Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 7NİSAN2004CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr 11
Referandum sonuçlan 40 yıllık sorunu temelden etkileyecek. Ada yeni bir sürece doğru ilerliyor
Kıbns'ta 25NisanhesaplanSERKAN DEMJRTAŞ
ANKARA - Kıbns'ta 24 Nisan'da
yapılacak referandum, 40 yıllık Kıb-
n s sorununun tüm parametlerini de-
ğiştirecek ve taraflan yeni politikalar
izlemeye yönlendirecek güçlü bir et-
ki yaratacak. DışişleriBakanlığı'nda
yapılan değerlendirmelerde Türk ta-
rafinın "evet", Rum tarafının "hayır"
diyeceği senaryo ağırlık kazanıyor.
Buna göre Türkiye, Rum tarafının
birleşmeyi kabul etmemesi nedeniy-
le bir bedel ödemesi gerektiğini, bu-
nun da önce KKTC'ye uygulanan
ambargolann kaldınlması, daha son-
ra siyası tanımaya kadar gitmesi ge-
rektiğini iletiyor.
Rumlann hayır demeyi planladığı
referandum sonuçlan hem sonmun pa-
rametrelerini değiştirecek hem de so-
runa dönük uluslararası algılayışı et-
Mevcut değerlendirmeler, Türk tarafının 'evet', Rum tarafının 'hayır'
diyeceği üzerine yapılıyor. Türk tarafı, ambargolann kaldınlmasını ve
tanınmamn gerçekleşmesini isteyecek. Rum tarafı ise Kıbrıs Türklerine
"Kıbns Cumhuriyeti"nin parçası olarak AB'ye katılma çağnsmı yapabilecek.
kileyecek. Türkiye, Yunanistan ve
adadaki taraflann yanı sıra ABD, Av-
rupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de
yeni duruma dönük çalışmalannı sür-
dürüyorlar. Türk ve Rum taraflan, re-
ferandum sonuçlanna göre 25 Ni-
san'dan itibaren polıtıkalannı şu un-
surlara göre netleştirecekler:
1 ûrk tarafi: Türk tarafının ilgili
kesimlere ilettiği mesaj, "hayır" di-
yecek Rum tarafının bunun sonuçla-
nna katlanması. Bunun için KKTC'ye
uygulanan tecridüı sona erdirilmesi-
ne dönük adımlar atılması gerekiyor.
Dışışleri yetkililen, "KKTC'nin'yet-
kflendirümesr adını verdikleri formül-
le, ambargolann kaldınlmasım iste-
yeceklerini kaydediyor.
Uluslararası havayolu şirketlerinin
KKTC'ye seferlere başlaması ve tu-
rizmin arttınlması öngörülüyor.
ABD'nin de bu yönde olumlu mesaj-
lar verdiğine dikkat çeken yetkililer,
2. aşamanın KKTC'nin siyasi tanın-
ması olduğunu belirtiyorlar.
Siyasi tanınma süreci ise zorluklar
içeriyor. Azerbaycan, Pakistan gibi
Türkiye'ye yakın ülkelerin KKTC'yi
tanımasının olumlu olacağı ancak BM
nezdinde tanınmasımn daha önemli
olduğu belirtiliyor. KKTC'nin tanın-
masındaki en önemli engel BM Gü-
venlik Konseyi'nin 1983 tarihli ve 541
sayılı karan. Tanınma için yeni bir ka-
rar çıkanlması gerekiyor. Türk tarafı-
nın bu süreçte ABD, AB ve BM'ye dö-
nük yoğun bir diplomasi izlemesi bek-
leniyor. AB'ye ise Rum kesiminin 1
Mayıs'ta tam üyeliğe geçmesinin bir-
liğin, Türkiye'nin üyeliği ve Kıbns
sorunundaki tutumunu olumsuz etki-
lememesi gerektiği mesajı verilecek.
rVıun tarafi: Rum tarafi ise refe-
randuma hayır demesinin getirebile-
ceği siyasi olumsuzluklan gidermek
için kendi B planını uygulayacak.
Rum tarafının, 1 Mayıs'ta Kıbns Cum-
huriyeti adı altmda birliğe üye ohna-
sıyla birlikte Kıbns Türklerine yeni
bir çağnda bulunması bekleniyor.
Rum tarannın, Türklere, Kıbns Cum-
huriyeti'nin verdiğı haklar kapsamın-
da AB üyeliğine eklemlenme öneri-
sini getirmesi öngörülüyor.
Rum tarafımn AB'de Yunanistan
ile birlikte birliğın Kıbns Türklerine
dönük ambargolan yumuşatma giri-
şimlerini engellemeye çahşacağı da ön-
görülüyor. Ankara'nın AB'ye verdi-
ği mesaj, sadece Rum halkının degil
liderliğinin de çözüme hayır dediği
ve Brüksel'in buna prim vermemesi
gerektiği yönünde. Rum tarafının Tür-
kiye'nin AB sürecini de engellemeye
çalışabileceği kaydedıliyor. Ankara,
Rum yönetiminın Kıbns'ta çözüm
için Türkiye'yi AB kanalıyla sıkıştır-
maya çalışabileceğıni düşünüyor.
Ankara'da yarın
Denktaş mitingi
• Dt\ARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Atatürkçü Düşünce
Derneği(ADD)
Diyarbakır Şubesi
Başkanı Doç. Dr. Rıza
Gül, pazar günü
Ankara'da ADD Genel
Merkezi öncülüğünde
düzenlenecek "Annan
Plam'na Hayır"
mitingine çağnda
bulundu. Kıbns'ın
Türkiye Cumhuriyeti'nin
varlık nedenlerinden biri
olduğunu ifade eden Gül,
"Diyarbakır ve Ankara
neyi ifade ediyorsa
Kıbns da aynı şeyi ifade
ediyor" dedi.
Edelman: Eveften
umutluyıız
• ANK\RA
(Cumhuriyet) - Dışişleri
Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi Uğur Ziyal,
ABD'nin Ankara
Büyükelçisi Eric
Edelman ve tngiltere'nin
Ankara Büyükelçisi Peter
Westmacott'ı kabul etti.
Edelman, Kıbns'taki
referandumlara ilişkin
olarak "tki taraftan da
evet çıkması konusunda
umutluyuz. Doğru olan
budur" dedi. Westmacott
da, Brüksel'de yapılan
bağışçılar konferansının
başanlı olduğunu
belirterek plan sürecinin
işlemeye devam ettiğini
kaydetti.
'Saddam hâlâ
Irak'ta'
• DUBAİ(AA)-
Amerikalı General Lance
Smith, Irak'ın devTİk
lideri Saddam Hüseyin'in
2003 sonunda
yakalanmasından bu
yana Irak'm dışına hiç
götürülmediğini belirtti.
Saddam'ın Katar'a
götürüldüğü yolundaki
haberi yalanlayan Smith,
El Hayat gazetesine
yaptığı açıklamada,
"Saddam Hüseyin,
yakalandığından beri
ülkesi dışına hiç
çıkanlmadı" ifadesini
kullandı. Saddam
Hüseyin'in Irak'ta
bulunduğunu ve başka
yere nakledilmesinin
istenmediğini belirten
Smith, devrik liderin
Irak'ta adalet önüne
çıkanlacağını da
kaydetti.
Riyad'dan çıkıyor
• VVASHINGTON (AA)
-ABD Dışişleri Bakanı
Colin Powell, Suudi
Arabistan'da gerekli
olmayan diplomat ve
yakınlannın bu ülkeden
aynlacağını söyledi.
Suudi Arabistan'daki
ABD Büyükelçiliği de,
önceki gün bu ülkede
yaşayan vatandaşlanna
gönderdiği mesajda,
ABD ve Batı ülkelerinin
çıkarlannı hedef alan
saldın olasılığına ilişkin
güvenilir işaretler
alındığım duyurdu.
TBMM, Rauf Denktaş'm konuşmasından sonra destek bildirisi yayımlamadı
AKPnin takdiri bir ydda bitti
• Denktaş'ın
milletvekillerine
anımsattığı bildiride, iki
kesimliliğe zarar verecek
önerilere izin
verilmeyeceği
vurgulanıyordu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın 6 Mart 2003'te genel
kurulda yaptığı konuşmadan son-
ra "takdîr ve destek" bildirisi ya-
yımlayan TBMM, önceki günkü
konuşmadan sonra bir bildiri ya-
yımlamadı.
Denktaş'ın milletvekillerine
anımsattığı bu bıldinde "eşftçözüm
ve iki kesimliliği zedeleyecek öne-
rilere hiçbir şekilde müsaade edfl-
menıesi gereği" vurgulanıyordu.
AKP 'liler bir yıl önce "takdir" et-
tikleri Denktaş'a, önceki gün yap-
tığı konuşmadan sonra ise bir bil-
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş önceki gün TBMM'de konuşma yapmıştL (Fotoğraf: AA)
diriyle destek vermeye yanaşmadılar.
Denktaş'ın 6 Mart 2003'te genel kurul-
da yaptığı konuşmadan sonra yayımlanan
bildinde, "TBVIM'nin Denktaş'ın hitabt-
nın takdir ve saygryla karşuandığı" vurgu-
lanıyordu. Bildiride, Türk ve dünya kamu-
oyuna duyurulması kararlaştınlan husus-
lar da şöyle sıralandı:
"l.TBMMnın21 Ocakl997ve 15Tem-
muz 1999'daaldığıkararlaraatıftabuluna-
rak bu milli davada TBMM ve Türk mille-
tinin birlik ve beraberlik içinde bulunduğu
gerçeğini dünyaya bir kere daha ilan eder.
2. Kıbns meselesine adil ve kalıcı bir çö-
züm bulunması için, KKTC'nin sarf etti-
ği çabalan destekler.
3. Çözümün taraflann eşit statüsü ve
eşitliğine dayanması gerektiği hususunu
önemle vurgular.
4. Türkiye'nin garantörlük haklannın
sürdürülmesi gereğini belirtir.
5. Kıbns'ta Türkiye ile Yunanistan ara-
sında kurulmuş bulunan dengenin zede-
lenmesinin kabul edilemeyeceğıni teyıt
eder.
6. Cözümün Türkiye'nin AB üyeliği sü-
recinde bir ön şart gibi takdim edilmesine
yönelik çabalan reddeder.
7. Rum yönetiminin Türkiye'den önce
AB'ye üye yapılması yolunda atılan adım-
lann, uluslararası antlaşmalann açık bir ih-
lali olduğunu bir kere daha \urgular.
8. tki kesimliliğin korunmasına verdiği
önemi vurgular.
9. İki kesimliliği zedeleyecek bütün öne-
ri ve girişimlerin. Kıbns'taki gmenlik or-
tamını olumsuz yönde etkileyerek iki top-
lumu yeniden bir çatışma ortamına sürük-
leyeceğini hatırlatır ve buna izin verilme-
mesi gerektiğini önemle belirtir.
10. Bu genel koşullara riayet edihnek kay-
dıyla, Kıbns'ta banşçı ve kalıcı bir çözü-
me ulaşılmasının Türkiye'ye, Kıbns Türk
ve Rum topraklanna ve bölge banşına hiz-
met edeceği yolundaki ınancını ifade eder."
AKPM
RUMLARI
UYARDI
Avrupa Konseyi
Parlamenterler
Meclisı (AKPM) Başkanı
Peter Schieder, büyük
Rum partilerinin daha
önce Annan Planı'ndan
yana olduklannı şimdi
ise karşı çıktıklannı
belirterek, "Anlaşmayı
engeUemeyi hedefleyenler,
büyük bir siyasi
sorumluluk taşıyacak ve
bundan av-antaj
sağlamalanna izin
verilmemelidir" dedi.
Kıbns'tan gelen
haberlerin çelişkili
olduğunu ifade eden
Schieder, Kıbns
Türklerinin çoğunun
Annan Plam'na dayalı bir
çözümden yana,
Rumlann büyük bir
kısmının ise karşı
göründüğünü kaydetti.
Schieder şunlan söyledi:
"Uluslararası toplum ve
AB, aıüaşmadan yana
oianlann umutlaruıa
ihanet etmemeli ve onlara
başansızhğm faturasuu
ödettirmemeHdir."
Serdar Denktaş baskıdan yakındı
DP karan
halka bıraktı
Denktaş, Verheugen'e inanmıyor
LEFKOŞA (Cumhuri-
yet) - KKTC'de koalisyon
hükümetinin küçük ortağı
Demokrat Parti (DP), 24
Nisan'da yapılacak refe-
randumda, karan halka bı-
raktı. DP Genel Başkanı,
Başbakan Vekili, Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Serdar Denktaş, 24
Nisan'da yapılacak refe-
randumda, partisinin, kara-
n halkın özgür iradesiyle oy
kullanmasına bıraktığını
açıkladı. Denktaş, Kıb-
ns'ta banş çabalannı Cum-
hurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın değil Rum liderliği-
nin engellediğini belirtti.
Referandumda sonuç ne
olursa olsun iki toplumun
birarada yaşamalan gerek-
tiğini söyleyen Denktaş,
Rumlann baskı altmda
"evet" demesi sonucunda
adada kaos ortamının do-
ğabileceğini söyledi.
Üzerine düşen görevi yap-
mış olmanın huzuru içinde
olduğunu söyleyen Denk-
taş, "gerçekleri halka anlat-
ma kampanyası yürütece-
ğuıi" belirtti. Serdar Denk-
taş, DP Genel Merkezi'nde
yaptığı açıklamada, "Par-
tirniz, halkımızı ve tabanı-
mızı bu plana özgür irade-
leriyle bireyselvetopluın-
sal çıkarları arasında bir
vicdan muhasebesi yapa-
rak oy verebilmeleri için
serbest bırakma karan al-
mışür" dedi. Halkın, ge-
linen aşamada, "güvendiği
bir siyasetçi olarak ken-
disinin karannı bekledigi-
ni'' ifade eden Serdar Denk-
taş, şöyle konuştu: "Ger-
çek şudur ki bugün ben, si-
ze nasıl bir yönlendirme
yaparsam yapayım bun-
dan Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş zarar göre-
cektir.Hayır yönlendirme-
si yapsanı 'Denktaş bendl
davrandı oğlunu baskı altı-
na aldı', evet yönlendir-
mesi yapsam, 'oğluna bile
sözgeçirtemedi' suçlama-
sı yapacaklar. Onurlu ta-
rihimizin yaşayan bir
temsilcisine karşı böyle
bir karalama yapılması-
nı kabul etme hakkım ol-
madığına inanmaktayım.
Bir siyasal partinin baş-
kanı olarak, bu, halkınuz
ve kendi tabanımız tara-
fından bana yüklenmiş
bir sorumluluktu. tçinde
bulunduğumuz konjonk-
türde. parti tabanımızın
yönlendirmesinin dışın-
da bir tavır afanam müm-
kün değildir.."
Serdar Denktaş Türk hü-
kümetine de gönderme ya-
parak referandum sürecin-
de AKP hükümetinin ada-
daki halk üzerinde "evet"
yönünde baskı yapmasının
yanlış olduğunu savundu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, AB
Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu
üyesi Günter Verheugen'in
"Rumlann Annan Plam'na
hayu* demesi durumunda
AB'nin sınınnuı yeşil hat
olacağı'' açıklamasını
ciddiye ahnadı. Denktaş,
"Verheugen'in söylediği
hiçbir şeye inanmam.
Rumlan evete teşvik etmek
için hepsi ayvn oynuyor''
dedi. Cumhurbaşkanı
Denktaş, Ankara'dan
ayrılırken Esenboğa
Havaalanı'mnda yaptığı
açıklamada, TBMM'de
yaptığı konuşmanm ardından
"içi rahat olarak"
Lefkoşa'ya döndüğünü
söyledi. Denktaş, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın
TBMM'de bulunmamasma
yönelik soru üzerine
"Randevusu vardı, görevi
vardı, gelemedl Benim
değerlendirmeme gerek yok"
karşılığmı vermekle yetindi.
ABD ve AB'den gelen son
açıklamalann, Rum tarafının
"hayır'', Türk tarafının "evet"
demesi durumunda, "Türk
tarafının cezasını devam
ettirmeye gerek otanadığı"
KKTC Cumhurbaşkanı,
birliğin genişleme
komiserinin
"AB sının yeşil
hattan geçer"
açıklamasını
ciddiye almadı...
yönünde olduğuna işaret eden
Denktaş, "Ben Rumlann evet
diyeceğine inanı\orum" dedi.
Denktaş, "evet" denmesi
halinde KKTC'nin cenaze
töreninin 24 Nisan'da
Lefkoşa'da yapılacağım
söyledi. Denktaş, "Halkuna
diyorum ki evet derseniz
Kıbns'ın tanıanunı,
hürmetinizi. egemenliğinizi,
eşhüğimzi kaybedeceksiniz"
diye konuştu.
Gül, belgedeki 'yazım hatalannm' düzeltilmekte olduğunu söyledi
'Anııan Plam'nın yapısı değişmeyecek'
ANK\RA (Cumhu-
rijet Bürosu) - Dışişleri
Bakanı Abduüah Gül,
Annan Planf ndaki ya-
zım hatalannın düzeltil-
mesi için çalışmalar ol-
duğunu belirtirken, pla-
mn yapısmm değişme-
sinin söz konusu olma-
yacağını söyledi.
Dışişleri'nden bir yet-
kili, BM'nin düzeltme-
lerinin bilgileri dahilin-
de olduğunu ve nihai
metnin iletilmesini iste-
diklerini kaydetti.
'Ertelemeye
nzamızyok'
Gül, AB'nin dışişleri
bakanlan toplantısı için
trlanda'ya giderken ga-
zetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. Kıbns'a ilişkin
vereceği mesaj lann so-
rulması üzerine Gül, re-
ferandumlann ertelen-
mesuıin doğru olmaya-
cağını vurgulayarak,
"Buna nzamız olmadı-
ğını söyleyeeeğim" dedi.
KKfCCumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş'ın.
TBMM'de yaptığı konuş-
mada "BM'nin yeni bir
değişiklik önerisi ilettiği-
ni" söylediğinin anımsa-
tıhnası üzerine Gül, An-
nan Planf nda ciddi bir
değişikliğin söz konusu
olmadığını belirtti. Plan-
da yazım hatalan olma-
sı durumunda, bunun gi-
derilmesi için hem Türk
tarafının hem de karşı ta-
rafın çalışmalan olabıle-
ceğıni söyleyen Gül,
"Ama planın \ apısını de-
ğiştirecek bir şey yoktur"
diye konuştu.
Denktaş, BM Genel
Sekreteri'nin anlaşma-
ya bir madde koyarak
Türkiye'nin müdahale
hakkım ortadan kaldır-
dığını söylemişti.
AÇIKÇA
ŞUKRU SİNA GUREL
Hamaset
Kıbns'tan ufka bakıp, neredeyse görebilece-
ğiniz, uzanıp tutabileceğiniz yerierdeki huzur-
suzluk ve çalkantıları hissedebilirsiniz. Kar-
paz'ın ucunda durup, iki kulaç ötenizdeki tehlike-
ii suların, Akdeniz'in Doğu'da birtiği yerierdeki Su-
riye, Lübnan ve Filistin kıyılarının, sizin önünüzde
açılan maviliğin huzuruna hiçbir zaman kavuşama-
dığını bilincinize çıkarabilirsiniz. Beşparmak Dağ-
lan'nın bir doruğunda, sabah serinliğinde Kuzey'e
baktığınızdaToroslar'ı görebildiğinize hem şaşınr,
hem de sevinirsiniz.
Kıbns'la hiç ilginiz olmasa ve adaya bir ulusla-
rarası toplantıda Ortadoğu'da güvenlik ve banş ko-
nulannı meslektaşlarınızla tartışmaya gelmiş bir
Filistin kökenli bilim adamı iseniz, sormadan ede-
mezsiniz: "Ortadoğu'da Filistin sorunu insanlar
için felaket, ölüm ve yoksulluk üretmeye devam
ederken, Irak'ta sözde banş ve demokrasi için bir
işgal ve yıkım gerçekleştirilirken, bütün bu sorun-
Iarın çözümü değil, neden Kıbns konusu BM'nin,
ABD'nin ve AB'nin önceliği oluyor?" Bu soru, si-
ze göre hamasi midır?
Uluslararası ilişkilere olumlu bakış, dünyanın her
köşesinde banş koşullannı egemen kılmak ve bu
güvenli ortamın insan gruplan arasında işbirliği ge-
liştirilmesine olanak sağlamasına çalışmayı gerek-
tirir. Filistin'de, Irak'ta banş koşulları var mı ki in-
san gruplan yan yana ve belki sonra iç içe, işbirli-
ği ve dayanışmayla birlikte yaşayabilmeyi düşün-
sünler? Tayyip Erdoğan kendisinden önce Tür-
kiye'yi yönetenlere "30 yıldır Kıbns'ta neyaptınız?"
diye sorarken veya Abdullah Gül Kıbrıs konusun-
da Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlannı sa-
vunanlan "hamaset yapmak"\a suçlarken, acaba
banşın ve güvenliğin işbirliği ve dayanışmanın ön-
koşulu olduğunu biliyoriar mı?
Unutmayalım: 1974'te Türkiye adada banş ve gü-
venlik koşullannı, uluslararası toplumun üstlenme-
yi göze alamadığı özverilere katlanmak pahasına
yaratmıştır. Kıbnslı Türkler, 11 yılboyuncaadanınyüz-
de üçüne eşit olan gettolarda yaşamaktan ve Rum-
lann "etnik temizlik" vetedhişine hedef olmaktan kur-
tularak, ilk kez güvenli bir yurda sahıp olmuşlardır.
Türkiye, ayrıca Kıbrıs Rumlarını da, anakara Yuna-
nistan halkını da faşist ve ırkçı Yunan cuntasından
kurtarmıştır. O tarihten bu yana da, adada güven-
lik ve banş koşullannın iki temel güvencesi ol-
muştur Türk askerinin sağladığı güvenlik ve iki
halkın iç içe değil, ayn yaşamaian. Şımdi bunla-
rı anımsamak ve gelecekte bu güvencelerden yok-
sun kalınacağından kaygılanmak, hamaset mi olu-
yor, gerçekçilik mi?
Kıbns'ta kafalar karmakarışık. Herkes, Annan
Planı'nın neresinden tutacağını şaşırmış dunjmda.
Üstelik Türkıye'dekı kafa kanşıklığı buraya misliy-
le yansıyor. Ama belli olan şu: Bir hafta sonra pla-
na "evef"diyecek oianlann büyük bölümü, "neya-
palım, Türkiye de bizi artık kendi başımıza bırak-
ma karannı verdi" diye düşünerek ve toplumsal de-
ğil bireysel bir çıkış yolu arayarak bunu yapacak.
Yanlannda, arkalannda sağlam duran, kollayı-
cı bir Türkiye olduğunu arbk hissetmiyorlar.
Bu hükümetle, Türk ve Kıbns "medya"sındaki ve
"sivil toplum örgüt/eri"ndeki bu Karen Fogg ço-
cuklanyla, güvenilen çevrelerden gelen geç ve çe-
kingen mesajlarla, bu kanı ancak pekiştiriliyor.
Bu toz duman içinde sağlıklı değertendirmelere
ışık tutabilecek somut olgu ve gelişmeler de göz-
den kaçıyor. BrüksePdeki "Çözüme katkı konfe-
ransı hazırtık fop/ant/sı"na katılan Abdüllatif Şe-
ner, Kıbns Türklerinin yeniden yerieşme ve "reha-
bilitasyon"u için 3.8 milyardolarlık birfonagerek-
sinım duyulduğunu açıklarken, ABD'den gelen va-
at 400 milyon dolar! Zaten Afganistan'la ilgili böy-
le toplantılara katılmış biri olarak belirtmeliyim ki,
buralarda verilen bol keseden sözlerin tutulduğu
da görülmemiştir. Ne kadar vaat etseniz de "kur-
tuluş"unuz, tek satırlık birçekincededir: "Olanak-
larım el verdiği ölçüde ve yasama organımdan
geçirdiğim takdirde"\ Acaba şimdi hem Türki-
ye'yi adadan atıp, hem de Türkiye'nin katkıla-
nnı almayadevam ederekmi Kıbns'ta "çözüm"
sağlayacaklar?
Türkiye'nin fiili ve etkin garantisi ortadan kalktı-
ğı için ve yeniden göçmen yaratılarak, iç içe geçi-
rilen iki halk arasında içinden çıkılması zor sorun-
larayol açılacağı için "Annan banşı" kalıcı değil ge-
çicı ve kırılgan olacaktır. Böylece, "banş ve işbir-
liği" koşullan oluşturalım derken, var olan banş or-
tadan kaldırılacak, işbirliği umutlan dagün geçtik-
çe sönecektir.
Denktaş, TBMM'de bu konulara dikkat çeke-
rek ve Türkiye'nin hak ve sorumluluklarını Türk
halkının temsilcilerine anımsatarak tarihsel bir ko-
nuşma yaptı. Kendisine "hamaset yapma" diyen-
leri de, yine Türk halkı adına yanıtlamış oldu. Bel-
ki de bütün ulusun önünde bu dersi alıp, bu aza-
n işitmekten kurtulmuş olduklarına bazılan şimdi
seviniyor ve TBMM'ye gitmemekle doğru karar
verdiklerini düşünüyoriardır. Ama unutulmamalıdır
ki, Türk halkının hak ve çıkarlannı ucuzlatan-
lar, er geç Türk ulusunun önüne çıkacaklardır.
Işte o zaman onlar için bile, hamasetle gerçekçi-
lik arasında aynm yapma yeteneği gerekebilir.
KIBRIS BAĞIŞ KONFERANSI
'Herkes bir an
önce bitsin istedV
ANKARA (AA) -
Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Ab-
düllatif Şener, Brük-
sel'de katıldığı Kıbns
Uluslararası Bağışçı-
lar Konferansı hazırlık
toplantısını değerlen-
dirirken. "Bu iş bir an
önce bitse isteği vardı"
dedi. Şener dün, top-
lantı dönüşü Esenboğa
Havaalanf nda açıkla-
malarda bulundu.
Şener, toplantıda Gü-
ney Kıbns'ın "hayır"
olasılığının rahatsızhk
yarattığını ve bununla
ilgili tartışmalar oldu-
ğunu kaydetti. Şener,
toplantıda ülkelerin ya-
pacaklan yardımlann
miktanna ilişkin soru
üzerine, şunlan kay-
detti:
"ABD 400 milyon do-
lar, AB 300 milyon Eu-
ro, İsveç ilk yıl için 300
bin, ikinciyıl için300bin
Euro, İngütere 31 mil-
yon steriin vereceğini
beyan etmiştir."
Şener, toplantıda iki
mesaj verildiğini, bun-
lardan birincisinin
uluslararası topluluğun
Annan Planı' nın çözü-
müne desteğinin ifa-
desi olduğunu, ikinci-
sinin de taraflara "yal-
nız değüsiniz" mesajı
içerdiğini söyledi. )