Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MSAN 2004 CUMA
+
CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab« cumhuriyet.com.tr 11
Cumhurbaşkam ve Genelkurmay, hükümetin 'devletin ortak politikasmm' dışında olduğuna dikkat çekti
AKP 'devletçizgisini'aşüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer
ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hibni Özkök'ün açıklamalan, hükü-
metin, Kıbns konusunda "devletin
tünı kurumlanyta belirtenen ortakpo-
Etika izlendiğine" ilişkin açıklamala-
nnın doğru olmadığım ortaya çıkar-
dı. Sezer \e Özkök'ün açıklamalan,
AKP ıktidannın 23 Ocak'tan bu ya-
na devletin üst noktalanna bilgi ver-
mediğinı, Sezer'in gelişmeleri tuta-
naklardan öğrendiğini ortaya koydu.
Sezer'in sözlerine karşı Başbakan
Tayyip Erdoğan, hükümetin, ana-
yasal karar mekanızmalan çerçeve-
sinde çalışmalannı sürdürdüğü ce-
vabını \ erirken, Dışışleri Bakanı Ab-
dullah Gül de "Demokratik ülke-
lerde karar mekanizmalannın na-
sıl işlediği bellidir" diyerek, yetki-
nin hükümette olduğunu hahrlattı.
Hükümetin, devletin Kıbns politi-
A L İ Y E V : KKTC'Yİ
EN ÖNDE TANIRIZ
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Azerbaycan Cumhurbaşkam
tlhanı Aliyev, Kıbns'ta yapılacak
referandumlarda KKTC
tarafından "evet", Rum
kesiminden "hayır" sonucu
çıkması durumunda Bakû'nun
KKTC'yi tanıma sürecinde ön
sırada yer alacağını söyledi.
Ankara'da bulunan Aliyev, dün
sabah kaldığı Çankaya'daki Camlı
Köşk'te basın mensuplan ile
sohbet toplantısı yaptı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı,
Kjbns'ta çözüm sürecinde
yapılacak referandumda Türk
tarannın evet, Rum tarafinın hayır
demesi durumunda Bakû'nun
KKTC'yi tanıyıp tanımayacağına
ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin tavn nasü olursa biz
de onu takdirle karşılanz. Oradaki
Türkkr bizini kardeşimiz.
Geçmişin kanlı olaylannın
tekrarlanmamasmı istiyoruz.
Oradaki Türkler öz topraklannda
rahat yaşasmlar. Halk ne derse
ona uyulmalı. Halkın seçimine
hürmetle yaklaşınz. Böyle bir
gebşme olursa bunun uluslararası
geüşmelerini de değerlendiririz.
KKTC'nin lehine ne olursa
Azerbaycan ön sırada olacakbr."
Denktaş: Daha önce olsaydı
Aliyev, bu sözlennin "KKTC'den
'evet, Rum kesiminden 'hayır'
çıkması halinde KKTC'nin
tanınması sürecinde ön sırada
olacağı anlanuna mı geldiği"
sorusuna, "Evet, Azerbaycan en
önde yer ahr" karşılığını verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ise Aliyev'in sözlerinin,
Rumlar üzerinde baskı yapacak
bir açıklama olduğunu belirtti.
Denktaş. "Kardeş milletler bizi
daha evvelden tanımış ohalardı
şimdiye kadar dengeli bir şekilde
Rumlarla bir anlaşma
yapılabilirdi. Çünkü Rumlann
bütün düşünceleri tanınmanuş bir
Kuzey var oldukça, dünya
kendilerine "meşru Kıbns
hükümetı' dedikçe Kıbns'ıalıp
kaçnıaftrsatiarıdevam
etmektedir" dedi.
3.1 MİLYAR DOLAR
KUZEYDE KALACAK
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Annan Planı'nm
eklerinde yer alan Bütçe
Yasası'nda gerekli düzenlemeler
yapılmadığı için Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC)
Türkiye'ye olan borçlan, Kıbns
Türk kurucu devletine
bırakılacak. Birleşik Kıbns
Cumhuriyeti kurulursa Türkiye,
Kuzey Kıbns'a 1974'ten bu yana
aktardığı "enflasyon ve faiz hariç"
3.1 mibyar dolarlık alacağını geri
alamayacak.
24 Nisan'da Kıbns'ta
referanduma sunulacak Annan
Planı, taraflann bu zamana kadar
aldıklan borçlan, kurucu
devletlerin hesaplannda bırakıyor.
Planın ekleri arasında yer alan
Federal Bütçe Yasası, sadece yeni
devletin borçlanyla ilgili
hükümleri içeriyor. Yasaya
kurucu devletlerin öncekı
borçlanyla ilgili bir hüküm
konmayarak taraflann aldıklan
borçlar, kurucu devletlerin
hesaplannda bırakıldı.
• Sezer ve Özkök'ün açıklamalan, hükümetin son 3 ayda izlediği
politikalann "devlet politikasmm" dışında olduğunu ortaya koydu. MGK'de
benimsenen politikalann tam tersini izleyen hükümet, bu süreçte ne
Cumhurbaşkanı'na ne de Genelkurmay'a bilgi verdi.
kasının dışvna çıkan bir müzakere sü-
reci yürüttüğü, Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Özkök ve Cumhurbaş-
kanı Sezer'in arka arkaya yaptığı
açıklamalarla netlik kazandı. İlk açık-
lama Özkök'ten geldi.
Basını bilgilendirme toplantısı dü-
zenleyen Özkök, Annan Planı'nın
Türk tarafı açısından olumsuzlukla-
nnı sıraladıktan sonra, "Kıbns gibi
ulusal bir davada ilk kez ild ayn gö-
rüşohıştuğuna" dikkat çekti.
Ozkök, hükümetle her konuda gö-
rüş birliği içinde olmadıklannı da or-
taya koyarken "New York müzakere
sürecinin 23 Ocak MDB Güvenlik Ku-
rulu toplannsuıda çizilen genel çerçe-
venin dışına çıkması da bunlara da-
hildir" dedı
Sezer ise İstanbul'da Harp Akade-
mileri"nde düzenlenen toplannda yap-
tığı konuşmada, 23 Ocak'taki
MGK'de, Rum ve KKTC tarafinın
anlaşamaması halinde ortaya çıka-
cak boşluklann Annan tarafından
doldurulması konusunda bir karar
çıkmadığını anımsattı. Türk tarafi-
nın MGK karanna karşın Davos'ta
boşluklann Annan tarafından doldu-
rulmasını benimsediğini söyleyen
Sezer, bunu da Annan'ın davet mek-
tubundan ve Davos tutanağından öğ-
rendiklennı belirtti. Bu sözleriyle
Kıbns konusunda hükümetin kendı-
lerini bilgılendırmediğini ve istışare
olmadığım ortaya koyan Sezer, Kıb-
ns konusunda taraflann geri dönüşü
olmayan bir süreç ıçine girdıklerinı
vurguladı. Bugüne kadar Kıbns sü-
recinin devletin üst düzey kurumla-
nyla mutabakat içinde sürdürüldüğü-
nü sa\ıınan hükümet üyeleri ise Se-
zer ve Özkök'ün açıklamalan üzeri-
ne çark etmek zorunda kaldı.
Erdoğan ve GüTden yanıt
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaş-
kanı Sezer'in Kıbns'a yönelik söz-
lennın hahrlatılması üzenne yurtdı-
şında yaptığı görüşmelenn hiçbirin-
de tek başına olmadığım söyledi.
Tüm görüşmelenn Dışişleri mensup-
lannınkatılımı ile gerçekleştiğini be-
lirten Erdoğan, bunlann knptolarla
tespit edildiğıni ifade etti. "Kurum-
lann bütün yetki alanlan bellidir.
Hangi alanlarda nasıl hareket ede-
cekleri bellidir" diyen Erdoğan, 59.
hükümetin de bu karar mekanizma-
lanna göre çalışmalannı sürdürdüğü-
nü ıfade etti.
Gül de. Türk tarafının boşluklann
Annan tarafından doldurulmasını ka-
bul ettiğini sonradan öğrendiğini söy-
leyen Sezer'e verdiği yanıtta, "Mu-
hakkak ki her şey Sayın Cunıhurbaş-
kanımıza, bütün görüşmelenn krip-
tolan her şey gider" demekle yetm-
di. Gül, "Yani karar yetkisi hükü-
mettedir mi diyorsunuz* sorusu üze-
rine ise "Demokratikülkelerdekarar
mekanizmalannın nasıl olduğunu
söylüyorum. Cumhurbaşkanı da bu-
nu söylüyor zaten" diye konuştu.
'Çözümsüzlük durumunda Kıbrıslı Türklerin cezalandırılması adil olmaz'
Verheugen Rumlan uyardı
• Bağışçılar konferansında
konuşan Verheugen,
çözümsüzlük durumunda yeşil
hattın fiilen AB'nin dış sının
olacağını söyledi.
ELÇtN POYRAZLAR
BRÜKSEL-A\Tupa Bırlıği (AB) Komıs-
yonu'nun genışlemeden sorumlu üyesi
GünterVerheugen, Kıbns'ta yapılacak hal-
koylamasında Türk tarafinın "evet", Rum
tarannınsa "hayır" demesi durumunda Kıb-
nslı Türklerin cezalandınlmaması için bir-
liğin gerekli adımlan atması gerektığini
bildirdi.
Brüksel'de dün yapılan Kıbns ile ilgili
Uluslararası Bağışçılar Konferansı hazır-
lık toplantısı sonrasında basın toplantısı
düzenleyen Verheugen, referandumda Ku-
zey'de "evet", Güney'de "hayır" çıkması-
nın etkilerinin hemen göriileceğini belirt-
ti Verheugen, "Kıbns'ta çözümsüzlüğün Brüksel'deki konferansa katdan KKTC Başbakaıu Mehmet AK Talat, Verheugen ve ABD Kıbns Özel
Koordinatörü Thomas Weston'la bir araya geldi. (Fotoğraf: AA)herkesezararvereceğini. statükonun bölün-
müşlügü derinleştireceğini ve yeşil hatûn fi-
ilen AB'nin dış suun olacağını" söyledi. Günter
Verheugen, "Çözüm oJmazsa. aradaki hatta uygu-
lanacak AB hukukunun koşullan bir düzenkmey-
lebelirlenecek" dedı. Verheugen, Annan Planfnın
uygulanabılmesi için 34 ülkenin toplam 2 milyar
dolar yardım sözünde bulunduğunu belirtti. Bağış
Konferansı'nın hazırlık toplantısına katılan ülke ve
kurumlann malı taahhütlerde bulunmaya hazır ol-
duğuna dikkat çeken Verheugen, ancak bunun 24
Nisan'daki referandumlarda olumlu sonuç çıkma-
sına bağlı olduğunu, referandum başansız olursa
konferans çalışmalannın geçersız olacağını kaydet-
ti. Adada çözümsüzlük durumunda Kıbnslı Türk-
lerin cezalandınlmasının adıl olmadığım belirten
Verheugen, Türk tarafinın ekonomik tecride uğra-
maması için girişimlerde bulunma sözü de verdi.
ABD de uyardı
ABD Dışişleri Bakanhğı'nın Kıbns Özel Koordi-
natörü Thomas VVeston, Kıbns Rum kesiminin 24
Nisan'daki referandumda Annan planına "hayır"
demesi halinde, ABD'nin Kıbns siyasetini gözden
geçireceğini söyledi. Weston. Brüksel'de düzenlediğı
basın toplantısında, "Böyle bir senaryonun Kıbnslı
Türkler üzerindeki can sıkıcı etkisini düzeltmek
için ABD'nin tüm siyasetini inceleyeceğini" ifade
etti. öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Richard Boucher. düzenlediğı basm toplan-
tısında, "Kuzeyde 'evet' güneyde 'hayır' ka-
ran çıkarsa ne yaparsınız" sorusuna yanıt ola-
rak. "Referandum sonuçlarını kesinlikle göz
önüne alacağız. Kıbnslı Türkleri açıkta, so-
ğukta bırakmayacağız" dedi.
Yunan Başbakam, Annan Planı'nm artılannm daha fazla olduğunu söyledi
Karamanlis'ten dolaylı evet
MURAT İLEM
ATİPvA - Yunanistan'da dün Kıb-
ns konusunda yapılan sıyasi lider-
ler toplantısında birlik sağlanamaz-
ken iktidardaki Yeni Demokrasi Par-
tisi (YDP). açıkça olmasa da do-
laylı olarak plana "evet" dedi.
Cumhurbaşkanı Kostis Stefano-
pulos başkanlığında yapılan toplan-
tıya YDP lideri Başbakan Kostas Ka-
ramanlis, ana muhalefetteki PA-
SOK'un lideri Yorgo Papandreu ve
Komünist Parti adına Aleka Papa-
riga da katıldı.
Yaklaşık 255 dakika süren toplan-
tı sonunda ortak açıklama yapıl-
mazken parti liderlen kendi büro-
lanndan yaptıklan açıklamalarla,
partilerjnin görüşlerini dile getirdi-
ler. Bürğenstock toplantılanndan
Kıbns konusunda net
açıklamalar yapmaktan
kaçınan Yunanistan Başbakam
dünkü zirvede de bu tavrını
korudu. Karamanlis
referandum sonuçlanmn
Türkiye-Yunanistan ilişkilerini
etkilemeyeceğini belirtti.
sonra partisinın ve hükümetinin tav-
nnı net olarak ortaya koymayıp sü-
rekli dolaylı görüş belirten Başba-
kan Karamanlis, dünkü zirve son-
rasında da aynı politikasmı sürdür-
dü. Karamanlis konuşmasında, An-
nan Planı'na saygı gösterilmesinin
altını çizerek "Planın olumlu nok-
talan da olumsuz noktalan da var"
dedi. Bu durumun kimseyi karam-
sarlığa sürüklememesi gerektiğine
işaret eden Başbakan, "Ancak gör-
düğümüz kadanyia, planın arüla-
n, eksüerine göre daha agır basmak-
tadır. Bunun için olumlu yanlanm
gönneye çahşmahyız" dedi.
Kıbns Rum kesiminde referan-
dumdan çıkacak her sonuca saygı-
h olacaklannı da belirten Karaman-
lis, "Evet çıkarsa sonuna kadar des-
tek olacağtz. Hayır çıkarsa bu her şe-
yin bittiği anlamma gebnez. Biz ada-
da çözüm olması için elimizden ge-
len çabayi daha sonraki dönemde de
sürdûrmeyedevamedeceğiz" dedi.
Papandreu: Açık olun
.AB dinamiğı ile adada olumsuz-
luklann aşılabileceğine de dikkat
çeken Karamanlis, referandum so-
nuçlannın Türkiye ile Yunanistan
ilişkilerini etkilemeyeceğini belirt-
ti. Karamanlis, Türkiye'nin AB sü-
recini desteklemeye devam edecek-
lerini de vurguladı.Komünist Parti
lideri Papariga da plana karşı ol-
duklannı belirtırken PASOK lideri
Papandreu plana açıkça evet denme-
si gerektiğini söyledi.
6
Karpaz'a karşılık birincîl hukuk9
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Cumhurbaşkanı RaufDenktaş'ın "Annan
Planı, AB'nin birincil bukuku olmahdır" önensi-
ni reddeden AB'nin genışlemeden sorumlu üyesi
Günter Verheugen'in, diğer taraftan Başbakan Re-
cep Tay>ip Erdoğan ve Rum lideri Tasos Papado-
pulos'la gızlı pazarlık yürüttüğü iddia edildı.
Rum Alithıa gazetesinin haberine göre, Isviçre'nin
Bürgenstock beldesüıde gerçekleşen görüşmeler
sırasında Verheugen, Papadopulos'a "Türktara-
n Karpaz'ı size versin, biz de Annan Planı'nın
AB'nin birincil hukuku obnasını kabul edefim"
önerisinde bulundu. Ancak Rum heyetin bu öne-
riyi desteklemesine karşın Papadopulos olumsuz
• AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen'in Bürgenstock'taki
önerisini Başbakan Erdoğan kabul etti, Papadopulos reddetti.
tavır aldı. Erdoğan'ın. Annan Plam'nın, AB'nin
birincil hukuku olması karşısında Karpaz'ı Rum
ıdaresine \ermeye hazır olduğunu iddia eden Alit-
hia, "Ama Papadopulos, planın Rumlar açısından
daha cazip hâle gelmesini ve kabul edilmesini iste-
mediğinden dolayi olumsuz yanıt vermiştir" dedi.
Verheugen'i "Rum haDanın büyük dostu" ola-
rak niteleyen Ahthia, habenni şöyle sürdürdü:
"Başbakan Erdoğan'ın. Annan Planı'nı birincil
hukuk haline getirmek için büyük çaba harcadığı
biliniyor. Hatta Verheugen'e, bunun gerçekleşme-
si halindeTürktoprağuııyüzde 25-26'ya kadar in-
dirmeye hazır olduğu mesajmı verdi Verheugen de
30 Mart'ta eski Rum Yönetiıni Başkanı Yorgo Va-
sılıu ile ana muhalefetteki DİSİ lideriNikos Anas-
tasiadis' e durutnu aktank"
Rum heyetının Verheugen'den gelen öneriyi des-
tekledığini yazan Alithia, Papadopulos'un ise
"Türklere birincil hukuk hakkını vermek istenü-
yorum" dediğine dikkat çekti. Gazete, "Tasos,
Karpaz'ı Türklere hediye etti" başlıklı haberin so-
nunda. Papadopulos'un AKEL lideri DimhrisHris-
tofy'as ile eski Rum liden GlafkosKlerides'ten sert
tepki gördüğünü kaydettı.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Örülen Görünmez
Duvarlar...
Küreselleşme bir yandan ayakta duran duvar-
ları yıkarken yerine, görünmez yeni duvarlar örü-
yor. Berlin duvan 1989'da yıkıldı, herkes gözleri
ile gördü, yıkılan parçalarını elleri ile tuttu. Hatta
bu parçalan ticari bir mal gibi "hediyelikeşya" ola-
rak satıldı.
Görünen duvarlar yıkılıyor, küreselleşme bu ol-
guyu maddi ve manevi sınırların kaldırılması ola-
rak dünya kamuoyuna sunuyor. öyle ya sınırlar
kaldınldıkçafikirler, özgüriükler, hizmetler, mallarbu
açılan yollardan geçeceklerdir.
Batı'ya göre bu bir semboldü, yıkılan Demirper-
de idi. Bunun yerini özgüriükler ve refah alacaktı.
1980'lerin sonunda ve 199O'lı yıllarda Amerika'nın
ve Avrupa'nın liberal ve küreselci düşünürleri; bu
fikirleri kitaplarında, makalelerinde, konferansla-
rında pazartıyorlardı.
Bu fikirler çok cazip şeylerdi. Refah ve özgürlük
birlikte sunuluyordu. Duvarlar yıkılacak, insanlar
daha özgür ve mutlu olacaklardı. Bu rüzgâr estiril-
di, mazlum milletler bile buna inanmaya başladı-
lar. Dünyada açlık kalkacak, azgelişmiş toplumlar
gelişmeye başlayacak, milletler daha bağımsız ve
özgürtükçü bir dünyada yaşayacaklardı.
Demokrasi adına gelen füzeler
Estirilen bu umut fazla sürmedi. özgürlük yeri-
ne Amerika'nın, ingiltere'nin ve diğer uygar Avru-
palılann tanklan, topları, füzeleri geldi. Onde gös-
terilen özgürlük ve demokrasi bayrağının arkasına
gizlenmişsilahlaryaşhlan.çocuklanhiçbiraynmyap-
madan öldürmeye başladılar. Açlık arttı, gelir bö-
lüşümü daha da bozuldu.
Artık duvarlar kalkmıştı. Ama gelen özgürlük ve
refah değildi. Gelen ölümdü; öldürücü, yakıcı silah-
lar, gazlar geliyordu açılan kapılardan ve yıkılan
duvariardan.
Azrail geliyordu, yüzüne özgürlük ve demokrasi
maskesi takmış olarak. Liberalizm masumiyeti ar-
kasına saklanmış vahşi kapitalizm geliyordu füze-
lerin, tankların, bombaların açtığı yollardan. Vahşi
kapıtalizmin acımasız silahları olarak dev şirketler
geliyordu ardından. Ulusal alanı yok edip pazan ele
geçiriyorlardı.
Sınırlar açılmıştı, duvarlar yıkılmıştı ama gelen
ne özgürlük ne de refahtı. Gelen ölüm, açlık, vah-
şet ve kargaşaydı: Vahşi kapitalizmin sürüklediği,
özgürlük, refah, küreselleşme diye aldatarak içeri
soktuğu.
Yeni görünmeyen duvariar...
Aslında açılan sınırlann, yıkılan duvarlann yerine
görünmez, elektronik, dijital, manyetik ve küresel
sınırlar yerleştiriliyordu. Bu sınırlar yalnız Batı ka-
pıtalizmi ve şirketleri biliyor ve yerieştiriyorlardı.
Bir tarafta Batı kapitalizmı yani ABD ve Avrupa,
öte yanda dünyanın büyük çoğunluğu; araya ko-
nan sınıreskisine hiç benzemiyordu. Küresel coğ-
rafyanın her yeri bu engellerle doldurulmuştu.
- Bu sının yalnız Batı'ya ve onun şirketlerine hiz-
met edenler geçebiliyordu.
- Bu sının, kendi halklarının "yanında olmayan-
lar'\ hainler aşabiliyorlardı.
- Emperyalizmle beraber olanlar için bu sınır or-
tadan kalkıyordu.
Afganistan'da yüzü soğuktan ve açlıktan çatla-
mış Afgan kızı Şerbet de bu sının geçemeyenler-
den biriydi. Biri şöyle mınldanmıştı ona...
barut yanığı mı yüzündeki
yoksa soğuktan mı kararmış yanaklann
çektiğin acılar mı örselemiş yüzünü
hayatın açılan o hiç yaşamadığın
görmediğin, hissetmediğin, tatmadığın
şarapnel parçalanndan arta kalan hayatın
kışın ayazında titreyen Afgan dağlannda
belki de Hayber geçidinin yamaçlannda
yüzünü ya/ayan dudağını çatlatan rüzgâra karşı
ayakta durmaya çalışan
bombalar altında ölmeden ve yaşamadan
yüzü kavrulmuş Afgan kızı Şerbet
artık morarmış o çocukluğunda panldayan
sanki bir asır geçmiş gibi so/an gözlehn
Afgan dağlannda kışın ayazında
ürkek dünyaya bakan
Afgan kızı Şerbet görünmez sınınn ötesinde bı-
rakılan biri. Ancak ünlü bir Batılı gazeteci fotoğra-
fını tesadüfen çekince, ticari bir mal haline geliyor
ve sınınn ötesine kullanılmak üzere ithal edilen bir
meta oluyordu.
Görünür sınırların yerine görünmez elektronik,
manyetik sınırlar konuyor. İnsanlar bu küresel ha-
pishane içinde esir oluyorlar.
Kendilerini yönetmek isteyen vahşi kapitalizmin
esirleri... akvaryumdaki balık kadar hür ve mutlu..
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
i KUZEY'DEN TEPKİLER
AKEL luıyal
kmklığıyarattı
LEFKOŞA - Güney
Kıbns Rum Yönetimi
Başkanı Tasos Papado-
pulos tan sonra hüküme-
tin büyük ortağı komü-
nist AKEL'in referandu-
mun ertelenmemesi du-
rumunda Annan Pla-
nı'na "hayır" karan al-
ması, adanın her iki ke-
siminde değişik tepkile-
re yol açtı. Önceki gece
sonuçlanan olağanüstü
kurultayda, Annan Pla-
nı'nın yeniden görüşül-
mesi koşuluyla referan-
dumun ertelenmesi, bu-
nun gerçekleşmemesi
halinde plana "nayır"
denmesinı öngören
AKEL Merkez Komite-
si karan oylamaya su-
nuldu. Kurultaya katılan
1694delegedenlO97'si
öneriyi desteklerken 582
kişi İcarşı çıktı, 11 üye
de çekimser kaldı.
Referandumun zama-
nında yapılmasını ve 1
Mayıs'ta birlikte AB'ye
girilmesini destekleyen
Kıbns Türk örgütleri,
AKEL karannın hayal
kınklığı yarattığına dik-
kat çekti. Kıbns gazete-
si. sürmanşetinde hem
Türkçe hem de Rumca
"Sesimizi duyun" baş-
lıklı bir başyazı yayım-
ladı. Gazete, Rum halta-
na "Kahcı banşı birlik-
te kurahm ve ülkemizi
bir banş adasıhalinege-
tireüm"^ağnsı yaptı.