23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2004 PERŞEMBE 14 LJlA kultur@cumhuriyet.com.tr Maxim Vengerov'un yaşam felsefesi Özcan-Birsen Ulucan kardeşlere yol gösteriyor Amaç ruhlangeliştirmek NLAŞMA ÎMZALANDI AYÇATEZER Müzik yaşamını Almanya'da ba- şarıyla sürdüren keman sanatçısı Ozcan Ulucan ile piyano sanatçısı Birsen Ulucan kardeşler geçen haf- ta Akbank Kültür Merkezi'nde bir konser verdi. Bulgaristan doğumlu Ulucan kar- deşler, müzik eğitimlerine Bulga- ristan'da Hristov Müzik Okulu'nda başlarruşlar. 1989yılındaTürkiye'ye göç etmelerinin ardından Özcan Ulucan, Saim Akçıl'la. Birsen Ulu- can ise Meral Yapah'yla eğitimle- rini sürdürmüşler. 1993 'te Mimar Sinan Üniversite- si'ni bitiren Özcan Ulucan, Türk Eğitim Vakfı'nın bursuyla Londra Guildhall Müzik Okulu'nda iki yıl solistlik eğitimi almış. Ankara'da ünlü Rus kemancı Vîktor Pikazyen ile master çalışmasını tamamlayan sanatçı, Eczacıbaşı Vakfı'nındeste- ğiyle Almanya'ya, Saarland Müzik Akademisi'nde doktora eğitimi al- maya gitmiş. Halen Saarland Aka- demisi'nde \laxim Vengerov'un sı- nıfında olan Özcan Ulucan, Venge- rov'la birlıkte dünyarun birçok önem- li orkestrasının eşliğinde konserler veriyor. Istanbul Devlet Konservatuvan'nı bitiren Birsen Ulucan, Londra"da Guildhall Müzik Okulu'nda Joan Havill'in öğrencisi olmuş, master çalışmasını ıse Londra City Üniver- sitesi'nde tamamlamış. Sanatçı ha- len Maxim Vengerov'un solistlik sı- nıfının piyanistliğini sürdüyor. Birçok yanşmaya katılıp ödüller alan Ulucan kardeşler, 1992'deltal- ya'da düzenlenen R. Lipizer Yanş- ması'nda 'En tyi Beethoven Sonaü Yorumu' ödülünü birlikte kazandı- lar. 'Hata yapın ama verlcl olun' - Maxim Vengerov'un öğrencisi olmanın sanaümza katkısı nedir siz- ce? BİRSEN ULUCAN - Maxım Ven- gerov yalnızca müziksel açıdan eğit- medi, aynı zamanda yaşam felsefe- mi de değiştırdi. Her şeye sevgiyle yaklaşmak, araya mesafe koyma- A KKTC ile tiyatroda ışbırlığı Kültür Servisi - Geçen hafta 20 Şubat günü Devlet Tiyatrolan Genel Müdüriüğü ile Lefkoşa Türk Belediye Başkanhğı arasında tiyatro alanında işbirliği anlaşması imzalandı. Kültürel ve sanatsal işbirliği yapmayı, Kıbns Türk Tiyatrosu'nun geliştirilmesi, estetik ve etik değerlerinin güçlü kıhnması için ortak çalışmalar düzenlemeyi, tiyatro sanatı yoluyla turizmin kültürel - sanatsal boyutuna katkıda bulunmayı amaçlayan Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Kutlay Erk ile Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü K. Lemi Bilgin tarafrndan imzalanan anlaşmaya göre: Taraflar düzenleyecekleri kültür, sanat etkinliklerine eşitlik ilkesi uyannca karşılıklı birbirlerini davet edecekler. Bu çerçevede Lefkoşa Türk Belediyesi'nin düzenlediği Uluslararası Kıbns Tiyatro Festivali'ne Devlet Tiyatrolan Genel Müdüriüğü davet edilecek. Karşılıklı yapılacak davetlerde; davet eden taraf, davet edilenin konaklama ve yemek giderleriyle kendi ülkelenndeki tüm harcamalannı karşılayacak. Davet edilen taraf ise ulaşım giderleriyle personelin yol paralannı üstlenecek. Topluluklar kendi tanıtım malzemelerini davet edildikleri tiyatroya saptanan tarihte gönderecek. Taraflar tiyatro sanatının gelişmesi ve yaygınlaşmasına olanak sağlayacak ve kurumlann denetim ve bilgi alışverişini kolaylaştıracak. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nun sanatçı ve teknik ekibinin Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'nde hizmetiçi eğitim görmelerine olanak sağlanacak. Diğer koşullar ve sayı aynca belirlenecek. Anlaşma bir yıl yürürlükte kaiacak. Birlikte çaldıklannda beklenmedik hoş sürprizler yaşadıklannı, doğaçlamalar yapabildiklerini söyleyen Ulucan kardeşler, "Yorum aynntılan konusunda çok tartışıyoruz. Fakat adalet, sevgi, aşk gibi konularda ortak doğrulanmız var, bu yüzden sahnedeyken enerjimizi dinleyicilerimize aynı düzeyde yansıtabiliyoruz. însani değerlerde ortağız, ama karakter olarak çok farklıyız" diyorlar. mak, her şeyi kendini vererek yap- mak onun yaşam felsefesi. Venge- rov her zaman "Hata yapın, fakat ve- rici ohın" der. ÖZCAN ULUCAN - Vengerov "Bizim görevimiz ruhumuzu geuş- tirmektir" der. Bu düşünce ilk ba- kışta biraz garip, hatta kalıp gibi ge- lebilir. Ruhumuzu geliştirmek için içimizde var olan güzellik, aşk ve sev- giyi geliştirmemiz gerekir. Venge- rov ruhun ancak çok çalışarak geli- şebileceğine inanıyor. - Birçok da ödül aldınız. Belli bir yere gelmek için yanşmalann öne- mine inanıyor musunuz? B. ULUCAN - Eskiden iki-üç bü- yük yanşma varmış. Orada ödül ka- zanmak, kariyer yapmak demek- miş. Ama şimdi en büyük yanşma- lardan biri olan Leeds Yanşması 'nın birincisi bile ıki yıl sonra unutulu- yor. Çünkü yanşmalarçoğaldı. Ben- ce bir yaşa kadar yanşmalara gınl- meli. Ondan sonra yanş atı gibi ol- manın yaran yok. - Doktora bittikten sonra Türki- ye've dönmeyi düşünüyor musunuz? " 6. ULUCAN - Okûlu bıtırdikten sonra Türkiye'ye dönmek istesem bi- le. bu benim açımdan mümkün de- ğil. Çünkü askerlığım var. Bizım mesleğimizde ustalık düzeyine ge- lındığinde çalgınız, başanlı bir spor- cu gibi, her gün en az birkaç saat eli- nizde olmalı. Bunu askerde yapmak zor. Keşke sanatçılar askerlik hizmet- lerini Anadolu'nun değişik köy ve kasabalannda konser vererek ya da ders vererek yerine getirebilse. Ka- ra Kuvvetlen Komutanı Aytaç Yal- man'ın klasik müziğe çok ılgili ol- duğu söyleniyor. Fırsat çıkarsa bu dü- şüncemi ona iletmeyi isterim. - İkili olmak açısından kardeş ol- manın artıJan neler? B. ULUCAN - Özcan'la çaldığım zaman beklenmedik hoş sürprizler oluyor, yani yorumlanmızda doğaç- lamalar yapabiliyoruz. Birbinmızi çok iyi tanıdığımız için her şey da- ha kolaylaşıyor. Ö. ULUCAN - Yorum aynntılan konusunda çok tartışıyoruz. Fakat Gazetemizin Mardin muhabiri Adnan Avuka'nın 'Dünya Şehri Mardin' adlı fotoğraf sergisi Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi'nde açıldı. Avuka, 200 fotoğrafin yer aldığı sergisiyle dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri olan Mardin'deki zenginliği tanıtmak istiyor. Adnan Avuka, sokaUan, mimarisi, insanıylayaşadığı kenti anlatıyorfotoğraflarında Bir kültür harmanı: Mardin SELCEN AKSEL Göğü, toprağı, çiçekleri, insanı, ören yerleri, halen yaşamı banndıran özgün sokaklan, evle- ri ve insanıyla memleketi Mardin'i anlatıyor fo- toğraflannda Adnan Avuka. Türkiye Yardım Se- venler Derneği'nin desteğiyle, Ziraat Bankası Tü- nel Sanat Galerisi 'nde açılan 'Dünya Şehri Mar- din' adlı kişisel sergisinde, Avuka"nın 200 fotoğ- rafı yer alıyor. Yaşamını doğup büyüdüğü Mardin'de sürdü- ren Avuka, 1966 yılında gazetecilik yapmaya başladığını, habercilikten bağımsız olarak fo- toğrafla ilgilenmesinin ise 1975 yılına dayandı- ğını söylüyor. Memlekerinde yaşanan olaylan ak- tarmanın yanında, fotoğrafçılığın kendisi için farklı bir anlam kazanması ve bu gözle yaptığı çalışmalan artarak sürdürmesinin en güçlü ne- deni, A\*uka*yagöre, Mardin"in kültürel zengin- liği... Daha lisedeyken turizm derslerinde tüm bu değerleri gören ve aktaran gözlerle bakması ge- rektiğini ka\Tamış olduğunu söylüyor. " Mardin, dürryanın en önemli kültür merkez- lerinden biri. Gerek mimari açıdan, gerek kültür açısından, oradaki zengüınkdünyanın hiçbir ye- rinde yok diyebilirim. Mardin'de Türk, Kürt, Arap, Ernıeni. YezJdi, her rürtü dinden insanlar, bir arada, kardeş gibi yaşryoruz. Sergimle bu zen- ginliği tanıtmakistrj orum. Haber fotoğraflan da var, haber ohnayan fotoğraflar da. Yahuz benim turizme rutkum var, büyük bir tutku. Han, ha- manı, cami, kilise, bütün tarihi yerieri tanıtmak istiyorum. İnsanlan da~" diyen Avuka, daha ön- ce yurtdışında da sergiler açmış. 2000 yılında Su- riye'nin Halep. 2003 yılında Avusturya'nın Vi- yana kentlerindeki kişisel sergileriyle birlikte toplam 25 sergi açan Avuka, gazeteciliğe oldu- ğu kadar, kültürümüze de önem verdiğini vur- guluyor ve Hasankeyf'in de ilgisini çeken yer- lerden olduğunu ekliyor. Mardin, çe\Tesi ve Ha- sankeyf... "Bunun nedeni Mardinli oluşum._" tşgal öncesi, 11. ve 13. Babil festivallerine git- tığini, bu sergisinde yer vermese de o dönemde çektiği Irak fotoğraflannın özel bir anlamı oldu- ğunu söyleyen Avuka ekliyor: "Savaşgörmeden önceki Irak'tan o kadar güzel fotoğraflar kaldı kL." Sergide yer verdiği ilgi çekici çahşmalann- dan üçü, yine Mardin'de görüntülediği bir tncil'e ait. "Burada iki, üçtane fotoğraf asabildim.Ce>- lan derisi üzerine altın suyuyla yazdmış, çizilmiş, gerçek İncil'in resimleri var. Çok harika resim- lerdir,bugüne kadar dünyanın hiçbiryerinde ser- gilenmemiş. Ve ben ilk kez İzmir'de sergikdim, iki saatliğine. Bu tncil çok önemli ve değerli. Sür- yani cemaatinin yanında™". "Tandır başında tonınuyla ekmek yapan bir kadın, kuyudan su çekenler, geüncik tarİasu gö- çerler, arökbirermesken olmayan, ören \erlerin- deki tarihi mekânlar, suyun altında kalanlar..." Adnan Avuka, böylesi zengin bir birikimi yan- sıttığı fotoğraflannı, ABD'de ve dış ülkelerde de sergilemek istediğini ekliyor. (0 212 251 42 48) adalet, sevgi, aşk gibi konularda or- tak doğrulanmız var, bu yüzden sah- nedeyken enerjimizi dinleyicileri- mize aynı düzeyde yansıtabiliyo- ruz. însani değerlerde ortağız, ama karakter olarak çok farklıyız. 'Eieştlrl duygusu gellşmell' - Türkiye'deld klasik müzik din- leyicisini nasıl buluyorsunuz? B. ULUCAN- Bence Türk dinle- yicisi çok doğrudan, duygusal ve doğru hissediyor, ama eleştiri duy- gusunun biraz gelişmesi gerekli. Ni- telikliyi gösterişli ve yapay olandan ayırabilmesi belki de zamanla ola- cak. Ö. ULUCAN - Mesela Türk sanat müziği ve Türk halk müziği dinle- yicileri nitelikliyi çok iyi ayırt ede- biliyor. Klasik müzik Türkiye'de hâ- lâ çok yaygın değil. Türk dinleyici- si için evrensel müzik söz konusu ol- duğunda, sanatçımn beğenilmesi için Avrupalı olması yeterli olabili- yor. - Bu yılki konser programınız bel- li oldu mu? B. ULUCAN - Gelecek ay Ame- nka'ya gıdiyorum. Miami Ünıver- sitesi doktora ve asistanlık yapmak üzere davet etti. Bir süre orada ka- lacağım. Ö. ULUCAN - Maxim Venge- rov'la mayıs ve haziran aylannda Amsterdam'da, Amsterdam Con- certgebow Orkestrası eşliğinde Mo- zart'ın Sinfonia Concertante'sini seslendireceğiz. Aynca Ludvvigs- burg Festivali 'ne de birlikte katılma- I mızı önerdi. Israil'de de birkaç kon- ser vereceğiz birlikte. Los Ange- les'ta yazlan düzenlenen oda müzi- ği festivallerinden birinden, Bir- sen'le ikili olarak katılmamız için öneri geldi. Bunlann yanı sıra 4-5 Mart'ta Ale\ander Rahbari yöneti- mindeki Cumhurbaşkanhğı Senfo- niOrkestrası ile Brahms'ın Keman Konçertosu'nu çalacağım. 26 ve 27 Mart'ta ise Avrupa'da başanlı olan genç keman sanatçılanndan AtiDa Al- demir, Erkin Onay ve Esen Kıv- rak'la birlikte tstanbul De\1et Sen- foni Orkestrası eşliğinde konser ve- receğiz. Karımı Gördünüz mü?' • İstanbul Haber Senisi - Sanatı Severler Derneği'nce (SASED) hazırlanan 'Kanmı Gördünüz mü?' adlı tiyatro oyunu önceki akşam ızleyici karşına çıktı. Kazım Eryuksel'in yazıp yönetriği, Bakırköy Belediye Tiyatrosu Altan Erbulak Sahnesi'nde sergilenen oyunda, Kayserili bir işadamının, manken kansını kaybetmesinin ardından gelışen olaylar ıronık bir dille anlatılıyor. Toplumdakı köylü-kentli aynmına, kadın-erkek ilişkilerindeki çarpıklıklara dikkat çeken oyunun müziği Aygül Şahin'e, koreografisi ise Seden Kayıkçf ya ait. Her yıl değişik türde bir oyunla izleyici İcarşına çıktıklannı ve Türkiye'de tiyatro yapmanın zorluklan olduğunu ifade eden SASED'ın kurucusu Kazım Eryüksel, "Birileri omuz vermeden ayakta kalmak mümkün değil" dıye konuştu. Tımuçin Şahin ve çalışmalan • Kültür Senisi - Prof. Dr. Ahmet Yürür'ün 4 yıldır sürdürdüğü \e ayda bir kez verdiği 'Istanbul'dan Yeni Müzik' seminerlerinin bu ayki konuğu Timuçin Şahın. Prof. Yürür, Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nde bugün saat 18.30'da başlayacak olan seminerde genç bestecinin yeni çalışmalanndan örnekler dınletecek ve bu bestelerin analizini yapacak. Timuçin Şahin 1992'den beri Amsterdam ve New York'ta yaşıyor. Bugüne kadar birçok uluslararası yanşmada dereceye giren sanatçımn solo konserlerinde, elektrik ve akustik perdesiz gitarlann yanı sıra elektronik ekipmanlan da kullanarak çağdaş Batı müziğıne getirdiği yeni yorum, müzik eleştirmenlerinin beğenisini kazanıyor. (0 212 292 06 55) % Çamur r KKTC'de gösterimde • Kültür Servisi- Yönetmenliğini Der\işZaim'in yaptığı, başrollerini Yelda Reynaud, Taner Birsel, Mustafa Uğurlu ve Bülent Emin Yarar'ın paylaştığı 'Çamur', Kuzey Kıbns Türk Cumhunyeti'nde gösterime girdi. Konusunu Kıbns'ta yaşanan Türk-Yunan ilışkilennden alan film, 29 Şubat'ta başlayacak "32. Belgrad Uluslararası Film Festivali'ne ve 10-21 Mart tanhleri arasında düzenlenecek 'Nürnberg Türkiye Almanya Festivali'ne de katılacak. Oscar öncesi ödül aldılar • LOS ANGELES(AFP)- Oscar ödülleri için önemli bir gösterge olarak kabul edilen 'The Screen Actors Guild Avvards'da, "en iyi erkek oyuncu' ödülü 'Karayıp Korsanlan: Sıyah Incinin Laneri' filmındeki rolüyle Johny Depp'in oldu. Aday gösterilen isimler arasında Sean Penn (Gizemli Nehir) ve Bill Murray (Lost in Translation) gibi güçlü oyunculann olmasına karşın ödülün Depp'e \enlmesi 'sürpriz bir sonuç" olarak nitelendınldi. Pazar günü yapılan törende, 'Monster' adlı filmdeki rolüyle Charlize Theron da 'en iyi kadın oyuncu' ödülünü aldı. 'Yüzüklerin Efendısi: Kralın Dönüşü", 'en iyi sinema filmi' dalında ödüle değer görüldü. Tim Robbins (Gizemli Nehir) 'en iyi yardımcı erkek oyuncu', Renee Zellwegger (Soğuk Dağ) de 'en iyi yardımcı kadın oyuncu' ödülünü kazandılar. EMI'den Bilkent Senfoni CD'si • ANK\RA (ANK\) - EMI firmasının sadece belli standardın üstündeki orkestra ve müzisyenlere aynlan 'Virgin Classics' dizisinde Bilkent Senfoni Orkestrasf nın CD'si yayımlanacak.CD çıkaracak. Fransız pıyanist Jean Philippe Collard'ın Emil Tabakov yönetimindeki BSO ile kaydettiği Çaykovski ve Pierre Sancan piyano konçertolannı içeren albüm, yakında müzikseverlerin beğenisine sunulacak. Aynca Jean Philippe Çollard, Bilkent Senfoni Orkestrası ile birlikte 28 Şubat Cumartesi günü saat 19.00'da Bilkent Konser Salonu'nda vereceği konserle müzikse\ erlerle buluşacak. Hollandalı David Bade İstanbul'da • Kültür Senisi- Platform Garantı Güncel Sanat Merkezi'nin İstanbul Misafirleri Programı'nın (IMP) konuğu David Bade, bugün saat 19.00'da, işlerinı ve yeni tasanlannı anlatacağı bir konferans verecek. İMP kapsamında eylül ayından bu yana tstanbul'da çalışmalannı sürdüren Hollandalı sanatçı Bade, büyük ölçekli yerleştirmeleriyle tanınıyor. Yapıtlannda izleyiciyi olduğu kadar kendisini de şaşırtmayı } amaçlayan sanatçı, sanatın izleyenle doğrudan ilişki kurabilmesı ve herkesi üzerinde düşünmeye ıtmesi gerekrığı kanısında. (0 212 293 23 61) Oyun Atölyesi'nde konser • Kültür Senisi- Cihan Terlan Bossanova Beşlisi, Brezilyalı besteci Antonio Carlos Jobim'in yapıtlanndan oluşan, bossano\a ve samba tarzındakı reperruvan ile bugün saat 20.30'da O>oın Atölyesi'nde ızleyıcıyle buluşacak. Cihan Terlan (gıtar ve vokal). Murat Arkan (gitar), Kağan Yıldız (bas gıtar), Müge Terlan (perküsyotı) ve Tarkan Tana'dan (perküsyon) oluşan topluluk konserde bossanova ve samba tarzındaki 21 parçayı özgün bıçimlerine bağh kalarak yonımlayacak. (0 212 345 39 39)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle