Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2İSAN2004CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11
İızada Rum tarafmın itirazlanna takılan BM, referandum için taraflardan yazılı taahhüt bekliyor
Annan güvenceistiyor
Derogasyonlarda istediği
güvenceyi alamayan
Trkiye'nin imza atmaya hazır
oinasına karşın AB aracılığıyla
Krpaz'ı isteyen Rum tarafı
inzaya yanaşmadı.
Brgenstock'taki görüşmeleri,
taaflann imzasını alamadan
ka>atan Annan, 7 Nisan'a
kalar taahhüt bekliyor.
hş Haberier Servisi - Kıbns'ın iki ya-
kasnda referanduma sunulacak nihai met-
ni nceki gece taraflara sunan Birleşmiş
Miletler Genel Sekreten Kofi Annan, re-
femdumla ılgili olarak garantör ülkeler-
der 7 Nisan'a kadar taahhüt istiyor.
I viçre'nin Bürgenstock beldesınde yü-
rütüen 4 1ü görüşmeler, öncekı gece taraf-
larırasında bır anlaşmaya vanlamadan
sonı erdi. Annan. kendi admı taşıyan pla-
nın4. versiyonuna son şeklini vererek ta-
raflıra sunmuştu. Avrupa Birliği'nden de-
rogısyonlann birincil hukuka dahil edil-
mea yolundakı ısteğı konusunda güven-
ce aamayan Türk tarafı planın son şeklin-
denmemnun kalırken AB aracılığıyla Karpaz'ı
da ısteyen Rum tarafı ise tatmin olmadı.
Bışbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, nihai
metıi ımzaya hazır olduğu yolundaki açıklama-
sına karşın Rum tarafı planın referanduma su-
nularağına dair güvence vermeyı reddetti. An-
nan ın Bürgenstock'taki kapanış töreninde ta-
rafla-dan referandum konusunda taahhüt alma-
yı bckledığı, Rum Kesımi ve Yunanıstan"ın iti-
razlan nedenıyle bu amacına ulaşamadığı be-
lirtıhyor. Bunun üzerine görüşmeleri önceki
BM Genel Sekreten Annan başkanlığında, İsviçre'nin Bürgenstock beldesınde yürütülen 4'Iü
görüşmeler, önceki gece taraflar arasında bir anlaşmaya vanlamadan sona erdi (Fotoğraf: AP)
lannı, Türkiye veMınanistan'm da bunu des-
teklemelerini istedik. Ancak bu olmadı"
dedi. Erdoğan "kazan-kazan" anlayışı için-
de hareket ettıklerini anlattı. Bir gazeteci-
nin. "Herkeseteşekkürettiniz, Denktaş'tan
bahsetmediniz" yorumuna Erdoğan, "O
zaten ailenin sahibi. Gönlümüzde ayn bir
yeri var" yanıtını verdi. Erdoğan referan-
duma destek verip \ermeyeceği sorusu
üzerine "Biz bu yola iyi niyetle çıkük. Ne-
ticeji de almak isteriz" dedı.
Yunarüstan Başbakanı Kostas Karaman-
Hs planın son şeklintn Rum tarafının bek-
lentilerinı karşılamadığını, ancak son ka-
ran Kıbnslı Rumlara bıraktığını açıkladı.
Annan'ın Kıbns Özel Temsilcisi Alva-
ro De Soto ise, planın. adada ayn ayn ya-
pılacak referandumlardan binnde reddedil-
mesi durumunda tamamen sona ereceğini
kaydettı. De Soto, Kıbns planında kalıcı de-
rogasyonlann bulunmadığını ve haritanın
aynı kaldığını söyledi. Planın kabulüyle
"Kıbnslı Türklerin uzun yıllar süren tec-
ridinin sona ereceğini" söyleyen De Soto.
çözümün "daha esnek mülkiyet haklan"
içerdiğini belirtti, ancak aynntı vermedi.
'100 bin Rum dönecek'
gece geç saatlerde kapatan Annan "Burada gö-
rüşmeler bitmiştir, şimdi sıra Kıbns halkında"
sözlenyle planın adanın iki yakasında 24 Nı-
san'da referanduma sunulacağını açıkladı.
Va çözümsfizlûk ya da çözüm'
Diplomatik kaynakJardan edirulen bilgıye gö-
re. BM şımdi, adadaki iki taraftan. "bu planı
referanduma götüreeeklerine", 3 garantör ül-
keden de "bu planınreferandumagötürülme-
sine onavverdikleri vereferandumlardanohım-
lu sonuç çıkması durumunda plaıu, onaylan-
nıası için ulusal paıiamentolanna sunacakla-
nna" daır 7 Nisan'a kadar yazılı taahhüt bek-
liyor. Annan kapanış töreninde "Önümüzde
iki seçenek var; ya çözümsüzlük olacak ya bu
çözüm olacak" dedi. Liderlerin geçmiştekı
hatalan tekrarlamamalannı isteyen Annan.
planın adil olduğunu, taraflann eşit ortaklık-
ta bir araya geleceğıni anlattı.
Bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan,
"Biz nihai metni adadaki iki tarafın ünzalama-
De Soto, "Rum Kesimi'nin niçin olum-
luyanıtvermesigerektiğinin" sorulması üze-
nne, plan uyannca "binlerce askerin adadan
aynlacağını ve 100 bin Rumun evlerine dö-
nebileceğini" kaydettı. De Soto, "Rumtara-
fuun beklentileri açısından da çok şey yapıl-
dı" diye konuşru.
Anlaşmanın. AB birincil hukuku kapsamı-
na almmasına yönelik bır soru üzenne De So-
to, AB Konseyinın Komisyon'a birtalepte bu-
lunarak, ıçenğin yasal açıdan güvenli kılınma-
sını isteyeceğinı kaydetti.
vALICI DEROGASYON YOK
Verheugen:
AB 9
nin başansı
AB KonıisYonu'nun
genişlemeden sorumlu üyesi,
Runılar adına Türk tarafryla
pazarhk yapmıştL ı AP)
Dış Haberier Servisi -Av-
rupa Birliği Komisyonu'nun
Geruşlemeden Sorumlu üye-
si Günter Verheugen, "Tür-
kiye'nin Kıbns müzakerele-
rinde çok yapıcı birroloyna-
dığını" söyledi. AB komise-
ri, derogasyonlann kalıcı ol-
mamasıru, Komisyon'un ba-
şansı olarak nitelendirdi.
Verheugen, Avrupa Parla-
mentosu'nda (AP), Türkiye
raporunun tartışılması sıra-
sında Kıbns müzakerelen
haklunda görüşlennı açıkla-
dı.
"Kıbns müzakerelerinin
başansız olarak nitelendirU-
memesi gerektiğini" ıfade
eden Verheugen. bundan son-
ra taraflann sıyası liderlilde-
nni iyi kullanmalan ve kamu-
oylannı razı etmek için ge-
reken çabayı göstermeleri
gerektiğini söyledi. Verhe-
ugen, Kıbns'ta her iki taraf-
tan 24 Nisan'da yapılacak re-
ferandumda olumlu oy kul-
lanmalannı istedi. "Bu pla-
nın alternanfi çözümsüzlük-
tür. Çıkabilecek en dengeli
plan oluştu" diyen AB yet-
kihsi, "Arzu edilen, anlaş-
manın önceki gün imzalan-
masıydı. Şu anda ikinci seçe-
neğe kaldı. Referandumda
liderlerin kamuo) lannı razı
etmekiçin gerekti çabayı gös-
termesi gerekir" dedi.
Verheugen. Birleşmiş Mil-
letler'in son planında "dero-
gasyonlann (istisnalar)" ka-
lıcı olmamasını, AB Komis-
yonu'nun başansı olarak de-
ğerlendirdi.
AP Türkiye
raporunu habul etti
Haber Merkezi - Avrupa
Parlamentosu (AP) Genel
Kurulu'nda dün yapılan oy-
lamada, Hıristiyan Demok-
rat Gnıp üyesi Hollandalı
parlamenter Arie Oostiander
tarafından hazırlanan Türki-
ye raporu ve buna bağlı tav-
siye karartasansı, 84 oya kar-
şı211oylakabuledildı.AP,
Türkıye'ye tam üyelik yeri-
ne ayncalıklı ortaklık öne-
rilmesine karşı çıktı.
Parlamentodaki oylama-
da, Hıristiyan demokratlann,
Türkiye "nın tam üyeliğine
alternatif olarak "ekonomi
ve savıınma alanlannda da-
hayakın işbirüği öngören ay-
ncalıkh ortaklık önerilmesi"
yolunda sunduğu değişiklik
önergesi reddedildi. Yaptı-
nm gücü bulunmayan tavsi-
yekarannda, "1982dönemi-
nin otoriterrejimininmührü-
nü taşıyan bir ana\ asanın ko-
runması" eleştirilerek yeni
bir anayasa gereğinden söz
ediliyor.
Tavsiye karannın "Devlet
Organizasyonu" ara başlıklı
bölümünde, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin sıyasi ve sos-
yal gücünün hsıtîanmasının
zor, ancak kaçınılmaz bir sü-
reç olduğu görüşü savıınu-
luyor. Ankara hülcümetinin,
sa\-unma harcamalannı par-
lamenter kontrol altına taşı-
masından duyulan memnu-
niyetin ifade edildiği karar-
da. "Bununla birlikte, Avru-
pa Parlamentosu, ordunun
resmi ve\"a gayri resmi etkin
ağlanndan endişe duyuyor"
deniliyor. Bunlara örnek ola-
rak "düşüncegnıplar^OVAK
gibi kurumlarv« fonlar" gös-
teriliyor ve bu durumun, de-
mokrasi, hukuk devleti, pa-
zar organizasyonu gibi AB
değerlerine tezat oluşturdu-
ğu öne sürülüyor. YÖK ve
RTÜK gibi kurumlann de-
mokratikJeştirihnesi, bunla-
ra askerlerin kaOlımına son
verihnesi istenilen kararda,
bürokrasıdeki zihniyetin de-
ğiştirilmesi öneriliyor. Karar-
da.Türkiye'nin terorizmle
mücadeleye yeterli destek
vermediği ifade edilirken İB-
DA-C'nin AB terönstler lis-
tesine alınmaması kınanıyor.
KKTC lideri, belge üzerinde bir uzlaşmaya vanlmadığmı vurguladı
6
Evet denecek bir şey yok'
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
ufDenktaş, Annan Plam'nda
yapılan değışiklıklen tetkık et-
tiğinı belırterek "şimdikiha-
liyle plana 'evef denüecek
bir şey gönnedjgjni" bildırdi.
Denktaş makamında gaze-
tecilere yaptığı açıklamada,
kendisinin "evet" ya da "ha-
yır" demesinin değıl, halkın
karannı \ermesinin önemli
olduğunu, bunun ıçın de hal-
kın her şeyı bilmesı gerekti-
ğini kaydetti. Türkiye ıle Yu-
nanıstan ve KKTC ile Rum
tarafı arasında bır uzlaşma
olmadığını ifade eden Denk-
taş, üzerinde uzlaşılamayan
bir belgenın referanduma su-
nuhnasından nasıl sonuç çı-
kacağını bilmediğini söyledi.
Denktaş, bir gazetecinin, "Türk teteviz-
yonlannda 'Her şey oldu bitti, anlaşma ol-
du' yönünde yayuıİar yapıldığınT hatırlat-
ması üzerine Güney Kıbns'ta yayımlanan
Cyprus Mail gazetesinin başlığına atıfta
buldu ve şöyle devam etti:
"Ben bu gazetenin başlığına inanıyo-
nım. 'Uzlaşma ohnadı' dhor. Yunanis-
tan ile Türkiye uzlaşamadı, biz Rumlaıia
uzlaşmadık. Üzerinde mutabakat hasıl ol-
ma\an bir belge var önümüzde ve bu bel-
genin içinde de iki tarafı baş başa bırakıl-
dıklannda büviik ölçüde kavga ettirecek
ne gereldrse her şey var."
Mal-mülk ve derogasyonlarla ilgili en-
dişelerini dile getiren Denktaş planı tam
olarak incelemesi gerektiğini dile getir-
di. Denktaş şu ifadeleri kullandı:
Rumlann insafina terk ediliyoruz'
"Önemli olan, mal-mülk konusuna na-
sıl bakryortar, harita bizi ne kadar perişan
ediyor, göçmenler konusu ne durumda,
siyasi haklanmız, eşitüğinıiz ne derece ko-
runuyor, Türk garantisi ne kadar kalıcı?
AçıkçaSayınProdı, 'derogasyonlann ge-
Denktaş, "Türk
basınında 'Her
şey oldu bitti,
anlaşma oldu'
yönünde yaymlar
yapıldığının"
hatırlatılması
üzerine Güney
Kıbns'taki Cyprus
Mail gazetesini
gösterdi ve şöyle
konuştu: "Ben bu
gazetenin başlığına
inanıyorum.
'Uzlaşma
olmadı' diyor."
çicı olabileceğini, kalıcı olamayacağım"
söylemektedir. Bu da bizi belirli bir süre
sonunda Rum çoğunhığun insafina terket-
me anlamına gehyor."
Denktaş, "planı tatmin edici bulup bul-
madığı" sorusuna karşılık, "Haksızuk
yapmak istemem, bizim he>etimizin giri-
şimleriyle yapılmış olan lehimizde deği-
şikükler vardjr muhakkak. Anıa sorunu-
zae\et" diyebilmemiçinbütünbeige>ioku-
mam \e aynı zamanda gelecek olan arka-
daşlanmızla her şe>i tartışmamız gerekir.
Onun için bir gün daha sabredin" dedi.
Rum basını Hop halka atıldı9
diyor
LEFKOŞA (Cumhumet) - Rum ba-
sınının büyük bir bölümü. Bürgens-
tock'taki Kıbns görüşmeleri sonrasında
taraflann ortak bir merin üzerinde anla-
şamadıkJanna dikkat çekerek son sözün
halka bırakıldığını vurguladı.
Fileleftheros gazetesı, "Söz şimdi hal-
km. Başkan hiç memnun değfl" başlıklı ha-
berinde, BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ın, "topu halka nrlatnğmı" yazdı. Po-
litis gazetesi, Rum hallanı "Ya bu çözüm
yadahiç" başlıklı haberiyleuyardı. Sime-
rini gazetesi, "Her şe\i verip kaçolar. Er-
doğan ba>ram yapıj'or" ifadesini kullan-
dığı haberinde son 48 saati "dramatikpo-
ker" olarak niteledi. Türkiye'nin öncelik-
lerinin plana girdiğini savunan gazete, bu-
nun özellikle Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'ı çokmutlu ettığinı bildırdi. Cyprus
Mail ise "Anlaşma yok... Annan topu hal-
kafirlatn"başlığını kullandı.
Papadopulos'a protesto
Rum liderliğini hem BM'ye hem de
ABD'ye boyun eğmekle suçlayan fa-
natik Rum örgütleri, dün akşam adaya
dönen Papadopulos 'u protestolarla kar-
şıladı. Papadopulos'un lideri olduğu
Rum Demokratik Parti yetkilileri de
Başkanlık Sarayı önünde toplanarak
planı protesto ettiler.
KKTC BASINI: SON SÖZ KIBRISLILARIN
Dış Haberier Servisi -
KKTC basını, Isviçre'de
kıran kırana pazarlıklar
yaşandığını yazdı ve
"Sonsözhalkm"
ifadelerini kullandı.
Kıbns Gazetesi, "Son
Söz Halkm" başlığını
kullandığı habennde, BM
Genel Sekreteri Kofi
Annan'ın, "Halka
kılavuzluk edin".
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın da
"Referanduma destek
vereceğiz" sözlerine yer
verdi. Hahcın Sesi
Gazetesi, Erdoğan'ın,
"Tezlerimizi başanyla
savunduk" sözlerini
başlığuıa çekerken
Yeni Düzen Gazetesi "Bu
Iş Tamam" başlığını
kullandı. Vatan Gazetesi
"VeKararrJdHalkm",
Kıbns Cumhuriyet "Son
SözİkiHalkm".'Afrıka
gazetesi ise "Türk Tarafi
Evet Rum Tarafi Hayır"
ifadeleriyle haberlerini
duyurdular. Kıbnslı
Gazetesi, "Büyük
Başan!" başlıklı
haberinde, "Rumlann 1
Nisan EOKA günü zehir
oldu" ifadesine yer verdi.
YUNAN BASINI: BOY CÖSTERDİK
MURATÎLEM
ATİNA - Yunanistan basını,
Bürgenstock'taki görüşmelerde Yunan
hükümetinin son Annan Planı'nı
kabul etmemesini överken "Gittik,
bov gösterdik, geldik" yorumunu
yaptı. "Geüşmeler Türk tarafinm
çıkanna olmuştur" görüşünü yansıtan
gazeteler Rum tarafınca çok önemli
sayılan 12 istemin, BM Genel
Sekreteri Kofi Annan tarafından
reddedildiğıni vurguladılar. Elefteros
Tipos, Başbakan Kostas
Karamanlis'in "Yunan
diplomasisinin saygısını kurtardığuu"
belirtirken Annan'ın planını
"tuzak" olarak değerlendirdi.
Ta Nea ise Rum kesiminden "hayır"
oyu çıkacağını öne sürdü. Niki
gazetesi görüşme sonuçlannı "Tarihi
hajır". Adesme\1os Tüpos, "Boy
gösterdik, geldik" başlıklan ile
duyurdular.
BIÇAKSIRTI
EROL MAIVtSALI
Borsa Çıkarken Tiipkiye
Nasıl Batar?
- "Kıbns görüşmelerinde Brüksel ve VVashing-
ton memnun, borsa fırladı, rekora gidiyor" haber-
leri ortalığı kaplamış. Kıbns satılıyor ve aynı anda
borsa rekora gidiyor, ilginç "örtüşme"; daha doğ-
rusu "tersinekorretasyon"demekuygun düşüyor.
- Nasılsa, aynı şeyi 6 Mart 1995'te gümrük birli-
ği ile AB'ye (ve Batı kapitalizmine) tek yanlı bağla-
nırken de rekorlan görmüştük. Türkiye sömürge-
leşirken borsa yükseliyordu.
- Yine ne tesadüftür ki Aralık 1999'da Helsinki do-
ruğunda Türkiye için, Kıbns-Ege koşulu, "sahte
adaylık" statüsü getirilirken de rekorlar konuşuldu.
- Buna karşılık geçen yıl Irak tezkeresi reddedi-
lince borsa düşmüştü.
Kıbrıs, Ege verilirken bizim borsa yükseliyor;
ABD'nin ve AB'nin talepleri yerine getirilirken bor-
sada iyi gelişmeler oluyor. Hatta bızım pamuk, mı-
sır, tütün, pancar, çay üreticisini iflas ettiren kanun-
lar Meclis'ten geçerken borsa yine yükseliyordu.
öte yandan IMF'nin işçiyi, memuru, köylüyü ezen
talepleri karşılanırken borsa çıkıyordu. Affedersi-
niz ama bizim borsa gerçekten Türk halkına yarar
sağlayan bir kurum olabilır mi?
Türkiye'nin ulusal çıkarian yerle bir edilirken köy-
lü, işçi, memur ve ulusal sanayici geriletilirken bor-
sa ileriye gidiyor. Bu işte bir terslik var, bu borsa
bizim borsamız olamaz. Sıralayalım:
- Kıbrıs, Annan Planı marifetıyle AB'ye (ve Yuna-
nistan'a) teslim edilirken borsa yükseliyor.
- Dış ticaret açığımız hızla büyürken, dış borcu-
muz hızla artarken borsada yine yükselme görü-
lüyor.
- Çokuluslu şirketler Türkiye pazarını ele geçirir-
ken borsada yine "hayırlı" gelişmelerin olduğu or-
taya çıkıyor. Hayrının kime dokunduğunu iyi gör-
mek gerekir.
O zaman bu borsanın bizim değil, Türkiye üze-
rinde hesaplarını yürüten Batı kapitalizminin bor-
sası olduğu sonucu çıkmaz mı?
Kimin borsası bu?
Türk halkı siyasi, iktisadi, kültürel olarak kaybe-
derken "iyiye giden" borsa kesinlıkle bizim borsa-
mız olamaz. Bizim ıçimizde, Batı kapitalizminin,
onlann dev şirketlennin ve sıyası merkezlerinın bir
borsası haline gelmış olmuyor mu?
Bunun en çarpıcı örneğini Annan Planı dolayı-
sıyla yaşadık.
- KKTC'de, Türkiye tarafında değil de "Rumla-
nn, AB'nin ve ABD'nin yanında duranlar" ileriedik-
çe borsa da yükseliyordu.
- Karen Fogg'un, Verheugen'in, VVeston'un
hakaret ve dayatmalarına Ankara sessız kaldıkça
borsa iyiye gidiyordu.
- ABD'nin ve AB'nin mısır, tütün, şeker, sigarate-
kellerinin Türk köylüsünü ezen yeni düzenlemele-
ri Meclis'ten geçtikçe borsa düzeliyordu.
- Kırk yılda bir, "tezkereyi" reddederek ulusal çı-
karlarımızı koruduğumuz gün ise borsa düşüyordu.
Soruyorum sıze, bu borsa bizim borsamız ola-
bilir mi? Başımıza felaketler getırıldikçe yükselen
bir borsa, arada iyi bir şeyler yaptığımız zaman ise
düşen bir borsa, nasıl bizim olabilır?
Dtşartdaki Türkiye ve borsa
Bunun sebebı çok açık ve basittir. Türkiye Batı ka-
pitalizminin ıçıne alınmamış, özellikle itilmiştır. Kapi-
talist düzenin "kaybedenlertarafına" oturtulmuştur.
Bu nedenle Brüksel, VVashington kazandıkça,
Batı kapitalizminin çokuluslu tekelleri Türkiye pa-
zarını denetimleri altına aldıkça borsamız da yük-
selmektedir. Çünkü borsamız, Batı kapitalizminin
Türkiye'deki uzantısı olarak algılanmaktadır.
Batı'dakı ülkeler ve onlann şirketleri kazandıkça
borsa da yükselmektedir: Batı'nın yalnız iktisadi de-
ğil siyasi, askerı ve kültürel talepleri yerine getiril-
dikçe borsa da coşmaktadır.
AB ve ABD'de büyük şirketler kazanırken ülke
ekonomisi deyükselir: Frankfurt, Londra, New York
borsaları yükselirken ekonomıleri de kazanır. Çün-
kü mikro gelişmeler ile makro gelişmeler arasında
hem örtüşme hem de tamamlaşma (dışsallıklar)
vardır. (*)
Buna karşılık Türkiye ve benzerlerinde bu örtüş-
me yoktur. Dışa bağımlı holdingler kazanırken ül-
ke kaybeder; borsa yükselirken çiftçi, işçi, memur,
ulusal sanayi zarara uğrar. Çünkü Türkiye gibi ül-
keler, şirketleri ve yönetimleri ile dışa tek yanlı bağ-
lanmışlardır.
Sorunlanmızaçözüm ararken "ulusallığın"niçin
bu kadar önemli olduğunu bu çerçeve içinde de-
ğerlendirmek gerekir.
Kıbns verilirken borsanın yükselmesinin ardında-
ki "keramet" bundan kaynaklanıyor; bu net birger-
çektir, tabii görmek isteyenler için...
(*) Dünyada ve Türkiye'de Büyük Sermaye, Der
Yayınlan, 2003.
www.istanbul.edu.trAıktisat/emanisali
BATI BASININDA İSVÎÇRE
'Türk tarafı hevesli'
Dış Haberier Servisi -
Kıbns konusunda "çö-
züm istemeyen taraf"
imajını değiştirmek is-
teyen AKP hükümeti,
Isviçre'deki görüşme-
lerle bu hedefine ulaş-
mış görünüyor.
Uluslararası basın bu
kez Rumlan "hevessizve
inatçt", Türkleri ise "çö-
züm için basüran taraf"
olarak gösterdi. ABD'nin
Washington Post gazete-
si, Rum tarafının, "daha
inatçı bir tutumda oldu-
ğunu" kaydetti. New
York Times, Atına'nın
bir anlaşmanın mümkün
olmadığını söylemesine
karşın yine referandum-
lann düzenleneceğini be-
lirtmesinin, Annan'ın ça-
balannın tamamen çök-
mesini engellediğini sa-
. CNN tele\izyonu
ise Rum-Yunan tarafinın,
plana ilişkin Türk tarafı-
na oranla "daha az be-
vesü" olduğunu belirtti.
Ingiliz Guardian ga-
zetesıne göre son An-
nan Planı Türkiye'de se-
vinç, Yunanistan'da ise
buruklulda karşılandı.
Fransız Lıberation ga-
zetesi, plana en çok Rum
halkının karşı olduğunu
ve Rum kilisesinin, hal-
b "havTr" demeye çağır-
dığuıı belirtti.
Ispanya'nm El Mun-
do gazetesi de "Rum
halkı büyük çoğunlukla
planı reddederken Türk
toplumu daha da heves-
li" dedı. ABC gazetesi
de "Bu planı sadece
Türkler begeniyor" ifa-
desini kullandı.