Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S MART 2004 PAZAFJTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Soğan
CHP Ankara anakıent
beledıye başkan adayı
Yılmaz Ateş'in
gecekonduların
yoğunlukta olduğu
Hasköy'de yurttaşlarla
yaptığı sohbetten tıir
öykücük:
Yılmaz Ateş, "DostJar"
diye başlamış
konuşmasına, "AKP
iktıdan, sizi önce ekmeğe
muhtaç ediyor, so nra da
oy karşılığı ekmek
dağıtıyor, size köle
muamelesi yapıyo r..."
Bir kadın, söylenenleri
başıyla onaylayıp söze
kanşmış:
"Doğru söylüyorsun.
Seçimden seçime
patates, soğan
dağıtıyorlar, sonra soyup
soğana çeviriyoriar..."
Uygarlık
CHP Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, "Uygar bir
ülkede" diyor, "bir
başbakan, bir maliye
bakanı, kendilerini
denetiminden kurtarmak
için vergi affı yasası
çıkarmaz".
"Uygar bir ülkede "
diyor Kılıçdaroğlu, "böyle
bir skandal ortaya
çıkarılırsa, her ikisi d e
hemen o gün istifa
ederler".
Kılıçdaroğlu, küçük bir
aynntıyı unutuyor:
Uygar ülkeleri, uygsr
insanlar yönetir...
IŞIK KANSÜ
Kobaydan sonra sıra bizde
Saflara ve işbirlikçilere göre,
ABD'nin "Büyük Ortadoğu Pro-
yes/"(BOP), bölgeye "demokra-
si" getirecek, "özgüriük" getire-
cek, Türkiye de bu arada, proje-
nin popstan, "model" ülkesi ola-
cak...
Model bellidir ve bu modelin
kobayı şimdilik Irak'tır. Irak üze-
rinde yapılacak operasyonun yan
etkiterine bakarak gelecekte Tür-
kiye'nin nasıl bir deneme tahta-
sı haline getirileceğini de anlamak
olasıdır.
Kobay Irak'ta ne yapılmıştır?
Geçen haftaAmerikan bayra-
ğı altında "Geçici Idari Yasa"
adıyla gerçekleştirilen estetik
ameliyatla Irak'ın yüzü değiştiril-
miştir Irak, üniter devletken "fe-
deraldevlet" yapılmıştır. Irak, la-
ik bir ülkeyken Geçici Idari Yasa
ile "Islamın ülkenin resmi dini ve
yasamanın da kaynaklanndan
biri olduğu" kabul ettirilerek Is-
lam devletine dönüştürülmüştür.
Kobay Irak, Dr. Arnerikanştayn
tarafından Büyük Ortadoğu Pro-
jesi içinde başkalaştınlmış, me-
tamorfoza uğratılmıştır.
Sıra Türkiye'ye geliyor. Em-
peryalist çıkariar karşısında ödün
vermeye gelince hazır ola geçen
AKP iktidannın yarattığı ortam,
BOP "modeli"ni uygulamak için
bulunmaz bir nimettir!
Federalizme doğru at koştu-
ran Kamu Yönetimi Temel Ka-
nunTasansı'nı hazıriayanlandan
Başbakanlık Müsteşarı Ömer
Dinçer'in "Cumhuriyeti islam-
laştırma" savunucusu, Başba-
kanlık müşavirierınden Prof. Dr.
Bilal Eryılmaz'ın da "Osmanlı
millet model"c\ olması hiç rast-
lantı değildir!
OUMJ!..
6EÜY0RSUN'
CHP'nin geçmişte aynı
itçede kaymakamlık
yapmış Etimesgut belediye
başkan adayı Mesut
Sankaya, Etimesgut
halkının çözümlemesini
yapmış, seçim
kampanyasını ona göre
yürütüyor:
"Bir uçta, en temel insani
ihtiyaçlannı bile
karşılayamayan önemli bir
Etimesgut havası
töf/e var. Yoksullarımız,
yoksulluğun kendilerine
karşt kullanıldığını
düşünüyorlar.
Diğer uçta ise küttür
düzeyi yüksek bir kitle var.
Onlar da kültürel ve her
türlü belediye hizmetinden
yoksunlar. Bu kesim de
kendilerinin böyle
cezalandınldığını
dûşünûyor." Sankaya,
Etimesgutluların
"içtenlikten uzak" adaylara
tepkili olduğunu gözlemiş,
iddialı konuşuyor
"Etimesgut'ta seçimleri
kazanacağız.
Etimesgutlunun her şeyin
farkında ve bilincinde
olduğu açıkça ortada.
Onlar kazanacaklar.
Inanıyorum."
CHP, elinde bulundurduğu
Çankaya ve
Yenimahalle'ye, 28 Mart'ta
Etimesgut'u, Mamak'ı,
Altındağ'ı eklerse hiç
şaşırmamalı. Hava öyle
çünkü...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUMARI
YILMAZ ŞİPAL
'Sosyal Giivemlik
Reformu'nun 5. Yılı: SSK
Ust Sınır Aylıldarı
Gösterge ve katsayı sisteminin uygulanması, Aralık
1999'da son bulrnuş ve SSK "aylık ve gelirlerine" Ocak
2000'den sonra TÜFE uygulamasına geçılmiştir.
SSK yaşlılık aylıklannın gösterge ve katsayı sistemine gö-
re hesaplanan "aylık ve geBrleriıı" üst sının, Aralık 1999'da
154 milyon 785 bin lirası "yaşlıhkayhğı'', 4 milyon 690 bin
lirası da sosyal yardım zarnmı olarak, toplam 159 milyon
475 bin lira idi.
15 Nisan 1995'ten b u yama geçen 9 yıl süresince hiç zam
görmeden ödenmekte olan 4 milyon 690 bin lira sosyal yar-
dım zammı, TÜFE kapsamına alınmış olsaydı, Aralık
2003'te yüzde 281 zam görerek 13 milyon 185 bin lira arta-
rak 17 milyon 875 bin liraya ulaşacaktı.
Ocak 2000'de sosyal yardtm zammı dışında kalan aylık ve
gelirlere, "bir önceki aya ait** TÜFE uygulanmaya başlamış-
tır. Örneğin. Ocak 20O0 aylığına uygulanan ilk TÜFE sayı-
sı olan yüzde 5.90 (binde ellî dokuz) bir önceki ay olan Ara-
lık 1999'aaittir.
Bakanlar Kurulu'nun "15.1.2003 tarihlive 2003/5146 sayı-
h kararnamesinin eki" ile 5O6 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa-
sı kapsamından emekli olanlara:
"Ocak 2003 ayından itibaren gelir. aylık ve telafı edici öde-
meierde yapılan artış toplamlanıu 75.000.000 liraya tamam-
layacak şekilde sosyal destek. ödemesi" yapılmaya başlamış-
tır. Sosyal destek ödemesi adlı ile ödenen bu avans, üst sınır-
dan aylık alanlarca (Aralık 1 999'da geçerli olan Üst Göster-
ge Tablosu 1. derece 10. lcademe \e 15.175 gösterge ile
12.000 katsayı ve yüzde 8 5 oran üzerinden hesaplanan)
Ağustos 2003'te geri ödenmiş ve Eylül 2003"te TÜFE yeni-
den devreye girmiştir.
28 Ocak 2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5073
sayılı Yasa ile:
A) Sosyal Sigortalar Yasası,
B) Tanm Işçileri Sosyal Sigortalar Yasası,
OBağ-Kur Yasası,
Dl Tanm Bağ-Kur Yasası'na göre: Aylık almakta olanlar-
dan 2004 yılına sosyal destek ödemesinden borçlu girenle-
rin borçlan silinmiştir.
Aynca, Sosyal Destek Ödemesi Yapılmasına İlişkin Yasa
uyannca "yapılan sosyal destek ödemesi tutarlan gelir ve ay-
hldara eklenerek bulunacak gelirler ve (...) aylıklar ile telafi
edki ödemeler", 2004 yılı O c a k ayı itibariyle hesaplanan ay-
lık tutarlan, 2004 Ocak ayı ödleme döneminden itibaren yüz-
de 10 (on) oranında, 2004 yılı Temmuz ayı ödeme dönemin-
den itibaren de bir önceki aya göre yüzde 10 (on) oranında
arunlmak suretiyle ödenmesâ" öngörülmüştür.
Sosyal Güvenlik Reformu Yasasfnın, ilk üç yılı (2000-
2001 ve 2002) aylık ve gelirler TÜFE'ye göre. 4. yılı ise
(2003 yılı). aylık ve gelirlerin bir bölümü yalnızca sosyal
desiek ödemesine göre (alt sınır ve alt sınıra yakın olanlar),
biı bölümü ise hem sosyal yardım ödemesine hem de TÜ-
FE'ye göre hesaplanarak ödenmiştir.
Sosyal Güvenlik Reformu "nun 5. yılı olan 2004'te ise ge-
lir \e aylıklar.
. Ocak - 30 Haziran arası S aylık dönem için, yüzde 10, 1
Temmuz - 31 Aralık 2004 arası 6 aylık dönem için de yüz-
de .0 olmak üzere toplam yıLlık yüzde 20 (kümülatif olarak
yüzde yirmi bir) zamlı olarak ödenecektir.
3u venlere göre 31 Aralık 1999 ile 31 Aralık 2004 arası
5 .ıllık dönem için SSK, e a çok (tavan) aylıklann "seyir
defierT:
$K Üst Soıır Ayhğı (31 Arahk 1999-31 Arahk 2004 Dönemi) (Bin TL)
5i*k
S l Uüğı
3 -jahk 1<W)
3 ..Tİık 2000
3 .jalıK2OOI
3 nhk 2002
3 '--alık 2&03
! a5XH
];-jnuz2004
3 vihk 2(104
:'• k Artış
%85 \ aşhlık
A>tığı
154-85
222.40"
F2 126
4% 78"
589 TÜ
Wt<%6
"13 863
"13.863
5><).0"!ı
S.Yardına
Zammı
4 690
4 690
4 690
4 690
4 6<>0
4 690
4690
4.690
0
Toplam
A\lık
159 4"5
222 40"
3"68I6
495 4"?
594.66''
653 656
"18.553
"18.553
559.0"S
A1I15
TL.
0
62 «32
154.409
118.661
99 182
58 W
64 89"
lı
559 ıPg
\ ıllık °o
"oO.OO
%39.46
0
«69.43
V.I.49
V0.02
%
[
).92
%9.93
%0.00
»İ350.57
Ppotokol
Türk-lş, hükümet ile 22
Temmuz 2003'te
toplusözleşmelerle ilgili bir
protokol imzalamıştı.
Protokolün 7. maddesi
şöyleydi:
"Hükümet, özelleştirme
nedeniyle işten çıkanlan ve
emekliliğine hak
kazanamamış işçilerin uygun
görülen kamu kurum ve
kuruluşlanna
yerteştirilebilmesi için
gerekli yasal düzenlemeyi
yerine getirecektir."
Aradan 8 ay geçmiş.
Protokol kâğıtta kalmış.
SEKA'dan, Petrol Ofısi'nden,
ÇİTOSAN'DAN,
ORÜS'ten, limanlardan ve
birçok özelleştirilmiş
kurumdan çıkanlan
yaklaşık 3 bin 600
işçi ortada...
Protokol uyannca kamu
kurum ve kuruluşlanna
yerleştirilmesi gereken
işçilerin bir bölümü her gün
Türk-lş Genel Merkezi'nde
bekleşiyorlar. Türk-iş
yöneticileri de her gün
bekleşen işçilerin önlerinden
geçip gidıyoriar.
İknaMilli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, "Başına türban
takanla kafayı türbana
takanlann birbirini ikna
etmesi gerekir" demiş.
Anlaşılan, öncelikle
Hüseyin Çelik ve eşi
Şahsenem Çelik birbiıierini
ikna edecekler...
KtM KİME DUM DU1VIA BEHÎÇAK behicak'n turk.net
HARBİ SEMİH POROY semihporoyia yahoo.com
BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇÎ bulutbebek'! hotmail.com
TARİHTE BUGÜIV MIMTAZ ARIKA*
"BESSEMER ARMUDU "
15Mart mcw.mumtas-arikan.com
SirHenry
Betsemer
leSS'oe 8UGÛH, ÜHLÛ İN6İIİ2. **VCİr VCMÜHCMOISİ
&ESSEM£X,8S HHŞtNDA LONORA'M ÖLtH/. K/&/U £Al0tÇt
SiRASlNDA,MYAMIIUJ 7BP/VAMLULA8I YAPMAY* Gİgi-
$ ||
YETİ DE PÜŞÛREN 8İB AYG/r İÇJN ÇAUÇMAyA 8AŞLA- 'j
M/ÇT7. V4PT/6/ VEUİ POVVM (g££££M0? ARMUDU)
E86İTİLEN D£MİKE/\tJTAU HAV* ÜFLENİYOG, ÇOK KALİ-
TEU OLAtASA DA Ç£ÜK ÛGETİÜY&ZOU.EL&E EOfLEN
ÇEÜ6İN Kie/L&ANU&Nf AZAUMAK İÇİN,DAHA SON&-
LMl,fQSfORSU2 FİÜZ KULLAN/LOL. SONUÇ BAŞARlUY-
Üİ
f YĞNTEMLE,ÜHETİM A$A-
MA GÖSTEGU.ÇELfK rAPIMI,AHmK tOJÇÜK,,
PÖKÜM ATeLYELBRİNDEN ÇIK/P, PE.V &R x
ENDÛSTRİ DUHUMUNA GUH
ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2003 498 Karar No: 2003.1079
Davacı S.S. Rima Kent Konut ve Arsa Yapı Kooperatifı Başkanlığı \ekili tarafından davalı Özpmar Inşaat Tes. Tic. Ltd. Şti ve da\aya da-
hil edilenler, Kardelen lnş. Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti.. Ahmet Doğan ve Ömer Banş aleyhine açılan satış ışlemine aıt haksız icra tasarruftı-
nun iptali davasında, 1- Davacı tarafın açmış bulunduğu davanin tapu ıptalı ve tescil davası nıteliğinde bir dava olması nedeniyle bu davaya
bakma yetkisı de gaynmenkulün bulunduğu yer olan Kuşadası olması itibanyla mahkememizin yetkisizliğıne. verilen yetkisızlik karan ke-
sinleşip müddeti ıçınde müracaat edildiğinde yetkili ve göre\li olan Kuşadası Nöbetçi Aslıye Hukuk Mahkemesıne gönderılmesine, 2- Bu
davaya ilişkin esas defterinın beyanlar hanesine yetkisizlik karan verildiğine ilişkin şerh verilmesine, 3- Davalılardan Ömer Banş vekili her
ne kadar mahkememızce verilmiş bulunan ihtiyati tedbir karannın kaldınlmasmı ıstemiş ise de açılan dava yukanda da belirtildiği gibi nite-
lik itibanyla dava konusu gaynmenkulün tapusunun iptali ve tescıline yönelık olduğu. TOrümekte olan davanın da\^cı yaranna sonuçlanması
halinde bu nitelikte bir karar \enleceğı için dava dosyasının göndenldiği mahkeme hâkimliğince tedbinn devamına veya kaldınlmasına ka-
rar verme hakkı ve teminat isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla mahkememizce da\a konusu taşınmazın tapu kaydına konulmuş bulunan ih-
tiyati tedbir karannın devamına, 4- Harç ve masraflann yetkili mahkemece nazara alınmasına. 5- Davalı Ömer Banş kendısinı \ekille temsil
ettirdiğinden 200.000.000.-TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalıya \erilmesine karar verildiğinden, tşbu ilanın yayımlan-
dığı tarihten 15 gün sonra tebliğ etmiş sayılacağından ilan tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karan temyiz etmediğiniz tak-
dirde hükmün kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 09.03.2004
İlan olunacak davalılar: I- Özpınar tnş. Tes. Tic. Ltd. Şti.2- Kardelen lnş. Mal. San. \e Tic. Ltd. Şti. Basm. 10739
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
'No pasaran!'
Önceki gün "Star", 12 milyon Ispanyolu yağmur al-
tında sokaklara döken yürüyüş için "Teröre işte böy-
le cevap veriliıi" manşetini kullanmış, attına daşu söz-
leri ilave etmiş: "Oysa 15-20 Kasım saldınlannın ar-.
dından Istanbullular korkuyla eve kapandı..."
Istanbul'daki saldınlar sırasında Italya'daydım. Bom-
balara sivil toplumun verdiği tepkiyi araştıran italyan'
medyası, Taksim'deki "teröre hayır" mitingini ilgiyle iz- •
lemiş, ancak cılız bulmuştu. Bunu "Türk demokrasi-
sinin henüz olgunlaşmamış olmasına" yoran gazete-
ciler, farklı gruplann yürüyüş sırasında attığı karşıt slo-
ganlan da hanemize birer "eksi" olarak yazdılar.
Istanbul ve Madridlilerin teröre verdiği tepki gerçek-
ten de çok çarpıcı biçimde farklı. Sıcağı sıcağına "top-
lu halde" sokaklara dökülmekten kaçınan Istanbullu-
lar, birkaç gün değil birkaç saat içinde, yaşamlanna
kaldıklan yerden devam etmekte beis görmemişti hal- •
buki.
Bunu da çok net hatıriıyorum. Saldınlann ardından
Istanbul'a doluşan yabancı medya sürekli bombala-
nn patladıgı semtlerdeki esnafı gösteriyor. etrafı hemen
silip süpürmelerine; cam, çerçeve, vitrin kınklannıtop-
layıp hiçbir şey olmamış gibi işlerinin başına dönme-
lerine hayret ediyordu. Birkaç gün sonra Istanbul'a dön-
düğümde. Beyoğlu'nda karşılaştığım manzara beni de
sarsmıştı. Insanlarda bir moral bozukluğu hissediliyor-
du, ama "korku". "şok" ve "yas"ı üzerlerinden atmış
gibiydiler. "Korkunun ecele faydasıyok" kaderciliğiy-
le herkes hemen eski tas eski hamam hayatlanna ge-
ri dönmüştü.
Aramızdaki en büyükfark bu: Madridlilerin tepkisin-
de böyle bir "kadercilik" yok. Bizim gibi sürekli "teh-
dit" ve "fer)///ce"duygusu ileyaşamadıklan için "Atoc-
ha katliamı"n\, New York'lulann 11 Eylül sonrasında
yaptıklan gibi bundan böyle kolektif bir "yasla" ana-
cak Ispanyollar. "Atocha" istasyonuna koca koca "11
Mart'ta burada 200 kişi öldü" plaketleri asıp orayı bir.
"groundzero"anıtınadönüştürecekler. Saglık perso- '
nelinin yakasından bayraklara dek asılan siyah kurde-
leler asla es geçilmeyecek bir "yas ritüelinin" işareti.
'Erdoğan resimde niye yok?'
"Korkuya" verdiğimiz tepki de farklı. Biz "toplu tep-
ki" vermekten. "toplu haldesokağa çıkmaktan"kor-
kuyoruz. Ama günlük yaşamımıza hiçbir şey olma-
mışçasına, korkusuzca devam edebiliyoruz. Ispan-
yollar günlük hayatlannda çok derin bir "travma" ya-
şıyor, ancak buna el ele meydan okuyorlar. Milyonlar-
ca Ispanyolu sokağa döken her şeyden önce bu "kor-
kuya karşt birlik olmak" duygusu...
Oktay Ekşi dün "Ispanya'da Kaçan Fırsat" başlığı
altında, Aznar, Raffarin, Berlusconi ve Prodi'nin ka-
tıldığı yürüyüşe neden Tayyip Erdoğan ın katılmadı-
ğını soruyordu. "O resmin içinde Türkiye Başbakanı
Tayyip Erdoğan da olsaydı, kötü mü olurdu" diyor Ek-'
şi. Oktay Bey "kaçan fırsata" üzülmüş.
Asıl soru şu olmalıydı: "Erdoğan ve Baykal, 15-20
Kasım saldınlannın ardından niye böyle biryürüyüşün ,
başını çekmedi?" Başbakan Erdoğan, böyle bir inisi-
yatif almış olsaydı eğer, hem saldınlann ardından Is-
tanbul'a koşan ıngiliz Dışişleri Bakanı Stravv ve diğer
Avrupalı liderlerin katılımı sağlanabilir hem de toplu-,
mun sivil inisiyatif cesareti güçlendirilebilirdi. Kendi ül-
kesinde resme girmeyen bir başbakan, başka bir ül-
kede resme girse ne olur, girmese ne olur...
Cuma akşamı milyonlarca şemsiye altında yürüyen
Madridlilerin arasına yalnız ispanyol siyasi sınıfı değil,
ilk kez kraliyet ailesi de katılmıştı. Prenses Elena, Pren-
ses Cristina ve Prens Felipe el ele Ispanyollann, "Bu-'
gün yağmuryağmıyor, Madrid ağlıyor!" çığlığına ka-
tıldılar. Terörün kanlı eline karşı beyaza boyanmış el-
lerini havaya kaldıran İspanyol halkı da "El pueblo
unido, jamas sera vencido"... (Birteşmiş bir halk asla
bölünmez): "No pasaran!" (Onlara geçit vermeyece-
ğizj gibi iç savaş günlerinden kalma sloganlar attı.
Uç yıllık iç savaş ve kırk yıllık bir dikta deneyimi ya-
şayan Ispanyollar, bugün vardıklan demokrasi düze-
yini yalnız AB'ye değil, büyük mücadelelere borçlular.
Tarih karşısında birey olarak etkisiz kalacaklannı, ama
"toplu halde" çok şey değiştirebileceklerini biliyoriar.
Bu yüzden de demokrasiyi tehdit eden her olayda so-
kaklara dökülüyortar..
Yalnızteröre değil "askehmüdahale tehdidine" kar-
şı da vaktiyle bunu yaptılar. Orta yaş kuşağı bilir."
1982'de askerter meclisi basmış, Madrid'de bir dar-
be teşebbüsü yaşanmıştı. Ertesi gün bütün Ispanya.
ellerinde, "Biz demokratik anayasadan yanayız!" pan-
kartlarıyla sokaklara aktı. Ve yürüdü.
Cuma akşamı yürüdükleri gibi...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Leonardo
da Vinci nın
ünlü tablosu
"Mona Li-
sa'nın bir
başka adı. 2/
Bir düşünce
ya da karara 6
karşı çıkma...
Yabancı. 3/
Parlak kırmı-
zı renkte bir
süstaşı... De-
ğerli kâğıt ve tahvil
alışverişi yapılan yer.
4/Klavyeli bir çalgı.
5/Ükelbenlik...Müs-
tahkem yer... Kur-
nazlığa aklı ermeyen.
kolaylıkla kandınla-
bilen. 6/ Yanşlar ve
koşullar için özel ola- 8
rak düzenlenmiş 9
yer... Aşık, vurgun, tutkun. 7/Güney Amerika'da-
yaşayan bir maymun. 8/Azarlama, serzeniş... llaç.
9/Afrika'da bir ırmak... El sıkışma. ->
YUKARIDAN AŞAĞIY4: *
1/ "GüHver'in Gezfleri" adlı romandaki cüceler ül- -
kesinin adı. II Soyundan gelinen kimse... Kara-
deniz Bölgesi'nin dağlık kesimlerinde görülen
dağınık kırsal yerleşme tipi. 3/ Kadınlann bluz üze-
rine giydikleri yelek... "Sun sâgan — bana mes-
tâne desinler Uslanmadı gitti gör o divâne de-
sinler" (Şeyhülislam Yahya). 4/ "Cezmi —": At- -•
letimiz... Kaza ya da başka bir olayı karadakile-»
re bildirmek için gemilerden denize salınan içi mek-
tuplu şişe. 5/Mezar... Kâfi gelmeyen. 6/Ağırko-
kulu bir gaz... Erden çavuşa kadar olan askerlere
verilen ad. 7/Devletle ilgili olan. 8/Sank... ilave. *
9/Bir nota... Av köpeğinin gizlendiği yerden avi'-
gözetlemesi. '•%