Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2004 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Ibhaf Seferberlik
HAYRET kı, ne hayret: Güney Kıbns Rumlannın çıkarları-
nı kollamak ıçın Türkiye'de ve dünyada müthiş bir kampan-
ya başlatıldı.
0 Türkiye ki, yarım yüzyıldır, basınıyla, partileriyle, "Kıbns
Türk'tür, Türkkalacaktır"diye bağırmaktan sesi kısılmış hal-
kıyla, Rum saldırganlığını, kınciliğini, hunharlığını yazarak ve
söyleyerek bugünlere geimiştir.
0 dünya ki, 1963'le 1974 arası Kıbns Türklerine uygula-
nan soykırım polıtikalarına seyırci kaldığı için asla affedilme-
melidir.
0 Güney Kıbns ki, daha geçen yıl, Yunanistan'la biriikte,
Anadolu Rumlannın "1922 soykınmı "ndan geçirişlerini lanet-
lemek ve bu ulusal lanetleyişi her 14 Eylül'de tekrarlamak
için bir yasa çıkartmıştır.
Şimdı, hep birden, Güney Kıbrıs'a seslenerek "Amman,
sakın ha, Annan Planı'nı reddetmeyin; yoksa 'evet' diyen
KKTC tanınacak, ambargolar kalkacak, AB 'yle başınız der-
de girecek" kampanyasında yan yanadırlar.
Kampanyanın Türkiye faslı "suret-i hak"tan göriinerek yü-
rütülüyor.
Kıbns Türklerinin "evet"i çantada keklik sayıldığı için, on-
lara dönüp "Evet denildiğinde şu tehlikeler de vardır" diyen
yok. Tam tersıne, Rumlar 'hayır' dese bile 'evef' diyecekTürk-
lerin neler kazanacağı ballandıra ballandıra anlatılarak Ku-
zey üzerinden Güney'e korku mesajlan iletiliyor. Istanbul'un
bütün Avrupacılart ve Ikıncı Cumhuriyetçiler tam kadro se-
ferber: Efendim, KKTC'yı tanımak üzere, başta Azerbaycan,
bütün dostlar sıradaymış, Amerika Güvenlik Konseyı'nı et-
kileyip "tanımayın" ve "yardımcı olmayın" kararlannı kaldır-
tacakmış, ambargoların sona ermesi gün meselesiymiş.
Başka zaman tanınma ve ambargolar konulannda kılını kı-
pırdatmayan hükümet bile, şimdi, sanki o işlere kalkışmak
için kolları sıvamış görünüyor.
Yok mu ya, Güney Kıbns'a bir yandan gözdağı verilip bir
yandan da göz kırpılarak "Oyun bozanlık etmeyin de 'evet'
deyin" mesajı gönderilmekte. Davos'ta Amerika'ya ve Av-
rupa'ya verilen sozler suya düşerse, n'aparız?
Dışta ıse HerrVerheugen'in bile Nemrut suratında Türk-
lere bakarken güller açıyor, Rumlara dönerken şimşek-
lerçakıyor. Çünku, yıllardır Bırieşmiş Mılletler'in, Avrupayar-
gıçlarının ve dünya jandarması ABD'nin işbirliğiyle hazıria-
nan "Kıbns 'ı Türkiye 'den koparma" kumpasını huysuz Rum-
lar bozmakta.
Üstelik, plan bozulmakla kalmayacak, uluslararası hukuk
çiğnenerek gelınen şu noktada Batı'nın ikiyüzlülüğü tüm iğ-
rençlığıyle ortaya çıkacak, Avrupa bile bile ıçine aldığı yanm
ve sakat bir Kıbns belasıyla baş başa kalacak.
Aslına bakarsanız, bu oyunun çöküşü, Türkiye için, böy-
le bir perışan manzara karşısında keyif çatma ve bütün is-
tediklerini yaptırtma zamanıdır.
Baş eğmeyı degıl, burun sürtmeyı bilenlerin yönettiği bir
Türkiye için, tabii.
Cumhuriyet Eğitimine Hançer...
Eğitim dizgemiz. biri usu, öbürü inancı yol gösterici kabul edenler
olmak üzere iki tip insan iiretiyor. Tebliğ, irşat, münkir, cihat, şeriat,
darülharb sözcükleriyle koşullanmış olanlar iktidardalar. Öğrendik-
lerini egemen kılmakta kararlılar. Eğitimin bilimselliğı, ulusallığı,
laikliği onlan ilgilendirmiyor. İnsanlanmız tedirgin. Dinginlik
görüntüsü aldatıcı. Toplum gebe...
BahattinFIRTINAfğ
B
alkan ve Bi-
rincı Dünya
savaşların-
dankalanar-
tıklanyla
Kurtuluş Savaşı'nı utku-
ya dönüştüren köylüye ilk
kez elini uzatıyordu genç
Cumhuriyet. Ereğı heye-
can venciydi. Kırk bin köy
okula kavuşturulacaktı.
Nüfusun yüzde 80'ini
oluşturuyordu köylümüz
\ e yüzde 83' ü okuma yaz-
tna bılrruyordu. Düşünce
yapısıyla ortaçağı, yaşam
ve üretim bıçimıyle. yer
yer Hitit dönemını yaşı-
yordu. 0 yıllarda ne doya-
biliyor ne giyinebiliyor-
duk. Köyler ören yeri gi-
biydi. Köylü abasız ve ça-
nksızdı. İnsan ve hayvan
gücüyle üretim yapabılı-
yordu. Ülkede altyapı ye-
nice oluşuyordu. Toplum-
sal kalkınma aracı olarak
eğıtimi kullanmaktan baş-
ka umar yoktu. Köylü içın-
den canlandınlacâk, köri-
nanlardan anndırılacak,
doğaya egemen olacak,
gelın vükselecektı. "Biösiz
vebedavaçahşanbirişhay-
vam" olmaktan kurtulacak.
haklannı bılen bir yurtta-
şa dönüşecekti.
Köyün yüzde \-üz ilkÖğ-
retimden geçmesı bu ne-
denle gerekliydı. Bunu
ıtımcı
sağlayacak. köye göre öğ-
retmen ve köye yarayacak
diğer meslek erbabıru ye-
tiştirmek için Köy Ensti-
tüleri kuruldu.
Yabancı eğitbilimcile-
nn düşlerindeki okullardı
enstıtüler. Yaşamın ta ken-
disiydiler. Usun ve yaşa-
mın temeli işe ilk kez ku-
cak açan kurumlardı. Do-
ğanın kucağında ortalama
beş yüz ile bin dönümlük
yereylerde (arazi) kurulan
Köy Enstitüleri, öğrenci-
lere -okuyana inanılmaz
gıbı gelecek- ış \e etkin-
lik alanlan sunuyordu: Tar-
lalar. bağlar, bahçeler, or-
manlar, denizler, göller,
anlıklar, ağıllar. ahırlar,
kümesler. demircilik, ma-
rangozluk. dokuma, dikiş,
halı, resım-iş atölyeleri,
ınşaat alanlan. tuğla. kı-
reç, taş ocaklan. elektrik
üretim evi, tiyatro sahne-
len, ulusal oyun ve beden
eğitımi alanlan. müzik ay-
gıtlan, kitaplıklar. derslik-
ler, orak, çekiç, kazma, kü-
rek. traktör. kamyon, bi-
siklet, motosiklet benzeri
taşıma ve üretim araçla-
n...
Öğrenim. üretim, ya-
pım. bakım. yönetim, de-
netim süreçlerinde etkın
öğe öğrencilerdi. Öğrenci
öğrenirken üretiyor, üre-
tirken öğreniyordu. Iş için-
de da\Tanjş \e düşünce bo-
yutları varsıllaşıyordu.
İnsan Haklan Evrensel
Bildirgesi'nde yer alan
"Eğitim insan kişiliğinin
tam erişmesine uygun ol-
nıalıdır" buvTuğu bu ku-
rumlarda yaşam bulmuş-
tur.
Tüm anlaksal yetileri et-
kin kılan bir eğitim orta-
mı. dılsel, mantıksal, gör-
sel, müziksel, sosyal. be-
denself*) becerilerle do-
nanmış insanlar yetiştirdi.
Özgürce düşünüyorlardı.
Emekten. halktan, daya-
nışmadan yanaydılar. Eğ-
riyi büğrüyü gören ve söy-
leyen insanlardı. Kulluk,
kölelik bilmiyorlardı.
Beklenmedık. amacı
aşan bu üründen Enstitü-
ler'e destek \ erenler de çı-
karlan bozulanlar da kork-
tular. Rüzgâr birden tersi-
ne döndü.
1946 seçimlerinde.
CHP'nin sağ kanadı ikti-
dara egemen oldu ve eği-
timi siyasal erekleri doğ-
rultusunda biçimlendirdi.
"Köy Enstitüleri'ni Cum-
hum etin eserleri içinde en
kıymeüisiveensevgDisisa-
yıyorunT diyen İsmetinö-
nü. bu kez "Siyasette ide-
atizm yoktur" dedi ve ens-
titülerden desteğini çekti.
Maximum Kart
ile peşin fîyatma
a,.,
md/
(ımum
www.isbank.com.tr I 444 02 02
TÜRKİYE Hl BANKASI
t[ Tûrkiye'nin Bankası
Millı Eğitim Bakanı Ha-
san Âli Yüce^ Genel Mü-
dür İsmail Hakkı Tonguç
görevlerinden alındı \e
gözden düştüler. İktidar
da muhalefet de Köy Ens-
titüleri'ni ahlaksızhk, din-
sizlik, komünistlik yu\a-
lan olarak suçladılar. Mil-
li Eğitim Bakanlığı,
ABD'de McCarthv'ın ko-
münistlere u\guladığı yön-
temleri Köy Enstitüsü çı-
kışlı öğretmenlere uygula-
dı: Sürdü, kıydı, bakanlık
emrine aldı. meslekten
uzaklaştırdı. Onlara dün-
ya>ı zindan etti. .\ma yıl-
dıramadı. sindiremedi.
Çok partili döneme ge-
çilmişti. CHP iktidarda ka-
labilmek ve toplumsal uya-
nışı geriletmek için büyük
bir hata yaptr. Laik çızgi-
sinden saptı ve eğitime din
öğesini soktu. 1948 - 49
öğretım vilında, ilkokulla-
ra din dersi koydu. Imam
hatip kurslannı. ilahiyat
fakültelerini ve türbeleri
açtı. Laik Cumhuriyeti \ ö-
rüngesinden saptıran uy-
gulamalan devinime ge-
çirmiş oldu. Kutsal duygu-
lan siyasete alet etmesine
karşın 195O'de seçimi kay-
bettı. DP iktidar oldu. Dün-
ya ikı kampa aynlmıştı:
ABD'nin liden olduğu hür
dün>a ve SSCB'nin lide-
ri olduğu sosyalist dünya.
DP iktıdan da .\BD"nın
yanında yer aldı. Böylece
sivaset. ekonomi. eğitim,
saMinma ABD'nin güdü-
müne girdi. Güdüm hâlâ
sürüyor. Ülke ABD çıkar-
lannın aygıtı konumuna
geldi.
Aydın kuşak
yok edili}
r
or
Komünizm karşıtı iki
devletın yaklaşımı sol
akımlarla savaşıma İMne
kazandırdı. Devletin ide-
olojık ve baskıcı aygıt-
lan günümüze değin sü-
rekli çalıştı. Komünizm
adma bu süre içinde ül-
kemizin en namuslu, en
yurtsever yüz binlerce
aydını, yaşına başına, cin-
siyetine bakılmaksızın
cezaevlerinde çürütüldü,
işkence tezgâhından ge-
çirildi, aşından, işinden,
sağlığından edildi. Da-
rağacınaçekildi. Kurşun-
landı. Ölüm tuzaklannda
can verdi.
Sağcılarm sırtı sıvaz-
landı. İçten. dıştan her
türlü destek aldılar. Sol-
cu kitaplar yakıldı, yeşil
kuşak politikası gereği
dın dersleri. Kuran kurs-
lan, ımam hatip okulla-
n yeğinliğini ve yoğun-
luğunu arthrdı. Eküen to-
humlardan, bugün insan-
hğın başma bela kesilen
El Kaide \ e Hizbullahçı-
lar çıktı. Sanklı ve sakal-
hlar ülkemizde insan a\ı-
na çıktı. 37 canı güle oy-
naya cayır cayır yaktılar.
Devlet seyretti.
Dün. Köy Enstitüleri
geleceğin insanını yetiş-
tiriyordu. Yıllardır dev-
let ortaçağın insanını ye-
tiştiriyor. Ne öğrenim bir-
liğı kaldı, ne ulusal eği-
tim. Eğitim dizgesinden
öğretmen, öğrenci, yö-
netici, veli, üniversite ve
devlet dahil herkes yakın-
macı. Okullardört duvar.
Bir tebeşir. bir yazı tahta-
sı. Derslikler. oyun alanla-
n yetersiz. Insanı bütünüy-
le geliştirici, oluşturucu
ortam, olanak, araç ve ge-
reçlerden yoksun. Ezber-
ci yöntem baş tacı. Oku-
lun yaşamla bağı kopuk.
Ve okul kuramsal bilgi ak-
tanmcısı. Öğretmen yetiş-
tirmiyoruz. Oğretmeni, bu-
lunması gereken nitelik-
lerle donatmıyoruz. Ona
onuruyla yaşayabilecek
ödeme\apmıyoruz. Ders
kitaplan çağdışı, bilim dı-
şı bilgılerle yüklü. Ussal-
lık ve bilimsellik sözde ka-
lıyor. Gelışım kuramının
yanında yaratılış inağı yer
alıyor. Oğrencıde bilim-
sel kuşku yerine bilimden
kuşku yaratıyoruz. Sek-
sen yıl önce sökülüp atı-
lan dın derslerini özenle
koruyoruz. Öğrenci ikı-
lem ıçmde. Eğitim dizge-
miz, biri usu, öbürü inan-
cı yol gösterici kabul eden-
ler olmak üzere ikı tip in-
san üretiyor. Tebliğ, irşat,
münkir, cihat, şenat. darül-
harb sözcüklenyle koşul-
lanmış olanlar iktidardalar.
Öğrendiklerini egemen kıl-
makta kararlılar. Eğitimin
bilımsellıği, ulusallığı. la-
ikliği onlan ilgilendirmi-
yor. tnsanlanmız tedirgin.
Dinginlik görüntüsü alda-
tıcı. Toplum gebe...
Ulus olarak var olma-
nın. kalkınmanın. doyrna-
nın, uygarlaşmanın, öz-
gürleşmenin, bağımsızlı-
ğın, banşın. kardeşliğin,
bilişim çağını yakalama-
nın, bsaca insan olmanın
bıncık yolu eğitim.
Bu nitelikleri kazandıran
bir eğitim ortarrunı biz ya-
ratmıştık Köy Enstitüle-
ri'nde. Siyasetçiler, so-
rumluluk duyanlar, yakı-
nanlarbu kurumlarayönel-
dıkleri zaman eğitim so-
runlanmız çözüme ulaşır.
Yeni Kuşak Köy Ensti-
tüleri Dernegi, Çağdaş Eği-
tim ve KöyEnstitüleri Vak-
fı, Eğit-Der, Ulusal Eği-
tim Derneği, Maltepe Üni-
versitesi, Marmara Eğitim
Vakfı, Köy Enstitülerini
,\raştırma ve Eğitimi Ge-
lıştirme Derneği, Istanbul
Eğitimciler Derneği, bu
amaca yönelik çalışmalar
yapıyor. Akademisyenler.
yazar ve düşünürler, üni-
versiteler, sivil toplum ör-
gütlen Köy Enstitüle-
ri'nden yana düşün üreti-
yorlar. Bu çalışmalar, için-
de bulunduğumuz döne-
me ve Tonguç'un, "Aydm-
larfikrenhazırlannıalıdır-
hr" uyansına u)gun düşü-
yor. Bir kurtuluş sabahın-
da da 'uhısan bihükHiğün-
den bir an bfle kuşku etme-
difini' söylevışıni anımsı-
yor insan. Ulusça ö\"üne-
bileceğimız, dünyanın be-
ğenisini kazanan eğitim
anıtlan Köy Enstitüleri'nin
kurucu üçlüsü; İnönü,
Yücel, Tonguç'u ve bu
kurumlara emek verenleri
saygıyla anıyorum.
(*) Doç. Dr. Ayfer
Kocabaş, Yeniden
Imece, 2003.
KOOR-C
BURSA'DA
Bursa Gezisi
23-25 Nisan 2004 günlerinde yapılacaktır.
2 Gece 3 Gündüz yanm pansiyon
İki kişüik odada kişi başı: 150.000.000.-TL
Tek ki}ilik oda: 165.000.000.-TL
HOTEL EFE-H.t\- Osmangaj/Bursa
PANEL
"ULUSAL EGEMENÜK VE BURSA"
Yöncten: Sonmez T.\RGAN (Cumhunvei Gazetesı Yazanı
Konuşmacılar: Le\ ent GENCELLIICmnhunyet Gazetesı Bursa Muhabın)
Lürru KDLA.YOCLU ı ADD Bursa Şube Başkanı)
Gezi Mekânlan
Kent Mûzesi, Yeşil Cami, Türk îslam Eserleri Mûzesi,
Bılgı Parkı, Irgandı Köprûsü. Tophane. Saat Kulesi.
Muradiye Küllıyesı, înkaya Çınan, Karagöz Çtrağan.
Vah-Beledıye Başk. Konutu, Kapalıçarşı, Kozahan.
Orhan Cami Meydanı, Ulucami. Bursa Surlan, Uludağ.
Daha genış bılgi ıçın lütfen aşağıdaki numaralan arayınız.
Tel: (0212) 514 18 08 - 09 Fax: 520 50 23
PENCERE
Nerede Muhalefetin
Alternatit Planı?..
Birkaç gün önce bu köşede Maliye Bakanlığı
Teftiş Kurulu'nun raporundan söz açmıştık; res-
mi damgalı bu rapor ne diyordu?..
"IMFekonomik, sosyal ve siyasal kurumlarımı-
zın tamamını etki altına almış, adeta devlet için-
de bir devlet konumuna girmiştir."
"Halkın yoksulluğa sürüklenmesi, devletin güç-
süzdüşmesi, milletin kendine duyduğu özgüve-
nin kaybolmaya başlaması, ahlak çöküntüsünün
derinleşmesi, gelir dağılımının hızla bozulması,
ekonomik ve sosyal problemlerin çözümünün
yabancı kuruluşlara devredilmesi nedeniyle al-
ternatif bir modele ihtiyaç vardır."
Peki, ülkenin ve devletin bir kurumu bunu söy-
lerse, anlamı nedir?..
Cumhuriyet'in dünkü ekonomi sayfasında, Ze-
keriya Temizel'in 'Not Defteri'ndeki şu başlık
göze çarpıyordu:
"Yoksulluk Resmileşti"
Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) bu alandaki ger-
çekleri rakam rakam sergilemişti...
Türk halkı açlığa sürükleniyordu...
Ülkemizde 1 milyona yakın insan açlık sınırın-
dayaşıyordu...
18 milyon kişi yoksulluk kapsamındaydı...
Temizel diyor ki:
"Sendikaların araştırmalarına göre dört kişilik
bir ailenin yoksulluk sının 1 milyar 300 milyon li-
ra düzeyinde. Üstelik bu harcamanın yüzde 80'i
de gıda harcamalanna gidiyor. Bu veriler dikka-
te alındığında ise ülkemizde açlık ve yoksulluksı-
nırında yaşayanların ulaştığı düzeyin dehşeti or-
tada."
•
Yukarıda vurgulanan gerçekler muhalefet par-
tilerinin dile getirdiği iki görüş değil, devlet kurum-
larının saptamaları...
AKP hem genel hem de yerel seçimleri kaza-
nan bir iktidar...
Ne yapıyor?..
Koltuğunu korumak için tümüyle Bush yöne-
timine ve IMF'ye dayanıyor, bir dediklerini iki et-
miyor...
CHP ne yapıyor?..
CHP'nin önde gelen adlarından Kemal Derviş
IMF siyasetinin adamıdır...
AKP'nin IMF politikasını dikkatle sürdürmesini
destekliyor...
Ve alkışlıyor..
CHP anamuhalefet partisi...
Amaşaşkın!..
•
Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu ve Devlet Ista-
tistik Enstitüsü'nün ortaya koyduğu gerçeklere kim-
senin kulak astığı yok...
Medya bu gerçekleri örtüyor...
IMF'nin Türkiye uygulamalarını savunan Ke-
mal Derviş, siyasal muhalefet adına AKP'yi des-
tekliyor..
Garip bir manzara!..
Ancak belli ki bu iktidara karşı geleceğin mu-
halefeti de açlık, yoksulluk, adaletsizliğin kol gez-
diği tabandan doğacak; halkın din imanla gözü-
nü boyayanların yarın öbür gün karnı doymayan
kesimleri uyutması olanaksızlaşacak...
•
Kıbns ile mıbrıs, AB ile MB, Irak ile mırak der-
ken Tûrkiye'nin temel davası şimdilik örtbas edi-
liyor; ama, yarınki muhalefet bu gerçek üzerine
yükselecektir.
CUMHURİYET KİTAP KULUBÜ
NİSAN AYIETKJNÜKLERİ
Cumartesi Söyleşileri
"ABD Emperyalizmi ve
Büyük Ortadoğu Projesi"
Ali SİRMEIM
(UNisan 2004 Cumartesi Saat: 15.00)
\tr: Cumhuriyet Kitap kulübü (Fransız konsolosluğunun \anı|
İsrikJal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2
Bevoğlaistanbul / Tel: 0212 252 38 81 - 82
Etkinlikler Koop-C tarafindan diizenlenmektedir.
Vcretsiz ve herkese açıktır.
kafeter. amız pazar dahıl her gun ^aat 10 00 - 21 00 arası açıktır
CUMHURİYET KİTAP KULUBÜ
NİSAN AYI ETKİNÜKIİRİ
'Köy Enstitülerini
Anma Toplantısı"
Sami KARAÖREN
Saydam Gösterisi: Karabey AYDOĞAN
Dinleti: Feride ATICI
(18 Nisan 2004 Pazar Saat: 18.00)
\er: Cumhuriyet kitap kulübü (Fransız konsolosluğu'oun yaaı)
Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2
Beyoğlu/İstanbul/ Tel: 0212 252 38 81 - 82
Etkinlikler Koop-C tarafindan diizenlenmektedir.
Vcretsiz ve herkese açıktır.
Katetenamız pazar dahıl her gun saat 10 00 - 21 00 arası açıktır