Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2X CUMHURİYET SAYFA
DIZI
| FETHULLAH CÜLEN KENDİNİ ANLATIYOR
'CJerçekdiriliş cihadlagereken en yüce duygu, cihad
dL«>'grus£jr.IMduygusunasah]polın^aninsanlar,
m«ez3rt_arn farksızsayıhrlar.Evetonlar, başka
değl,adec-e ö t ü n i n e Jcileridirler. Böylelerine, Allah'ın
kaıt'tya n a z a r - ı fca-ha ıt bakması düşünülemez. Kendini
Cenitı H a i k ' ı n E i C i -31 anlatmaya adamamış bir insan,
hddsfsz sayılı*" v t ^ u â c k n farkı yoktur. însan, cihad ruhu
ve nüahe<lcsi niastüa^nlılıkkazanır.Zirao.ancak cihadla
kentr, a i t e s i n ı = n i jıi ihya edip koruyabilir. Gerçek
dirüşancalc c i h & a j«Sdeşir. Ve insarun atnğı en büyük,
en kırii, en verin.. eı sereli adım, mücahede ve mücadele
ıstüanetmde a t t ı adatr.
RısJ-i E k r e m ( s 1 jgenel ıslahatlan arasında ölümden
ioıimyan, h a k t ü ğ ;lan dönmeyen, olabildiğince zinde
bir ceraati ~ve ak1
t>i mroyu yetiştirmiş olması, O'nım en
dikkatr-ekici husuarmdır. Bu cemaat sürekli mefkûreleri
UĞTTIK» mücadcltsrrncftüşünüyordu ve hatta ölümsüzlüğün
sırna! rnlar l>u şeloie :<«/orlardı. Cihad sayesinde kıyamete
lcada lefterlen loarrteıcak ve böyle ebediyen yaşamış
olacakardı. Madç&enö. gitmiş olsalar bile. Islam uğruna
katlandıklan, göğüs gerdikleri mehâlikten (tehlikelerden) ötürü,
bizler ve bütün gelecek nesiller onlan hep hayırla yâd edecek
olduktan sonra. onlara nasıl "öktü" diyebiliriz ki?
însan ötelere inanınca cihad en yûksek bir mefkûre. en tath
bir ideal ve en yüce bir düşünce olur. tşte sahabede gelişen duygu
ve düşünce de buydu. Bedir'e gidebilmek için birbiriyle
yanşıyor.Çocuklarsııfhaıtjeiştirakedebilmekiçinparmaklannın
ucuna dikilıp büyük görünmeye çauşryorve geride kalanlar harbe
katılmadıklanndan dolayı müteessir oluyordu (1). Teknik,
teknoloji ve sanayide kat edılen terakki, tekbaşrna Müslümanlan
içine düştükleri çukurdan çıkaramaz. Cihad, bir farz-ı kifayedir.
Ancak bu vazife günümüzde oldugu gibi sistemli olarak hiç
kimse tarafindan yapılamaz ve bütün bütün ihmale uğrarsa, işte
o zaman farz-ı ayn halıne gelir ve her fert teker teker ondan
sorumlu olur. Devlet de sistemli olarak cihad yapmalıdır. Bazen
cihad vazifesini ordu yüklenir; bazen de emniyet kuvvetleri ve
her ikisi de harici ve dahıli tecavüzlere karşı cihad yapar. Asker
bir milletin cihadı ise cihanşümuldür. Zira o, yeryüzünde
muvazene unsurudur. Allah, ona bu misyonu yüklemiştir.
Ancak onun yeryüzünde muvazene unsuru olabilmesi de bu
işi en kudsi, en büyük vazife bilmesıne bağlıdır. tşte böyle bir
vazdfeyi üzerine alan birmillet bulunmadığı takdirde, yeryüzünde
muvazeneden bahsetmek de mümkün değildir. Ne acıdır ki 2-
3 asırdan beri mümirüer, başkalanrun muvazenesininpiyonlan
haline gelmiş ve bir türlü muvazenedeki gerçek yerlerini
yakalayamamışlardır. Müminin camisi, uyuşuklann, miskinlerin
yeri olmuş. tekkesi, zaviyesi aşktan mahrum insanlann yatıp
kalktıklan ızbeler haline gelmiş, medresesi, skolastik Batı
kültürünün tedris edildiği yer durumuna düşmüş ve mümirüer,
bu halleriyle meselelerini, eski çağlarm dehlizlerinde anlatan
insanlar durumuna düşmüş.. ve tabii, de\Tİni idraktan mahrum
insanlar olarak da dünya muvazenesinde ortaya herhangi bir
ağırlık koyamarruşlardrr Modern teknik ve teknolojide asnn
önüne geçemedikten aşk-vecd içinde Sahabe seviyesinde bir
hayat yaşamadıktan, Allah'la irtibat açısından tabiinin ibadet
ü taatı ölçüsünde bir kulluk sergileyemedikten sonra.
Müslümanlık adına yapılacak pek bir şe>r
olmaz zannediyorum.
Zira. asnnı yaşamayan, problem ve dertlerine. kendi asnna göre
mualece ve müdahalede bulunamayan insamn, Müslümanlık
adına bir iş yapması da asla söz konusu değildır.
îslâmi onur ve gurur taşıyan her fert ve millet, mutlaka
kendini cihad vazifesiyle vazifeli olarak görmelidir. Zaten
kendinde böyle bir mesuliyet hissetmeyen fert ve milletlerin,
îslâmi onur ve gururdan nasıpleri oldugu da söylenemez.
Cihad, öyle bir mükellefiyettir ki, bir cemaatin mutlaka
kendisini bu işe vakfetmesi ve "ribat" yapması geTekmektedir.
Böylece, iç ve dış düşmanlardan gelebilecekmaddi-manevi her
türlü saldın önlenecek ve bu uyûn-u sahire (uyanık gözler)
vasıtasıyla bütün bir millet, her türlü felâket ve helâketten
kurtulmuş olacaktır. Bu gayret içinde olan insanlann saniyeleri
seneler, seneleri ise asırlar kadar bereketli sayıhr. Onlar daha
dünyada iken ebediyeti yakalamış talihlilerdir.
(1) Bkz. Heysemî, Mecmeu 'z-Zevâid, 6/69; YusufKandehlevi,
Hayâtü's-f Sahâbe, 2/93-94.
Fethullah Giilen 'in "J-lâ-yiKeümetuIlah veya Cihad"küabuuhn
aknmıştır.
YARIN: Cihad İç ve dı$ huzurun garantlsldlr
Darbecibr^emaatlerin desteği karşılığmda okullarda felsefeyi seçmeli, din eğitimini zorunlu ders yaptı
12 EylüFün getirdMeri
Fethıllah
G-ilcn'in
Serweni
HİKMET ÇE1NKAYA 5
•¥~~Tethullah Hoca'n» gcz^aşlı vaazlan çok etkili
/-/ cldu. 1978*de yeimbsya başladığı Sızıntı dergisi
A. etrarında oluşan»eyn Jcımrna sahıptı. MSP'lilerin
teşkılatlannın destegı d "burakJenince Fethullah Gülen
ve cemaatı etkili bir ceraate (»ıüşmeye başladı. Yeni
Asya cemaaıtinden kopa^, an.wlSP'nın gölgesınde kalan
Fethullah Gülen cemaaı buhnlelerle cemaatler arasında
üçüncü sırava yülcseldi.ırazı^ur ve dığer Nurcu gnıplar
zaman kinde etkinlikJesni yıtmiş, çoğu Fethullah
Hocanın ceıtıaatinde yt alrua başlamıştı. Fethullah
Cülen yeteri kadar güçlnıdıp tancına vannca
MSP'lılıkten de kurtulnası jeSktiğine karar verdi Yurt
müdürlüâü. cemaatin çeâtli omımlanndaki göre\ ler.
dershane'sorumluklan £fci ç;bdek kadrolar, MSP'li
olanlanıı elmden alınıyc ve k»dısinı Fethullahçı kabul
edenlere devredilıyordu Çojı-cimse bu dönüşümün
farkmda değildı. Fakat bs sürt^onra MSP'liler durumu
fark ettiler Bu yüzden otaya VlSP'KHk- FethuHahchk"
tartışmalan <;ıktı. 'Nazik başlean tartışma giderek
sertleşti. GüJen 24 Haziruı 1 **'de yaptığı bir vaazda ısim
vermeden MSP"yn ve M.P'ruri'ayuı organı Millı
Gazete'M eleştirince. ka alı dere suren tartışmalar açığa
çıktı. Bu olay. Fethullahalarıa^SP'lilenn ılk
gerginliğıydi. Bu sürede-ethuıahçılar, MSP'lılerin öfkesi
ve görülmedık tepkisi yaaşsın iye sessiz kalmayı tercıh
etti Bu süre^ içinde kenıdlennfcu noktaya getiren
MSP'lilerin bmıik bölürjtünü. azı müritleriru de kaybetti
Fethullahçılar. Ama. MS3
"Iilem öfkesi ve tepkisi zamanla
yatıştı. îsi taraf da bırbirerinı "üazanmak' düşüncesiyle
hareket «dıyordu. MSP }SnetuI Fethullah Gülen"e karşı
açıktan tavır almaınıştı /jynca Jkedeki gelişmeler bu
kavganm açıkça sürmesiıi deejgeller 12 Eylül askeri
darbesi sonucu MSP kapttılır. i.rbakan da cezaevıne
gönderilj. Darbenin ilk ^inlemde İslamcı çevreler büviik
bir korku ya şadı. Fakat çı k geç-neden durumun pek de
korkulacak gıbi olmadığnı fari ettiler. Darbenin lideri
Kenan Ivrem, neredeyse üni coıaatlenn yapmak
istedıkle-inı yapar hale gdmişt, Evren. yaptığı
konuşrrularda ayetler. hatisler <kuyor, tslamı övüyordu
Darbecîkr. cemaatlerin oasteği ^arşılığında okullarda dini
eğıtimi zoruHilu hale getirüler i-una karşı felsefe, zorunlu
ders olnoaktarı çıkanlıp seçmelinale getirildi. Evren'in bu
tutumu. üni cemaat ve ta-ikatlan rahatlattı.
Darbeciler ve cemaatler ittifakı
12 Eylül dart^ecıleri de özslliklt anayasa oylamasına taban
bulmak imajcıyla, îslamcı çe\Tecre hoşgörülü davTandılar.
Hatta kiııi c emaatlerle de doğndan ilişkiye geçtiler.
Nurculann ltimı ıleri geleileri. carbecilerle yakınlık
turmuştj. Ea-zururn'da bu nnan Wlehmet Kırkıncı Hoca
hunlannbaşanda gelıyorda. Melonet Kırkıncı Hoca, Kenan
Evren'e -nektup yazarak r eler yapılabileceğine daır
önerilerce bmılunmuş. dart ecıler överek dualar etmişti.
UehmeîKjrkıncrnın Denaırel'e"bağlı Yenı Asya cemaati
ıçınde çck etkili olduğunu öğreren darbeciler de ona
^•akınlıkaös^enr ve özel g5rüşrrelerde kendisine >ardımcı
olacaklannı sövlerler Kırbncı Koca. Gülen ile işbirlıği
-.^pınca.orta}a bü^iik bir euç çıkar. Gülen. hakkında
ıranıyoıafı§îen asılı olmasına rtşjmen darbecilere tam
iestek veriyordu. Sızıntı dergisirede askerleri ö\en
Mşyazılir yazd; Darbeden bır av sonra yazdığı "Asker"
Je daha sonra kıleme aldığı "Som Karakol" başlığını
aşıyan taşy azılarda askerUnn *^epe" bir varlık olduğunu
jöyleyerek. anadan doğma asker .millet olduğumuzu
Kİirttı. Gülen"e göre. askeı tam ^amanında yetışmeseydi.
•Bütün nillct olarak mkisar içinde ağlamakdan başka
^remizLalnna\îcaktJ." \e Gulea 12 Eylul'den gunumüze
adar "^lavarak" vaazlanaısürd^ürdü...
Yeni
Asya'dan
kopuş
ethullah Gülen. "ortadaki
M insanlara" MSP'lilerin
A. teşkilatlan sayesinde
ulaşmayı hedeflemıştı. Zaten Yeni
Asya cemaati gibi. kendi cemaati de
artık kamplara. dershanelere.
dergne, yurtlara. en önemlisi
zenginlığe sahıpti Bu dönemde
Fethullah Gülen devlete yakınlığını
da ilan ermeye başladı. 1977'de \oirt
çapmda yapılan Yüksek İslam
Enstıtüleri boykorunu eleştırdi,
-İslamda boykot \wktur" diye
konuşarak boykotu kırdı ve gücünü
gösterdı. MSP'lılenn tam desteğini
alan. başka cemaatlerden de taraftar
kazandığını goren, maddı ve manevi
olarak güçlendıği belli olan ve Yeni
Asya cemaatinın ozellikle siyasi
fanatıkliğı nedeniv le yıprandığını
goren Gülen. artık bağımsızlığını
ilan etme zamanı geldığını anlamıştı.
Yenı Asya">ı çok siyasi olmakla.
sıyasetı hızmetm önüne geçırmekle
suçlayıp. cemaatini Yeni Asya
cemaatınden avırdı.•>• •• ^-- . . . . . . •^.»•r suçlavıp. cemaatini Yeni Asya
Karıkatur MUSA KART cemaatl
F
ndena y ı r d l
Gülen, şeriata ulaşmak için izlenecek yöntemleri kitaplannda müritlerine söyledi:
'Cami ve kışladan yararlanın'
rarın: GeneHoıniay rapo runda
Fethullahıcılar
Fethullah Gülen, cenıaatinden. laikliğe alternatif bir düzenin yerleş-
tirilmesi için devlete baskı kurmalanm istemişti.
C
umhuriyet gazetesinde 18
Ağustos 2000 tarihinde
Alper Balh imzasıyla
> ayımlanan haberde Fethullah
Gülen'in yazdığı kitaplara dikkat
çekılmiştı. Haber şöyleydi:
.\nkara DGM'nin ABD'de bulunan
Fethullah Gülen hakkında çete
oluşrurmak suçlamasıyla gıyabi
tutuklama kararı vermesinin
ardmdan iddıaname hazırlıklan
sürerken iddianameye konu olan
soruşturmadakı kanıtlar da
şekillenmeye başladı. Şeriatı öven
ve müritlerine devlete sızmalarını
öneren konuşmalan tele\ ızyonlara
yansıyan Gülen, cemaatinden,
laikliğe alternatif bir düzenin
yerleştirilmesi amacıyla devlete
karşı baskı kurmalannı istemişti.
Gülen. Ankara DGM
Başsavcılığf nın yürüttüğü
soruşturma çerçevesinde
değerlendınlen kitaplannda, şeriata
ulaşmak için müritlenne çeşitli
önerilerde bulunuyor.
"Buhranlar Anaforunda İnsan"
adlı kıtabmda ülkeyi zavallı olarak
ıııteleyerek bugünkü nesıllen
umursamazhkla suçlayan Gülen,
102 sayfada "An zavalh vatan,
vıllar yilı kaygısız evlatlannın
şuursuz ve düşüncesiz
da\Tanışlanndan me> dana gelen bu
kadar musibetle inim inim
inledikten, düşmanca tavuiaria bu
kadar hırpalandıktan. canhıraş
feryatlarla bu kadar sızlandıktan
sonra, bugünkü nesillerden de aynı
umursamazlığı mı görecektin"
yakınmasını dile getiriyor.
Gülen, "Ölçü veya Yoldaki Işıklar"
adlı kıtabında da tasarladığı
düzenin kurulmaması durumunda
çekilen acılann boşa gideceğini
belırterek şöyie devam ediyor'
"Bu unıunıi çalkalanma ve
tekev\iinden münkariz olmayan
millet payına düşeni alacak ve yeni
bir dünya kuracakör (sf. 2). Ya
bütün bu buhranlardan sonra bir
idrak ve izanla kurulmasuu
tasarladjğımız dünyayı kuracak ve
huzura ereceğiz veya bir kısını
küçük hesap ve çıkarlar uğruna
çekilen binlerce ısttrabı semeresiz ve
boş kılacak bir anlayış ve daM^nışla
gerisin geriye gideceğiz (sf. 3 ve 4).
Öyleyse siyasi, gayri siyasi bütün
gnıplar için vahy-i münzelin
(Kuran) âlem şumul davetini
icabetten başka ne çare ne de
makul bir mesnet kalmadığı
çağnsıyla insanımıza sesleniyoruz.
Hepiniz toptan Allah'ın ipine
sanlın. (sf. 27)"
Komando gibi yaşayın'
Gülen, "Ölçü ve Yoldaki Işıklar-3"
kitabında Cumhunyetı. Kuran'ın
belirttiği esaslar olarak
tanımlayarak bu esaslann
uygulanabilmesi için siyasete
karışılmasını istiyor. Siyasete
kanşmamayı ulusla ilgilenmeme
olarak niteleyen Gülen, "Sijf
asete
kanşmam, siyasete kansma demek,
vatan ve millet işine. milletin hayat
ve bekasına kanşma demektir"
diyor. "Ölçü ve Yoldaki Işıklar-4"
kıtabında Müslümanlann komando
gıbi yaşamasını ve tslami olmayan
yayınlan okumamalannı öneren
Gülen, müritlerinin başanya
ulaşmak için lüksten kaçınmalannı
öğütleyerek şöyle devam ediyor:
"Muvaffakiyetin düşmanı refahür,
lükstür. Müslümanlann
muvaffakrvcti ancak komando gibi
vaşamakla mümkün olur (sf. 95).
İslami olma> an gazete ve
mecmualan okumak zararfa olur.
Eğer mutlaka okunması
gerekiyorsa sadece başhklan
okunmahdır (sf. 96)."
Gülen. "Ruhunıuzun Hejkelini
Dikerken" adlı kitabında ise
Türkıye'de dini hayat yıllarca
işlemez hale getirilerek "dünyada
mutluluk" gibi çarpık bir
düşüncenin beyinlere
yerleştirildiğini öne sürüyor.
Fethullah Gülen, şu iddialannı
müritlerine iletiyor:
"Evet, yıllar \e yıDar bu ülkede ruhi
ha> aün büyük ölçüde
sürdürülmesi. dini hayatımızın
işlemez hale getirilmesL, aşkın,
vecdin, bütün bütün unutturulup
gönüllerin düine zincir vurulması,
düşünen ve okuyan ay dınlann gidip
kaskatı bir pozitrvizme aborda
ohnalan, salabet ve hakta sebat
yerinc softahğın ikame ediunesi,
hatta ahiret ve cennet istenirken
bile dünyada alışılagelen
mutluluğun devarru mulahazası ile
istenmesi gibi çarpık düşünce,
çarpık telakkileri sinelerimizden
söküp atmadan yeni bir fasıl
açmamız mümkün değildir."