19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA tNCELEME yurttaşlar oldu Hiçbirparti zaferle çıkmadıERHAN KARAESMIN S eçim güçlü ve tılsımlı bir oyun olup de- ğışen sosyopolitik koşullara bağlı ola- rak yapıldığı dönemın renginı ve rüz- gânnı yansıtır. Hıçbır seçim dığerine benzemez. Hepsınin kendine göre bir özgünlüğü vardır. Geçen pazar günü geçırdiğımiz ye- rel seçimler de bu genel kurallara uygun bir görüntü sergiledi. Bir değişik seçim oldu. Neredeyse ganp bir seçim olarak adlandın- labilme sınınna yaklaştı. Mevcut iktidann katmerli pohpohçusu 2004 Türk medyası sevinç çığlıklan içınde büyük zafer ilan etti. Aynca, sadece oy oranlanna dikkat eden bazı yorumcular da daha soğuk- kanlı biçimde, bu saptamalara katıldı. Oysa, son 20 yılın en düşük katılımlı seçimleri ya- şanmış olup bundan çıkarılacak dersle- rin her türlü yorumda ön plana çıkma- sı gerekirdi. KANDIRAN SONUÇLAR Başansız bir seçim çıkardığı hiç su götürmeyen bir CHP bıle oy oranlanna bakıldığında sanki önemh bir gerileme ıçin- de değilmiş gibi gözükebiliyor. AKP elbette büyük bir ilerlemenin simgesinı oluşturuyor. DYP ve MHP için de rahathkla kendine gel- di toparlandı yorumlan yapılabiliyor. Benzer şekilde, küçük partilerden DSP'nin ve SP'nin sisteme kafa tutan belli toparlanmalar içinde olduğu dile getinlebiliyor. Oy- sa, biraz daha uzmanca bir sabır içın- de, oy oranlannın kandıncılığına razı olmayıp oy miktarlarına bakıldığında, oradaki değişimler hiçbir partınin bu se- çimden gerçek bir zaferle çıkmadığını göstermektedir. Seçimin gerçek galibi sandık başına gıtmeyen seçmenlerdir. Bu yurttaşlardan, oy oranı gözüyle bakıldığında durumu nispeten kurtarmış gibi gözükebilen bir CHP'ye, aslında. çok ağır bir mesaj gıt- miştir. Belki aynı ağırlıkta değil, ama an- layanlar için özel bir konuşkanhğı olacak biçimde AKP'ye de bir şeyler fısıldanmış- tır. Yazının aşağıdaki bölümlerinde bu konu- lann aynntısına yer verilecektir. 'KATILMAORANI'NIN CÖSTERCE DEĞERI Ülkenın ve toplumun kaderine ve gelece- ğine etki yapan "seçim" gibi, yönetici-yöne- tilen bağlantısında ve iletişımınde çok özel anlam taşıyan ve aynca seyrek tekrarlandığı için yoğunluğu çok yüksek bir mesaj gönder- me mekanizmasına yurttaşlar bellı ılgı gös- terirler. Ülkelenn ve toplumlann kntık dönem- lerinde bu ilgi yoğunluğu artar; diğer bazı dönemlerde de azalır. Gelişmekte olan ülkelerde. siyasal erk de- ğişikliğini yurttaşlann tılsımlı bir güce san- lır gibi kucaklamalan dolayısıyla, seçimlere katılma oranlannın genelde bıraz daha yük- sek olduğu gözlenmiştir. Ülkemizde 70'li yıl- larda yüzde 70'lerde dolaşan katılma oranı Sandık başına gitmeyen yurttaşlardan, oy oranı gözüyle bakıldığında durumu kurtarmış gibi gözükebilen bir CHP'ye, aslında, çok ağır bir mesaj gitti. Belki aynı ağırlıkta değil ama, anlayanlar için özel bir konuşkanhğı olacak biçimde AKP'ye de bir şeyler fısıldandı. 1980'lerden sonra, o dönemdeki askeri disip- linin zorlamasıyla epeyce yükselmıştir. "Oy kullanmayana para cezası" türünden zorlamalar geçip sosyal yaşam bıraz daha gevşedikten sonra da bu kez yurttaşlann eze- li koalisyonlar dönemınde seslerini daha ıyı duyurmalanna yardımcı olacak biçimde se- çime katılma oranlan yüksek kalmaya de- vam etmiştir. Aslında yerel seçimlerde genel seçime na- zaran hafifçe daha düşük bir katılma izlense de, ülkemizde son 20 senenin seçimlerinde katılma oranı yüzde 80"lenn hep üstünde ce- reyan etmişti. En son 2002 Kasım genel se- çimlerinde bu oranın yüzde 80'in az altında yüzde 79.1 'e düştüğü hanrlanmalıdır. Bu kez. 20 yıldan beri ilk defa olarak katılma oranı yüzde 72.7 dolaylanna, yanı 1970'lerdeki düzeylere inmiş gibıdir. ÇARESİZLİK VE UMUT Seçime katılma oranının zaten biraz düş- müş olduğu bir 2002 'de, yine de çaresizlik ve umut arasında sosyal yırtılış yaşayan geniş kit- leler çıkış yolunu AKP'de gördüİcleri için ora- ya bir kurtancıya sanlır tavn içinde ilgilen- Medyanın yarattığı hava geçerli olsaydı en ücra köyden en büyük kentin bakımlı mahallelerine dek her yörede yaşayan yurtttaşlar büyük inanmışlıkla AKP'ye oy vermeye koşacaktı. Seçime katılma oranı da dolayısıyla yüksek değerlere varacaktı. Oysa, böyle olmadı... Burada şöyle bir mantığa başvurmak- ta yarar görülmektedir: 2002-2004 politık gelişme çizgisi, can havliyle ve varlığını sürdürme güdüsüyle hareket halinde olan DYP'nin ve MHP'nin seçmenlennı sandık başına gitme yolundan ahkoyamazdı. Büyük bir ihtamalle de bu partilerin yan- daşlannın tümüne yakını sandık başına gıt- mişlerdir. Genç Parti'nin (GP) bu toplumun gerçeklerine göre zaten yapay biçimde şı- şirilmiş oy oranlannda yaşanan düşüklük, aradaki farkın bir bölümünün AKP'ye kay- ması, ama bir bölümünün de sandık başına gitmemesi durumunu düşün- dürtmektedir. YuRTTAŞ SANDIÖA GİTMEDİ Seçim öncesi yazılanmızda da belırtıl- diği gibi DEHAP'ın "sol güç birfigi" adı altında esamisi artık hiç okunmayan bırtakım küçük sol grupçuklarla gırdı- ğı macera kendi tabanından, özellikle dindar yurttaşlann AKP'ye doğru kay- ması sonucunu vermiştir. Dolayısıyla buraya kadar sözü edılen kesımlerden sandık başına girmeme yo- luyla mesaj gönderme tavnnı koyacak yurttaşlann sayısının sınırlı kalacağı görül- mektedir. Buna karşılık, AKP etrafinda kopartılan bü- tün gürültülere, bütün medyatik mizansen- lere karşın beklediği kadar çok yurttaşı san- dık başına çekememiş gibidir. 'BEKLE-CÖRÜ TERCİH EDENLER Oy kullanmayan yurttaşlann 2002'ye gö- re sayılannın ve oranlannın azalışında, sadece CHP kırgınlarının bulundu- ğunu düşünmek eksik kalabilir. Bu- rada 2002 AKP tabanından bazı yurt- taşlann da bu seçimde 'bekle-gör'ü tercih et- miş olabilecekleri düşünülmelıdir. Medya- nın yarattığı hava. yaşam pratiğinde geçer- li olsaydı en ücra köyden en büyük kentin bakımlı mahallelerine kadar her yörede ya- şayan tüm yurtttaşlar büyük bir coşku ve inan- mışlıkla AKP'ye oy vermeye koşacaktı. Seçime katılma oranı da dolayısıyla çok yüksek değerlere varacaktı. Oysa, olay böy- le cereyan etmemiştir. Rakamlann dilınden anlamayan yorumculann ortalığı toz duma- na katışlan elbet bir süre daha de\ am edecek- tir. Ancak, belli bir süre sonra da soğukkan- lı yorumlara sıra geldiğinde. katılma oranı dü- şüklüğü üzerine. kuvvetle beklenır ki bura- dakinden de daha ötede aynnhlara inilerek du- rulma gereği duyulacaktır. ni ve oylannı akıtmışlardır. O seçimlerle il- gili sonradan yapılan çeşitlı analizlere ve te- levizyon açıklamalanna bu satırlann yazan- nın da bazı katkılan olmuştu. 2002 seçimlerinden sonra katılma oranının resmi düşüklüğünün CHP kırgmı ve kızgını seçmenlerin kararlı biçimde sandık başına gitmeme tavn sergilemesinden ileri gelebi- leceği açıklanmaya çalışılmıştı. 2OO4'te ka- tılma oranı daha da düşük olmuştur. Bir bu- çuk yıl önceye göre seçmen sayısı iki milyo- na yakın arttığı halde kullanılan toplam oy sa- yısı yaklaşık aynı düzeyde kalmıştır. Yerel seçime katılma oranı 2002 düzeyinde olsaydı partinin oy oranı yüzde 40'ı ancak aşacaktı AKP hedefinin gerisinde Kendi iç anketlerinden alınan duyumlara ve kraldan çok kralcı medyanın kontrolünde yapılmış diğer serbest anketlerin sonuçlarının ortalaması olarak AKP'nin yüzde 50 dolaylarında bir varlık göstereceği bekleniyordu. Oy miktarı olarak da 16 milyonu bulabilecekleri düşünülüyordu. Oysa, hem oy miktarı hem de oy oranı olarak bunun çok gerisinde kaldı... 2 8 Mart 2004 yerel seçımlerinin ıl genel meclisi üyelerinin seçi- minin sonuçları bütün ülkede kullanılan oylann miktar ve da- ğılımlannı kapsadığı için bir ge- nel seçim göstergesi sayılabile- cektir. Buna göre. ülkede 43.7 milyon seçmenden 31.8 milyonunun oy kullandığı anlaşılmaktadır. Geçersiz yaklaşık 1 milyon oy dü- şüldükten sonra, 30.8 milyonunun da- ğıhmından bir tablo ortaya çıkmıştır. Ancak, bu dağılımdaki oy oranlan, başta büyük partilerin olmak üzere (AKP'nin yüzde 41 8"i, CHP'nin yüz- de 18.2"si) yüzde 72.7'lik çok düşük katılım olgusu dolayısıyla anlamlı bir mukayese değeri taşımamaktadır. Bu- na göre, oy oranlanna değil kullanılan oy miktarlan arasındakı değişime ba- kılmalıdır. CHPNİN DURUMU Bu anlamda, oylann dağılımına, fi- kir verici bir karşılaştırma olarak Ka- sım 2002 genel seçimı sonuçları ile karşılaştırmalı biçimde bakıldığında ortaya çıkan tabloya öncelikle bir göz atmakta yarar vardır Çizelgeleştirilmiş değerlere bakıl- dığında oy miktarı olarak en büyük inışı göstermiş partiler olarak CHP. ANAP \e Genç Parti dikkat çekmek- PARTİLER 2002 2004 2004-2002 OyMiktaıian OyMiktartan Oy Miktarlan (Milyon) (Milyon) (Mityon) 12.9 5.6 3.2 3.1 +0.1 1.2 (yaklaşık) -0.7 (yaklaşık) 0~8 0.76 -08 1.2 0.65 1.41 tedir. DEHAP'ın oy miktan azalması tahmini kestirimlere dayanmaktadır. Ama, bellı bir miktar oy kaybettiği ke- sindir. Seçime büyük iddıalarla katı- lan SHP ise DEHÂP'ın oylan Güçbir- liği'nin oylanndan çıkanldığında sa- dece birkaç yüz bınlik çok küçük bir tabana sahip olduğunu sergilemiş gi- bidir. EcEVİT'E VEFA BORCU Oylannı belli ölçülerde arrhrmış par- tilere gelince; artışı çok küçük bir mik- tarda kalmış olmakla bırlıkte DSP bun- lann arasında dikkat çekmektedir. Bü- lent Ecevit'in ülkenın değişik yörele- rine serpişik kişisel hayranlannın hâ- lâ bir vefa borcu ödeyerek adresi, ta- belası ve örgütü olmayan bir partiye oy vermekte oluşu duygusal bir anlam ta- şımaktadır. Benzer bir şekilde, Saadet Parrisi'nin yandaşlannın da 2002 "deki genel ha- vaya uyarak belki bir miktar AKP'ye kaymış oylannın en azından bir bölü- münün yeniden ana bünyeye dönme is- tidadı gösterdiği anlaşılmaktadır. DYP ve MHP'nin. belli tabanlan olan ve tartışılabilir de olsa bir ide- olojık çerçeveye sahıp partiler olarak siyaset arenasında bir süre daha ka- lacaklan anlaşılmaktadır. DYP arttıramasa bile en azından, bir buçuk yıl önceki oy miktannı muha- faza etmiştir. MHP'de ise 700 bin mertebesinde bir artış görülmektedir. Bu artış miktannın 2002 "de o döne- min genel rüzgân dolayısı ile AKP'ye kaptınlmış oylardan bir miktannın geri alındığını gösterdiği düşünülebi- lir. Aynca, oylan dağılan Genç Par- ti'den de küçük bir miktar kaydırmış olmalan ihtimali mevcuttur. VE MHP'NİN Ç1KIŞI Bu satırlann yazannın seçimin ön- cesinde ortaya koymaya çalıştığı ve aklı başında diğer bazı uzmanlann, yorumculann da katıldığı yönlendiri- ci anket sonuçlan ilanı olaylan cere- yan etmeseydı ve küçük sağ partilerin batmakta olduğu. herkesın kaçacak delik bularak AKP'ye doğru yönlen- mesinin pratik olacağı hissi verilme- seydi, MHP ve DYP oylannın biraz daha yüksek düzeylere bile ulaşması beklenebilirdi. Seçımlerin tartışılmaz galibi AKP'ye gelince; bu gelişmenin kazanılan belediye başkanlığı sayısın- da simgeleşmış olduğu son derece açık- tır. Tartışılması da anlamsızdır. An- cak, genel seçimle karşılaştırmalı bir manzara olarak, il genel meclisi oy miktarlannı ve oranlannın durumuna bakıldığında, AKP'nin zaferinın gös- terilmeye çalışıldığı kadar büyük bir ge- lişmeye işaret etmediği açıkça ortada- dır. 2002'ye göre AKP kendi içinde; 0.189'luk (yani yüzde 18.9) bir geliş- me göstermiştir. Buna göre. seçime katılma oranı 2002 düzeyinde olsaydı AKP'nin oy oranı da yüzde 4O'ı hafif- çe ancak geçecekti. ÇlPLAK GERÇEK Kendi iç anketlerinden alınan du- yumlara ve kraldan çok kralcı medya- nın kontrolünde yapılmış diğer ser- best anketlerin sonuçlarının ortalama- sı olarak AKP'nin yüzde 50 dolayla- nnda bir varlık göstereceği beklentisı yaygındı. Oy miktan olarak da onaltı (16) milyonu bulabilecekleri düşünü- lüyordu. Oysa, hem oy miktan hem de oy oranı olarak bunun çok gerisin- de kalmışlardır. Çığırtkan yandaşla- nn bu çıplak gerçeği görebilecekleri ka- naatini taşımıyoruz. Ancak, AKP'nin içinden soğukkan- lı değerlendirmeler yapacak bazı yet- kin kişilerin bu olgunun üzerinde dur- malan gerektiğinin altı çizilmelidir. YARIN: SOL OYLARA BAKIŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle