23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2ŞUBAT 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA GENÇ SES kışlann uçma özelliklerinden kaynaklanan özel bir kuvvete sahip olduklan düşüncesi, toplumun mistik bir inanışıydı Osmanhlkkuşköşkleri•Osmanlı dönemi hayvan segisini günümüze taşıyan, iran elinin ya da kedi, köpek gıti hayvanlann erçemeyecekleri yükseklikteki enniyetli yerlere yapılan kuş köikleri, serçe, saka ve kırlangıç giti korunmaya muhtaç küçük kuilar için yapılırdı. fcTANBUL (tÜHA) - Korunmaya mıntaç kuşlann bannmalan için ya- pılaı kuş köşkleri, Osmanlı'nın kuş sevgisini günümüze taşıyor. Osmanlı mınarisinden başka hiçbir mimaride eşı ve benzeri bulunmayan kuş köşk- lernin ilk öraekleri 16. yüzyıla kadar dayanıyor. Kuşlann uçma özelliklerinden kay- naklanan özel bir kuvvete sahip ol- duklan düşüncesi, Osmanlı toplumu- nur mistik bir inanışıydı. Osmanlı in- sam, kuşlann, yaşanılan âlemden yük- selerek çıktıklan, Gök Tann'ya rahat- ça ulaştıklan ve yer ile gök arasında serbestçe dolaştıklan inancını yüzyıl- larca korumuşru. Istanbul Üniversite- si Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bö- lümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vefa Çobanoğlu, Osmanlı 'nın kuşlara saygı ve sevgi duyduğunu be- lirnrken, Osmanh'da kuşlan rahatsız etmenin ve öldürmenin günah, kuşla- ra yuva yapmanın ve kuşlann beslen- melenne yardım etmenin ise sevap sa- yüdığını söylüyor. Korunmaya muhtaç kuslar Çobanoglu'nun verdiği bilgiye gö- re, eski Osmanlı şehir evlerinde, insan- larla birlikte yaşayan leylek, güver- cin, kumru, kırlangıç ve serçe gibi kuşlar, eski düşünce ve inanışlar ne- deniyle kutsal hayvan sayılırdı. Kuş köşkleri, serçe, saka ve kırlan- gıç gibi korunmaya muhtaç küçük kuş- lar için yapılırdı. Kuş köşkleri, hayvan sevgisinden doğmuş korunaklardı. Ço- banoğlu, kuş köşklerine sanatsal de- ğer taşıyan büyük binalann en çok gü- neş alan cephelerinde rastlanıldığını be- lırtıyor: "Bu küçük köşkler. insan eli- nin ya da kedi, köpek gibi hayvanlann erisemeyecekleri yükseklikteki emni- yetiiyertere,>"ağmurvekardankorun- malan için konsollann geniş saçak alt- lanna. duvar köşderine ve taştan za- rif e\ ciklere \ apüımşür." Yrd. Doç. Dr. Çobanoğlu, Osman- lı döneminde, köpeklere, kedilere ve Osmanlı mimarisinden başka hiçbir mimaride eşi ve benzeri bulunmayan kuş köşkleri Lâleli'deki Caminin çevresinde, Nur-u Osmaniye Camisi ağırlık kulelerinde, Büyük Çekmece'deki Koca Sinan Köprüsü'nde, Üsküdar Ayazma, Setimiye, Cedit Valde, Amasya Sultan Beyazıt ve Tokat Ulu camilerinde, Edirne'de Merafonlu Mustafa Paşa Çeşmesi'nde bulunuyor. atlara karşı da büyük bir sevgi duyul- duğunu söylüyor ve hayvanlann ko- runması için tesisler oluşturan Osman- lı'nın, süslü evler yapmış olduğunu vurguluyor. Mimarlann zevklenne gö- re işlenilen kuş köşklerine kuşlann gi- rebilmeleri için kapılar, hava almala- n için pencereler ve alt süsler yapıl- mış. tstanbul yangınlannın, ahşap ev- lere zarar vermesi nedeniyle bu sanat eserleri kül olup tarihe kanşmış. Ge- riye. sadece taş binalarda bulunan ba- zı örnekleri kalmış. Hayal mahsulü birer sanat eseri olan kuş köşklerinde pencereler, saçaklar, kubbeler, balkon- lar, cihannümalar, alemler, şehreşin- ler, sütunlar gibi yapı unsurlan yer alı- yor. Kuş kösklerlnln ilk yapıldığı yer: Hayır evlerl Yrd. Doç. Dr. Çobanoğlu, Bursa'da- ki hayır evlerini, ilk kuş köşklerinin ya- pıldığı yer olarak gösteriyor. Bursa Leylek Hastanesi'nin ve Csküdar Ke- dıler Hastanesı'nin, dünyada eşi ve benzerine rastlamak mümkün değil. Istanbul'un Perşembe Pazan sem- tındekı hanlarda pek çok kuş köşkü var. Fermeneciler Yokuşu'nda, Sandalcı- lar Sokağı'nda, Valde Hanı civannda kuş köşkleri sıralanmış; fakat çoğu köşk harap halde. Laleli Camii çevresinde, Nur-u Os- maniye Camisi ağırlık kulelerinde, Büyük Çekmece'deki Koca Sinan Köp- rüsü'nde, Üsküdar Ayazma, Selimiye, Cedit Valde, Amasya Sultan Beyazıt ve Tokat Ulu camilerinde, Edirne'de Merzifonlu Mustafa Paşa Çeşmesi'nde bırçok kuş köşkü bulunuyor. Doğubeyazıt, Tokat, Amasya, Kay- seri, Niğde, Antakya, tzmir, Bolu, Bur- sa, Tekirdağ. Kırklarelı, Edirne, Fili- be ve Tırnova gibi Anadolu ve Rume- li'ııin, hiç umulmayan köşelerindeki binalarda da kuş köşkleri karşımıza çıkıyor. Minik kuşlar, insanı unutan 21. yüzyılda bile 16. yüzyılın duyarlı yü- reklerinden taşan hayvan sevgisiden na- sipleniyor. Bilinçsiz halk ve yetkililerin ihmaline kurban giden Atiye Sultan Sarayı Saray kalıntdarı gecekonduya dönüştürüldü Istanbul (tÜHA) - Kiğıtha- ne'de harabe olarak ayakta durmaya çalışan Atiye Sultan Sarayı, bugün Türkiye'de ta- rihi eser olmanın bedelini ta- lan edilerek ödüyor. Sadabad mesirelerimn birparçası olan Atiye Sultan Sarayı'nın süs- lemelerinı ve tahtalanm "pa- ra eder" beklentısıyle söken halk, yapının ahşap kısımla- nnı gecekondu yapımında kul- landı. Tarihi saray, artık sade- ce kalıntılan kalan yorgun be- denini taşımaya çalışıyor. Türkiye, tarihi eserlerin çok fazla olmasına karşın, bir o kadar da tarihi eserlere hak Atiye Sultan Sarayı'nm bugünkü haü. yıtiye Sultan Sarayı, çatlak ve yıpranmış duvarlannın arasında bir de okul banndınyor. ettiğı değeri göstermeyen bir ülke konumunda. Kâğıthane semti de Istanbul'da tarihi ese- lerin en fazla yağmalandığı yerlerin başında yer alıyor. Kâğıthane'de yer alan Sadabad bahçe ve mesireleri, Osman- lı toplumunun özelhklerini or- taya koyan önemli örnekler- dendi. Lale tarlalan, havuz- lar, fıskiyeler ve renk renk gö- rünen köşkler Kâğıthane'yi tamamlayan unsurlann başın- da gelıyordu. Eski Kâğıtha- ne'den bugüne hemen hemen hiçbir iz kalmadı. Sadabad mesirelerinin de bir parçası olan Atiye Sultan Sarayı (Kâ- ğıthane Kasr-ı Hümayunu) çatlamış, yan yatmış, param- parça olmuş duvarlan ve ara- zisı ile yaşadığı de\iin tarihi- ne terk edilmiş durumda. Sarayın bahçeslne okul yaptırıldı Atiye Sultan Sarayı, çatlak ve yıpranmış duvarlannın ara- sında bir de okul banndınyor. Saray bahçesinde oynayan Profılo Anadolu Teknik Li- sesi öğrencilerini, yıkılmak üzere olan binanın gölgesin- de büyük bir tehlike bekliyor. Çocuklardan biri sarayın yıkın- tılanndan zarar görürse bu- nun sorumluluğunu kım- senin üstlenmeyeceğini belirten Kâğıthane Bele- diyesi yetkilileri, Türki- ye'deki tarihi eserlere res- torasyon yapılması için bürokrasinin engel oldu- ğunu söylüyor. Padişah Ildnci Vİahmut un kızı Atiye Sultan için Sultan Abdülaziztarafından yap- tınlan Atiye Sultan Sara- yı, dönemin Batı üslubu mimarisini taşıyor. Atiye Sultan Sarayı'nda şehza- deliğini geçiren tkind Ab- dülhamiL tahta buradan çıktı. Devrin önemli olay- lanna tamklık eden saray, altı ayn bina topluluğun- dan oluşuyor. Sarayın ar- kasında yer alan tay ahın ve av köşkü zamana ve insanlann bilinçsizliğine ye- nilerek yok olurken, yanmda bulunan astsubay lojmanlan da hâlâ yıkılmamak için direni- yor. İkmciAbdülhamit Kâğıtha- ne'de yaptırdığı tamiratlar sı- rasında Atiye Sultan Sara- yı'nın önüne Yeni Çeşme'yi yaptırarak Ayazma Suyu'nu buradan akıtmıştı. 1983 yılın- da ıyi kötü restore edilen Ye- nı Çeşme'nın sadece iki mer- mer aynası orijinal kaldı. Ye- ni Çeşme bugün ÎSKl bünye- sinde faaliyet gösteriyor ve Su Vakfı tarafından restoras- yon ihalesıne çıkanlmış du- rumda. IstanbulÜniversitesiUetişimFakültesi,erkeklerdekişiselbakımkonulu biraraştırmayaptı Kendine bakanerkelder• Bakımlı olmak bayanlar kadar erkekJer için de gereklidir. Bakımlı erkek daha karizmatiktir. Sağlık ve bakım kavramlannın erkekler açısmdan birbirleri ile ne derece ilişkisi olduğunun sorgulandığı araştırmada, her 100 erkeğin 65'i bakımın sağlık için gerekli bir unsur olduğunu dile getirdi. tstanbul îletim -Istanbul Üniversitesi tle- tişim Fakültesi Akademik Medya ve Ka- muoyu Araştırmalan Grubu (Akademed- ya), 'Erkeklerde Kişisel Bakım' başlıklı araştırmasıyla. gündemdeki 'metroseksü- eT erkek kavramına yeni bir bakış açısı getirdi. Erkeklerin bakım kavramına bakışı, ne- leri ne sıklıkla yaptığı, kişisel bakımla il- gili cümlelere katıhm derecesi, bir erke- ği ve kadını bakımlı gösteren unsurlann ne olduğu ve en bakımlı erkeklenn sorgu- landığı araştırma, 25 ilçede toplam 663 er- kek örneklem üzennde gerçekleştirildı. Erkek İçin kozmetlk demek parfüm demek! Günümüzde vazgeçilmez unsur haline gelen kozmetik ürünlen artık kadınlar ka- dar erkeklere de hıtap ediyor. Yapılan araş- tırmada, erkeklere kozmetik denince ilk akla gelenlerin ne oldugu sorulduğunda. sırasıyla yüzde 21.7'lik oranla parfüm. yüzde 9.7 ile bakım, yüzde 8 ile makyaj malzemesi yanıtlan alındı. "Bakımhotmak bayanlarkadarerkekleriçin de gereklidir" ve "Bakımlı erkek daha karizmatiktir" cümlelerine denekler tarafından. yüzde 60 'ın üzerinde bir oranla "Katilryorum'" yamtı verildi. Sağlık ve bakım kavramlannın erkek- ler açısından birbirleri ile ne derece iliş- kisi olduğunun sorgulandığı araştırmada, her 100 erkeğin 65'i bakımın sağlık için gerekli bir unsur olduğunu dile getirdi. Bu veri, erkekler için bakımın sadece gü- zellik içermediğini ortaya koyuyor. Erkekler kadınlar kadar bakımla ilgilen- seler ve bakımlı olmanın avantajlannın far- kında olsalar bile. kendi aralannda bu ko- nuda pek konuşmuyorlar. Araştırmaya ka- ülanlann yüzde 62 si '"Erkekarkadaşİarınız arasmdaçeşitü bakım ürünlerrvieflgflikonu- lar konuşup tavsiyeJerde bulunuyor musu- nuzT" sorusuna hayır yanıtını verdi. Araş- tırma sırasmda, '\Ietroseksüel' erkek kav- rarmnın tartışıldığı şu günlerde, erkekle- re son dönemlerde güzellik salonlanna gitme sıklığı sonıldu. Güzellik salonlan- nın artık sadece kadınlara değil erkekle- re de hizmet vermesine rağmen, denekle- rin yüzde 89.9'u güzellik salonlarına git- mediğini, yüzde 10.1 'lik kesimi ise gitti- ğini belirtti. "ErkeklerdeKişisel Bakım1 ' arastırmasın- da, "Kişisd bakımınızla ügili ne>i yapma- dan asla evden çıkmazsınız" sorusu sorul- du. Erkeklenn vıizde 23 8'i asla saçım ta- ramadane\dençıkmadığınıbelirtti Bunu sırasıyla. yüzde 12.4 ile 'dişlerimi nrçala- madan". yüzde 10.1 ile 'aynaya baknıa- dan' ve \iizde 9.7 ile de 'jölesürmeden ev- den çıkmanı' yanıtlan ızledi. Araştırmada aynca, Türk erkeğinın kar- şı cinste kişisel bakımla ilgili olarak en faz- la temizlıkten etkilendiği belirlendi. Bu- nu kıyafet, koku, makyaj, dışler, saç şek- li ve eller tırnaklar izledi. En bakımlı erkekler; Tarkan, Beyaz, Erdoğan Erkeklere son olarak "En bakımlı bul- duğunuz erkekler kimlerdir?" sorusu yö- neltildi. Birinci sırada yüzde 13.7'lik oran- la Tarkan, ikinci sırada yüzde 4.5 'lik oran- la Beyaz, üçüncü sırada ise yüzde 4.4'lük oranla Recep Tayyip Erdoğan yer aldı. Araştırmada sıralamaya giren dieer ünlü isimler ise; Mehmet Ali Erbil, Ibrahim Tatüses ve Kadir İnanır oldu. Erkekler ne kadar bakımlı? Bazen Sık sık Hiç Erkeklenn saç tıraşı olma sıklığı Sakal tıraşı olma sıklığı Cilt bakımı yaptırma sıklığı Solaryuma girme sıklığı Epilasyon yaptırma sıklığı Kaş aldırma sıklığı Pasifjimnastiğe gitme sıklığı Manikür yaptırma sıklığı Pedikür yaptırma sıklığı 0 /b45.2 %24.9 %14.6 %4.8 %0.9 %2.4 %5 9 %1.7 %0.6 o /o43.4 %46.3 %81.8 %94.7 %99.1 %97.1 %93.1 %98 %98.9 Saç boyası yaphrma sıklığı %3 %96.8 Türttlye'nln İlk ostreoarkeolojl müzesl I Uç binyıOık keıııilv sergisi • Türkiye'de osteoarkeoloji bölümünün yalnızca tÜ Veterinerlik Fakültesi'nde bulunduğunu belirten Doç. Dr. Onar, "Bu da Istanbul Üniversitesi'nin farklılığını ortaya koyuyor" dedi. tstanbul tletim - Türki- ye'de ilk defa bir osteoarke- oloji müzesi açıldı. Prof. Dr Oktay Beffi ve Doç Dr Ve- datOııar'ın 1997 yılından bu yana Van'ın 9 km. güney doğusundaki Yonca Tepe Kalesi'nde sürdürdükleri ça- lışmalar sonucu elde edilen kaynak ve materyallere yer verilen Osteoarkeoloji Mü- zesi, Istanbul Cnıversitesi (1Ü) Vetennerlik Fakülte- sı'nde açıldı. 1Ü Rektörü Prof. Dr KemalAlemdaroğ- lu'nun açılışını yaptığı mü- zede, 3 bin yıllık insan, kö- pek, kovıın ıskeletleri ve fo- sıller sergıleniyor. 1Ü Vetenner Fakültesi Öğ- retım Üyesı Doç. Dr. Vedat Onar,Türkiye'de ilk defa bir Osteoarkeoloji Müzesi açıl- dığını belirtti Bu müzeyı kazılarda çıkan insan ve hay- van kemiklennin incelen- mesi. sergılenmesi ve saklan- ması için 1997 yılından be- ri sürdürdüklen multıdısıp- linel çalışmalar sonunda kur- duklannı ifade eden Doç Dr Onar, müze için daha fazla kaynağa ve materyale ihtıyaç duyduklannı söyle- di. Onar, burada bulunan ve 3 bin yıldır bozulmayan ke- miklerin ve materyallerin korunması için bir split kli- maya gereksinim duyduk- lannı. bunun için de Kültür Bakanlığı "nın, medyanın ve özellikle de sponsorlann des- teğini istediklerini kaydettı. Yeni kazı projelerl Türkiye'de osteoarkeolo- ji bölümünün yalnızca tÜ Veterinerlik Fakültesı'nde bulunduğunu belirten Doç Dr Onar. "Bu da tstanbul Üniversitesi'nin farkhhğını ortaya koyıiTOr" dedı Doç Dr Onar. "Projeler üretiyo- nız ve bu projekrçerçevesin- de bu yaz Van kentinde bu- lunan Yukan Anzaf Kale- sinde kazılar yapacağız" di- ye konuştu. Onar, müzeyle ılgıli bir vveb sıtesı hazırlandığını be- lırterek, müzenın hâfta içı her gün açık olduğunu, ıste- yen herkesın önceden rande- vu alarak zıyaret edebilece- ğinı söyledi. Cörülme oranı yüzde 45 Stresle gelen tehlike: REFLÜ tstanbul îktim - Stresli kent yaşamının getinniş oldu- gu ve çoğu insan tarafından bilinmeyen reflü hastalığı yeterli önlem alınmadığı takdirde kansere yol aça- biliyor. Cerrahpaşa Tıp fa- kültesi tç Hastalıklan Ana- bilim Dalı. Gastroentrolo- jı Bilım Dalı Öğretim Üye- sı Prof. Dr. Kadir Bal,"Re£ lü, bizim toplumumuzda pek sık değil. Avrupa top- lumlannda yapılan çalış- malar var; genelde yüzde 15-20 kişide bu hastalık gö- rülüyor. tnsan herhangi bir dönemde reOü'yk karşüa- şabiHr" dedi. Mide asidınin anormal bir şekılde \oikan doğru çı- karak yemek borusuna ve boğaza gelmesı şeklinde ta- nrmlanan reflü hastalığı, mi- de ile yemek borusu arasın- da bulunan kaslann ve asit salgısının yukan kaçması- na izin vermiyor. Bazı has- talıklarda bu kaçışın olabi- leceğini belirten Prof. Dr. Kadir Bal, Reflü hastalığı- nın sık görülmesini, bazen hastalann çok üzerinde dur- maması bazen de doktorla- nn bu hastalığın teşhisini koyamamalanna bağladı. Yapılan araştırmalar so- nunda reflünün görülme oranının yüzde 45 olduğu- nu anlatan Bal, "Bu hasta- hk bazen kalpvedamarra- hatsızlığryia kanştmlabin- yor. Hastalar daha zhade göğsüm ağnyor diye kalp doktoruna gidhorlar. ora- da muavene ohıyoriar; hat- ta bazen anjrvotestibfle ya- pıbyor. Yani kalp damar- laruun görüntülenmesi so- nucu,önceden herhangi bir şey buhınmayan hastalann yüzde 50'sinde mutlaka Reflü hastahğmm başlangı- cı tespit edüjyor" dıye ko- nuştu. Endoskopik muayenede ağızdan gırılerek yemek borusu ve mide muayene- si yapılarak fazla asidin ver- dıği zararlar araştınlır. Has- taya ilaç ^Titturularak film çekilır ve yemek borusu ya da midedekı yapısal anor- mallıkler (mide fıtığı gıbı) tespit edılir. Teşhis için ge- nellikle hastanın şikâyetle- ri ve muayene ile yetinilir. Laboratuvar teknikleri- ne her zaman başvurulma- dığını vurgulayan Kadir Bal, hastalığın önlenmesi için şu önerilerde bulundu: "Tedavide bir defa basın- a etkileven faktörlerin ve beslenme koşullaruun dii- zeltilmesi lazım. İkincisi. Prof. Dr. Kadir BaL stressiz ortamda yaşamak, üçüncüsü dh et. sigara. al- koL yağhlar. kuru yemişler, baharatnlar ve gazh içecek vi> eceklerinin yasaklanma- sı lazım. Zayıflamak gere- khor. bunun yanında has- tanın aç yatması gerekiyor; bu açlık süresinin iki saat- tenazotanamaalazmL İkm- ci aşamasuıda ilaç tedavisi de var; bu hastanın şikâye- tine göre tedaviler var gû- nümüzde. oldukça etkin ilaçlarla tedavi edilebilir. Daçlan en az sekiz hafta kuUanmak daha sonra has- tanın şikâyetigeçth se azalt- mak lazım. Aksi takdirde hasta ömürboyu ilaç almak zorunda kalabilir." Bu Sayfa Istanbul Üniversitesi lletişim Fakültesi IÜHA ve İLETİM Gazetesi tarafından hazırlanmıştır. Süleyman Türkoğlu, Fatih Aydoğdu, Mu^at Kazancı, Mahir Ağar, Mine Özdemir, Mustafa Kızıl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle