Katalog

Motor Sporlan Cumhurtyet IVIartin ve Duval, birinci ve ikinci olarak podyurna çıkınca, Ford, Markalar Şampiyonasında Citroen'i geride bıraktı. Acılı Meksika Bifteği ŞEVKİ GÖKERMAN M eksika, Amerika'nın ortasındabırülke. Sıcağı meşhur, ancak bu mevsimde ne kadar etkili olabilir, o işin bir başka yö- nü. Insanlannı, ya tekila içerken, ya da sombrerosu al- tında öğle uykusuna yatmışken görürsünüz zaman za- man karikatürierde. Düzenledikleri ralli ıse, bu yıl Dün- ya Ralli Şampıyonası takvimine dahil edildi. Karikatu- ristler bundan sonra ralli otomobili içinde başına kask yerine sombrere takmış, özel etapta siesta yapan gö- rüntülerçizerlermi bilemem ama, Ford'un büyük birza- fer kazandığını rahatlıkla söyleyebilirim. Martin ve Du- val, birinci ve ikinci olarak podyuma çıkınca, Ford, Mar- kalar Şampiyonasında Citroen'i geride bıraktı; Mark- ko Martin ise Sürücüler Şampiyonasında Sebastian Loeb'ü yakaladı. Aynı puanla birinciliği paylaşıyorlar. Yanş Loeb'ün ataklanyla başladı ve birinci gün bayağı vukuatlı geçti. Loeb mekanik anzadan yolda kal- dı; geçen yılın şampiyonu Solberg ise Komiserlerin çok anlayışh (!) davranması sonucu, ihraç da edilebi- lecek bir kural ıhlalinden sadece zaman cezası alarak klasmanda onüçüncü sırada başladı ikinci güne. Oto- mobilini, üçüncü şahıslar tarafından itilmemesi gere- ken bir yerde, basın mensuplarının yardımıyla servis alanına götürmesi ve bu ihlalden dolayı sadece beş dakıka ceza alması, ışin içinde basın olması nedeniy- le gösterilen müsamaha mıdır; yoksa kurallann gıde- rek yumuşatılması sonucu şampiyona katılımının az- lığını örtecek bir davranış mı? Öyle ya; Dünya Şampi- yonası Klasmanı için yanşan topu topu on sürücü var. Birini, komiserler ihraç ederierse, biri de yolda kalmış- sa, sayın düzenleyıcilerin söyleyecek bir şeyler bulma- lan zorlaşmaz mı, yann öbürgün şampiyona hakkında topluma bilgi vermeleri gerektiğinde veya bir ekip üç kişi ile katılırken neden ikiye düşürdünüz şeklinde bir soru ile karşılaştıklannda?.. İhraç edilmemek doping oldu Solberg'e herhal- de. İkinci gün tüm etaplarda en iyi zamanları yaptı, be- şincıliğe kadar yükseldi; son günde gösterdiğı perfor- manla da yanş sonunda dördünculüğe ulaştı. Carlos Sainz istikraıiı bir yanş çıkardı ve üçüncü olarak bıtır- di Meksika Rallisini. Son gün yaşadığı yoldan çıkma olmasaydı büyük olasılıkla Duval'ın yerine ıkincilıği ala- bilirdi, ama her zaman söylediğımiz bir sözü tekrarla- madan geçemeyeceğim; "Ralübu, ne zaman, neola- cağı belli olmaz." Bu yanştan puan alabılen diğer sü- rücüler Subaru'lu Hirvonen ve Peogeot'lu Rovanpe- ra. Seri üretim araçlar arasındaki mücadelede ıse İs- panyol Sola, aldığı birincilikle klasmanda en üst sıra- ya yerleştı. Meksika bifteği çok güzel bir yiyecektır; ancak acısını ayarlayabildığıniz sürece... Acısıyla tatlısıyla motorsporları tarihinin Formula'da 10 belleklere kazınan, unutulmayan önemli olayları heyecanlı yarış Okul açacak - lleriye dönük olarak projelerin ve hedeflerin nelerdir ? - Şakir Şenkalaycı Yarış Okulu açmaya karar verdik. Amacımız kâra yönelik olmadan bu spora meraklı ancak parası olmayan gençleri kazanmak. Etik Sürücü Kursu ile sponsorluk ve ortaklık anlaşması yaptım. Okulun faalıyetleriyle hem bu spora gönül verenlere iyi bir eğrtım vereceğiz hem de yüksek bedeller ödemeden anlrenman yapma şansı tarıyacağız. Ayca ben Tü'Kİye'de freestyle yapacak tekkişiyim. Motosiklet üzerinde çok ZO«J hareketler geTpekleştirmek- teyn. Ben bütün kanallara reklam çe<:mlerine frestyle gösterisi yasacağırn. Be"tm şu anki en bu.Jk hedefim önslikle Avrupa Mctorsiklet Şanpiyorası'nda çoiyi bırderece elce etmek. Şakir Şenkalaycı kaıiyeri nde pekçok başarıya ımza attı. Şakir Şenkalaycı'nın 3 dalda 3 şampiyonluğu var İlklerin sürücüsüMVRAT î LTER M otosiklet sporuna 1989 yılında başlayan ve 15 yıl- lık kariyerıne sayısız bi- rincilik sığdıran Şakir Şenkalaycı, bir çok yönden ilklerin sürücüsü olmanın ayrı- calığını yaşıyor. 2003 sezonunda Mo- tokros, Motorsiklet Enduro ve Enduro ge- nel klasman şampiyonluklannı elde eden Şenkalaycı, 3 farklı dalda Türkiye Şam- piyonluğunu aynı yıl tadan ilk sürücü un- vanına sahip. 24 yaşındaki motosiklet- çi üç Türkiye Şampiyonluğu'nun yanı sı- ra karla kaplı parkurlarda yapılan Win- ter Cup motokros şampiyonluğunu da geçen yıl kazanmayı başardı. Motosik- let sporuna babasının desteğiyle 8 ya- şında başlayan Şenkalaycı, 3 yıl üst üs- te Türkiye Şampiyonluğunu elde etti. 1998-99 yıllarında Balkan Şampiyona- sı'nda ikincilik kazanan tecrübeli sürü- cü, gelecekte de ilklere imza atmakta ka- rarlı. Şenkalaycı, Türkiye'de bugüne ka- dar hiç kimsenin denemediği motosik- let freestyle gösterileri ile bu sporun ge- lişimine katkıda bulunmak ıstiyor. - Bu yıl start alacağın yanş tak- vimini öğrenebilir miyiz? - Üç senedir Türkiye'de Avrupa Şampiyonası yapılmıyordu ancak bu yıl yapılacak. Daha önce Balkan Şampiyo- nası denilen yanş şu anda Avrupa Şam- piyonası adı altında gerçekleştirilecek. Avrupa Şampiyonası'nın ilk ayağı 18 Ni- san'da başlayacak ve bu süreye kadar ciddi bir hazırlık dönemi içindeyiz. Ulu- dağ'da kar üzerinde üç tur üzerinden bir gösteri yarışı düzenlendi. Burada kendi- mi test etme olanağı buldum. 14 Mart ta- rihinde Bodrum'da Enduro yarışları başlayacak. Ondan sonraki ilk yarış 2-3 Nisan'da Izmir'de gerçekleşecek ve mo- tokros dalında yanşacağız. Sonra da 18 Nisan'da Avrupa Şampiyonası başlaya- cak ve Istanbul'da yapılacak. Bizim için en önemli yanş bu olacak. Onun dışın- da bu sene ben 20 yarışa gireceğim. Bu- nun için ciddi para ayırmak gerekiyor ve ben kendi işime bu nedenle fazla zaman ayıramayacağım. Ama sponsorlanm De- max, KTM ve Etik Sürücü Kursu saye- sinde yarışma olanağım olacak. - Motosiklet Federasyonu yeni kuruldu, Federasyondan beklentile- riniz nelerdir? - Biz ilk olarak Bisiklet Federasyo- nu çatısı altındaydık. Daha sonra TOMS- FED'in bünyesinde yer almaya başladık. Bu yıl da ilk defa Türkiye Motosiklet Fe- derasyonu kuruldu. Çalışmalar gayet güzel gıdiyor. Sporcular artık dünyada olduğu gibi kulüpler adına yarışmaya başlayacak. Üçyıldır Avrupa Şampiyo- nası yapılmıyordu ancak Motosiklet Fe- derasyonu'nun kurulması ile birlikte Av- rupa Şampiyonası Türkiye'de yapılacak. Federasyon Başkanımız Yunus Üçer'ın çalışmalan sayesinde artık daha fazla motosiklet izleyicisini yarışlarımızda gö- rebileceğiz. Bu yıl yarışlarda ilk 3'e gi- renlere para ödülü olacak. Bu durum bu spora ilgi duyanları cezbedecektir. Ay- nca motokrosta bundan böyle A, B ve C klasmanlan yapılacak. A klasmanın- da profesyoneller, B klasmanında geçen yıl bu spora başlayanlar yer alırken, C klasmanında bu yıl yarışmaya başlaya- caklar yer alacak. - Motosikletin kategorileri ile ilgili bilgi verir misin ? - Ben motokros'da 250 cc'de yarışıyorum. Türkı- ye'nintersıne Dün- yada en hızlı pi- lotlar 125 cc'de yanşı- yorlar. Bir de Open klasman var. Bu da250- 650cc motorla- rın yer al- dığı bir klas- man. 125 cc'de, 2 zamanlı 125 cc'ler ile 250 4 za- manlı motosikletleryarışıyor. Endu- ro yarışlarında çok uzun düzlükler oluyor. Etap etap 70 km'yi tamamla- yan yanşlar var. Motorsporlanna ilgi duyanlar için motosiklet kategorile- rini tanımlamak gerekırse motokros Ralli Kros'a denk, Enduro da Off-ro- ad'a denk geliyor. Super Moto da pist otomobillerine denk geliyor. Bu yıl ilk defaTürkiye'de kros motosikletle- ri ile asfaltta yanş düzenlenecek. Bu ya- rış Türkiye'de ilk defa yapılmasına rağ- men Avrupa Şampiyonası olacak. Deneyimsiz olmamıza karşın yurtdışın- dan yanşçılarla mücadele edeceğiz. 1- AJmanya GP'si: 4 Ağustos 19t>7. 14 mıllık Nürnburgring etabı bır sürücü ıçın esaslı bır test anla- mına geliyordu ve Arjantinli Juan Manuel Fangio bu konunun uzmanıydı. 12. tura geldığınde molası verdi. Maserati'si ile pole pozısyona gelmıştı. Rakıplennden 30 saniye öndeydi. Ancak ikmal sırasında Fangio. lıder- liği 50 saniye ile Peter Collins ve Mike Hawthorn un Ferran'lerine kapttrdı. Yakıt deposunun dclduğunu be- lirten ışık yanar yanmaz Arjantinli şaşırt'cı bır hızla yola koyuldu. Bitime bir tur kala kavıs çızerek ingılızien geç- ti. 3 saniye farkla kazanmıştı. 2- Fransa GP'si: 1 Temmuz 1979. Renault'un kazandığı ilkgrand prix, - Fransa'da elde edıien bu za- fer Fransız pilot Jean Pierre Jabouille'ya aıtti - bir baş- ka Renault sürücusu Ren Arnoux ve Ferrarı ile yanşan Gilles Villeneuve'nın ikincilik ıçın verdığı efsanevı mü- cadelenin gölgesinde kaldı. Başlarda liderolan Villene- uve, lastiklerini fenayakmıştı ve Jabouılle tarafından ge- çilmişti. Gaza gelen Villeneuve, hızla yol alan Renault ile birlikte süratlendi ve ikincilığı 0.3 saniye ile kazandı. 3- Avustralya GP'si: 26 Ekım 1986. Tam 19 etap geçilmiştj ve Nigel Manseil, dünya şampiyonluğunu hak etmiş gibı görunüyordu. Arka düzluğu 63. kez geçer- ken Mansell'in sol arka lastiği patladı. VVıllıams marka araç saatte 200 mil hızla savrulurken Mansell, duvar- dan uzak kalmayı başardı. Yarışı Alain Prost kazandı. 4- Monaco GP'si: 23 Mayıs 1982. Alaın Prost, bı- time üç tur kala 6 saniye ile önde gıdıyordu. Ancak ani- den bastıran yağmur, yüzeyi kayganlaştırdı. Fransız pı- lot, kaza yaptı. Riccardo Patrese, yarış dışı kalan Re- nault'yu geçti, ancak Casino Meydanı'nın dışındaki rampayı aşarken Italyan sürücü, Brabham'ının denge- sını kaybederek bariyerlere çarptı. Didier Pironi ve Andrea De Cesaris aracın yanından geçti. Son turda, Pironı'nın Ferransı anza yaparak durdu. Seyirciler De Ce- sans'ı beklerken onun arabası da yakrtı bitınce yolda kaldı. Bariyerlere çarpan Patrese, sonradan gelerek ilk Grand Prix'sinı kazandı. 5- Ingiltere GP'si: 19 Temmuz 1969. Sılversto- ne'un 63 turunda Jackie Stewart ve Jochen Rindt, aralannda bir arabanın sığamayacağı kadar mesafe ol- duğu halde mücadele ettıler. O kadar hızlı gıdıyorlardı ki en yakın takipçıleri olan Jackie lckx'e 90 saniye fark atmışlardı. Karoserının bir parçası lastiğıne surtünen Rındt'ın molavermekzorunda kalması ileyanşı Stewart'ın önde tamamlayacağı anlaşıldı. Yanş sırasında başka so- runlarla da karşılaşan Rindt, 4. olabıldi. 6- Japonya GP'si: 24 Ekim 1976. Almanya Grand Prix'sınde Ağustos ayında kaza yapan Niki Lauda'nın pistleri terk ettiği sanılıyordu. 6 hafta sonra o ve Ferra- ri'sı geri döndü. Ancak bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, Lauda için bile fazlaydı. Niki, bitime yalnızca iki tur kala yanşı bıraktı. Bu, McLaren sürücüsü James Hunt'ın yolunu açtı. Ancak heyecan sürüyordu. Ingiliz pilotun Lauda'yayetişebilmesi için gereken puanlan el- de edebilmesi, bir mola almasına bağlı idi. Hunt, brti- me bır tur varken bunu başardı. 7- San Marino GP'si: 1 Mayıs 1994. Berbat bir hafta sonuydu. Roland Ratzenberger elemelerde ka- za yapmış ve hemen oracıkta yaşamını yıtırmıştı. Dün- yanın en iyi pilotu, Ayrton Senna, anlaşılmaz biçimde yolu terk etti ve virajı alamayarak duvara çarptı. Kaskı delınen Senna'nın yaşaması olanaksızdı. O gun Imo- la'da kimın kazandığı insanlann umurunda değildı. Sen- na ölmüştü. 8- Britanya GP'si: 20 Temmuz 1957. Aıntree, Dünya Grand Prix Şampiyonasında bır Ingılız arabası- nın ilk kez bınncilik kazanmasına tanıklık etti. Stirling Moss, 26 tur sonra anzalanan araba sı yuzünden yolda Tony Brooks, aracını istek üzerine takım arkadaşı Moss'a verdi. Değış-tokuş tamamlandığında Moss 9. sıradaydı. Rakıplenn geçırdığı bazı mekanik anzalar ve üstün sürücülük Moss'u yeşil arabası ile bıriıkte bınn- cilığe taşıdı. 9- halya GP'si: 5 Eylül 1971. Bu, geçen yıla ka- dar dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı Grand Pnx'ıydı. Pe- ter Gethin saatte ortalama 150 mıl gibı aşırı bir hızla zafere uçtu. Ancak bu yarışı çok özel yapan gerçek ne- den. beş aracın bırden, saniyenin 0.6'da bın kadar bır süre içinde bitış çizgısını geçmesi idi. Monza 1971, ara- balann 55 tur boyunca birbirierini defalarca geçerek yol aldıklan bir yarıştı. Bu, o gün her şeyi doğru yapan Get- hin'ın günüydu. 10- Avustralya GP'si: 13 Kasım 1994. Michael Schumacher ve Damon Hill arasında 35. turdakı çarpışmaya dek gerçek bir savaş yaşandı. Alman pilot, önde gıdiyordu. Ancak Hill arayı kapatmaya başladı. Bir sola dönüşte Hill, yolun dışına çıkarak duvara sürtün- dü. Bir sonraki sağa dönüşte Hill, içeri gırmek için ham- le yaptı, ancak Schumacher bunu hemen engelledi. Deneyimli Alman'ın Benetton'u havaya sıçrayarak döne done yol dışına çıktı ve yanş dışı kaldı. Hill, VVıllıams'ı ile düşük hızda seyredıyor ancak acele edıyordu. Mola verdiğinde el frenınin ciddi biçimde zarar gorduğü ve yola devam edemeyeceği anlaşıldı. DERLEYES: OZASİLTER (The Observer) SAYI 19