Katalog

2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 ~ Giilen: "tslam '— dünyası diye bir z dünya yok!'' \ Demekki ABD'den a öyle görrüniiyor! Çuvaldız r\ TTT'nin basımdaki kisinin \ J Bektronik posta: denzsomecumhiaiyeLconi.tr Tefc 0JM2.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Tayyip'in yeni hedefi 10. Yıl Marşıymış.... "Bundan sonraki hedefi 1923ofab//frf" TTT'nin başımdaki kişinin Aatürksüz ÇSanakkale SA/aşı belge-seli hzırtaması, -trenlerde üretsiz dağatılan TCDD drgisindeki Çanakkale &waşı yazısanda Aatürk'ün bir cümleyle g<çiştirilmessi, Vatan gzetesinin CD'sinde Çanakkale'de lAtatürfc adının ;r alrnaması yetmecJi, bizim gzetemizde de bir yacar, köşes-inde Çınakkale Savaşlannı arlatırken Mustafa Krnial Atatüırk'ün adını armadı. Burelar yakında Dtvrim Tarihıi khaplanndan da Atatürk'ün a»dını çııartıriarsa hiç şaşmamak gerek. Hip-hop Anıl Öçal: "AKP'liler Kadıköy Caddebostan'da ücretsiz rock ve hip-hop konseri düzenlemiş... Konserden sonra da Necmettin Erbakan için rock tarzındta mevtit o<utsalardıi" enizli'den Tevfik Karataş. internet ortamın- da yazıştığı ve trafik sorununun çözümüne gönül vermiş kişi ve kuruluşların oluşturdu- ğu trafik grubuna, bir öneri gönderiyor. Baş- bakanlık genelgesi ile 2004 yılı Türkiye'de trafik yılı i- lan edildiği için önerisini Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı'na iletiyor. Tevfik Karataş'ın önerisi bir ödül verilmesi. Aynen şöyle: "1. Trafik güvenliğini ve trafik bilincini oluşturmak ve trafik sorunun çözülmesine katkıda bulunmak için Trafik Güvenliği 2004' düzenlenmiştir. 2. Trafik güvenliği üzerinde araştırma yapan bilim insanlannın ödüllendirilmesi veteşvik edilmesi amaç- lanmaktadır. 3. ödül verilirken; trafik güvenliği konusunda şim- dıye kadar yaptıklan çalışmalar, araştırmalar ve ya- yınlar ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyum- da katılımlan da göz önüne alınacaktır. • • a •• Trafik odulu 4. Başvurular Içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Mü- dürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı'na 01 Kasım 2004 günü saat 17.00 e kadar yapılacaktır. 5. ödül kazanan kişiye ve bildiriye 50 milyar lira ödül verilecektir. 6. Seçici kurula üniversite temsilcileri ve trafikle il- gili dokuz bakanlık temsilcisi katılacaktır. 7. ödüller aralık ayının son haftasında Başbakan tarafından verilecektir. 8. Başvuru, bildiri sunan kişi ve kurumca yapılabi- Tepki Akif Kökçe: "Tüm J - dünya, Israil saldınsını knarken; ABD, sadece ıkınıyor." SESSÎZ SEDASIZ (!) lir. 9. Başvuruyu Türkiye'de ikamet eden bilim insan- lan katılacaktır. 10. Başvuruda özgeçmiş, adres, telefon, faks nu- maralan ve elektronik posta adresleri mutlaka yer alacaktır. 11. Gönderilen bildiriler geri verilmeyecektir. 12. ödülün ekonomik katkısı MaJiye Bakanlığı ta- rafından karşıianacaktır." Tevfik Karataş'ın önerisini destekleyebilirsiniz. Yetersiz bulabilir, geliştirilmesini önerebilirsiniz. Veya gereksiz ve anlamsız bulabilirsiniz. Peki bu metni alan Emniyet Genel Müdürlüğü Tra- fik Hizmetleri Başkanlığı ve dolayısıyla Içişleri Ba- kanlığı öneriyi nasıl bulmuş olabilir? Sorunun yanıtını Tevfik Karataş veriyor: "Bu yazım üzerine Içişleri Bakanlığı, hakkımda 'va- tandaşlan yanlış yönlendirdiğim ve bakanlık görevli- lerini gereksiz yere meşgul ettiğim' gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu. Denizli Buldan llçe Emniyet Müdüriüğü'nde ifadem alınarak Buldan Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildim. Hakkımda açılan soruştur- manın sonucunu bekliyor ve kazasız günler dileme- ye devam edıyorum!" Büyüdüğündegazozsatmakla yetinmeyecek Birtakım medyada açıklanan yerel seçim anketlerinin geleceğe dönük "u- mut" dolu bir gösterge olduğunu söy- lüyor H. Can Sözer. "Birbirimizı aldatmayalım; Türki- ye'de istisnasız bütün kurumlann bu- laştığı kirlenme, neredeyse cumhuriye- tin doğal sonuçlan olarak gösterilmiş ve bu yolla cumhuriyet tüm haksız sal- dırılann hedefi haline getirilmiştir. Oysa cumhuriyet 1938'den sonra, çok önemli kazanımlanna karşın, sürekli kan kaybetmiş, tanınmaz bir duruma sürüklenmiştir. Sahip çıkmamız gere- ken tüm değer, kişi ve kurumlar öyle us- taca soysuzluk batağına çekilmiştır ki, tamamen savunmasız bırakılmışlardır. Cumhuriyeti yıksın diye beslenen çocuklardan biri oldukça büyümüştür. Büyümüştür de 20 yıl öncenin birtakım komünisti, faşisti, ayağında donu ol- mayan bilmem nesi, enerjidir, petrol- dür, bankadır, medyadır diye parsayı toplarken, bu çocuk hâlâ çikolata, gof- ret, gazoz satmaktadır. Ve doğaldır ki bu çocuk huzursuzlanacak; büyüdü- ğünün ayırdına vardığı anda gözleri- ni bu güzel pastadan alamayacak ve bunu eski komünist, eski faşist, birge- cede dolannı milyar bazında ikiye kat- layan kim varsa artık onlaria paylaş- mak istemeyecektir. Ve ne kadar ha- zindir ki, birtakım dosyalar ortaya çık- tığında bu yağma düzeninin aktörieri- nin arkasından teneke çalmayacaktek Allah'ın kulu yoktur. Bu bakımdan... Düşmanın, diğer düşmanını alt ede- cekse bırak alt etsin." Yüksek Yerilim Hatta Burada senin paran geçmez abi. Is- tersen döviz bürosunda bozdur! erdincutku@yahoo.com ÇED KÖŞESt OKTAY EKÎNCÎ Seçimsiz Seçim... Şıh dönemindeki Iran'ın Erüebfl kentirade "Lotu (ka- badayı) Konı" isimli niikte- dan ve saygı duyulan bir halk adamı yaşarmış... Bir seçim günü, oy verme sırası geldiğinde, sandığazarf atacağına secde etmişve baş- lamş tapınmaya... "Kendine gel* deyip uyaranlara ise ya- nıtı şöyle olmuş; "- Ben buna tapmayayım da ıeyetapaynn?40yıkbr içi- ne AJımet atryonım, içinden Mdunet çıkıyor-." • * • Şimdi, bizde de baştaîstan- bul olmak üzere, iktidarda bıiunduklan kentlerde "şe- hireiliğin ve kent kültürünün ekte kalanlannT da hızla yok etneye başlayan bir imar ve yöıetim politikasının sorum- lukn, anketlere bakılırsa yi- ne sandıktan çıkmak üzere- leı.. Vıllardır bu anlayışı dur- laohırJ" diyen siyaset tüccar- lannın etkisini kolay gidere- miyorlar... Denebilir ki bugüne kadar hiçbir seçimde,"devteti" yö- netenler, bu kadar açık ve umarsızca; "Benim adayımı seçerseniz devlet yanınızda" dememişlerdi... Demokrasi- ye, hukuk devletine, eşitliğe ve seçme hakkına bu kadar militanca müdahale etme- mişlerdi... Yine denebilir ki, bugüne kadar hiçbir seçimde bu den- li yaygın ve uluorta "hedh'e- ter" de dağıtılmamıştı... Kö- mürden deterjana, çeyrek al- tınlardan toplara kadar hedi- ye yağmuru artarak devam ediyor... Prof. Dr. Esfender Kork- maz, bu durum karşısında kendini tutamayıp diyor ki; "Halkı dilencî yerine koyan, kendileri de dilenci gibi oy is- te>en bir anlayış, nasıl güçle- KtM KÎME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakn turk.net Gökyüzü "karmakaraşık"! dırmak için oy verenlerin 28 N*art 2004 aksamı düşecekle- ri durum da yine aynı anket- l«re göre Lotu Koru'dan pek fa-klı olmayabilecek... tran'da bu fıkra anlatılır- fcn, Şah rejiminin gösterme- l k partileri vardı ve seçimi ktzanmalan değil. sadece se- çmin yapılmış olması söz lonusuydu... Ama, bizde biyle bir rejim yok ve buna nğmen sandıktan çıkacak canın "değişmeveceği" yö- rindeki yaygın kanı, "öz- fîkr" (!) medyadan da büyük ccstek sörüyor... ••• Anadoluyu dolaştığımız- «a, "duvariardaki'' manzara Tüm kentlerde ve kasaba- Irdaki iktidar partisi adayla- ı, "başbakanla" birlikte re- ssn çektirmişler... Çoğu yer- <e aday bile yok. sadece Baş- lakan var \e "adayına oy is- ıyor".. Diğerparrilerin adaylan ise Einki "sahipsiz" gibiler ve lartilenne bağlı olmakla bir- ıkte asıl "kendikişiliklerine'' çüvenıyorlar... Ancak. "Kent '«hetimi kişiBkledeğil,paray- _ En hisi burada dunnamak-. nebiüyor, ha\Tet?"Gerisini ise söylemeye dili varmıyor; "Halknmz,bu kadarmı ucuz- ladı; dilenciliğe bu kadar mı kendini kaptirdı?" ••• Evet... lşte böylesi bir se- çimde. adaylann "Idm" ol- duklannı merak etmenin de anlamı kalmadı; "- Eskiden solcuydu, şimdi iktidar partisinden_." •*- Eskiden Hberaldi, şimdi iktidar partisinden.»" "- Eskiden bunlara düş- mandı, şimdi canciğer kuzu sarması^ Peki. iktidarpartisi nasıl bir şey? Yanıtını, mahalle kahvele- rinde veriyorlar; "Herkese menfaat dağrtarakoylan top- lama>a hazniaıuyor»" Şimdi anketçılere soruyo- rum. Acaba şunu da araştınp bulabilirler mi? "28 Mart'ta gerçekten seçim olacağına inananlann oranı acaba vüz- Bu rakam, sevgili Aziz Ne- sinın ünlü oranının da sürüp sürmediğinı gösterecek... Oekincifr; cumhuriyet.nom.tr ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI kam/'/masarac/ a mynet.com HARBİ SEMİHPOROY semihporoya yahoo.com BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇ! bulutbebek(d hotmail.com TARtHTE BUGÜIN MİMTAIAMKAN 24 Mart ıcıctc. z-arikan.com GOYA'DAN ES/A/LEMEN BESTBC/.. 1916 OA BUGÜN, ÛNLU İSPANYOL SESTBCİSİ £NRIQUE GRANAOOS, MAN$ OEN<2İ 'NDe 8ATr&<LAN GEMİP& YAŞAM/Ht YİrifZMİŞTİ..T. OÜNYA SAI/AŞt SfGASlMPAKt OLAY, BİR ALMAN DEHİZALTTSfNM SUSSBK YOLCU ı u s e 8AŞLAMI$TI8Ş İY( BİR PİYAAJİSr Ol/iJSAAC MÛZİK UĞ&AŞ(K1A G' - G&VJA&OS, DAHA SOMSAUl&t BA&.CÇLCNA 'OA BİR PİYAMO OKUJLU AÇMtşn. i892-'!>EU 8AÇUYA- RAK. BESTEtEje. YAPMAYA tZOYÇJLMUŞ, BU DALöA EM ÖAJEMti yAP/TLAeJM, ÛULÜ İSPAMYOU fZESSAMI GOYA 'A//A/ TABLOLAIZlUPAM BSİN LE(dERE< OPTAYA ÇriCAgMlŞrt.n GOY£SCA£* ADtMI VERDIĞİ BU PîYAUO PA/ZÇ/)LAe/AJ- PAM, PAHA SOMGA AYAlf APll B/'g. OE OPBRA MEYDAMA GeTİRMİ PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Pazar Günü Ne Yapacağız? Pazar gününü düşündükçe keşke Izmir'de, Ga- ziantep'te, Eskişehir'de yaşasaydım diyorum. Sandık başına gıder, gönül rahatlığıyla Ahmet Pi- riştina'ya, Celal Doğan'a, Yılmaz Büyükerşen'e verirdim oyumu. Eğer Ankara'da yaşıyor olsay- dım sanınm elim Murat Karayalçın'a giderdi. Fakat ben Istanbul'da yaşıyorum, "keşkeler" de karşılaşılan gerçeği değiştirmiyor. Istanbul'da ya- şayan, doğma büyüme bir Istanbullu olarak yaşa- dığım kent için hep "çağdaş so/cu" kimliği öne çı- kan, kentin yoksul, yoksun ve yorgun kitlelerine u- mut olabilecek bir aday düşledim. Olmadı. Bele- diyecilik konusundaki deneyimlerine, Kocaeli'nde yaptığı başanlt çalışmalara karşın Sefa Sirmen'i kafamdaki o "çağdaş so/cu" kimlikle örtüştüremi- yorum. Demokratik Sol Parti'nin adayı Masum Türker bana daha yakın geliyor. Bir süredir yaşa- dığım Nişantaşı'nda Mustafa Sangül, Esenyurtta Gürbüz Çapan "açıkarayla" favorilerim. Beyoğ- lu'na gelince, seçilme şansı hiç yok denecek ka- dar az olmasına karşın oyum Ozgüriük ve Daya- nışma Partisi'nin adayı Münir Aydın'ın olurdu. Ya- şamımın oldukça uzun bir bölümünün geçtiği Ka- dıköy ilçesinde yaşasaydım ne yapardım, bilemi- yorum. Kadıköy sokaklannda yıllardır süregelen korsan kitapçılığa destek verdiğini, kültür ürünle- rinin tozlu, çamuriu sokaklara düşmesine göz yumduğunu, boyutlan trilyonlaria ölçülen emek hırsızlıklan karşısında kılının kıpırdamadığını bile bi- le tek AKP'nin önünü kesebilir umuduyla "bağn- ma taş basarak" gene Selami Öztürk'ü destek- lerdim belki de. • • • Içlerinde hiç duraksamadan destekleyeceğim adaylar olduğu gibi çaresizlik sonucu oy verece- ğim adaylar da bulunan bu yerel politikacılann si- yasal partiler dağılımlan aynı zamanda solun bö- lünmüşlüğünü de ortaya koyuyor. Yerel seçimler- de adayın kişiliği ait olduğu partiye ağır bastığın- dan verilen oyun Cumhuriyet Halk Partili, Demok- ratik Sol Partili, Sosyal Demokrat Halk Partili ya da ozgüriük ve Dayanışma Partili bir adaya gitmesi ülkedeki genel siyasal gelişmeyi belirtemesi açı- sından belirieyici değil. bu nedenle "Pazar günü ne yapacağız" sorusuna yanıt bulmamız çok zor görünmüyor.Bence asıl yanrtlamamız gereken so- ru 28 Mart gecesi saat 24.00'ten sonra ne yapa- cağımız? Ülkedeki hava AKP'nin önümüzdeki yerel se- çimlerden başanyla çıkacağını gösteriyor. AKP'nin başansını, dolayısıyla solun yenilgisini bir "uyan" olarak algılayıp değerlendirmezsek bu yenilgiden bir "görev sonucu" çıkartamazsak bizi ileride bek- leyecek daha ağır yenilgilere hazır olmalıyız. Sol partilerin aralanndaki kayıkçı kavgalarının kendi- lerini de, toplumu da bir adım ileriye götürmediği- ni, götürmeyeceğini bilmek zorundayız. Soldaki kavgalar, aynlıklar, bölünmeler, amipleşerek ço- ğalmalar yalnızca sağ güçlerin işine yanyor. Bunu görmeliyiz. Ve doğal ki, "sosyal demokrasi" nedir, "demok- ratiksosyalizm"nedir, "sol" nedir, "solkimlik" ne- dir, "sol yapılanma" nedir, üzerinde bir daha dü- şünmeliyiz. • • • Bu köşede daha önce de defalarca dile getiril- diği gibi sol siyasetler bir "lider"e dayanarak de- ğil, bir "program"a dayanarak yürütülür. Demok- rasiye inanan sol siyasal örgütlerin motoru "lider" değil, "program"dır. Liderin başanlı olup olmadı- ğının ölçütü de onun parti programını yaşama ne ölçüde geçirdiğidir. Seçim yenilgileri de son çö- zümlemede parti programının başansız uygulan- masının sonucudur. Almanya Sosyal Demokrat Partisi örneğinde olduğu gibi başansız lider yeri- ni bir başkasına bırakır, son eyalet seçimlerindeki yenilgiden sonra Başbakan Gerhard Schröder'in parti başkanlığı koltuğunu Franz Müntefering'e bıraktığı gibi. Dilerim 29 Mart yeni bir uyanışın sabahı olur. Eğer o sabah da uyanamamışsak, bir gün önce kime, kimlere, hangi nedenlerle oy verdiğimiz ya da vermediğimiz gerçekten de çok önemsiz ay- nntılar olarak kalacaktır, kör inatlarla sürdürdüğü- müz bu talihsiz hayatlanmızda. (e-posta: dkavukcuoglu@ superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/Mersinyö- resine özgü, çok küçük doğranmış etle yapılan bir kebap. 2/ tnce dantel... Irmaklarda ve sığ sularda yük taşıyan bir tür tekne. 3/ Radon ele- mentinin simgesi... Bir oyun- cunun topu arkada- şınageçirmesi... Av- 2 rupaBirliği'ninkısa yazılışı. 4/Tıp dilin- de kalp atımının hız- lanmasına verilen ad. 5/ Bunaltma, te- dirgin etme... L'fle- 8 melibirçalgı. 6/Ha- 9 fif sis... Yer çatlağı. 7/Birnota... Bağımlı. 8/Bü- yûk ve yumurtamsı bir erik türü. 9/Bir renk... Iri taneli bezelye. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Meksika'da mısu" unundan yapılan yassı ek- mek. II Köy oyunlannı yöneten kimseye verilen ad... Avuç içi. 3/ Olumsuzluk belirten bir önek... Sığırlarda görülen bulaşıcı bir hastahk... Hollan- da'nınplaka işareti. 4/Palamut bahğının iri bir tü- rü. 5/Haberci... "Ateş kesiler geçse — gülşeni- mizden" (Yavuz Sultan Selim). 6/ Bir ay adı... Hava basıncı birimi. IIParola... Kan, eş. 8/ Ağzı geniş, yayvan ve büyükçe su kabı... "Seyit Ali ~ -": Fotoğraf sanatçımız. 9/Otel, tiyarro gibi yer- lerde girişe yakın geniş yer... Dik yokuş.