18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabu; cumhuriyet.com.tr 11 35 yıldır Uk kez yapılmasına izin verilen muharrem ayı matemlerinde Kerbela ve Bağdat kana bulandı Kerbela'da ŞiikatliamıDış Haberier Servisi - Irak'ta. Saddam Hüseyin rejimı altında yasaklanan ve 35 yıl aradan sonra dün ilk kez özgürce yapıl- ması planlanan muharrem ayı matemleri kana bulandı. Şii nüfusunun yoğun olduğu Kerbela ile Bağdat'ta düzenlenen eşzaman- lı saldırılarda 200'e yakın kişi öldü, 300'den fazla kişi de yaralandı. Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra en kanlı gününü yaşayan Irak' ın Kerbela ken- tinde, 2 milyon kişinin katılması beklenen aşure günü törenleri sırasında 10 dakika için- de 5 patlama meydana geldi. Kentin en büyük dini yeri olan Abbas Camisi yakınJanndaki pat- lamalarda en az 112 kişi öldü, 235'den fazla kişi de yaralandı. Saldırılarda olay yeri kan gölüne dönerken etrafa ceset parçalan saçıldı. Korku içınde- ki kalabalık olay yerinden kaçmaya çalışır- ken bir görgü tanığı, "Bir patlama duyduk. Havada uçuşan et parçalan, kollar, bacaklar gördük" dedi. Anma törenleri için alanda bulunan Şiiler saldınlann hemen ardından kan I rak'ın Kerbela kentinde, 2 milyon kişinin katıldığı aşure günü .törenleri sırasında 10 dakika içinde art arda meydana gelen 5 ayn patlamada 112 kişi öldü, 235 kişi yaralandı. Kerbela'dakilerle eşzamanlı olarak Bağdat'ta meydana gelen saldınlarda en az 54 kişi öldü, 225 kişi de yaralandı. vermek için kentteki tek hastaneye akm et- ti. Sokaklarda da açık hastane kurulurken çoğu, kolları, bacaklan kopan yaralılar, çöp kamyonlan ve el arabalanyla taşındı. Has- tane kapısında, yakınlannı bulmaya çalışan yüzlerce kişi toplandı. Bir polis yetkilisi, saldınlardan birinin in- tihar saldınsı olduğunu öne sürdü. ABD'lı yetkililer. daha önce kentin kuzeyindeki Hya- bi bölgesinden türbelere roket atıldığını söy- lemişlerdi. Görgü tanıklanysa el arabalan veya çöplükler arasına yerleştırilmiş bomba- lann patlamış olabileceğini öne sürdüler. Halkın linç etmek istediği iki şüpheli gö- zaltına alındı. Polis, bu kişilerin tranlı ol- duklannı belirtti. Polonyalı yetkililer, roket cucu ÇACIRILIYOR Dış Haberier Servisi - Irak'ta iki kentte gerçekleşen ve yüzlerce kişinin öldüğü saldınlar, birçok lider tarafından kınanırken Birleşmiş Milletler'e daha fazla rol verilmesı çağnsı yapıldı. îran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefî, saldmlan şiddetle kınadı. Asefi, "Kutsal ve dini mekânlannda dualannı eden sa\ r unmasız insanlar nasıl öldürülebilir? Bu eylemleri yapanlarda zerre kadar insanhk yok" dedi. Arap Birliği'nden yapılan açıklamada, "saldınlann, aşurenin kutsalüğını anlamayan barbarca eylemler" olduğu belirtildi. Almanya'da temaslarda bulunan Ürdün Kralı AbduDah ile Başbakan Gerhard Schröder, saldmlan "vahşet"" olarak nitelediler ve ülkeyi istikrara kavuşturmak için BM'ye daha fazla rol verilmesı gerektiğini vurguladılar. AB liderleri, Pakistan ve Birleşık Arap Emirlikleri de saldınlan kınadılar. Sokaklarda da açık hastane kurulurken yaralılar, çöp kamyonlan ve el arabalanyla taşındı. (Fotoğraf: AP) saldınsı düzenlemeye hazırlanan şüphelile- rin suçüstü yakalandıklannı duyurdu. Olay yerinde toplanan kalabalığın, bölgeye gelen ABD askerlerine de taş attığı belirtildi. Saldın anında olay yerinde bulunan Reuters ajansı fotoğrafçısı, kendisini Amerikalı sa- nan öfkelı kalabalığın elinden, Iraklı tercü- manı sayesinde kurtulduğunu anlattı. 4 bomba da başkentte Başkent Bağdat'ta Şiilerin yoğun olarak ya- şadığı bölgede bulunan Kazimiye Camısı yakınlannda ise 4 patlama meydana geldi. Kerbela'dakilerle eşzamanlı meydana gelen bu saldınlarda en az 54 kişi öldü, 225 kişi de yaralandı. Bağdat'taki saldınlann çok kısa aralıklarla 4 intihar komandosu taranndan ger- çekleştirildiğinı bildiren bir güvenlik yetki- lisi, "Saldırganlardan biri gjrişte, diğeri bi- nanın a\lusunda. diğer ikisiyse yan kapüar- da kendilerini havaya uçurmuşlar'" dedi. Ker- bela ve Bağdat"takı saldınlarda 40 ila 50 Iranlının da ölmüş olabıleceği bildinldi. Şiiler Hazreti Muhammed'ın torunu olan Hazreti Hüseyin'in öldürüldüğü gün olması nedeniy- le her yıl muharrem ayının 10'un- cu günü Kerbela'da toplanarak yas tutuyor. Muharrem ayının 10'uncu günü aşure günü olarak bıhnıyor. Irak nüfusunun yüzde 60"ını oluşturan Şiilenn anma tö- renlen düzenlemesi, Saddam Hü- seyin rejiminde yasaklanmıştı. 3 gün yas ilan edildi Iraklı Şii. Sünnı ve Kürt lider- ler, "saldınlann, banşm hâkinı ol- duğu. demokratik bir ülke kurul- masuıı önleyemeyeceğini" söyle- dıler. Geçici Hükümet Konseyi (GHK), ülkede 3 günlük yas ilan etti. Liderler, saldınlann arkasın- da El Kaide'nin üst düzey yetki- lilennden Ebu Musab Zarkavi'nin olabileceğini kaydettiler. Irak'ın önde gelen Şii lideri Ayetullah AH El Hüseyin El Sis- tani'nın sözcüsü, saldınlarla ilgi- li olarak ABD askerlerini suçla- dı. Sözcü, askerlerin hacılann gü- venliğine ilişkin başvurulannı dikkate ahnadığuu öne sürdü. Bir kısım Iraklı ise Sünnileri suçla- yarak iç savaş çıkarmak ıstedık- lerini söylediler. Pakistan veAfganistan'da da kan döküldü Dış Haberier Servisi - Pakistan" ın Ketta kentinde îmam Hüseyin'in katledilişinin yıldönümü nedeniyle dün anma töreni düzenleyen Şiilere yönelik bombalı ve silahlı saldınlarda en az 45 kişi öldü. Içişlen Bakanlığı Sözcüsü Taşnem Noorani, ülkenin güneydoğusundaki Ketta'da yüzlerce Şiinin törenlere katıldığı alanda meydana gelen saldmda yaklaşık 25 kişinin yaralandığını bildirdi. Sokağa çıkrna yasağı uygulanan kente güvenliğı sağlamak için asker göndenldi. Bölgede bulunan bir gazeteci, önce silahla ateş açıldığıru, ardından da kimliği belirsiz bir kişinin intihar saldınsı düzenledığinı söyledi. Ancak intihar saldınsı doğrulanmadı. Nüfusun yaklaşık yüzde 95'ınin Sünnı olduğu Pakistan'ın Ketta kentinde.- geçen temmuz ayında bir Şii camisine düzenlenen saldmda 50 kişi ölmüştü. KâbiTde ögrencilerle çaüşma Bu arada Afganistan'ın başkenti Kâbil'de harp okulu öğrencileri ile Şiiler arasında çıkan çatışmada 1 Şii öldü, 16 kişi yaralandı. Görgü tanıklanna göre, bir harp okulu öğrencisinin, anma töreni düzenleyen Şiilere bağırarak küfretmesi üzerine çatışma çıktı. Harp okulundan silahlı kişilerin, halka ateş açtığı ve çatışmalarda 1 kişinin öldüğü bildirildi. ÜRKtYE •DE IRAK RAHATSIZL1ĞI Geçici Hükümet Yasası Ankara'yı memnun etmedi SERKAN DEMİKrAŞ/AYHAN ŞİMŞEK ANKARA-Irak'ın gelecekteki rejimi- nin belirlenmesi açısından büyük önem taşıyan Irak Geçici Hükümet Yasası, Tür- kiye'nin uzun zamandır dile getirdiği du- yarlılıklara yanıt vermedi. Türkmenler ve Sünni Araplann dışlandığı, İslamın resmi din olarak kabul edüdığı yasayla Kürt gruplar da geniş özerklik haklanna sahip oluyorlar. Kerkük'ün statüsü ve peşmer- gelerin durumu gibi konularla ilgili düzenlemeler. 31 Ocak 2005 öncesi yapılacak seçim- le oluşması tasarlanan parla- mentoya bırakıhrken ileride Irak'ın bölünmesine neden ola- cıkunsurlar içermesi bakımın- dan kaygı yaratıyor. Irak Geçici Hükümet Kon- seyı'nin tamamladığı Geçici Hükümet Yasası'na üişkin kap- sımlı bir değerlendirme için ni- hai metnın ulaşmasını bekle- yen Dışişleri Bakanlığı'nın ilk iıcelemelerine göre rahatsız- lk yaratan unsurlar şunlar: • Geçici Hükümet Yasası, lürkmenler ve Sünni Araplan dışhyor. lürkmenleri "azınlık" statüsüne indirge- ^en yasayla Sünni Araplann da dışlanma- srun ileride cıddi sıkıntılara neden ola- tileceğı öngörülüyor. Diplomatik kay- raklar, yasanın şekillenmesinin hemen ardından Bağdat'ta gerçekleşen bombalı aldınlann Irak'ın istikranna dönük kay- plan haklı çıkardığını bildirdiler. • Yasa, Kürt gruplara ülkenin kuzeyin- ı3on yapılan düzenlemelerle ilgili incelemelerini sürdüren Ankara"11111 rahatsızlıklarını hem ABD'ye hem de Iraklı yetkililere iletmesi öngörülüyor. deki 3 vilayette sahip olduklan özerk yö- netinıi sürdürme hakkını veriyor. Kürt par- rilere bağlı peşmergelerin "ulusal muhafiz- lar" adı verilen birimin parçası olarak var- lıklannı koruyacak olmalan da dikkat çe- kiyor. Yasada peşmergelerin ilerideki sta- tülerine ilişkin aynntı yer ahnazken gele- cek yıl oluşması beklenen anayasada peş- mergelerle ulusal ordu arasındaki ilişkinin nasıl tanımlanacağı önem kazandı. • Kürt gruplann geçici yasayla elde et- tiği kazanımlannı, gelecek yıl yapılacak seçimler sonunda olu- şacak parlamento aracılığıyla da- ha da geliştirerek kalıcı hale ge- tirme arayışında olduğu kaydedi- liyor. Ankara ise bu gelişmelerin ülkenin ileride toprak bütünlü- ğünü yitirme tehlikesini de bera- berinde getirdiğini düşünüyor. • Geçici yasa, İslamın ülke- nin resmi dini olmasına yol açı- yor. Islam. yasamanın temel kay- naklanndan biri olarak gösteri- liyor ve Islama aykın hiçbir ya- sanın kabul edilmeyeceği hük- mü getiriliyor. Bu durum da Irak'ın ileride Islam devleti olması yolu- nu açacak ve dolayısıyla laik Türkiye açı- sından kaygı verici bir gelişme olarak de- ğerlendiriliyor. • 2005 yılına kadar yürürlükte kalacak anayasada düzelnlmesi gereken ve Irak ger- çekleriyle uyuşmayan başlıklannuı yine bu geçiş süresinde ortaya çıkacağını dü- şenen Ankara, bu konulan öncelikle ABD' nin, ardından tüm ilgili taraflann dık- katine sunmayı planlıyor. Giü eleştirmekten kaçındı Dışişleri Bakanı Türkiye'nin duyarlılıklanna yanıt vermeyen Irak geçici hükümet yasasına tepki göstermedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin duyarlılıklanna yanıt vermeyen Irak geçici anayasası için sert eleştirilerde bulunmaktan kaçındı. Gül, gazetecilerin sorulan üzerine. üzerinde anlaşılan "temel yasanın" Irak'ın toprak bütünlüğünü koruduğunu. etnik ya da dini temele dayalı bir federasyon da öngörmediğini savundu. Kabul edilen temel yasanın daha değişik olabileceği taraflar da bulunmakla beraber, bir uzlaşmanın ortaya çıkması açısından önemi olduğunu dile getıren Gül, anayasanın Türkmenler açısından nasıl olduğunun sorulması üzerine, "Tabii daha iyi olsun istenebinrdi" ıfadesini kullandı. Bakan Gül, Irak anayasasına ilişkin olarak gelecek günlerde Türkiye'de başka ülkelerden katılımcılarla birlikte bilimsel bir toplantı yapılacağını da açıkladı. * AÇIKÇA ŞUKRU SINA GUREL Kuşatma Türk ulusal varlığının kuşatmaya alındığı gün- lerden geçiyoruz. Dışardan ve içerden gerçekleştı- rilen bu kuşatmanın son bulrnası, iki biçımde olabı- lir: Ya kuşatanlar Türk halkını teslim alarak "pes" de- dırtecekler veya kuşatma kınlacak. Ikisinin arası yok. Kuşatmanın hangi "son"a doğru ilerleyeceğini ilk gösterecekolan.bıçaksırtındakiKıbnskonusu. Kıb- ns, ilk kınlma noktası olacak. Bugün, yurtdışındaki bir okurumuzun yazdıklann- dan alıntı yapmak istiyorum. New York'tan gelen mek- tupta Sayın Nazife Ozankan -adını açıklama iznini yürekli mektubuyla bana vermiş olduğunu varsayıyo- rum- şunlan söylüyor: "Kofi Annan Planı ile Kıbns'ta artık Türk toplumunun varlığt sona erecektir. 30 yıl önce Türk kuvvetlerinin askeri harekâtı sonunda, Rum- lann öldürüp, aceleyle hep berabergömdükleri kadın, erkek ve çocuk mezarian da ortaya çıkmış, televizyon- larda gösterilmişti. Şimdi bu zavallılann hiç bahsigeç- miyor, fakat evini kaybetmiş olan bir hanım Rum ol- duğu içinAvrupa Türklerden ceza ile milyon alıyor. Ko- fi Annan'ın şimdiye kadar Bosna-Hersek harbi sıra- sında yaptıklan ve yapmadıklan gözden geçirilse idi, Kıbns meselesine hiçbir zaman kanşmasına izin ve- rılmezdi. Ne kadar hazindir ki bugünkü Türkrye'de- ki hükümet yalnız Kıbns'ı değii bütün Türkfye'yi kâ- bil olsa altın tepsi içinde yabancılara hediye ede- cek. Bunu görünce hiç korkmadan yazmak hepi- mizin vazifesidir ve önüne geçmek gayemizdir. Münevveheryalnız yürüyüş ile kalmayıp teşkılatlansın artık, çünkü durum tehlikeli bir dereceyi buldu." Değerii okurumuz, özlü ve güçlü ifadesiyle yalnızca Kıbns konusunda yapılan haksızlıkları ve bugün içine düşürüldüğümuz durumu açıklamakla kalmıyor, Kıb- ns konusunun Türk ulusal vaıiığını ilgilendiren öte- ki konularla bağlantısını da kuruyor. Nazife Hanım'ın sesi, 1919'da Sultanahmet mitingindeki Halide Edip ve Şükufe Nihal Hanımlar'ınkine ne kadar benziyor... Artık görülüyor ki bu ulusal uyanış bılinci halkımız- dayenıden kökleşmektedır. Bu kökleşmenin medya tarafından yansıtılmamasına bakılmasın: Bu ses ve bilinç, Kurtuluş Mücadelesi bilincine ne kadar benziyorsa, basınımız, medyamız da o kadar Mü- tareke Basını'na benzemektedir. Kıbns, özelleştirme ve "Kamu Refoırnu Yasa Ta- sansı" konularımn birlikte ele alındığı ve bu ko- nularla ilgili AKP siyasetinin kınandığı bir mrting, 28 Şubat günü Bandırma'da yapıldı. ADD, Petrol- iş ve Lıman-lş'ın yanı sıra AKP dışmdaki bellı başlı siyasal partılerden binlerceyurttaşın doldurduğu Ban- dırma Cumhurıyet Alanı, ulusal uyanış ateşınin yakıl- dığı yer oldu. ADD Genel Başkanı, hükümetın yasa- larla ulus devleti nasıl ortadan kaldırmayı amaçladı- ğını, Petrol-lş Genel Başkanı da özelleştirmeyle ka- munun nasıl tasfiye edılmek istendiğını anlattı. Ben de Kıbrıs konusunun, yalnız ABD'nin Büyük Ortado- ğu "proyes/"yle değil, aynı zamanda ulus devletin or- tadan kaldırılmasıyla ilgili olduğunu belırterek konuş- tum. Bınlerce kişi yalnızca "Tayyip'i alırsan, Unakı- tan bedava!" dıyerek özelleştırmenin talana dönüş- mesinı protesto etmekle kalmadı, bu talanın ulusal, kamusal olanı tasfiye etmek anlamına geldiğini bile- rek, Kıbns'a da sahip çıktığını haykırdı. Ve bu miting "ulusal basınımız"da tek satır ve bir fotoğrafla bile yer almadı... Dün TÜSES'ın bir anketini "ulusal basınımız" ba- ğıra bağıra duyurmayı kendısıne görev saydı: AKP ye- rel seçımlerde oyların yarısını alacak! Hemen belir- telım, bu anket 1) Ocak başında yapılmıştır, yanı es- kidir: 2) Yerel seçimlerle ilgisı yoktur, çünkü sorulan, o gün yapılacak bir genel seçımdekıegilımdır. Buan- ketin şimdi açıklanıyor olması, hertıalde başka bir amaçladır. Örneğin, 2002den beri yürürlüğe so- kulan "ış"mdevamı olarak; Türkiye'nin kuşablma- sını içerden de tamamlatabilmek için, iktidan ve muhalefetiyle ulusal duyarlıktan yoksun bir siya- sal manzaranın yaratlması Işi'nm son halkası ola- rak, Dervış'çilere omuz vermek amaçlanmış ol- masın? Böyle olması mümkündür, çünkü tersı olsay- dı o zaman "ulusal basınımız", çok daha yeni olan, AKP'yı ve ötekı partıleri çok daha farklı konumlarda gösteren. üstelik AKP'nin kendisı tarafından yapılmış olan anketı bağırarak açıklarlardı. O zaman görulürdü ki, halkımız AKP iktidarının amaçlanyla dısandan TürkiyeVe yönettilen amaç- lann aynı olduğunu görmektedir. Işte AKP iktida- nnı asıl korkutan da budur. Artık görülüyor, Türkiye kuşatma altında. Dışarda- kiler ve içerdekiler aynı amaç doğrultusunda, ay- nı hedefe yürüyorlar: Amaç, ulus olmaktan çıkar- tlıp, tarikatlar, cemaatler ve yerellikler "federas- yonu'na dönüştürülecek olan Türk toplumunun bütün birikimini alıp götürmektir. TEKEL'in, TÜP- RAŞ'ın haraç mezat elden çıkanlmasıyla, Kıbrıs üzerindeki hak ve çıkariann feda edilmesi ve la- ik demokratik Cumhuriyet'in yapısının değiştiril- mesi, kuşatmanın birbirinden aynlmaz unsuria- ndır. Ondan sonrası, bütün kaynaklanmızın ucuza kul- lanıldığı, emeğimizin köleleştirildiği, askerimizin Bü- yük Ortadoğu projesinin kiralık silahlı gücü haline getırıldığı bırdönemdir... Kuşatma, ülkenin üstüne çökertilen karanlık- tan yararianacakların bir hırsız gibi her şeyimizi, onurumuzu ve birikimimizi alıp götürmesi için kurulmuştur. Kuşatmanın yanlacağı ilk nokta Kıb- rıs olmalıdır. ssinagurel cumhuriyetcom.tr NESRİN NAS İLE GÖRÜŞTÜ Edelman'dan ANAP'aziyaret ANKAR.\(Cumhuri- yet Bürosu) -ANAP Ge- nel Başkanı Nesrin Nas, kendisini ziyaret eden ABD'nın Ankara Büyü- kelçısı Eric Edetanan'ın, Kıbns konusunun iyi so- nuçlanması için ABD'nın gereken çabayı sarf etti- ğini, bu süreçte AB'nin daha çok inisiyatifalma- sı gerektiğini söylediği- ni bildirdi. Nas, Edelrnan ile dört konuyu değer- lendirdiklerini söyledi. Nas, bu konulardan il- kinin. 28 Mart'ta yapıla- cak yerel seçimler ve se- çim sonrası ortaya çıka- cak durum olduğunu ifa- de etti. Kıbns konusunu • da ele aldıklaımı belir- ten Nas, referandumda Türk tarafının "evet", Rum tarafının "hayır" demesi sonucunda be- lirsizlik olacağını. bun- dan sonra AB'nin dev- reye girmesi gerektiğini ele aldıklannı bildirdi. Irak'takı gelişmelerin de gündeme geldiğini anlatanNas, "BüyükOr- tadoğu Projesi" ile ilgi- li olarak Edelman'ın. sa- dece ABD'nin bu konu- da tek başına bir şey yap- masının mümkün oîma- dığını, ABD, Avrupa ve bölgede Türkiye gibi de- mokrasiyle yönetilen ül- kelerin işbirliği içinde çalışması gerektiğini be- lırttiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle