Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2004 CUMA
4 HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt SİRMEN
Yalan İmparatorluğu
Artık sinirlenmiyorLm da. Eskiden politikacı-
ar doğruyu söyleme/ip, gözümüzün içine ba-
<abaka gerçekleri saptırdıklannda çileden çıkar-
dın oysa.
Artık Türkiye'nin bir "Yalan İmparatorluğu" ol-
duğunubiliyorum. Kabul edemiyorum, amade-
ğiştiremiyorum da.
Şarkilarla, türkülerle, masallarla, öykülerle uyu-
tırçorlarsa eğer insanlan, kuşkusuz suçu var
uyjtarların.
Pekiya uyutulanlann?...
Başbakan Tayyip Erdoğan gerçekleri saptır-
nnanın şampiyonu. Konuşmalarında ikide bir
meslek liselerini geliştirmekten ve onların önü-
nü açmaktan söz ediyor.
Lafzına bakarsanız. çok doğru söylüyor. Tür-
kiys'de meslek liselerinin düz liselere oranı yüz-
de 35'e yüzde 65; çağdaş ülkelerde ise tam ter-
si, yani öğrencilerin üçte ikisi meslek liselerin-
de, üçte biri 'Gimnazium' denen üniversiteye
yönelik liselerde okuyorlar.
Ama, Tayyip Bey'in doğruyu söylediğini söy-
leyenler yanılıyorlar. Çünkü her şeyden önce,
meslek liselerinin önü zaten açık. Meslek lise-
sinden çıkan bir öğrenci, kendi ihtisas dalında
bir yüksekokula gitmek istediği zaman puanla-
ma sistemi ile de teşvik ediliyor.
Aslında, Başbakan'ın amacı belli. O imam ha-
tip liselerinin önünü açmak, milli eğitimin bütün
olanaklarını onlara akıtmak ve böylelikle egitim
birliği ilkesini yerie bir edip laik eğitimin belini kır-
mak için çabalıyor.
• • •
Başbakan, CHP'den de şikâyetçi görünüyor,
CHP'yi eleştiriyormuş gibi yapıyor.
Deniz Bey de bu söylemin üstüne atılarak ha-
vayı geriyor.
Başbakan'ın sözünün lafzına bakarsanız, sal-
dırı CHP'ye gibi görünüyor.
Oysa değil. Çünkü Başbakan CHP'den şikâ-
yetçi değil. Halkla bütunleşemeyen, varolan po-
tansiyeli seferber edemeyen, adı klikçiye çık-
mış olan Baykal'ın sayesinde tek ve rakipsiz ko-
numunu sürdürüyor.
Böyle bir durumda Başbakan, CHP'ye neden
saldırsın ki? Sadece saldırıyor gibi görünüyor.
Bunu yaparken de, CHP'nin adını anıyor. Baş-
bakan'ın "CHP'nin kökü bereketsiz" diyerek
saldırdığı CHP Deniz Bey'in CHP si değil, 1923
yılında kurulmuş olan ve kurulduğundan birkaç
ay sonra Cumhuriyeti kuran, ardından altı ay
geçmeden laik eğitimi getiren Atatürk'ün CHP'si.
Ama bunu açık açık söylemek işine gelmiyor
Başbakan'ın CHP'yi eleştirir gibi yaparak seç-
menine göz kırpmayı yeğliyor.
• • •
"Yalan lmparatorluğu"nda gerçekleri saptır-
makyalnızca RecepTayyip Bey'in tekelinde de-
ğil. Böyle bir davranış, AKP'nin iktidarını sür-
dürme anlayışının kilit noktası.
Abdullah Gül Bey ailesi de gerçekleri saptır-
ma yöntemini çokça kullanıyor.
Bayan Gül AİHM'de açtığı türban davasını ge-
ri alırken "Bunu eşim ıçin yaptım" diyor ve me-
kanizmanın çalışmasına büyük katkıda bulunan
medyadan da alkış alıyor.
Oysa gerçek hiç de öyle değil.
Hayrünnisa Hanım davasını çekmese zaten kay-
bedecek, çünkü kuruluşun bu yolda verilmiş ka-
rarları artık müstakar bir içtihada dönüşmüş.
Kapısıaşındırılan Avrupa'nın Insan Haklan Mah-
kemesi'nden çıkacak türbanın üniversitede ya-
saklanmasının demokrasiye aykırı olmadığı yo-
landaki karar, büyük propaganda arabasının te-
kerine çomak sokacak.
Dava bu yüzden alınıyor geri. Bekleyin birsü-
re daha benzer konuda bir emsal karar daha çı-
kacak, göreceksiniz.
Türbanı savunan AKP takımı bunu özgürlük adı-
na yaptığını ileri sürüyor.
Bu takımın içindekiler yalan söylüyorlar. Çün-
kü onlar için türban, kılık kıyafet ve bıyık bir si-
yasi gösteri sembolüdür.
Bıyıklanna bakın anlarsın ız. Nrtekim Başbakan-
lık Özürlüler Dairesi Şube Müdürü Şükrü Mut-
lu, "bıyıklannı belirti bir ideolojiyi çağınştıracak
biçimde bıraktığı" gerekçesiyle onları kesmeye
veya düzeltmeye davet ediliyor, bunu kabul et-
meyince de görevinden alınıyor.
Buyurun, bir de buradan yakın!
Türkiye'de Başbakan'darı başlayarakhükümet
erkânı ve efradı, aileleri gerçekleri saptınyorlar.
Türkiye'de kimileri bas*cıcı yöntemlerini de-
mokrasi ve özgürlük savaşı diye sunarak yalan
söylüyorlar.
Türkiye artık koca bir "YaJan İmparatorluğu"
olmuştur.
Burada kandıran kadar, kandırana yardaklık
eden ve kandırılan da sorumlu, hatta suçludur.
Belediye meclis üyesi adayı
El Kaidecinin
babası AKP'de
ADNAN A\TIKA
MARDÎN - ts-
tanbul'da 15-20
Kasım tarihlerin-
de düzenlenen
bombalı intihar
eylemlerini ger- Aziz
çekleştiren El Kaide'nin
beyin takımından Habip
Aktaş'ın Mardin'in Sa-
vur ılçesinde yaşayan ba-
bası Aziz Aktaş,
AKP'den belediye mec-
lis üyesi adayı oldu.
Örgütle ilgilı ıddıana-
mede"ElKaide'nin Tür-
kiyeemiıf olarak tamm-
lanan Habıp Aktaş, 60
kişınin öldügü, yüzlerce
kişinin yaralandığı bom-
balı saldırıların
faili olarak aranı-
yor. Aktaş'ın ey-
lemlerden önce
Suriye üzerinden
izini kaybettirdi-
ği ortaya çıkmış-
tı. El Kaide'nin
Afganistan'daki kamp-
Lannda eğitim gören ve
s ı k sık Türkiye'ye gele-
r e k örgüte eleman ka-
^andıran ve eylem plan-
l a n yapan Aktaş, şûra
Ciyelerinden oluşan 5 ki-
§iyle birlikte Türlaye'den
kcaçmıştı. Baba Aziz Ak-
t a ş aynı zamanda Savur
Esnaf ve Sanatkârlar Ko-
operarifi'nin başkanlığı-
nu yürütüyor.
Yargıtay'm beraat karannı bozma gerekçesinde 'Susurluk ilişkilerinin yasadışı olduğu' vurgulandı
'Bucak çeteyi yönetmiştir'• Gerekçeli kararda,
Susurluk'taki ilişkiler ağı
irdelenirken Bucak ve diğer
sanıklann "olağan yaşam
koşullan içerisinde" bir
araya gelmelerinin ve
tanışmalannın bile olanaksız
olduğu vurgulandı.
AiVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 8. Ceza Dairesi. Susurluk da-
vasında beraat karannı bozduğu eski
DYP Şanlıurfa Milletvekilı Sedat Bu-
cak'ın "siyaset-polis-ınafya" üçgenin-
deki çetenın ıçınde yer aldığına ve çe-
teyi yönettiğıne hükmetri. Gerekçeli ka-
rarda. Bucak ve dığer sanıklann "ola-
ğan yaşam koşullan içerisinde'' bir ara-
ya gelmelerintn ve tanışmalannın bi-
le olanaksız olduğu vurgulandı.
Yargıtay'ın, Sedat Bucak hakkında
Susurluk davasında, "cürüm işlemek
için teşekkül ohışturmak" suçundan ve-
rilen beraat karannı oybirliğiyle boz-
SAVCI YETERLİ DELİL YOK1
DEMİ$Tİ
Sedat Edip Bucak' m beraatında etkıli olan
Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, esas hakkındaki
mütalaasmda, "birkaç kişinin bir araya gehnesi ve
suçun bir kez jşlenmesini" çete suçu için yeterli
görmemişti. Savcı Erbay, Bucak'ın çete
oluşturduğuna ilişkin yeterli delil bulunmadığı
gerekçesiyle beraatını istemişti. Savcı Orhan Erbay,
îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz
yargılanan Bucak'a ilişkin sunduğu esas hakkındaki
mûtalaasında, Bucak'ı suçsuz gördü. Erbay. Bucak'ın
cumhurbaşkanının talimatıyla istihbarat ve güvenlik
birimleriyle çahşmaya başladığını kaydetti. Bucak'ın
ifadesinde kazada ölen Emniyet Müdürü Hüseyin
Kocadağ ile 1980'den sonra Siverek'te emniyet
müdürü olarak çalışırken tanıştığını ve ilişkilerini
koparmadığını belirttığini kaydeden savcı, şu
değerlendirmeyi yaph: "Sanık, Mehmet Özbay
takma adıyla bilinen Abdullah Çatlı ile 1994 yıtaıda.
emniyet müdüründen daha üst düzeyde yetkflOerin
bulunduğu bir yemekte işadamı olarak tanıştınldığnıı
söylüyor. Çath, çevresinde saygı duyulan bir kişi
görünrüsü veriyor. 12 Eylül nıüdahalesinin üzerinden
çok zaman geçmesi nedeniyle kamuoyu Çath'yı
unuttu. Aynca yetkflilerin bu kişinin arandığını
Bucak'a bildinnemesi nedenh le sanığın Çath'yı
gerçek kinıliğryle tanınıaması nornuüdir.''
ma gerekçesi belli oldu.
Gerekçeli kararda, 3 Kasım 1996
tarihinde Susurluk yakınlannda mey-
dana gelen kazayla günışığına çıkan
siyaset-polıs-mafya üçgenındeki kır-
lı ilişkiler anlatılırken, HOSPRO şır-
ketınce Emniyet Genel Müdürlüğu'ne
hibe edılen ve daha sonra birçoğu kay-
bolan silahlann araçtan çıktığı anım-
satıldı. Kararda, kazanın oluş biçimi.
silah ve malzemelerin araç içinde bu-
lunduğu yer göz önüne alındığında.
bunlann araca sonradan konulduğunu
ya da araç sahibi Bucak'ın bunlardan
habersız olduğunun kabul edilemeye-
ceği vurgulandı.
Bucak" ın. gıyabi turuklu olarak kır-
mızı bültenle aranan ve yasadışı eylem-
leri nedenıyle kamuoyunun tanıdığı
Abdullah Çath'nın gerçek kimliğini
bıldığı ve samimi şekılde görüştüğü
belırtılen kararda, çete üyesi olmak su-
çundan haklanndaki mahkûmiyet ke-
sinleşen emeklı Yarbay Korkut Eken,
Ibrahinı Şahin. polis memurlan Ziya
Bandırmahoğhı \ e AyhanAkça, kumar-
hane işletmecilen Sami Hoştan ve An'
Fevzi Bir ile katliam hükümlüsü Ha-
luk Kırcrrun da sanık ile yakın ilişki
içerisinde olduğu belirtildı. Gerekçe-
li kararda. "Oiağan yaşam koşullaniçe-
risinde bir araya gelmderi ve tanışma-
lan dahi olanaksız olan tüm bu kişiler
ile saruk arasmdaki ilişkiler ağının \>-
sal bir zeminde gerçekleşip resmi bir-
takım gerekçelerden kaynaklandığuu,
rastlantısal ve meşru olduğunu kabul
etmek mümkün değfldir" denildi.
Gerekçeli kararda, Sedat Edip Bu-
cak'ın cürüm işlemek için teşekkül
oluşturmak suçundan mahkûm olan ve
haklanndaki mahkûmiyet kararlan ke-
sinleşen diğer san^ar ile birlikte ay-
nı teşekkül içinde yer aldığı ve konu-
mu iribanyla yönetıci durumunda ol-
duğu vurgulandı. Kararda, bu neden-
le Bucak hakkında verilen ve dosya içe-
riğine uygun olmayan gerekçe ile ya-
zılı biçimde beraat karan verilmesinin
bozmayı gerektirdiğine işaret edildi.
Yargıtay'ın bu karanndan sonra Bu-
cak, tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde yeniden yargılanacak.
Üc Sivas'
Kitcıp
özgür
Erdost
mahkûm
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu) - "Türkiye'nin
Yeni SevT'e Zorlanması
Odağmda Üç Sh^s" adlı
kitaba özgürlük yolu açıl-
masına karşın, savcı Düa-
ver Kahvecl yazan Mu-
zaffer tlhan Erdost' un
mahkûmiyetinin kaldınl-
masına karşı çıktı. Üst
mahkemenın, kitapta suç
unsuru bulunmadığı ka-
ranna karşın, savcı Kah-
veci'nin başka suçların
oluşabileceği gerekçesiy-
le mahkûmiyetin kaldınl-
mamasında dırenmesi dik-
kat çekti.
Ankara 1 No'lu DGM,
yayıncı-yazar Erdost'un
ulusal bütünlüğü savun-
duğu Türkiye'nin Yeni
Sevr'e Zorlanması Oda-
ğında Üç Sivas kıtabı hak-
kında toplatma karan ver-
di. Erdost. el koyma ve
toplatma karannın kaldı-
nlarak, basım ve dağıtı-
mının serbest bırakılma-
sını istedi. Kitap hakkın-
da ceza, uyum yasalan
kapsamında kaldınlan 8.
madde uyannca verilme-
sine karşın, savcılık. Idta-
bınTArf'nın 7., Türk Ce-
za Yasası'nın 312. mad-
desıni "ihlal nitetiğinde dü-
şüncekreyerverfldigı'' ge-
rekçesiyle talebin reddi
yönünde görüş bildirdi.
Erdost'un itirazını incele-
yen Ankara 2 No'lu DGM,
TMY'nin 8. maddesinin
yürürlükten kaldınldığım
belirterek, suçun suç ol-
maktan çıktığına ve toplat-
ma karannın kaldınlma-
sına hükmetri. Mahkeme,
Erdost'un mahkûmiyet ka-
rannın kaldınlmasına iliş-
kin istemmı Ankara 1
No'lu DGM'nin karara
bağlamasmı kararlaştırdı.
Omer Inönü sonyolculuğuna uğurlandı
Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı tsmet tnönü'nün
büyük oğlu Ömer tnönü (80), dün Teş>ikrve Ca-
mü'nde kıhnan öğle namazuun ardından Zincüüku-
yu Mezarüğı'nda toprağa verikü Törene. Ömer tnö-
nü'nün kardeşi Prof. Dr. Erdal tnönü ve eşi Sevinç
tnönü. oğullan Hayri ve Eren tnönü, torunlan Mün-
ci. Murat, Mehmet, Ömer, tnönü Vakfi Başkanı Öz-
den Toker, CHP Ankara MiDervekih Cülsün BUge-
han Toker, gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Dr.
Alev Coşkun, eski Genelkurmav başkanlanndan
Hüsevin Krvnkoğlu ve tsmail Hakkı karadayu ŞişH
Beledive Başkanı Mustafa Sangül eski CHP Genel
Başkanı Altan Ö> men. SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, CHP'nin tstanbul büyükşehir belediye
başkan adayı Sefa Sirmen, SHP'nin Ümraniye beie-
dhe başkan ada\i Arif Sağ, yazarYaşar Kemal \v sa-
natçı Bedri Ba> kam'uı da aralarmda bulunduğu çok
sayıda isim kaukü. (Fotoğraf: GOKÇE LTGUN)
Erdoğan'ın etiği sorgulandı
VeMleyasak
Başbakan 'a
serbestANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - "Kamu Görevlileri
Etik Kurulu" oluşturulmasına ilişkin yasa tasansının
görüşmelerine, sıyaset ve ticareti bir arada yürüten
Başbakan Tayyip Erdoğan'la ilgili "etiktarüşması''
damgasını vurdu. Komisyonda CHP'liler.
kendilennın milletvekili maaşı ile geçınebildiklerini,
Başbakan'ın aynı zamanda ricaret yapmasının etik
ılkelere aykın olduğunu belirtirken. AKP'liler
"Namusuyia ricaret yapmak suç mu?" savıınmasına
sığındılar. TBMM kulisındeki "Mareşal üniformah
Atatürk" fotoğrafinın kaldınlması ile tepkileri çeken
AKP'li Hüsrev Kutlu ise genel başkanını
"MiüetvekUi olduktan sonra, öncedenticarifaahyete
girmemiş olmanın eksiküğini duyııyorum'" sözlenyle
savundu. TBMM Anayasa Komisyonu'nda dün
"Kamu Görevtfleri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı
Yasalarda Değişiklik
CHP, dünyada ticaret yapan başka bir başbakan olmadığını vurguladı:
^Haksız rekabet yaraüyor'
ANIC\R.\ (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'ın "Ticaret yapmazsam geçi-
nemem" sözleri üzenne "Ticareti
bıraksın. şirketlerini kayyuma de\-
retsin, bütçeden her türiü katkuun
\erilmesi için üstümüze düşeni yapa-
nz" çağnsı yaprı. CHP ^ ^ ^ _
Grup Başkanvekili Ha-
luk Koç."Tüm halk adn
na Başbakan'dan özür
diliyoruz, bu kadarcık
bir ücret verebildiğimi- "~^~^
n için. Inanıyorum ki bu ülkenin
onuriu insanlan, başbakanlannın
ek iş yapmaması için maaşlannda
kesinti yapılmasını bile kabul eder-
ler" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Koç. dün
Konya Milletvekili Atilla Kart'la
birlikte düzenlediği basın toplantı-
sında, Başbakan Erdoğan'ın "geçim
sorunu"na el attı. Siyasetin bir ka-
mu göre\i olduğunu \iirgulayan Koç,
"Kimse kimseyi zoriamıyor. Başba-
kan çeşidi şirketlerin ortağı olarak
haksızrekabete>wlaçryt)r'" dedi. Koç,
Başbakan Erdoğan"ın Yenıdoğan Gı-
da Pazarlama ve Ticaret AŞ, Ihsan
• CHP'li Koç, ticareti bırakması halinde
Başbakan'a bütçeden her türlü katkının verilmesi
için üstlerine düşeni yapacaklannı yineledi.
Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Li-
mited Şirketi ve Emniyet Gıda Sa-
nayi ve Ticaret AŞ'deki ortaklıkla-
nna dikkat çekerek, şu görüşleri di-
le getirdi: "Şirketierden biri meşnı-
bat, şekerieme fırnıasının ürünleri-
ni pazarlama işinde, diğeri biskü\i,
çikolata, yeni kurulan da meşrubat
alanmda çahşıyor. Bir ara Meclis lo-
kantasına bile haksızrekabetgirmiş-
ti. Yoğurt meşrubat istediğimizde
Başbakan'ın dağmcıhğuıı üstlendiği
marka \erilhordu. Başbakan'ın ma-
aşı 6.5 mih-ar lira. Ek iş yapmak du-
rumunda kaldığını söylüyor. Ört ki
olem. Düm'adaticaretyapan bir baş-
_^^_^__ bakanörneğivarmıdır?"
Beriusconi bile
devretti
Başbakan Erdoğan'ın
^~~^~~ maaşıyla ilgilı açıkla-
ması TBMM'deki ek bütçe görüşme-
lerine damgasını vurdu. CHP İstan-
bul Milletvekili Kemal Kdıçdaroğ-
lu, Erdoğan'ın ticaretle siyaset ara-
sında tercih yapması gerektiğıni be-
lirterek Avrupa'da ticaret yapan tek
başbakan bulunmadığmı. ttalya Baş-
bakanı Beriusconi' nin bile işlerini
kayyuma devrettiğini \nrguladi.
• CHP'li Ercenk,
"Milletvekili
seçildikten sonra
avukathk bile
yapdamadığını,
Başbakan'ın ise
ticaretle
uğraştığını
belirterek "Cola
Turka ve Ülker'in
reklamını
yapıyor" dedi.
Yapdması Hakkında Yasa
Tasansı" ele alındı. CHP
Antalya Mılletvekili
Tunca> Ercenk. sözlerine,
tasanyı Başbakan
Erdoğan"ın "Ticaret
yapmazsam geçinemem"
haberlerinin yer aldığı
kritik bir günde ele
aldıklanna işaret ederek
başladı. .Ancak Komisyon
Başkanı Burhan Kuzu
hemen müdahale ederek
"Şimdi onlan kanşürma"
dedi. Bunun üzenne
Ercenk sözlerini ^ ^ ^ " ^ ^ ~ ^ ~ ^ ^ ^ ~
sürdürerek "Kamu görevinin en üstündeki insan olan
Başbakan, ticari girişimlerde bulunarak çıkar
sağuyor" diye konuştu. Ercenk, tasannın önce
siyaseti kapsaması gerektiğini \-urguladi.
Ercenk, milletvekili maaşı ile geçindiğini.
ticaretle uğraşmadığını anlattı. Milletvekili
seçildikten sonra avukathk bile yapılamadığını,
Başbakan'ın ise ticaretle uğraşmaya
devam ertiğini kaydeden Ercenk, "Cola Turka ve
Ülker'in reklamını yapıyor" dedi.
Komisyon Başkanı Kuzu, Ercenk'in sözleri üzenne
milletvekillerinin avukatlık yapmalanna olanak
sağlayacak bir düzenleme yapılabileceğini söyledi.
Ercenk'in, kendisinin böyle bir isteminin
bulunmadığım dile getirmesi üzerine Kuzu, bu
sefer de "Biz yasayi çıkarahm, siz isterseniz
avukathk yapmazsınız" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Tayyip Erdoğan, maaşı-
nın az olduğunu söyleyerek ticaret
yapmak zorunda olduğunu belirtin-
ce tartışma koptu. Başbakanın ma-
aşının az olup olmadığı tartıştlabilir. Bu-
nun o düzeydeki bir kimseye yetip yet-
meyeceği üzerinde konuşulabilir. Bu
ayn bir konu olarak biryerde dursun.
Bizim tartışmamız gereken, baş-
bakanın tüccarlık yapıp yapamaya-
cağıdır. Bazı ülkelerde işadamlann-
dan başbakanlar var. Örneğin Italya
Başbakanı Silvio Beriusconi, bü-
yük bir medya devinin patronudur.
Italya'nın en zenginlerinden birisidir.
Sanıyorum ABD Başkanı George W.
Bush'un da ticari ortaklıklan bulu-
nuyor.
Bu iki örnekten ilki, Italya'da ciddi
rahatsızlıklar yaratıyor. Konuştuğu-
muz Italyan entelektüelleri, yazarla-
rı, gazetecileri, bu tür bir siyasi ve ti-
cari ilişkinın kalya'nın dengelerini boz-
duğunu söylüyorlar. Berlusconi'nin,
elindeki büyük medya gücüyle ra-
kiplerine saldınlarda bulunduğu, gü-
cünü meslek etiğini çiğneyerek sür-
Başbakan Tüccar Olabilir mi?
dürdüğü düşüncesi Italya'da çok yay-
gın.
Türkiye'de Uzanlar örneğini yaşa-
dık. Elindeki büyük medya ve ticari
güçle Uzan Grubu, siyasete girdı. Akıl
almaz biryayıncılıkla bu gücü bir si-
lah olarak kullandı. Şu anda Star ça-
lışanlarının mesleki olarak çektıkleri
acılarbu konunun dışında. Hüküme-
tin siyasi nitelikteki müdahaleleri onay-
lanamaz. Ancak geçmişi de unutma-
yalım, bu grup meslek ilkelerini ihlal
etmek açısından çok kötü bir örnek-
ti. Ticari güçle siyasi gücün bir ara-
ya gelmesi, siyaseti de kirleten bir
görünüm veriyordu.
• • •
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
bir siyasi partinin başkanı. Tek başı-
na çoğunlukta olan bir hükümete li-
derlik ediyor. Böyle bir gücü elinde tu-
tan kimsenin ticaret yapması, en azın-
dan serbest rekabet ilkelerini çığne-
yecek bir dengesizliğe neden olur.
Türkiye gibi devletin mali gücünün
çok fazla olduğu bir ülkede, bir baş-
bakanın ticaret yapması, serbest re-
kabeti ortadan kaldırdığı gibi, haksız
maddi tasarrufları da beraberınde
getirir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
başbakan olmadan önce ticaret yap-
mış olabilir. Ancak başbakan olduk-
tan sonra siyasi bakımdan doğru ola-
nı ticareti bırakmasıdır. Milyonlarca do-
ları, yani kamunun parasını bir kara-
rıylayönlendirebilen bir gücü tek ba-
şında elinde tutan bir kimsenin yapa-
cağı ticaret gerçek bir ticaret olamaz.
Bu gücün kendi lehine kullanılması-
nı, kendi istese de istemese de en-
gelleyemez. Bizde güçle ticaret ara-
smdaki ilişki üstelik çok dengesızdir.
Devletin aşırı merkeziyetçiliği, kural-
sızlık, güç sahiplerini tican olarak çok
güçlü hale getiriyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın başbakan olmadan önce ti-
cari faaliyetlerden çekilmesi gereki-
yordu. Hele başbakan olduktan son-
ra hâlâ ticaretle uğraşması ve bunu
savunması, kabul edilir gibi değildir.
Bu konuda kötü örneklerden birisi
de Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan'dır.
Türkiye'de yıllarca başbakanlık yap-
mış Bülent Ecevit, bu konuda iyi ör-
neklerden birisidir. 12 Eylül dönemin-
de kendisıyle aynı cezaevinde yatar-
ken emekli ışçi maaşıyla idare ettiği-
ni biliyorum. Hiç kimseye de muhtaç
olduğunu anımsamıyorum. Insanlar
iktidara geldikleri an ticareti bırak-
malıdırtar. Tersini düşünmek Türkiye
gibi bir ülkede doğru değildir.
Ben, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
ticari ilişkilerini terk etmesi gerektiği
düşüncesindeyim. Yoksa onun bütün
ticari varlığı üzerinde bir şüphe olu-
şacaktır. Başbakanın maddi varlığı
konusunda geçmişte ciddi tartışma-
lar ve iddiaların ortaya atıldığı da dü-
şünülürse bu konu daha iyi anlaşıla-
bilir.
•••
Başbakanın maaşının az olduğu
konusunagelince... Ben bunun da faz-
la abartıldığını düşünüyorum. Bütün
giderleri devlet hesabından karşıla-
nan bir siyasetçiye 6 milyar neden yet-
mesin ki? Bu ülkede emekli maaşı-
nın 360 milyon lira olduğunu unutma-
yalım. Başka ülkelerin başbakanları
ileyapılan karşılaştırmaları daanlam-
sız buluyorum. Blair'in 29 bin dolar
aylık aldığı Ingiltere'de adam başına
yıllık gelir de 26 bin dolar. Bizim Baş-
bakan 4500 dolar maaş alıyor, ancak
adam başına yıllık gelırin de 3000
dolar civannda olduğunu unutmaya-
lım.
Sonuç olarak, başbakanın ticaret
yapması, siyasi bakımdan doğru de-
ğildir. Başka ülkelerdeki kötü örnek-
lerin de örnek olmayacağı inancın-
dayım.