23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S MART 2004 PAZAFJTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Soğan CHP Ankara anakıent beledıye başkan adayı Yılmaz Ateş'in gecekonduların yoğunlukta olduğu Hasköy'de yurttaşlarla yaptığı sohbetten tıir öykücük: Yılmaz Ateş, "DostJar" diye başlamış konuşmasına, "AKP iktıdan, sizi önce ekmeğe muhtaç ediyor, so nra da oy karşılığı ekmek dağıtıyor, size köle muamelesi yapıyo r..." Bir kadın, söylenenleri başıyla onaylayıp söze kanşmış: "Doğru söylüyorsun. Seçimden seçime patates, soğan dağıtıyorlar, sonra soyup soğana çeviriyoriar..." Uygarlık CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Uygar bir ülkede" diyor, "bir başbakan, bir maliye bakanı, kendilerini denetiminden kurtarmak için vergi affı yasası çıkarmaz". "Uygar bir ülkede " diyor Kılıçdaroğlu, "böyle bir skandal ortaya çıkarılırsa, her ikisi d e hemen o gün istifa ederler". Kılıçdaroğlu, küçük bir aynntıyı unutuyor: Uygar ülkeleri, uygsr insanlar yönetir... IŞIK KANSÜ Kobaydan sonra sıra bizde Saflara ve işbirlikçilere göre, ABD'nin "Büyük Ortadoğu Pro- yes/"(BOP), bölgeye "demokra- si" getirecek, "özgüriük" getire- cek, Türkiye de bu arada, proje- nin popstan, "model" ülkesi ola- cak... Model bellidir ve bu modelin kobayı şimdilik Irak'tır. Irak üze- rinde yapılacak operasyonun yan etkiterine bakarak gelecekte Tür- kiye'nin nasıl bir deneme tahta- sı haline getirileceğini de anlamak olasıdır. Kobay Irak'ta ne yapılmıştır? Geçen haftaAmerikan bayra- ğı altında "Geçici Idari Yasa" adıyla gerçekleştirilen estetik ameliyatla Irak'ın yüzü değiştiril- miştir Irak, üniter devletken "fe- deraldevlet" yapılmıştır. Irak, la- ik bir ülkeyken Geçici Idari Yasa ile "Islamın ülkenin resmi dini ve yasamanın da kaynaklanndan biri olduğu" kabul ettirilerek Is- lam devletine dönüştürülmüştür. Kobay Irak, Dr. Arnerikanştayn tarafından Büyük Ortadoğu Pro- jesi içinde başkalaştınlmış, me- tamorfoza uğratılmıştır. Sıra Türkiye'ye geliyor. Em- peryalist çıkariar karşısında ödün vermeye gelince hazır ola geçen AKP iktidannın yarattığı ortam, BOP "modeli"ni uygulamak için bulunmaz bir nimettir! Federalizme doğru at koştu- ran Kamu Yönetimi Temel Ka- nunTasansı'nı hazıriayanlandan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in "Cumhuriyeti islam- laştırma" savunucusu, Başba- kanlık müşavirierınden Prof. Dr. Bilal Eryılmaz'ın da "Osmanlı millet model"c\ olması hiç rast- lantı değildir! OUMJ!.. 6EÜY0RSUN' CHP'nin geçmişte aynı itçede kaymakamlık yapmış Etimesgut belediye başkan adayı Mesut Sankaya, Etimesgut halkının çözümlemesini yapmış, seçim kampanyasını ona göre yürütüyor: "Bir uçta, en temel insani ihtiyaçlannı bile karşılayamayan önemli bir Etimesgut havası töf/e var. Yoksullarımız, yoksulluğun kendilerine karşt kullanıldığını düşünüyorlar. Diğer uçta ise küttür düzeyi yüksek bir kitle var. Onlar da kültürel ve her türlü belediye hizmetinden yoksunlar. Bu kesim de kendilerinin böyle cezalandınldığını dûşünûyor." Sankaya, Etimesgutluların "içtenlikten uzak" adaylara tepkili olduğunu gözlemiş, iddialı konuşuyor "Etimesgut'ta seçimleri kazanacağız. Etimesgutlunun her şeyin farkında ve bilincinde olduğu açıkça ortada. Onlar kazanacaklar. Inanıyorum." CHP, elinde bulundurduğu Çankaya ve Yenimahalle'ye, 28 Mart'ta Etimesgut'u, Mamak'ı, Altındağ'ı eklerse hiç şaşırmamalı. Hava öyle çünkü... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUMARI YILMAZ ŞİPAL 'Sosyal Giivemlik Reformu'nun 5. Yılı: SSK Ust Sınır Aylıldarı Gösterge ve katsayı sisteminin uygulanması, Aralık 1999'da son bulrnuş ve SSK "aylık ve gelirlerine" Ocak 2000'den sonra TÜFE uygulamasına geçılmiştir. SSK yaşlılık aylıklannın gösterge ve katsayı sistemine gö- re hesaplanan "aylık ve geBrleriıı" üst sının, Aralık 1999'da 154 milyon 785 bin lirası "yaşlıhkayhğı'', 4 milyon 690 bin lirası da sosyal yardım zarnmı olarak, toplam 159 milyon 475 bin lira idi. 15 Nisan 1995'ten b u yama geçen 9 yıl süresince hiç zam görmeden ödenmekte olan 4 milyon 690 bin lira sosyal yar- dım zammı, TÜFE kapsamına alınmış olsaydı, Aralık 2003'te yüzde 281 zam görerek 13 milyon 185 bin lira arta- rak 17 milyon 875 bin liraya ulaşacaktı. Ocak 2000'de sosyal yardtm zammı dışında kalan aylık ve gelirlere, "bir önceki aya ait** TÜFE uygulanmaya başlamış- tır. Örneğin. Ocak 20O0 aylığına uygulanan ilk TÜFE sayı- sı olan yüzde 5.90 (binde ellî dokuz) bir önceki ay olan Ara- lık 1999'aaittir. Bakanlar Kurulu'nun "15.1.2003 tarihlive 2003/5146 sayı- h kararnamesinin eki" ile 5O6 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa- sı kapsamından emekli olanlara: "Ocak 2003 ayından itibaren gelir. aylık ve telafı edici öde- meierde yapılan artış toplamlanıu 75.000.000 liraya tamam- layacak şekilde sosyal destek. ödemesi" yapılmaya başlamış- tır. Sosyal destek ödemesi adlı ile ödenen bu avans, üst sınır- dan aylık alanlarca (Aralık 1 999'da geçerli olan Üst Göster- ge Tablosu 1. derece 10. lcademe \e 15.175 gösterge ile 12.000 katsayı ve yüzde 8 5 oran üzerinden hesaplanan) Ağustos 2003'te geri ödenmiş ve Eylül 2003"te TÜFE yeni- den devreye girmiştir. 28 Ocak 2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5073 sayılı Yasa ile: A) Sosyal Sigortalar Yasası, B) Tanm Işçileri Sosyal Sigortalar Yasası, OBağ-Kur Yasası, Dl Tanm Bağ-Kur Yasası'na göre: Aylık almakta olanlar- dan 2004 yılına sosyal destek ödemesinden borçlu girenle- rin borçlan silinmiştir. Aynca, Sosyal Destek Ödemesi Yapılmasına İlişkin Yasa uyannca "yapılan sosyal destek ödemesi tutarlan gelir ve ay- hldara eklenerek bulunacak gelirler ve (...) aylıklar ile telafi edki ödemeler", 2004 yılı O c a k ayı itibariyle hesaplanan ay- lık tutarlan, 2004 Ocak ayı ödleme döneminden itibaren yüz- de 10 (on) oranında, 2004 yılı Temmuz ayı ödeme dönemin- den itibaren de bir önceki aya göre yüzde 10 (on) oranında arunlmak suretiyle ödenmesâ" öngörülmüştür. Sosyal Güvenlik Reformu Yasasfnın, ilk üç yılı (2000- 2001 ve 2002) aylık ve gelirler TÜFE'ye göre. 4. yılı ise (2003 yılı). aylık ve gelirlerin bir bölümü yalnızca sosyal desiek ödemesine göre (alt sınır ve alt sınıra yakın olanlar), biı bölümü ise hem sosyal yardım ödemesine hem de TÜ- FE'ye göre hesaplanarak ödenmiştir. Sosyal Güvenlik Reformu "nun 5. yılı olan 2004'te ise ge- lir \e aylıklar. . Ocak - 30 Haziran arası S aylık dönem için, yüzde 10, 1 Temmuz - 31 Aralık 2004 arası 6 aylık dönem için de yüz- de .0 olmak üzere toplam yıLlık yüzde 20 (kümülatif olarak yüzde yirmi bir) zamlı olarak ödenecektir. 3u venlere göre 31 Aralık 1999 ile 31 Aralık 2004 arası 5 .ıllık dönem için SSK, e a çok (tavan) aylıklann "seyir defierT: $K Üst Soıır Ayhğı (31 Arahk 1999-31 Arahk 2004 Dönemi) (Bin TL) 5i*k S l Uüğı 3 -jahk 1<W) 3 ..Tİık 2000 3 .jalıK2OOI 3 nhk 2002 3 '--alık 2&03 ! a5XH ];-jnuz2004 3 vihk 2(104 :'• k Artış %85 \ aşhlık A>tığı 154-85 222.40" F2 126 4% 78" 589 TÜ Wt<%6 "13 863 "13.863 5><).0"!ı S.Yardına Zammı 4 690 4 690 4 690 4 690 4 6<>0 4 690 4690 4.690 0 Toplam A\lık 159 4"5 222 40" 3"68I6 495 4"? 594.66'' 653 656 "18.553 "18.553 559.0"S A1I15 TL. 0 62 «32 154.409 118.661 99 182 58 W 64 89" lı 559 ıPg \ ıllık °o "oO.OO %39.46 0 «69.43 V.I.49 V0.02 % [ ).92 %9.93 %0.00 »İ350.57 Ppotokol Türk-lş, hükümet ile 22 Temmuz 2003'te toplusözleşmelerle ilgili bir protokol imzalamıştı. Protokolün 7. maddesi şöyleydi: "Hükümet, özelleştirme nedeniyle işten çıkanlan ve emekliliğine hak kazanamamış işçilerin uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlanna yerteştirilebilmesi için gerekli yasal düzenlemeyi yerine getirecektir." Aradan 8 ay geçmiş. Protokol kâğıtta kalmış. SEKA'dan, Petrol Ofısi'nden, ÇİTOSAN'DAN, ORÜS'ten, limanlardan ve birçok özelleştirilmiş kurumdan çıkanlan yaklaşık 3 bin 600 işçi ortada... Protokol uyannca kamu kurum ve kuruluşlanna yerleştirilmesi gereken işçilerin bir bölümü her gün Türk-lş Genel Merkezi'nde bekleşiyorlar. Türk-iş yöneticileri de her gün bekleşen işçilerin önlerinden geçip gidıyoriar. İknaMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Başına türban takanla kafayı türbana takanlann birbirini ikna etmesi gerekir" demiş. Anlaşılan, öncelikle Hüseyin Çelik ve eşi Şahsenem Çelik birbiıierini ikna edecekler... KtM KİME DUM DU1VIA BEHÎÇAK behicak'n turk.net HARBİ SEMİH POROY semihporoyia yahoo.com BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇÎ bulutbebek'! hotmail.com TARİHTE BUGÜIV MIMTAZ ARIKA* "BESSEMER ARMUDU " 15Mart mcw.mumtas-arikan.com SirHenry Betsemer leSS'oe 8UGÛH, ÜHLÛ İN6İIİ2. **VCİr VCMÜHCMOISİ &ESSEM£X,8S HHŞtNDA LONORA'M ÖLtH/. K/&/U £Al0tÇt SiRASlNDA,MYAMIIUJ 7BP/VAMLULA8I YAPMAY* Gİgi- $ || YETİ DE PÜŞÛREN 8İB AYG/r İÇJN ÇAUÇMAyA 8AŞLA- 'j M/ÇT7. V4PT/6/ VEUİ POVVM (g££££M0? ARMUDU) E86İTİLEN D£MİKE/\tJTAU HAV* ÜFLENİYOG, ÇOK KALİ- TEU OLAtASA DA Ç£ÜK ÛGETİÜY&ZOU.EL&E EOfLEN ÇEÜ6İN Kie/L&ANU&Nf AZAUMAK İÇİN,DAHA SON&- LMl,fQSfORSU2 FİÜZ KULLAN/LOL. SONUÇ BAŞARlUY- Üİ f YĞNTEMLE,ÜHETİM A$A- MA GÖSTEGU.ÇELfK rAPIMI,AHmK tOJÇÜK,, PÖKÜM ATeLYELBRİNDEN ÇIK/P, PE.V &R x ENDÛSTRİ DUHUMUNA GUH ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 498 Karar No: 2003.1079 Davacı S.S. Rima Kent Konut ve Arsa Yapı Kooperatifı Başkanlığı \ekili tarafından davalı Özpmar Inşaat Tes. Tic. Ltd. Şti ve da\aya da- hil edilenler, Kardelen lnş. Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti.. Ahmet Doğan ve Ömer Banş aleyhine açılan satış ışlemine aıt haksız icra tasarruftı- nun iptali davasında, 1- Davacı tarafın açmış bulunduğu davanin tapu ıptalı ve tescil davası nıteliğinde bir dava olması nedeniyle bu davaya bakma yetkisı de gaynmenkulün bulunduğu yer olan Kuşadası olması itibanyla mahkememizin yetkisizliğıne. verilen yetkisızlik karan ke- sinleşip müddeti ıçınde müracaat edildiğinde yetkili ve göre\li olan Kuşadası Nöbetçi Aslıye Hukuk Mahkemesıne gönderılmesine, 2- Bu davaya ilişkin esas defterinın beyanlar hanesine yetkisizlik karan verildiğine ilişkin şerh verilmesine, 3- Davalılardan Ömer Banş vekili her ne kadar mahkememızce verilmiş bulunan ihtiyati tedbir karannın kaldınlmasmı ıstemiş ise de açılan dava yukanda da belirtildiği gibi nite- lik itibanyla dava konusu gaynmenkulün tapusunun iptali ve tescıline yönelık olduğu. TOrümekte olan davanın da\^cı yaranna sonuçlanması halinde bu nitelikte bir karar \enleceğı için dava dosyasının göndenldiği mahkeme hâkimliğince tedbinn devamına veya kaldınlmasına ka- rar verme hakkı ve teminat isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla mahkememizce da\a konusu taşınmazın tapu kaydına konulmuş bulunan ih- tiyati tedbir karannın devamına, 4- Harç ve masraflann yetkili mahkemece nazara alınmasına. 5- Davalı Ömer Banş kendısinı \ekille temsil ettirdiğinden 200.000.000.-TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalıya \erilmesine karar verildiğinden, tşbu ilanın yayımlan- dığı tarihten 15 gün sonra tebliğ etmiş sayılacağından ilan tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karan temyiz etmediğiniz tak- dirde hükmün kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 09.03.2004 İlan olunacak davalılar: I- Özpınar tnş. Tes. Tic. Ltd. Şti.2- Kardelen lnş. Mal. San. \e Tic. Ltd. Şti. Basm. 10739 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU 'No pasaran!' Önceki gün "Star", 12 milyon Ispanyolu yağmur al- tında sokaklara döken yürüyüş için "Teröre işte böy- le cevap veriliıi" manşetini kullanmış, attına daşu söz- leri ilave etmiş: "Oysa 15-20 Kasım saldınlannın ar-. dından Istanbullular korkuyla eve kapandı..." Istanbul'daki saldınlar sırasında Italya'daydım. Bom- balara sivil toplumun verdiği tepkiyi araştıran italyan' medyası, Taksim'deki "teröre hayır" mitingini ilgiyle iz- • lemiş, ancak cılız bulmuştu. Bunu "Türk demokrasi- sinin henüz olgunlaşmamış olmasına" yoran gazete- ciler, farklı gruplann yürüyüş sırasında attığı karşıt slo- ganlan da hanemize birer "eksi" olarak yazdılar. Istanbul ve Madridlilerin teröre verdiği tepki gerçek- ten de çok çarpıcı biçimde farklı. Sıcağı sıcağına "top- lu halde" sokaklara dökülmekten kaçınan Istanbullu- lar, birkaç gün değil birkaç saat içinde, yaşamlanna kaldıklan yerden devam etmekte beis görmemişti hal- • buki. Bunu da çok net hatıriıyorum. Saldınlann ardından Istanbul'a doluşan yabancı medya sürekli bombala- nn patladıgı semtlerdeki esnafı gösteriyor. etrafı hemen silip süpürmelerine; cam, çerçeve, vitrin kınklannıtop- layıp hiçbir şey olmamış gibi işlerinin başına dönme- lerine hayret ediyordu. Birkaç gün sonra Istanbul'a dön- düğümde. Beyoğlu'nda karşılaştığım manzara beni de sarsmıştı. Insanlarda bir moral bozukluğu hissediliyor- du, ama "korku". "şok" ve "yas"ı üzerlerinden atmış gibiydiler. "Korkunun ecele faydasıyok" kaderciliğiy- le herkes hemen eski tas eski hamam hayatlanna ge- ri dönmüştü. Aramızdaki en büyükfark bu: Madridlilerin tepkisin- de böyle bir "kadercilik" yok. Bizim gibi sürekli "teh- dit" ve "fer)///ce"duygusu ileyaşamadıklan için "Atoc- ha katliamı"n\, New York'lulann 11 Eylül sonrasında yaptıklan gibi bundan böyle kolektif bir "yasla" ana- cak Ispanyollar. "Atocha" istasyonuna koca koca "11 Mart'ta burada 200 kişi öldü" plaketleri asıp orayı bir. "groundzero"anıtınadönüştürecekler. Saglık perso- ' nelinin yakasından bayraklara dek asılan siyah kurde- leler asla es geçilmeyecek bir "yas ritüelinin" işareti. 'Erdoğan resimde niye yok?' "Korkuya" verdiğimiz tepki de farklı. Biz "toplu tep- ki" vermekten. "toplu haldesokağa çıkmaktan"kor- kuyoruz. Ama günlük yaşamımıza hiçbir şey olma- mışçasına, korkusuzca devam edebiliyoruz. Ispan- yollar günlük hayatlannda çok derin bir "travma" ya- şıyor, ancak buna el ele meydan okuyorlar. Milyonlar- ca Ispanyolu sokağa döken her şeyden önce bu "kor- kuya karşt birlik olmak" duygusu... Oktay Ekşi dün "Ispanya'da Kaçan Fırsat" başlığı altında, Aznar, Raffarin, Berlusconi ve Prodi'nin ka- tıldığı yürüyüşe neden Tayyip Erdoğan ın katılmadı- ğını soruyordu. "O resmin içinde Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan da olsaydı, kötü mü olurdu" diyor Ek-' şi. Oktay Bey "kaçan fırsata" üzülmüş. Asıl soru şu olmalıydı: "Erdoğan ve Baykal, 15-20 Kasım saldınlannın ardından niye böyle biryürüyüşün , başını çekmedi?" Başbakan Erdoğan, böyle bir inisi- yatif almış olsaydı eğer, hem saldınlann ardından Is- tanbul'a koşan ıngiliz Dışişleri Bakanı Stravv ve diğer Avrupalı liderlerin katılımı sağlanabilir hem de toplu-, mun sivil inisiyatif cesareti güçlendirilebilirdi. Kendi ül- kesinde resme girmeyen bir başbakan, başka bir ül- kede resme girse ne olur, girmese ne olur... Cuma akşamı milyonlarca şemsiye altında yürüyen Madridlilerin arasına yalnız ispanyol siyasi sınıfı değil, ilk kez kraliyet ailesi de katılmıştı. Prenses Elena, Pren- ses Cristina ve Prens Felipe el ele Ispanyollann, "Bu-' gün yağmuryağmıyor, Madrid ağlıyor!" çığlığına ka- tıldılar. Terörün kanlı eline karşı beyaza boyanmış el- lerini havaya kaldıran İspanyol halkı da "El pueblo unido, jamas sera vencido"... (Birteşmiş bir halk asla bölünmez): "No pasaran!" (Onlara geçit vermeyece- ğizj gibi iç savaş günlerinden kalma sloganlar attı. Uç yıllık iç savaş ve kırk yıllık bir dikta deneyimi ya- şayan Ispanyollar, bugün vardıklan demokrasi düze- yini yalnız AB'ye değil, büyük mücadelelere borçlular. Tarih karşısında birey olarak etkisiz kalacaklannı, ama "toplu halde" çok şey değiştirebileceklerini biliyoriar. Bu yüzden de demokrasiyi tehdit eden her olayda so- kaklara dökülüyortar.. Yalnızteröre değil "askehmüdahale tehdidine" kar- şı da vaktiyle bunu yaptılar. Orta yaş kuşağı bilir." 1982'de askerter meclisi basmış, Madrid'de bir dar- be teşebbüsü yaşanmıştı. Ertesi gün bütün Ispanya. ellerinde, "Biz demokratik anayasadan yanayız!" pan- kartlarıyla sokaklara aktı. Ve yürüdü. Cuma akşamı yürüdükleri gibi... BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Leonardo da Vinci nın ünlü tablosu "Mona Li- sa'nın bir başka adı. 2/ Bir düşünce ya da karara 6 karşı çıkma... Yabancı. 3/ Parlak kırmı- zı renkte bir süstaşı... De- ğerli kâğıt ve tahvil alışverişi yapılan yer. 4/Klavyeli bir çalgı. 5/Ükelbenlik...Müs- tahkem yer... Kur- nazlığa aklı ermeyen. kolaylıkla kandınla- bilen. 6/ Yanşlar ve koşullar için özel ola- 8 rak düzenlenmiş 9 yer... Aşık, vurgun, tutkun. 7/Güney Amerika'da- yaşayan bir maymun. 8/Azarlama, serzeniş... llaç. 9/Afrika'da bir ırmak... El sıkışma. -> YUKARIDAN AŞAĞIY4: * 1/ "GüHver'in Gezfleri" adlı romandaki cüceler ül- - kesinin adı. II Soyundan gelinen kimse... Kara- deniz Bölgesi'nin dağlık kesimlerinde görülen dağınık kırsal yerleşme tipi. 3/ Kadınlann bluz üze- rine giydikleri yelek... "Sun sâgan — bana mes- tâne desinler Uslanmadı gitti gör o divâne de- sinler" (Şeyhülislam Yahya). 4/ "Cezmi —": At- -• letimiz... Kaza ya da başka bir olayı karadakile-» re bildirmek için gemilerden denize salınan içi mek- tuplu şişe. 5/Mezar... Kâfi gelmeyen. 6/Ağırko- kulu bir gaz... Erden çavuşa kadar olan askerlere verilen ad. 7/Devletle ilgili olan. 8/Sank... ilave. * 9/Bir nota... Av köpeğinin gizlendiği yerden avi'- gözetlemesi. '•%
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle