09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2004 PAZARTESİ HABERLER Karayalçtrfın çeMmesi savı • A>KARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Ankara büyükşehir beledıye başkan adayı Murat Karayalçın, partisınin önünün yalanlarla ve dedikodularla kesilmeye çalışıldığını kaydetti. AKP adayı Melih Gökçek'in kendisi hakkında seçimlerden 3 gün önce çekileceği savını dile getirdiğini anlatan Karayalçın, "Ben 14 gün sonra beledıye başkanlığı koltuğuna oturacağım, niye çekileyim" dedi. 'Türkiye bölünmeyecek' • İstanbul Haber Servisi - IP Genel Başkanı Doğu Perinçek dün kendı köyü olan Erzincan Kemalıye ilçesi Apçağa Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Demeği'nin genel kııruluna katıldı. Perinçek kurulda yaptığı konuşmada, "Apçağalıyız, Kemaliyehyiz, Erzincanlıyız. Bu kavramlar vatanseverliği ifade eder, Atatürk"e bağlılığı ifade eder" dedi. Perinçek, " Türkiye'ye bir mesaj vermek ıstiyorum, Türkiye Yugoslavya gibi olmayacak, Yugoslavya gibi bölünmeyecek. Türkiye buna izin vermeyecek ihanete izin vermeyecek" dedi. Çelebi: Baskı daha da artacak • GAZİANTEP (AA) - DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, hükumetin 28 Mart'taki seçimlerden oyunu arttırarak çıkması halinde işçi ve emekçilere daha çok baskı uygulayacağını öne sürdü. Çelebi, DtSK Gaziantep Bölge Temsilciliği'nın düzenlediğı "DlSK'in Yerel Yönetimlere Bakışı" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, yerel seçimlerde sol partilerin adaylanna oy verilmesi çağnsı yaptı. Ölen kişiye |EDİR\E(AA)- Edirae'de 19 Temmuz 1998 tarihinde Edirne'ye bağlı Oğulpaşa köyü yakınlannda geçirdiği motosiklet kazasında 28 yaşında yaşamını yitiren Sadık Bağcık'ın adresine Seçmen Bilgi Kâğıdı'nın gelmesi, ailesı tarafindan şaşkınlıkla karşüandı. Sadık Bağcıkın ağabeyi Selahattin Bağcık (37), kardeşinin Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı Külrür Merkezi'nde kaloriferci olarak çalıştığını, 6 yıl once trafık kazasında öldüğünü belırtti. Yurttaşlan azarlaması tepki çeken Başbakan, tavnnı değiştirmek zorunda kaldı Erdoğan 'efendi'yi haürladıARİF FARAÇ MAHMUT ORAL ŞANLIURFA / DİYARBA- KK-Başbakan RecepTayyip Erdoğan bölgesel, ırka ve di- ne dayalı milliyetçilik yapma- dıkiannı savunarak "72 mü- yonda her fert benim canım- dır, ciğerimdir, başımın üze- rinde yeri vardır, asla ayırt et- meksizin... Siz efendisiniz, dev- lettıizmetkârdır. Biz sizin şuan- da hizmetinizdeyiz" dedi. Erdoğan. Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda partisince dü- zenlenen mitıngde halka hitap etti. Sözlerine, meydandakiler- le sohbet etmek ıstediğini ifa- de ederek başlayan Erdoğan, faizleri düşürdüklerini, yeni bir siyaset anlayışı getirdik- lerini savundu. Partısinin "üç • Mitinglerde hakkını arayan yurttaşlan sürekli azarlayan Erdoğan, Şanlıurfa'da çok farklı bir profil çizdi. '72 milyonda herkes benim canım, ciğerimdir' diyen Erdoğan Urfalılara, "Şunu unutmayın: Siz efendisiniz, devlet hizmetkârdır. Biz sizin şu anda hizmetinizdeyiz. Hizmet ettikçe inanıyorum ki sizler yükseltirsiniz. Halka hizmet, Hakk'a hizmettir. Biz bunun bilincindeyiz" dedi. kırmızı çizgi"si olduğunu yi- neleyen Erdoğan. bunlardan bınnın "bölgesdmilhyetçilik'' olduğunu söyledi. Erdoğan, "Vani Türkiye'niıı bir bölge- sini ihya et, bir böigesini zayıf bırak. Bizim ilkelerimizde bu bir kırmızı çizgidir. Türkiye 780 bin kilometrekaresi ile ay- nı modern, çağdaş seviyeye ka- vuşacaktır. Bunun adımlannı aüyoruz" diye konuştu. ficinci kırmızı çizginin *ır- ka dayalı miflhrtçifik" olduğu- nu belirten Erdoğan şunlan söyledi: "Irkta hiçbir aymnı oiamaz. İşte dün (önceki gün) Suriye Kanuşlı'da olanı duydunuz. Onaylıyor musunuz, doğru mu? Niye Bu Arap, bu Kürt' diye orada insanlar birbirini kırsın, öldürsün? Bakmız Tür- kiye'de maalesef bu konuda da hâlâ bir cehaletin içinde- yiz. Biz bütün bunlan birer zenginlik olarak görüyonız. Türkiye'de, Türkiye Cumhu- rrveti vatandaşı olan 72 mil- yonda herkes benim canım- dır, ciğerimdir, başımın üze- rinde yeri vardır, asla ayırt et- meksizin~ Şunu unutmayın: Siz efendisiniz, devlet hizmet- kârdır. Biz sizin şu anda hiz- metinizdeyiz. Hizmet ettikçe inanıyorum ki sizler yüksel- tirsiniz. Halka hizmet, hakka hizmettir. Biz bunun bilincin- deyiz." Uçüncü kırmızı çizginin "di- ne dayah miffi\etçJBkn olduğu- nu ve insanları Hıristiyan. Müslüman, Alevi, Sünni diye ayırmadıklarını savunan Er- doğan, "Diyonız ki bu ülkede yaşayan Türkiye Cumhuriye- ti vatandaşı her fert, hangi üıançta olursa olsun. biz hep- sini aynı me&afede tutar, hep- sine de aynı şekilde hizmeti- mizi sürdürürüz. Arük o ca- hiliye de\Tİnden kalma âdet- leri a\ aklannuzuı alüna alma- hyız" dedi. Erdoğan konuşmasını, bele- diye başkan adayı Ahmet Fa- kıbaba'ya oy isteyerek şöyle tamamladı: "Ben betedhe baş- kanlığı dönemimde İstanbul âşığı Turgut Özalflebirlikte ça- uşsam yaptıklanmı üçe kat- lardım. Anıa şimdi sizin Urfa âşıgı bir başbakanınız var." Şanlıurfa'nın ardından Di- yarbakır'a geçen Başbakan Erdoğan Istasyon Meyda- nı'nda yaklaşık 10 bin kişiye seslendi. Erdoğan daha sonra TOKl'nin temel atma törenine katıldı. DYP lideri Mehmet Ağar 'AKP'liler demokrasiye inanmıyory SERGÜL CANIGÜR BURDLTR-DYP Ge- nel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın meydanlarda yurttaşla- n azarlamasına tepki göstererek "Başkalan- na karşı kuzu oluyor- sun, işsiz gelip konuşun- ca bağınyorsun. EfeK- ği onlara yap. Türki- ye'nin içindeküere yap- ma" dedi. Partisinin Burdur il örgütünü ziyaret eden Ağar, hükümetin gün- deminde halkın sorun- ları yerine Erdoğan'ın maaşı olduğunu söyle- di. AKP'lilerin demok- rasiye inanmadıkları için vatandaşı oy maki- nesı olarak gördüğünü ifade eden Ağar, Erdo- ğan" ın "tstediğim gibi bağınnm, istediğim gi- bi azarlanm. ben neder- sem o olur" diye dü- şündüğünü. iş ısteyen- len "Ben mi iş bulaca- ğun" diye azarladığını belirtti. Dünyadaki bü- tün başbakanlann tek ışının yurttaşın ışini, aşını sağlamak olduğu- nu vurgulayan Ağar, "Bizim arkadaşlanmı- zm bö)1e bir derdi ofana- dığı anlaşılıyor. Şimdi korku basmca 'Biz soh- bet ediyoruz' diyor. Siz hiç bağnlarak, çağnla- rak sohbet edildiğini duydunuz mu hayatı- ıuzda? BaşkaJarma kar- şı kuzu oluyorsun, işsiz gelip konuşunca bagı- rryorsun" dedi. Aüağa'nm Yeni Şakran beldesmde Abduiiah Gul' ün yolunu kesen TÜPRAŞ işçileri,özeDeştirmepotitikalannı protesto ettikr. GüL tepkiler nedeniyle beldedeki programını kısa tutmak zorunda kakn. (Eotoğraf: AA) Işçilerden GüVeprotesto CP lideri hükümete yüklendi Uzan: IMF pembesi iktidar ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, hükümetin pembe bir tablo yaratmaya çalış- tıgını belırterek "CVIF pembesi iktidar, 29 Mart sabahı Anadolu moru olacak" dedi. Uzan. CHP'yi de eleştirerek "CHP'yi savunmanın kendisine düşrüğünü" ileri sürdü. Ankara'da Abdi tpek- çi Parkı'nda düzenlenen mitingde konuşan Uzan, siyasete girdıği içın vah- şet boyutunda uygula- malara maruz kaldığını söyledi. Uzan. "Son za- manlarda bana yapüan- larGP korkusundan.An- cak korkunun ecele fa%- dası yok Erdoğan. Seni oradan ben indireceğim. IMF pembesi iktidar, 29 Mart sabahı Anadolu moru olacak 11 dedi. Cem Uzan konuşma- sında CHP'yi de eleşti- rerek Erdoğan'ın CHP için söylediği -Runlann kökü bereketsiz" sözle- nnın Atatürk"ü hedefal- dığını, buna karşı sessiz kalan CHP'yi sa\ıınma- nm da kendisine düştü- ğünü belirtti. TBMM'de Atatürk'ün askeri üni- formalı resmine taham- mül edemeyenlerbulun- duğunu kaydeden Cem Uzan, herkesin seçime giderek oy kullanmasını ve Cumhuriyete oy ver- mesini istedi. ŞAHAPAVa ALİAĞA/tZMtR - Seçim çalışmalan kapsamın- da Aliağa'nın Yeni Şakran beldesinde seçim bürosu açılışına katılan Dışişleri Bakanı AbduDah Gül'e, TÜPRAŞ çalışanlan sertprotestolarda bulundu. Gül, işçilerin tepldsi üzerine beldeden aynldı. AKP tzmir'de- ld ilk mitinginde ise yaklaşık 2 bin kişi toplayabildi. Yerel seçimlerde partisinin kampanyasma destek amacıyla Ege Bölgesi'ne gelen Bakan Gül, Berga- ma ve Kınık'takı mitinglere katıldı. Ardından da Aliağa'nın Yeni Şakran beldesine gelen Gül'ün yo- lu TUPRAŞ çalışanlan tarafindan kesildi. Beldede. seçim bürosu açılışı yapan Gül. bu sırada "TtrpRAŞ özelleştirilemez", "Bütün özelleştirmeler birer hor- tumdur" pankartlan taşıyan işçilenn, "TÜPRAŞ halkındu; saülamaz"'. "Bizi satanı biz de satanz" sloganıyla karşılaştı. Büro önünde toplanan az sayı- daki kişiye yönelik konuşmasını güçlükle tamamla- yan Gül, otomobiline binerken Petrol-fş Sendikası Aliağa Şube Başkanı tbrahim Doğalgül'ü yanına çağırarak konuşmak istedi. Bakan Gül, Doğalgül'e, ^TÎTPRAŞ'ı satacagc ama işçDere bir şe> ohnayacak. Özhık haklanmz korunacak. Neden tepki gösteri- yorsunuz" dedi. Doğalgül ıse "Bizim tepkinüz ken- di gelecek ka\guıuzdan degiL Son derece kârh, verim- ü, stratejik önemi olan TUPRAŞ-Petkim gibi kuru- luştann satdmasmm, halkın zaranna yol acacağmı söy- lüyoruz. Tepkimiz bundan. TLPR4Ş'ı neden satü- ğınızın açıklamasını yapmadınız. Yapamazsnuz da" şeklinde tepkısini dıle getırdı. Gül'ün, "Rusya'da bik dzeUeştinne tamamlandı" demesi üzerine Doğalgül. "Rus halkının yüzde 80'i yapüan özelleştirmelerin mutlaka sorgulanması ge- reken adli v?ka olduğunu düşünüyor. Yapdan kamu- o>u araşürmalamun sonucu budur. Rusya'da yapı- lan iyi bir şeymiş gibi örnek veriyorsunuz' 1 dedi. Ardından Bakan Gül. işçilerin sloganlan ve konı- malannın oluşrurduğu kordon arasında Yeni Şakran'dan aynldı ve tzmir'e geçti. Ancak AKP tz- mir İI Merkezi ve Bornova Ilçe Orgütü tarafindan düzenlenen mitinge ilgi az oldu. Kul, oy kullanmayan kesimlerin oyunu alacaklarmı söyledi Olanaklar hak içinkuDanilacak İstanbul Haber Senisi - Demok- ratik Güçbirliği (DGB) İstanbul bü- yükşehir beledıye başkan adayı Mus- tafa Kul, 3 Kasım genel seçımlerin- de sandık başına gitmeyenlerin en yüksek oy oranını oluşturduğunu be- lirterek "Oy kullanmayan kesimin solcu olduğunu düşünüyorum. Biz o oylan alacağız" dedi. DGB Beyoğ- lu belediye başkan adayı Münir Ay- dın, "ProjeJerimiz için garanü'miz sosyal demokrat ve demokratik sos- \alist baloş açunızdu-" diye konuştu. Aydın, dün sanatçı, gazeteci ve aydinlann katıldığı bir toplanrı dü- zenledi. Toplantıda konuşan Kul, "DemokratikGüçbirliği,seçmen için önenuibirtercih olacak" dedi. Üç dö- nem milletvekilliği yaptığını anım- satan Kul, "İstanbul'un olanaklan- nı halk için kullanacağız'" dedi. Kul, aydınlann ve sanatçılann demokra- tık güçbirliğini destekledikleri bir metın hazırladıklannı anımsattı. Toplantıya. aralarında KESK Ge- nel Başkanı Sami EvTen, Edip Ak- bayTam, Hatil Ergün, Ataol Behra- moğlu"nun da aralannda bulunduğu sanatçı, aydın ve demokratik kitle örgütü temsilcilcileri de katıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Meral Ataç'm, yaşamını anlattığı "Kü- çûkHanım Meralika " (Yapı Kredi Yayın- bı) adlı kitabı pazar sabahı e)ime aldım, bir solukta okudum. Meral Ataç'ın anı- iannda beni çeken ne oldu? Meral Ataç'ı anıyorum.Ailedostumuzdur. Büyüka- da'da yaz akşamlan, Merkez Eczane- si'nin kapısıncia eczacı arkadaşlanmız Cüneyt Avnî'/le uzun sohbetler ede- iz. Bu sohbetlerin bir kısmına Meral ^anım da katmr. Bu sohbetlere zaman 3aman da Mefal Hanım'ın kızı Ceren eş- ikeder. Meral Hanırt, Nurullah Ataç'ın kızı- dır. Eski bir Bü/ükadalı olduğunu da bi- iyorum. Bazei eczane önündeki soh- Detterimize efsanevi futbolcu Lefter de •otılır. Meral hanım, Lefter'le çocukluk arkadaşı olduğunu söyler, o günlere iliş- •gn öyküler arlatır. Bu kadar yakından tanıdığım Meıal Ataç'ın anılannın çıktı- ğını görünce, onun geride bıraktığı yıl- lan merak ettin. Kitabı bu meraMa okumaya başladım. Nurullah Ataç'ı, Nurullah Ataç'ın kar- Meral Ataç'm Büyükada'sı.... deşi Dr. Galip Ataç'ı yazılanndan, tari- hi kimliklerinden tanıyordum. Meral Ataç'ın anılannın önemli bir bölümün- de Büyükada'daki yaşamından kesit- ler yer alıyor. Bu benim merakımı daha da arttırdı. insanlann yaşamı zaman za- man büyük serüvenlere dönüşüyor. He- le Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda do- ğanlar, bir büyük imparatoriuğun yıkılı- şryla, yeni bir Cumhuriyetin kuruluşunu görenlerin yanında büyüdükJeri için ya- şamları daha da ilginç oluyor. Meral Ataç'ın dedesi, yani Nurullah Ataç'ın babası Ata Bey, Hammer Tari- hı'nı tercüme eden bir bilim adamı, ay- nı zamanda Osmanlı Imparatoriuğu'nun sön dönem hükümetlerinin birisinde Maliye Bakanı. Babaanne ise Kısakü- rek ailesinden. Meral Ataç'ın annesinin öyküsü ise daha dramatik ve karmaşık. Annesi kaçınlmış bir çocuktu ve Büyü- kada'da büyümüştü. Iklima Hala ise bir başka değişik kadın kahraman sa- yılabilir. Büyükada'da deniz ulaşımı hep so- runlu olmuş. Meral Ataç, o dönemde- ki ulaşımı anılannda şöyle anlatıyor: "0 zamanlar bugün olduğu gibi hızlı gidip gelen büyük ekspres vapurlar, deniz otobüsleri yoktu. Vapurlann çoğu es- ki püskü Şirket-i Hayriye'nin yandan çarklı vapurtanydı. Bunlann Bağdat, Basra, Gülcemal, Gülnihal, Neveser, Nevnihal diye ilginç adları vardı... Tüm ada halkı fstanbul'a yıllarca bu eski püskü yandan çarklı vapuriarla gidip geldiler. Adaya ilk kez 1938 yılında ge- len büyük süratli vapurun adı Suvat'tı. Kaptanı daadalı Ihsan Kaptan'dı. Su- vat martı gibi bembeyazdı. Köprüden kalkınca yalnız Heybeli'ye uğrar, kırk beş dakika ile bir saatte Büyükada'ya varır, Büyükada'dan kalkınca yalnız Heybeli'den yolcu alıp köprüye gider- di. Bu nedenle bu vapura 'direkt' va- purderierdi." Arada 66 yıl geçti. Hâlâ Büyükada'ya giden vapurlann hızı da temposu da de- ğişmedi. Hatta, kış mevsiminde Sirke- ci'den Büyükada'ya gitmeye kalkar- sanız, bu gidişiniz iki saati bile bulabi- lir. Meral Ataç'ın anılanndan Büyüka- da'ya ilişkin ilginç bir gerçek daha öğ- rendim: "Benim çocukluğumda ada- da birde Fransızca eğitim yapan Fran- sız okulu vardı. Burada kız-erkek öğ- rencilerbirlikte okuduğu halde bizbu- raya 'Sörier Okulu' derdik." Bu okul sanınm Tevhidi Tedrisat (öğrenimin Bir- leştirilmesi) Kanunu nedeniyle bir süre sonra kapanmıştı. Nurullah Ataç, oyun düşkünüdür. Bu nedenle sürekli zamanını oyun salon- lannda, kahvelerdegeçirir: "Babamar- tık tüm tatil süresince evden çok Hüs- nü Bey'in gazinosundaydı. Hüsnü Bey'in Gazinosu birbakıma onun ikincı evigi- biydi. Istanbul'dan adaya gelen arka- daşlan babamı bulmak için eve gel- meden önce Hüsnü Bey'in gazinosu- na uğrarlar(dı)... Ben babamı yaz bo- yunca artık vapurdan değil, Hüsnü Bey'ingazinosundan almaya gidiyor, ço- ğu zaman da alamadan dönüyordum." Nurullah Ataç, Ismet Inönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde ona Çan- kaya Köşkü'nde danışmanlık yapmış- tı. 0 dönemde de oyun merakından vazgeçmemişti. Meral Ataç, babasını bir gece sabaha karşı ünlü edebiyatçı, Orhan Velinin yakın dostu Nahit Ha- nımin evinde bulur: "Oda sigara du- manı içindeydi, göz gözü görmüyor- du... Babam... bezik oynuyordu. 'Kı- zım sen mi geldin' deyip oyuna devam etti." Meral Ataç'ın anılannda, Cumhuriyet Türkiyesi'nin kuruluş yıllannın bütün önemli siyasetçiieri, sanatçıları, tanın- mış insanları var. Büyükada'nın eski günleri var. Bir solukta okuyabilirsiniz. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Beyaz Gömleklilerin Eylemi... Türk Tabipleri Birliği ile Sağlık Emekçileri Sendi- kası'nın çağrısıyla yapılan 'Beyaz Gömleklilerin Eylemi' ne anlatıyor? Türk Tabipleri Birliği ne istiyor? Istekleri çok açık: Halk için ücretsiz, eşit, nitelik- li ve yaygın sağlık hizmeti, hekimler için nitelikli hiz- met vermeye uygun çalışma koşulları, yaşanabi- lecek koşullan sağlayacak ücret polıtikası. Bu istekler, toplumun can alıcı gereksinmeleri de- ğil mi? Sağlık hizmetini özelleştirmek, bu yaşamsal hiz- meti insanlann satın alma gücüne bırakmak yan- lış bir politika değil mi? 'Insan mı değerli, para mı' sorusuna 'elbette in- san' yanıtını vermek doğru değil mi? Hekimler bu eylemle toplumdan yana, insan- dan yana tavırlannı ortaya koyarak doğru yapmı- yolar mı? Siyasal iktidar bir yandan halkı gözettiğini söy- leyerek bir yandan da halkı değil paranın üstünlü- ğünü gözeterek asıl ideolojisıni ortaya koymuyor mu? Sağlık Bakanı 'eylemin ideolojik olduğunu' söy- lerken İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gen- cay Gürsoy'dan yanıtını alıyor; 'Elbette ideolojik, toplumdan yana olmanın ideolojisidirbu'. Sağlık Bakanı'nın tutumu ideolojik değil mi? Elbette, her karann, her davranışın arkasında bir ideoloji var. Ama bakın, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Fü- sun Sayek amaçlannı açıklarken neler istiyor: Hal- ka ücretsiz, nitelikli, eşit, yaygın sağlık hizmeti ve- rilmelidir. İdeoloji bu. Halktan yana, toplumdan ya- na, insandan yana bir düşüncenin projelendiril- mesi. Geçmişin Beş Yıllık Kalkınma Planlan, bu 'insan- dan yana, toplumdan yana, halktan yana düşün- cenin' planlarıyla, programlarıyla hazırlanmıştır. Uygulanmaya çalışılırken karşılaşılan güçlüklerin aşıl- masına çalışılan planlar. Ama artık başka planlar var. Sağlık hizmetlerini özelleştirmek, hizmet nrteli- ğinı yükseltmek adı altında ınsan sağlığını daha da eşitsiz kılacak, ancak parası olanlann yararianabi- leceği bir duruma getirmek. Sağlık ve eğitim, bir toplumun temel gereksin- meleridır ve kamu hizmeti olması zorunlu iki bü- yük toplum hizmetidir. Bu iki hizmet alanını devletin görevi saymazsa- nız, bu alanlardaki eşitsizlikieri arttınrsanız toplum ölçeğinde en büyük yanlışı yapmış olursunuz. Halkı gözetme iddiasıyla işbaşına gelen AKP ik- tıdannın ABD yanlılığı ile birlikte kapitalist sisteme böylesine istekle eklemlenmeye çalışması çok bü- yük bir yanlıştır ve vurgulanması gereken de bu- dur. Hekimler, böyle birdurumda, özelleştirmeden ya- rarianacaklan koşullann peşine düşmeyi redde- derek toplumdan yana tutum gösteriyoriarsa an- cak alkışlanmalan gerekir. Türk Tabipleri Birliğı'nin topluma ilettiği bildiri çok önemlidir ve her kesimin sahip çıkmasını ge- rektirecek niteliktedir. Sağlık Emekçileri Sendikası'nın birlikteliği de 'sağlık hizmetinin ancak bir ekiple verilebileceği' vurgusu açısından çok önemlidir. Siz iktidar olarak sağlık hizmetlerinin parasal kaynaklannı kısacaksınız, personel vermeyecek- sinız, sonra da kamu hizmetlerinin verimsiz oldu- ğunu iddia ederek özelleştirmeyi savunacaksınız. İşte sağlık hizmeti örgütlerinin karşı çıktığı anla- yış budur. Sağlık hizmeti örgütleri ülkelerini koruyan, top- lumu koruyan, insanı koruyan bir görevi üstlene- rek seslerini duyurmaya çalışmaktadıriar. Yetkililer, bu sesleri tehditle susturmaya çalışmak yerine, bu seslere kulak verirlerse daha doğru bir iş yapmış olurlar. Toplum da kendinden yana tavır koyan hekim- lerine, sağlık elemanlanna sahip çıkma başansını göstermelidir. Sağlık hakkı, en temel haklardan birisi olarak savunulmayı bekliyor... e-mail: erdalatak?superonline.com faks:0 212-513 90 98 MHP otobüsüne saldırı • TOKAT (Cumhuriyet) - Turhal Mimar Sinan Mahallesı'nde önceki gece saat 21.30 sıralannda seyir halindeki MHP seçim otobüsünün önü kimliğı belirsiz kişilerce kesilerek kurşun yağdınldı. Saldın sonucu Hamıt Şahin, Mesut Bahçeci, Mevlüt Özer ve Doğan Kavak yaralandı. Yaralılar Turhal Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alımrken Hamit Şahin, saldınyı AKP Turhal belediye başkan adayı ve AKP îlçe Örgütü Basın Sözcüsü Ayhan Doğmuş'un düzenlediğini ileri sürdü. 'Başbakan geçmişini unuttıT • DENİZLİ (Cumhumet) - Partisinin Denizli'de düzenlediği mitinge katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP hükümetinin başörtüsü \r e Kuran kurslanna yönelik tavrmı eleştirerek "Başörtüsü siyasi malzeme olarak kullanılmakta. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önüne giderek okula alınmadıklan için 58 tesettürlü kızımıza, basının karşısında karanfil \ererek, onlan tahrik edıci konuşmalar yapıldı. Bunlar Türkiye'nin siyasetmi germeye çalışanlardır" dedi. 'AKP dış güçlerin taşeronu' • İstanbul Haber Senisi - Saadet Partisi'nce Çağlayan'da düzenlenen mitingde konuşan Necmettin Erbakan, AKP'yi "at yanşı spikerine" benzeterek, hükümetin dış güçlerin taşeronu olduğunu söyledi. "Bunlarda maya yok" diyen Erbakan, AKP'ye oy vermenin, Kıbns"ın elden çıkmasına ve yeni Sevr'e oy vermek olduğunu vurguladı. Erbakan, 3 Kasım'da emperyalistlerin suni rüzgârlar estirdiklenni, dış mihrakların yerli işbirlikçılerinin de desteğiyle AKP'nin iktidar yapıldığını ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle