekili
Ali Haydar Şahin, hafta
başında başlattıklan
protesto gösterilerinin,
yönetimden kendilerine bir
yanıt gelene ve kurultayla
ilgili bir karar alınana
kadar devam edeceğini
söyledi.
ANKARA(Cumhuri>etBü-
rosu) - Yerel seçimlerde çıkış
yapamayan ve oylan gerileyen
CHP'de sular durulmuyor. Par-
ti yönetimini istifaya zorlamak
amacıyla "sokakta eyiem" ka-
ran alan bir grup muhalif, dün
de genel merkez önünde CHP
lideri Deniz Baykal ve parti yö-
netimine "kırmızı kart" gös-
terdi.
CHP Genel Merkezi önün-
de önceki gün başlayan pro-
testo gösterileri dün de sürdü.
Eski CHP Milletvekilı AK Hay-
dar Şahin'in önderliğınde, el-
lerinde parti bayraklan ve kır-
mızı kartlar taşıyan bir grup
dün genel merkez önünde Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal ve
parti yönetimini protesto ede-
rek istifaya çağırdı. Genel mer-
kezin bulunduğu Csküp Cad-
Muhaüfler, CHP lideri Deniz Baykal ve parti yönetimine "kınuzı kart" gösterdL (Fotoğraf: AA)
desi'nde güvenlık önlemlerı
alan çevik kuvvet, barikat ku-
rarak protestoculann binanın
önüne gelmelerini önledi. Ara-
lannda, eski milletvekili Ali
Haydar Şahın, eski Ankara îl
Başkanı Mustafa Selmanpa-
koğlu'nun da bulunduğu mu-
halif partılilerden bırinın elin-
de, "Bay kaL, ama baki kalma,
Fransa'dan ders al" yazılı pan-
kart taşırken grupta bulunan-
lann bazıları da yakalarında
"Senink ohnuyor" yazılı kokart
taktı Grup, "CHP seninle re-
züohryor" diye slogan attı. Ba-
zıpartililerde "Atam,görkine
haldeyiz, içimiz kan ağlrvor, al-
0 okun sallanmryor, sen söyle
Baykal sen söyle, doğruca isti-
fa eyle" şeklindeki yazdıklan
şiirleri okuyarak tepkilerini di-
le getirdiler.
Polis barikatı önünde konu-
şan Ali Haydar Şahin. hafta
başında başlattıklan protesto
gösterilerinin. yönetimden ken-
dilerine bir yanıt gelene ve ku-
rultayla ilgili bir karar alınana
kadar devam edeceğini söyle-
di. Protestocu grup adına bir ko-
nuşma yapan Ergün Koyun da
CHP'nin başansız seçim so-
nuçlarına bir yenısının daha
eklenmesını önlemek amacıy-
la toplandıklannı belirtti. CHP
yönetıminın. "AKP'nin sinsi
poütikalarına karşı sustuğunu.
CHP'nin köküne laf edenlere
karşı bile dik duranıadığmı"
öne süren Koyun. "Sayın genel
başkan. siz ve yönetimleriniz-
le girdiğimiz hangi seçimden
birinci parti çıkük? Sizinle ba-
raj altında bile kaldık. İstifa et-
mekiçin daha nelerin obnasıge-
rek" dedi.
Açıklamanın ardından grup-
takiler "çay içmek" istedikle-
rini belirterek genel merkeze
girmek istediler. Ancak emni-
yet yetkililerinin, eski millet-
vekili Ali Haydar Şahin dışın-
da kimsenin partiye gireme-
yeceğini söylemesi üzerine par-
tililer. "Partimize biz gireme-
yeceksekkim gJrecek" diye tep-
ki gösterdiler. Şahin, grubu sa-
kinleştirerek binaya girip yak-
laşık 5 dakika kaldıktan sonra
geri döndü. Binada santral gö-
revlileri dışında kimsenin bu-
lunmadığını belırten Şahın.
yönetıcılenn "saklandıklanru"
ılen sürdü.
GÖREVE DÖNMESİENGELLENÎYOR
CHP aday adayı
valiyegizli ceza
• Giresun Valisi Öner, İçişleri Bakanlığı'na
bağlı çeşitli komisyonlarda görevlendirilmesi
nedeniyle Giresun'a dönemiyor
NİHATTIĞU
GİRESUN - Genel seçim-
lerde CHP'den milletvekı-
li aday adayı olan, ancak
sıralamaya giremeyen Gi-
resun Valisi AB Haydar
Öner, AKP'li vekillerin
kıskacında. Yargıtay kara-
nyla tekrar görevine iade
edilen Öner, İçişleri Ba-
kanlığı'na bağlı çeşitli ko-
misyonlarda görevlendi-
rilmesi nedeniyle Gire-
sun"a dönemiyor. 9 Ağus-
tos 2OOO'de Giresun Vali-
liği'ne atanan Öner, 8
Ağustos 2002 'de milletve-
kili aday adayı olmak üze-
re istifa etri. Ancak
CHP'den aday adayı olan
Vali Öner sıralamaya gire-
medi. Yasal görevine iade
edilmesi gereken Öner,
AKP hükümetince merke-
ze alındı. Öner, 28
Ekim'de Yargıtay karany-
la yeniden görevine iade
edildi. 28 Mart seçimleri
öncesinde Öner, AKP Gi-
resun milletvekilleri Nu-
rettin Canikti. Hasan Ay-
dın, AK Temür ve Adem
Tath'nın talepleri doğrul-
tusunda 20 Şubat'ta tçişle-
ri Bakanlığı bünyesinde
kurulan bir komisyonda
geçici olarak görevlendi-
rildi. 1 Nisan'da Giresun'a
dönmesi beklenen Vali
Öner'in görev süresi 3 ay
daha uzatüdı. Karara tep-
ki göstererek, 4.5 ay sü-
reyle görev yaptığı kent-
ten uzaklaştınldığını anla-
tan Vali Öner, "Görevlen-
diriktiğim komisyonda gö-
rev sürem doldu ve rapor
tamamlandL Ancak bu se-
fer Avnıpa Birhği sürecine
katkı saglayan bir başka
komisyon kurularak ora-
da göre\ lendirilmem sağ-
landT dedi. Öner, Gire-
sun'daki görevine dönmek
isterken uygulama de\ leti
de zarara sokuyor. Geçici
olarak görevlendirilen
Öner'e maaşının yanı sıra
harcırah ödeniyor ve araç
tahsis edilivor.
Esenyurtiulann kültür ve sanat yeteneklerini geliştirdiği merkez eski Belediye Başkanı Çapan döneminde açümtşn.
Esenyurt'ta AKP'li başkanın uygulaması huzursuzluk yarattı
Kursiyerler kapıda kaldı
Istanbul Haber Servisi - Esen-
yurt'ta yaklaşık 12 yıldır 16 ayn
sanat dalında Esenyurtlulara eği-
tim veren Esenyurt Belediyesi Kül-
tür Merkezi 'nde kursiyerler dün sa-
bah saatlennde merkeze alınmadı.
Esenyurt'un AKP'li yeni Bele-
diye Başkanı Necmettin Kadıoğlu
ve ekibinin ilk uygulaması Esen-
yurt Belediyesi Kültür Merkezi'nde
huzursuzluk yaratmak oldu. Eski
Esenyurt Belediye Başkanı Dr.
Gürbüz Çapan'ın faaliyete geçir-
diği, işsiz, öğrenci. e\
r
kadını Esen-
yurtiulann kültür ve sanat yetenek-
lennin geliştinldığı, tngilizce, bil-
gisayar, muhasebe gıbi kurslar ve-
rilen merkeze kursıyerler dün sa-
bah saatlerinde aluımadı. Beledi-
ye zabıtalan, belediye yönetimi-
nin talimatı olduğunu ve bu ne-
denle öğrencilerin içeri alınmaya-
cağıru duyurdu.
Olayı öğrenen öğrenci velilen-
nın ve Esenyurtlu yurttaşlann da
Kültür Merkezi önünde toplanma-
sı üzerine. yaklaşık 500 kişilik grup.
zabıta tarafından kordona alındı.
Yerel başında çalışan gazetecile-
rin olay yennden görüntü almala-
n engellendi. Çoğunluğu gençler-
den oluşan kursiyerler, "Dünûn\a-
roşu olan Esenyurt bugün bu kül-
tür merkezi sayesinde resim sergj-
leriyle, konserlerie,tiyatrooyunla-
n ve konferanslarla anılmaya baş~
Iandı. Varoş olmaya razı olmadığı-
mız gibi. sosyal anbamda getişmenu-
ze engel olmaya çabşanlara da kar-
şı çıkacagız" dedıler.
Kültür Merkezi çahşanlarmın te-
lefonla ulaştıklan Esenyurt Bele-
diye Başkanı Necmettin Kadıoğlu,
kendısinin böyle bir talimatı olma-
dığım, olayın biryanlış anlaşılma-
dan kaynaklandığını söyledi.
Kursiyerler ıçen alınarak eğiti-
me öğle saatlenne doğru başlandı.
Eski TRT Genel Müdürü Yener, hakkındaki iddialan reddederken hükümetin baskısını anlattı:
AKP kendi televizyonımu istediBAHAR TANRISE\'ER
ANKARA - Eski TRT Genel Müdürü
Yücel Yener. Cumhurbaşkanlığı Devlet
Denetleme Kurulu'nun (DDK) hakkın-
daki saptamalanna karşıhk, görev süre-
sı boyunca rüm kararlan ilgili kurullar-
da aldıklanm, kişisel bir tasarrufta bulun-
madığını bildirdi. Eski TRT Genel Mü-
dirü Yücel Yener, kurumda gerçekleştir-
dği çalışmalar, AKP iktidannın baskısı
sonucu istifa etmesi ve Cumhurbaşkan-
lığı DDK'nin yaptığı incelemeyle ilgili
sorulanmızı yamtladı. TRT Genel Mü-
dirü Şenol Demiröz'ün göreve gelir gel-
nez, geçmişi kötüledığine işaret eden
^tener, haber kanalı yaptıklan TRT 2'nin
değiştirilmek istenmesine tepki gösterdi.
"^ener. "Daha önce yapdmış bir işi boza-
nk, bir şey yapmaya çalışmanın mann-
ğnı anlayamıyorum" dedi.
Kurumda 13 kadın yöneticinin görev-
cn ahnması ve Demiröz'ün buna ge-
rkçe olarak "geçimsizdiler'' açıklaması-
n yapmasını da eleştiren Yener, bazı
jrogramlann yayından kaldınlmasına
vinelik olarak da şöyle konuştu:
"Çok iyi bir seyirci Iddesini yakalamış
pvgramİann kaldınlmasuu yadırgadun.
HT, reyting sıralamasında 9. sıralara
öştü. Sanıarrvolu \« Flash TV'nin bile ge-
Bhıde kaldL Reyting bizinı zamanımız-
da da çok önemli değildi ama mesajınra
vermekiçinizteyiciyeulaşmalısıııız. Rey-
ting benim umurumda değıl' diyemezsi-
niz. TRT'nin yeni yayın dönemine başla-
dığı 15 Mart'tan bu yana geldiği nokta be-
ni umutsuzluğa götürdü. Ben ayrüdığon-
da TRT, 3 büyük tele\izyon arasındav dL
Kamu ya>ıncılığu objektif habercilik. so-
rumlu yayıncıhk, ulusal çıkarlardan ya-
na olma ilkelerinden hiçbir zaman taviz
vermeden, TRT'nin izlenme oranlannı
artürmışük.'*
TRT'de "deMİm" yaptıklannı savunan
tarafsızlığmdan hiçbir hükümet döne-
minde ödün vermediğini belirten Yener,
AKP iktidan nedeniyle yaşadığı baskıyı
şöyle anlattı:
tt
Kişileri,sunuculan,prog-
ramlann içeriklenni beğenmediler. Ken-
di dünya görüşleri doğnıltusunda bir te-
le\izyon isteme> e cesaret ettiler. Ben taviz
vennedim ama onlar pek tahammüllü
çıkmadüar. İş ö\1e bir noktaya geldi ki ar-
nk huzurlu, rahat çahşıp kununa fayda-
b olacak bir konumda olnıadığımı gördüm.
O yüzden en azmdan kurumun \ıpran-
maması için istifamı verdim ve çeküdim.
• AKP'nin kurum içindeki baskısının kendisi
aynldıktan sonra çok açık belli olduğunu
vurgulayan eski TRT Genel Müdürü Yücel
Yener, "Son bir-iki aydır TRT haberleri
tartışılır hale geldi" dedi.
Yener, "Protokol haberciligini terketmiş-
tik. Son 1-2 avdır tekrar protokol haber-
cüiği horÜadL TRT haberleritartişıhr ha-
le geldL Bizim dönemimizde haberlerle il-
gili en ufak bir eleştiri almadık biz. Şim-
dl sendikalar, partiler, srvil toplum ör-
güfleri herkes bağunyor" dedi. Türki-
ye'nin TRT'ye gereksınimi olduğunu an-
latan Yener, kurumun yıpranmaması ge-
rektiğini söyledi. Kurumun özerkliği ve
Ben aynldıktan sonraki uygulamalarda
baskı çok açık belli oldu."
Cumhurbaşkanlığı DDK'nin raporu-
nu hazırlarken, kendisinin görüşüne baş-
vurmadığını anlatan Yener. şöyle konuş-
tu: "400 bin liralık ayakkabı boyası para-
sı aldığım gibi hesaplar yapmışlar. O tür
harcamalann yanhşhkla kurumun har-
camasına girdiğini bile bile bunlan gün-
deme getirmişler. De\ let bana 400 trüyon
liralık kurum bütçesini emanet etmiş,400
bin Hranın lan mı olur? Ben 400 bin lira-
ya mı tenezzül edeceğim? Bu tür şeyleri
yazmak ayıpür."
Tanıtım bütçesinin yalnızca genel mü-
düre ait olmadığını. yönetim kurulu. ge-
nel müdür yardımcılan, daire başkanlan
\ e müdürlerin harcamalanm da kapsadı-
ğını belirten Yener. 'Tsulsüzlük varsa he-
sabmıvairim. Amabu kadarharcamayap-
ü diye eleştirmenin anlamı yok. Bu harca-
mayı devletin her kurumu yapıyor" dedi.
Gizli raporun Cumhurbaşkanlığı'mn
internet sayfasında yayımlanmasını ana-
yasal haklanna aykın bularak Cumhurbaş-
kanlığı Genel Sekreterliği'ne suç duyu-
rusunda bulunduğunu anımsatan Yener,
konuyu rekabet hukuku açısından da ın-
celediklerini, bu konuda da bir başvuru
yapabileceğını bildirdi. Görev süresi bo-
yunca yayın işlevini gerektiği gibi yerine
getırdiklerini belirten Yener. TRT'nin son
5 yıldır sürekli kâr etriğini anımsattı. Ye-
ner, şunlan söyledi: "Birtaknnidari vema-
li konularda hatalanmız olnıuş olabilir
ama bunlann hiçhiri kasıtta ve hukuksuz-
luk olarak \apılmış değil. Çünkü kurum-
daki tüm işjemler ilgili kurullann karam-
la gerçekleştirildi Benim kişisel bir tasar-
rufum olmadı. Bazı konularda hatala-
nmız olabilir onun da hesabuu her plat-
formda auumız açık veririz."
Muhalefet yüzde 80'i aştı
Siyasette "Başarısızlıgın mazereti
yoktur" denir. Ama, siyasetçilerin
becerisi de tam bu noktada
başlamaz mı? Parti liderlerinin
seçim değerlendirmelerine
bakarsak, kaybeden yok. CHP
lideri Deniz Baykal da, sonuçları
değertendirirken "aslında" oy
oranlannı arttırdıklarını söyledi. Bu
açıklamalar bazı yurttaşlan çileden
çıkardı. Izmir'den arayan bir
okurumuz, Baykal'a tepki
gösterirken dertleşmek isteyen
okurlanmız için bir "terapi hattı"
açmamızı önerdi...
TBMM kulislerinde de Baykal'ın
açıklamaları yankı buldu. Bazı
milletvekilleri muzip bir ifadeyle
birbirlerini kutlarken bir milletvekilı
"Valla, seçim bölgemde sopayı
ben yedim" dedi. Bir başka
milletvekili de, Baykal'ın
seçimlerden önce "Karşımızda çok
güçlü bir iktidar var. Bu koşullarda
muhalefetin aldığı oylara 10 puan
eklenmeli" sözlerini anımsattı:
"Bu durumda bizim oylarımız
aslında yüzde 36 demek. MHP'nin
oyu yüzde 20, DYP'nin oyu da
yüzde 20. SHP'nin oyunu da
yüzde 10 saymak lazım. Yani,
muhalefet yüzde 80'i geçti. İktidar
aslında meşruiyetini yitirdi.
Habehniz yok."
Bir başka milletvekili de, sözü
Tarhan Erdem'in ünlü anketine
getirdi:
"Genel başkanın açıklamasından
sonra, Tarhan Erdem de rahatladı.
O da, arayanlara, Baykal başanlı
olduysa ben de oldum,
diyormuş."
Reklam için söyledik
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, şubat ayı içinde
katıldığı bir televizyon
programında açık açık yerel
seçimlerde yüzde 50'nin
üzerinde oy beklediklerini
açıklamıştı. Ancak seçim
sonunda partinin oylan yüzde
42'de kaldı. Düş kınklığı, seçim
akşamı AKP Genel Merkezi
önünde toplanan partililerin
yüzlerine de yansıdı. Partililer sık
sık birbirlerine dönerek "Yüzde
50'yı geçemedik mi" diye
sordular. AKP milletvekilleri ise
ısrarla seçimler öncesinde oran
teleffuz etmediklerini, yüzde
34' ün üzerındeki her oyun
kendileri için başan olduğunu
dile getirdiler. En samimi itiraf
ise "sözünü esirgemeyen" AKP
Ankara Milletvekili Ersönmez
Yarbay'dan geldi. Yarbay,
"partinin oylarının yüzde 42'de
kaldığı, yüzde 50 hedefinin
tutturulamadığını"
anımsatmamız üzerine, "Biz o
rakamı zaten rüzgâr yakalamak
için, reklam için ortaya atmıştık"
dedi.
Sahi seçimi kaybetmek ne demek?
CHP Izmir milletvekilleri seçimden
sonra tam kadro Meclis
kulislerindeydi. Seçim kaybeden
illerin bazı milletvekilleri Izmır'e
yerleşme planlarından söz ederken
Izmir millletvekilleri kutlamalart kabul
ediyordu. Ali Rıza Bodur seçim
kaybetmiş illerin milletvekillerine de
laf atıyordu: "Sahi, seçim
kaybetmek ne demek? Nasıl bir
duygu?"
Ankara milletvekilleri mahcuptu.
Gülsüm Bilgehan, "Vallahi ben
kazandım. Çankaya'yı aldık. Ayrıca,
Elmadağ'a gitmiştim. Orayı da
kazandık" dedi. Karşılıklı atışmalar
arasında sohbet sürerken Bilgehan,
"kendilerine oy vermeyen
tavuklar dan yakındı:
"Bir beldeye gittik. Çok güzel
konvoy yaptık, beldedeki herkes
konvoydaydı. Sokaklarda sadece
tavuklar vardı. El sallayacağımız
kimse yoktu. Orayı kaybettik.
Tavuklar oy vermedi."
Ankara milletvekillerinden Yakup
Kepenek, "Ben Hemşin
doğumluyum. Orada 50 yıldır ilk
defa seçim aldık" diyerek "doğum
yerindeki başan tesellisine" dikkat
çekti. CHP Mersin Milletvekili
Mustafa Özyürek de,
"kazanan "lardan biri olarak
gururluydu: "Ben hiç CHP'Iİ
olmayan toprağa basmıyorum.
Istanbul'da Kadıköy'den yola çıktım,
uçağa bindim. Ankara'ya
Çankaya 'ya geldim. Akşam da
Mersin'e gideceğim. Karayolu
kullanmıyorum."
Bir darbe Yılmaz'dan, bir darbe hırsızdan
1982 askeri darbesinın ardından
siyaset sahnesine çıkan ANAP'ın
yükselişi kadar, düşüşü de hızlı
oldu. Mesut Yılmazın liderliği
döneminde sürekli oy yitiren
ANAP'ın düşüşü, son Genel
Başkan Nesrin Nas döneminde
de sürdü. Eski Genel Başkan
Mesut Yılmaz'ın da partisinin
kaderiyle ilgilenmediği ortaya
çıktı. Yılmaz, seçimlerde oy
kullanmak yerine, Dubai'ye tatile
gitmeyi yeğledi. Bir darbe
seçmenden, bir darbe eski
lıderlerinden yiyen ANAP
yöneticılerinin başına gelenler
daha bitmemişti. Sabah genel
merkeze_geldiklerinde ilk liderleri
Turgut Özal'ın büstünde "bir
şeylerin" eksik olduğunu fark
ettiler. Hırsız, özal'ın gözlüğünü
çalmıştı. Daha önce de, partinin
muhasebecısi kasayı boşaltmıştı.
Eskiler, "Düşmeye gör" derler ya,
ANAP da "düştü" ve acıların
partisi" oldu...
'Faili meçhul' açıklamasının hesabı sorulsun...
Geçen günlerde TBMM Genel
Sekreteri Rauf Bozkurt adına
gazetemize gönderilen bir
açıklamanın ardından ilginç bir
skandal ortaya çıkmıştı. Bozkurt,
açıklamayı kendisinin yazmadığını,
o gün Ankara dışında olduğunu
söyledi. Bozkurt, son aşamada
"itirazları olsa da, açıklamanın
altına imza atabileceğini" bildirdi.
Aynı açıklama, kadrolaşma
konusunda haberlerin yer aldığı
Gözcü gazetesine de
gönderilmişti. Saygı Öztürk'e
konuşan Bozkurt, "Ben yazının
basın meslek ilkeleriyle bağdaşıp
bağdaşmadığını gazetecilere
öğretecek değilim. Ben bir
açıklama yapacaksam, somut
olayları ortaya koyarım. Arkadaşlar
kendilerince edebiyat yapmak
istiyorlar. Böyle şey olmaz"
diyordu.
"Birilerinin" TBMM'de "genel
sekreter" adına açıklama
yapabilmesi vahim bir durum. öyle
ya, bir gün gelir "altına imza
atamayacağınız" açıklamalar da
yapılabilir. CHP Yozgat Milletvekili
Emin Koç, bir soru önergesiyle
bu konuyu TBMM gündemine
taşıdı. Koç, Annç'a şu sorulan
yöneltti:
"Eğer haber doğru ise, Genel
Sekreter Bozkurt'un imzasını
kullanan TBMM bürokratlan
hakkında herhangi bir soruşturma
açılmış mıdır? Eğer açılmadı ise,
açıkça yasalara aykın olan bu
işlemi yapanlar hakkında
soruşturma açıtmamasının
gerekçeleri nedir? Başkan
müşavirliğine atadığınız bir
bürokratın Atatürk e hakaret
içeren kitabını habeheştiren bir
gazeteyi Meclis'in manevi
şahsiyetine saygısızlıkla
suçlamanız anayasanın basın
özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmakta
mıdır?"
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu
tbmmcumöttiK'tnet.tr