Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-15HART2004 PAZAFtTESl CUMHURİYET SAYFft
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Şirketlerin kâr kavgasını sürdürdüğü piyasada satılan her iki damacanadan biri korsan
Suyuparakirletiyor^ İçme suyu ihtiyacını
t<iT5ilarken yiiksek bedel ödeyen
trtketiciler. içtikleri suyun ne
fcanız olduğundan ne de
isçermesi gereken mineralleri
i-«çerdiğindeıı emin olabiliyor.
•ttTMAKOŞAR
Entemel ihtiyaçlar arasında yer alan
toenız suya erişme hakkı, Türkiye'de de
tiketıcinin gündeminden düşmüyor.
Biyük sermaye gruplannın yanı sıra
i r ü ufaklı onlarca fırmanın yer aldığı
s ı sektörü, bugün özellikle büyük
İKentlerin en cazip iş alanlanndan biri.
Sektörde tam anJamıyla fırma ve mar-
fcta enflasyonu yaşanıyor. Şirket sayısı
Istanbul II Sağlık Müdürlüğü'ne göre
54, sektör yetkililenne göre ise en az
80. Busayıyaılişkinbilefarklıdeğer-
l«ndirmelerin yer aldığı sektörle ılgili
en önemli konu ise sulann gerçekten
sağlıklı olup olmadığı. Sektör yetkili-
leri bile, korsan dolumun yaygın oldu-
ğunu, hatta yüzde 50"yi bulduğunu ıti-
raf ediyor. Yani günde istanbuTda sa-
tılan 400 bın damacananın 200 bini
kaçak olarak dolduruluyor.
tstanbul îl Sağlık Müdürlüğü de hâ-
lâ. Beykoz, Kemerburgaz gibi ılçeler-
Pek ÇOk haStallğm kaytiağl - Ü sağhk müdüriüğünün kfffi bulduğu sufarda, farkh oranlar-
da "e.fcoti" denflen mikroorganızmalara rastlandL "E.koli" suyun kirtenebilir olduğunu gösteriyor. Uz-
manlar, kirli içme suyunun ishalli hastalıklara neden olduğunu belirtiyor. "E.koiryle Vdrknen sulara ko-
lera, tüb, dizantcri gibi daha ciddi hastalıklar yapan mikroorganizmalann bulaşmasıriskiçok yiiksek.
de "gzJke* evlerinyakınlannda açılan dığının tespiti ve çözüm bulunana ka-
Flyat farkı şaşırtıyor
Yılda 400 milyon dolar-
lık bir pazan ıfade eden iç-
me suyu pıyasasında gün-
de satılan 500 bin damaca-
nanın yaklaşık 400 bini îs-
tanbul'da alıcı buluyor. Is-
tanbul'da evlerin yüzde
6O'ı, Izmir'de yüzde ll'i,
Ankara'da ise yüzde 30'u
damacana suyu kullanı-
yor. Piyasada 1.5 milyon
lıra ile 3.5 milyon lira ara-
sında değişen fiyatlarda
19 litrelik damacana satı-
lıyor. Markalı ürün satan
dev firmalar, çok daha
ucuza satanlan gerekli hij-
yen koşullannı sağlama-
makla ve kaçak dolumla
suçluyor. îstanbullunun
tercih ettiği ve kıran kıra-
narekabetin olduğudama-
canapiyasasında, şirketle-
rin rakiplerini eleme stra-
tejilerinden biri de dama-
canasıru imha etmek. Bir-
birleriyle rekabet eden fir-
malar. korsan dolum ya-
panlara karşı ise ortak mü-
cadele sürdürüyor.
ke* evlerinyakınlannda açılan
kuyulardan gece dolum yapan kişiler-
le ilgili şikâyetler alabiliyor. Buna kar-
şın yetkililere göre korsan dolum ya-
panlara göz açtınlmıyorve zatenpiya-
sadaki bütün şirketlerin sulanndan her
3 ayda bir numuneler alınarak kontrol
yapılıyor. Istanbul II Sağlık Müdürlü-
ğü'nün son olarak yaptığı ve 54 mar-
kayı kapsayan denetimlerde 3 fırma-
nın üretimi durduruldu. Suyu kirli çı-
kan firmalara uygulanan en yaygın
yaptınm, sorunun nereden kaynaklan-
dar üretimlerinin durdurulması. Her
denetimde suyu kirli çıkan fırmalann
üretimi durduruluyor ve "depomu, da-
macana nu kirtry(İL yoksa deterjan rru
kanşnuş*" sorulanna yanıt bulunduk-
tan sonra şirketler satış yapabiliyor.
Başıboşluktan yakmıhyor
îstanbul îl Sağlık Müdürlüğü'ne gö-
re "her şeyin kontrol albnda olduğu"
piyasada sektöryetkilileri ise başıboş-
luktan yakınıyor ve telafisi güç sonuç-
PHIL
PHIUP MORRIS/SABANCI
DUYURU
ŞİRKETİMİZİN TORBALI SİGARA FABRİKASI'NDA
İMAL EDİLEN ÜRÜNLERİNİN PERAKENDE SATIŞ FİYATLARI,
15 MART 2004 PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN
AŞAĞIDAKİ GİBİ BEÜRLENMİŞTİR.
Marlboro 100's
YENI PAKET FİYATI = ESKİ PAKET FİYATI
3,600,000TL 3,500,000 Tl
Maıiboro 100's Box
Marlboro Lights 100's
Marlboro Lights 100's Box
Marlboro Box
Marlboro Lights Box
Marlboro Menthol Box
Marlboro Lights Menthol Box
Parliament 100's
Pariiament Lights 100's
Parliament 100's Special Box |
ParliamentSpecial Box |
Parliament Lights Special Box
Parliament Extra Lights Special Box |
Muratti Ambassador Special Box
3,600,000 TL
3,600,000 TL
3,600,000 TL
3,300,000 TL
3,300,000 TL
3,300,000 TL
3,300,000 TL
3,600,000 TL
3,600,000 TL
DEĞİŞMEDİ
DEĞİŞMEDİ
DEĞİŞMEDİ
DEĞİŞMEDİ
2,300,000 TL
MurattJAmbassadorüghtsSpecialBox 2,300,000 TL
Chesterfield Turkish Gold
Chesterfield Box
Chesterfield Lights Box
Chesterfield Super Lights Box
Lark 100's
Lark Box
Lark Lights Box
L&NI 100's
L&M Lights 100's
L&M Box
L&M Lights Box
L&M Super Lights Box
2,300,000 TL
2,300,000 TL
2,300,000 TL
2,300,000 TL
2,400,000 TL
2,300,000 TL
2,300,000 TL
2,150,000 TL
2,150,000 TL
2,000,000 TL
2,000,000 TL
2,000,000 TL
3,500,000 TL
3,500,000 TL
3,500,000 TL
3,200,000 TL
3,200,000 TL
3,200,000 TL
3,200,000 TL
3,500,000 TL
3,500,000 TL
| 3,700,000 TL
| 3,500,000 TL
| 3,500,000 TL
| 3,500,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,350,000 TL
2,250,000 TL
2,250,000 TL
2,100,000 TL
2,100,000 TL
1,900,000 TL
1,900,000 TL
1,900,000 TL
PHILSA Philip Morris Sabancı
Sıgara ve Tütüncülük Sanayi ve Ticaret A.Ş.
larayol açabilecekuyanlaryapıyorlar.
Damacanalann yasalann gerektir-
diği biçimde temizlenmediği bazı fır-
malarca dile getinliyor. Tüketicinın
alabileceği önlemlerden başlıcalan
şöyle: ^ Damacananın emniyet ban-
dında; kaynağın ismi, üretım ve son
kullanım tarihi yazıh olmalı. >/ Kay-
nağın isminin emniyet bandı, kabart-
ma harf ya da logo üzerinde. kapakta
ve etikette olmak üzere 4 yerde aynı ol-
malı. %/ Etikette ruhsat tarihi, ruhsat
numarası, suyun kimyasal parametre-
len yazıh olmalı. • Kolu ohnayanda-
macanaları tercih edın. Çünkü dama-
cana temizlense bile kolunda bakteri
birikebiliyor. Sağhk Bakanhğı, şirket-
lere kolu olan damacanalan piyasadan
toplamalan için 1 yıl süre tarudı. ^ En
büyükrisklerdenbiri de kullanım öm-
rü dolmuş damacanalar. Suya deterjan
kanşması rislo çok yüksek. Bir dama-
cananın 65 dolumdan sonra kullanıl-
maması gerekiyor. Tüketici tarihi
kontrol etmeli. Bir damacana 3 yılda
ortalama 60 tur yapıyor.
5 milyon kişi kirli su nedeniyle ölüyor
Ana tema: Temizsu
BAŞAKSEZEN
Uluslararası Tüketiciler Örgü-
tü, 15 Mart Dünya Tüketici Hak-
lan Günü'nün teması olarak
'su'yu seçti. Uluslararası Tüketi-
ciler ÖrgünTnün, bütün üye ülke-
lerin derneklerine ve
Türkiye'den de Tüketi-
ciyi Konıma Derne-
ği'ne (TükoDer) gön-
derdiği araştırmada,
dünyada yaşayan her 6
kişiden birinin temiz
sudan yoksun olduğu
belutildi. Oysa suyun
yaşam için çok önemli
olduğu ve bütün insan-
lann ihtiyaçlanm gide-
recek temiz ve sağhklı
suya ihtiyaç duyduğu
dile getirilen araştırma-
da. bu nedenle suyun
tema olarak ele alındı-
ğı vurgulandı.
2002 Johannes-
burg'da düzenlenen
Sürdürülebilir Kalkın-
ma konulu Dünya Zir-
vesi'nde, hükümetlerin
2015 yıhna kadar temiz su kıtlığı
çeken insanlann sayısımn yanya
indirilmesi yönünde karar aldtğı
belirtilen araştırmada, politik ilgi
ve ekonomik kaynaklann azhğı
nedeniyle bu konudaki gelişmele-
rin çok yavaş olduğu ifade edildi.
Orgüt, her yıl 5 milyon insanm
sudan kaynaklanan hastalıklar ne-
deniyle öldüğünü açıkladı. Bu
hastahklardan en yoğun şekilde
görülenleri kolera,
tifo ve ishal. Buna
göre her yıl 2.2 mil-
yon kişi ishalden
ölüyor ve ishal ayn-
ca çocuk ölümleri-
nin de bir numaralı
nedeni olarak göste-
riliyor. Aynca sıtma,
san humma gibi su-
dan kaynaklanan pek
çok hastahğuı da si-
nekler aracılığıyla
insanlara geçtiği ve
sıtmadan her yıl 1
milyon insanın öldü-
ğü dile getirildi.
Aynca, dünyadaki
insanların 6'da 1 'inin
temiz sudan yoksun
olduğu ve 2050'ye
kadar her 4 kişiden
birinin taze su kıtlığı
ve kronik rahatsızlıklardan kay-
naklanan hastalıklardan etkilene-
ceği de insanlan bekleyen başka
bir tehlike.
Söz' alınıyor
Ekonomi Servia - Tü-
keticiyi Koruma Der-
neği (TükoDer) "15
Mart Dünya Tüketici
HaldanGünü
v
nde se-
çimde yanşacak bele-
diye başkan adaylanna
taahhütname imzalatı-
yor. TükoDer'in 10
maddelik taahhütna-
mesinde özetle şunlar
yer alıyor: *H«taaıı
yararlanabaeceği te-
miz su sağlayacağırrL
Suda yüzde 18 olan
KDV'nînyüzdel'ein-
dirilmesiiçinaktjfça-
ba göstereceğBn."
ANKARAPAZABI •
\AKUP KEPENEK j
Pazar Araması lKaprtalizmin olmazsa olmazı pazandır; pazar yoksa ka-
pitalizm de yoktur. Her kapitalist ülke, sürekli otarak pa-
zar arar, bir yandan "iç pazannt büyütecek" politikalar ız-
ler, diğer yandan da savaş dahil her türlü aracı kullana- •
rak "dış pazar" bulma çabasına girer.
Kapitalizmin yakın ytllarda en büyük pazar yaratma
başanmı, Sovyetler Biriiği'nin ve Doğu Avrupa ülkeieri-
nın üretim biçiminin çözülmesidır. Kapitalizm bu ülkele-
re, iki önemli süreç ile girdi; özel girişımciliğe dayaiı piya-
sa ve çok partili demokrasi.
Doğu Avrupa başanst, ABD yönetımıni, yeni pazar ara-
yışlanna yöneltiyor Bu arayışın ilk adımı, Ortadoğu'da,
daha doğrusu Islam ülkelerinde denenmek isteniyor
Fas'tan Afganistan ve Pakistan'a uzanan. Türkıye ve Is-
rail'i de içeren coğrafyada 22 ülke kapsanıyor. Yaklaştm,
Doğu Avrupa'daki pazar+demokratikleşme başansının
tekrarlanabileceğı gorüşüne dayanıyor.
ABD yönetimt, Doğu Avrupa'daki başanyı iki ana ne-
dene bağlıyor. Nedenlerden biri, özel müîkiyeti ve girişım-
ciliğigüvencealtınaalan hukukun üstünlüğünün sağlan-
masıdır. Ikincisı de kurallan ve kurumlanyla çok partili de-
mokrasinin kurulmasıdır. Sryasal özgürlüklenn genışleme-
sı, demokratikseçımleryapılmasr, kadın-erkekeşitlığmin
sağlanması; egitim olanaklannın yaygınlaştınlması; dışa
açılma; Büyük Ortadoğu Girişimı ya da Projesi denilen ta-
sanmın, şimdilik bilinen ya da açıklanmış olan ana öğe-
leridir.
ABD, Ortadoğu ülkelerini yöneten kral, emir ya da baş-
ka bir adla anılan liderierin, bu ikilı dönüşümü yapama-
yacağını ve bu nedenle de çok kararlı bir tutumla, Islam
ülkelerinde de Doğu Avrupa benzen süreçlenn oluşturul-
ması gerektiğini vurguluyor; Islam dünyasının Doğu Av-
rupa'nın yolunda gitmesini istiyor. Bu amaçla, şu anda
bilinen başlıca boyutlan, bir "ekonomikyardım" sepeti-
nin hazırianması ve iki alanda, hukukun üstünlüğünün
sağlanması ve ınsan haklannın genişletilmesi yönünde '•
adımlar atılmast oian birçok kapsamlı bir tasan hazıriani:;
yor.
Hiç kuşkusuz, Islam ülkelerinde, başta kadın haklan ol-
mak üzere, ınsan haklannın yaygınlaşması; hukukun üs-
tünlüğünün sağlanması; hükümetlerin halka hesap ver-
mesı başlı başına çok olumlu karşılanması gereken gıri-
şimlerdir.
Ancak Büyük Ortadoğu Projesi'nın ömek aldığı Doğu
Avrupa'nın altyapısı Islam dünyasında yok denecek dü^ I
zeydedir. Doğu Avrupa'da, eğitim her bakımdan gelişmiş •
kapitalist ülkelerden bile ileri bir düzeydeydi. Kürtür, sa-
nat ve sporun hemen her dalında, bireyin yaratıcı yete-,
nekleri en üst düzeyde getiştiriliyordu; kadın, toplumsal |
ve ekonomik yasamın asıl gücüydü. Doğu Avrupa yöne- \
timleri, beklentılerin tersine, hiç kan dökmeden ve özel- •
likle de sağcılann bir türiü anlamadığı bir bıçımde "ken-
di kendilerini tasfiye etti". Böyle bir ortamın, başlangıç-,
taki dalgalanmalar bir yana, hukukun üstünlüğünü sağ-;
laması ve demokratikleşmeyi gerçekleştırmesı güç ol-
mazdı. Islam dünyasında, kadınlann okuryazarlık oranı
yerlerde sürünüyor, ömeğm Mısır'da bile yetışkin kadın-
lann (2Q02'de) yüzde 6O'ı okuryazar değıldir ekonomik,'
siyasal ve toplumsal yaşamda kadının yen çok gerilerde
kalıyor; işgücüne katılma oranı ortalama yüzde 5'lerde
dolaşıyor. Çoğu Islam ülkesinde evlilik, miras veyargı şe-
riat kurallanyla çalışıyor; kadın, yan köle olarak görülü-
yor. Ortadoğu'nun bu ekonomik ve toplumsal altyapısı,
Doğu Avrupa benzen bir uygulamaya olanak vermiyor.
özellikle Latın Amerika'da demokratikleşme çabast
örneklerinde genellikle başansız olan ABD, altyapısı çok
yetersiz olan Islam dünyasının yasal ve kurumsal yapısı-
nın değiştırilmesi yönünde bir büyük adım atmaya çalı-
şıyor. ABD, bu yeni pazar arayışını, "terörün kaynağını ku-
rvtmak" gibi satışı kotay bir gerekçeye dayandınyor baş-
ta G-8 (gelişmiş yedı ülke+Rusya) ülkelen olmak üzere,
diğer ülkelerden de siyasal ve olabilırse parasal destek"
istiyor. ABD bununla da yetinmiyor, Türkiye'yi ve henüz
iç kavga ve kargaşadan kurtulamayan Irak'ı, bu projesi-
nın süsü yapmaya, Ortadoğu ülkelenne "ömek ülke" ola-
rak sunmaya çalışıyor.
Türkiye'yi sürekli olarak Ortadoğu bataklığına çekme-
ye çalışan kimi sağcı yazar ve yorumcular da bu proje-
ye, ne olduğunu çok da iyi anlamadan, sanlıyor. ABD sa-
ğının bu girişimini, geçen yılın martında tıpkı Irak Savaşı
öncesinde Meclis'teki tezkere oylaması sırasmdayaptık-
lan gibi, "kaçınlmaması gereken bir büyük fırsat" olarak.
tanıtıyor. '
Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerince örnek alınması, çok
olumlu ve doğru bir tutum olabilir: ancak örnek alma, o
ülkelerin laiklik, demokrasi, kısaca yenileşme yanlısı top-
lumsal güçlerinin bileceği bir şeydir. Ne ABD'nin ne de
bir başka dış gücün bunu dayatmaya hakkı vardır; Tür-
kıye de böyle bir dayatmact, giderek baskıcı sürecin ara-
cı ya dataşeronu rolünü üstienmemelidır. Böyle birek yük,
Türkiye'yi, Irak bataklığından daha büyük ve derin bir be-;
lirsizliğe ıtebılır. Kaçınılması gereken budur.
yakup@metu.edu.tr
DÜNYA EKONOMİStNE BAKIŞ / ERGtN \TLDIZOĞLU LONDRA erginy tr.net
19 Maıfta Irak'ın kurtuluşunun
başlangıcının birinci yılını kutluyo-
ruz. insanhktarihinde böyle bir ba-
şanya, böyle haklı bir savaşa az
rastlanır. Bu büyük tarihsel olayın
hikâyesinin, gelecek kuşaklara
emanet edilmesine ben de katkı-
da bulunmak istiyorum.
HeTşeyTi/Ö^da
başladı
Her şey bir 11 Eylül sabahı, New
York'ta başladı. Masum kitleleri
hedef alan terorizme, o güne ka-
dar, yalnızcafilmlerde rastlıyorduk
ve her zaman son anda engelleni-
yordu. Ama o gün gerçek hayat,
sanatı bir yere kadar izledi, sonra
kendi meşum yoluna gitti. Dünya
uygarlığının öncüsü ülkenin bu en
büyük kentinde iki dev gökdeleni,
2 uçaklagerçekleştirilen korkak in-
tihar saldınlan sonucunda çöktü
ve 3000'den fazla insan öldü. Krt-
lesel terorizm artık günlükyaşamı-
mızın acı bir parçası olacaktı bir
süre için. Bu büyük suç diğer te-
rorıst eyiemler gibi bir polisiye olay
olarak ele alınabilirdi - bunu öne-
renler de oldu- ama olayın şiddeti
karşısında ABD yönetimi çok
önemli -şimdi çok doğru olduğu
anlaşılan- bir kararla karşısında ül-
kesi, devleti olmayan bir örgüt/öz-
ne olmasma aldırmadan, saldırıyı
bir savaş ilanı kabul ederek tero-
rizme karşı küresel bir savaş ilan
etti. Kimileri terorizmin özne değil
bir politik yöntem olduğunu, tero-
rizme karşı savaş açmanın uyuş-
turucu kullanımına karşı savaş aç-
maya benzediğini, sonu belli ola-
mayan bir maceraya girilmekte ol-
duğunu, bu süreçte demokratik
hak ve özgürlüklerin giderek orta-
dan kalkabileceğini söyleyerek
dikkatleri esas konuda, "iyilerte -
Bir Başarının Hikayesi
kötülerin" evrensel ve tarihsel sa-
vaşından saptırmaya çalışsalar da
Başkan -dini inançlanndan aldığı
güçle- bunlara aldırmadı. 11 Ey-
lül'ü yaptığı söylenen örgütün bu-
lunduğu ülkeye saldırdı.
Artık, uygarlığa düşman hıçbtr
örgüt, devlet kendini güvenlikte
hissetmeyecekti. Uygarlığın onay-
lamadığı yöne-
tim hemen
"haydut dev-
let", "başansız
devlet" ilan edi-
lerek, işgal edi-
lecek halkı kur-
tarılacaktı. Bu
yeni durumu
açıklığa ka-
vuşturmak için
Başkan, bir
"şerekseni"\\s-
tesi açıkladı. Bu
liste başlangıç-
ta, Iran, Irakis-
tan, Kuzey Ko-
re, Libya gibi
malum ülkelerden oluşuyordu
ama, Başkan Yardımcısı Che-
ney'nin çok haklı olarak altını çiz-
diği gibi, aslında bu ülkelerin sayı-
sını 65'e çıkarmak gerekiyordu.
Böyiece uygarlıktarihinin en bü-
yük uluslararası koalisyonu oluştu.
Gelecek kuşaklann, gururla anım-
sayacaklan gibi, bu koalisyon, tüm
kötülerin peşine düştü. Artık, uygar
devletlerin dışında kimsenin tero-
rizmi desteklemesine, kitle imha
silahlanna, nükleer bombaya sa-
hip olmasına izin verilmeyecekti.
işte bu koalisyon 19 Mart günü,
ğünü, uranyumla güçlendirilmiş bir
cruise füzesiyle bir kez daha kanrt-
ladı ve Irak rejiminin başını kesti.
Bu sırada koalisyonun zırhlı birlik-
leri, çoktan ülkeye girmişti; kendi-
lerini karşılamakiçin sokaklara dö-
külen, dans ederek, çocuklar gibi
sevinen Irak halkının arasından
hızla geçerek Bağdat'a ulaştı. Dü-
zeni, can gü-
venliğini, yaşa-
mın artık özgür
vemutlu bir bi-
çimde norma-
le dönmesint
sağladı.
Bir yıl sonra
geriye baktığı-
mızda gözleri-
miz hem ka-
maşıyor hem
de gururla
nemleniyor, biz
de bu büyük
insanlık mace-
rasının parçası
değil miyiz?
Mutlu ve umutlu
bir dünya
Gururluyuz çünkü bu büyük ba-
şan yalnızca Irakistan halkının kur-
tuluşuyia sınırlı kalmadı. Baskı al-
tında, yıllarca kapalı tutulduktan
sonra, Irak ekonomisinin hızla öz-
gürleşip yenilenmesiyle biriikte ge-
len yabancı sermaye (Başkan'ın
şirkerJerineönceliktanındı ama, li-
derliğin aldığıriskin,çabalannın bir
karşılığı olmalı değil mi?) ve her şe-
yi hızla özelleştiren yeni Irak yöne-
timi sayesinde ekonomi hızla bü-
uygarlığını ve teknolojik üstünlü- yüdü. Bu refartortamında Sünni,
Kürt, Şii halklar etnik kökenleriniı
unutup yeni bir Irak kimliği inşa/,
etmeye başladılar. Bu çevre ülke- •
leri de çok rahatlattı. Büyük Orta-
doğu'daki diğer ülkeler hızla IMF'
reformlannı, Soros Vakfı'nın öneri-!
lerini benimsemeye, bu arada di-'
renen rejimleri de değiştirmeye
başladılar. Bu görkemli demokra-'
si dalgası altında Israil-Filistin so-i
runu çözüldü. Şimdi bu iki devlet'
birbirlerinin yaralannı sanyor.
Petrol su gibi aktı; savaşın, eko-
nomik yeniden yapılanmanın tüm
maliyetini karşıladı. Başta ABD ol^
mak üzere, dünya ekonomisi bu
zenginlik, iyimseriik içinde yeni bir
atılımla büyümeye, küreselleşme-.
nin çarklan yeniden dönmeye baş-'
ladı. ABD yeniden imrenilecek ül-
ke haline geldi. Böylece, adaletin,
demokrasinin, hak ve hukukun
egemen olduğu bir dünya inşa et-
menin, bir "Yeni dünya düzeninin"
şansını yeniden yakaladık.
Artık herkes ekonomik işleriyle,
günlük yaşamıyla uğraşabilirdr,
Francis Fukuyama, ben deme-
miş miydim, işte tarihin sonu gel-
di, diye söyleniyordu ama hıçbiri-
miz, bunlan okumaya zahmet bile
etmedik. Evet, belki biraz heye-
canstz, yeknesak bir dünyada ya-
şayacaktık, her gün evden çıktık-
tan sonra merkezi bilgisayar siste-
miyie izlenecektik ama olsun, so-
nunda rahata ve huzura ermiştik.
Önemli olan da buydu.
Sizi bilmem ama, sizinkine pa-
ralel evrende bizim, bir yıllık başa-,
n hikâyemiz böyle? Şimdi ben bu
yazımı, Boston'daki yerel iç gü-
venlik örgütünün onayını aldıktan
sonra hemen gazeteye göndere-
ceğim. Hangi gazete mi dediniz?
Hangisine olacak? Ne, sizde hâlâ
birden çok gazete mi var?