Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16NİSAN2004CUMA
HABERLER
Bar cinayetinde kanın yıkanmasını eleştiren Adli Tıp: Henüz herşey bitmedi
Delilleryokedilemez
ÜÇ KlŞf GÖZALTINDA
Kimse
gömemiş
duymamış
Banş Dönmez cinayetiyle
ilgili olarak gözaltına
alınan Ibrahim Biberoğlu,
Ömer Saral ve Yavuz
Erişkin'in ailesinin adı,
mafya ve uyuşturucu
ticaretiyle anılıyor.
tstanbul Haber Servisi - Üniversiteyi
yeni bitiren BanşDönmez'in Taksim'de
Clup 14 adlı barda boğazının kesilerek
öldürülmesiyle ilgili zanlı olarak gözal-
tına alınan arkadaşlan tbrahim Bibe-
roğhı, Ömer Saral ve Yavuz Erişkin, "Ci-
nayete ilişkin bügirniz yok" dedi. Gözal-
tındaki üç kişinin de ailesinin adı, maf-
ya ve uyuşturucu ticaretiyle anılıyor
EK CÖZALTI SÜRESİ
tstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ci-
nayet Masası tarafindan gözaltına alı-
nan bann şef garsonu ServetÇelik, Ba-
nş Dönmez'i en son ANAP tstanbul
millervekili adayı Osman Biberoğhı'nun
oğlu tbrahim Biberoğlu, Saral ailesin-
den Ömer Saral ve Yavuz Erişkin'le
birlikte gördüğünü söyledi. Bunun üze-
rine polis bu 3 kişiyi gözaltına aldı. tfa-
delerinde Dönmez'le birlikte oldukla-
nnı doğrulayan Biberoğlu, Saral ve
Erişkin saldırganı ve olayı görmedik-
lerini söylediler.Gözaltmdakiler için 1
gün ek süre alındı.
Cinayetle ilgili incelemeyi Dönmez'in
arkadaşlan üzerinde yoğunlaştıran po-
lis, o gece barda bulunan 17 arkadaşıy-
la ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.
Polise göre, Dönmez'in arkadaş grubu
içinde uluslararası uyuşturucu kaçakçı-
sı Urfi Çetinkaya'nın oğlu Hakan Çetin-
kaya ve başta uyuşturucu ve silah tica-
reti suçundan çok sayıda üyesi cezaevin-
de bulunan Saral ailesinden Ömer Sa-
ral bulunuyor.
BAR SAHiBi SUNA SÜZER
tşletmeciliğini tzzet Çapa'nın yaptı-
ğı bann ruhsat sahibı olarak Suna Süzer
görünüyor. Süzer, hepsi aynı sokakta
bulunan Pera Palas Oteli, Cahide's ve As-
malı Meyhane'nin de işletmecisi. tçeri-
de çalışan personelin tzzet Çapa tarafin-
dan sağlandığı, bann iç ve dış güvenli-
ğini Mustafa Sönmez'in sahibi olduğu
güvenlik şirketinin yaphğı belirtildi. An-
cak tstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıt-
lannda Sönmez'in üzerine kayıth herhan-
gi bir güvenlik şirketi görünmüyor.
tstanbul Haber Servisi
- tstanbul Üniversitesi
(ÎÜ) Adli Tıp Enstitüsü
Başkanı Prof. Dr. Sevil
Atasoy, Taksim'de boğa-
zı kesilerek öldürülen Ba-
nş Dönmez (26) cinaye-
tinde, olay yerinin şef gar-
sonun emriyle yıkanma-
sının büyük bir hata oldu-
ğunu, ancak delillerin yok
edilemeyeceğini söyledi.
Cinayete yönelik soru-
lanmızı yanıtlayan Prof.
Dr. Sevil Atasoy, "Cina-
yetin işlendigi yerin kesin-
Hkle yıkanmaması gere-
kirdi. Bunun yapüması
büyük bir hata. Zaten bu-
nu benim söylemem ge-
reksiz; çünkü büinen ve
bUinmesi gereken bir şey"
dedi. Adli Tıp Enstitüsü
Başkanı Prof. Dr. Sevil
Atasoy, özetle şunlan söy-
ledi:
"Ancak söz konusu böl-
genin temizJenmiş ohna-
sına karşın yine de her şey
bitmiş demekdeğil. Çün-
kü bizi ilgilendiren ora-
daki kan değiL Aranma-
sı gereken faile dair,ayak-
kabı izi gibi herhangi bir
deiiL Bu deifllere de çok iyi
bir olayyeri incelemesi ile
ulaşmak mümkün. Bu in-
celeme günler alabilir.
Ama istenilen sonuç elde
edilir. Zaten dünyada da
benzer şekilde yaşanan
çok sayıda olay var."
YESİL FORD FOCUS'TAN İNENLER KİM?
Banş Dönmez cinayetinin üzerinden bir
hafta geçmesine karşın bir dizi soru yanıt
bekliyor:
• Kapısında güvenlik araması yapı-
lan bir mekâna bu bıçak nasü girdi?
^ Olayın hemen öncesinde Ford Focus
(yeşil) bir arabadan 2 kişinin indiği ve bu
kişileri Cihan adlı korumanın karşıladığı
belirtiliyor. Bu kişiler kim?
• Böyle bir mekânda neden güven-
lik kamerası yok?
f/ Bann güvenliğini Mustafa Sönmez'in
sahip olduğu bir güvenlik şirketinin sağ-
ladığı belirtiliyor. Ancak Sönmez üzerine
kayıth herhangi bir gü\enlik şirketi yok.
• Mekânın marjinal bir gece kulübü
olduğu, çoğunlukla eşcinsellerin gittiği
'SUSTURAN G L Ç ORTAYA Ç I K \ R I L S I N ' Acılı ailesi Yaklaşık 15kişüikbirbiri-
ni tanryan grup, eğlence yerinin korumalan, garsonlan, barmeni veya barmenleri, DJ'i, otopar-
kmm kâhyası susturuluyor. Bunlan susnıran güç kimse ortaya çtkanlsm' dedi (Fotoğraf: AA)
Dönmez'in ailesi cinayetin bir an öne aydınlatılmasını istedi:
'Taınklar susturuhıyor'
Istanbul Haber Servisi - Dönmez'in
ailesi cinayete ilişkin gazetemize yap-
tığı değerlendirmede şunlan söyledi:
"Ailemizin biricik evtadı, tek çocuğu-
muz Banş Dönmez'imiz hunharca bir
cinayetsonucuöldürükhi Dün onu top-
rağa verdik. Oğlumuz askere gklecek-
ti, arkadaşlan onu uğurlamak için top-
lannıışlardu ancak onlann bu şenliği
ktsa sürdü. Bizler ve tüm sevenleri çok
üzgünüz. Bu ve bunun gibi cinayetlere
Türldye'yi sarmalayan şiddetüi yol aç-
nğı görüşündeyiz. Bu şkldttin de bizim
eviadnnızgibi başka Banş'lann kurban
ohnaması için durdurulması gerektiği-
ne inanıyoruz. Banş'ımız ülkemizi ku-
şatan çarpık düzenin. güvenükten yok-
sun toplumun kurbanlanndan birisi
olmuştur. Bizler ve eminiz ki halkımız
da devletimizin olayı bütün gerçekü-
ğiyle ortaya çıkarmasmı bekliyor.
Biderin inancı Beyoğhı gibi dünyanın
en önenüi külrür, sanat ve eğlence mer-
kezlerinin bulunduğu bir yerde bu ve
bunun gibi kötü olaylann, emniyetin
çabalanna rağmen hâlâ çözümlenme-
miş olması düşündürücüdür. Olayın bir
an önce çözümlenmesi için bizler ve
tüm halkunız emniyetimizin ve valiliği-
mizüı son dereceduyarh olarak üzerin-
de çabşoğuu düşünmek istiyoruz. An-
cak yaklaşıkl5kişjlikbirt)irinitanıyan
grup, eğlence yerinin korumalan. gar-
sonlan, barmeni w a barmenleri DJ'si,
otoparkının kâhyası susturuluyor.
Bunlan susnıran güç kimseortaya çı-
kanlsın. Aynca 40-50 kişinin sorgulan-
masmavedeoiaymüzerinden 6tam gün
geçmesine rağmen olay hâlâ aydınlao-
lamamışür. Bizim ve Bartş'ımızın tüm
sevenlerinin tek arzusu, bu soruştur-
manın,olayve olavın fail veya failkrinin
ortaya çıkanlmasıyla sonuçlandınl-
masıdır. Bu umut ve isteğûnizin ger-
çekleşmesmi beklhoruz. Sonışturmayı,
soruşturmanın gizliligine saygımızı
koruyarak hassasiyedeailemizin avukat-
lanyia birlikte iztiyonız ve izleveceğiz.''
belirtiliyor. Bu iddia doğnı mu?
• Dönmez' in arkadaşlan ve korumalar
neden konuşmuyor? Yoksakonuşturulmu-
yorlar mı?
• Tanüdarm hepsi ifadelerinde saldır-
ganı görmediklerini. Banş Dönmez'in bir
iki adım atrıktan sonra yere yığddığını
gördüklerini söylediler. Boğazı kesilen
bir kişi yürümeye devam edebilir mi?
• Bir mekânda bir kişinin biri boğa-
zından olmak üzere 3 ayn yerinden bıçak-
lanmasını hiç kimsenin görmemesi müm-
kün mü?
• Şefgarson tarafindan delillerin yok
edildiği öne sürülüyor. Bu şefin kendi
düşüncesi mi, yoksa biri tarafindan mı
deliller yok ettirildi?
Eğlence
yerlerine silah
yasağı
İstanbul Valisi Muammer
Güler, Dönmez'in
öldürülmesiyle ilgili
olarak "Talihsiz bir olay,
valilik olarak, eğlence
yerlerine girişte silah
taşıma yasağı getireceğiz "
dedi Vali Güler,
Beyoğlu 'ndaki barlara
"gelişigüzel" girildiğini
belirterek, şöyle devam
etti: "Arkadaşlanmız
çalışmaya başladu
Ruhsatlı bile olsa, belli
eğlence yerlerine silahla
girilmesini
yasaklayacağız,
Önümüzdeki günlerde
bunu kamuoyuna
açtklayacağım. Olaya
ilişkin araştırma
yapılıyor. Faillerle ilgili
her türlü kanuni işlem
yapılacak. TBMM'de özel
güvenlik teşkilatımn
yaygınlaştırılmasıyla ilgili
bir kanun tasansı var.
Bunun yasalaşmasıyla
daha iyi önlem alma
imkânımız olacak."
Cerrah:
Özel bir ekip
kuruldu
İstanbul Emniyet
Müdürii Celalettin
Cerrah, cinayeti çözmek
için özel bir ekip
kurduğunu belirterek,
cinayeti arkadaşlannın
görmemesinin çok
ilginç olduğunu söyledi
Cerrah, "Yanında olan
14 arkadaşının
saldırganı görmemesi
mümkün değil Çünkü
alan 40 metrekare.
Üstelik bir de delilleri
yok ettiler" dedi
DEVLETLER HUKUKÇUSU
'Ulusun yazgısı
15yargıcınelinde'
tstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ferit Hakan Baykal, bir ülkenin, bir davada,
yüzde 1 oranında kaybetme riski söz konusu
olsa bile, Lahey Adalet Divanı'na gitmemesi
gerektiğini söyledi.
Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde verdiği
konferansta Annan Planı'na ilişkin
gelişmeleri yorumlayan Prof. Baykal,
hükümetin, Ege konusunda, Türkiye'nin
yüzde 95 ihtimalle kaybedeceği bir davada,
üstelik ülkemize karşı çifte standartlann çok
yoğunlaştığı bir süreçte, uluslararası yargıya
gideceği yönünde işaretler vermesini eleştirdi.
'ÇiFTE STANDART'
"Bir ülkenin ve ulusun yazgısı, 15 yargıcm
vkdamna bu^kdamaz" diyen Baykal,
Türkiye ile Yunanistan arasındaki başlıca
sorunlan karasulan. kıta sahanhğı,
egemenliği tartışmah adalar, hava sahası, FIR
hattı ve silahlandınlmış adalar meselesi
olarak sıraladı. tki ülke arasında arama-
kurtarma bölgesine ilişkin sorunlann da
sürdüğüne dikkat çeken Baykal şöyle devam
etti: "Hükümet, Ege sorununda, Uluslararası
Adalet Divanı'na ghtne niyetinde. Türkiye,
hakh olduğu bu davada, uluslararası
mahkemeye ghmevi kabul etmemeü
Akyhimizdeki propagandayı ve çifte
standartlan unutmamak lazmL"
Ölümü herkesi ağlattı
Kırklareli'nin Babaeski flçesinde. 12
Nisan Pazartesi günü mevdana
gelen trafık kazasmda ağır
yaralanan w tedavi gördüğü
hastanede >-aşamını yitiren Erol
Güney (25) için eğinm gördüğü
Trakv'a ÜnivBrsitesi (TU)
Mühendislik Mimarhk Fakültesi önünde
önceki gün tören düzenkndl Cüney,
yaşamını vıtirdiği TÜ Tıp Fakültesi
Hastanesi'nden ambubnsla TÜ
Mühendislik Mimarhk Fakültesfne
getirildl mimarhk bölümü 4. sıntf öğrencisi
Guney'in, cenaze törenuıe, annesi Hacer,
babası Hasan Güney ve sözlüsü \esrin
Türkkan, öğrenci arkadaşlan ve öğretim
üyeleri katıldL Törene kauian
öğrenciler ve öğretim üj'eleri
gözyaşlanm tutamazken sözlüsü
Türkan da fenahk geçirdi
Mühendislik Mimarhk FaküHed
Dekanı Prof. Dr. Erol Akata,
törende, üniversite camiası olarak
çok üzgün olduklarmı belirterek
"Gûnev'in mezuniyetinde buhmmak
isterdik. Umut veren ınimar adavinı böyle
uğurlamak hoş değil. Kardeşimize
eümizden güle güle demekten başka bir şey
gebııhor" diye konuştu. Baba Hasan
Güney de tüm öğrencilerin oğullanna
haklannı helal etmeierini istedi Guney'in
cenazesi İstanbuTda toprağa verildi (ÂA)
YARGITAY 9. CEZA DAlRESt
Gerekçesiz karar
anayasaya aykın
ÖZGURERBAŞ
Yargıta); "genel ve soyut ifadelerie ve
gerekçeden yoksun hüküm verilmesmi"
anayasaya aykın bularak bozma nedeni saydı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 6 kişinin "Terör
örgütüne üye olmak" ve "Terör örgütü
yönetkisi oİmak" suçlanndan 12.5 ile 22.5 yıl
arasında değişen hapis cezalanna çarptınldığı
davada verilen karan anayasaya aykın olduğu
gerekçesiyle bozdu. Kararda, "Mahkemelerin
verdiği kararlar gerekçeH olmak zorundadır"
hükmünü içeren 141. maddesine atıf yapıldı.
İstanbul 1 No"lu DGM'de 5 yıl süren davada,
sanıklardan İlhan Erden "Terör örgütü
yönetkisi olmak suçundan" 22.5 yıl hapis
cezasına çarptınlırken 5 sanık "Terör
örgütüne üye ounak" suçundan 12'şer yıl
6'şar ay hapisle cazalandınlmışlar, 1 sanık
hakkındaki dava ise 4616 sayılı yasa nedeniyle
ertelenmişti. Dairenin karannda gerekçeli
karann sorun, gerekçe ve sonuç
bölümlerinden oluştuğu belirtilerek "Sorun
bölümünde somut olay ile suçun işlenmesindeki
özeUikler ve suçun ne şekilde işlendigi
açıklanmalı. Deliller ile sonuç arasmda bağ
kuruhnah, bir başka deyişle bu dehHeıie neden
bu sonuca vankhgı anlabhnab ve hukuki
nitekndirme yapdmah, sonuç bölümünde ise
hüküm fikrası ver almahdn-" denildi.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Yann, 17 Nisan...
"307u yıllar"a, boş gözlerie bakanlar var...
Oysa Profesör Bülent Tanör, Kurtuluş Kunıluş
adlı eseriyle, 1923 Devrimi'ni okumakta bir yön-
tem geliştirmiştir 1918'den 1940'lara kadar süreç,
"Kurtuluş" ve "Kunıluş" diye birbirinden kopuk iki
süreçten ibaret değildir; bu iki süreç aslında iç içe
geçmiştir ve diyalektik bağlaria birbirine kenetlen-
miştir; "Kurtuluş" için savaşılırken, "Kuruluş" ol-
gusu da hayata doğmuştu; "Kurtuluş"tan sonra
"Kuruluş" yeni bir yükseliş kaydeder ve reform-
lar takvimi 1940'lara kadar sürer.
20'lerde, hedefler belirlenir, bağımsız, türdeş ve
çağdaş bir Türkiye kurulacaktır; bu yolda siyasal
devrim tamamlanmış olur ve ileriki toplumsal dö-
nüşümlerin önü açılır.
30'lann payına düşen nedir?
•
Devletçi bir ekonominin temelleri atılırken, eği-
tim ve kültürde iki girişim de önemlidir: 1932'de
Halkevleri kurulurken, Köy Enstitüleri için de ara-
nışlara başlanır.
Halkevleriyle istenen neydi?
"Çağdaş birulus", heryönden bir "bilinçli top-
lum ve halk kitlesi" yaratmak! Laik okulun yanın-
da, bu da gerekliydi; özgür ve demokrat yurttaş-
lar bir de böyle yetişecekti...
Peki, köye nasıl bir eğitimle gidilmeliydi?
Köydeki üretim yaşamını göz önünde tutan bir
eğitim yöntemiyle ve öğretmeni de o yaşamın bir
oğesi kılmak!
"30'lu yıllar"da bunun bilincine vanlır.
4O'lı yıllann başında, 17 Nisan'da, Türkiye'nin her
bölgesini kucaklayan 21 ateşyakılır: Insan malze-
mesini, "kızlı-oğlanlı''köy çocuklanarasından dev-
şiren, köyden alıp köye veren bu yeni bir çağdaş-
laşma deneyiminde, "üretirken düşünmek, düşü-
nürken üretmek" vardır; doğa ile bilimi, sanat ile
kültürü de iç içe alan bu eğitim anlayışı, aslında bir
"yaşam biçimi" önermektedir. "Tartışma" ile hep
yenilenen bu yaşam, "imece" ruhuyla doludur. Bu
nitelikleriyle, Köy Enstitüleri, köye bilgi ve tekniğin
düzeyini götürürken, aynı zamanda ülkenin kalkın-
ması için bir kazanım idiyseler; öte yandan, bağım-
sız düşünen ve davranan bireyler, "fikri hür, irfanı
hür, vicdanı hür" yurttaşlar da yetiştiriyoriardı.
Halkevleri, 1940 yılına değin birer "kent kurumu'
1
niteliğindeydi; o yıldan başlayarak, köy gerçekle-
rine ve Cumhuriyet ilkelerine göre yetişmiş eğit-
men ve Köy Enstitülü öğretmenlerin köylerde gö-
reve başlamalanyla, Halkevlerinin köye yönelik ça-
lışmalan, Halkodalan kurularak yerine oturur: Köy-
lerde okuma-yazma yaygınlaşır; kırsal sanayi can-
lanır ve köylülerin sağlığına kadar yardım edilir.
Işte Halkevleri ve Köy Enstitüleri!
Bir iktidar gerçekten "demokrat" idiyse, bu ku-
rumlara karşı olabilir miydi? Şu da var ki, söz ko-
nusu kurumlar, ilerici ve bilinçlendirici yapılan ile
gerici, dinci, mütegallibe için tehlikeliydiler; bu
zümreler ise, Demokrat Parti'nin "oy deposu "na
hükmediyorlardı. İktidar da, ayağının tozuyla, on-
lardan yana tavrını koyar: Bir yasayla, 1951'de
478 Halkevi ile 4332 Halkodasının çalışmalanna
son verir; 1953'te de, -zaten yaralı- Köy Enstrtü-
lerini kuruluş amaçlarından bütünüyle uzaklaştınr,
1954'te sıradan birer öğretmen okuluna dönüştü-
rür.
Eğitim ve kültürümüzde bir yara açılır.
Kapanır mı? Hayır!
Daha da genişler ve bütün bedene yayılarak de-
rinleşir Imam hatip okullan, binlerce Kuran kursu,
sayısı 30'u aşmış ilahiyat fakültesi, liselere kadar
anayasaylazorunlu kılınmış din dersleriyle, bir "din
eğitimi bataklığı "nın yaydığı zehirleyici havayı so-
luyoruz.
Halkevleri ve Köy Enstitüleri sürseydi, başka mı
olurdu? Hiç şüphe etmeyiniz! En azından, bugün
AKP iktidarda, hatta ortalıkta olmayacaktı. Cum-
huriyetin temelleri için, bu dinamit, dışardan ve
içerden yıllar boyunca hazıriandı, bilerek...
Bazen yanlışlan -içtenlikle- itiraf edenleri degö-
rüyoruz: Türkiye Işveren Sendikalan Konfederas-
yonu Başkanı Refik Baydur, 8 Nisan günlü Hür-
riyet'te yayımlanan demecinde, imam hatip okul-
lannın köye dönük bir eğitim vermesi gerektiğini
söylerken, "Köy Enstitüleri yeniden hizmete açıl-
malı ve desteklenmelidir" de diyordu.
Hayatın söylettirdiği sözler bunlar!
Ya yanm yüzyıldır kaybettiklerimizi, o derin ese-
fi nasıl gidermeli? Her 17 Nisan, bu soruya yanıt
ararken, asıl ileriye doğru atacağımız adımlanmı-
za bakalım!..
Unutmayınız, yann 17 Nisan!..
OLUM
ölü Cazım ve ölü Esma Karaman'ın oğlu,
ölü Sıtkı Karaman'ın kardeşi, ölü Sabri Karaman,
ölü Meliha Karabudak ve Hesna Karaman'ın
ağabeyleri, Nilgün Şıkoğlu, ölü Fatih ve
ölü Hakan Karaman, Esmeray Göktaş, Erdal ve
Volkan Karaman'ın amcalan, Gökhan Yardım'ın
dayısı, ölü Ayseli Karaman'ın sevgili eşi,
Yalkın Uçak, Suay Karaman, ölü Evrim Karaman
ve Deniz Devrim Yılmaz'ın biricik babalan,
Tülin Uçak, Turan Yılmaz ve Gülümden
Karaman'ın kayınpederi, Duyunç Soyyörük,
Suphi Can ve Cana Uçak, Suphi Devrim
Karaman ve Arca Yılmaz'ın sevgili dedeleri,
27 Mayıs 1960 devriminin önderlerinden,
Milli Birlik Komitesi üyesi, eski Tabii Senatör,
emekli Kurmay Albay
S. SUPHİ
KARAMAN ı
15 Nisan 2004 Perşembe günü yitirdik.
Cenazesi 16 Nisan 2004 Cuma günü TBMM'deki
törenin ardından Kocatepe Camii'nde kılınacak
öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir.
AİLESİ
3056 - 3100 Seri No'lu tahsilat makbuzumu kaybettim.
Hükümsüzdür.
Kontek Kontrol Cih.Paz.San. Tic.Ltd.Şti.
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür
BEHLÜL YÜKSEL tNEL