Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2004 CUMA
HABERLER
DUVYADABUGUN
.4Lİ Sİ1CV1EN
Yiğidi ÖMiir Ama
Hakkını Yeme!
Fransa'nın eski Türkiye Büyükelçisi Eric Roule-
au, aynızamanct.a dünyaca ünlü bir gazetecidir.
Kendisiyle Türkiye'de yaptığım bir söyleşide,
"gazeteciliğin &zxınün eleştiri olduğunu, her şe-
yin iyigittiğinisaylemek için gazetecilikyapılama-
yacağın" söylernişti.
Gerçe<ten de normal birülkede "herşeyyolun-
da" derrek hab-ercilik değıldir.
Dünyanın her yerinde bilinen ve kabul edilen bir
gerçektir bu.
Medyanın eleştiri işlevi doğal olarak iktidarlan ra-
hatsız eder.
Türkiye gibi, işbaşında olan partinin etiketi son
derece lioeral bifle olsa, iktidann ekonomiyi yakın-
dan denetlediği, istediğini yere sererken, istediği-
ni abat ettiği ülkelerde, işadamlan iktidar ile iyi ge-
çinmek, hiç değulse onun ayağına basmamak zo-
rundadııiar.
Türkiye'de medya son yıllarda hızla büyük ser-
mayenineline g-eçmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, medyanın da işadamlannın iktida-
nn nasınna basrnama ilkesini benimsemesi olgu-
su çıkmıştır ortaya.
Bu olgu Türk medyasının büyük bölümünün şu
anda içinde bulunduğu ikilemi doğuruyor.
Hem iktidann nasırına basmayıp hem muhale-
fet yapmanın yolu nedir?
• • •
New York Eyalet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve
Kadın Çalışmalan Bölümü'nde öğretim üyesi olan
Prof. Dr. Zehra F. Kabasakal Arat, medyan/n bu
ikilemi aşmanın yolunu son yıllardayaygınlaşan mu-
halefete muhalefet yapmak yönteminde buldu-
ğunu açıklryor.
Candan katılcJığım, çok doğru bir gözlem.
Durum böyle olunca ve Meclis'te de muhalefet
olarak tek CHP bulununca "vur abalıya" misali
CHP'ye vuruluyor dumnadan.
CHP'nin muhalefet yapmadığı, çok sık yinele-
nen bir sav.
Kimileri de CHP'yi sert muhalefet yapıp ipleri ger-
mekle suçluyorlar.
Sanki, iktidar partisi AKP'yi, TSK. Cumhurbaş-
kanı, üniversite gibi kurumlaria, yalaka gömleğini
giymeyen basın organlan ve mensuplan ve Cum-
huriyet'in temeli olan laiklik gibi kavramlarla kav-
gaya iten, ipleri geren CHP imiş gibi...
Oysa CHP reji m konusunda duyariı davranıyor.
Şimdiye dek gösterilen duyarsızlıkların bizi getir-
diği nokta göz önünde bulundurulunca bu tavnn
ne denli önemli v e değerii olduğu kendiliğinden or-
taya çıkıyor.
• • •
Türkiye gibi insanlann büyük çoğunluğunun Irak
savaşına karşı olduğu bir ülkede, TBMM'de blok
halinde bu savaşa karşı tavır koyan ülkede 1 Mart
tezkerescıin geçmesini engelleyerekTürkiye'nin (rak
batakhğına batmamasını sağlayan partinin CHP
olduğu ya görmezden geliniyorya da çabucak unu-
tuluveriliyor.
Oysai Mart tezkeresinin geçmesini AKPyöne-
tim olarak candan desteklemiştir ve Erdoğan-
Gül ikilisi her fırsatta, bu savaşta kilit rol oynama-
ya gönüllü olduğunu ilan etmiştir.
Evet, 1 Mart tezkeresinin geçmemesindeki as-
li öğe CHP muhalefeti olmuştur.
Nitekim CHP ondan önce ve sonra da bu ko-
nuyla ilgili oylarnalarda aynı karariı ve doğru tavn
sürdümnüştür.
CHP'nin yönetimine, muhalefetine ben de çe-
şrtli eleştirileryör»elttim. Hâlâ da onlann ardında du-
ruyorum.
CHP'nin önce yapısının daha kucaklayıcı olma-
sını, hem parti içinde hem de parti dışında daha
halkla bütünleşmesini, kimi konularda bağn yanık
seçmenin sorunlanna daha somut biçimde par-
mak basmasını ve öneriler götürmesi gerektiğini
her zaman söyledim, şimdi de söylüyorum.
Ama bu gerçekleri vurgularken ne olur başka bir
gerçeği de görrnezden gelmeyelim!
CHP, yalnızca Türkiye'yi Irak savaşının batağın-
dan kurtaran tavn ile bile muhalefet görevini yeri-
ne getirmiş ve ülkeye tarihe geçecek büyük bir hiz-
met görmüştür.
Evet, yiğidi öldürelim ama hakkını da yemeyelim!
51 sanıklı Metris'te silah' davası
İBDA-Cliderine
20 yü luıpis cezosı
İstanbul Haber Servi-
si-ÎBDA-C örgütüüye-
lenıün 2000 yılı Ocak
ayında Metris Ceza-
evi'nde çıkardıklan is-
yanda ele geçirilen si-
lahlara ilişkin. aralaruı-
da örgütün liden Salı İz-
zet Erdiş'in (Mirzabe-
yoğlu) de bulunduğu 51
sanığın yargılandığı da-
vada, Erdiş ile örgütün
askeri kanat sorumiusu
AfiOsmanZor'a20'şer
yıl hapis cezası verildi.
Bu davanın görüldüğü
sırada sanıklann avuka-
tı Ahmet Aslan. "tBDA-
C örgütûne yardım ve
yatakhk yapmak" su-
çundan yargılandığı da-
vada beraat ettı.
istanbul 2 No'lu
DGM'de dün yapüandu-
ruşmaya sanıklar katıl-
mazken sanık avukatı
Aslan esas hakkıdakı sa-
vommasında müvekkil-
lerininberaatını talep et-
ti. Duruşmarun sonun-
da dosyayı karara bağla-
yan mahkeme heyeti, 42
sanığın beraatına, Salih
tzzet Erdiş, Ali Osman
Zor ile 4 sanığın "Te-
şekkül oluşturarak ke-
sici ve defici madde imal
etmek" suçundan 7"şer
yıl 6"şar ay hapıs ceza-
sı ve 91 milyon 260'şar
bin lira para cezası ve-
rilmesine karar verdi.
Erdiş ve Zor ayrıca iki
sanıkla birlikte Teşek-
kül halinde bomba ve
ateşü silah yapmak" su-
çundan 12"şer yıl 6'şar
ay hapıs cezasına çarp-
tınldı. Sanıklardan Meh-
met Yavuz Uçum. jan-
darmalann üzerine yanı-
cı madde attığı gerekçe-
siyle 7 yıl 6 ay hapis ce-
zasına çarptınldı.
Köşk'teki görevine olumsuz tavırlan nedeniyle son verilen Dağdelen, MEB'de terfi etti;
"folsuzluk sanığıFIRATKOZOK
ANKARA - Cumhurbaşkanlı-
ğında Sosyal Hizmetler Müdürü
iken "memuriyet adabıyla bağdaş-
mayan hareket" nedeniyle Milli Eği-
tim Bakanlığı'na (MEB) kaydınlan
ve yolsuzluk iddiasıyla hakkında 4
dava açılan Erkan Dağdelen, MEB
tarafindan ödüllendirildı. Yayımlar
Dairesi Başkanlığı Veri Hazırlama
ve Kontrol Işletmeni olarak görev ya-
pan Dağdelen, şube müdürlüğüne
atandı. Erkan Dağdelen. "Benim
müdürlükten kontrol işletmentiğine
atanmam ne kadar abesse, şube mü-
dürlüğüne getirilmemdeokadar do-
ğal" sa%r
unmasını yaptı.
Bankekspres davası
• 1998'de Çankaya Köşkü'nde Sosyal Hizmetler Müdürü olarak görev yapan Erkan Dağdelen,
"memuriyet adabıyla bağdaşmayan tavırlan" gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydınldı.
Karann iptali için yargıya yaptığı baş\Tiru reddedilen Dağdelen. bakanlık tarafindan şube
müdürlüğüne getirildi. Dağdelen'in yolsuzluktan yargılandığı davalar ise devam ediyor.
MEB, yargının ve Çankaya Köş-
kü'nün geçit vermedıği bürokratı
ödüllendirdi. Edınilen bilgilere gö-
re, 1998'de Çankaya Köşkü'nde Sos-
yal Hizmetler Müdürü olarak görev
yapan Erkan Dağdelen, "Memuri-
yet adabıyla bağdaşmayan tavırlar
sergUediğT gerekçesiyle 10 Kasım
1998 tanhinde MEB'e kaydınldı.
Bunun üzerine dava açan Erkan
Dağdelen'in başvurusu Danıştay 5.
Dairesi tarafindan reddedildi. Dağ-
delen Ocak 2004"te karar düzeltme
istemiyle yaptığı başvurudan da so-
nuç alamadı.
MEB'den ödül
Köşk'teki görevine son verilen,
yaptığı itiraz başvurulan da yargı-
dan dönen Dağdelen, MEB tarafin-
dan adeta ödüllendirildı. Bakanlık-
ta, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Ve-
ri Hazırlama ve Kontrol Işletmeni
olarak görev yapan Erkan Dağdelen,
dairenin şube müdürü oldu. Halen
AKP Erzurum Mılletvekili Musta-
fa Dıcalı'nın danışmaru olarak görev
yapan Dağdelen hakkında açılan da-
va ise halen sürüyor. Davalar, Dağ-
delen'in, "mal bildiriminde bulun-
madığı. Devlet thale Yasası'na aykı-
n hareket ettiği, ihaleye fesat kanş-
nnnğıve kamuyu zarara uğratöğıid-
dialanyla" açıldı.
Erkan Dağdelen, Çumhurbaşkan-
KorkmazYiğitve
39 sanığın ceza
ertelemesineboznıa
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay
11. Ceza Dairesi, el konulan
Bankekspres'in sahıbi Korkmaz Yiğitin
de aralarında bulunduğu 39 sanığa
"emniyeti suüstimal" suçundan verilen
erteleme karannı bozdu. Daire. sanıklann
suçunun **niteukli dolandıncıhk"
olduğuna ışaret ederek bu suçtan hüküm
kurulmasını istedi. Yargıtay 11. Ceza
Dairesi, Beyoğlu 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nce, Bankekspres davasında
Korkmaz Yiğit'in de aralannda bulunduğu
sanıklar hakkında verilen çeşitli kararlara
ilişkin temyiz istemlenni sonuçlandırdı.
^ _ _ ^ ^ _ ^ _ - _ Dairenin karannda,
• El konulan 2 3 E k ı m
• " 8 t a n h i
Bankekspres'in l t l b a n
y'a ödemelerini
sahibi karşılayamaz duruma
Knrkma7 g e l d l ğ l i ç i n
y°n e t i m i
Korionaz TasarrufMevduatı
Yığıtve39 Sıgorta Fonu'na
sanığa geçen Bankekspres'in
"emnıyeti 0 tarihteki sahibi
suiistiraal" Korkmaz Yiğit'in
suçundan diğer sanıklarla fikir
verilen ve eylem birliği içinde
erteleme hareket ettiği
tahliye belirtildi. Kararda,
karannı bozan l ^ f nitefikteki
Yargıtav hde ve desıselerie
«nnın sağladıklantahsü
« •111 • kabiüyeti oünayan
nıtelıkh kredil'erivirman
dolandıncıhk yolu>1a Yiğit'in şahsi
olduğuna veya fîrmalannın
işaret etti. hesaplanna
naklederek maledinmesini sağladıklan miktar, 41 trilyon
806 mihar 125 milyon Bradır" denildi.
Yargıtay: Tüm sanıklar
bankayı dolandırdı
Kararda, adlan geçen tüm sanıklann,
ortak suç işleme kastı altında birlikte
hareket ederek Bankespres'i tahsis
edihnemesi gereken kredilerin açılmasını
sağlamak maksadıyla dolandırdıkları, bu
şekildeki fiillerin "hizmet nedeniyle
emniyeti sunstimal" suçunu oluşturmayıp
Türk Ceza Yasasf nın 504/1-4.
maddesinde öngörülen u
niteükli
dolandıncıtak" suçunu meydana
getirdiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Yargıtay 11. Çeza Dairesi, Yiğit'in de
aralannda bulunduğu 39 sanığa
"emniyeti suüstimal'1
suçundan
verilen erteleme karannı bozarak
"nitelikli dolandıncılıktan hüküm
kuruimasını" istedi.
'OĞLUMUN
BACAKLARINI
GERİVTRİN'
Karann
açıklanmasınm
ardındangazi
Kazım Daşbaş ve
annesi Yeter
Daşbaş, duruşma
salonunda sinir
krizi geçirdi.
Koridora
çıkanlan gazinin
annesi, "Parayı
geri akünız, o
zaman oğhımun
ayaklarnu da geri
verin" diyerek ağıt
yaktı. Karan
protesto etmek
amacrvla
tekerlekli
sandalyesini adüye
koridoruna
bırakanGazi
Daşbaş, adliye
binasının önüne
kardeşinin
kucağında
getirildi.
(Fotograf: AA)
Gazi 'borçlu' çıktı!Askerliği sırasında aracının mayına çarpması sonucu bacaldarını
kaybeden gaziye verilen 57 milyarlık tazminat, faiziyle geri istendi
SIVAS (Cumhuriyet) - As-
kerlik görevini yaparken kul-
landığı aracın mayına çarpma-
sı sonucu bacaklannı kaybeden
gazi Kazun Daşbaş'a 2 yıl ön-
ce ödenen 57 milyar liralık taz-
minat, yasal faiziyle birlikte ge-
ri istendi. Karara tepki göste-
ren gazi Daşbaş'ın annesi Yeter
Daşbaş, "Parayı geri aldınız, o
zaman oğhımun ayaldannıdage-
ri verinTI
diyerek ağıt yaktı.
Çizre Uçe Jandarma Komutan-
hğı'nda uzman ça\oış olarak gö-
rev yapan Kazım Daşbaş. 1998
yılında Irak'ın kuzeyindeki
Amedya bölgesinde kullandığı
aracın mayına çarpması sonu-
cu bacaklannı kaybetti. Daş-
baş'a iki yıl önce Askeri Yük-
sek tdare Mahkemesi 2. Daire-
si'nin karan gereğince maddı
ve manevi tazminat karşılığı ve
yargılama giden olarak toplam
57 milyar 240 milyon 40 bin li-
ra ödendi. Ancak Milli Savun-
ma Bakanhğı karar düzeltme
yoluna gidince, Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi 2. Dairesi, da-
ha önce verdiği karan kaldıra-
rak paranın iade edilmesine ka-
rar verdı. Bunun üzerine Daş-
baş ailesi Sıvas 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne dava açtı. Da-
vanın dünkü duruşmasında mah-
keme Daşbaş'a ödenen 57 mil-
yar 240 milyon 40 bin liranın 15
Mart 2003 tarihinden işleyerek
faiziyle birlikte geri verilmesi-
ne karar verdi. Karann açıklan-
masuun ardından gazi Daşbaş
ve annesi Yeter Daşbaş, duruş-
ma salonunda sinir krizi geçir-
di. Koridora çıkanlan gazinin
annesi Yeter Daşbaş. "Parayı
geri aldınız, o zaman oğhımun
ayaklannı da geri verin" diye-
rek ağıt yaktı. Gazi Daşbaş, ka-
ran protesto etmek amacıyla te-
kerlekli sandalyesini adliye ko-
ridoruna bıraktı. Kardeşinin ku-
cağında adliye binası önüne ge-
tirilen gazi Daşbaş, temyize baş-
vuracaklannı bildirdi.
lı'ndan aynlırken haksızlığa manıi
kaldığını ve müdür olarak atanma-f
sı gerekırken kontrol işletmeni oldu^
ğunu söyledi. Konuyla ilgili Idarö
Mahkemesi ne dava açtığını belırten
Dağdelen, mahkemenin baş\r
urusu-
nu reddettiğini, bunun üzerine de
bakanlığa bir itiraz dilekçesi yazdı-
ğını kaydetti.
Bakanlığın başvurusu üzerine Dev-
let Personel Başkanlığf ndan görüş
istediğini belirten Dağdelen. bakan-
lığın, gelen yanıt üzerine kendisinin
"mağduriyetini giderdiğmi" söyle-
di. Dağdelen, "Benim müdürlükten
kontrol işletmenliğine atanmam ne
kadar abesse, şube müdürlüğüne ge-
tirilmem de o kadar doğal" dedi.
İsim değişikliği
Imam
hatiplere
gidi
hazırlık
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanhğı, imam hatip
liselerinin ismini değişrirmeye
hazırlanıyor. tsim konusunda birkaç
seçenek üzerinde durulurken,
seçimlerin ardından okullarla ilgili
düzenlemelere hız verileceğı
belirtiliyor. Başbakan Erdoğan'uı
"İmam hatiplerin ismi
değiştirilebiBr'' açıklamasının
ardından, bu okullarla ilgili
çahşmalara hız venldi. Okullann
isminin değiştirilerek, çok
programlı lise çatısı altuıa alınması
yönünde bir planlama yapıldığı,
isim konusunda da birkaç seçeneğin
bulunduğu öğrenildi. Bakanlığın,
seçimlerin ardından planlanna hız
vereceği belirtiliyor. Öncekı gün
Sabah gazetesinde de yer alan plana
göre bakanlık, yapacağı
düzenlemelerle, bu okullardaki
meslek derslerini azaltacak ve genel
dersler ağırlık kazanacak. Kuran,
Arapça, Islami Bilimler gıbı dersler
de müfredatta zorunlu ya da seçmeli
ders olarak yer alacak. Bakanlık bu
yolla, imam hatiplerde yapacağı
düzenlemelerle hem dını eğitim alan
hem de normal dersleri gören
öğrenci yetiştirerek üniversite
yolunu açmayı planlıyor.
Bakanlık doğruladı
Bakanlık yetkilileri ise imam
hatiplerle ilgih isim değişikliğinin
geçmişten beri gündemde olduğunu,
konuyla ilgili birkaç alternatifin
bulunduğunu, ancak müfredat
değişıkliğiyle ilgili hiçbır
düzenlemenın planlanmadığını
belirttıler. Bir bakanlık yetkilisı,
ilahiyat fakültelerinden mezun
olarak görev yapanlann yetersiz
kaldıklannı, bu nedenle fakültelerin
meslek lısesi benzeri bir ayağının
daha olması gerektiğini söyledi.
Aynı yetkili, "Dolayısryla sırf fakülte
mezunu olan birisinin zaten şu ana
kadar şikâyet ettiğimiz kau'te
zayifbğını daha da zayıflatacak.
Fakülte olacak, ama altyapısı da
olacak; meslek lisesi fakülteye
hanrhk olacak" dedi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
1968'li yıllarda, bizim kuşaktan
devrimciler Filistin halkına destek ol-
mak amacıyla Lübnan'a, Suriye'ye
giderlerdi. Buradaki Filistin örgüt-
leri içinde eğitim görürler, zaman
zaman bu örgütlerin Israil'e yöne-
lik operasyonlarına da katılırlardı.
O dönemde Filistin örgütleri içinde
solcu ve devrimci milliyetçi bir ha-
va egemendi.
Mısır'da Nasırcılık'ın da etkisiyle
milliyetçi birsolculuk, Filistin örgüt-
lerinin de ana ideolojisi haline gel-
mişti. 196O'lı yıllarda Filistin içinde
islamcı bir hareketten söz edile-
mezdi. Marksistler, Filistin örgütle-
ri içinde çok etkiliydiler. 1967 bü-
yük yenilgisi, Nasırcılığa darbe vu-
rurken Filistin örgütleri içinde de Is-
lamcılık boy vermeye başladı.
Bu arada, özellikle Gazze bölge-
sinde etkili olan Islamcılar hiç ses-
lerini çıkanmıyorlardı. Bu yenilgi son-
rası, İsrail yönetimi Yaser Arafat'ın
önderliğini yaptığı El-Fetih örgütü-
ne karşı islamcıların gelişmesine
yardımcı olacak bir tutumiçinegir-
Filistin'de Hamas Nasıl Öne Geçti?
di. Hamas kuruluşuna giden yol iş-
te bu dönemde gelişmeye başladı.
İsrail, Hamas'ın altyapısını oluştu-
racak cami ve mescit yapımına göz
yumuyor, el altından destekliyor-
du. Amacı Arafat'ın başında bulun-
duğu El- Fetih'i zayıf düşürmekti.
Bu dönüşüm 1970'lerin sonuna
doğru başladı. İslamcı hareket, Is-
rail'in acımasızhğıyla at başı geliş-
ti. El-Fetih içindeki Islamcıların her
eylemi İsrail içinde şahinleri güçlen-
dirirken Israil'den gelen her saldırı
şiddetyanlısı Islamcıların hanesine
yazılmaya başladı. Islamcıların ön-
cülük ettiği eylemler zaman içinde
taraftar buldukça Yaser Arafat on-
lara taviz vermek zorunda kaldı.
Arafat'tn tavizleri El-Fetih içindeki Is-
lamcılan tatmin etmedı, yeni İslam-
cı örgütlenmeler ortaya çıktı.
Artık Filistin kurtuluş örgütleri için-
de Marksist güçler neredeyse ta-
mamen yok olmuş, Islamcılar ise
önemli bir ağıriık kazanmışlardı. Fi-
listin'deki aşırı yoksulluk, İsrail iş-
galininyarattığıöfkevekin, Hamas
için yeterti altyapıyı yaratmıştı. 1987
yılında Hamas kuruldu. Tam 17 yıl
önce. Kurucusu Şeyh Yasin'di. Ya-
ni bir din adamı. Zaten dini söy-
lemleri ve "cihat" düşüncesi bu ör-
gütün temel felsefesiydi. Örgütün fel-
sefesini ifadesinde şöyle anlatmış-
tı: "Israil'le işbirliğiyapanları, Isla-
mi örfve âdete uymayanlan, içki ve
uyuşturucu kullananları, fahışelik
yapanları doğruyola getirmek için
şiddet kullanacak birimler faaliyet
içinde olacaktı."
Bu sözleri söyleyen ve buna uy-
gun davranan Hamas örgütünün
kurucusu ve lideri Şeyh Ahmet Ya-
sin, bir yandan "intihar" eylemleri
yoluyla güç toplarken biryandan da
şiddete dayalı bir dini ideolojiyi Fi-
listin halkı içinde egemen hale ge-
tiriyordu. Gazze'ye düşen her İsra-
il bombası, öldürülen her Filistinli,
Filistinlilerin intikam duygularını da-
ha da güçlendiriyordu. Bu arada
Yaser Arafat'ın gücü de sınırlı hale
geliyordu. El Fetih içindeki Islam-
cılar önde gelen birçok FKÖ lideri-
ni de öldürdüler.
• • •
Hamas lideri Şeyh Ahmet Yasin'in
öldürülmesinden sonraki tabloya
baktığımızda, artık israil'in işgali al-
tındaki Filistin topraklarının tek hâ-
kim gücü Hamas'tır. Filistin halkın-
da biriken kin ve intikam düşünce-
sinin tek temsilcisi Hamas'tır.
Sanırım, Sharon yönetimi de bu
gelişmeden çok memnundur. Çün-
kü Hamas'ın giriştiği her eylem Sha-
ron'un yasadışı, insanlık dışı saldır-
ganlığına altyapı hazırlamış oluyor.
Burada dikkat çekici olan, Yahu-
di aşırılığıyla, Islam aşırılığı birbirini
kışkırtıp güçlendiriyor. Filistin ör-
gütlerine eskiden solcular, laikler
egemendi. Şimdi tablo tamamen
değişti. Yaser Arafat bile zaman
içinde üslubunu değiştirdi. Her ko-
nuşmasına "Allah-u Ekber" diye
başlamak ihtiyacını hissetmeye baş-
ladı.
Bu değişimde mutlaka birçok et-
ken rol oynadı ve sonunda Filistin
halkı fanatik ve şiddet yanlısı birör-
gütün etki alanı içinegirdi. Hamas'ın
tarihini ve nasıl güçlendiğini izleyip
gördükçe bu konuda en büyük pa-
yın Israil'deki şiddet yanlısı, fana-
tik Yahudi politikacıları olduğunu
unutmamak gerekir.
Filistin'den gelen görüntüler, Fi-
listin halkının çaresizliğini ve öfke-
sini yansıtıyor. Bu görüntüler, aynı
zamanda Filistin içinde yükselen
şiddet yanlısı dinci hareketin de na-
sıl güçlendiğini gözler önüne seri-
yor.
Filistin felaketinin sorumiusu, Sha-
ron türü siyasetçiler ve onlara des-
tek verenlerdir. Bunun çıkmaz oldu-
ğu çok belli. Bakalım bu ölüm tu-
zağı daha ne kadar sürecek.