19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 7NİSAN2004CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr 11 Referandum sonuçlan 40 yıllık sorunu temelden etkileyecek. Ada yeni bir sürece doğru ilerliyor Kıbns'ta 25NisanhesaplanSERKAN DEMJRTAŞ ANKARA - Kıbns'ta 24 Nisan'da yapılacak referandum, 40 yıllık Kıb- n s sorununun tüm parametlerini de- ğiştirecek ve taraflan yeni politikalar izlemeye yönlendirecek güçlü bir et- ki yaratacak. DışişleriBakanlığı'nda yapılan değerlendirmelerde Türk ta- rafinın "evet", Rum tarafının "hayır" diyeceği senaryo ağırlık kazanıyor. Buna göre Türkiye, Rum tarafının birleşmeyi kabul etmemesi nedeniy- le bir bedel ödemesi gerektiğini, bu- nun da önce KKTC'ye uygulanan ambargolann kaldınlması, daha son- ra siyası tanımaya kadar gitmesi ge- rektiğini iletiyor. Rumlann hayır demeyi planladığı referandum sonuçlan hem sonmun pa- rametrelerini değiştirecek hem de so- runa dönük uluslararası algılayışı et- Mevcut değerlendirmeler, Türk tarafının 'evet', Rum tarafının 'hayır' diyeceği üzerine yapılıyor. Türk tarafı, ambargolann kaldınlmasını ve tanınmamn gerçekleşmesini isteyecek. Rum tarafı ise Kıbrıs Türklerine "Kıbns Cumhuriyeti"nin parçası olarak AB'ye katılma çağnsmı yapabilecek. kileyecek. Türkiye, Yunanistan ve adadaki taraflann yanı sıra ABD, Av- rupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de yeni duruma dönük çalışmalannı sür- dürüyorlar. Türk ve Rum taraflan, re- ferandum sonuçlanna göre 25 Ni- san'dan itibaren polıtıkalannı şu un- surlara göre netleştirecekler: 1 ûrk tarafi: Türk tarafının ilgili kesimlere ilettiği mesaj, "hayır" di- yecek Rum tarafının bunun sonuçla- nna katlanması. Bunun için KKTC'ye uygulanan tecridüı sona erdirilmesi- ne dönük adımlar atılması gerekiyor. Dışışleri yetkililen, "KKTC'nin'yet- kflendirümesr adını verdikleri formül- le, ambargolann kaldınlmasım iste- yeceklerini kaydediyor. Uluslararası havayolu şirketlerinin KKTC'ye seferlere başlaması ve tu- rizmin arttınlması öngörülüyor. ABD'nin de bu yönde olumlu mesaj- lar verdiğine dikkat çeken yetkililer, 2. aşamanın KKTC'nin siyasi tanın- ması olduğunu belirtiyorlar. Siyasi tanınma süreci ise zorluklar içeriyor. Azerbaycan, Pakistan gibi Türkiye'ye yakın ülkelerin KKTC'yi tanımasının olumlu olacağı ancak BM nezdinde tanınmasımn daha önemli olduğu belirtiliyor. KKTC'nin tanın- masındaki en önemli engel BM Gü- venlik Konseyi'nin 1983 tarihli ve 541 sayılı karan. Tanınma için yeni bir ka- rar çıkanlması gerekiyor. Türk tarafı- nın bu süreçte ABD, AB ve BM'ye dö- nük yoğun bir diplomasi izlemesi bek- leniyor. AB'ye ise Rum kesiminin 1 Mayıs'ta tam üyeliğe geçmesinin bir- liğin, Türkiye'nin üyeliği ve Kıbns sorunundaki tutumunu olumsuz etki- lememesi gerektiği mesajı verilecek. rVıun tarafi: Rum tarafi ise refe- randuma hayır demesinin getirebile- ceği siyasi olumsuzluklan gidermek için kendi B planını uygulayacak. Rum tarafının, 1 Mayıs'ta Kıbns Cum- huriyeti adı altmda birliğe üye ohna- sıyla birlikte Kıbns Türklerine yeni bir çağnda bulunması bekleniyor. Rum tarannın, Türklere, Kıbns Cum- huriyeti'nin verdiğı haklar kapsamın- da AB üyeliğine eklemlenme öneri- sini getirmesi öngörülüyor. Rum tarafımn AB'de Yunanistan ile birlikte birliğın Kıbns Türklerine dönük ambargolan yumuşatma giri- şimlerini engellemeye çahşacağı da ön- görülüyor. Ankara'nın AB'ye verdi- ği mesaj, sadece Rum halkının degil liderliğinin de çözüme hayır dediği ve Brüksel'in buna prim vermemesi gerektiği yönünde. Rum tarafının Tür- kiye'nin AB sürecini de engellemeye çalışabileceği kaydedıliyor. Ankara, Rum yönetiminın Kıbns'ta çözüm için Türkiye'yi AB kanalıyla sıkıştır- maya çalışabileceğıni düşünüyor. Ankara'da yarın Denktaş mitingi • Dt\ARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Doç. Dr. Rıza Gül, pazar günü Ankara'da ADD Genel Merkezi öncülüğünde düzenlenecek "Annan Plam'na Hayır" mitingine çağnda bulundu. Kıbns'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Gül, "Diyarbakır ve Ankara neyi ifade ediyorsa Kıbns da aynı şeyi ifade ediyor" dedi. Edelman: Eveften umutluyıız • ANK\RA (Cumhuriyet) - Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Uğur Ziyal, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ve tngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott'ı kabul etti. Edelman, Kıbns'taki referandumlara ilişkin olarak "tki taraftan da evet çıkması konusunda umutluyuz. Doğru olan budur" dedi. Westmacott da, Brüksel'de yapılan bağışçılar konferansının başanlı olduğunu belirterek plan sürecinin işlemeye devam ettiğini kaydetti. 'Saddam hâlâ Irak'ta' • DUBAİ(AA)- Amerikalı General Lance Smith, Irak'ın devTİk lideri Saddam Hüseyin'in 2003 sonunda yakalanmasından bu yana Irak'm dışına hiç götürülmediğini belirtti. Saddam'ın Katar'a götürüldüğü yolundaki haberi yalanlayan Smith, El Hayat gazetesine yaptığı açıklamada, "Saddam Hüseyin, yakalandığından beri ülkesi dışına hiç çıkanlmadı" ifadesini kullandı. Saddam Hüseyin'in Irak'ta bulunduğunu ve başka yere nakledilmesinin istenmediğini belirten Smith, devrik liderin Irak'ta adalet önüne çıkanlacağını da kaydetti. Riyad'dan çıkıyor • VVASHINGTON (AA) -ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Suudi Arabistan'da gerekli olmayan diplomat ve yakınlannın bu ülkeden aynlacağını söyledi. Suudi Arabistan'daki ABD Büyükelçiliği de, önceki gün bu ülkede yaşayan vatandaşlanna gönderdiği mesajda, ABD ve Batı ülkelerinin çıkarlannı hedef alan saldın olasılığına ilişkin güvenilir işaretler alındığım duyurdu. TBMM, Rauf Denktaş'm konuşmasından sonra destek bildirisi yayımlamadı AKPnin takdiri bir ydda bitti • Denktaş'ın milletvekillerine anımsattığı bildiride, iki kesimliliğe zarar verecek önerilere izin verilmeyeceği vurgulanıyordu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın 6 Mart 2003'te genel kurulda yaptığı konuşmadan son- ra "takdîr ve destek" bildirisi ya- yımlayan TBMM, önceki günkü konuşmadan sonra bir bildiri ya- yımlamadı. Denktaş'ın milletvekillerine anımsattığı bu bıldinde "eşftçözüm ve iki kesimliliği zedeleyecek öne- rilere hiçbir şekilde müsaade edfl- menıesi gereği" vurgulanıyordu. AKP 'liler bir yıl önce "takdir" et- tikleri Denktaş'a, önceki gün yap- tığı konuşmadan sonra ise bir bil- KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş önceki gün TBMM'de konuşma yapmıştL (Fotoğraf: AA) diriyle destek vermeye yanaşmadılar. Denktaş'ın 6 Mart 2003'te genel kurul- da yaptığı konuşmadan sonra yayımlanan bildinde, "TBVIM'nin Denktaş'ın hitabt- nın takdir ve saygryla karşuandığı" vurgu- lanıyordu. Bildiride, Türk ve dünya kamu- oyuna duyurulması kararlaştınlan husus- lar da şöyle sıralandı: "l.TBMMnın21 Ocakl997ve 15Tem- muz 1999'daaldığıkararlaraatıftabuluna- rak bu milli davada TBMM ve Türk mille- tinin birlik ve beraberlik içinde bulunduğu gerçeğini dünyaya bir kere daha ilan eder. 2. Kıbns meselesine adil ve kalıcı bir çö- züm bulunması için, KKTC'nin sarf etti- ği çabalan destekler. 3. Çözümün taraflann eşit statüsü ve eşitliğine dayanması gerektiği hususunu önemle vurgular. 4. Türkiye'nin garantörlük haklannın sürdürülmesi gereğini belirtir. 5. Kıbns'ta Türkiye ile Yunanistan ara- sında kurulmuş bulunan dengenin zede- lenmesinin kabul edilemeyeceğıni teyıt eder. 6. Cözümün Türkiye'nin AB üyeliği sü- recinde bir ön şart gibi takdim edilmesine yönelik çabalan reddeder. 7. Rum yönetiminin Türkiye'den önce AB'ye üye yapılması yolunda atılan adım- lann, uluslararası antlaşmalann açık bir ih- lali olduğunu bir kere daha \urgular. 8. tki kesimliliğin korunmasına verdiği önemi vurgular. 9. İki kesimliliği zedeleyecek bütün öne- ri ve girişimlerin. Kıbns'taki gmenlik or- tamını olumsuz yönde etkileyerek iki top- lumu yeniden bir çatışma ortamına sürük- leyeceğini hatırlatır ve buna izin verilme- mesi gerektiğini önemle belirtir. 10. Bu genel koşullara riayet edihnek kay- dıyla, Kıbns'ta banşçı ve kalıcı bir çözü- me ulaşılmasının Türkiye'ye, Kıbns Türk ve Rum topraklanna ve bölge banşına hiz- met edeceği yolundaki ınancını ifade eder." AKPM RUMLARI UYARDI Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisı (AKPM) Başkanı Peter Schieder, büyük Rum partilerinin daha önce Annan Planı'ndan yana olduklannı şimdi ise karşı çıktıklannı belirterek, "Anlaşmayı engeUemeyi hedefleyenler, büyük bir siyasi sorumluluk taşıyacak ve bundan av-antaj sağlamalanna izin verilmemelidir" dedi. Kıbns'tan gelen haberlerin çelişkili olduğunu ifade eden Schieder, Kıbns Türklerinin çoğunun Annan Plam'na dayalı bir çözümden yana, Rumlann büyük bir kısmının ise karşı göründüğünü kaydetti. Schieder şunlan söyledi: "Uluslararası toplum ve AB, aıüaşmadan yana oianlann umutlaruıa ihanet etmemeli ve onlara başansızhğm faturasuu ödettirmemeHdir." Serdar Denktaş baskıdan yakındı DP karan halka bıraktı Denktaş, Verheugen'e inanmıyor LEFKOŞA (Cumhuri- yet) - KKTC'de koalisyon hükümetinin küçük ortağı Demokrat Parti (DP), 24 Nisan'da yapılacak refe- randumda, karan halka bı- raktı. DP Genel Başkanı, Başbakan Vekili, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Serdar Denktaş, 24 Nisan'da yapılacak refe- randumda, partisinin, kara- n halkın özgür iradesiyle oy kullanmasına bıraktığını açıkladı. Denktaş, Kıb- ns'ta banş çabalannı Cum- hurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın değil Rum liderliği- nin engellediğini belirtti. Referandumda sonuç ne olursa olsun iki toplumun birarada yaşamalan gerek- tiğini söyleyen Denktaş, Rumlann baskı altmda "evet" demesi sonucunda adada kaos ortamının do- ğabileceğini söyledi. Üzerine düşen görevi yap- mış olmanın huzuru içinde olduğunu söyleyen Denk- taş, "gerçekleri halka anlat- ma kampanyası yürütece- ğuıi" belirtti. Serdar Denk- taş, DP Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada, "Par- tirniz, halkımızı ve tabanı- mızı bu plana özgür irade- leriyle bireyselvetopluın- sal çıkarları arasında bir vicdan muhasebesi yapa- rak oy verebilmeleri için serbest bırakma karan al- mışür" dedi. Halkın, ge- linen aşamada, "güvendiği bir siyasetçi olarak ken- disinin karannı bekledigi- ni'' ifade eden Serdar Denk- taş, şöyle konuştu: "Ger- çek şudur ki bugün ben, si- ze nasıl bir yönlendirme yaparsam yapayım bun- dan Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş zarar göre- cektir.Hayır yönlendirme- si yapsanı 'Denktaş bendl davrandı oğlunu baskı altı- na aldı', evet yönlendir- mesi yapsam, 'oğluna bile sözgeçirtemedi' suçlama- sı yapacaklar. Onurlu ta- rihimizin yaşayan bir temsilcisine karşı böyle bir karalama yapılması- nı kabul etme hakkım ol- madığına inanmaktayım. Bir siyasal partinin baş- kanı olarak, bu, halkınuz ve kendi tabanımız tara- fından bana yüklenmiş bir sorumluluktu. tçinde bulunduğumuz konjonk- türde. parti tabanımızın yönlendirmesinin dışın- da bir tavır afanam müm- kün değildir.." Serdar Denktaş Türk hü- kümetine de gönderme ya- parak referandum sürecin- de AKP hükümetinin ada- daki halk üzerinde "evet" yönünde baskı yapmasının yanlış olduğunu savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in "Rumlann Annan Plam'na hayu* demesi durumunda AB'nin sınınnuı yeşil hat olacağı'' açıklamasını ciddiye ahnadı. Denktaş, "Verheugen'in söylediği hiçbir şeye inanmam. Rumlan evete teşvik etmek için hepsi ayvn oynuyor'' dedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, Ankara'dan ayrılırken Esenboğa Havaalanı'mnda yaptığı açıklamada, TBMM'de yaptığı konuşmanm ardından "içi rahat olarak" Lefkoşa'ya döndüğünü söyledi. Denktaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'de bulunmamasma yönelik soru üzerine "Randevusu vardı, görevi vardı, gelemedl Benim değerlendirmeme gerek yok" karşılığmı vermekle yetindi. ABD ve AB'den gelen son açıklamalann, Rum tarafının "hayır'', Türk tarafının "evet" demesi durumunda, "Türk tarafının cezasını devam ettirmeye gerek otanadığı" KKTC Cumhurbaşkanı, birliğin genişleme komiserinin "AB sının yeşil hattan geçer" açıklamasını ciddiye almadı... yönünde olduğuna işaret eden Denktaş, "Ben Rumlann evet diyeceğine inanı\orum" dedi. Denktaş, "evet" denmesi halinde KKTC'nin cenaze töreninin 24 Nisan'da Lefkoşa'da yapılacağım söyledi. Denktaş, "Halkuna diyorum ki evet derseniz Kıbns'ın tanıanunı, hürmetinizi. egemenliğinizi, eşhüğimzi kaybedeceksiniz" diye konuştu. Gül, belgedeki 'yazım hatalannm' düzeltilmekte olduğunu söyledi 'Anııan Plam'nın yapısı değişmeyecek' ANK\RA (Cumhu- rijet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abduüah Gül, Annan Planf ndaki ya- zım hatalannın düzeltil- mesi için çalışmalar ol- duğunu belirtirken, pla- mn yapısmm değişme- sinin söz konusu olma- yacağını söyledi. Dışişleri'nden bir yet- kili, BM'nin düzeltme- lerinin bilgileri dahilin- de olduğunu ve nihai metnin iletilmesini iste- diklerini kaydetti. 'Ertelemeye nzamızyok' Gül, AB'nin dışişleri bakanlan toplantısı için trlanda'ya giderken ga- zetecilerin sorulannı ya- nıtladı. Kıbns'a ilişkin vereceği mesaj lann so- rulması üzerine Gül, re- ferandumlann ertelen- mesuıin doğru olmaya- cağını vurgulayarak, "Buna nzamız olmadı- ğını söyleyeeeğim" dedi. KKfCCumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın. TBMM'de yaptığı konuş- mada "BM'nin yeni bir değişiklik önerisi ilettiği- ni" söylediğinin anımsa- tıhnası üzerine Gül, An- nan Planf nda ciddi bir değişikliğin söz konusu olmadığını belirtti. Plan- da yazım hatalan olma- sı durumunda, bunun gi- derilmesi için hem Türk tarafının hem de karşı ta- rafın çalışmalan olabıle- ceğıni söyleyen Gül, "Ama planın \ apısını de- ğiştirecek bir şey yoktur" diye konuştu. Denktaş, BM Genel Sekreteri'nin anlaşma- ya bir madde koyarak Türkiye'nin müdahale hakkım ortadan kaldır- dığını söylemişti. AÇIKÇA ŞUKRU SİNA GUREL Hamaset Kıbns'tan ufka bakıp, neredeyse görebilece- ğiniz, uzanıp tutabileceğiniz yerierdeki huzur- suzluk ve çalkantıları hissedebilirsiniz. Kar- paz'ın ucunda durup, iki kulaç ötenizdeki tehlike- ii suların, Akdeniz'in Doğu'da birtiği yerierdeki Su- riye, Lübnan ve Filistin kıyılarının, sizin önünüzde açılan maviliğin huzuruna hiçbir zaman kavuşama- dığını bilincinize çıkarabilirsiniz. Beşparmak Dağ- lan'nın bir doruğunda, sabah serinliğinde Kuzey'e baktığınızdaToroslar'ı görebildiğinize hem şaşınr, hem de sevinirsiniz. Kıbns'la hiç ilginiz olmasa ve adaya bir ulusla- rarası toplantıda Ortadoğu'da güvenlik ve banş ko- nulannı meslektaşlarınızla tartışmaya gelmiş bir Filistin kökenli bilim adamı iseniz, sormadan ede- mezsiniz: "Ortadoğu'da Filistin sorunu insanlar için felaket, ölüm ve yoksulluk üretmeye devam ederken, Irak'ta sözde banş ve demokrasi için bir işgal ve yıkım gerçekleştirilirken, bütün bu sorun- Iarın çözümü değil, neden Kıbns konusu BM'nin, ABD'nin ve AB'nin önceliği oluyor?" Bu soru, si- ze göre hamasi midır? Uluslararası ilişkilere olumlu bakış, dünyanın her köşesinde banş koşullannı egemen kılmak ve bu güvenli ortamın insan gruplan arasında işbirliği ge- liştirilmesine olanak sağlamasına çalışmayı gerek- tirir. Filistin'de, Irak'ta banş koşulları var mı ki in- san gruplan yan yana ve belki sonra iç içe, işbirli- ği ve dayanışmayla birlikte yaşayabilmeyi düşün- sünler? Tayyip Erdoğan kendisinden önce Tür- kiye'yi yönetenlere "30 yıldır Kıbns'ta neyaptınız?" diye sorarken veya Abdullah Gül Kıbrıs konusun- da Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlannı sa- vunanlan "hamaset yapmak"\a suçlarken, acaba banşın ve güvenliğin işbirliği ve dayanışmanın ön- koşulu olduğunu biliyoriar mı? Unutmayalım: 1974'te Türkiye adada banş ve gü- venlik koşullannı, uluslararası toplumun üstlenme- yi göze alamadığı özverilere katlanmak pahasına yaratmıştır. Kıbnslı Türkler, 11 yılboyuncaadanınyüz- de üçüne eşit olan gettolarda yaşamaktan ve Rum- lann "etnik temizlik" vetedhişine hedef olmaktan kur- tularak, ilk kez güvenli bir yurda sahıp olmuşlardır. Türkiye, ayrıca Kıbrıs Rumlarını da, anakara Yuna- nistan halkını da faşist ve ırkçı Yunan cuntasından kurtarmıştır. O tarihten bu yana da, adada güven- lik ve banş koşullannın iki temel güvencesi ol- muştur Türk askerinin sağladığı güvenlik ve iki halkın iç içe değil, ayn yaşamaian. Şımdi bunla- rı anımsamak ve gelecekte bu güvencelerden yok- sun kalınacağından kaygılanmak, hamaset mi olu- yor, gerçekçilik mi? Kıbns'ta kafalar karmakarışık. Herkes, Annan Planı'nın neresinden tutacağını şaşırmış dunjmda. Üstelik Türkıye'dekı kafa kanşıklığı buraya misliy- le yansıyor. Ama belli olan şu: Bir hafta sonra pla- na "evef"diyecek oianlann büyük bölümü, "neya- palım, Türkiye de bizi artık kendi başımıza bırak- ma karannı verdi" diye düşünerek ve toplumsal de- ğil bireysel bir çıkış yolu arayarak bunu yapacak. Yanlannda, arkalannda sağlam duran, kollayı- cı bir Türkiye olduğunu arbk hissetmiyorlar. Bu hükümetle, Türk ve Kıbns "medya"sındaki ve "sivil toplum örgüt/eri"ndeki bu Karen Fogg ço- cuklanyla, güvenilen çevrelerden gelen geç ve çe- kingen mesajlarla, bu kanı ancak pekiştiriliyor. Bu toz duman içinde sağlıklı değertendirmelere ışık tutabilecek somut olgu ve gelişmeler de göz- den kaçıyor. BrüksePdeki "Çözüme katkı konfe- ransı hazırtık fop/ant/sı"na katılan Abdüllatif Şe- ner, Kıbns Türklerinin yeniden yerieşme ve "reha- bilitasyon"u için 3.8 milyardolarlık birfonagerek- sinım duyulduğunu açıklarken, ABD'den gelen va- at 400 milyon dolar! Zaten Afganistan'la ilgili böy- le toplantılara katılmış biri olarak belirtmeliyim ki, buralarda verilen bol keseden sözlerin tutulduğu da görülmemiştir. Ne kadar vaat etseniz de "kur- tuluş"unuz, tek satırlık birçekincededir: "Olanak- larım el verdiği ölçüde ve yasama organımdan geçirdiğim takdirde"\ Acaba şimdi hem Türki- ye'yi adadan atıp, hem de Türkiye'nin katkıla- nnı almayadevam ederekmi Kıbns'ta "çözüm" sağlayacaklar? Türkiye'nin fiili ve etkin garantisi ortadan kalktı- ğı için ve yeniden göçmen yaratılarak, iç içe geçi- rilen iki halk arasında içinden çıkılması zor sorun- larayol açılacağı için "Annan banşı" kalıcı değil ge- çicı ve kırılgan olacaktır. Böylece, "banş ve işbir- liği" koşullan oluşturalım derken, var olan banş or- tadan kaldırılacak, işbirliği umutlan dagün geçtik- çe sönecektir. Denktaş, TBMM'de bu konulara dikkat çeke- rek ve Türkiye'nin hak ve sorumluluklarını Türk halkının temsilcilerine anımsatarak tarihsel bir ko- nuşma yaptı. Kendisine "hamaset yapma" diyen- leri de, yine Türk halkı adına yanıtlamış oldu. Bel- ki de bütün ulusun önünde bu dersi alıp, bu aza- n işitmekten kurtulmuş olduklarına bazılan şimdi seviniyor ve TBMM'ye gitmemekle doğru karar verdiklerini düşünüyoriardır. Ama unutulmamalıdır ki, Türk halkının hak ve çıkarlannı ucuzlatan- lar, er geç Türk ulusunun önüne çıkacaklardır. Işte o zaman onlar için bile, hamasetle gerçekçi- lik arasında aynm yapma yeteneği gerekebilir. KIBRIS BAĞIŞ KONFERANSI 'Herkes bir an önce bitsin istedV ANKARA (AA) - Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Ab- düllatif Şener, Brük- sel'de katıldığı Kıbns Uluslararası Bağışçı- lar Konferansı hazırlık toplantısını değerlen- dirirken. "Bu iş bir an önce bitse isteği vardı" dedi. Şener dün, top- lantı dönüşü Esenboğa Havaalanf nda açıkla- malarda bulundu. Şener, toplantıda Gü- ney Kıbns'ın "hayır" olasılığının rahatsızhk yarattığını ve bununla ilgili tartışmalar oldu- ğunu kaydetti. Şener, toplantıda ülkelerin ya- pacaklan yardımlann miktanna ilişkin soru üzerine, şunlan kay- detti: "ABD 400 milyon do- lar, AB 300 milyon Eu- ro, İsveç ilk yıl için 300 bin, ikinciyıl için300bin Euro, İngütere 31 mil- yon steriin vereceğini beyan etmiştir." Şener, toplantıda iki mesaj verildiğini, bun- lardan birincisinin uluslararası topluluğun Annan Planı' nın çözü- müne desteğinin ifa- desi olduğunu, ikinci- sinin de taraflara "yal- nız değüsiniz" mesajı içerdiğini söyledi. )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle